ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
arbay
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
0
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
27 Eylül 2011 16:18
Son Ziyaret:
20 Şubat 2012 12:03
Toplam Mesaj:
54 [0.01 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
H.Arbay HACUNOĞLU
Doğum Tarihi:
10 Şubat 1979
Yaş:
45
İl:
Izmir
Meslek:
Bilgi İşlem Sorumlusu
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

SON 10 MESAJI

Elektrik Faturanız
Öncelikle Şu tasarruf cihazlarından kısaca bahsedeyim. Elektrik Elektronik Mühendisiyim. Çok araştırdım bu konuyu. Sakın sakın inanmayın. Tam bir dolandırıcılık şaheseri. Evet Endüktif yükleri olan motor floresan gibi cihazlar daha fazla enerji harcarlar. Mesela bir motor 10 kw aktif elektrik harcarsa 3-5 kvar da reaktif enerji harcar. Bu enerji fabrika gibi tesislerde 2. bir elektrik saati bağlanarak ölçülür. Ve kullanılan elektriğin %10 unu bulursa ceza anlamında ikinci bir fatura daha kesilir işletmeye. Burda reaktif enerji için devlet yada enerjiyi üreten ek bir güç sarfetmiyor. Fakat elektriğin taşınması sırasında bu reaktif enerjiden dolayı daha kalın kabloların kullanılması gerekiyor. Devlet zaten barajlarda kompanzasyon panoları ile bu reaktif enerjiyi yok ediyor. Ama Aktif enerji gibi reaktif enerjiyide baraja taşıyıp kompanzasyon panosunda yok etmek için daha kalın kablolar ve maliyet demektir. Bu yüzden işletmelerde reaktif saatler ölçüm yapar ve fabrika gibi çok fazla elektrik kullanan yerlerde kompanzasyon panoları ile gereksiz yere baraja taşınmasını engellemeye çalışır. Yinede kompanzasyon kurmayan firmalara gereksiz yük getirdiği için ceza mahiyetinde reaktif enerji bedeli ödettirir. Bununda kıstası şudur. Kullandığın elektriğin %10 undan fazla reaktif enerji şebekeden çekemezsin. Çekmemek için kompanzasyon panosu kur. Kurmazsan ceza yazarım.

İşte size kompanzasyon panosu :
 

Ama evlerde durum çok farklıdır. Kimse evinde (%99.9) büyük güçlü motorlar çalıştırmadığından Reaktif enerji ölçen 2. bir elektrik saati yoktur. (Varsa aksini iddaa eden buyursun) Geriye kalan tek saat yani her evdeki saat Reaktif enerjiyi ölçmeyen yani sadece Aktif enerjiyi ölçen saatlerdir. Dolayısıyla prize bir kondansatör takarak evlerde reaktif enerjinin düşürüldüğü tamamen gerçek olup zerre kadar faturayı düşürme etkisi söz konusu dahi değildir. Hatta Kondansatörün omik yani rezistif yükünden dolayı mutlaka aktif bir güç harcaması olacağıda düşünülürse bu sistemler Evlerde faturalarınızı yükseltecektir.

Lütfen böyle oyunlara gelmeyin. Adamlar doğru bi yer yakalamış ama yanlış bir yoldan gidiyorlar. Paranıza yazık etmeyin. Asla asla hiç bir sistem elektrik faturanızı düşürmez. Ha güneş enerjisiyle üretip rüzgarla üretip evde aydınlatma sağlanırmı Yeterli yatırım yapılırsa neden olmasın. Buna asla karşı çıkmam. Elektrik gideriniz düşer. Ama üretmeden elektrik faturası sadece bir tek yolla düşer. Oda tasarruf.

Devlet neden bu kadar pahalı elektrik satıyor başlı başına tartışma konusu. Bu başlıkta tartışılmaz. Devlet Özürlülere %50 iskonto yapıyor. Akvaryum sahiplerinede yapsın. Toplanıp gereken yerlere askı yapın. Desteklerim.

Ama önce evinizdeki tüm ampuller tasarruflumu ona bi bakın. Sonra akvaryumunuzda en en en büyük tasarrufu yapın. Buhar camı yapın. Buhar camı buharlaşıp uçan enerjinizin dolayısıyla buhar gibi yükselen faturalarınızın en büyük sebebi. Buhar camı bence En az ısıtıcının %70 daha az çalışmasını sağlar.
Fotosentez
İlginç bir yorumda bulunmak istiyorum. Bende böyle bir gözlemde bulundum ama daha farklı şeylere bağladım açıkçası. Suyu yarıya kadar yada her ne kadar ise... boşaltıyorsunuz. Sonra suyu tamamlıyorsunuz. Boşalttığınız seviyenin üzerinde kalan cam yüzeynde çok miktarda baloncuklar oluşuyor. Heleki akvaryumda ki tavsiye edilmemesine rağmen %90 gibi bir su değişimi söz konusu ise camların tamamı baloncuklarla kaplanıyor. Kastetiğiniz bu değil sanırım?
İzmirde fosil kaya
Karabağlar orjinale çok yakın yerde çalışıyorum. Ama burdakilerin hepsi toptancı. Tek tek birşey almaya kalkınca pişman oluyorsun. Adamlarda binbir surat. Satmak istemiyorlar tek tek. Toptancı burdakiler. Ama arada sırada sattıklarıda oluyor. 2. 3. hatta mümkünse sonlarda değerlendir derim...
400 litre 3 katlı otomatik PLC kontrollü sistem
Bitkilerim biraz büyüdü. Paylaşmak istedim.
Günde 5 saat kuvvetli 17 saat hafif aydınlatma yapıldı.
Mayalı sistem ve dıy vortex difüzor ile CO2 takviyesi.
JBL misket gübre ve Aquaclay taban.
                                                   

Bahri Bey öncelikle şunu belirtmek isterimki bu sayfa açıldığından beri ilk defa bu kadar derin konular tartışıldı ve soruldu. Gerçekten yazdıklarınıza cevap bulmakta güçlük çektim ve defalarca okudum. Her şeyden önce mesajınız için çok teşekkür ederim.

Paraguard. Bu ilacı İzmir içinden temin etmekte zorlanırım. Bulunduğum bölge Karabağlar'da bu işin toptancılarına çok yakın bir yerde. Ama toptancılar tek olarak satmıyorlar. Çevremdeki akvaryumcularda çok küçük çaplı akvaryumcular. Basit balıklar satan işin uzmanı olmayan adamlar. O yüzden en azından internet üzerinden temin etmeye kesinlikle çalışıcam.

Çekmeceler gerçektende elyaf ile ilgili sıkıntılar yaratıyor. Fakat elyafın %80 inden su geçtiğini düşünüyorum. En azından %80 i kirleniyor. Hem alt hemde üst çekmecede. Fakat yinede plexiden yapılmış bir çekmece gibi değil. Kulp noktaları çekmecede iç kısmı kullanmak zorunda olduğundan elyafı oralarda yukarı kaldırtmak zorunda kalıyorum ve o alanları ölü olarak kabul etmek zorunda kalıyorum. Çekmece alt kısımları ise ilk başta delikli bir yapıdaydı. Havya ile havya ucu kalınlığında 100 lerce delik açtım. Fakat son motor değişimlerimden ve 3 akvaryumuda aktif etmemden sonra delikler yetersiz geldi ve taştı. Parça parça altını tamamen açmak zorunda kaldım. Şu anda taban komple açık. Sadece akvaryum içinde sump dönüş kısmında kullandığım yeşil renkli kare kare olan malzemeden var. Altı tamamen açık. Ancak bu kadar açık olunca gelen suyu karşılıyabiliyor ve taşmıyor.

Aslında bu sump sizinde bildiğiniz gibi bu kadar basit bir iş değil gerçekten. Mesela bölmeler arası geçişlerde dikey olarak koyduğum camlarda 1.5 cm yeterli gelir diye hesaplamıştım. Yani her bölme bir öncekinden 1.5 cm daha aşağıda. Fakat işin içine filtre malzemeleride girince böyle olmadığını anladım. Mecburen Resimlerde görünen Boyu markalı siyah derecenin sağ tarafındaki camı 2 cm ; ısıtıcının olduğu bölümün sağındaki camı da 3 cm daha aşağı indirmek zorunda kaldım. (Aşağı indirmek derken sökmek çok zahmetli olacağından elmas ile üstünden sökmeden keserek yaptım) Bu şekilde suyun bazı yerlerde camın üzerinden atlayarak geçmesini de engelledim.

Fakat çekmeceleri kaldırmayı bende düşünüyorum. Bunun için çekmecelerin olduğu alanı yani birinci sump bölmesini yükselterek en üstteki siyah sünger üzerine elyaf koymayı düşünmüştüm. En üstte olduğu için elyafı değiştirmesi de kolay olur gibi geldi bana.  

Birde belirtmek isterimki; Eskiden elyafı akvaryumcudan alıyordum. 1.5 metreye 20 cm şeklinde paketli olarak. 5TL veriyordum. Şimdi kaynağını buldum. Elyaf satan yerlerden 5 metrekareye yakın bir miktarına 2 3 tl veriyorum. En son alalı 1.5 ay oldu. yarıya gelemedim bile daha :)

Özel süngerler konusuna gelince Ben aslında şöyle düşünmüştüm. Sonuçta akvaryum bir döngüdür. Doğal bir döngü. Yani akvaryumun belli bir köşesine yem koyarsanız balıklar gelir. Yemi yerler. Akvaryumun belli bir köşesine nitrat koyarsanız o bölgede de nitrat parçalayan bakteriler gelip onları yiyecektir. Ve o kısımlarda daha yoğun bir kolonileşme olacaktır. Tabi bu filtre malzemelerinden ne derece kopartabilirler bilemiyorum. Sonuçta kimyasını tam olarak bilmediğim bir konu. Ama her malzeme bir şeyi tutacak ve o bölgede gerekli bakteriler çoğalacak mantığıyla gitmiştim. Umarım yanılmıyorumdur. Ki bu sistem 1 ayını geçti. Şimdilik suyumda nitrit ve nitrat; yaptığım haftalık testlerde hep sıfır çıktı. İlerleyen zamanlarda ki bu 4 ayda bir gibi düşünüyorum sadece ayrı bir kovada akvaryum suyundan alıp  yıkayıp yerine tekrar koymayı düşünmüştüm. (Elyaf hariç tüm filtre malzemeleri için)

Bioballar ise en iyi bildiğim yağmurlama sisteminde çalışıyorlar. Eski tamamen çekmeceli olan sistemde bu şekildeydi ama bu sistemde bunu yapmam imkansız gibi. Fikirleriniz varsa dinlemek isterim. Mesela ben sump motoru olan bölüme 10 tane kadar yuvarlak biobal attım. Camdan süzülerek gelen su yuvarlak bioballara yandan vurduğu için su içinde fırıl fırıl dönüyorlar. Aklıma gelen en iyi yöntem buydu.

Zeolit hakkında verdiğiniz bilgi kısımlarında hiç bir bilgim yok açıkçası. Zeolitin iyi derecede amonyak nitrit ve nitratı bağladığını biliyorum. Hatta bu materyalleri tuttuğu için bazı bitki yetiştiren akvaryumcuların zeolit toprak kullandıklarınıda duymuştum. Bende kumumun içine karıştırmayı düşünmedim dersem yalan olur. Bazı mikron seviyesindeki maddeleride tutarak üzerinde hapsettiğini ve belli aralıklarla tuzlu su banyosu yaptırılarak bunları geri verdiğini biliyorum. Bazı kişiler ise nitrit ve nitrat bağlayıcılığından dolayı bitkili akvaryumlarda filtre bölümlerinde önermiyorlar. Fakat su sertliğine göre farklı davrandığını ilk defa öğrendim. Suyum oldukça sert çıkıyor ölçümlerimde. Doğrusu zeolit bu sertlikte ne yapabilir merak ediyorum. Ayrıca suyu yumuşatmak için neler yapmalıyım bilemiyorum. Sürekli akvaryumumda karbon kullandığım halde suyum yumuşamıyor. Açıkçası Reverse ozmoz cihazı bile almayı düşünüyorum.

Bioball kullanımında sistem yağmurlama ise çözüm bulamadım. Biraz daha bilgi verebilirseniz çok sevinirim. Sadece sump resimlerinde en sağdaki motor bölmesinde biraz daha hareketli halde olduklarını söyleyebilirim. Ama yeterli olduğunu bende düşünmüyorum. Her türlü fikre açığım.

Kesinlikle ilk sump deneyimim. Ve kesinlikle herşeyi hemen denemek istiyorum. Tek kısıtlamam maddi sınırlar. Mesela acilen reverse ozmoz denemek istiyorum Ama çok pahalı. Bu arada en önemli noktayı gerçekten yakalamışsınız. Gerçekten neyin nasıl davrandığını çok merak ediyorum. Ne yaparsak ne tepki alırız. Suda ne olursa sonuç ne olur. Sonuçta gerçekten başlıyacağım türe geçtiğimde hangi etkiye suyum ne tepki verir, canlılarım ne tepki verir ve en önemlisi ben ne tepki vermeliyim bunu çok iyi bilmek istiyorum.

Dış Filtre ve Fluval. Gerçekten güzel seçimler. Özellikle G serisi. Eğer 400 500 litrelik tek akvaryumum olursa daha doğrusu koyabilecek bir yerim olursa kesinlikle ilk düşüneceğim şeylerden biri. Fakat bende 3 akvaryum var. Düşünmedim değil. Fakat 3 sebepten vazgeçtim.

1 - Dış filtre su hacmini arttırmıyor. Yani içinde çok az su bulunduğu için genel litre yi arttırmıyor ve su hacmi ne kadar büyükse denge olası etkenlerden o kadar az etkileniyor.

2 - Büyükte olsa bir dış filtrenin içine ne kadar filtre malzemesi ve yüzey sığdırılabilirki. Bakteriler için en önemlisi geniş tutunma yüzeyi ve yavaş bir su akımı. Sumpta her ikiside daha geniş ölçülerde sağlanabiliyor.

3 - 3 akvaryum olduğu için 3 ayrı dış filtre ihtiyacım olacak. Dolayısıyla zaten sumptan daha pahalı bir sistem iken birde bu maliyeti 3 le çarpmak?
Ancak şöyle olabilir. Sump kalır. Sumpun içinden suyu emip 3 akvaryumada borular ile gidip vanalar ile ayar yapılabilir.

Olmaz değil. Ama sumpla ilgili merak ettiklerim henüz bitmedi:) herşeyi deneyince neden olmasın?

Kablolarıda aklımda bir iki şey daha var onlarıda bitirince güzelce toparlıyacağım. Yalıtımlarınıda yapıcam. Dolap içinede saklayıp tamamen dolaplı bir yapı içine yerleştirecem. Fakat dediğim gibi bir iki şey daha var. Onlardan sonra. (PH metre, Durso sistemi, Çekvalf, Nem sensörü ve havalandırma penceresi, Ista max mix CO2 difüzörü, kaloriferli ısıtma ve fanlı soğutma sistemi gibi)

Yaptığınız tüm yorumlar için teşekkür ederim. Zeolit hakkındaki bilgilerinizi bizimle paylaşmanızı sabırsızlıkla bekliyorum. Ayrıca bioballar hakkında da daha etkili kullanabileceğim her türlü yöntemi dinlemeye hazırım.

Buda sesi azaltmak için hazırladığım mini durso sistemi. Farklı bir tasarım. Sanırım daha önce uygulanmamış bir tasarım. Ama sistem tamamen aynı. Arka cama deliğin üzerine yapıştırılarak kullanılacak. işte resimler. Henüz bitmedi. Ama en azından çalışıp fikir üretiyorum.
           

Arakadaşlar çok uzun bir yazı yazdım kusura bakmayın ama malum sistem tüm başlıkları birleştiriyor. Danışmak istediğim bir diğer konuda kafa motorum bende aşağıda resmi olan motordan var.

Bu motor 100 Watlık. ve 5 tonluk bir motor. 4.2 metreye bastığı iddaa ediliyor (hmax)
Fakat diğer bu tipte motor kullanan arkadaşlarım 30 wattlardan bahsediyor. Daha önce 4 ton 75 watt civarında bir ürün kullanmıştım. Ama akvarumun 3. katına (2m20cm) su basamadı. 100 Watta büyük olmasada küçümsenecek bir rakamda değil. Motorumda çok sessiz çalışıyor. Sesini duymuyorum. Daha önceki 75 wattlık motor resmen zınlıyordu. Sizce çokmu elektrik kullanıyor bu motor? Yani 30 W çoooook kaliteli bir marka olsa aynı verimi ve sessizliği alabilirmiyim. Yoksa sus otur aşağımı dersiniz?
arbay2011-12-12 15:11:32
400 litre 3 katlı otomatik PLC kontrollü sistem
Ve ufak bir kaza atlattık.
                 

Öğlen sigorta attı. Kaldırdık. Klima felanda çalışıyordu çok yüklendik heralde deyip dikkate almadık.

Gece 10 civarları tekrar attı. Sigorta atıyorsa vardır bi sebebi deyip sigortayı değiştirdim. Sonra sorun çıkmadığı için uyuduk. Gece saat 2... Bir yanık kokusu ile uyandım. Hemen evi dolaştım. Hiç bir şey yoktu görünen. Ama koku vardı. Ben ararken bir daha sigorta attı. Sigortayı kaldırmadan dikkatlice aramaya başladım ve buldum. Akvaryum ile duvar arasına sıkışan kabloda ezilerek birbirine temas etmiş. Gün boyu için için yanmış. En sonundada dayanamayıp kendini eritmiş. Dikkatli bakılırsa su gibi erimiş olduğu gayet net bir şekilde anlaşılıyor. Derhal kabloyu çıkartıp yeniledim.

Elektrik konusuna lütfen dikkat ihmale gelmez bu işler. Her an yangın çıkabilir. Günde 24 saat çalışan elektrikli cihazlar heleki su içindelerse risk en az 4-5 kat artmakta. Ve çalışan ailede her sabah evden çıkıp akşam eve geliyorsanız gün boyu ne kokuyu duyabilecek ne yangını görebilecek nede müdehale edebilecek bir konumda değilsiniz. Çalışmıyorsanız bile gece uyumak zorundasınız heralde. Uyurken kokuyu duymam büyük şanstı.

Birde bir hastalık atlattık.
         

Beyaz benek değil sanırım bu hastalık. Daha çok mantar gibi bence. Neonlar aldığım günden bi kaç gün sonra hafif beyazlamışlardı ama bi kaç aydır ilerleme olmamıştı. Bu aralar iyice beyazladılar. Çöpçülere ve yavru lepisteslerede bulaştırdılar. Tedavi olarak Bemiks vitamin ve Contra kullandım. İlerleme durdu. Lepistes yavruları düzeldi. Çöpçülerde çok çok çok azaldı. Neonlar ne yazıkki eski sağlıklarına kavuşamadı. Ama hastalık biraz gerileyip durdu.
arbay2011-12-10 12:40:58
Akvaryum suyunda elektrik ?
[QUOTE=chrysophlax] [QUOTE=Zuckar]Kacak değil polarizasyon fişleri prizlerde ters çevirin ve her akvaryuma giden fişi söküp tek tek fişleri prize takın ve kontrol kalemi ile bakın eğer yanıyorsa fişi ters çevirip tekrar kindik edin ve her fişe bunu uygulayarak yapın ve bir daha temizlik esnasında soktuğunuz olursa aynı yönlerde takın. Hatta prizi ve fişi oje ile işaretleyin doğru yönleri.
[/QUOTE]

Abdullah bey, 4 senelik muhendislik egitimim ve 9 senelik meslek hayatimda ya ben birsey ogrenemedim ya da sizin bildiginiz cok sey var. Simdi ne alakasi var fisin yonuyle. Alternatif voltaj da cihazinizi fise hangi yonden taktiginizin hicbir onemi yoktur. Bahsettiginiz kutuplanma dogrultulmus devrelerde devrelerde gecerlidir. Lutfen yanlis bilgilendirme yapmayiniz. Ojeyle isaretleme falan! Fisin yonunu ters cevirdiniz diyelim elinizi suya soktugunuzda yine sonuc carpilma olacaktir.
[/QUOTE]

Bende elektrik elektronik mühendisiyim. Polarizasyon olayı doğrudur. Suya iki kablodan faz olanı temas ediyorsa çarpar ve kontrol kalemini yakar. Fişi ters çevirerek suya temas eden kablonun yönünü değiştirmek suya faz yerine nötr gelmesine sebep olacak ve çarpılmayı engelleyecek ve kontrol kalemini gayet tabiki yakmayacaktır. Amaa

BU AMA yı BÜYÜK HARFLERLE YAZIYORUM. SAKIN SAKIN BU HATAYI YAPMAYIN.

[QUOTE=akvaryum42] @Zuckar çok teşekkür ederim. Dediğin gibi yaptım ve elektrik görmüyorum şu anda suda senin dediğin doğru çıktı.. Arkadaşlarım hepinize teşekkür ederim. Bu arada elimi bir çok kez suya soktum çok küçük bir çarpma oluyordu sonra bir şey hissetmiyordum. Balıklarda herhangi bir sorun yok. HERKEZE teşekkürler... [/QUOTE]

Okuduğum mesajlardan yapmış gibi görünüyorsunuz. Bu çok tehlikelidir. Öncelikle siz faz yerine nötr ucunu suya verdiniz. Nötr toprak değildir. Nötr ile toprak arasında elektronik devrelerde 2 ila 6 volt elektrik devrelerde 4 ila 10 Volt kabul edilebilir değerlerdir. Yani nötr ile toprak arasında 10 Volt olabilir. Buda siz nötürü şu andaki uygulama ile suya verdiğinize göre ölçüm yapmadan net birşey söylenemez ama 10 volta kadar bir elektrik vermeye devam ediyorsunuz demektir. Sakın bu hatayı yapmayın. Evinizdeki herhangi bir elektronik cihazın üretebileceği harmonikler yüzünden çarpılmaya devam edebilirsiniz.

Lütfen bu tür yanlışları yapmayın. Size tavsiyem aşağıdaki basit işlemleri yaparak kesin ve doğru çözümü uygulayın.

1 - Tüm cihazları fişten çekin.
2 - Kontrol kalemi ile ölçüm yapın.
3 - Tek bir cihazı bağlayıp pirizin her iki yönünde deneyerek tekrar ölçüm yapın
4 - Başka bir cihazı tek başına pirizin her iki yönünü deneyerek ölçüm yapın.
5 - Tüm cihazlarınız bu şekilde test edin. Isıtıcı, floresan, filtre vs.
6 - Kaçak tespit etmediğiniz cihazları güvenle kullanabilirsiniz.
7 - Kaçak tespit ettiğiniz cihaz floresan ise bir elektrikçiye danışabilir veya konu hakkında bilgi sahibi olduğunuzu belirttiğiniz için söylüyorum kablolarını değiştirebilirsiniz. Balastları varsa sıvı yada buhar teması olup olmadığına bakabilir kablolarda kopukluk sıyrılma varmı inceleyebilir, Floresan giriş uçlarındaki klemeslerde nemlenme olup olmadığına bakabilirsiniz. Varsa bu sorunları mutlaka gidermelisiniz.
8 - Arızalı cihaz tek parça şaseden oluşan bir cihaz ise (ısıtıcı yada filtre motoru gibi) mutlaka yenisi ile değiştirin.
9 - Kesinlikle ihmal etmeyin.

Bu yukardakileri yapmazsanız ne olur?

1 Siz yokken biri gelir. Yem vereyim der. Seveyim der. Evde bir çocuk akvaryuma bi oyuncağını düşürür. Fişine biri çeker takar. Biri elini sokar. Siz akvaryumun 24 saat başında değilsiniz heralde... Mutlaka birinin canı yanacak ve yandığında "keşke fişleri ters çevirmeseydim" demenin hiç bir faydası olmayacaktır.
2 Kaçak elektrik nötr hattında bile olsa kaçaktır. Floresan girişindeki, ısıtıcı kablosundaki filtre motorundaki kabloda yada herhangi bir yerdeki bir enerji taşıyan şeyde 2 hat ayrı ayrı yalıtılır ve her iki uçta birbirinden izole edilir. Sebebi bir uç bir şekilde kaçırsa bile diğerine temas edip patlamaya yangına sebep olmasını bir nebze önlemektir. Şimdi siz tüm heryeri nötr ile kapladınız. Faz taşıyan hatlardaki en ufak bir sıyrılma yada yalıtımdaki zayıflama doğruca patlamaya kıvılcıma veya yangına sebep olacaktır.

Akvaryum yangınları küçümsenemeyecek miktardadır. 24 saat çalışan elektrikli cihazları hemde suyun içinde yanlız başına evde bırakıp gitmek çok tehlikelidir. Tehlikeyi dahada arttırmayın.
 

http://www.urfahabermerkezi.com/haber/sanliurfada-akvaryum-yangina-neden-oldu-17254.html

                   

Bu resimlerle moralini bozmak istemem ama çok yakın bir zamanada başımdan geçti böyle bir olay. Ama son anda farkettik. Gündüz saatlerinde sigorta attı ve gidip sigortayı kaldırdık. Sonra gece bir daha attı. Yine anlayamadık. Gidip kaldırıdık. Sorun yoktu. Gece 1-2 arası uyandım. Evde keskin bir yanık kokusu. Plastik erimiş gibi. Etrafı koklamaya ve aramaya başladım. akvaryumların olduğu bölgeden geliyordu. O sırada tekrar sigorta attı . Akvaryumların fişini çekerek tekrar sigortayı açtım. Yaklaşık 1 saat aramamdan sonra sigortayı attıran sorunu buldum. Bir kablo duvar ile akvaryum arasında ezilmiş. ve iki kablo birbirine o kadar yaklaşmışki sonunda ufak ufak atlamalara başlamış. Öğlen saat 12 civarlarında başlayan bu olay gece 2 ye kadar devam etmiş.

Bu yanan kablo üstteki yuvarlak sarılmış olan. Yanmış halinide evde duruyorsa resmini çekip yarın yüklerim.

Kablolu 3lü prizin kablosu gece 2 civarı artık dayanamayıp yaklaşık 1 metre kadarı eriyip su gibi akmış. Belkide gece iki de uyanmamış olsam 3 te yada en geç 4 te yangın ile uyanacaktım. YADA HİÇ UYANAMAYACAKTIK. AİLECE.....

SEN BİLİRSİN. Karar senin aile senin can senin para da senin.....
arbay2011-12-09 11:32:30

İşte bunlarda yanan kablonun resimleri. Bir üst konuda sağlam halleride görünüyor..
           
Boyu Su Seviyesi Alarmını Kullanarak Su Tamamlama Ünitesi Hazırlamak?
Yaklaşık 3 aydır pas küf yok. pt100 ısı sensörüm paslandı ama bu sensörlerde hiç pas yok. Fakat bende su içinde durmuyorlar. Ben su tamamlama yerine akvaryumda su taşmasını engellemk amaçlı kullanıyorum. Dolayısıyla su seviyesinden yukarda ve su bu seviyeye yükselirse motoru kapatıyor.

arbay2011-11-30 14:33:22
300 lt tank ve Faturaya yansıması
Ben 400 litreyi 500w lık ısıtıcı ile ısıtyorum. 100 w lık kafa motoru var. ayrıca 6 tane 20 w 3 tane 9 w aydınlatma var. 9 w lıklar sabah 7 gece 12; 20 w lıklar akşam 7 gece 12 çalışıyor. Normalde gelen faturam 30 - 50 arasıydı. Bu ay 45 geldi. Sanki faturayı etkilememiş gibi. Oda da aksi gibi soğuk bir oda. Odada kalorifer yada soba yok. Hatta günde 10 saat nem rutubet yapmasın diye çamları bile açıyorum. Ama tek artık akvaryumların üstünde buhar camı var. Su buharlaştıkça sıcaklık uçar gider. ısı düştükçede ısıtıcı daha çok çalışır. ve faturayı etkiler. Isıtıcının 100 w yada 500 w olması sadece suyu ne kadar çabuk ısıttığını etkiler. Mesela 100 w 20 den 25 e 50 dakikada çıkartırsa 500 w 10 dakikada çıkartır. İkiside aynı elektriği harcar. Isıyı sabit tutmak için 100 w 5 dakika çalışırsa 500 w 1 dakika çalışır. Bence Akvaryumunuzdaki ısı kaybını azaltın. Isıtıcınızı gözlemleyin. Ne sıklıkta çalışıyor. 100 w bir ısıtıcı full çalışırsa (ki ısıyı bulunca mutlaka termostatı kapatacaktır) 100W*24 saat 2400W = 2.4KW * 30 gün 72 kw harcar. 170 180 kuruş olan elektrik kw fiyatı ile 12 lira farkettirir. şimdi ısıtıcınıza bakın mesela 1 saatin yarısında çalışıyorsa yarısında duruyorsa 12/2=6 tl elektrik faturası demektir. bir saatte 20 dakika çalışırsa 4 tl fatura demektir.

90 TL fark olması için 90/0,175=514 KW enerji harcamanız lazım. günlük 514/30=17Kw buda saatlik 17/24 = 700W demektir. Benim gibi 500W ısıtıcı + 100W motor + 120 W aydınlatma ile ısıtıcı hiç kapanmadan çalışsa bile mümkün değildir. Bence bu işte bi hesap hatası olduğu kesin. Bu ay kullandığınız elektrikli cihazları kontrol edin bence. Malum bu ay soğudu havalar. Evde elektrik ile ısınılabilecek bir cihaz varmı varsa ne kadar kullanılmış kriteri daha önemli bence.

Hava Motorumun Baskı Devre Kartı Yandı
Herhangi bir tv tamircisine götürürsen tamir edebilit büyük bir ihtimalle. Tabi akü ve motorun sağlam kaldığını varsayarsak. akü de arızalıysa değişir ama motoru bulabileceğini pek sanmıyorum. Şarjlı bir hava motorunda en fazla ne olabilirki? eğer basit transistörlü bir devre ise herşeyini sıfırdan yapabilir. tabi plaket ve bağlantı yolları belli ise.

Sıfırdan bile yapılabilir. Yok entegreli bir devre ise o entegre bulunabilirmi muadili varmı bilemem.

Heleki çin işi çipli bir devreyse zaten yapılamaz. (Özellikle şu siyah renkli altta iki tane sağda 1 tane üstte 1 tane olan malzeme(

400 litre 3 katlı otomatik PLC kontrollü sistem
[QUOTE=burak_06]Merhaba Arbay Bey,Bu sistemi plc değilde pic kontrolü ile yapılabilir mi? yapılabilirse ne kadar yer kaplar.Hexadesimal kodlardan çok fazla anlamıyorum sizin bu konuda bir bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim. [/QUOTE]
Elbette yapılabilir. Sorduğunuz soru evden işe arabaylamı gidilir motrosikletlemi gibi birşey. Kimisine araba daha kolay gelir kimisine motorsiklet.

PIC programlamak biraz daha zahmetli geliyor bana. Devresi plaketi malzemeleri temini felan. Ama PLC de o şekilde değil. Röleleri soketleri ve PLC yi alın istediğiniz gibi programlayın. Com portu olan herhangi bir bilgisayardan programı yükleyin iş bitsin. Ayrıca ekrandan pek çok parametre değiştirilebiliyor. Isı, ışık zamanlaması gibi. Maliyet olarak derseniz 150 lira PLC, 50 lira röleler : 200 lira toplam gibi diyebiliriz. PIC için daha ekonomik rakamlar çıkabilir bence. Ama yer sorunu varsa PIC kesinlikle ufacık bir cihaz. Sonuçta sadece bir entegre. Ama devreleri beslemeleri röleleri v.b. komponentler ile benim kullandığım PLC ile aynı boyutlara gelicektir.

Fakat bu işleri yaparken aklımda herkesin kolayca başarabileceği ufak tefekte olsa değişiklikleri yapabileceği bir sisitem vardı hep aklımda. Yani asıl amaç akvaryumu otomatikleştirmek ve herkesin yapabileceği şekilde basitçe akıllı bir sistem yapmak. O yüzden PLC tercih sebebim oldu. Mesela siz. Gidin bi elektrikçiye Alın bi PLC. (Gemo AR2A) 10 tanede role ve soket alın. 200 TL tutar. Röleleri bile bağlayamazsanız çağırın bi elektrikçi 10-20 TL verin bağlasın hepsini. Sonra programını com portu olan bi bilgisayardan yükleyin gitsin. İşlem tamam. Sonra beğenmediğiniz kısımları mı oldu programın. Mesela lambalar daha mı uzun yansın ? Açın programı değiştirip yükleyin bitsin. Oldukça basit. Ama PIC te bu kadar basit değil. Giriş sayısı, çıkış sayısı, giriş, çıkış tipleri, beslemeler, akımlar, elektronik komponentler, pek çok programsal değişiklik için bile elektronik devre değişikliği gerektirecektir. Ama plc de öyle değil. Mesela 10 çıkış yetmedi. Yada 14 giriş yetmedi. Verin 100 lira AR2G alın 10 giriş 14 çıkış daha olsun. Ki fabrikalarda bile 28 giriş 20 çıkış bir cihaz ile orta çaplı bir fabrika bile yönetilebilir.

Fakat yukarıda da anlattığım gibi. Tamamen tercih meselesi. Kırmızı mı güzel mavimi?

Evet şimdi biraz daha paylaşım yapalım.

Yeni sump dizaynım. Eski sumpta çekmeceli bir yapı kullanıyordum. Bu resim sump için kullandığım 1. versiyon.

Bu ilk halinde su taşma ihtimali yüksek olduğundan ve risk yarattığından hacmi büyüterek aşağıdaki resimde göründüğü hale getirmiştim.
   

Bu tasarımdada filtre metaryellerinin tam bir filtreleme yapamadığı ve istediğim kapasitede etkin bir temizlik olmadığı için yeni versiyonuna geçtim. İşte Arbay Sump Versiyon 3....
                     

Su ilk önce iki çekmeceli elyafa düşüyor. 3 er kat elyaf var her iki çekmecedede. Üst çekmece kalın elyaf. Alt çekmece ince elyaf.
Hemen altında cam içinde yukarıdan aşağı sırasıyla :
Siyah sünger
Zeolit
Siyah sünger
Nitrit temizleyici sünger
Yuvarlak mavi biobal
Siyah küp biyobal
Nitrat temizleyici sünger
Seramik
Siyah sünger
Amonyak temizleyici sünger
Mavi ve yeşil biyolojik sünger
Siyah sünger
Biyolojik sünger

Sonra yan tarafa aşağıdan geçen su karbonlu sünger den geçtikten sonra Oldukça kaliteli iki hava taşı ile bolca havalandırılarak yukarı çıkıyor. Yukarıdan tekrar yan bölmeye dökülüyor. Bu bölmeyi ileride bitkilendirme yöntemi ile suyu temizleme işlemi için kullanmayı düşünüyorum (bambu olabilir). 3. bölmeden aşağıdan geçtikten sonra önce kare siyah bioballardan sonra seramiklerden ve ısıtıcıdan geçip kafa motorunun olduğu bölüme yukarıdan dökülerek geliyor. Bu bölümde su incecik bir şekilde camı sıyırarak dökülmekte ve oldukça geniş bir su yüzeyi oluşturmakta. Yaz için bu yüzeye yandan yönlendirilmiş 2 adet fan ile soğutma sistemi planlıyorum. Yaptığımda onuda mutlaka paylaşıcam.

Not: Sudaki temizleme performansı oldukça arttı. Eski filtreden 2 yada 3 kat daha iyi temizliyor diyebilirim.
arbay2011-12-10 11:42:53

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.