400 litre 3 katlı otomatik PLC kontrollü sistem


TekezÇevrim Dışı

Kayıt: 03/04/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 224
TekezÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Kasım 2011 10:36
Şimdi benim sıkıntım akvaryumlarımın cama cam degil hepsinin cerceveli marka akvaryum olması yani yanlarını kesmeye açıkçası acırım onun için çözüm arıyorum

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

vivereÇevrim Dışı

Kayıt: 13/11/2011
İl: Izmir
Mesaj: 248
vivereÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Kasım 2011 19:39
Sadece akvaryum çok köşede kalmış mesela bir yanda tv biryanda akvaryum olacak oturdugum zaman süper, birde akvaryumların arası çok kısa ama şimdiye kadar forumda gördügüm en iyi çalışma özellikle plc ile herşeyin otomatikleştirilmesi iyi olmuş. Birde  camları o şekilde nasıl delebiliriz kendimiz hangi punç deler delme yöntemimiz nasıl olmalıdır ? Akvaryumlarla beraber maliyeti nedir böyle bir işe kalkışmak isteyenler için mükemmel rehber olacak özellikle plc sistemi. Japonlar lepistesler için ısıtılan sudan rahatsız olarak ölebilir tabi japon için ısıtıcıyı iptal edersek bu seferde lepistesler ölebilir. Bu kadar güzel bi çalışmanın sonunda balık seçimi beni şok etti. Son olarak sırf akvaryum için küçük bi pano olursa kablo karmaşası ortadan kalkar.
vivere2011-11-17 19:42:38

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

s7e7v7e7nÇevrim Dışı

Kayıt: 13/12/2008
İl: Bolu
Mesaj: 122
s7e7v7e7nÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Kasım 2011 15:42

Asıl işiniz ne cidden merak ettim, sanat şaheseri olmuş, Monalisa 2


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DemasoniloverÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]6521,2[/B]
Kayıt: 09/08/2008
İl: Mugla
Mesaj: 1213
DemasoniloverÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Kasım 2011 00:33
Tebrikler, konuyu devamlı takip ediyor olacağım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

arbayÇevrim Dışı

Kayıt: 27/09/2011
İl: Izmir
Mesaj: 54
arbayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Kasım 2011 10:56
[QUOTE=vivere] Sadece akvaryum çok köşede kalmış mesela bir yanda tv biryanda akvaryum olacak oturdugum zaman süper, birde akvaryumların arası çok kısa ama şimdiye kadar forumda gördügüm en iyi çalışma özellikle plc ile herşeyin otomatikleştirilmesi iyi olmuş. Birde  camları o şekilde nasıl delebiliriz kendimiz hangi punç deler delme yöntemimiz nasıl olmalıdır ? Akvaryumlarla beraber maliyeti nedir böyle bir işe kalkışmak isteyenler için mükemmel rehber olacak özellikle plc sistemi. Japonlar lepistesler için ısıtılan sudan rahatsız olarak ölebilir tabi japon için ısıtıcıyı iptal edersek bu seferde lepistesler ölebilir. Bu kadar güzel bi çalışmanın sonunda balık seçimi beni şok etti. Son olarak sırf akvaryum için küçük bi pano olursa kablo karmaşası ortadan kalkar.
[/QUOTE]

Aslında akvaryum kenarda köşede kaybolmuş şeklinde değil.

Hemen akvaryumun sağ tarafında görünen duvardaki dolap 360 derece dönebilen televizyon ünitesi. Arkasındaki odadan da seyredilebiliyor. Arkası oturma odası. Akvaryumun bulunduğu odada Salon. Yani televizyon keyfi ile akvaryum keyfi istenirse birleştirilebiliyor.

Evet akvaryumlar arası ilk kurulumumda 10 cm yapmıştım. Aslında amacım aralarını mobilya ile kapatarak tek akvaryum gibi göstermekti. Fakat sonradan kendim el dahi sokamayınca mecburen hepsini indirip yeniden yaptım. Şimdi araları 14 cm. Rahatlıkla el girebiliyor. Müdehale daha kolay oldu.

Akvaryumu camcılara deldirmenizi tavsiye ederim. Gerçekten çok hassas bir iş. Yapılırken izledim. Bu kadar şeyi kendim yapmama rağmen şimdi bile delmeye cesaret edemem. Ama kullandıkları punch mobilyacıların kullandığını andıran fakat uçları elmastan yapılmış bir punch. Matkap ile deliyorlar. Ama mutlaka akvaryumun sökülmesi şart. Akvaryum montajlıyken kesinlekle çatlar bence. Maliyet derken Delme maliyeti ise kastın pek birşey alıcaklarını zannetmiyorum. 5 10 liradan fazla bi iş değil sonuçta.  Tüm maliyet dersen ilk fırsatta ilk konuda belirttiğim ürünlerin fiyatlarını kalem kalme yazayım.

Balık seçimi halen yapmadım. O yüzden bu balıklar geçici olarak duruyor. Sadece akvaryumdaki biyolojik dengenin oturması için ordalar. Gerçi artık dengelerimde çok sağlıklı. Test kiti aldım. 15 TL ye 5 li test. Nitrit ve nitrat değerlerim 0 çıktı. Artık mobilyaları yaptırıp balık seçimi zamanı geldi sanırım. Balık tavsiye eden arkadaşlarımı dikkatle dinlerim. Kablo ve elektrik için ise mobilyalar ile tamamen kapatılacaklar. Sumpta tamamen kapanıcak.

[QUOTE=Tekez]Şimdi benim sıkıntım akvaryumlarımın cama cam degil hepsinin cerceveli marka akvaryum olması yani yanlarını kesmeye açıkçası acırım onun için çözüm arıyorum [/QUOTE]

Tam olarak sorunuzu anlayamasamda yazdıklarınızdan anladığım "akvaryum camını deldirmeden nasıl sump sistemi yaparım?" Sorusu. Cevap aşağıdaki resimde. Adıda Overflow box.


Daha fazla detay için tıkla.

Ben aslında Elektrik Elektronik Mühendisiyim. Ama özel bir firmada Bilgi İşlem Uzmanı olarak çalışıyorum. Fakat araştırmak ve öğrenmek benim için en önemli şeydir. Biliyorsan biliyorsundur. Bilmiyorsan bilmiyorsundur.

Konuyla ilgilenen takip eden tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Ayrıca konuyu aktif tutmak adına Şu anda Plc de yüklü olan programı da paylaşayım. Hem daha geniş fikirler edinebilir hemde daha sağlıklı yeni programlar yazabiliriz sanırım.

PLC Programı
Gemo Plc yönetim Programı

İkinci programı bilgisayarınıza kurduktan sonra çalıştırın. Zaten kurulum yok zip dosyasını açıp içindeki exe yi çalıştırın. Açtıktan sonra "Dosya" dan "Aç" diyerek arbay.ldr isimli PLC Programı linkinden indirdiğiniz programı gösterin. PLC nin tüm programı önünüze gelecektir. Bu versiyonda bazı ufak tefek hatalar yapmıştım. Bunları bir kısmını düzenledim. Ama henüz PLC cihazıma yükleyip test etmediğim için burda paylaşmıyorum. Testlerden sonra tekrar yeni versiyonu yayınlıyacağım.

Programda farkettiğiniz her türlü hata yanlışlık v.b. lütfen bu sayfadan bana bildiriniz ki: daha düzenli çalışan versiyonlar ve programlar geliştirelim. Ayrıca Programı simülasyon butonu ile her türlü koşulda test edebilirsiniz. Program ile ilgili daha detaylı kaynak için Lütfen :
http://www.gemo.com.tr/pdf/manuals_tr/GEMOLadderEditorV23_REV_B_tr.pdf

arbay2011-11-21 11:05:49

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FreedommÇevrim Dışı

Kayıt: 26/08/2011
İl: Izmir
Mesaj: 39
FreedommÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Kasım 2011 20:19
Abi konunun takipçisiyim başından beri yazdıklarını kelimesi kelimesine okudum gerçekten büyük sabır ve emek işi tebrikler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kalwiÇevrim Dışı

Kayıt: 27/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 50
kalwiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2011 11:24
Güzel olmuş tebrikler

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

burak_06Çevrim Dışı

[B]6633,2[/B] [B]6955,3[/B]
Kayıt: 12/04/2009
İl: Ankara
Mesaj: 1731
burak_06Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2011 13:36
Merhaba Arbay Bey,Bu sistemi plc değilde pic kontrolü ile yapılabilir mi? yapılabilirse ne kadar yer kaplar.Hexadesimal kodlardan çok fazla anlamıyorum sizin bu konuda bir bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

arbayÇevrim Dışı

Kayıt: 27/09/2011
İl: Izmir
Mesaj: 54
arbayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2011 10:11
[QUOTE=burak_06]Merhaba Arbay Bey,Bu sistemi plc değilde pic kontrolü ile yapılabilir mi? yapılabilirse ne kadar yer kaplar.Hexadesimal kodlardan çok fazla anlamıyorum sizin bu konuda bir bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim. [/QUOTE]
Elbette yapılabilir. Sorduğunuz soru evden işe arabaylamı gidilir motrosikletlemi gibi birşey. Kimisine araba daha kolay gelir kimisine motorsiklet.

PIC programlamak biraz daha zahmetli geliyor bana. Devresi plaketi malzemeleri temini felan. Ama PLC de o şekilde değil. Röleleri soketleri ve PLC yi alın istediğiniz gibi programlayın. Com portu olan herhangi bir bilgisayardan programı yükleyin iş bitsin. Ayrıca ekrandan pek çok parametre değiştirilebiliyor. Isı, ışık zamanlaması gibi. Maliyet olarak derseniz 150 lira PLC, 50 lira röleler : 200 lira toplam gibi diyebiliriz. PIC için daha ekonomik rakamlar çıkabilir bence. Ama yer sorunu varsa PIC kesinlikle ufacık bir cihaz. Sonuçta sadece bir entegre. Ama devreleri beslemeleri röleleri v.b. komponentler ile benim kullandığım PLC ile aynı boyutlara gelicektir.

Fakat bu işleri yaparken aklımda herkesin kolayca başarabileceği ufak tefekte olsa değişiklikleri yapabileceği bir sisitem vardı hep aklımda. Yani asıl amaç akvaryumu otomatikleştirmek ve herkesin yapabileceği şekilde basitçe akıllı bir sistem yapmak. O yüzden PLC tercih sebebim oldu. Mesela siz. Gidin bi elektrikçiye Alın bi PLC. (Gemo AR2A) 10 tanede role ve soket alın. 200 TL tutar. Röleleri bile bağlayamazsanız çağırın bi elektrikçi 10-20 TL verin bağlasın hepsini. Sonra programını com portu olan bi bilgisayardan yükleyin gitsin. İşlem tamam. Sonra beğenmediğiniz kısımları mı oldu programın. Mesela lambalar daha mı uzun yansın ? Açın programı değiştirip yükleyin bitsin. Oldukça basit. Ama PIC te bu kadar basit değil. Giriş sayısı, çıkış sayısı, giriş, çıkış tipleri, beslemeler, akımlar, elektronik komponentler, pek çok programsal değişiklik için bile elektronik devre değişikliği gerektirecektir. Ama plc de öyle değil. Mesela 10 çıkış yetmedi. Yada 14 giriş yetmedi. Verin 100 lira AR2G alın 10 giriş 14 çıkış daha olsun. Ki fabrikalarda bile 28 giriş 20 çıkış bir cihaz ile orta çaplı bir fabrika bile yönetilebilir.

Fakat yukarıda da anlattığım gibi. Tamamen tercih meselesi. Kırmızı mı güzel mavimi?

Evet şimdi biraz daha paylaşım yapalım.

Yeni sump dizaynım. Eski sumpta çekmeceli bir yapı kullanıyordum. Bu resim sump için kullandığım 1. versiyon.

Bu ilk halinde su taşma ihtimali yüksek olduğundan ve risk yarattığından hacmi büyüterek aşağıdaki resimde göründüğü hale getirmiştim.
   

Bu tasarımdada filtre metaryellerinin tam bir filtreleme yapamadığı ve istediğim kapasitede etkin bir temizlik olmadığı için yeni versiyonuna geçtim. İşte Arbay Sump Versiyon 3....
                     

Su ilk önce iki çekmeceli elyafa düşüyor. 3 er kat elyaf var her iki çekmecedede. Üst çekmece kalın elyaf. Alt çekmece ince elyaf.
Hemen altında cam içinde yukarıdan aşağı sırasıyla :
Siyah sünger
Zeolit
Siyah sünger
Nitrit temizleyici sünger
Yuvarlak mavi biobal
Siyah küp biyobal
Nitrat temizleyici sünger
Seramik
Siyah sünger
Amonyak temizleyici sünger
Mavi ve yeşil biyolojik sünger
Siyah sünger
Biyolojik sünger

Sonra yan tarafa aşağıdan geçen su karbonlu sünger den geçtikten sonra Oldukça kaliteli iki hava taşı ile bolca havalandırılarak yukarı çıkıyor. Yukarıdan tekrar yan bölmeye dökülüyor. Bu bölmeyi ileride bitkilendirme yöntemi ile suyu temizleme işlemi için kullanmayı düşünüyorum (bambu olabilir). 3. bölmeden aşağıdan geçtikten sonra önce kare siyah bioballardan sonra seramiklerden ve ısıtıcıdan geçip kafa motorunun olduğu bölüme yukarıdan dökülerek geliyor. Bu bölümde su incecik bir şekilde camı sıyırarak dökülmekte ve oldukça geniş bir su yüzeyi oluşturmakta. Yaz için bu yüzeye yandan yönlendirilmiş 2 adet fan ile soğutma sistemi planlıyorum. Yaptığımda onuda mutlaka paylaşıcam.

Not: Sudaki temizleme performansı oldukça arttı. Eski filtreden 2 yada 3 kat daha iyi temizliyor diyebilirim.
arbay2011-12-10 11:42:53

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

arbayÇevrim Dışı

Kayıt: 27/09/2011
İl: Izmir
Mesaj: 54
arbayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2011 11:05
Ve ufak bir kaza atlattık.
                 

Öğlen sigorta attı. Kaldırdık. Klima felanda çalışıyordu çok yüklendik heralde deyip dikkate almadık.

Gece 10 civarları tekrar attı. Sigorta atıyorsa vardır bi sebebi deyip sigortayı değiştirdim. Sonra sorun çıkmadığı için uyuduk. Gece saat 2... Bir yanık kokusu ile uyandım. Hemen evi dolaştım. Hiç bir şey yoktu görünen. Ama koku vardı. Ben ararken bir daha sigorta attı. Sigortayı kaldırmadan dikkatlice aramaya başladım ve buldum. Akvaryum ile duvar arasına sıkışan kabloda ezilerek birbirine temas etmiş. Gün boyu için için yanmış. En sonundada dayanamayıp kendini eritmiş. Dikkatli bakılırsa su gibi erimiş olduğu gayet net bir şekilde anlaşılıyor. Derhal kabloyu çıkartıp yeniledim.

Elektrik konusuna lütfen dikkat ihmale gelmez bu işler. Her an yangın çıkabilir. Günde 24 saat çalışan elektrikli cihazlar heleki su içindelerse risk en az 4-5 kat artmakta. Ve çalışan ailede her sabah evden çıkıp akşam eve geliyorsanız gün boyu ne kokuyu duyabilecek ne yangını görebilecek nede müdehale edebilecek bir konumda değilsiniz. Çalışmıyorsanız bile gece uyumak zorundasınız heralde. Uyurken kokuyu duymam büyük şanstı.

Birde bir hastalık atlattık.
         

Beyaz benek değil sanırım bu hastalık. Daha çok mantar gibi bence. Neonlar aldığım günden bi kaç gün sonra hafif beyazlamışlardı ama bi kaç aydır ilerleme olmamıştı. Bu aralar iyice beyazladılar. Çöpçülere ve yavru lepisteslerede bulaştırdılar. Tedavi olarak Bemiks vitamin ve Contra kullandım. İlerleme durdu. Lepistes yavruları düzeldi. Çöpçülerde çok çok çok azaldı. Neonlar ne yazıkki eski sağlıklarına kavuşamadı. Ama hastalık biraz gerileyip durdu.
arbay2011-12-10 12:40:58

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DemasoniloverÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]6521,2[/B]
Kayıt: 09/08/2008
İl: Mugla
Mesaj: 1213
DemasoniloverÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Aralık 2011 18:39
Arbay Bey merhaba.

Kurulumunuza şimdiye dek pek aktif olarak katılmamışta olsam tüm yazılarınızı en başından beri takipetmekteyim. Öncelikle mini kazadan ötürü geçmis olsun. Balıklarınızdaki sağlık sorununu çözmede linkteki ilaçın yüzde yüz çözüm olacağını sanıyorum : http://www.seachem.com/Products/product_pages/ParaGuard.html

Çekmeceli sisteminizin sisteme getirdiği artıları konuşmaya gerek görmüyorum, zaten yapacağını yapıyor fakat aklıma takılan bir kaç husus var :

* Çekmeceler arası su geçişini fotoğraflamadığınız için bir fikir yürütemiyorum fakat suyun çekmece yüzeylerinin her tarafına homojen bir şekilde dağılması için herhangi bir çalışma yapmadıysanız yapmanızı tavsiye ederim; aksi takdirde su bir şekilde meyli en uygun olan noktadan aşşağı inmeyi tercih ederek elyafın yanlızca bir kısmından istifade edebilmenize yol açacaktır. Pleksiyi uygun noktalardan delerek çekmeceler arası su geçisini elyaf yüzeyine homojen bir şekilde temasını sağlayarak sistemi daha verimli kullanabilirsiniz. (Belkide zaten bu şekilde dağıtıyorsunuzdur, bilemiyorum)

* Sistemi çekmeceli değilde pleksi glasstan yapmanız daha faydalı olurdu kanısındayım çünkü çekmeceler aslında sizin kullandığınız amaçla üretilmedikleri için çekmece kulplarının monte olduğu yüzeyin ana çekmece konsoluyla birleştiği noktalardan henüz tüm elyaf katmanlarından geçmeden aşşağı sızarak suyun büyük bir çoğunluğu elyaftan geçerken bir kısmı bahsettiğim aralıktan sızarak tam filitre olmadan kafa motoruna ulaşma gibi bir imkan olanağı varki bunu kimse istemez tabi. Bence çekmecelerinizi kendiniz 2 mm pleksiden keserek slikon ile gerekli izalasyonu yapmanız ve çekmeceler arası suyu homojen ve son damlasına kadar her elyaf katmanından geçirmeniz lehinize olacaktır.

* Kullandığınız nitrit, nitrat, amanyok tutucu keçeleri, bioballarınızı, zeoliti tecrübeli ve bir o kadarda meraklı bir sump kullanıcısı olarak tavsiye etmiyorum. Tutucu keçelerin taahhüt ettikleri gibi malum nitrat, nitrit, amanyoğu tuttuklarını carsaysak dahi bunu hangi litrajda, ve hangi yoğunluklarda, ne kadar bir süre ile yaptıkları hakkında bir bilgiye ulaşmak mümkün değildir, dolayısıyla ben şahsen sıcak bakmıyor sizede hem getireceği külfet hem sump içerisinde alttaki katmanlarda bulunmaları dolayısıyla değişim zorlukları dolayısıyla tavsiye etmiyorum.

Zeolitte keçeler gibi hangi madeni hangi yoğunluklarda, ne kadar süreyle tuttuğu belirsiz bir madendir. Tutuculukları tamamen değişken olup ilave edildikleri tanktaki mineral yoğunluklarına göre seçici davranır ve yumuşak sularda başka minerallere ilgi gösterirken sert sularda tamamen ayrı minerallerle ilgilenecektirler. Zeolit hakkında ne derece araştırma yaptığınızı ve madene ne kadar aşina olduğunuzuda bilmediğim için şimdilik kısa kesip sizden gelecek cevaba göre tartışmak en mantıklısı sanırım.

Biobalları tatlı su akvaryumlarında etkili kullanabilen, kullanan yeni bir filitrasyon sistemi şu anda mevcut ve inanılmaz sonuçlar doğurduğu hakkında tatmin edici argümanlar var. En kısa yoldan youtube gibi paylaşım sitelerinde kullanım şekli ve sonuçları hakkında bir çok bilgiye ulaşabilirsiniz fakat sizin kullandığınız şekilde sisteme herhangi bir katkısı olmadığına eminim malesef. Konu hakkında link, belge, makale yada üretici firma reklanlarına ulaşmanızı dilerseniz sağlayabilirim.

Sanırım ilk sump deneyiminiz olması nedeniyle mümkün olan, gördüğünüz, duyduğunuz hemen her medyayı kullanmak ve kendiniz tecrübe etmek istiyorsunuzki kesinlikle en doğrusunu yapıyorsunuz, her yiğidin yoğurt yiyişinin ayrı olması itibariyle bende size bunu tavsiye ederdim zaten. Doğru yolada ilerlediğinizi düşünüyorum, hepsi kullanılmalı, kişisel olarak test edilmeli ve gerekli ortam oluştuğunda gerekli sistem sumpa entegre edilmeli. Bu işin sanırım daha kolay bir yolu yok. Cesaret ve meraklı yaklaşımınız için tebrik etmek istiyorum, burada elinizden geldiğince diğer üyelerle her ayrıntıyı paylaşma çabanızda cabası, teşekkürler.


Son olarak sump çevresindeki elektronik alet kabloları, pirizler ve cihazları görünce size belki hakaret gibi gelecektir ama ben yinede dünyanın en sıra dışı dış filitresi olan Fluval G serisi filitrelerden tavsiye edeceğim. İlgileniyorum, olabilir aslında, neden olmasın derseniz inanması güçte olsa ve her ne kadar henüz kendimde satın alamamış ve tecrübe edememişte olsam ben sizdeki tüm sistemin yaptığı işi 1000 L/S debili minicik bir kutunun yapabileceğine nerdeyse eminim. İngilizceniz varsa zaten şu linkten detaylı olarak inceleyebilirsiniz sonrasında cihazın katkıları hakkında konuşabilir sizin sistemde ne derece iş yapabileceğini tartışabiliriz, İngilizceniz yok veya böylesi bir cihazın ayrıntılı izahını tam olarak çözemeeniz, foruma yaptığınız bunca katkı dolayısıyla sizin için çeviririm

http://www.fluval-g.com/index_e.php

Saygılarımla

Bahri.
Demasonilover2011-12-11 18:50:56

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

arbayÇevrim Dışı

Kayıt: 27/09/2011
İl: Izmir
Mesaj: 54
arbayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Aralık 2011 09:09
Bitkilerim biraz büyüdü. Paylaşmak istedim.
Günde 5 saat kuvvetli 17 saat hafif aydınlatma yapıldı.
Mayalı sistem ve dıy vortex difüzor ile CO2 takviyesi.
JBL misket gübre ve Aquaclay taban.
                                                   

Bahri Bey öncelikle şunu belirtmek isterimki bu sayfa açıldığından beri ilk defa bu kadar derin konular tartışıldı ve soruldu. Gerçekten yazdıklarınıza cevap bulmakta güçlük çektim ve defalarca okudum. Her şeyden önce mesajınız için çok teşekkür ederim.

Paraguard. Bu ilacı İzmir içinden temin etmekte zorlanırım. Bulunduğum bölge Karabağlar'da bu işin toptancılarına çok yakın bir yerde. Ama toptancılar tek olarak satmıyorlar. Çevremdeki akvaryumcularda çok küçük çaplı akvaryumcular. Basit balıklar satan işin uzmanı olmayan adamlar. O yüzden en azından internet üzerinden temin etmeye kesinlikle çalışıcam.

Çekmeceler gerçektende elyaf ile ilgili sıkıntılar yaratıyor. Fakat elyafın %80 inden su geçtiğini düşünüyorum. En azından %80 i kirleniyor. Hem alt hemde üst çekmecede. Fakat yinede plexiden yapılmış bir çekmece gibi değil. Kulp noktaları çekmecede iç kısmı kullanmak zorunda olduğundan elyafı oralarda yukarı kaldırtmak zorunda kalıyorum ve o alanları ölü olarak kabul etmek zorunda kalıyorum. Çekmece alt kısımları ise ilk başta delikli bir yapıdaydı. Havya ile havya ucu kalınlığında 100 lerce delik açtım. Fakat son motor değişimlerimden ve 3 akvaryumuda aktif etmemden sonra delikler yetersiz geldi ve taştı. Parça parça altını tamamen açmak zorunda kaldım. Şu anda taban komple açık. Sadece akvaryum içinde sump dönüş kısmında kullandığım yeşil renkli kare kare olan malzemeden var. Altı tamamen açık. Ancak bu kadar açık olunca gelen suyu karşılıyabiliyor ve taşmıyor.

Aslında bu sump sizinde bildiğiniz gibi bu kadar basit bir iş değil gerçekten. Mesela bölmeler arası geçişlerde dikey olarak koyduğum camlarda 1.5 cm yeterli gelir diye hesaplamıştım. Yani her bölme bir öncekinden 1.5 cm daha aşağıda. Fakat işin içine filtre malzemeleride girince böyle olmadığını anladım. Mecburen Resimlerde görünen Boyu markalı siyah derecenin sağ tarafındaki camı 2 cm ; ısıtıcının olduğu bölümün sağındaki camı da 3 cm daha aşağı indirmek zorunda kaldım. (Aşağı indirmek derken sökmek çok zahmetli olacağından elmas ile üstünden sökmeden keserek yaptım) Bu şekilde suyun bazı yerlerde camın üzerinden atlayarak geçmesini de engelledim.

Fakat çekmeceleri kaldırmayı bende düşünüyorum. Bunun için çekmecelerin olduğu alanı yani birinci sump bölmesini yükselterek en üstteki siyah sünger üzerine elyaf koymayı düşünmüştüm. En üstte olduğu için elyafı değiştirmesi de kolay olur gibi geldi bana.  

Birde belirtmek isterimki; Eskiden elyafı akvaryumcudan alıyordum. 1.5 metreye 20 cm şeklinde paketli olarak. 5TL veriyordum. Şimdi kaynağını buldum. Elyaf satan yerlerden 5 metrekareye yakın bir miktarına 2 3 tl veriyorum. En son alalı 1.5 ay oldu. yarıya gelemedim bile daha :)

Özel süngerler konusuna gelince Ben aslında şöyle düşünmüştüm. Sonuçta akvaryum bir döngüdür. Doğal bir döngü. Yani akvaryumun belli bir köşesine yem koyarsanız balıklar gelir. Yemi yerler. Akvaryumun belli bir köşesine nitrat koyarsanız o bölgede de nitrat parçalayan bakteriler gelip onları yiyecektir. Ve o kısımlarda daha yoğun bir kolonileşme olacaktır. Tabi bu filtre malzemelerinden ne derece kopartabilirler bilemiyorum. Sonuçta kimyasını tam olarak bilmediğim bir konu. Ama her malzeme bir şeyi tutacak ve o bölgede gerekli bakteriler çoğalacak mantığıyla gitmiştim. Umarım yanılmıyorumdur. Ki bu sistem 1 ayını geçti. Şimdilik suyumda nitrit ve nitrat; yaptığım haftalık testlerde hep sıfır çıktı. İlerleyen zamanlarda ki bu 4 ayda bir gibi düşünüyorum sadece ayrı bir kovada akvaryum suyundan alıp  yıkayıp yerine tekrar koymayı düşünmüştüm. (Elyaf hariç tüm filtre malzemeleri için)

Bioballar ise en iyi bildiğim yağmurlama sisteminde çalışıyorlar. Eski tamamen çekmeceli olan sistemde bu şekildeydi ama bu sistemde bunu yapmam imkansız gibi. Fikirleriniz varsa dinlemek isterim. Mesela ben sump motoru olan bölüme 10 tane kadar yuvarlak biobal attım. Camdan süzülerek gelen su yuvarlak bioballara yandan vurduğu için su içinde fırıl fırıl dönüyorlar. Aklıma gelen en iyi yöntem buydu.

Zeolit hakkında verdiğiniz bilgi kısımlarında hiç bir bilgim yok açıkçası. Zeolitin iyi derecede amonyak nitrit ve nitratı bağladığını biliyorum. Hatta bu materyalleri tuttuğu için bazı bitki yetiştiren akvaryumcuların zeolit toprak kullandıklarınıda duymuştum. Bende kumumun içine karıştırmayı düşünmedim dersem yalan olur. Bazı mikron seviyesindeki maddeleride tutarak üzerinde hapsettiğini ve belli aralıklarla tuzlu su banyosu yaptırılarak bunları geri verdiğini biliyorum. Bazı kişiler ise nitrit ve nitrat bağlayıcılığından dolayı bitkili akvaryumlarda filtre bölümlerinde önermiyorlar. Fakat su sertliğine göre farklı davrandığını ilk defa öğrendim. Suyum oldukça sert çıkıyor ölçümlerimde. Doğrusu zeolit bu sertlikte ne yapabilir merak ediyorum. Ayrıca suyu yumuşatmak için neler yapmalıyım bilemiyorum. Sürekli akvaryumumda karbon kullandığım halde suyum yumuşamıyor. Açıkçası Reverse ozmoz cihazı bile almayı düşünüyorum.

Bioball kullanımında sistem yağmurlama ise çözüm bulamadım. Biraz daha bilgi verebilirseniz çok sevinirim. Sadece sump resimlerinde en sağdaki motor bölmesinde biraz daha hareketli halde olduklarını söyleyebilirim. Ama yeterli olduğunu bende düşünmüyorum. Her türlü fikre açığım.

Kesinlikle ilk sump deneyimim. Ve kesinlikle herşeyi hemen denemek istiyorum. Tek kısıtlamam maddi sınırlar. Mesela acilen reverse ozmoz denemek istiyorum Ama çok pahalı. Bu arada en önemli noktayı gerçekten yakalamışsınız. Gerçekten neyin nasıl davrandığını çok merak ediyorum. Ne yaparsak ne tepki alırız. Suda ne olursa sonuç ne olur. Sonuçta gerçekten başlıyacağım türe geçtiğimde hangi etkiye suyum ne tepki verir, canlılarım ne tepki verir ve en önemlisi ben ne tepki vermeliyim bunu çok iyi bilmek istiyorum.

Dış Filtre ve Fluval. Gerçekten güzel seçimler. Özellikle G serisi. Eğer 400 500 litrelik tek akvaryumum olursa daha doğrusu koyabilecek bir yerim olursa kesinlikle ilk düşüneceğim şeylerden biri. Fakat bende 3 akvaryum var. Düşünmedim değil. Fakat 3 sebepten vazgeçtim.

1 - Dış filtre su hacmini arttırmıyor. Yani içinde çok az su bulunduğu için genel litre yi arttırmıyor ve su hacmi ne kadar büyükse denge olası etkenlerden o kadar az etkileniyor.

2 - Büyükte olsa bir dış filtrenin içine ne kadar filtre malzemesi ve yüzey sığdırılabilirki. Bakteriler için en önemlisi geniş tutunma yüzeyi ve yavaş bir su akımı. Sumpta her ikiside daha geniş ölçülerde sağlanabiliyor.

3 - 3 akvaryum olduğu için 3 ayrı dış filtre ihtiyacım olacak. Dolayısıyla zaten sumptan daha pahalı bir sistem iken birde bu maliyeti 3 le çarpmak?
Ancak şöyle olabilir. Sump kalır. Sumpun içinden suyu emip 3 akvaryumada borular ile gidip vanalar ile ayar yapılabilir.

Olmaz değil. Ama sumpla ilgili merak ettiklerim henüz bitmedi:) herşeyi deneyince neden olmasın?

Kablolarıda aklımda bir iki şey daha var onlarıda bitirince güzelce toparlıyacağım. Yalıtımlarınıda yapıcam. Dolap içinede saklayıp tamamen dolaplı bir yapı içine yerleştirecem. Fakat dediğim gibi bir iki şey daha var. Onlardan sonra. (PH metre, Durso sistemi, Çekvalf, Nem sensörü ve havalandırma penceresi, Ista max mix CO2 difüzörü, kaloriferli ısıtma ve fanlı soğutma sistemi gibi)

Yaptığınız tüm yorumlar için teşekkür ederim. Zeolit hakkındaki bilgilerinizi bizimle paylaşmanızı sabırsızlıkla bekliyorum. Ayrıca bioballar hakkında da daha etkili kullanabileceğim her türlü yöntemi dinlemeye hazırım.

Buda sesi azaltmak için hazırladığım mini durso sistemi. Farklı bir tasarım. Sanırım daha önce uygulanmamış bir tasarım. Ama sistem tamamen aynı. Arka cama deliğin üzerine yapıştırılarak kullanılacak. işte resimler. Henüz bitmedi. Ama en azından çalışıp fikir üretiyorum.
           

Arakadaşlar çok uzun bir yazı yazdım kusura bakmayın ama malum sistem tüm başlıkları birleştiriyor. Danışmak istediğim bir diğer konuda kafa motorum bende aşağıda resmi olan motordan var.

Bu motor 100 Watlık. ve 5 tonluk bir motor. 4.2 metreye bastığı iddaa ediliyor (hmax)
Fakat diğer bu tipte motor kullanan arkadaşlarım 30 wattlardan bahsediyor. Daha önce 4 ton 75 watt civarında bir ürün kullanmıştım. Ama akvarumun 3. katına (2m20cm) su basamadı. 100 Watta büyük olmasada küçümsenecek bir rakamda değil. Motorumda çok sessiz çalışıyor. Sesini duymuyorum. Daha önceki 75 wattlık motor resmen zınlıyordu. Sizce çokmu elektrik kullanıyor bu motor? Yani 30 W çoooook kaliteli bir marka olsa aynı verimi ve sessizliği alabilirmiyim. Yoksa sus otur aşağımı dersiniz?
arbay2011-12-12 15:11:32

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DemasoniloverÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]6521,2[/B]
Kayıt: 09/08/2008
İl: Mugla
Mesaj: 1213
DemasoniloverÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 13 Aralık 2011 20:35
Arbay Bey tekrar selam.

İlk sump deneyiminiz olması dolayısıyla kafanızda bir çok soru oluşmuş ve hepsini bir an önce cevaplamak istiyorsunuz doğal olarak lakin cevap yazması bu şartlar altında birazcık zorlayacak, atladığımız cevaplamadığımız yerleri hatırlatarak gideceğiz artık

Paraguard ile başlayalım : canpet.net, teleskopakvaryum.com.tr, otuz.com gibi ürün çeşitliliği yüksek internet siteleri mevcut, bende Muğla Fethiye'de ikamet ediyorum akvaryumcularımız sizinkinden geridir ileride değil malasef varsa yoksa lepistes, japon ama internete gelince üstteki sitelerin yöneticilerinin hepsiyle kanka olmuş vaziyetteyim tabi

Canlı yada bitki alacaksanız musaakvaryum.com adresini türkiyede tek geçerim, hizmet anlayışlarına ve canlı sağlıklarına verdikleri öneme ben şahsen kefilim. Bunun dışında nehirakvaryum ve yine ankarada bulunan jumbo akvaryumda bu husuta rüstünü ispatlamış esnaflardırlar, tabi bunlar sadece benim bildiklerim ve tavsiyelerim.

Çekmeceleri hem çok yer kaplıyor, hem ağırlar, hemde kullanım zorlukları var zaten yüzde yüz verim ile çalışmamalarına dem vurmayacağım Bence pleksiden şu anda kullandığınız çekmeceli dolabın 1 adet çekmecesi büyüklüğünde bir hazne kesip izalasyonunu sağlam yaptıktan sonra o 3 çekmeceli dolabın yaptığı işin çok daha ötesinde verim alabilirsiniz düşüncesindeyim zaten elinizde yatkın bu tür işere...

Elyaf konusu benimde net birşey söyleyemediğim, söyleyemeyeceğim bir konu malasef. Metrelik silikonsuz elyafın fiyatı pahalı ve sump sistemi içerisinde bolca tüketildiği için hayli külfetli; diğer yandan silikonlu yastıkların içine kullanılan elyaf çok ucuz ve aslında kullanışlı fakat plastik içeriği dolayısıyla hiç akvaryumlarımı sokmadım, sokarasak ne olur bilmiyorum, zaten sonucunu ölçme gibi bir şansta muhtemelen olmayacaktır... Karar size ait.

Tutucu süngerlere gelince, bana mantıken ters geliyorlar. Sarı olanı amanyağı tutar, mavisi nitratı, kırmızısı nitriti... Göz boyamaca olmadığını test etmek mümkün değil; inanılacak tek veri tuttuğunu iddia eden üretici firma ! Seramik halkalar çok sert, dolayısıyla korozyona uğramıyorlar süngerler gibi, delikleri içine üflediğinizde ne kadar minik ve ne kadar çok gözenekli olduğunu en azından kaba taslakta olsa test edebiliyoruz. O minicik gözeneklerde suyun akış hızı saatte belkide 0,001 litreye kadar düşecek, mikro düzeydeki partiküller bu gözeneklere takılacak ve tutulacak, aneorob ve aerob bakterilerde tam olarak istedikleri ortamda tuzağa düşürülmüş besini afiyetle tüketecek. Bu bana çok daha mantıki geliyor; tam olarak test edebilmek benide sizide aşacağı için yine net birşey söylemek mümkün değil malasef.

Bioball ve zeolit konusuna bu konuda değinmeyeceğim çünkü her ikiside kendi başlarına içerikleri çok geniş mevzular.

Fluvali önerme sebebim zaten hali hazırda şimdilik saat gibi işleyen nitratı devamlı sıfır çıkan filitrasyonu güçlenrimek değildi. Fluval filitrenin verdiğim linki ne derece sabırla okuduğunuzu bilemiyorum ama ben şu şekilde özetliyim. Filitrenin 2 adet kartuşu var. Biri kesinlikle ön filitrasyon için kullanılmak durumunda aksi halde filitre çalışmıyor. İlk kartuş pre-filter fine ile donatıldığı zaman garantili ve inanılmaz pratik bir şekilde sizin 3 gözlü çekmecenin yapamadığını belkide 10 kat daha iyi bir şekilde yapıyor çünkü kartuş 70 mikron üzerindeki hiç bir maddenin membrandan geçmesine izin vermiyor. Kartuş istendiği zaman çakmak cebinden çakmak çıkarmak kadar basit bir şekilde filitrenin hortumlarıyla, gövdesiyle uğraşmadan bir tek düğmeye basarak anında çıkıyor, musluk altında tazyikli suya maruz bırakılarak 3 5 dakikada tertemiz hale geliyor ve çakmağı cebinize sokarmışçasına tekrar ait olduğu hazneye geri bırakılıyor. Bu kadar basit. Bir daha elyaf derdi yok, pleksi kesmek yok, suyu nasıl elyaf yüzeyine homojen dağıytırım diye haftalık projelere girmeye gerek yok

Cihaza bir adette conductivity ölçer yani iletkenlik ölçer(İletkenliğin kabaca suda mevcut olan tüm tuzların miktarına dendiğini kabul edebniliri, buna nitrat, nitrit, amanyok, sülfat, kalsiyum, magnezyum gibi her türlü mineral dahil) entegre edilmiş. Kalibrasyon gerektirmiyor ve yaşlanması söz konusu değil, filitre var olduğu sirece iletkenlik ölçer sorunsuz bir şekilde çalışıyor. İletkenlik ölçeri şu limitin üstüne ve bu limitin altına bana bildir diyerek proglamlayabiliyorsunuz dolayısıyla yolunda gitmeyen herhangi bir şey olması durumunda cihaz iletkenlik atıyorum 500 ms üzerine çıktı diyerek size alarm veriyor akvaryumun başına geçerek iletkenliği yükselten şeyin ne olduğunu test edip 5 10 dakikalık test sonuçlarının ardından sorunun ne olduğunu anlamanızı sağlıyor. Nitratmı patladı iletkenliği etkilememesi mümkün değil, sertlikmi yükseldi iletkenliği etkilememesi mümkün değil, su çokmu yumuşadı iletkenliği etkilememesi yine mümkün değil. Fluval G serisi bir cihazınız varsa sistem üzerinde kontrolü ele almak nerdeyse çocuk oyuncağı.

Marifetleri bununlada sınırlı değil, cihaza ayrıyeten birde elektronik ısı ölçer entegre edilmiş yine belirlenen sıcaklık alt ve üst seviyelerinin üzerine ve/veya altına inildiğinde cihaz yine sesli yada ışıklı LCD ekranıyla kullanıcının seçimine göre uyarı sistemini anında devreye sokuyor. Buda yetmezmiş gibi 70 mikronluk ön filitrasyon kartuşunun fazlaca partikül yakalaması sonucu debide herhangi bir düşüşü yine size bildiriyor sesli veya görsel olarak. haftada 1 2 kere kartuşu çıkarıp suya tutmanız yeterli, elyaf ve sünger çilesine sonsuza dek elveda...

İkinci kartuş haznesi ise kullanıcının seçimine göre nitrat remover(nitrat tutucu reçine), aktif karbon(tuttuklarını eskise dahi suya geri salmayacak bir teknolojiyi iddialı bir şekilde sitelerinde duyuruyorlar), ve son olarak tree-ex (bir miktar karbon, bir miktar nitrat tutucu reçine ve bir miktar fosfat tutucu reçine) seçenekleri sunulmuş. Kullanıcının başı nitrat ilemi dertte nitrat kartuşu koy işi bitir, derdin fosfatmı, al sana fosfat tutucu reçinemi kullan. Hepsinden bir kerede kurtulacaksın üçü bir aradada var tak kurtul. Üstelik sonuçları iletkenlik ölçer ile senin için zaten 24 saat test ediyor, seramik halkalar yada keçeler gibi fareziyat üzerinden konuşmaya gerek yok. Kartuşu tak iletkenliği saatlik dilimlerle hazırlanmış LCD ekran üzerinden grafik ile incele.

Satın almış olduğunuz bunca elektronik ölçer, kablo, techizatlar, üçlü prizler hepsi hikaye siz fluvalın hali hazırda seri üretime geçirmiş olduğu filitrenin manuelini icat etmek için şimdiye kadar kaç gün uğraştınız ne kadar paranız gitti bilmiyorum ama fluval tüm bu işleri 390-450 dolar arasında adrese teslim 3 yıl garantili yapıyor e-bay üzerinden lakin tek sıkıntı benim araştırabildiğim kadarıyla hiç bir e-bay satıcısı fluval G serisi için internasyonel shipment yapmıyor Hergün bir satıcıya yalvarıyorum ama henüz sonuç alamadım malasef


Zeolit ve bioball bir dahaki sefere.

Hoşçakalın.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RustyÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,1,119401[/C] [B]7567,2[/B] [B]8834,3[/B]
Kayıt: 27/11/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 1701
RustyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 13 Aralık 2011 21:09
[QUOTE=imhotep_442] 1)Japon balıklarını ve tropikal balıkları aynı akvaryuma koymuşsunuz.Ama bu canlıların ihtiyaçları çok farklı.
2)Sump için seçtiğiniz malzeme kalitesiz bir plastik den yapılmış.Uzun vadede her türlü sorunu çıkarabilir.
3)Neden fon olarak her akvaryuma tuğla görünümünü tercih ettiniz anlamadım.Bence çok itici görünüyor.Tuğla hiç doğal bir görüntü vermiyor.
4)Balık seçimlerine çok takıldım.Her canlının yaşamaya hakkı vardır ama japon balıklarının en bilinen türünü almışsınız.Bu işe bu kadar para dökdükden sonra biraz daha araştırma yaparak çok daha güzel japon balığı türleri bulabirdiniz.Aynı şey lepistesler için de geçerli.Zaten dişi nüfusun fazla olması gereken bir tür ve dişileri daha renksiz bir tür.Yine biraz araştırma ile daha renkli dişiler seçilebilirdi.Bir çok akvaryumcu zaman zaman muhteşem ithal balıklar getiriyor.En azından bir karma yapardınız.
Şimdilik bu kadar.


[/QUOTE]

Japonların tropikal türlerle bakılmasının bende kesinlikle yanlış oldugunu dusunuyorum fakar Orjinal japon ile ilgili sözleriniz çok üzücü bence..Bende bir sure japon baktım sizin dusuncenizin tam zıttı o tür harici diğer türler bana çok itici geliyor mesela.Yani bu bir zevk meselesi bu sözleriniz çok anlamsız bence..

Sectiğiniz japon bence en güzel japon türü yalnız ayrı bir akvaryuma alınmaları daha sağlıklı olacaktır saygılar..


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir