Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Gönderim Zamanı: Dün 16:25
[QUOTE=Serdariekrem]İlk mesajında dediğim gibi, zevkler tartışılmaz tekrar ifade edeyim, yanlış anlaşılmasın. Mesele akvaryum hobisinin neden yapıldığıyla alakalı.
Konu sahibi arkadaşımızın üstünde ısrarla durduğu konu "zahmetsiz olma, uğraş gerektirmeme, ilgiye gerek duymayan bir sistem" olunca ortaya maalesef örnekteki gibi yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor.
Simdiye kadar tanıdığım bir çok dosttan da teyit ettiğim üzere, biz hobimiz için zaman ayırarak bir nevi psikolojik terapi içerisine giriyoruz. Çok daha büyük bütçe isteyen harcamaları da yine hobimiz sayesinde yapmaktan geri duruyoruz ister istemez.
Bir tankı kurulum aşamasından final aşamasına getirdiğimiz süreç ne kadar uzun ve araştırmalarla dolu geçerse o kadar çok deşarj oluyoruz. Tanktaki gelişim mutluluk veriyor; sorunlar ise farklı yöntemlerle problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor.
Hakkıyla yapılmış bir aquascapingten doğan sonucu herkesin görmesini ister ve bundan mutluluk duyarsınız. Fakat saldım çayıra mevlam kayıra düzeninde oluşmuş ve devam eden bir ekosistem maalesef tatmin etmeyecektir.
[/QUOTE]
Yuzde yuz katiliyorum, altina cift imza atarim. Bu tamamen kendi kendini ceviren sistem, bakim istemeyen filtre, yemleme yapmaya gerek olmayan akvaryum muhabbetlerini hobi mantigina, hobi kavrami altinda verilen emege, zamana ve paraya tamamen ters buluyorum. Elbette bu konudaki kurulum olsun, walstad kurulumlari olsun tamamen emeksiz, ihtiyacsiz degil. Fakat nihai amacin minimum emege indirgenmeye calisilmasi sizin de dediginiz gibi tatmin etmeyecek , hatta belki de daha buyuk sorunlara yol acacak. Zaten walstadindan high-tech aquascapenine kadar her akvaryum teknik ekipmanlarla desteklenen birer ekosistem. Isler yolunda gittiginde zamanla her akvaryumun duzeni oturur, bakimi belli bir periyoda girer. Beslediginiz turlerin iliskileri ve davranislari, elde ettiginiz gorsellik sizin tatmininiz olur.
Konu sahibi arkadaşımızın üstünde ısrarla durduğu konu "zahmetsiz olma, uğraş gerektirmeme, ilgiye gerek duymayan bir sistem" olunca ortaya maalesef örnekteki gibi yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor.
Simdiye kadar tanıdığım bir çok dosttan da teyit ettiğim üzere, biz hobimiz için zaman ayırarak bir nevi psikolojik terapi içerisine giriyoruz. Çok daha büyük bütçe isteyen harcamaları da yine hobimiz sayesinde yapmaktan geri duruyoruz ister istemez.
Bir tankı kurulum aşamasından final aşamasına getirdiğimiz süreç ne kadar uzun ve araştırmalarla dolu geçerse o kadar çok deşarj oluyoruz. Tanktaki gelişim mutluluk veriyor; sorunlar ise farklı yöntemlerle problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor.
Hakkıyla yapılmış bir aquascapingten doğan sonucu herkesin görmesini ister ve bundan mutluluk duyarsınız. Fakat saldım çayıra mevlam kayıra düzeninde oluşmuş ve devam eden bir ekosistem maalesef tatmin etmeyecektir.
[/QUOTE]
Yuzde yuz katiliyorum, altina cift imza atarim. Bu tamamen kendi kendini ceviren sistem, bakim istemeyen filtre, yemleme yapmaya gerek olmayan akvaryum muhabbetlerini hobi mantigina, hobi kavrami altinda verilen emege, zamana ve paraya tamamen ters buluyorum. Elbette bu konudaki kurulum olsun, walstad kurulumlari olsun tamamen emeksiz, ihtiyacsiz degil. Fakat nihai amacin minimum emege indirgenmeye calisilmasi sizin de dediginiz gibi tatmin etmeyecek , hatta belki de daha buyuk sorunlara yol acacak. Zaten walstadindan high-tech aquascapenine kadar her akvaryum teknik ekipmanlarla desteklenen birer ekosistem. Isler yolunda gittiginde zamanla her akvaryumun duzeni oturur, bakimi belli bir periyoda girer. Beslediginiz turlerin iliskileri ve davranislari, elde ettiginiz gorsellik sizin tatmininiz olur.
Beğenenler: [T]179932,Serdariekrem[/T][T]125030,GhostKoi[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]199205,Rafayel[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: Dün 16:30
Father Fish yöntemi, akvaryum hobisinde doğallığı ve dengeyi merkeze alan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, tatlı su ekosistemlerinin doğal döngülerine mümkün olan en yakın deneyimi sunmayı hedefler. Tatlı su ırmaklarının ve göllerinin görüntüsünü bir akvaryuma taşırken, doğal yaşam alanlarındaki kaotik düzenin uyumunu gözler önüne serer.
Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.
Aquascaping, kuşkusuz göz alıcıdır. Bir tablo gibi kusursuz kompozisyonlar yaratır ve bazen neredeyse bir sanat eseri niteliğindedir. Ancak bu berrak ve minimalist tasarımlar, doğanın gerçek yüzünden uzaktır. Tatlı su ekosistemlerinde böyle bir düzen nadiren bulunur; doğa daha çok kaotik bir harmoni sunar. Hatta aquascaping’deki bu estetik mükemmeliyet, doğanın spontane kusursuzluğunu yansıtmaktan çok, bir tasarımcının hayal gücünü yansıtır.
''Kusursuz'' görünen bir akvaryumu sürdürebilmek, sürekli müdahale gerektirir. Su parametrelerini ideal seviyede tutmak için kimyasallar, yosun önleyiciler ve yapay gübreler kullanılır. Ancak bu kimyasalların etkileri, sadece balıklara değil, aynı zamanda suyun ekosisteminde yaşayan mikro ve makro faunaya da zarar verir. Örneğin, kimyasal yosun önleyiciler, akvaryumdaki faydalı mikroorganizmaları yok ederek ekosistemin dengesini bozabilir. Bu durum, daha fazla müdahale ihtiyacını doğurarak bir kısır döngü yaratır.
Father Fish yönteminde ise bu tür müdahalelere gerek kalmaz. Zengin ve doğal bir kum tabanı, hem bitkiler için gerekli besinleri sağlar hem de atıkların doğal olarak parçalanmasına yardımcı olur. Akvaryum, dışarıdan gelen katkılar yerine kendi ekosistem döngüsüyle dengede kalır. Örneğin, bir Father Fish akvaryumunda, bitkiler yosunların büyümesini baskılar, suyun berrak kalmasına yardımcı olur ve canlıların doğal davranışlarını sergilemesi için ideal bir ortam yaratır.
Aquascaping estetiği ve suyu kristal berraklığında tutmak için, farklı kimyasallar, katkılar, aktif karbon vs eklenmek zorundadır. Ancak ne zaman ki doğal bir düzen kurmaya karar verdim ve müdahaleleri asgariye indirdim, akvaryumumun çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü olduğunu fark ettim. Canlılar, kimyasalların olmadığı bir ortamda daha aktif hale geldi, bitkiler doğal hızıyla büyüdü ve sistem kendi içinde bir denge oluşturdu. Su değişimine bile gerek kalmadı.
Bu yöntem bir ekosistem kurucusu olma rolünü üstlenmenizi sağlar. Bu yöntemle akvaryumunuz, izleyicisine “Doğanın bir parçasıyım” hissini verir. Bu yaklaşımda, doğadaki gibi hafif bir bulanıklık ya da taban üzerinde birikmiş yaprak kalıntıları, müdahale gerektiren kusurlar değil, ekosistemin doğal bir parçası olarak görülür.
Sonuç olarak, doğallığı esas alan bir akvaryum hem estetik açıdan büyüleyici olabilir hem de doğanın kaotik düzenini taklit eden sürdürülebilir bir yaşam alanı sunar. Kusursuzluğu ararken doğanın kusursuz uyumunu gözden kaçırmamak, hobinin en büyük ödülüdür.
Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.
Aquascaping, kuşkusuz göz alıcıdır. Bir tablo gibi kusursuz kompozisyonlar yaratır ve bazen neredeyse bir sanat eseri niteliğindedir. Ancak bu berrak ve minimalist tasarımlar, doğanın gerçek yüzünden uzaktır. Tatlı su ekosistemlerinde böyle bir düzen nadiren bulunur; doğa daha çok kaotik bir harmoni sunar. Hatta aquascaping’deki bu estetik mükemmeliyet, doğanın spontane kusursuzluğunu yansıtmaktan çok, bir tasarımcının hayal gücünü yansıtır.
''Kusursuz'' görünen bir akvaryumu sürdürebilmek, sürekli müdahale gerektirir. Su parametrelerini ideal seviyede tutmak için kimyasallar, yosun önleyiciler ve yapay gübreler kullanılır. Ancak bu kimyasalların etkileri, sadece balıklara değil, aynı zamanda suyun ekosisteminde yaşayan mikro ve makro faunaya da zarar verir. Örneğin, kimyasal yosun önleyiciler, akvaryumdaki faydalı mikroorganizmaları yok ederek ekosistemin dengesini bozabilir. Bu durum, daha fazla müdahale ihtiyacını doğurarak bir kısır döngü yaratır.
Father Fish yönteminde ise bu tür müdahalelere gerek kalmaz. Zengin ve doğal bir kum tabanı, hem bitkiler için gerekli besinleri sağlar hem de atıkların doğal olarak parçalanmasına yardımcı olur. Akvaryum, dışarıdan gelen katkılar yerine kendi ekosistem döngüsüyle dengede kalır. Örneğin, bir Father Fish akvaryumunda, bitkiler yosunların büyümesini baskılar, suyun berrak kalmasına yardımcı olur ve canlıların doğal davranışlarını sergilemesi için ideal bir ortam yaratır.
Aquascaping estetiği ve suyu kristal berraklığında tutmak için, farklı kimyasallar, katkılar, aktif karbon vs eklenmek zorundadır. Ancak ne zaman ki doğal bir düzen kurmaya karar verdim ve müdahaleleri asgariye indirdim, akvaryumumun çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü olduğunu fark ettim. Canlılar, kimyasalların olmadığı bir ortamda daha aktif hale geldi, bitkiler doğal hızıyla büyüdü ve sistem kendi içinde bir denge oluşturdu. Su değişimine bile gerek kalmadı.
Bu yöntem bir ekosistem kurucusu olma rolünü üstlenmenizi sağlar. Bu yöntemle akvaryumunuz, izleyicisine “Doğanın bir parçasıyım” hissini verir. Bu yaklaşımda, doğadaki gibi hafif bir bulanıklık ya da taban üzerinde birikmiş yaprak kalıntıları, müdahale gerektiren kusurlar değil, ekosistemin doğal bir parçası olarak görülür.
Sonuç olarak, doğallığı esas alan bir akvaryum hem estetik açıdan büyüleyici olabilir hem de doğanın kaotik düzenini taklit eden sürdürülebilir bir yaşam alanı sunar. Kusursuzluğu ararken doğanın kusursuz uyumunu gözden kaçırmamak, hobinin en büyük ödülüdür.
Beğenenler: [T]240492,Orhan76[/T][T]30768,sfcscannow[/T]
Teşekkür Edenler: [T]240492,Orhan76[/T]
+1: [T]30768,sfcscannow[/T][T]214205,Aqua Discovery[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: Dün 17:43
[QUOTE=Serdariekrem][/QUOTE]
Sizde söylemişsiniz zaten tartışılmaz ancak,” yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor”
Buna katılmak mümkün değil ki özellikle yüzeysel hobi faaliyeti kısmına. Böyle bir ekosistem kurmak sürdürülebilirlik açısından tonlarca para harcayıp doğallıktan uzak, teknolojik bir akvaryum kurmaktan daha zor. Bu açıdan baktığınızda teknolojik akvaryumlar aslında daha zahmetsiz. Aynı ürünleri kullanan aynı tasarımları yapan taklitçi bir hobi çıkıyor ortaya.
İki yöntemi de denemiş biri olarak en az destekli bir ekosistem modern akvaryumlardan daha zor. Burada önemli olan ne beklediğiniz. Seyir etmek mi keşfetmek mi. Modern akvaryumları bir tablo gibi izlerken, ekosistemi keşfetmeye ve anlamaya çalışırsınız. Modern akvaryumlar bitki ve canlı odaklı ilerlerken, ekosistemi bir bütün olarak ele almak zorundasınız aksi halde başarılı olmanız pek mümkün değil. Forumlar veya bir dükkâna giderek bir akvaryum kurabilirsiniz Ancak araştırmadan denemeden yani kafa patlatmadan bir ekosistem kuramazsınız. Bu tür ekosistem kurulumları kesinlikle yüzeysel değil aksine derinlemesine bir yöntemdir.
Sizde söylemişsiniz zaten tartışılmaz ancak,” yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor”
Buna katılmak mümkün değil ki özellikle yüzeysel hobi faaliyeti kısmına. Böyle bir ekosistem kurmak sürdürülebilirlik açısından tonlarca para harcayıp doğallıktan uzak, teknolojik bir akvaryum kurmaktan daha zor. Bu açıdan baktığınızda teknolojik akvaryumlar aslında daha zahmetsiz. Aynı ürünleri kullanan aynı tasarımları yapan taklitçi bir hobi çıkıyor ortaya.
İki yöntemi de denemiş biri olarak en az destekli bir ekosistem modern akvaryumlardan daha zor. Burada önemli olan ne beklediğiniz. Seyir etmek mi keşfetmek mi. Modern akvaryumları bir tablo gibi izlerken, ekosistemi keşfetmeye ve anlamaya çalışırsınız. Modern akvaryumlar bitki ve canlı odaklı ilerlerken, ekosistemi bir bütün olarak ele almak zorundasınız aksi halde başarılı olmanız pek mümkün değil. Forumlar veya bir dükkâna giderek bir akvaryum kurabilirsiniz Ancak araştırmadan denemeden yani kafa patlatmadan bir ekosistem kuramazsınız. Bu tür ekosistem kurulumları kesinlikle yüzeysel değil aksine derinlemesine bir yöntemdir.
+1: [T]236810,UrasArt[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: Dün 18:40
"Father fish" bize görülmedik, bilinmedik yeni bir yöntem ve olanaklar mı sunuyor, bu konuda şüpheliyim. Zaten bilinen, kısmen ya da tamamıyla uygulanmakta olan teknikleri yeni bir yöntem adıyla sunmak ne kadar doğru? Walstadla kıyaslanması da anlamsız. Dianne Walstaad sucul yaşam konusunda deneysel bilim çalışmaları olan ve bunları kitaplaştırmış bir kişi idi. Çalışmaları hücresel ve moleküler düzeyleri bile kapsıyordu. Ve bu çalışmalar 1990'larda oluyor. Hatta 10 yıl önce bir kitabını forumda elbirliğiyle Türkçeleştirme serüvenimiz oldu ve sonuçsuz kaldı. Father Fish amcanın tavsiyeleri yararlı bulunabilir, öğretici olabilir fakat yeni birşey göremiyorum. Amerikayı yeniden keşfetmek öğretici olabilir.
Modern olsun, Ultramodern olsun, low-tech olsun, hatta balkonunuzdaki bir su birikintisi olsun adı ne olursa olsun evimize taşıdığımız sucul ortamlar hepsi de kapalı birer ekosistemdir. Bunu yok şu akvaryummuş yok bu ekosistemmiş diye ayıramayız. Kapalı bir ekosistem dışardan madde giriş çıkışı olmazsa eninde sonunda çöker. Çöküşün 1 yılda ya da 10 yılda olması gerçeği değişirmez. Bunun çökmemesi için minik dokunuşlar mı yapıyoruz ya da ciddi mesai mi harcıyoruz o tercihe kalan bir mesele.
Modern olsun, Ultramodern olsun, low-tech olsun, hatta balkonunuzdaki bir su birikintisi olsun adı ne olursa olsun evimize taşıdığımız sucul ortamlar hepsi de kapalı birer ekosistemdir. Bunu yok şu akvaryummuş yok bu ekosistemmiş diye ayıramayız. Kapalı bir ekosistem dışardan madde giriş çıkışı olmazsa eninde sonunda çöker. Çöküşün 1 yılda ya da 10 yılda olması gerçeği değişirmez. Bunun çökmemesi için minik dokunuşlar mı yapıyoruz ya da ciddi mesai mi harcıyoruz o tercihe kalan bir mesele.
Beğenenler: [T]179932,Serdariekrem[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]229265,ahmetfiratozkaya[/T]
+1: [T]252149,Göksel D[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: Dün 18:49
[QUOTE=hounddog]Father Fish yöntemi, akvaryum hobisinde doğallığı ve dengeyi merkeze alan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, tatlı su ekosistemlerinin doğal döngülerine mümkün olan en yakın deneyimi sunmayı hedefler. Tatlı su ırmaklarının ve göllerinin görüntüsünü bir akvaryuma taşırken, doğal yaşam alanlarındaki kaotik düzenin uyumunu gözler önüne serer.
Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.
[/QUOTE]
Yazdığınız çoğu şeye katılmak ile birlikte sanırım benim sorularımı gözden kaçırmışsınız, hala merak ediyorum cevabınızı.
Yazdığınız her bir yazı tek başına gayet güzel olsa da hepsini okuyunca biraz birbirinin tekrarı gibi gözüküyor, doğayı taklit etmeyi sağlayan birçok method var / oluşturulabilir. Benim merak ettiğim şey bu methodu bu kadar savunmanızın ekstra özel bir nedeninin olup olmadığı.
[QUOTE=Serdariekrem]İlk mesajında dediğim gibi, zevkler tartışılmaz tekrar ifade edeyim, yanlış anlaşılmasın. Mesele akvaryum hobisinin neden yapıldığıyla alakalı.
Konu sahibi arkadaşımızın üstünde ısrarla durduğu konu "zahmetsiz olma, uğraş gerektirmeme, ilgiye gerek duymayan bir sistem" olunca ortaya maalesef örnekteki gibi yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor.
Simdiye kadar tanıdığım bir çok dosttan da teyit ettiğim üzere, biz hobimiz için zaman ayırarak bir nevi psikolojik terapi içerisine giriyoruz. Çok daha büyük bütçe isteyen harcamaları da yine hobimiz sayesinde yapmaktan geri duruyoruz ister istemez.
Bir tankı kurulum aşamasından [K]final aşamasına getirdiğimiz süreç ne kadar uzun ve araştırmalarla dolu geçerse o kadar çok deşarj oluyoruz.[/K] Tanktaki gelişim mutluluk veriyor; sorunlar ise farklı yöntemlerle problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor.
[K]Hakkıyla yapılmış bir aquascapingten doğan sonucu herkesin görmesini ister ve bundan mutluluk duyarsınız. Fakat saldım çayıra mevlam kayıra düzeninde oluşmuş ve devam eden bir ekosistem maalesef tatmin etmeyecektir.[/K]
[/QUOTE]
Dediklerinize katıldığım tek bir kısım var o da bu ve bunun gibi kurulumlarda az maliyet ve az zaman gerektirmesinin cazip gösterilmesi. Gerçekten high tech bir kuruluma göre bu kurulumların daha az bütçe gerektirdiği doğrudur. Özellikle bilinçli ve deneyimli bir hobici çok daha az bir maliyet ile yapabilir bu kurulumları. Ama şahsi kanaatimce bu kurulumlar daha çok doğayı anlamak, evimizin bir köşesinde gerçek anlamda doğadan bir pencere bulunması için yapılmalıdır. Konu sahibinin de aktardığı gibi kurulum ne kadar doğal olursa balıklar o kadar sağlıklı olur, kurulum ne kadar doğal olursa canlıların doğadaki hareketlerini izlemeye o kadar yaklaşmış olursunuz. Doğal bir kurulum yaptınız diye hobiye zaman ayırmanız da yasaklanmıyor [:D] her zaman yosun temizliği yapabilir, gerekiyorsa biraz bitki budaması yapabilir ve en basitinden akvaryumu izleyebilirsiniz. Bu kurulumlar istediğiniz gibi uzun sürüyor ve bol bol araştırma yapmanızı gerektiriyor aslında çünkü bırakın doğal akvaryumlarda bile kısıtlı olan bilgi işi biraz daha ileri seviye götürüp bir dış mekan kurulumu veya subtropikal iklim canlılarını içeren bir kurulum yapmaya geldiğinde bilgi oldukça az ve bol bol araştırma yapmanız gerekiyor. Son cümleniz ise biraz ilginç, emin olun bir ekosistemi taklit etme çabası bile saldım çayıra mevlam kayıra olmaz kayda değer bir uğraş ister
Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.
[/QUOTE]
Yazdığınız çoğu şeye katılmak ile birlikte sanırım benim sorularımı gözden kaçırmışsınız, hala merak ediyorum cevabınızı.
Yazdığınız her bir yazı tek başına gayet güzel olsa da hepsini okuyunca biraz birbirinin tekrarı gibi gözüküyor, doğayı taklit etmeyi sağlayan birçok method var / oluşturulabilir. Benim merak ettiğim şey bu methodu bu kadar savunmanızın ekstra özel bir nedeninin olup olmadığı.
[QUOTE=Serdariekrem]İlk mesajında dediğim gibi, zevkler tartışılmaz tekrar ifade edeyim, yanlış anlaşılmasın. Mesele akvaryum hobisinin neden yapıldığıyla alakalı.
Konu sahibi arkadaşımızın üstünde ısrarla durduğu konu "zahmetsiz olma, uğraş gerektirmeme, ilgiye gerek duymayan bir sistem" olunca ortaya maalesef örnekteki gibi yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor.
Simdiye kadar tanıdığım bir çok dosttan da teyit ettiğim üzere, biz hobimiz için zaman ayırarak bir nevi psikolojik terapi içerisine giriyoruz. Çok daha büyük bütçe isteyen harcamaları da yine hobimiz sayesinde yapmaktan geri duruyoruz ister istemez.
Bir tankı kurulum aşamasından [K]final aşamasına getirdiğimiz süreç ne kadar uzun ve araştırmalarla dolu geçerse o kadar çok deşarj oluyoruz.[/K] Tanktaki gelişim mutluluk veriyor; sorunlar ise farklı yöntemlerle problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor.
[K]Hakkıyla yapılmış bir aquascapingten doğan sonucu herkesin görmesini ister ve bundan mutluluk duyarsınız. Fakat saldım çayıra mevlam kayıra düzeninde oluşmuş ve devam eden bir ekosistem maalesef tatmin etmeyecektir.[/K]
[/QUOTE]
Dediklerinize katıldığım tek bir kısım var o da bu ve bunun gibi kurulumlarda az maliyet ve az zaman gerektirmesinin cazip gösterilmesi. Gerçekten high tech bir kuruluma göre bu kurulumların daha az bütçe gerektirdiği doğrudur. Özellikle bilinçli ve deneyimli bir hobici çok daha az bir maliyet ile yapabilir bu kurulumları. Ama şahsi kanaatimce bu kurulumlar daha çok doğayı anlamak, evimizin bir köşesinde gerçek anlamda doğadan bir pencere bulunması için yapılmalıdır. Konu sahibinin de aktardığı gibi kurulum ne kadar doğal olursa balıklar o kadar sağlıklı olur, kurulum ne kadar doğal olursa canlıların doğadaki hareketlerini izlemeye o kadar yaklaşmış olursunuz. Doğal bir kurulum yaptınız diye hobiye zaman ayırmanız da yasaklanmıyor [:D] her zaman yosun temizliği yapabilir, gerekiyorsa biraz bitki budaması yapabilir ve en basitinden akvaryumu izleyebilirsiniz. Bu kurulumlar istediğiniz gibi uzun sürüyor ve bol bol araştırma yapmanızı gerektiriyor aslında çünkü bırakın doğal akvaryumlarda bile kısıtlı olan bilgi işi biraz daha ileri seviye götürüp bir dış mekan kurulumu veya subtropikal iklim canlılarını içeren bir kurulum yapmaya geldiğinde bilgi oldukça az ve bol bol araştırma yapmanız gerekiyor. Son cümleniz ise biraz ilginç, emin olun bir ekosistemi taklit etme çabası bile saldım çayıra mevlam kayıra olmaz kayda değer bir uğraş ister
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]30768,sfcscannow[/T][T]231847,MasterChief[/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T][T]30768,sfcscannow[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]252149,Göksel D[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: Dün 20:53
[QUOTE=UrasArt]
Son cümleniz ise biraz ilginç, emin olun bir ekosistemi taklit etme çabası bile saldım çayıra mevlam kayıra olmaz kayda değer bir uğraş ister[/QUOTE]
Bir ekosistemi gercek anlamıyla taklit etme çabasına kim ne diyebilir ki? Doğadan aldığınız ilhamla kurduğunuz tankın her bir zerresine özen gösterirsiniz, o doğallığı ve kaosu elde edebilmek bir dutch style ya da iwagumi tarzından kat be kat zordur. Konu açan arkadaşımız ve takip ettiği bu yöntem ise temelde kolaycılık ve zahmetsizlikten dem vuruyor. Bunu yalnızca ben demiyorum; bu yöntemin savunucuları diyor.
Fatherfish yöntemi denen yöntemin, doğanın taklidi olduğuna inanmıyorum. Öyle bir ekosistem kurulmalı ki tanktaki kaos bizleri tatmin etsin. Ancak maalesef gördüğümüz örneklerin en iyisi bile çok vasat. Bu yöntemle oluşturulan ve idame ettirilen tankların yüzeyselliği hakkında görüşümde ısrarcıyım.
Farklı görüşlerde olmamız, bakış açımızın genişlemesi adına sevindirici. Katkıda bulunan herkese teşekkürler. [:iyi:][EDIT]Serdariekrem,2024-11-22 20:54:40[/EDIT]
Son cümleniz ise biraz ilginç, emin olun bir ekosistemi taklit etme çabası bile saldım çayıra mevlam kayıra olmaz kayda değer bir uğraş ister[/QUOTE]
Bir ekosistemi gercek anlamıyla taklit etme çabasına kim ne diyebilir ki? Doğadan aldığınız ilhamla kurduğunuz tankın her bir zerresine özen gösterirsiniz, o doğallığı ve kaosu elde edebilmek bir dutch style ya da iwagumi tarzından kat be kat zordur. Konu açan arkadaşımız ve takip ettiği bu yöntem ise temelde kolaycılık ve zahmetsizlikten dem vuruyor. Bunu yalnızca ben demiyorum; bu yöntemin savunucuları diyor.
Fatherfish yöntemi denen yöntemin, doğanın taklidi olduğuna inanmıyorum. Öyle bir ekosistem kurulmalı ki tanktaki kaos bizleri tatmin etsin. Ancak maalesef gördüğümüz örneklerin en iyisi bile çok vasat. Bu yöntemle oluşturulan ve idame ettirilen tankların yüzeyselliği hakkında görüşümde ısrarcıyım.
Farklı görüşlerde olmamız, bakış açımızın genişlemesi adına sevindirici. Katkıda bulunan herkese teşekkürler. [:iyi:][EDIT]Serdariekrem,2024-11-22 20:54:40[/EDIT]
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]214205,Aqua Discovery[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]236810,UrasArt[/T][T]199205,Rafayel[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: Dün 22:42
[QUOTE=UrasArt].....bu methodu bu kadar savunmanızın ekstra özel bir nedeninin olup olmadığını merak ediyorum[/QUOTE]
Aynı şeyi düşündüm.
_________________________________________________________
[QUOTE=hounddog]Father Fish yöntemi, ..... Father Fish yöntemi ...... Father Fish yönteminde ..... Father Fish akvaryumunda, ..... Bu yöntem ..... Bu yöntemle ..... Bu yaklaşımda ..... [/QUOTE]
Baba balık, bu savunuculuğunuzu görse belki de size Türkiye temsilciliği verirdi.[EDIT]MasterChief,2024-11-22 22:45:24[/EDIT]
Aynı şeyi düşündüm.
_________________________________________________________
[QUOTE=hounddog]Father Fish yöntemi, ..... Father Fish yöntemi ...... Father Fish yönteminde ..... Father Fish akvaryumunda, ..... Bu yöntem ..... Bu yöntemle ..... Bu yaklaşımda ..... [/QUOTE]
Baba balık, bu savunuculuğunuzu görse belki de size Türkiye temsilciliği verirdi.[EDIT]MasterChief,2024-11-22 22:45:24[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Saat 56 Dakika önce
"Gayayı goyuyon suyu dolduruyon balıkı atıyon bitiyo" hepsi aynı. Ne gerek var fraksiyonlara ayrılmaya (!).
Beğenenler: [T]252149,Göksel D[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Saat 15 Dakika önce
Father fish metodu old school denmiş walstad metodu new school mu? Ff kendisi de kabul ediyor ki walstad metoduna biraz ilaveler yapmış. O da tabandaki toprağın uzerine koyulacak kum ile ilgili walstadden ayrılıyor ve walstadin o yönünü eleştiriyor.
Lakin bana kalırsa fishtory'nin lazanya substrat metodu denenebilir tabanda. Zira akvaryumları fatherfishinkinden hem daha güzel hem de daha doğal duruyor. [EDIT]grendel1984,2024-11-23 11:50:13[/EDIT]
Lakin bana kalırsa fishtory'nin lazanya substrat metodu denenebilir tabanda. Zira akvaryumları fatherfishinkinden hem daha güzel hem de daha doğal duruyor. [EDIT]grendel1984,2024-11-23 11:50:13[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Saat 32 Dakika önce
Kurulum türlerinin isimlerine çok takılmaya gerek yok. Bence; eğer kurulumda tabanda normal toprak vb. varsa Walstad'tır. Üstünde X kum olmuş, filtre kullanılmış kullanılmamış vb. önemli değil. Her farklı şeyde ismi ayırır ya da takı eklenirse bu iş "atmosferik melodik enstrumental norveç black metali"'ne doğru gider. [:D]
Beğenenler: [T]252149,Göksel D[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 6 Saat 54 Dakika önce
[QUOTE=hounddog]Ölçüler: 50x30x30
Canlı Türleri: Karides, salyangoz
Bitki Türleri: Çeşitli
Tankın Yaşı: 10 ay
Filtrasyon ve Işıklandırma: Pipo, led
Doğanın Dengesine Güvenin: Az Çaba, Büyük Keyif
Bu akvaryum, doğal dengeyi temel alan bir sistemle kuruldu ve zamanla kendi kendine bir ekosistem oluşturdu. Başlangıçta tabana 2,5 cm kalınlığında bahçe toprağı ve torf karışımı serdim, az miktarda sıvı gübre ekledim. Üzerine 3,5 cm kum katmanı koyarak alt yapıyı tamamladım. Kaya, ağaç dalları ve catappa yaprağı ekledikten sonra pipo filtreyi kurup sistemi 27,5 derece sıcaklıkta bir hafta boş çalıştırdım.
Ardından, 7-8 farklı bitki türünden bolca ekledim; bazıları öldü, bazıları hayatta kaldı, hiçbirine müdahale etmedim. Akvaryum bu şekilde 10 gün daha çalıştı. Sonrasında kargoyla gelen 15 karides ve 5 nerite salyangozunu ekledim. Maalesef karideslerin yarısı ve salyangozların tamamı yaşamını yitirdi, ancak ölenleri akvaryum kumuna gömerek doğal döngünün bir parçası haline getirdim.
Haftada bir yemleme yaptım, ancak camlarda oluşan yosunlara çok müdahale etmedim. Sadece ön camı temizledim; zamanla yan camlardaki ve içerideki yosunlar kendiliğinden kayboldu. Akvaryuma dışarıdan yalnızca bir kez, yedinci ayda yüzde 15 su değişimi yaptım. Bu süreçte evdeki kuruyan yaprakları ve catappa yapraklarını düzenli olarak eklemeye devam ettim.
Şu an akvaryumda, 6-7 karidesten üreyerek 80’e ulaşan bir karides popülasyonu var ve sayılarının 150’ye çıkmasını bekliyorum. Bu noktadan sonra endlers balıkları eklemeyi planlıyorum. Ayrıca içeride kendiliğinden oluşan birkaç salyangoz türü ve ufak yüzen canlılar da mevcut.
Bu yöntem, az para ve az çabayla doğanın kendi işleyişine şans tanıyan, kolay ve sürdürülebilir bir yaklaşım. İlk kurulumun ardından, doğa kendi kararlarını alarak size yardımcı oluyor ve benzersiz bir ekosistem oluşturuyor.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507171.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507201.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507231.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507251.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507281.jpg[/IMG][/QUOTE]
[B]father fish 2.5 cm toprak üzerine de 5 cm kum. Bitkiler de 2.5 cm gömülecek. Siz 3 cm koymuşsunuz kumu. Acaba bitkileriniz bundan dolayı yanmış olabilir mi?[/B][EDIT]grendel1984,2024-11-23 17:07:14[/EDIT]
Canlı Türleri: Karides, salyangoz
Bitki Türleri: Çeşitli
Tankın Yaşı: 10 ay
Filtrasyon ve Işıklandırma: Pipo, led
Doğanın Dengesine Güvenin: Az Çaba, Büyük Keyif
Bu akvaryum, doğal dengeyi temel alan bir sistemle kuruldu ve zamanla kendi kendine bir ekosistem oluşturdu. Başlangıçta tabana 2,5 cm kalınlığında bahçe toprağı ve torf karışımı serdim, az miktarda sıvı gübre ekledim. Üzerine 3,5 cm kum katmanı koyarak alt yapıyı tamamladım. Kaya, ağaç dalları ve catappa yaprağı ekledikten sonra pipo filtreyi kurup sistemi 27,5 derece sıcaklıkta bir hafta boş çalıştırdım.
Ardından, 7-8 farklı bitki türünden bolca ekledim; bazıları öldü, bazıları hayatta kaldı, hiçbirine müdahale etmedim. Akvaryum bu şekilde 10 gün daha çalıştı. Sonrasında kargoyla gelen 15 karides ve 5 nerite salyangozunu ekledim. Maalesef karideslerin yarısı ve salyangozların tamamı yaşamını yitirdi, ancak ölenleri akvaryum kumuna gömerek doğal döngünün bir parçası haline getirdim.
Haftada bir yemleme yaptım, ancak camlarda oluşan yosunlara çok müdahale etmedim. Sadece ön camı temizledim; zamanla yan camlardaki ve içerideki yosunlar kendiliğinden kayboldu. Akvaryuma dışarıdan yalnızca bir kez, yedinci ayda yüzde 15 su değişimi yaptım. Bu süreçte evdeki kuruyan yaprakları ve catappa yapraklarını düzenli olarak eklemeye devam ettim.
Şu an akvaryumda, 6-7 karidesten üreyerek 80’e ulaşan bir karides popülasyonu var ve sayılarının 150’ye çıkmasını bekliyorum. Bu noktadan sonra endlers balıkları eklemeyi planlıyorum. Ayrıca içeride kendiliğinden oluşan birkaç salyangoz türü ve ufak yüzen canlılar da mevcut.
Bu yöntem, az para ve az çabayla doğanın kendi işleyişine şans tanıyan, kolay ve sürdürülebilir bir yaklaşım. İlk kurulumun ardından, doğa kendi kararlarını alarak size yardımcı oluyor ve benzersiz bir ekosistem oluşturuyor.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507171.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507201.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507231.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507251.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507281.jpg[/IMG][/QUOTE]
[B]father fish 2.5 cm toprak üzerine de 5 cm kum. Bitkiler de 2.5 cm gömülecek. Siz 3 cm koymuşsunuz kumu. Acaba bitkileriniz bundan dolayı yanmış olabilir mi?[/B][EDIT]grendel1984,2024-11-23 17:07:14[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 5 Saat 49 Dakika önce
Benim de bir doğal akvaryumum var. Geçen sene "bunlar ne kadar soğuk su balığı acaba?" diyerek dibinde sadece birkaç taşın ve Pothos sarmaşıklarının bulunduğu bir tanka 6 tane Beyaz Bulut Balığı ekledim. Filtre, ısıtıcı, aydınlatma yok. Bir süre sonra içinde yavruların olduğunu ve bunların bir kısmının büyüdüğünü görünce, bu sene tankı biraz zenginleştirdim.
Bir saksının dibine Hindistan Cevizi tortu koyup üstünü kuvars kum ile kapattım, onu akvaryuma ekledim.Bu saksıya şans bambusu ve Pothos Sarmaşığı ektim. Aslında elimde Japon Şemsiyesi de var ama bu bitki hızını aldığında delirmiş gibi büyüyor, ondan vazgeçtim. Zemine de kuvars kum koydum, yani pek zengin bir taban olmadı.
Kovid'den önce kalan bir grup karides vardı. Bunlar bir kabın içinde kendi kendilerine yıllarca yaşadılar. Hadi, artık daha büyük bir eve geçiyorsunuz deyip bunları akvaryuma ekledim. Beyaz Bulut nüfusu arttığı için ve karidesler de artık bir filtre yüzü görsün diye bir pipo filtre ekledim. Karşısına geçip izlediğimde değişik hisler yaşadığım bir tank oldu. Isıtıcı ve aydınlatma yok, sadece bir yüzü tamamen yosun kaplanmış olan pipo filtre var. Bir de bir yığın bitki. Beyaz Bulut'lar bu sene üremeyi bıraktı. Arada yok mu torun diyerek imalı imalı bakıyorum, bu dünyaya çocuk getirmek istemiyoruz diyorlar, tamam, siz de haklısınız diyorum.
Şimdi bu yavan mı oldu estetik mi? Ben çok beğeniyorum. Çok estetik akvaryum yapmak Wanda Nara ile evlenmek gibi bir şey. Benim kafam rahat, Icardi düşünsün.
Bir saksının dibine Hindistan Cevizi tortu koyup üstünü kuvars kum ile kapattım, onu akvaryuma ekledim.Bu saksıya şans bambusu ve Pothos Sarmaşığı ektim. Aslında elimde Japon Şemsiyesi de var ama bu bitki hızını aldığında delirmiş gibi büyüyor, ondan vazgeçtim. Zemine de kuvars kum koydum, yani pek zengin bir taban olmadı.
Kovid'den önce kalan bir grup karides vardı. Bunlar bir kabın içinde kendi kendilerine yıllarca yaşadılar. Hadi, artık daha büyük bir eve geçiyorsunuz deyip bunları akvaryuma ekledim. Beyaz Bulut nüfusu arttığı için ve karidesler de artık bir filtre yüzü görsün diye bir pipo filtre ekledim. Karşısına geçip izlediğimde değişik hisler yaşadığım bir tank oldu. Isıtıcı ve aydınlatma yok, sadece bir yüzü tamamen yosun kaplanmış olan pipo filtre var. Bir de bir yığın bitki. Beyaz Bulut'lar bu sene üremeyi bıraktı. Arada yok mu torun diyerek imalı imalı bakıyorum, bu dünyaya çocuk getirmek istemiyoruz diyorlar, tamam, siz de haklısınız diyorum.
Şimdi bu yavan mı oldu estetik mi? Ben çok beğeniyorum. Çok estetik akvaryum yapmak Wanda Nara ile evlenmek gibi bir şey. Benim kafam rahat, Icardi düşünsün.
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir