Father Fish Yöntemiyle 50x30x30


Neothauma Çevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]14943,1[/B]
Kayıt: 30/06/2007
İl: Yurtdisi
Mesaj: 3535
Neothauma Çevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2024 16:25
[QUOTE=Serdariekrem]İlk mesajında dediğim gibi, zevkler tartışılmaz tekrar ifade edeyim, yanlış anlaşılmasın. Mesele akvaryum hobisinin neden yapıldığıyla alakalı.

Konu sahibi arkadaşımızın üstünde ısrarla durduğu konu "zahmetsiz olma, uğraş gerektirmeme, ilgiye gerek duymayan bir sistem" olunca ortaya maalesef örnekteki gibi yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor.

Simdiye kadar tanıdığım bir çok dosttan da teyit ettiğim üzere, biz hobimiz için zaman ayırarak bir nevi psikolojik terapi içerisine giriyoruz. Çok daha büyük bütçe isteyen harcamaları da yine hobimiz sayesinde yapmaktan geri duruyoruz ister istemez.

Bir tankı kurulum aşamasından final aşamasına getirdiğimiz süreç ne kadar uzun ve araştırmalarla dolu geçerse o kadar çok deşarj oluyoruz. Tanktaki gelişim mutluluk veriyor; sorunlar ise farklı yöntemlerle problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor.

Hakkıyla yapılmış bir aquascapingten doğan sonucu herkesin görmesini ister ve bundan mutluluk duyarsınız. Fakat saldım çayıra mevlam kayıra düzeninde oluşmuş ve devam eden bir ekosistem maalesef tatmin etmeyecektir.
[/QUOTE]

Yuzde yuz katiliyorum, altina cift imza atarim. Bu tamamen kendi kendini ceviren sistem, bakim istemeyen filtre, yemleme yapmaya gerek olmayan akvaryum muhabbetlerini hobi mantigina, hobi kavrami altinda verilen emege, zamana ve paraya tamamen ters buluyorum. Elbette bu konudaki kurulum olsun, walstad kurulumlari olsun tamamen emeksiz, ihtiyacsiz degil. Fakat nihai amacin minimum emege indirgenmeye calisilmasi sizin de dediginiz gibi tatmin etmeyecek , hatta belki de daha buyuk sorunlara yol acacak. Zaten walstadindan high-tech aquascapenine kadar her akvaryum teknik ekipmanlarla desteklenen birer ekosistem. Isler yolunda gittiginde zamanla her akvaryumun duzeni oturur, bakimi belli bir periyoda girer. Beslediginiz turlerin iliskileri ve davranislari, elde ettiginiz gorsellik sizin tatmininiz olur.

Beğenenler: [T]179932,Serdariekrem[/T][T]125030,GhostKoi[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]199205,Rafayel[/T]
+1: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hounddogÇevrim Dışı

Kayıt: 29/02/2024
İl: Izmir
Mesaj: 8
hounddogÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2024 16:30
Father Fish yöntemi, akvaryum hobisinde doğallığı ve dengeyi merkeze alan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, tatlı su ekosistemlerinin doğal döngülerine mümkün olan en yakın deneyimi sunmayı hedefler. Tatlı su ırmaklarının ve göllerinin görüntüsünü bir akvaryuma taşırken, doğal yaşam alanlarındaki kaotik düzenin uyumunu gözler önüne serer.

Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.

Aquascaping, kuşkusuz göz alıcıdır. Bir tablo gibi kusursuz kompozisyonlar yaratır ve bazen neredeyse bir sanat eseri niteliğindedir. Ancak bu berrak ve minimalist tasarımlar, doğanın gerçek yüzünden uzaktır. Tatlı su ekosistemlerinde böyle bir düzen nadiren bulunur; doğa daha çok kaotik bir harmoni sunar. Hatta aquascaping’deki bu estetik mükemmeliyet, doğanın spontane kusursuzluğunu yansıtmaktan çok, bir tasarımcının hayal gücünü yansıtır.

''Kusursuz'' görünen bir akvaryumu sürdürebilmek, sürekli müdahale gerektirir. Su parametrelerini ideal seviyede tutmak için kimyasallar, yosun önleyiciler ve yapay gübreler kullanılır. Ancak bu kimyasalların etkileri, sadece balıklara değil, aynı zamanda suyun ekosisteminde yaşayan mikro ve makro faunaya da zarar verir. Örneğin, kimyasal yosun önleyiciler, akvaryumdaki faydalı mikroorganizmaları yok ederek ekosistemin dengesini bozabilir. Bu durum, daha fazla müdahale ihtiyacını doğurarak bir kısır döngü yaratır.

Father Fish yönteminde ise bu tür müdahalelere gerek kalmaz. Zengin ve doğal bir kum tabanı, hem bitkiler için gerekli besinleri sağlar hem de atıkların doğal olarak parçalanmasına yardımcı olur. Akvaryum, dışarıdan gelen katkılar yerine kendi ekosistem döngüsüyle dengede kalır. Örneğin, bir Father Fish akvaryumunda, bitkiler yosunların büyümesini baskılar, suyun berrak kalmasına yardımcı olur ve canlıların doğal davranışlarını sergilemesi için ideal bir ortam yaratır.

Aquascaping estetiği ve suyu kristal berraklığında tutmak için, farklı kimyasallar, katkılar, aktif karbon vs eklenmek zorundadır. Ancak ne zaman ki doğal bir düzen kurmaya karar verdim ve müdahaleleri asgariye indirdim, akvaryumumun çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü olduğunu fark ettim. Canlılar, kimyasalların olmadığı bir ortamda daha aktif hale geldi, bitkiler doğal hızıyla büyüdü ve sistem kendi içinde bir denge oluşturdu. Su değişimine bile gerek kalmadı.

Bu yöntem bir ekosistem kurucusu olma rolünü üstlenmenizi sağlar. Bu yöntemle akvaryumunuz, izleyicisine “Doğanın bir parçasıyım” hissini verir. Bu yaklaşımda, doğadaki gibi hafif bir bulanıklık ya da taban üzerinde birikmiş yaprak kalıntıları, müdahale gerektiren kusurlar değil, ekosistemin doğal bir parçası olarak görülür.

Sonuç olarak, doğallığı esas alan bir akvaryum hem estetik açıdan büyüleyici olabilir hem de doğanın kaotik düzenini taklit eden sürdürülebilir bir yaşam alanı sunar. Kusursuzluğu ararken doğanın kusursuz uyumunu gözden kaçırmamak, hobinin en büyük ödülüdür.

Beğenenler: [T]240492,Orhan76[/T][T]30768,sfcscannow[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T]
Teşekkür Edenler: [T]240492,Orhan76[/T]
+1: [T]30768,sfcscannow[/T][T]214205,Aqua Discovery[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sfcscannowÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/07/2007
İl: Kocaeli
Mesaj: 131
sfcscannowÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2024 17:43
[QUOTE=Serdariekrem][/QUOTE]

Sizde söylemişsiniz zaten tartışılmaz ancak,” yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor”
Buna katılmak mümkün değil ki özellikle yüzeysel hobi faaliyeti kısmına. Böyle bir ekosistem kurmak sürdürülebilirlik açısından tonlarca para harcayıp doğallıktan uzak, teknolojik bir akvaryum kurmaktan daha zor. Bu açıdan baktığınızda teknolojik akvaryumlar aslında daha zahmetsiz. Aynı ürünleri kullanan aynı tasarımları yapan taklitçi bir hobi çıkıyor ortaya.
İki yöntemi de denemiş biri olarak en az destekli bir ekosistem modern akvaryumlardan daha zor. Burada önemli olan ne beklediğiniz. Seyir etmek mi keşfetmek mi. Modern akvaryumları bir tablo gibi izlerken, ekosistemi keşfetmeye ve anlamaya çalışırsınız. Modern akvaryumlar bitki ve canlı odaklı ilerlerken, ekosistemi bir bütün olarak ele almak zorundasınız aksi halde başarılı olmanız pek mümkün değil. Forumlar veya bir dükkâna giderek bir akvaryum kurabilirsiniz Ancak araştırmadan denemeden yani kafa patlatmadan bir ekosistem kuramazsınız. Bu tür ekosistem kurulumları kesinlikle yüzeysel değil aksine derinlemesine bir yöntemdir.

+1: [T]236810,UrasArt[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GhostKoiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/02/2012
İl: Antalya
Mesaj: 4947
GhostKoiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2024 18:40
"Father fish" bize görülmedik, bilinmedik yeni bir yöntem ve olanaklar mı sunuyor, bu konuda şüpheliyim. Zaten bilinen, kısmen ya da tamamıyla uygulanmakta olan teknikleri yeni bir yöntem adıyla sunmak ne kadar doğru? Walstadla kıyaslanması da anlamsız. Dianne Walstaad sucul yaşam konusunda deneysel bilim çalışmaları olan ve bunları kitaplaştırmış bir kişi idi. Çalışmaları hücresel ve moleküler düzeyleri bile kapsıyordu. Ve bu çalışmalar 1990'larda oluyor. Hatta 10 yıl önce bir kitabını forumda elbirliğiyle Türkçeleştirme serüvenimiz oldu ve sonuçsuz kaldı. Father Fish amcanın tavsiyeleri yararlı bulunabilir, öğretici olabilir fakat yeni birşey göremiyorum. Amerikayı yeniden keşfetmek öğretici olabilir.

Modern olsun, Ultramodern olsun, low-tech olsun, hatta balkonunuzdaki bir su birikintisi olsun adı ne olursa olsun evimize taşıdığımız sucul ortamlar hepsi de kapalı birer ekosistemdir. Bunu yok şu akvaryummuş yok bu ekosistemmiş diye ayıramayız. Kapalı bir ekosistem dışardan madde giriş çıkışı olmazsa eninde sonunda çöker. Çöküşün 1 yılda ya da 10 yılda olması gerçeği değişirmez. Bunun çökmemesi için minik dokunuşlar mı yapıyoruz ya da ciddi mesai mi harcıyoruz o tercihe kalan bir mesele.

Beğenenler: [T]179932,Serdariekrem[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]229265,ahmetfiratozkaya[/T][T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
+1: [T]252149,Göksel D[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

UrasArtÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/10/2022
İl: Antalya
Mesaj: 789
UrasArtÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2024 18:49
[QUOTE=hounddog]Father Fish yöntemi, akvaryum hobisinde doğallığı ve dengeyi merkeze alan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, tatlı su ekosistemlerinin doğal döngülerine mümkün olan en yakın deneyimi sunmayı hedefler. Tatlı su ırmaklarının ve göllerinin görüntüsünü bir akvaryuma taşırken, doğal yaşam alanlarındaki kaotik düzenin uyumunu gözler önüne serer.

Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.

[/QUOTE]
Yazdığınız çoğu şeye katılmak ile birlikte sanırım benim sorularımı gözden kaçırmışsınız, hala merak ediyorum cevabınızı.
Yazdığınız her bir yazı tek başına gayet güzel olsa da hepsini okuyunca biraz birbirinin tekrarı gibi gözüküyor, doğayı taklit etmeyi sağlayan birçok method var / oluşturulabilir. Benim merak ettiğim şey bu methodu bu kadar savunmanızın ekstra özel bir nedeninin olup olmadığı.

[QUOTE=Serdariekrem]İlk mesajında dediğim gibi, zevkler tartışılmaz tekrar ifade edeyim, yanlış anlaşılmasın. Mesele akvaryum hobisinin neden yapıldığıyla alakalı.

Konu sahibi arkadaşımızın üstünde ısrarla durduğu konu "zahmetsiz olma, uğraş gerektirmeme, ilgiye gerek duymayan bir sistem" olunca ortaya maalesef örnekteki gibi yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor.

Simdiye kadar tanıdığım bir çok dosttan da teyit ettiğim üzere, biz hobimiz için zaman ayırarak bir nevi psikolojik terapi içerisine giriyoruz. Çok daha büyük bütçe isteyen harcamaları da yine hobimiz sayesinde yapmaktan geri duruyoruz ister istemez.

Bir tankı kurulum aşamasından [K]final aşamasına getirdiğimiz süreç ne kadar uzun ve araştırmalarla dolu geçerse o kadar çok deşarj oluyoruz.[/K] Tanktaki gelişim mutluluk veriyor; sorunlar ise farklı yöntemlerle problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor.

[K]Hakkıyla yapılmış bir aquascapingten doğan sonucu herkesin görmesini ister ve bundan mutluluk duyarsınız. Fakat saldım çayıra mevlam kayıra düzeninde oluşmuş ve devam eden bir ekosistem maalesef tatmin etmeyecektir.[/K]
[/QUOTE]
Dediklerinize katıldığım tek bir kısım var o da bu ve bunun gibi kurulumlarda az maliyet ve az zaman gerektirmesinin cazip gösterilmesi. Gerçekten high tech bir kuruluma göre bu kurulumların daha az bütçe gerektirdiği doğrudur. Özellikle bilinçli ve deneyimli bir hobici çok daha az bir maliyet ile yapabilir bu kurulumları. Ama şahsi kanaatimce bu kurulumlar daha çok doğayı anlamak, evimizin bir köşesinde gerçek anlamda doğadan bir pencere bulunması için yapılmalıdır. Konu sahibinin de aktardığı gibi kurulum ne kadar doğal olursa balıklar o kadar sağlıklı olur, kurulum ne kadar doğal olursa canlıların doğadaki hareketlerini izlemeye o kadar yaklaşmış olursunuz. Doğal bir kurulum yaptınız diye hobiye zaman ayırmanız da yasaklanmıyor [:D] her zaman yosun temizliği yapabilir, gerekiyorsa biraz bitki budaması yapabilir ve en basitinden akvaryumu izleyebilirsiniz. Bu kurulumlar istediğiniz gibi uzun sürüyor ve bol bol araştırma yapmanızı gerektiriyor aslında çünkü bırakın doğal akvaryumlarda bile kısıtlı olan bilgi işi biraz daha ileri seviye götürüp bir dış mekan kurulumu veya subtropikal iklim canlılarını içeren bir kurulum yapmaya geldiğinde bilgi oldukça az ve bol bol araştırma yapmanız gerekiyor. Son cümleniz ise biraz ilginç, emin olun bir ekosistemi taklit etme çabası bile saldım çayıra mevlam kayıra olmaz kayda değer bir uğraş ister

Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]30768,sfcscannow[/T][T]231847,MasterChief[/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T][T]30768,sfcscannow[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]252149,Göksel D[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

SerdariekremÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]14031,2[/B]
Kayıt: 23/11/2015
İl: Istanbul
Mesaj: 705
SerdariekremÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2024 20:53
[QUOTE=UrasArt]
Son cümleniz ise biraz ilginç, emin olun bir ekosistemi taklit etme çabası bile saldım çayıra mevlam kayıra olmaz kayda değer bir uğraş ister[/QUOTE]

Bir ekosistemi gercek anlamıyla taklit etme çabasına kim ne diyebilir ki? Doğadan aldığınız ilhamla kurduğunuz tankın her bir zerresine özen gösterirsiniz, o doğallığı ve kaosu elde edebilmek bir dutch style ya da iwagumi tarzından kat be kat zordur. Konu açan arkadaşımız ve takip ettiği bu yöntem ise temelde kolaycılık ve zahmetsizlikten dem vuruyor. Bunu yalnızca ben demiyorum; bu yöntemin savunucuları diyor.

Fatherfish yöntemi denen yöntemin, doğanın taklidi olduğuna inanmıyorum. Öyle bir ekosistem kurulmalı ki tanktaki kaos bizleri tatmin etsin. Ancak maalesef gördüğümüz örneklerin en iyisi bile çok vasat. Bu yöntemle oluşturulan ve idame ettirilen tankların yüzeyselliği hakkında görüşümde ısrarcıyım.

Farklı görüşlerde olmamız, bakış açımızın genişlemesi adına sevindirici. Katkıda bulunan herkese teşekkürler. [:iyi:][EDIT]Serdariekrem,2024-11-22 20:54:40[/EDIT]

Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]214205,Aqua Discovery[/T][T]231847,MasterChief[/T][T]236810,UrasArt[/T][T]199205,Rafayel[/T][T]205902,ArifhbsAquatics[/T][T]240932,Ehtiyar[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MasterChiefÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/06/2021
İl: Ankara
Mesaj: 3750
MasterChiefÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Kasım 2024 22:42
[QUOTE=UrasArt].....bu methodu bu kadar savunmanızın ekstra özel bir nedeninin olup olmadığını merak ediyorum[/QUOTE]
Aynı şeyi düşündüm.
_________________________________________________________


[QUOTE=hounddog]Father Fish yöntemi, ..... Father Fish yöntemi ...... Father Fish yönteminde ..... Father Fish akvaryumunda, ..... Bu yöntem ..... Bu yöntemle ..... Bu yaklaşımda ..... [/QUOTE]
Baba balık, bu savunuculuğunuzu görse belki de size Türkiye temsilciliği verirdi.[EDIT]MasterChief,2024-11-22 22:45:24[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AzizdurdennÇevrim Dışı

Kayıt: 22/05/2024
İl: Izmir
Mesaj: 657
AzizdurdennÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2024 00:04
"Gayayı goyuyon suyu dolduruyon balıkı atıyon bitiyo" hepsi aynı. Ne gerek var fraksiyonlara ayrılmaya (!).

Beğenenler: [T]252149,Göksel D[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

grendel1984Çevrim Dışı

Kayıt: 31/10/2024
İl: Izmir
Mesaj: 6
grendel1984Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2024 11:45
Father fish metodu old school denmiş walstad metodu new school mu? Ff kendisi de kabul ediyor ki walstad metoduna biraz ilaveler yapmış. O da tabandaki toprağın uzerine koyulacak kum ile ilgili walstadden ayrılıyor ve walstadin o yönünü eleştiriyor.


Lakin bana kalırsa fishtory'nin lazanya substrat metodu denenebilir tabanda. Zira akvaryumları fatherfishinkinden hem daha güzel hem de daha doğal duruyor. [EDIT]grendel1984,2024-11-23 11:50:13[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KaanEÇevrimiçi

Kayıt: 06/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 1177
KaanEÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2024 12:28
Kurulum türlerinin isimlerine çok takılmaya gerek yok. Bence; eğer kurulumda tabanda normal toprak vb. varsa Walstad'tır. Üstünde X kum olmuş, filtre kullanılmış kullanılmamış vb. önemli değil. Her farklı şeyde ismi ayırır ya da takı eklenirse bu iş "atmosferik melodik enstrumental norveç black metali"'ne doğru gider. [:D]

Beğenenler: [T]252149,Göksel D[/T]
+1: [T]240275,Laterthanbefore[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

grendel1984Çevrim Dışı

Kayıt: 31/10/2024
İl: Izmir
Mesaj: 6
grendel1984Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2024 17:06
[QUOTE=hounddog]Ölçüler: 50x30x30
Canlı Türleri: Karides, salyangoz
Bitki Türleri: Çeşitli
Tankın Yaşı: 10 ay
Filtrasyon ve Işıklandırma: Pipo, led


Doğanın Dengesine Güvenin: Az Çaba, Büyük Keyif

Bu akvaryum, doğal dengeyi temel alan bir sistemle kuruldu ve zamanla kendi kendine bir ekosistem oluşturdu. Başlangıçta tabana 2,5 cm kalınlığında bahçe toprağı ve torf karışımı serdim, az miktarda sıvı gübre ekledim. Üzerine 3,5 cm kum katmanı koyarak alt yapıyı tamamladım. Kaya, ağaç dalları ve catappa yaprağı ekledikten sonra pipo filtreyi kurup sistemi 27,5 derece sıcaklıkta bir hafta boş çalıştırdım.

Ardından, 7-8 farklı bitki türünden bolca ekledim; bazıları öldü, bazıları hayatta kaldı, hiçbirine müdahale etmedim. Akvaryum bu şekilde 10 gün daha çalıştı. Sonrasında kargoyla gelen 15 karides ve 5 nerite salyangozunu ekledim. Maalesef karideslerin yarısı ve salyangozların tamamı yaşamını yitirdi, ancak ölenleri akvaryum kumuna gömerek doğal döngünün bir parçası haline getirdim.

Haftada bir yemleme yaptım, ancak camlarda oluşan yosunlara çok müdahale etmedim. Sadece ön camı temizledim; zamanla yan camlardaki ve içerideki yosunlar kendiliğinden kayboldu. Akvaryuma dışarıdan yalnızca bir kez, yedinci ayda yüzde 15 su değişimi yaptım. Bu süreçte evdeki kuruyan yaprakları ve catappa yapraklarını düzenli olarak eklemeye devam ettim.

Şu an akvaryumda, 6-7 karidesten üreyerek 80’e ulaşan bir karides popülasyonu var ve sayılarının 150’ye çıkmasını bekliyorum. Bu noktadan sonra endlers balıkları eklemeyi planlıyorum. Ayrıca içeride kendiliğinden oluşan birkaç salyangoz türü ve ufak yüzen canlılar da mevcut.

Bu yöntem, az para ve az çabayla doğanın kendi işleyişine şans tanıyan, kolay ve sürdürülebilir bir yaklaşım. İlk kurulumun ardından, doğa kendi kararlarını alarak size yardımcı oluyor ve benzersiz bir ekosistem oluşturuyor.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507171.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507201.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507231.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507251.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507281.jpg[/IMG][/QUOTE]



[B]father fish 2.5 cm toprak üzerine de 5 cm kum. Bitkiler de 2.5 cm gömülecek. Siz 3 cm koymuşsunuz kumu. Acaba bitkileriniz bundan dolayı yanmış olabilir mi?[/B][EDIT]grendel1984,2024-11-23 17:07:14[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erkanmaziciÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 07/03/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1090
erkanmaziciÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2024 18:11
Benim de bir doğal akvaryumum var. Geçen sene "bunlar ne kadar soğuk su balığı acaba?" diyerek dibinde sadece birkaç taşın ve Pothos sarmaşıklarının bulunduğu bir tanka 6 tane Beyaz Bulut Balığı ekledim. Filtre, ısıtıcı, aydınlatma yok. Bir süre sonra içinde yavruların olduğunu ve bunların bir kısmının büyüdüğünü görünce, bu sene tankı biraz zenginleştirdim.

Bir saksının dibine Hindistan Cevizi tortu koyup üstünü kuvars kum ile kapattım, onu akvaryuma ekledim.Bu saksıya şans bambusu ve Pothos Sarmaşığı ektim. Aslında elimde Japon Şemsiyesi de var ama bu bitki hızını aldığında delirmiş gibi büyüyor, ondan vazgeçtim. Zemine de kuvars kum koydum, yani pek zengin bir taban olmadı.

Kovid'den önce kalan bir grup karides vardı. Bunlar bir kabın içinde kendi kendilerine yıllarca yaşadılar. Hadi, artık daha büyük bir eve geçiyorsunuz deyip bunları akvaryuma ekledim. Beyaz Bulut nüfusu arttığı için ve karidesler de artık bir filtre yüzü görsün diye bir pipo filtre ekledim. Karşısına geçip izlediğimde değişik hisler yaşadığım bir tank oldu. Isıtıcı ve aydınlatma yok, sadece bir yüzü tamamen yosun kaplanmış olan pipo filtre var. Bir de bir yığın bitki. Beyaz Bulut'lar bu sene üremeyi bıraktı. Arada yok mu torun diyerek imalı imalı bakıyorum, bu dünyaya çocuk getirmek istemiyoruz diyorlar, tamam, siz de haklısınız diyorum.

Şimdi bu yavan mı oldu estetik mi? Ben çok beğeniyorum. Çok estetik akvaryum yapmak Wanda Nara ile evlenmek gibi bir şey. Benim kafam rahat, Icardi düşünsün.

Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]30768,sfcscannow[/T][T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]240932,Ehtiyar[/T]
+1: [T]30768,sfcscannow[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hounddogÇevrim Dışı

Kayıt: 29/02/2024
İl: Izmir
Mesaj: 8
hounddogÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2024 13:07
Tatlı Su Akvaryumlarının Doğal Yolu: Father Fish Yönteminin Sade Güzelliği

Bazı kişiler, Father Fish yöntemine "Ama bu çok da doğru değil!" diye itiraz ediyorlar. Neymiş, akvaryum tabanının doğal bırakılmasıymış, yemlemenin haftada bir yapılmasıymış, yosun önleyiciler ve gübrelerin kullanılmamasıymış… Yani bu kadar basit bir yöntem, onların mükemmel düzenlerini alt üst ediyor diye biraz alınmışlar. Ama kabul edelim, her gün su testleri yapmamak, akvaryuma kimyasal madde eklemek zorunda kalmamak ve balıkları "Bugün ne yedirsem?" diye strese sokmamak kulağa kötü bir şey gibi gelmiyor, değil mi?

Şimdi, gelin biraz dürüst olalım: Tatlı su akvaryumlarındaki bu "kusursuz düzen" dediğimiz şey, aslında doğada hiç yok. Doğanın ortasında durup "Şu manzara, tam bir aquascaping harikası olmuş!" dediğinizi hayal edin. Evet, komik olurdu. Tatlı su ekosistemleri doğaldır, evet, ama kusursuz değildir. Amazon’un bulanık suları, İskodra Gölü’nün çamur birikintileri ya da bir orman göletindeki yapraklarla kaplı su tabanı, hiçbir akvaryum dergisinde "Ayın akvaryumu" seçilmezdi. Ama bu ekosistemler, tam da bu düzensizlikleriyle güzeldir.

Bazı tatlı su akvaryumları ise kendini Kızıldeniz’in bir köşesi zannediyor. Yosun yok, su kristal berraklığında, her bitki milimetrik hizaya dizilmiş. Balıklar neredeyse simetrik bir koreografiyle yüzüyor. Bu manzaraya bakınca, "Doğa mı, yoksa insan eliyle düzenlenmiş bir gösteri mi?" diye düşünmeden edemiyor insan. Evet, çok etkileyici görünüyor, ama bu görüntüyü korumak için saatlerce uğraşıp onlarca kimyasal eklemeniz gerekiyor. Bir yandan da akvaryumda yaşayan canlılara "Biz aslında doğal bir ortamdayız" masalını anlatıyorsunuz.

İnsanlar doğal bir şey görmek için Amazon Nehri’ne, İskodra Gölü’ne gidiyor. Buralar için dünya kadar para ödüyorlar. Ama gidince ne görüyorlar? Bulanık su, yosunlu taşlar ve düzensizlik. Hiç kimse bir gölün kenarında durup, “Ah, şu suyun üstünde bir lilyum eksik, taşların biraz daha düzgün olması lazım, yosunları da kazımamız gerek,” demiyor. Çünkü doğal olan bu. Ama ne hikmetse akvaryumda aynı şeyi gördüğümüzde "Bunu düzeltmemiz lazım" diye düşünüyoruz.

Bir de işin sektör kısmı var. Sanat eseri gibi görünen akvaryumlar, aslında sektörde yaratılan "ideal" algının bir parçası. Marketten aldığımız mükemmel görünümlü domatesler gibi… Her biri aynı boyda, aynı parlaklıkta ve aynı yuvarlaklıkta. Ama bunların altında hibrit tohumlar, seralar ve kimyasal desteklerle yapılan tarım yatıyor. Akvaryum sektöründe de durum aynı. Sanat eserini aratmayacak güzellikteki akvaryumlar için sürekli yeni ekipmanlar, gübreler, yosun önleyiciler ve daha birçok ürün satılıyor. Yani bu mükemmel görüntülerin arkasında, sektöre para kazandıran bir dev var.

Benim bu yazıları yazma sebebim tam da burada yatıyor. Akvaryumculuk aslında zor bir hobi değil. Belki de bir hobi bile değil, çünkü doğanın kendi işleyişine güvenmek dışında bir şey yapmanıza gerek yok. Ama yeni başlayanlara bu iş öyle karmaşık bir şekilde sunuluyor ki, insanlar kendilerini sürekli su değişimleri, gübreler, hastalıklarla uğraştıkları bir girdabın içinde buluyor. Üstelik bu döngüde hem mutsuz oluyorlar hem de sektöre para kaptırıyorlar.

Evet, Father Fish yöntemi belki "mükemmel" değil. Ama doğal, sade ve canlıların huzur içinde yaşayabileceği bir ortam yaratıyor. Üstelik size her hafta su değiştirip, testler yapıp, kimyasallarla uğraşma stresi yaşatmıyor. Doğa zaten kaotik bir uyum içinde ve biz de bunu olduğu gibi kabul edersek, bu hobi gerçekten keyifli bir hal alıyor. Kızıldeniz'in ihtişamı tatlı sulardan çok uzakta; akvaryumlarımızı da bunu hatırlayarak kurmak gerek. 😊



[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246021.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246031.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246051.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246061.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246071.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246091.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246101.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246121.jpg[/IMG]


Beğenenler: [T]30768,sfcscannow[/T][T]214205,Aqua Discovery[/T][T]251979,grendel1984[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T][T]240492,Orhan76[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ShowaSanshokuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/01/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 854
ShowaSanshokuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Kasım 2024 13:33
Ali Bey'in yazdıkları zengin bir sohbet imkanı sağlamış. Bir çok çeşitli görüş ve yaklaşım okuduk, ilham aldık, bilgilendik.
Kendi uyguladığı sistem kendi içinde tutarlı. Kimseye yanlış bir şey de öğretmiyor, hatta doğru yöne doğru bilgilendirme de var.
Forumun şu sıralar ihtiyacı olan zengin, kaliteli, tatmin edici bir konu olmuş.
Herkesin katkısı da son derece verimli, güzel ve yine doğru.
Bu farklar da olmasa zaten hobinin zenginliği kalmaz.
Bu tankı ve konuyu takip etmeye devam edeceğim.
Herkese teşekkürler, sağlıklı hobiler...

Beğenenler: [T]236810,UrasArt[/T][T]240492,Orhan76[/T]
+1: [T]211600,Gwynbleidd[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir