ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
ArifhbsAquatics
Kullanıcı Grubu:
Kıdemli Akvarist
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
13605
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
25 Nisan 2018 00:01
Son Ziyaret:
51 dakika önce
Toplam Mesaj:
4074 [1.69 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
376 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:
1

BİLGİLER

Ad Soyad:
Arif Hikmet Başeğmez
Doğum Tarihi:
02 Ocak 1985
Yaş:
39
İl:
Sivas
Meslek:
Ressam (meb resim öğretmeni)
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Arif Hikmet BAŞEĞMEZ Ressam-Biyotop akvaryum tasarımcısı-Akvarist İnstagram: [URL=https://www.instagram.com/arifhbs_aquatics]arifhbs_aquatics[/URL] Youtube: [URL= https://youtube.com/@arifhbsaquatics]Arifhb’s Aquatics[/URL]

SON 10 MESAJI

Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Konu sahibi sanki Father Fish’ in kendisiymiş gibi! Cevaplar ‘alıntı’ tarzında. Başlangıçta o kadar kimyasal, bu sisteme gidebileceği kadar yetiyor mu? Yetiyorsa bu ne ile test edilmiş ve her litreye minimum/maksimum oranları nelerdir? Senede iki kez %15-20 lik su değişimleri zaten iki haftada buharlaşan suyun ilavesine denk geliyor; neden senede iki kez değiştiriyoruz o halde? Çelişkili, anlamsız ve neyi niçin yaptığımızın bilimsel bir neden-sonuç verisi olmayan bir yöntem! Diğer kurulumlar çok mu bilimsel? Değil tabiki ama belki de yüzbinlerce kez test edilmiş ‘tevatür’ bir yol. Bir akvaryumda hangi yöntem ile kurulum yapılırsa yapılsın sistem dışarıdan müdahaleye açıktır. Doğada da durum böyle! Göller taze su alır, nehirler veya göletler mevsimsel şartlar altında sürekli dönüşür durur ve hatta kurak zamanlarda tüm biyotik sistemlerin çöktüğü sıklıkla görülür. Yeni bir can, yeni bir dokunuş her habitatın ihtiyacıdır. Hangi yöntemle kurulursa kurulsun, tabanında kum ve bitkilerin olduğu her akvaryumda, kendi niş durumuna göre doğadakine benzer bir sistem oluşur zaten. Madde döngüsü ve bu döngüyü yürüten mikroorganizmalar bir şekilde oluşuyor. Bu oluşumu hızlandırmak veya oluşumun kendisini oluruna bırakmaktan bahsetmek daha doğru bir yaklaşım bana göre. Hobideki yaklaşımım açısından balıkların ve bitkilerin biyotoplarındaki durumu esas alıp uygulamaya çalışırım. Su değerlerini, tank kompozisyonlarını, varsa bitkilerini ve canlılarını sınırlı bir bölgeye odakla seçer kurulum yaparım. Bu bakış açısına göre ‘doğaya en yakın’ yaklaşıma, doğru ve eksiksiz kurulan ‘bitotopların’ daha uygun olduğunu düşünüyorum. Sürekli testler yapıp durumu izlerim. Herşeyin olması gerektiği gibi olması için yeri geldiğinde müdahalelerde bulunurum (Gün ve mevsim simülasyonu hariç). Parantez içinde bahsettiğim şartlar dışında, beslediğim canlıların mevsimsel ortalamalarını (su sıcaklığı, pH, gH, kH vb) esas alıp ona göre yol alırım. Bu da bir müdahaledir sistemin selameti açısından! Bana göre hobi, bir canlıyı ve yaşadığı ekosistemi taklit edip, izleyip notlar almak, onların davranışlarını öğrenmektir. Bir başkası için bitki peyzajıdır, üretim yapmaktır, low techdir, walstaddır, hi techtir vs. Esas olan tankın döngüye girmesi ve nitratı ve diğer toksik unsurları belirli bir oranda herhangi bir yöntemle zararsız halde tutabilmektir. Sistem (mikro yaşam, su değerleri, canlıların uyumu vb), içinde bulunduğu şartlara göre zaten şekil alıyor. Dikkat etmekte fayda var; doğadaki tatlı su habitatları mükemmel değil! Hiçbir sistem kusursuz ve nihai değil! Oluşur, gelişir, işlevini yürütür ve yeniden döngüye karışmak üzere atomik parçalarına ayrışarak yeni bir hayat için bekler. Bu açıdan, Father fish ve walstadd yöntemleri çok da doğayla tutarlı değiller! Yapmaya çalıştıkları şey, bitki ve mikrop işbirliği ile azot döngüsünün en az müdahale ve en az balık, karides ve salyangozla iş yürütmesi. Yem vermemek, haddinden fazla göz yoran, yeri geldiğinde bitkilerin de yaşamını tehdit eden alglere müdahale etmemek, ölen canlıları hastalık ve patojen riskine rağmen tankta bırakmak vs çok da zevk alınası şeyler olmasa gerek! Her kurulum yaklaşımı tartışılır ve eksikleri vardır.
Vatoz İle Karides
Başlığı görünce hikaye sandım. Bir gün bir vatoz..
Taşları Nasıl Yosunlandırabiliriz?
Abi neden? Hoşa giden bir moss türü alınır, taşa sarılır ve akvaryuma konur.
Moliwe Kribensis
[QUOTE=Göksel D]Önümüzdeki hafta bir çift alacağım,60lt de sadece bu çifti besleyeceğim.Ayrıca 250 lt bitkili ve yavru akvaryumu yapacağım.Acaba 60lt de yavrular, 250 lt de moliwe çifti olsa,başka bir tür daha ekleyebilir miyim yanlarına çift olarak? Mesela Nigeria red gibi,sıkıntı çıkar değil mi :D yazarken gerildim :Dd[/QUOTE]

Gerek yok birlikte beslemeye. İki türden birini tercih edin.

[QUOTE=monster07]
moliwe cuce ciklet bildiğim kadarıyla zaten cok hacim isteyen balık deyiller cinslerine gore deyişiyor baya kucukleride var 30 lt için yavrularınıda salyangoz kapuklarına yumurtluyor.
dediğim gibi farklı ciklet ciftleri ekleyebilirsiniz bence ki barışcıl ise zaten akvaryum oldukca buyuk rahatlıkla başka turler ekleyebilirsiniz gorseli hangisi tatmin ederse araştırıp uygunsa değerleri felan bunlara onem verin derceler değerler konusunda bakmanız gerek [:iyi:][/QUOTE]

Salyangoz kapuğu mu?
Japon Balıklarım Ard Arda Öldü
‘Allah sıralı ölüm versin’ dediklerinden..
Karides Apartmanı
Lepistes yerine endler görmek sevindirdi. Tank hakkında biraz bilgi verseydiniz keşke. Güle güle besleyin.
Lepistes bakmak zor mu?
18 yıllık konuları nereden bulup hortlatıyorsunuz…
Allah Ne Verdiyse Tankı
Auschwitz kampı gibi.. Böyle iyi.
Kök Tavsiyesi
[QUOTE=KaanE]

Normal akvaryumlarda tamam ama biotoplarda, biotop diyebilmek için su değerlerini tam ayarlamak gerekmiyor mu? Yarışmalarda da sanırım kontrol ediliyor. Senin katıldığın (ve dereceler aldığın) yarışmalarda misal su değerlerinin de biotopa uygun olması gerekmiyor mu? [/QUOTE]

Gerekiyor tabi ki, yoksa bir anlamı olmaz. Bu yüzden su kimyasını ayarlama konusunda uzmanlaşmaya çalıştım/çalışıyorum.

[QUOTE=bendeniztayfun]

Kesinlikle öyle aynı düşüncedeyim seninle. bende zaten ph çok sıkıntı olmadığından bahsettim. benim ordaki zararlı etkilerden kastım örnek co2 verilen bir tankda ve özel tür hassas canlılarda tankda yeterli denge kurulmadığında ph dengesizliği sorun yapabilceğiydi. Yoksa zaten abartıldığından dem vurdum yazımda.

Kısaca tecrübelerinden ve bilgilerinden bahsettiğin için teşekkürler zaten tek dostun bendenizin bundan şüphesi yok emin ol anlatmana hiç gerek yok Arifcim.[/QUOTE]

Teşekkürler Tayfun, tek dostum 😊.
Kök Tavsiyesi
[QUOTE=bendeniztayfun]

4 yıl mı dile kolay …

Bende zaten önemli olan ve daha zor olanın ph ın stabil tutulmasının olduğunu belirtmek istemiştim.

Yoksa ph düşürmekte çıkarmakta kolay Asıl olan minimum ve maksimum yaşanabilirlik seviyesi içinde istenilen alkali yada asidik su için ortalama değerleri stabil tutmakdır.

Dikkat ediyorum çoğu paylaşımda ph öyle ph böyle. zaten ph seviyesini bilmeden ve düşsün çıksın hedefli bir yaklaşım var burda asıl amaç ph ı dalgalandırmadan bir süreç ilerletmektedir.

Birçok canlının daha geniş ph değerlere adepte olmasına rağmen bu dalgalanmalarda ciddi zarar görebildiği ve asıl göz önünde bulundurmamız gereken kh ın ph stabilizasyonunda ve salınımını nötürüze etmede en önemli etken olduğudur.

Kusaca asıl hedefin net değerlerden ziyade makul değerler içinde ph ın stabil kalmasını sağlıcak kh dır. Dışardan müdahale etmeden çok değişmeyen stabil olan bir kh seviyesi ortalama su tedariklerimizde çok yüksek ve çok düşük ph seviyeleri vermiyor. böyle olunca çok hassas türler ve yavruları beslemediğimiz ve bu konuda takıntılı olmadığımız sürece mevcut değerler bizim canımızı çok yakmıcaktır.

Bukadar kafa takmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Ama hightech bir tanksa co2 veriyorsundur gece gündüz değerleri hassas türler derken hassas değerleri takip eder olabiliyoruz. ben sadece genel akvaristlik içinde abartılmaması gerektiğini düşünüyorum.
[/QUOTE]

Evet tam dört yıl. Bu süreç içerisinde filtrede kullandığımız substratların (eheim, jbl, seachem, sera), peat ve blackwater karkıların, bir çok şeyin salınımını, pH ve tds e etkilerini test edip araştırdım. Zaman ve maddiyat olarak zahmetliydi. Test kitlerini denedim (dijital ph metreler hanna, adwa, milwaukee, çin malı ürünler vb), ürünler analiz ettim vs. Eşim de kimyager olunca çok şey öğrendim. Su kimyası üzerine ne, nasıl yapılır da sonucu ne olur epey bir bilgi ve deneyim birikimim var.

Sonuç olarak senin de dediğine geliyor mevzu. Stabil aralıkta tutmak daha önemli. Beslediğim canlılar düşük pH aralıklarına alışkın türler olduğundan, çoğu pH denemelerini tankta yapmışımdır. Bu arada belirteyim; öyle denildiği kadar ani pH değişiminden etkilendiklerini hiç görmedim. 0,5 ph değişimleri ile ilerleyin denir bu yüzden. Ben 2.0-3.0 pH bile değiştirdiğimde canlılarda öyle denildiği gibi bir etkiyi asla görmedim. Ölümü bırak, hastalık dahi görmedim. İlla ki strese giriyorlardır ama burada asıl mevzu düşük pH da amonyumun, pH yükselince amonyağa dönme ve bir miktar mikrop kaybı riski.

Toparlayacak olursak, yumuşak suda beslenilmesi gereken canlılar için pH dan mühimi iletkenliktir. PH ile oynamak, ekipman ve yeterli bilgi yoksa tehlikeli ve risklidir! Gerek yoktur.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.