ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
Tonna galea
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
2
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
24 Ocak 2007 00:09
Son Ziyaret:
08 Nisan 2007 16:12
Toplam Mesaj:
45 [0.01 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Doğum Tarihi:
19 Mart 1982
Yaş:
42
İl:
Istanbul
Meslek:
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

SON 10 MESAJI

Formalin ve Malahit Yeşili

DDT gibi eskiden kabul görmüş ama zararlı etkileri kanıtlanmış birçok kimyasal madde bulunmaktadır.Son derece haklısınız ama şu anda aksi kanıtlanmamış ve kabul görmemiş bir maddeden bahsetmediğimizi söylemek istiyordum.Siz bu madde hakkında şahsi görüşlerinizi bildirebilir ve onaylamayabilirsiniz.Bunu da asla ve asla yadırgamam en ufak bir tepkide de bulunmam.Benim tepki gösterdiğim noktayı heralde anlatamıyorum.Aslında yazılı metin üzerinden yapılan tartışmalarda birçok şeyin yanlış anlaşıldığını biliyorum.Tepkime sebep olan konu uslubunuz,genel tavrınız, eleştirilerinizin dozu ve bu maddenin sanki zararları ispatlanmış ve uygulanmaması konusunda bir duruşun olduğunu ima etmenizdir.Bu sizin görüşünüzdür, okuyan insanlara bunu anlatmak istedim.Sanırım seminerlerde bu uslubla konulara karşı çıkmıyorsunuz.Daha dikkatli oluyorsunuzdur.

Şu anlamama konusuna da açıklık getirmek istiyorum.İnanın ki Türkçe konusunda çok ama çok güvenirim kendime ve bu konuda da çok iddialıyımdır.Bu eleştirilerinize fazla kulak asmıyorum.Okuduğum metni anlama konusunda fazla sıkıntı çekmediğimi üzülerek belirtmek zorundayım.Çıkardığım anlamların da bu metinden çıkarılamayacağını söylememeniz gerekir.Gerektiği takdirde tek tek her anlamı nereden çıkardığımı her platformda rahatlıkla ispat edebilirim.Sanırım ikimizin de böyle bir amacı olmadığına göre bu tarz kelimeler kullanmamak daha doğru olacaktır.Çünkü okuduğumu anlamadığım gibi bir ima beni bir hayli sinirlendirmektedir.

Ben de ısrarla savunacağınızı adım gibi bildiğim için gereksiz yere uyarıda bulunmamak ve tartışma içine girmemek için kendimle uzun süre çatıştım.Ne yazıkki tutamadım kendimi.Çünkü bu maddenin kullanılmaması gerektiği sizin kişisel görüşünüzdür ve şu anda sadece kendinizi bağlar.Bunu belirtseydiniz ve dünyada kullanılabilir şeklinde bir görüş vardır ama bence bu ileride değişecek deseniz hiç tartışmak zorunda kalmazdık.Haksızlık karşısında ve kesin konuşmalar karşısında ve bir de insanların paylanması karşısında biraz geriliyorum ve benim de anlatmak istediklerimi anlatış şeklim istemesem de biraz değişiyor.

Şimdi de ben tek tek yazdıklarınıza cevap vericem ve yine uzayacak.Mümkün olduğunca yapmamaya çalışacağım.Şunu söylemek istiyorum dediğinizde haklısınız.Konu başlığı formalin ve malahit yeşili olduğu için mevcut ilaç örneğini verdim.Bu konuda haklısınız yanlış algılanması çok normal.Tek bir maddeden bahsederken iki maddenin karışımından bahsetmem biraz yanlış olmuş.Malahit yeşiliyle formalinin karışım halinde kullanılmasının amacı kemoterapik etkinliğinden çok renksiz bir madde olan formalinin tank veya kanal tip havuz içinde takip edilebilmesine olanak sağlamaktır.Yoksa sizin dediğiniz gibi aspirinin bileşenlerini temin edip karıştırdığımızda bu maddeyi elde ettiğimizi iddia edemeyiz.Bu şekilde algılamanızın sorumlusu benim ama anlatmaya çalıştığım gibi bunu kastetmek istememiştim.

Zaten %37lik formaldehite formalin denmektedir diye ilk cevabımda yazmıştım.Formalinin içeriği tabiki formaldehittir.Lütfen şaşırmayınız bunu biliyorum.Yazma amacım kullanılan maddenin zaten seyreltilmiş formunun bile bu denli seyreltilerek uygulandığını belirtmek istememdir.Bu konuyu bilmeyen arkadaşlar dediğiniz gibi farklı iki madde gibi algılayabilirler.Açıklama yeterli olacaktır.Benim yazış amacım sizin formaldehitin organizma üzerine zararlı etkilerini anlatmanız ve bu denli seyreltildiğinde bu zararlı etkilerin bu düzeyde görülemeyeceğidir.Ve bahsettiğimiz formalin olduğu için seyreltilmiş formunun zararlı etkileri anlatılıyormuş gibi bir algılamaya sebep olacağını düşünmemdir.

Şu anlamama konusunda verdiğiniz örneğe de cevap vereyim.Hem yazının genel anlamından bahsediyorsunuz hem de ben böyle birşey söylemedim diye örnek veriyorsunuz.Benim asıl yaptığım yazının genel anlamı itibariyle bakıp balıklarda kullanılmaz dediğinizi söylememdir.Peki şunu merak ediyorum.İlk yazınızdan bunun dünyada kullanılan bir madde olduğunu ama sizin kişisel olarak zararlı gördüğünüzü kim nasıl anlayabilir.Antalya bölgesinde kullanıldığını görmüşsünüz ama başka amaçlı olarak ve bunu söylemişsiniz.Yani balıklar üzerinde kullanımı bilimsel kaynaklar tarafından önerilen bir maddeden bahsettiğimizi biliyor olmanız ve bu uslubla tepki göstermiş olmanız bana pek inandırıcı gelmiyor.Ayrıca tartışma o düzleme doğru gitmişse bile kişisel tartışmalara girmesinden mutlu değilim.Ama farkındaysanız ben konu üzerinde kişisel görüşlerimi bildirmedim.Bunu tek yaptığım yerde de tecrübesiz arkadaşların kullanmamasını önerdim ve çok zorda kalınmadıkça kullanılmaması gerektiğini belirttim.Yani dediğiniz gibi asla tavsiye ederim kullanın gibi bir kelime dahi kullanmadım.Ben veteriner hekimim ve şöyledir kesin bir ima ile konuşuyorsam bildiğim vardır diyerek kişisel boyuta taşıma çabanız sizi bağlamaktadır.Benim mesleki çatışma çıkarmak gibi bir amcım olsa mesleğimi belirtirdim değil mi?Ben ilkokul mezunu da olabilirim hiç okumamış da olabilirim.Önemli olan yazdıklarımın doğruluğudur.Mesleğinizle ilgili olarak herhangi bir yorum yapmam söz konusu bile olamaz.Benimle ilgili bir bilginiz olmadığı için bu tarz yorumlara girmiyor olmanız gerçekten de çok daha iyi olmuş her ne kadar da imada bulunuyor olsanız bile..

Evet ben şuan ki bilgiler ışığında günümüzde kullanımının gerekli koşullarda tavsiye edilebildiğinden bahsediyorum.Yani anladığınız gibi kendi görüşümü belirtmiyorum.Sizin yaptığınız kendi görüşünüzü sunmak ama ben bunu yapmıyorum ve neden kişiselleştiğini görmenizi bekliyorum.Ben kendi görüşümü bildirmezken sadece bilimsel kaynaklardan ve uygulamalardan bahsederken nasıl oluyor da kişiselleştiriyorum anlayamıyorum.Gerekli koşullardan kastedilen şeyi biraz açmak istiyorum.İnfekte balıklardaki hastalığın seyri eğer olumlu değilse ve kullanılan kemoterapik ilaçlara tepki göstermiyorsa bütün stokların ölmesi beklenmiyor.Dediğiniz gibi her kimyasal maddenin organizma üzerinde az veya çok olumsuz etkisi vardır.Bu da çok olağandır.Akut bir şekilde özellikle de larva ve fingerliklerde seyreden solungaç ve deri dış parazit hastalıklarında kontrol edilemeyen ve ani ölümlere sebep olan durumlarda bu madde kullanılmaktadır.Kullanılmadığı takdirde stokların tamamı kaybedilebilmektedir.Kullanan işletmeler ve bu maddeyi tavsiye edenler bu riskleri tartıyordur diye düşünüyorum.Ama şu da yapılabilir canlılara toksik etkisi olacağına ötenazi yapalım ve acısız bir şekilde bu canlıları öldürelim.Ben de burada biraz abartılı bir örnek veriyorum ötenazi yapalım demek istediğiniz filan yok yanlış anlaşılmasın.

Düzenleme konusunda siz cevap yazdıktan sonra ben düzenleme yaptım demiştiniz bakıldığında görülecektir yaklaşık olarak cevabımdan 18 saat sonra bu düzenlemeyi yapmışsınız.Şimdi üstteki yazınızı da düzenlemişsiniz bu cümleyi çıkartmışsınız şimdi farkettim.İsterdim ki önceki yazınıza istinaden yazdıklarıma verdiğiniz cevabı da düzenleyin ve cevabınızı da değiştirin.Ama önemli değil.

Tartışmak zorunda kaldığım uslubunuza ve kibirinize son bir örnek yukardaki yazınızda mevcut..''zaten bu dakıkadan sonra bana gore pek bişi yazmamam lazım ama yınede''..Kişiselleştirmek bu şekilde oluyor işte.Ben de size bundan sonra cevap yazmayacağım zaten.Zira imalarınıza ve kibirinize bakıldığı zaman sizle tartışabilme lütfunu bana tanıdığınız için çok teşekkür ediyorum.Bu özelliğiniz beni yazı yazmak zorunda bıraktı ama yaptığım son derece gereksiz farkındayım uslubunuz ve kişiliğiniz değişmeyecek.Belki hatanızı anlarsınız diye çaba sarfettim ama ya anlatamadım ya da başarılı olmamın imkanı yokmuş...Görüyorum ki hala bravoo dışında başka bir kelime bulamıyorsunuz ve daha önemlisi uslubunuzun ve insanları payladığınızın farkındasınız ama bunu hala daha savunabiliyorsunuz.Bu şekilde düşünebilen biriyle zaten tartışmayı bırakın kavga etmeyi bile kendime yakıştıramıyorum...O ettiğiniz yemini dünya üzerinde sadece siz etmediniz buna aykırı hareketler yapıldığını düşünüyorsunuz size önerim meslek odanıza suç duyurusunda bulunun.Bu kadar da duyarsız olmayın...

Hiçbir şeyi düzeltemeyeceğimi artık çok iyi anlıyorum ve kesinlikle boşa kürek sallamayacağım..Arkadaşlar forumda daha fazla yazmama kararım bu gibi nedenlerden dolayı kesinleşti.Biliyorum sizler için çok birşey ifade etmeyebilir sadece belirtmek istedim.Zaten çok uzun bir süre İstanbul'da olmayacağım.Umarım her söylenenin gerçek olmadığını ve en önemlisi söylendiği gibi kesin olmadığını tecrübesiz arkadaşlar dikkate alırlar.

Site sakini arkadaşlara ve yönetime teşekkürler...

Hoşçakalın...

Formalin ve Malahit Yeşili
Hala daha yanlışınızda ısrar ediyorsunuz.Bir insanın bir konuda ısrarlı konuşması hiçbir anlam ifade etmez.Zaten ben size hiçbir soru da sormadım ki sorularımı yanıtlamışsınız.Ben de size nasıl eksik bilgilere sahip olduğunuzu ne kadar üşensem de anlatmaya çalışacağım.Zaten kendinizle çelişiyorsunuz.Zira dediğiniz düz mantıkla gidecek olursak ben de gayet kesin bir ima ile konuşmuşum yazımda.O halde hangimiz daha kesin konuşmuş bunu araştırmamız gerekiyor heralde.İşte ben sizin bu tavırlarınıza çok sinir oldum.Biraz mütevazi olmak ve usluba dikkat etmek çok zor olmasa gerek.

''Formaldehitin kullanım amaclarını ve etki mekanizmasını emin olun cok ıyı bılıyorum.Bu yüzden de bu kadar dehsete kapılmıs bir şekilde bu yazıyı yanıtladım.'' diyorsunuz ve sonra da balıklarda kullanılmaz kullanılmamalıdır demedim diyorsunuz.Yani dünyada balık işletmelerinde kullanılan bir madde olduğunu bilip de bu şekilde dehşete kapılmadınız heralde.

Benim de anlatmaya çalıştığım gibi bırakın burada kullandığını söyleyen arkadaşları dünyada bu amaçla kullanılan bir maddedir.Hatta bir arkadaşın söylediği gibi Aqua firmasınındı galiba, ektoparazitler için ülkemizde akvaryumcularda dahi satılan bir ürünü bulunmaktadır ve içeriği de formalin ve malahit yeşilidir ve bu ilaç da ticari olarak satışı yapılabilen tüm diğer ilaçlar gibi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'ndan verilmiş olan ruhsata sahiptir.Ayrıca eğer ürün dediğim firmaya aitse meslektaşlarınıza ait bir kuruluştur ve yeri de İzmir'dedir.

Korkarım ki sizin BRAVOOO demeniz gereken buradaki insanlardan önce bilim adamları, araştırmacılar (dünya genelinde), sonra böyle bir ürünü satabilen firma ve sonra da buna izin verme aymazlığına düşmüş ilgili bakanlık ve meslektaşlarınızdır.Esas bunlar sizin dehşete kapılmanıza sebep olmalıdır.Çünkü bu işkenceye göz yuman ve çanak tutan bu kadar kurum, araştırıcı, bilim adamı var.Tabi hepsi haklı olamaz...

Ayrıca sanırım başka olaylardan bahsediyoruz.Formaldehitin canlı dokular üzerine etki mekanizmasını benim gibi sizin de biliyor olduğunuzdan şüphem yok.Ayrıca fotoğrafları eğer benim için koyacaksanız hiç gerek yok.Benim hayat prensibim şöyledir; karşımdaki insanın mesleği, ismi, kariyerinden çok söylediklerinin doğruluğu ve gerçekliğine önem veririm.Zira birşeyi kimin söylediğinden çok, neyi ne şekilde söylediğinin ve ne kadar doğru olduğunun önemine inanırım.Burada görüşlerini bildiren insanlara da hep bu gözle bakıyorum.Eğer karşımdaki insanın hangi konuda olursa olsun söyledikleri gerçekse bunu mesleği veya şahsiyeti, makamı değiştiremez.

Eğer bu şekilde düşünmüyor olsaydım benim söylediklerimin kaynağını oluşturan bilgileri sizin meslektaşınız olan ama profesör mertebesinde bulunan gerek yurt içi gerekse yurt dışında birçok ülkede mesleki eğitimler almış ve uluslararası arenada yayınlanmış birçok bilimsel yayını mevcut olan bir hoca kitabında yazmaktadır ve o da veteriner hekimdir derdim.Ayrıca kitabında yazdıkları kendi görüşlerinin ötesinde dünyanın çeşitli bölgelerindeki bilim adamları tarafından da tavsiye edilen maddelerdir ve dünyadaki işletmelerde kullanılmaktadır.

Sizin dehşete kapıldığınız nokta formaldehitin canlı dokular ve hücreler üzerinde göstermiş olduğu etkilerdir.Bunda da son derece haklısınız.Gözden kaçırdığınız nokta formaldehitin direk balıklara verilmediğidir.İsterseniz size tavsiye edilen banyo şeklinde kullanılacak konsantrasyonları vereyim; final konsantrasyonu 1 saatlik banyo için 1:5000 (200 ppm), yüksek su sıcaklığında 1:6000 (167ppm) ve yarım saatlik banyo içinse 1:4000 (250ppm) olarak tavsiye edilmektedir.

Merak ettiğim nokta balıklar üzerinde bu konsantrasyonları önerilen süreler ve yöntemler ışığında test edip etmediğiniz.Eğer %37 lik formalini (tekrar hatırlatıyorum formaldehit kesinlikle değil) bu yöntemlerle infekte balıklar üzerinde denediyseniz ve bahsetmiş olduğunuz zararlı etkileri gözlemlediyseniz ve uzun yıllar araştırma yaptıysanız sözüm yok.

Ayrıca yine aynı şeyi yapıyorsunuz sanırım.Balık yetiştiriciliği ve hastalık tanı sağıtımı sadece Antalya bölgesindeki sınırlı sayıda işletme tarafından yapılmamaktadır.Oradaki işletmelerin havuz dezenfeksiyonunda bu maddeyi kullanmaları, tedavi amacıyla kullanılmadığını göstermemektedir.Dezenfeksiyonla sterilizasyon arasındaki farkı da gayet net şekilde bilmekteyim.

Şunu da belirtmek istiyorum hala daha aynı uslubla yazıyorsunuz.Beni tartışmak zorunda bırakan uslub ve inattır.Ha bir de unutmadan önceki yazılara yapılan düzenlemelerdir.Daha önce de başıma geldiği için print screen yaptım cevabımı yazdıktan sonra.İsterseniz burada yayınlayabilirim.Çünkü yazınızın başında atladığım bir nokta olduğundan bahsetmişsiniz, ben cevap yazdığımda ''Formaldehitin saglıkta kullanıldığı tek yer ayak hastalıklarında...'' demiştiniz.Başıma geleceğini bildiğim için print screen yaptım, şimdi baktığımda ise 'kullanıldığı bir yer ayak hastalıklarında...'' olarak düzenlemişsiniz ve bana cevap olarak da ben sadece ineğin ayağında kullanılır demedim demişsiniz.Ben zaten sadece inek ayağı olarak algılamadım sadece ayak hastalıkları olarak algıladım.Ayrıca şunu da belirteyim inek örneğini ben de sizin gibi çarpıcı olması amacıyla kullandım.Sanırım benim de kabiliyetim yeterli olmamış.

Eksik bilgiden kastettiğim şeyi iyi anlatamamışım sanırım.Çünkü siz bana formaldehiti anlatma gereği duymuşsunuz benim bu maddeyi ve organizma üzerine olan etkilerini bilmediğinizi söylediğimi zannetmişsiniz.Ben de bunu biraz açayım.Ben formalinin balıklara uygulandığını ve bunun da dünyadaki araştırıcılar tarafından da belirli konsantrasyon ve yöntemlerle solungaç ve deri ektoparazitlerinin sağıtımı konusunda tavsiye edilen bir madde olduğunu ve sizin bu konuda eksik bilgiye sahip olduğunuzu belirtmek istemiştim.Eğer biliyor olsaydınız bu denli dehşete kapılıp bu tepkiyi vermezdiniz diye düşünüyorum.Atasözünde adı geçen deli sanırım bir veteriner yada biyoloji eksenli bir eğitim almış bir bilim adamı olmalı.İşte benim de sinirlendiğim ve tepki gösterdiğim nokta buydu.Sanki buradaki kendini bilmez birkaç kişi sonuçlarının ne olacağını bilmeden bu maddenin kullanılabileceğini söylemiş gibi bir yanılgıya düştüğünüzü sanıyorum.

Aslında bu maddenin kullanıldığını bilmediğiniz ve çok tehlikeli bir madde olduğunu bildiğiniz için bu kadar sert bir tepki verdiniz sanırım.Benim de esas anlatmak istediğim konu buydu.Keşke önce bu maddenin kullanılıp kullanılamayacağı hakkında bilgi sahibi olsaydınız veya bunu sorsaydınız.

Yazınızı makale olarak algılamadım, zaten algılamam da mümkün değildi.Bu güne kadar birçok makale okudum ve içeriğini geçelim bu uslubla yazılmış bir makaleyle hiç karşılaşmadım.İçinde latince bazı kelimeler geçince ve mesleki bilgiler içerince, bir düz yazıyı makale olarak algılayabileceğimi düşünüp beni aydınlattığınız için size minnet duyuyorum.Hatta düz yazı olduğunu söylemeseydiniz ben bunu belki de manzume veya şiir olarak bile algılayabilirdim.

Mümkün olduğunca sakin kafayla yazmaya özen gösteriyorum.Benim beklentim uslubun daha mütevazi olması ve farkettiğiniz üzere paylar gibi olmaması yönünde.Ki hala ısrarla söylüyorum bu paylamanız hem gereksiz hem de yanlıştır.Çünkü ortada balıklarda kullanılması yanlış olan birşey dahi yoktur.Çok dikkatli kullanılması gerektiğinin ve akvaryumda mümkün olduğunca tecrübesiz arkadaşlar tarafından tercih edilmemesinin daha uygun olacağının altının çizilmesi dışında...Diğer arkdaşlar da, ben de bu konunun altını çizdik zaten...

Ve sanırım o zararla oturanın kendiniz olacağınızı hala anlayamadınız...

Ercüment Bey haklısınız ve size kesinlikle nerden çıktınız demeye niyetim yok.Benim tahammül edemediğim nokta hem uygulamadan haberdar olmayıp hem de insanların büyük bir işkence yapıyormuşçasına garipsenmesi, aşağılanması ve dalga geçilmesidir.Şu an ki çabam da buna bir tepkidir.Lütfen kusura bakmayın.Anlatmak istediklerimin anlaşılabilmesi için cevap yazmak zorunda hissettim kendimi.


Formalin ve Malahit Yeşili
Tartışmalardan sıkıldığım için uzun süredir yazmıyorum.Ama yazılan bu yazıyı okuyunca kendimi tutamadım.

[QUOTE=vagus]

Ve sizler bunu balıklarınızda kullanmayımı düşünüyorsunuz BRAVOOOOO sizlere.'' Delinin biri bir taş atar 40 akıllı cıkaramaz.''diye bir atasözümüz var bu ona benzedi.

[/QUOTE]

Yazdıklarınızı gerçekten de sizin de belirttiğiniz gibi ''uslubunu aşmış bir yazı'' olarak değerlendiriyorum.Bu şekilde bravoo sizlere gibi sözler buradaki insanları aşağılamak anlamına geliyor.Eğer bunu kastetmediyseniz kendi adıma bunu açıklamanızı isterim.

Beni cevap yazmak zorunda bırakan esas konu formaldehitle ilgili yapmış olduğunuz yorumdur.

Veterinerlikte, tıpta, su ürünlerinde, zoolojide kısacası biyolojiyle ilgili fen bilimleri dallarında dediğiniz gibi formaldehit kadavraların korunarak saklanmasında kullanılan bir kimyasaldır.Ne kadar güzel siz de ineklerde kullanıldığını belirtmişsiniz.Akvaryumdaki canlı inek değil arkadaşlar demeniz biraz yanlış olmuş.

Zira akvaryumda veya değil, bu kimyasal madde balıklara uygulanmaktadır.Gerek toprak ve beton havuzlarda kültürü yapılan balıklarda gerekse akvaryum balıklarında uzun yıllardır dünyada kullanılan ve etkinliği üst düzeyde olan bir maddedir.Bunu belirtmek isterim.

Formalin, %37 'lik formaldehittir.Çok etkili ve tehlikeli bir madde olduğu doğrudur.Ama balıklarda kullanılamayacağı ve kullanılmadığı kesinlikle doğru değildir.Sizin sadece ineğin ayaklarında kullanıldığını biliyor olmanız bu maddenin balıklarda kullanılmadığı anlamına kesinlikle ve kesinlikle gelmez.Gerçi biliyor olsaydınız kullanan arkadaşları veya bu maddeyi temin etmek isteyen arkadaşı bu kadar yadırgamaz ve oldu olacak mark kullanın gibi sözler kullanmazdınız.Yani hem kullanıldığını bilmiyorsunuz hem de kullanan insanlarla dalga geçebiliyorsunuz.Kullanılmaması daha uygun filan deseniz anlıycam ama sanki dünyaca kullanılmayan ve zararlı bulunan bir maddeden bahsediyormuş gibi davranmanızı çok yadırgadım.

Bu denli iddialı açıklamalar yapılmasını doğru bulmuyorum.Herkesin bir konu hakkında bilmediği noktalar olabilir.Bu da son derece normaldir.Ama eksik bilgiyle çok iddialı konuşmalar içinde bulunmak daha sonra insanı zor duruma sokabilir.Bence konu hakkında benim de bilmediğim birşeyler olabilir deyip ona göre yazılar yazmak daha güzel olacaktır.

Son olarak; bu maddeyle ilgili kendi adıma şöyle bir yorum yapabilirim.Ben, en son çare olmadıkça akvaryumda kullanılmasından yana değilim.Hele ki tecrübesiz ve yeterli bilgiye sahip olmayan arkadaşların kullanmaması daha iyi olur.Bu madde eksternal parazitik enfkeksiyonların tedavisinde kullanılır.Bunun yerine metilen mavisi gibi daha az dikkat isteyen ve daha az toksik etkisi olan maddelerle dış parazitlere karşı mücadele etmek daha iyi olacaktır.Uzun süren ve tedaviye yanıt alınamayan durumlarda son çare olarak iyice araştırılarak kullanılabilir.

Tarık Bey; sorunuza cevap olarak evet bu isimlerle satılıyor.Piyasada genellikle formalin %10 'luk ve %37 'lik olarak satılmaktadır.Fındıkzade'de Karagül İş Hanı'nda bulunduğunu duymuştum ya da ilaç depolarından temin edebileceğinizi düşünüyorum.Ama ne yazıkki fiyatları hakkında bilgim yok.Ama karşılaşabileceğiniz bir sorun var, küçük miktarlarda temin etmek zor olabilir.



Sürtünme Tedavisinde Son Nokta-Tuz oranı
Aslında hiç cevap yazmak istemiyorum artık ama ısrarla iddia etmeye devam ediyorsunuz.İlk yazınızı okudum orada sadece Sera oodinopur' un prospektüsünü yazmışsınız ve hiçbir yerde kadife hastalığını teşhis ettiğinizi yazmamışsınız tabi 01 Şubat düzenlemeleri hariç.Diğer birçok başlıkta yazmış olduğunuz yazılarda bu ilacın iç parazit ilacı olduğunu söylemiş ve kadife hastalığında görülen belirtileri yazıp bunun iç parazit hastalığında görüldüğünü söylemiş ve yine ısrarla iddia etmişsiniz.Birkaç alıntı ve link ekliyorum..

Aşağıdaki yazıda başlığı açan arkadaş Sera'nın iç parazit ilacını aradığını yazmış ve siz cevap olarak oodinopur' u önermişsiniz.Şöyle olmuş:

[QUOTE=MuratK][QUOTE=gokkusagi_emo] [QUOTE=MuratK]

Sera Oodinopur
Oodinium Velvet,kadife hastalığı;tek hücreli bitkisel kökenli balık parazitlerin neden olduğu bir hastalıktır.
Belirtileri:
Balık, nesnelere sürtünür, ama hastalık tam olarak ilerleyen safhalarda kendini gösterir.Balık ürerinde sarı-beyaz küçük benekler varken ilerleyen safhalarda una bulanmış gibi bir görüntü sergiler.Deri üzerinde kadifemsi bir tabaka vardır ve uzunlamasına bakıldığında net bir şekilde görülür.İleryen durumlarda deri parçaları dökülür ve gözler dumanlı bir tabaka ile kaplanır.Oldukça bulaşıcı olan bu hastalık hayvansaldan ziyade bitkisel yapısı ile farklı aktif bir madde ile mücadele gerektirir.

http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=64862& PN=1

[/QUOTE]

Pardon ama, balığın derisinden bahseden olmadı? Yada beyaz dışkı ile ilişkisini anlatırsanız sevirim.
[/QUOTE]

Biraz zaman gectikten sonra beyaz dıskı ile olan iliskisini anlarsınız.

Siz forum konusu acıp ic parazit ilacı istemedinizmi bende ilgili ic parazit ilacını yazdım.Dıs görünümde ki bu zamanla olusan degisimler ve sürtünme ic parazit kaynaklı..Biraz zaman gectiginde balıgın derisindende dıskısından da bahsetmeye baslarsınız emin olun..kayıpsız günler hata sizdemi yoksa sizinle bilgisini paylasan bende mi simdi onu düsünücem..saygılar.

[/QUOTE]

Daha sonra da :

[QUOTE=MuratK]

[QUOTE=gokkusagi_emo]Her siteden aldığım cevabı eklersem buraya seranın büyün ürün yelpazesini kullanmam gerekecektir! Ayrıca sera niçin ürün üzerine iç parazitle ilgili bir ibare eklememiştir. Sera LAb'ın keşfedemediği birşeyi mi buldunuz. Balıklarım deney tahtası değil sonuçta, " Acaba bu gizemli önerinin arkasında ne var!" şeklinde ilaç kullanımına girişemem. Bir şey söylemişsiniz bende soru soruyorum trip yapıyorsunuz. [/QUOTE]

Arkadasım benim trip yaptıgım falan yok siz bir forum konusu acıyorsunuz bende size yardımım olsun diye ic parazit hastalıgından 50 balıgını kurtarmıs biri olarak tecrübelerimi paylasıyorum.Lakin sarfettiginiz üslubun farkında degilsiniz size yardım etmeye calısan birine eksik oldugunu söylediginiz bilgilerle akıl vermeye calısıyorsunuz.Önceki mesajınızda derisinde rahatsızlık oldugunu nerden cıkardıgımı sordunuz bende zamanla o seviyeye geldigini ilacın prespektusunde yazan bilgi ile size acıkladım ve simdide gelmis trip yapmakla suclanıyorum.

Kısaca tekrar ediyorum bu forumda size yardımcı olmaya calısan birine olan bu davranıs sekliniz sizin genel karakterinizse zaten konusacak bir konumuz kalmıyor.iyi forumlar saygılar

[/QUOTE]

İlgili link: http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=65924& KW=MuratK

Bir diğer yazınız;

[QUOTE=MuratK]

Yukarıdaki balık gibi karnı cekilmis yukarı dogru dik sabit duruyor ve halsiz yem yemiyorsa ic parazit belirtisi..Zamanla derisinde beyazlama una bulanma gibi görünümle kendisini gösteriyor balık vücudunu nesnelere sürtüyor.Son derece bulasıcı ve balıkların süratle ölümüne neden oluyor.

...............................

Eger gercekten ic parazite kanaat getirirseniz ve sürtünme varsa tavsiye ediyorum kesin cözüm.

http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=64862& PN=1

[/QUOTE]

İlgili link: http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=65317& KW=MuratK

Ayrıca bana; kesin işe yarıyor siz de kullanın demedim demiştiniz? Burda da görüldüğü gibi kesin çözüm demişsiniz ve birçok başlıkta tedavinizden bahsetmişsiniz ve her nedense iç parazit için...

[QUOTE=MuratK]

Balıklarınızda ic parazit var.

Yapmanız gereken öncelikle balıklarınızı boyutu kücük suyu yeni hazırlanmıs karantina akvaryumuna almalısınız.Devamında sera oordinopur ilacını kullanmalısınız.Balıklarınız arasında karnı cöken derisi beyazlamıs gözleri kararmıs olan varsa onları daha kücük bir kaba koyup daha fazla ilac vermelisiniz.Bu arada balıklarınızı asıl akvaryumunu tamamen temizlemelisiniz.Kumları dahi yıkamalısınız.

Gecmis olsun

[/QUOTE]

İlgili link: http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=63722& KW=MuratK

Her nedense yine iç parazit için oodinopur önermişsiniz.Şimdi de hala diyorsunuz ki ilk yazımda Sera oodinopur'u yazdım kadife hastalığı teşhisi koyduğum açıkca görülüyor.

Bu konu hakkında bizi aydınlatırsanız sevinirim...

''Tüm Yazıları'' butonuna basıldığı zaman geçmiş yazılarınız çıkmakta ve bunun gibi birçok yazınız bulunmaktadır.Bir de son olarak şunu sormak istiyorum.Burda kesin sonuca ulaştım kayıpsız tedaviyi gerçekleştirdim demiştiniz.Ama açmış olduğunuz 2 başlık gözüme çarptı ve tedavi sonrası bazı balıklarınızın gözlerinde kararma vs. olduğunu söylemiş ve yardım istemişsiniz.Olası yan etkileri, yaşadığınız bu gibi sorunları da buraya yazmanız bence daha güzel olur, nasıl ki görülen olumlu etkiler yazılıyorsa...



Sürtünme Tedavisinde Son Nokta-Tuz oranı

Faruk Bey,

Haklısınız, ilk bakışta gerçekten de kafa karıştırıcı gibi gözüküyor.Buradaki parazit sözcüğü bakterinin beslenme şeklini ifade ediyor.Yani sınıflandırma olarak yine bakteriler içinde yer alır ama beslenme şekillerine göre bakterileri alt gruplara ayırırken bu şekilde bir sınıflandırma yapılabilir.Mesela parazitik balıklar da mevcuttur.

Sürtünme Tedavisinde Son Nokta-Tuz oranı

Bu şahıs kendini haklı çıkarmak için önceki yazılarını düzenlemiştir.Israrla iç paraziti tedavi ettiğini iddaa ederken 01 Şubat tarihinde önceki yazılarına düzenleme yaparak içlerine kadife hastalığını da teşhis ettiğini eklemiştir.Herhalde anlaşılamayacağını düşünerek böyle bir yola başvurup beni haksız çıkarmaya çalışmıştır.Rencide olmaktan,saygıdan bahsetmiş ve bu davranışı yapmıştır.Bu konu hakkında daha fazla yorum yapma gereği duymuyor ve bilgilerinize sunuyorum.

Esas konuyla ilgili son olarak;Faruk Bey herhalde yanlış yazdınız veya yanlış aklınızda kalmış olacak, oodinium hastalığı bakteriyel bir hastalık olmayıp bir ektoparazitin sebep olduğu bir hastalıktır. 

Sürtünme Tedavisinde Son Nokta-Tuz oranı

Aslında cevap verilebilecek,hatta alıntı yapılacak o kadar çok yazınız varki bu başlıkta ama fazla yer tutmaması ve daha fazla herkesi meşgul etmemek için mümkün olduğunca kısa anlatmaya çalışacağım..


1) Birincisi ifadeleri gayet doğru anlıyorum.Hem kırmızıyla hem de bağırarak belirtmenize hiç gerek yok.Biri beğenmediğiniz bir eleştiride bulunduğu zaman anlamamış oluyor,ama size bravo tebrikler diyen biri çok iyi anlamış oluyor.Bu normalse hiçbirşey dememek lazım.Ayrıca, ‘’ size cok tesekkür ederim..özellikle yazdıgınız aklını kullanmıs lafınız icin..’’ sözünüz sanırım amacınızı gayet açık ortaya koymaktadır.İsterseniz ben de size çok zekisiniz,daha önce hiç kimsenin yapmadığı, hiç denenmemiş, bulunması çok zor ve her şeyden önemlisi çok bilimsel bir yöntem uygulamışsınız gibi laflar söyleyebilirim.

2) Öncelikle kesin olarak neyi tedavi ettiğinizi bilmiyorsunuz.Ben size bunu anlatmaya çalışıyorum.Siz kalkmış benim yazdığımı anlayamadan benim okuduğumu anlamadığımı iddaa ediyorsunuz.Eğer anlamış olsaydınız mizahın kara diye tabir edilen son noktasına doğru yol aldığınızı fark ederdiniz.Yine de daha açık ve anlayabileceğinizi umduğum bir dille ben size kısaca açıklamaya çalışayım;sizin balıklarınızda tespit etmiş olduğunuz sürtünme bir semptomdur ve karın ağrısı da bir semptomdur.Ve siz hastalık etkenini izole edip identifikasyonunu yapmadan kesin iç parazit teşhisi koyamazsınız.Kaldı ki bilimsellikten kontrollü deneyden bahsediyorsunuz.Dolayısı ile sizin durumunuzla örnek birebir örtüşmektedir.Çünkü siz balıklarınızdaki sürtünmeyi tedavi etmişsiniz.Bunun aksini söyleyen de olamaz sanırım çünkü artık sürtünme olayının ortadan kalktığını söylüyorsunuz.Yani sorun sürtünme,sonuç sürtünme yok.Nasıl ki karın ağrısının belirtmiş olduğunuz gibi birçok sebebi olabilirse sürtünmenin de birçok sebebi olabilir.

3) Diyelim ki iddaa ettiğiniz gibi hastatalık etkeni patojen bir iç parazit.Bu durumda bile sizin uygulamış olduğunuz yöntemin iç parazit tedavisinde bilimsel olarak uygulanan yöntemlerle hiç alakası yok.Tecrübeler sonucu birçok kişi tarafından işe yaradığı kabul edilen sarımsak dışında kullandığınız diğer maddeler ve uygulamalar dış parazitle mücadele için kullanılmaktadır.Ve de sürtünmeye sebep olan benim hatırladığım bir iç parazit bulunmamaktadır.

4) Cihan Batur Kulaç; bu işe uzman bir akvarist son noktayı koyar dediğinde buna tepki göstermiş ve ‘’ O zaman cagırın gelsinler hatta bu alanda ihtisas yapan profesor getirin ne degisicek onlar bu bilimsel bilgilere dayalı kontrollu deneylerle gelistirdigim basarısı kanıtlanmıs yöntemime yanlıs diyecekte siz haklı olucaksınız ben de haksız mı olucam’’ demişsiniz.Şimdi ise bana referans olarak uzman akvaristlerle yaptığınız mesajlaşmaları ve onların deneyimlerini gösteriyorsunuz.Ayrıca yönteminize ilk karşı çıkanlardan biri de avatarında uzman akvarist yazan bir üye.

5) Sizin bilimsel kaynaklardan alarak kullandığınız; akvaryum balıklarına uygulanan tuz banyosu yöntemidir yani konsatrasyonu,süresi vs..Bilimsel bir kaynaktan birkaç yöntem kullanmak sizin uygulamanızı bilimsel yapmaz.Bilmeniz gerekir ki ilk önce hastalığın bilimsel olarak teşhis edilmesi daha sonra birkaç hasta balık üzerinde pilot uygulama yapılması, başarıya ulaşılırsa da aynı hastalığa yakalanmış birçok denek üzerinde tekrar tekrar uygulanarak büyük ölçüde başarıya ulaşması gerekir.Yani anlaşılacağı üzere bilimsellik o kadar da ucuz değildir.Kaldı ki bu konuda profesörlük mertebesine ulaşmış insanları dillendirebilelim.

6) Ayrıca ben yazdığım yazıda sizin uygulamış olduğunuz ilaçlara, suyu tamamen değiştirmenize veya sürekli tekrarladığınız bataklık kurutma çabalarınıza hiç değinmedim, herhangi bir eleşteride de bulunmadım.Vermiş olduğunuz cevap yazımı anlamadığınızı gösteriyor.Siz uyguladığınız yöntemde Sera oordinopur kullanarak velvet hastalığına (dış parazit), tuz kullanarak da diğer dış parazitlere, sarımsak kullanarak iç parazite, suyu komple değiştirerek de olası nitrat sorununa müdehalede bulunmuşsunuz.Size tavsiye edilen Bactrim Forte’yi de kullanmış olsaydınız bakterilere karşı da ilaç uygulamış olacaktınız.Size önerim iç paraziti tedavi ettiğinizi söylemektense, ben bütün ihtimalleri düşünüp bütün ilaçları kullandım hangisi tutarsa demenizdir.Ne kadar kısa yazmaya çalışsam da bir hayli uzun oldu.Okuyan insanların gözlerini yorduğum ve yer teşkil ettiğim için kusura bakmayın.Akvarist olarak bu hobiyle uğraşan biri olarak yeni uygulamalar yapabilir, ilaç kullanabilir, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.Bunların hiç birine asla itirazım yok.Ama bunun bilimsel olduğunu hatta tezden öteye bile gittiğini kesin kanıtlandığını iddaa etmeyin.Bilimi bu kadar da düşürmemeliyiz.

Saygılarımla…

sarı prenses
Başlık içinde başlık olmuş biraz ama Mehmet Bey, eğer akvaryumunuzda yeteri kadar bol kaya ve saklanma yeri yoksa bunları temin etmenizi öneriyorum.İkinci olarak da o boyutlara yakın olan birkaç tane daha dişi balık alabilirseniz erkeğin dikkati dağılacaktır.Tabi ki akvaryum boyutunuz yeterliyse.

Saygılarımla.. 
yunusun kuyruğu kırmızı
Balığı yeni mi aldınız?Kırmızılık hep varmıydı yoksa sonradan mı ortaya çıktı?
Eğer sonradan ortaya çıktıysa,bana hemoroji gibi geldi.Benim yunuslarımdan birinde de aynı sorun vardı.Sanki boyanmış gibi çok canlı bir renkteydi.Uzun süre devam etti ama ben tedavi etme yoluna gitmedim.Sonra kendiliğinden geçmişti.

sera artemiayı nasıl hazırlayacağım?
Ben en idealini söylemeye çalıştım ve söylediğim yanlış da değildi.Bunun nedenini anlattım sonunda da böyle yapmanızı öneririm dedim.Yani ne sizin ne başkasının yöntemini kullanmaması gerektiğini söylemedim.Bir önceki cevabımda yaptığım alıntıda; sizin söylemiş olduğunuz ''paket 500ml içindir,500ml su kullanacaksan şu kadar tuz atman gerekir'' sözünden sonra hepsini kullanacaksa tuz atmasına gerek olmadığını söyledim.Okununca paketin tamamını ekleyip yarım çorba kaşığı tuz ilave etmen gerek demişiniz gibi anlaşılıyor.
Ayrıca ben de kafanızdan attığınızı düşünmediğimi belirtmek için o cümleyi kurdum.Biraz alıngan ve agresif mi davranıyorsunuz bana mı öyle geliyor?
Şunu da belirtmek istiyorum; ben istersem gramla ya da miligramla da ölçü verebilirim.Ama size çorba kaşığıyla, kepçeyle, kürekle ölçü vermeyin diyemem ya da artemia yumurtalarını saymayın vs..  

Saygılarımla..

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.