Doğada Koi Balığı Yaşar Mı?


GhostKoiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/02/2012
İl: Antalya
Mesaj: 4930
GhostKoiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 01:05
[QUOTE=arnca]Öncelikle merhaba ben koi balığı veya yayın balığı temin edip köyümdeki derede derinliği arttırıp,akıntıyı azaltarak orda üretme gibi bir projem var . Yer sivas .bildiğiniz üzere bu türler nadir ve dayanıklı türler .Ülkeme böyle bir katkıda bulunmak istiyorum ama kışın soğuğuna dayanırlarmı kendi kendine yaşarlarmı çünkü köyde yazları hariç çok az kişi oluyor ve yemleyeceklerinden emin değilim .Beni bu konuda bilgilendirirmisiniz ? Bunlar olmazsa hangi türlerle yapabilirim .Kesinlikle ticari amaçla yapmıyorum amaç canlı çeşitliliği artsın artınca da çevre illerdeki derelere barajlara salarım ve son olarak barajda da yaşarmı koiler [/QUOTE]

Çıkış noktanızı ve varmak istediğiniz sonucu net olarak anlamamakla birlikte sorunuzu kendimce yanıtlamak istiyorum.

Aklınızdan geçen su kaynağı yanında/yakınında üretim yapmak hem ülkemizde hem diğer ülkelerde ticari olarak uygulanan yaygın bir yöntemdir. Ama ben balıkları salayım, üresinler, sonra gider toplarım oraya buraya dağıtırım şeklinde yapılmıyor. Dört mevsim düzenli bakım gerektiriyor. Devlet su ürünleri ürünleri enstitüleri düzenli olarak yapay göletlere ve uygun yerlere uygun balık türlerini salmaktadır. Onlardan bilgi almanız yerinde olur. Kafanıza göre böyle bir şey yapmak hem ortama hem salacağınız canlılara zarar verebileceği gibi sizin için yasal sakıncalar da doğurabilir.

Koi balıkları nadide özel tür olarak sevenleri tarafından uygun koşullarda zaten yetiştirilmektedir. Bunları doğaya salarak ülkenize bir katkıda bulunmuş olmayacaksınız. Buna ihtiyaç yoktur. Doğada yaşar mı? Uygun iklim ve şartlarda elbette yaşar. Geçen yıl enstitü EXPO göletine 2.000.000 yavru salmış. gazetelerden okuduk. Ama bu konuda sizin ya da herhangi birinin bireysel çabasına gerek yoktur. Derenizde küçük bir gölet yapıp aynalı sazan yetiştirseniz, sonra bunları ihtiyacı olanlara yiyecek olarak dağıtsanız kanaatimce daha hayırlı bir iş yapmış olursunuz. Yine aynı şekilde göletinizde sınırlı sayıda koi hobi amaçlı besleyebilirsiniz.

Amaç canlı çeşitliliğini artırmak olursa, işin içinden çıkılmaz. Kimisinin aklına timsah, anakonda, piranha, aslan, kaplan gibi canlılar da gelebilir. Bu hiç iyi olmaz. Ufacık gambusia, tilapia halen ülkemizde istilacı tür konumundadır.

Beğenenler: [T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]208559,AliKURT[/T][T]71002,The Last Samurai[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

giyotynÇevrimiçi

Kayıt: 15/09/2020
İl: Tekirdag
Mesaj: 763
giyotynÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 01:13
Ben ölü balığı tuvalete atmaya çekiniyorum döllü yumurtası vardır gider lağımda türer diye millet neler söylüyor yav

Beğenenler: [T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]125030,lemur[/T][T]71002,The Last Samurai[/T][T]81103,Kınayu[/T]
+1: [T]81103,Kınayu[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ShowaSanshokuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/01/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 850
ShowaSanshokuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 01:19
Yabancı türlerin doğaya salınması 4915 ve 5199 sayılı kanunlar ve bu kanunlar çerçevesinde çıkarılan yönetmelik (Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik) çerçevesinde yasaktır.

Yerli hayvanların dahi yetiştirilip dogaya yeniden yerleştirilmesi veya stok artirma calismasi tarim ve orman bakanliginin ilgili birimlerince ve bilimsel raporlar çerçevesinde yapılabilir.

Yerli tür demografisi bile (nüfus artma/azalma) bir bölgenin flora ve faunasini, habitatini etkiler.

ABD'de bilinçsiz ve hukuka aykırı şekilde salınan goldfish ve koiler yüzünden çevre krizleri yaşandı tarihte.

Goldfish ve koi istilacı tür haline geldi.

Bu tür sorulara böyle cevap vermek doğru ve doğaldır.

Yaşar mi yaşamaz mi sorusuna cevap verilmez.[EDIT]ShowaSanshoku,2020-12-03 01:19:44[/EDIT]

Beğenenler: [T]217048,BoluluBurak[/T][T]225851,Nahola[/T][T]125030,lemur[/T][T]71002,The Last Samurai[/T][T]205902,Arifhb[/T]
Teşekkür Edenler: [T]217048,BoluluBurak[/T]
+1: [T]217048,BoluluBurak[/T][T]71002,The Last Samurai[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AliKURTÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 15/08/2018
İl: Kirsehir
Mesaj: 2188
AliKURTÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 02:42
[QUOTE=Zeiss]Linç is loading [:lol:][:lol:]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/224875/021220202350401.jpg[/IMG][/QUOTE]

Aynen aynen, linç var de otur izle öyle bi yer oldu artık burası. [:lol:]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

arncaÇevrim Dışı

Kayıt: 04/11/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 8
arncaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 09:25
Doğaya zararlı olacaklarını bilmiyordum.hatamın farkına vardım verdiğiniz bilgiler sayesinde çok teşekkürler.

Beğenenler: [T]127461,Foae[/T][T]71002,The Last Samurai[/T][T]225665,giyotyn[/T][T]175579,Sheyda27[/T][T]189828,frknsyl[/T][T]205902,Arifhb[/T]
Teşekkür Edenler: [T]125030,lemur[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FoaeÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]14812,2[/B] [B]15262,3[/B]
Kayıt: 06/04/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 1667
FoaeÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 10:10
İstilacı tür olma durumu sokakta yaşayan evcil kedi-evcil köpekler için de geçerli.Doğaya ve yerel türlere karşı zararlılar. Bunları sokakta,köyde, parklarda besleyip sayılarını arttırdıkça tıpkı bazı sularda sadece Sudak balığı görülmesi gibi yaşadığımız yerlerde uzun vadede sadece evcil kedi-köpek görebileceğiz.

Şöyle bir link bırakayım, bunun gibi onlarca haber, rapor, akademik çalışma var...

https://www.google.com.tr/amp/s/evrimagaci.org/sokak-kedileri-her-yil-yaklasik-12-milyar-hayvani-olduruyor-949/amp



Bu karikatürde yerel sulara oralara ait olmayan balık türlerini eklememek gerektiği anlatılmış. Bu mantığı her ortam için yorumlayabilirsiniz. Bugün mesela İstanbul’un her yerinde görünen yeşil papağanlardan evcil sokak canlılarına, tatlısulara atılan levrek,sazan vb canlıların etkileri yoruma kapalı olarak bu şekildedir.

2.fotoda da bir yabani hayat merkezince tespit edilen, 1 yıl içinde o bölgede istilacı tür konumunda olan evcil kedi saldırısı sonucu ölen canlılar fotoğraflanmış. Kaldı ki yurtdışında çoğu medeni ülkede dışarıda evcil hayvan göremezsiniz. Bu kontrollü ortamda yaptıkları, bizdeki tabloyu siz düşünün...

Özetle, evlerde , çiftliklerde beslenen hiçbir canlı yakındaki derelere, göllere bırakılmamalı bahçelere , sokaklarda beslenmemelidir. Şehirlerdeki bahçe ve parklarda halkın çoğu farketmese de doğasında hayata tutunmaya çalışan vahşi canlılar yaşamaktadırlar ve bu gidişle ilerde sularımızda ve topraklarımızda sadece istilacı türlerden başka canlı göremeyeceğiz.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/127461/031220201522191.jpg[/IMG]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/127461/031220201527301.jpg[/IMG]

Beğenenler: [T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]125030,lemur[/T][T]90319,Didon[/T][T]29591,Neothauma [/T][T]189828,frknsyl[/T][T]205902,Arifhb[/T]
Teşekkür Edenler: [T]220207,ShowaSanshoku[/T]
+1: [T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]29591,Neothauma [/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GhostKoiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/02/2012
İl: Antalya
Mesaj: 4930
GhostKoiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 16:59
Madem konu açıldı, fırsat bu fırsat dert yanayım: Mahalle halkımız haddinden fazla hayvan sever olduğundan kendileri evde besleyip dolaştırmaya çıkardıkları gibi sokak kedi ve köpeklerini fazlasıyla besleyip semirtiyorlar. Belediyenin tahsis ettiği yemleme noktalarını yeterli görmeyip sokak ortalarına mama ve yemek artıkları bırakıyorlar. Her apartmanın önünü sahiplenmiş bir sokak köpeği var. Apartman boşluklarında bile zaman zaman yemek artıkları görülüyor. Gece sokakta rahat yaya dolaşamıyoruz. Mekanı sahiplenmiş köpeklerin saldırısına uğruyoruz. Geçenlerde yangın merdiveninde bir kedi ölüsü bulundu. 2. kata kadar yemleme yapılmış olduğu tespit edildi. Bu satırları hazır yazmışken belediyeye de ileteyim bari.

Linç sözcüğünü bilip bilmeden, olur olmaz kullanmayın. Burada linç koşulları yok. açıp sözlüğe bakabilirsiniz.

LİNÇ SÖZCÜĞÜNÜN KÖKENİ:

Linç, bir suçluyu hemen yargılayıp cezalandırmaktan ibaret olan yargılama yöntemidir. Aslında hiçbir adil yargılama olmadan yapılan bir cezalandırmadır. Ölümle sonuçlandığı için de yapılacak hatanın telafisi yoktur.
Bu yöntem ilk olarak 18. yüzyılda ABD’nin doğusunda Virginia federal eyaletinde Lynch adındaki bir yargıç tarafından ortaya atılmıştır. O dönem vahşi batıda altın arayıcılığının ve bununla birlikte hırsızlığın, silahlı soygunların da yoğun olduğu bir dönemdi. Linç özellikle şeriflerin ve başka güvenlik sağlayıcıların bulunmadığı yerlerde uygulanmıştır. Adaletin ağır işleyişine meydan vermemek ve suçlunun, suç ortaklarının teşebbüs edecekleri her türlü silahlı saldırıya engel olmak ya da kanuni kaçamak yollara başvurmalarını önlemek gibi gerekçeleri vardı. Bu yargıç suçüstü yakalanan kişiyi dinliyor, yargılıyor ve hemen astırıyordu. Hatta linç etme denilen bu usulde korkunç adli hatalar yapma tehlikesine rağmen çoğu kez yargılama bile yapılmıyordu. Sonraları bu sözcük kitleler tarafından gerçekleştirilen yargısız infazlar anlamında kullanılmıştır.
Galeyana gelmiş öfkeli kalabalıklar tarafından masum kişilere, karşıt etnik, din, mezhep, politik düşünce gruplarına yönelik yapılan katliamlar da bu adla adlandırılmıştır. Ülkemizde de Sivas, Çorum, Maraş olayları gibi bazı örnekleri yaşanmıştır.



Beğenenler: [T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]127461,Foae[/T][T]208559,AliKURT[/T]
+1: [T]220207,ShowaSanshoku[/T][T]90319,Didon[/T][T]127461,Foae[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

arncaÇevrim Dışı

Kayıt: 04/11/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 8
arncaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 17:22
Evet,sokaklardaki köpekler burada da sıkıntı çıkartıyorlar ama yaşın yanında kuru da yanıyor hepsini toplayıp çevre civardaki yerlere bırakıyorlar her fırsatta Şile taraflarında terk edilen köpekleri beslemeye gidiyorum çünkü sayıları fazla ve çok aç kalıyorlar çevreye illaki zararları oluyordur ama zararları var diye de ölüme terkedemeyiz.

Beğenenler: [T]125030,lemur[/T][T]71002,The Last Samurai[/T]
Teşekkür Edenler: [T]71002,The Last Samurai[/T]
+1: [T]214092,Nursun[/T][T]125030,lemur[/T][T]71002,The Last Samurai[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GhostKoiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/02/2012
İl: Antalya
Mesaj: 4930
GhostKoiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 19:38
[QUOTE=arnca]Evet,sokaklardaki köpekler burada da sıkıntı çıkartıyorlar ama yaşın yanında kuru da yanıyor hepsini toplayıp çevre civardaki yerlere bırakıyorlar her fırsatta Şile taraflarında terk edilen köpekleri beslemeye gidiyorum çünkü sayıları fazla ve çok aç kalıyorlar çevreye illaki zararları oluyordur ama zararları var diye de ölüme terkedemeyiz.[/QUOTE]

Haklısınız, ben ondan bahsetmiyorum. İnsanların kendi ortak yaşam alanlarında gereksiz yere, özensizce ve fazlaca sokak hayvanlarını beslemesinden, alıştırmasından bahsediyorum. Benim yaşadığım mahallede sokakta insandan fazla köpek görebilirsiniz. Sağlık yönünden kamu kuruluşları aşılama ve kısırlaştırma yapıyor diye biliyorum. Rehabilitasyon merkezlerinde toplanan hayvanlar için de yer darlığından belli bir süre sahiplenen olmadığında uyutuluyorlar diye söylentiler var. Zaman zaman videolar paylaşılıyor, bunlar çoğunlukla sahipleri tarafından terk edilmiş, sokakta yaşama kapasitesine sahip olmayan, kötü durumdaki hayvanlar ve toplama merkezlerinin de onlara sunacağı fazla bir şey yok. Herkes alıp evinde beslesin. Benim yerim müsait, 3 köpek besliyoruz.

Beğenenler: [T]90319,Didon[/T][T]127461,Foae[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

The Last SamuraiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 4538
The Last SamuraiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2020 23:23
Öncelikle, yazılanların, sokak hayvanlarına düşmanlık için yazılmadığının farkındayım. Hakli olunan hususlar da bulunmaktadır.
Ancak sokak köpeği ya da sokak kedisi diye bir hayvan türü yoktur. Özellikle kopeği tanımlayan Canis "familiaris" ve kediyi tanımlayan Felis "domesticus" son derece yetersiz tanımlamalardır.
Bu konuya döneceğim, ama net olarak itiraz etmek istediğim bir durum var: Hiçbir canlı, doğduğu yerden uzaklaştırılarak (Hiçbir kedi ve köpek sokağınızda doğmayı seçmedi. Eminim trrcih hakları olsaydı, insanların olmadığı bölgeleri seçerlerdi), hücrelere tıkılmayı ve hücreler dolduğunda "uyutulmayı" (Cinayetin vicdani tanımlaması), hak etmemektedir. Can verici otorite olmsyan hiçkimse, can alma hakkına sahip değildir. Can almanın ve sebep olmanın, nedeni olmaz; vebali olur. O vebalin bedelini, o canı veren alacaktır.
Şimdi, neden sokak kedisi ya da sokak köpeği olmadığını birlikte inceleyelim: İnsanoğlu, yerleşik yaşama geçtiğinde; hızla artan nüfusu nedeniyle, yaşam alanlarını büyük bir hızla genişletmiştir. Günümüzde, insan yaşam alanları, ormanlar ve doğal alanların dahi içerisine girmiş durumdadır.
İnsanlar, yerleşik yaşama geçtiklerinde, kurtların koruma, avlanma konusundaki yeteneklerini keşfettiler. Erişkin kurtlara güçleri yetmedi. Ancak sürü av halindeyken, kurt yavrularını çaldılar. Onları, gelen yabancıları haber versinler diye bulundukları yere bağladılar. Avlanmaya çıkarken, yanlarında götürdüler. Sokakta gördükleriniz ve Canis familiaris denilen tür, çalınmış kurt (Canis lupus) yavrularıdır. Kurttan tek farkı, erişkin hallerinde dahi, kurt yavrusu gibi davranmalarıdır.
Sokak kedisi diye birşey de yoktur. Domesticus diye bir kedi türü, olamaz. İnsan yerleşimleri, doğal alanlara doğru genişledikçe, orman ve savan kedileri, istemedikleri halde, insanlarla kuşatıldılar. Günümüzde dahi, sokakta insandan kaçan gri tekir kediler, kedilerin "wild" formudur.
Yani, ekosistemler üzerinde işgalci olan insanoğlunun sokaklardaki hayvanlar hakkında şikayet hakkı olamaz. Hala insanoğlunun yaşam alanlarını genişletmek için, ekosistemleti işgal etmediğini düşünen varsa, onlarla kurulacak empatim yoktur.
Beslediği canlıları sokağa terk eden "insanların" gözümde, evlatlarını sokağa terk eden şahıslardan farkı yoktur. Ancak insanların hayvanları sokaklara terk etmelerini engelleyemiyorsak, avlanma yeteneğinden yoksun olan ve yeterince av bulamayan bu canlılara, yiyecek vermek, vicdani bir sorumluluktur. Vicdanı olan, sorumluluğu hisseder. Herkes besleyecek diye bir kural yoktur.
Ben de, sokak hayvanlarını besleyenlerdenim. Verdiğim yiyecekler, genelde, 15dk içerisinde; nadiren de 2 saat içerisinde, tamamen tüketiliyor. Şehir ekosistemi var diyoruz ya; köpek yemezse, kedi yiyor; kedi yemezse, kuş yiyor; kuş yemezse, karınca yiyor ve o yem bitiyor. Sadece miktarı doğru ayarlamak için ufak bir deneyim gerekiyor.
Özellikle sinirlendiğim husus, hiç kimseye faydası dokunmayanların "insanlar da aç" serzenişleri. Elimin eriştiği yere, gücümün yettiğini.yapmadığımı nereden biliyorsun, bu bir. İnsanlar açsa, sen ne yapıyorsun, bu da iki.
Ayrıca, kangal fanatiği olmama rağmen, yaşamımı paylaştığım altı adet köpeği de, sokaktan sahiplendiğimi ve dostlarımın kangallarını sevdiğimi belirtmek isterim. Halen de, bahçemde, sokaktan sahiplendiğim iki adet rottweiller melezi kızım vardır ki; iznim olmadan bahçeme hiçkimseyi sokmazlar.
Şehir ekosisteminde de köpekgillerin ve kedigillerin yeri vardır. Sokak köpeği olmasa, bu boşluğu kurt dolduracaktı. Ormanlık dağlarsa kurtlarla karşılaşmış biri olarak, bir kurt aklını kaybedecek kadar aç değilse insana yaklaşmazlar bile.
Emin olun ki; hayvanların davranışları, insanlara göre çok daha öngörülebilirdir. Sokak köpekleri, tedirgin insana saldırırlar. Ne demek istediğimi anlamak için, lütfen Cesar Milan'ın videolarını izleyin ve çok değerli bilim adamımız Prof Dr Tamer DODURKA'nın yayınlarını okuyun.
Bazı dostlarım diyorlar ki; "davranışlarimızı sokak köpeklerine göre mi ayarlayacağız."
Hayır, doğaya uymak zorundasınız.
Ne demek istediğimi detaylandıracağım:
Corona denilen kahrolası bir virüsün olmadığı, güzel yıllardı. Bir arkadaşımın doğum günü partisinden sabaha karşı dönüyordum. Yolu kısaltan bir patikayı kullandım. İki kişinin yan yana anca geçebileceği, tek girişi ve tek çıkışı olan, 50m mesafede doğal bir sokak arası koridoruydu geçtiğim yer. Karşımdan gelen şahıs, cebinden kelebek bıçak çıkarttı. Sakince ve hızlıca zihnimde harekat planımı yaptım. Olasılıkların satranç matrisinde, karşı hamlelerim ve ataklarım planlanmıştı. Vücudunu izleyerek, sakince üzerine doğru karşıdan yürüyordum. Mesafe, her geçen saniye kapanıyordu. "Sakin ve özgüvenli tavrım, dimdik vücudum," geri çekilmeyeceğimi haykırıyordu. Şahıs, elindeki, Bana zarar verme ihtimali olmayan silahı kullanmanın bedelinin ağır olacağını anlamıştı. Bıçağı cebine soktu ve karşı karşıya gelip ters istikametlerde yürümeyi sürdürdük. Tabii ki, omuzumun üzerinden o alçağı izleyerek ters yöne hareketimi sürdürdüm. Tedirgin davransaydım, "insan evladı" tarafından saldırıya uğrayacaktım. Doğaya uygun davrandım. Alfa bir predatör olarak.
Aynı patikadan, yine sabaha karşı, solumda yedi, sağımda altı tam on üç köpek arasından yürüdüm. Bir tanesi bile saldırmadı. Yine tedirgin değildim.
Geçmişinde komşumun pekinezinden korkan Ben, annesi öldürülmüş bir köpek yavrusunu sahiplendikten sonra, köpek korkumu yendim. Şimdı, 100kg' lık kangallarla güreş tutabiliyorum. Tedirgin olmamak, öğrenilebilir. Lütfen Cesar Milan'ın videolarını izleyin.
Kedilerin öldürdüğü canlı miktarına bakmadan önce, Emniyet Müdürlüğü kayıtlarinda, kaç tane av silahı ruhsatı olduğunu inceleyelim. Bilimsel araştırma amacıyla gittiğim göl kıyısındaki bazı köylerde, on iki yaşında çocukların elinde tüfek görmüşlüğüm var. Aldığım yanıt "kuş vuruyoruz ağabey." Yorumsuz.
Ben de avlanıyorum: Tetik yerine, deklanşöre basarak. Çünkü o canı veren, Ben değilim. O canı alırsam; o canı verene, hesabını veremem.
Bunun dışında, yerleşim yerlerimizi genişletmek için yok ettiğimiz ormanlar gibi ekosistemlerde ölen canlı miktarı, kedilerin öldürdüklerinden kat be kat fazla.
Ormanlardan geçen yollarda ölen hayvan sayısı, kedilerin öldürdüklerinden çok daha fazla.
Gece vakti yol üzerinde araç ezmiş halde bulduğum ve nefes almaya çalışan kirpinin gözlerinden akan yaşların hesabını hiçbirimiz veremeyiz. Götürdüğüm veterinerin müdahalesine rağmen kaybettikten sonra, gözlerimde tutamadığım inci tanelerinin de. O kirpiyi, kedi öldürmedi.
Bakamayacağınız hayvanı satın almayın. Satın aldığınız hayvanı sokağa atmayın.
Sokak hayvanlarının ormanlara sürgün edilmesi de çare değil. Tıpki hiyerarşik düzeni oturmuş bir çiklit tankına sonradan bir çiklit daha eklendiğinde sert kavgaların oluştuğu gibi; (Aynı çiklitler gibi) bölgeci olan köpekler; başlarına ne geldiğini anlayamamış şaşkınlıktaki yeni gelenlere agresif davranmaktadırlar. Ayrıca belediye ekipleri tüm köpekleri aynı anda alamadıklarından, yavrularindan ayrılmış anneler gibi travmatik kaoslar oluşmaktadır. Köpekler, en az bizim kadar sosyal ve duygusal canlılardır.
Sözün Özü: Hiçbir canlı, doğduğu yeri seçemez. Ancak her canlı, doğduğu yerde, emniyet içerisinde yaşama hakki vardır. Bu hakkı ihlal edenler, hesaplarını, kendi canlarını verene ödeyeceklerdir.
Sağlıcakla kalın.






Beğenenler: [T]214092,Nursun[/T][T]227557,arnca[/T][T]223668,kdrackgz[/T][T]225343,Tolgahan.usta[/T][T]205902,Arifhb[/T][T]180094,HarunYldrm[/T]
Teşekkür Edenler: [T]227557,arnca[/T][T]223668,kdrackgz[/T][T]180094,HarunYldrm[/T]
+1: [T]214092,Nursun[/T][T]227557,arnca[/T][T]223668,kdrackgz[/T][T]205902,Arifhb[/T][T]180094,HarunYldrm[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FoaeÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]14812,2[/B] [B]15262,3[/B]
Kayıt: 06/04/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 1667
FoaeÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2020 11:19
Uzun yazınca haklı olunmuyor :)

Yazınız çelişkilerle dolu. Sokak kedisi-köpeği diye anılan canlıların insanlar tarafından oluşturulduğunu söylüyorsunuz, doğada bulunmadıklarından bahsediyorsunuz. Bu durumda onları besleyen,her yere mamalar döküp evler yapan dolayısı ile canını veren , varlıklarına sebep olan insan ise etraftan toplayıp bu sorunu çözmesi gereken de insan oluyor bu durumda.

[B]Tamam yaptık bir hata ama kimse dokunamaz[/B] zihniyeti çok acayip gerçekten.

Bırakalım ne kadar kuş,sincap,kemirgen,kirpi,böcek,kelebek,kertenkele,ceylan,tilki,yılan,geyik,kurt varsa hepsi evcil hayvanlar yüzünden yok olup gitsin ama sevimli tüylü dostlarınıza kimse dokunmasın...[EDIT]Foae,2020-12-05 01:57:29[/EDIT]

Beğenenler: [T]125030,lemur[/T][T]90319,Didon[/T][T]232111,DarkRhom[/T]
+1: [T]125030,lemur[/T][T]90319,Didon[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bulentnuranÇevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 25
bulentnuranÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2020 13:42
Dostum koiler her ortamda yaşar
bizzat denediğim için söylüyorum [:D]
havuzumda koi baktım yıllarca
ne soğuk ne sıcak
hiç farketmez onlar için
ama şunu da söyleyeyim
vahşi doğaya salmak belki sıkıntı yaratabilir
çünki diğer canlılarla mücadele edemezler ve muhtemelen de avlanırlar

Beğenenler: [T]227557,arnca[/T]
+1: [T]227557,arnca[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FoaeÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]14812,2[/B] [B]15262,3[/B]
Kayıt: 06/04/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 1667
FoaeÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2020 19:27
[VID]https://youtu.be/V1_lcprYp5U[/VID]

Amerika sularında pleco (vatoz) istilası. O coğrafyada olmaması gereken bir tür.

Beğenenler: [T]125030,lemur[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

The Last SamuraiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 4538
The Last SamuraiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2020 23:00
[QUOTE=Foae]Uzun yazınca haklı olunmuyor :)

Yazınız çelişkilerle dolu. Sokak kedisi-köpeği diye anılan canlıların insanlar tarafından oluşturulduğunu söylüyorsunuz, doğada bulunmadıklarından bahsediyorsunuz. Bu durumda onları besleyen,her yere mamalar döküp evler yapan dolayısı ile canını veren , varlıklarına sebep olan insan ise etraftan toplayıp bu sorunu çözmesi gereken de insan oluyor bu durumda.

[B]Tamam yaptık bir hata ama kimse dokunamaz[/B] zihniyeti çok acayip gerçekten.

Bırakalım ne kadar kuş,sincap,kemirgen,kirpi,böcek,kelebek,kertenkele,ceylan,tilki,yılan,geyik,kurt varsa hepsi evcil hayvanlar yüzünden yok olup gitsin ama sevimli tüylü dostlarınıza kimse dokunmasın! İnanılmaz bir zihniyet. [/QUOTE]

Yanıtınız, yanlış anlamalarla ve yargılarla dolu.
Haklı olmak gibi bir derdim yok, görüşümü paylaştım. Katılırsınız ya da katılmazsınız, Sizin meseleniz. Ancak Beni yargılama hakkınız ve haklı olunmadığı konusunda yargıya varmak gibi bir yetkiniz yok.
Evcilleştirme sürecini araştırın.
Algıladığınızın tam aksine, sokak kedisi ve sokak köpeğinin doğadaki vahşi kedi ve kurt olduğunu söylüyorum. Doğada olduklarını söylüyorum. Eğer şehir ekosisteminden bahsediyorsak, kemirgenler gibi, kuşlar gibi, sürüngenler gibi; kedigillerin ve kopekgillerin de bu ekosistemde temsil edildiğinden bahsediyorum. Insanların terk ettikleri hariç; sokaktaki kedi ve ķöpeklerin; Felidae ve Canidae ailelerinin, şehir ekosistemlerindeki temsilcileri olduğundan bahsediyorum. Onların istilacı olmadıklarından, genişleyen insan populasyonlarının arasında kalan vahşi kedi ve kurtların günümüzdeki temsilcileri olduğundan bahsediyorum. Bahsettiğiniz, kuş, kirpi, kemirgen gibi canlılar kadar şehir ekosistemin de temsil edilmeye hakları olduğundan bahsediyorum. İnsanların onları sokağa atmasının yükünün onlara maledilemeyeceğinden bahsediyorum.
Onlara canını veren insan değil, Allah'tır Benim inancıma göre. Akvaryumumdaki balıklar dahi, Allah izin verirse üreyebilirler. Bu Benim inancım. İsteyen, istediğine inanabilir.
Sokağa terk edilen bir kedi ya da köpeğin, desteğe ihtiyacı vardır. Onların terk edilmesini engelleyecek merci değilim. Ama onlara yardım edebilirim. "Her yere" mama bırakarak değil, uygun yerlere, bahsettiğim şekilde, 15 dk içerisinde bitirilebilecek mama bırakarak.
Onları etraftan toplamak çözüm değil. Sahiplenmek çözüm. Şahsım adına, bugüne kadar altı köpek ve iki kediyi sokaktan sahiplendim. Sahiplenemediklerimiz, şehir ekosistemindeki Felidae ve Canidae'lerin temsilcileridir. Ve onların da; Rodenditae kadar, Passeridae kadar, Colubridae kadar, tüm hayvan familyaları kadar; şehir ekosistemi dahil olmak üzere tüm ekosistemlerimizde temsil edilmeye hakları vardır.
Ne kadar kuş,sincap,kemirgen,kirpi,böcek,kelebek,kertenkele,ceylan,tilki,yılan,geyik,kurt varsa, ateşli silahlarla ve sinsi tuzaklarla katlediliyor. Deklanşöre basabilecek eller, tetiğe basıyor.
Tüylü dostlarımızın ekosistemlerimizde yeri var. Doğal olarak bu coğrafyada yaşıyorlar. Ancak saçma fişeğinin, barutun, dürbünlü uzun namlulu silahın, çelik telin, ızgara kapanın hiçbir ekosistemde yeri yoktur.
Amerikadaki pleco istilası, sorumsuz hobicilerin hatası. Ama bu coğrafyada Felidae ve Canidae milyonlarca yıldır yaşıyor. Ve insanların terk ettikleri hariç, sokak kedileri, geçmişte yaşadığınız yerdeki vahşi kedilerin günümüzdeki temsilcileri; köpekler de kurtların temsilcileri.
Bir canlının sokağa terk edilmesine Ben de karşıyım. Bu, alçakça bir davranıştır. Ben, tespit ettiğim vefasızlarla bu konuyu tartışıyorum. Elimden geldiği kadar, sokaktaki kedi ve köpekleri sahiplendiriyorum da. Beslediğim sokak kedilerinin yanında, sahiplendirdiklerim de var. Ama, terk edilmenin bedelini, sokağa terk edilen kedi ya da köpeğe ödetemeyiz. Onları tel hücrelere hapsedip, yer kalmayınca uyutmayı çözüm olarak görülen zihniyet ile kurulacak bir empatim yoktur.
Merak etmeyin, evden terk edilen kedi ya da köpeklerin çoğu, yaşamı boyunca onlarca kedi saldırısını başarıyla atlatmış kuşları avlayamamaktadır. Ama dürbünlü ve uzun namlulu bir silah; 700m ötedeki hayvanı, başından vurmaktadır.



Beğenenler: [T]223668,kdrackgz[/T][T]214092,Nursun[/T][T]205902,Arifhb[/T][T]180094,HarunYldrm[/T][T]225055,Cengizhan06[/T]
Teşekkür Edenler: [T]223668,kdrackgz[/T][T]214092,Nursun[/T]
+1: [T]223668,kdrackgz[/T][T]214092,Nursun[/T][T]180094,HarunYldrm[/T][T]225055,Cengizhan06[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir