Makrakanta

  • Bilimsel Adı: Botia macracanthus

    Diğer Bilimsel Adları: Cobitis macracanthus, Botia macrocanthus

    Yaygın İsmi: Clown Loach (Loach sözlükte çoprabalığı olarak geçiyor)

    Makrakantalar çok popüler akvaryum balıklarıdır. Ama aynı zamanda beslenmeleri zordur. Çünkü beyaz benek ve kötü su şartlarına karşı çok hassastırlar. Bu makale yeni makrakanta besleyecek olanlara balıkları için iyi bir ortam yaratmak amacıyla kaleme alınmıştır. Makrakantalar Endonozya’da (Sumatra, Borneo) yaşarlar ve dünyada akvaryumlarda beslenen hemen tüm makrakantalar doğadan yakalanmış ve dağıtımı yapılmıştır. Bu durum balıklar üzerinde ciddi bir stres yaratır. Akvaryumunuzda sağlıklı bir makrakanta kolonisi oluşturmak için atılacak ilk adım balıkların seçimidir. Peki sağlıklı balık aldığımızdan nasıl emin olabiliriz?

    ● Akvaryumcudaki genel koşulları kontrol ediniz. Akvaryumlarında ölü balıklar var mı? Suları temiz mi? Eğer bazı tanklar bakımsızsa diğer tarklarda da sorun olma ihtimali vardır. Balıkları sadece akvaryumlarına iyi bakan akvaryumculardan alınız.

    ● Makrakantalar nasıl görünüyor? Makrakantalar renklerinden size durumlarıı hakkında bir fikir verebilirler. Sağlıklı bir makrakanta net ve belirgin renkler gösterirken stresli olanlar beyaza yaklaşan bir renk sergiler. Sadece gerçek renklerini sergileyen balıkları alınız.

    ●Makrakantalar iyi beslenmiş mi? Doğru beslenmeyen balıkların tekrar sağlıklı bir hale getirilmesi çok zor olacaktır ve büyük bir olasılıkla böyle bir balığı aldığınız taktirde ölü bir balığınız olacaktır. Balıkların vücuduna bakın ve akvaryumcuya balıkları ne sıklıkla ve nasıl beslediğini sorunuz.

    ●Makrakantalar aktif mi? Sağlıklı makrakantalar çok aktif ve enerji doludur. Sağlıklı bir makrakanta kolayca yakalanamamalıdır.

    ●Makrakantaların saklanabilecekleri yerler mevcut mu? Sağlıklı makrakantaların strese girmemesi açısından saklanma yerleri çok önemlidir. Dolayısıyla saklanma yeri olan bir yerden alacağınız balıklar daha sağlıklı olacaktır.

    ●Daha önce beslemediyseniz 5 cm.’den küçük makrakantaları satın almayınız. Küçük balıklar büyüklere göre daha hassas olacaktır.

    Sonuçta ideal olarak en hareketli ve canlı renklere sahip balıkları bulmaya çalışınız. Bunlar sizin için en iyi başlangıç noktası olacaktır.Aynı zamanda balığı alacağınız akvaryumcudaki su şartlarına dikkat edin ve sizin evde sağlayacağınız su şartlarına yakın şartları sağlayacak akvaryumcuyu seçmeye çalışın. Bu sayede balıklarda oluşabilecek stresi önleyebilirsiniz. Bu arada makrakantaların ölü gibi yan yatarak dinlenmeyi sevdiğini unutmayın. Tamamen normal bir durumdur ve balığın sağlıksız olduğunu göstermez aksine tam tersini gösterir. Makrakanta almaya karar verdiğinizde en az 3 (tercihen 8-10) balık almalısınız. Makrakantalar sürü balığıdır ve asla tek beslenmemelidir!

    Evinize ulaştığınız zaman balıkların olduğu poşeti en az 10-15 dakika akvaryum yüzeyinde yüzer şekilde bırakınız. Sonra yavaşca her 10 dakikada bir az miktarda suyu ( bir kahve fincanı kadar) poşete ekleyiniz. Balıkları yeni ortamlarına bırakmadan önce bunu 4-5 defa tekrar ediniz.

    TANK KURULUMU:
    Makrakantalar 100 lt. ve daha üzeri akvaryumlarda beslenebilirler. Makrakantalar her ne kadar yavaş büyüseler de unutmayın ki zamanla çok büyüyecekler ve en az 540 lt.’lik bir tanka ihtiyaç duyacaklardır.

    Akvaryumun dibini kum veya çakımdan oluşacak şekilde dizayn ediniz, çünkü makrakantalar dibi kazmayı çok severler. Makrakantaları bitki bulunan bir tankta beslemenizi tavsiye ederim. Fakat bitkilerin seçimi balıkların genç veya erişkin olma durumlarına göre değişkenlik göstermektedir. Genç balıklar hemen her tür bitkiyle beslenebilir. Erişkin olanlar ise Java fern veya Anubias gibi sert yapraklı bitkilerle beslenmelidir. Diğer bütün bitkiler erişkin makrakantalar tarafından yenecek veya tahrip edilecektir. Aynı zamanda akvaryumu loş hale getirecek su üzerinde yüzen bitkileri tavsiye ederim, zira makrakantalar loş ışıkta daha aktif olurlar.

    Makrakantalar birçok mağara ve saklanma yeri olan ortamları, tercihende ancak vücutlarının sığabileceği kadar dar geçişleri olan yerleri severler. Balığınız akvaryumda herhangi bir yere sıkıştığında endişelenmeyin, çünkü büyük ihtimalle kendi tercihi bu yöndedir.

    Saklanma yerleri kayalar, pvc borular, çiçek saksıları ve birçok değişik akvaryum dekorları ile oluşturulabilir. Kenarları keskin objeler kullanılmamalıdır. Her balık için birkaç saklanma yeri oluşturmalısınız.

    Makrakantalar kötü su şartlarına karşı hassastırlar. Tankta iyi bir filtreleme isterler. Akıntılı ortamlar tercih edilir, çünkü doğal ortamlarında akıntılı ortamlarda yaşarlar.

    Makrakantalar çok iyi sıçrarlar. Dolayısıyla tankınızın üzeri tamamen kapalı olmalıdır.

    SAĞLIK:
    Daha önce söylediğim gibi makrakantalar kötü su şartlarına karşı çok hassastır ve kötü şartlarda ilk hastalanan veya ölen balık olacaktır. Haftalık %25 su değişimi tavsiye edilir. Bu hassasiyetlerinden dolayı bazen indikatör balık olarak çağırılırlar. Sağlık durumları akvaryumun su kalitesini belli eder. Klora karşı çok hassas olurlar ve küçük bir miktarıyla bile toplu ölümler olabilir.

    Bu tür eğer su şartları yeterince iyi değilse beyaz benek hastalığına yakalanmaya çok eğilimlidir ve birçok ilaca ve tuzlara karşı hassastır. Makrakantalarınızı her zaman gözlemleyin ve tavsiye edilen ilaç dozlarının yarısın kullanın. Aksi taktirde balıkların ölümüne sebep olabilirsiniz.

    BESLENME:
    Makrakantalar etoburdurlar ve sadece diyetlerini tamamlamak için bitkisel beslenirler. Bu sebeple bahsedilen şekilde beslenmeleri tavsiye edilir. Balıklarınızın sağlıklı büyüyebilmesi için günde 3-5 defa beslenmesi tavsiye edilir (Yinede yavaş büyüdüklerini unutmayın). Diyetleri birçok değişik yemleri içermelidir. Hemen her tür hayvansal yemi tüketirler. Karides, değişik yüzen büsküviler, değişik donmuş gıdalar ve büyüdükçe balık parçaları verilebilir. Makrakantalar klik sesi çıkarabilirler ve bunu canları istediğinde de yaparlar. Kısa zamanda çıkardıkları bu sesten hangi yemleri sevdiklerini anlayabilirsiniz. Birçok balık gibi bu tür de yeni yemlere alışana kadar zamana ihtiyaç duyar, sonra da bu yem favori yemi olabilir. Makrakantalar salyangoz yiyen ve bunları seven nadir türlerdendir. Bu bakımdan istenmeyen salyangozlara karşı çok etkilidir.

    ÜRETİM:
    Çok nadir olmakla birlikte makrakantalar akvaryumda üretilmişlerdir. Cinsiyetlerini ayırmak zor olmakla birlikte kuyruk yüzgeçlerine bakarak anlaşılabilir. Erkeklerde kuyruk yüzgeçleri bariz olarak içe doğru kıvrıktır, bir pençe görünümü almaktadır. Dişilerde kuyrum yüzgeci bu şekildi değildir.

    Makrakantalar üremek için oldukça yaşlı ve en azından 17 cm. boyunda olmalıdır. Makrakantaların yumurtlaması için aşağıdaki şartların sağlanması gereklidir:
    ● Isı : 29 C
    ● pH : 6.5
    ● Amonyak&nitrit : 0
    ● Nitrat : <25 mg/L

    Bitkili bir akvaryumda birlikte tutulan 25 cm.’den büyük 4 makrakanta yumurlamadan birkaç hafta önce davranış şekillerini değiştirmişler ve besin olarak sadece canlı balık yemeye başlamışlardır. Gruptaki dişiler bu beslenme sonucu hızla büyümüşler ve çevreleri yumurtlayana kadar neredeyse iki katına çıkmıştır. Yumurtlamanın olduğu gece ise iki makrakanta su yüzeyinde birbirlerinin etrafında dönerek yüzmüş ve klik sesi çıkarmışlardır. Sonraki sabah akvaryumun tabanında 450’ye yakın yumurta mevcuttu. Makrakantalar kendi yumurtalarını afiyetle yerler, o yüzden anaçların başka bir yere alınması tavsiye edilir. Yavrular ilk iki hafta sıvı yavru yemiyle beslenir, sonrasında ise ufalanan yemler verilebilir. İlk 6 hafta göreceli olarak hızlı büyürler ve 2.5 cm. civarına ulaşırlar. Daha sonrasında büyüme oldukça yavaşlar.

    Üretim açısından yaşlı balıkların seçilmesi bir gerekliliktir, çünkü bu balıklar üreme için yaşca büyük olmalıdır. Makrakantalar 50 yaşına kadar yaşayabilirler ve bu sebeple birçok türden farklı olarak hayatlarının daha geç dönemlerinde yumurtlamaları mümkündür.

    Yazan: William Berg
    Çeviren: Hakan Mercan

    Çeviren Notu: Beyaz benek dedikleri hastalığın odin denen ve daha çok çöpçü türlerinde görülen bir hastalık olduğunu biliyorum. Çünkü diğer balıklara bulaşmıyor. Tedavisi Odinopur isimli ilaçla yapılabiliyor. Ben kendim ve tavsiye ettiğim bir kişi bu tedaviyi başarı ile uyguladı. Bende bir akvaryumcudan öğrenmiştim.

Üye Yorumları