ÖZELLİKLER
Kullanıcı Adı:
Hobimus
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
35
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
27 Haziran 2025 20:40
Son Ziyaret:
4 Saat 50 Dakika önce
Toplam Mesaj:
42 [0.34 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
41 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:
BİLGİLER
Ad Soyad:
Mus mus
Doğum Tarihi:
Girilmedi
Yaş:
Bilinmiyor
İl:
Kayseri
Meslek:
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:
İMZA
🌱 benzer subulata
🌱benzer parvula
👉 40 litre- Neon,kardinal,ember tetra,karides
Filtre: Sunsun hbl 601 askı filtre (zeolit+ orj bioball+ elyaf)- pipo filtre (seramik halka) Subrast: Lav kırığı+ reflowers iceland siyah kum
SON 10 MESAJI
Yeni Akvaryumda Bakteri Döngüsü
Ben de bildiğim kadarıyla yardımcı olmaya çalışayım, yeni kurulan içinde canlı bulunan bir akvaryumda azot döngüsünün oturması yaklaşık 1 ayı buluyor. Yeni kurulan büyük akvaryumunuza canlıları birer ikişer ekleyerek dengeli bir paylaşım yapmış olursunuz. Balıklarınız sürü balığı ise ilk seferde 3 tane atın sonra haftada bir 1-2 ekleyerek devam edin burda püf noktalar, bir anda canlı yüklemesi yapmamak artı yeni tankta düzenli 1/3 oranında su değişimi yapmak. Biraz da sizin filtre materyallerinizin kapasitesi niteliği iyi olması klorlu su kullanmamak ayrıntıları
Ben de bildiğim kadarıyla yardımcı olmaya çalışayım, yeni kurulan içinde canlı bulunan bir akvaryumda azot döngüsünün oturması yaklaşık 1 ayı buluyor. Yeni kurulan büyük akvaryumunuza canlıları birer ikişer ekleyerek dengeli bir paylaşım yapmış olursunuz. Balıklarınız sürü balığı ise ilk seferde 3 tane atın sonra haftada bir 1-2 ekleyerek devam edin burda püf noktalar, bir anda canlı yüklemesi yapmamak artı yeni tankta düzenli 1/3 oranında su değişimi yapmak. Biraz da sizin filtre materyallerinizin kapasitesi niteliği iyi olması klorlu su kullanmamak ayrıntıları
Seachem Matrix Ve Pomza Taşı
[:)][:)][^_^][QUOTE=ArifhbsAquatics]MTA’ ya göre; “Pomza, boşluklu, süngerimsi, volkanik olaylar neticesinde oluşmuş, fiziksel ve kimyasal etkenlere karşı dayanıklı, gözenekli camsı volkanik bir kayaçtır. Oluşumu sırasında bünyedeki gazların ani olarak bünyeyi terk etmesi ve ani soğuması nedeniyle, makro ölçekten mikro ölçeğe kadar sayısız gözenek içerir. Gözenekler arası genelde bağlantısız boşluklu olduğundan, permeabilitesi düşük, ısı ve ses yalıtımı oldukça yüksektir”. Bu özellikleri sebebiyle oldukça geniş bir yüzey alanına sahiptir. Bu da, biyolojik döngüyü yürüten bakteriler açısından önemli bir etkendir. Pomzada bulunan mikro gözenekler bu bakteriler için substrat görevi görmektedir. Pomza, aerobik ve anaerobik ortam için müsait bir yapıdadır. Bakteriler, akvaryumda bulabildikleri kum, kaya ve dekor gibi her yüzeyde koloni kursalar da, iş birim başına düşen yüzey alanına gelince pomzanın onlarca adım önde olduğu rahatlıkla söylenebilir. Nitrifikasyon işlevini yürüten arke ve bakterilerin karanlık, oksijence zengin bölgeleri seçtiği hesaba katıldığında, filtre ve içerisinde yüzey alanı olarak geniş bir imkan sunan substrat kullanmak bir avantaj olarak öne çıkıyor. Bu sebeple, pomza gibi bir substrat sayesinde, tank içerisinde oluşan bakterilerden daha fazlası filtrelerimizde yaşayabiliyor.
Daha önceki yıllarda da forumda çok konuşulan ‘matrix aslında pomzadır’ söylemlerine gelince; konu başlığının da meselesi bu ya! Bu iddia doğru mu? Seachem’ in ürün sayfasında ‘matrix’ bölümünde sıkça sorulan sorulara verilen bir cevap mealen; ‘görünüşü ve yapısı benzetilse de, biz onu özel seçtik’ olmaktadır; evet pomzadır denmemektedir. Halbuki bal gibi pomzadır. Seachem firması ürünü piyasaya sürmek, ithal etmek vb izinleri alabilmesi için ABD’ nin ilgili makamlarına bir belge hazırlamak zorunda; bu belgede ürünün tehlike kriteri, ne olduğu gibi detaylar bulunuyor. ‘Ne olduğu’ kısmı bizi ilgilendiriyor. Buyurun;
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/050920232244591.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/030920231953021.jpg[/IMG]
Görüldüğü üzere (sayfa 2) matrix, pomzadan başka bir şey değildir. Pumice=pomza! Bu belgeler daha önce forumda paylaşıldı mı bilmiyorum. Bir kaç ay önce konuyu araştırırken yabancı bir kaynaktan bulmuştum. Epeydir de bu konuyu açmayı düşünüyordum; kısmet bu güneymiş. Burada hemen ‘vay utanmaz sahtekarlar vaaay!’ demeden önce pomzanın işe yararlılığı düşünülmeli. Evet işe yarıyor! Seachem, adına ‘matrix’ deyip paketleyip on katı fiyata pazarlasa da üründe sahtekarlık yok; firmanın pomzayı allayıp pullayıp, başarılı bir şekilde pazarlama stratejisi var sadece. Cin fikirlilik burada 😊. Seachem laboratuvar tarafından yayınlanan ve rakip firma medyaları ile matrix’in kıyaslandığı makalede, yüzey alanı olarak, pomzanın diğer ürünlerden daha iyi olduğu sonucu var. Bu sonucu, makaledeki firmalar da ürünlerini tanıtmada kullanıyorlar. İlgili makale burada;
[URL]https://www.seachem.com/downloads/articles/Specific-Surface.pdf[/URL]
Durumun bu olduğunu öğrendikten sonra (daha evvelden de pomza olduğunu düşünürdüm ilgili söylentiler neticesinde) son kurulumumda filtrede pomza taşı kullandım. Litresi 8 liradan başlıyor peyzajcılarda. Ne görünüş olarak ne de fiziksel olarak bir farkı yok matrix’ ten. Nitrojen testlerini de yapacağım bir-iki haftaya. Muhtemelen matrix’ in performansından farklı bir sonuç çıkmayacak. Eheim substrat pro, jbl micromec ve sera siporax ürünlerini, tank yükü, bitki yoğunluğu ve litreleri benzer ayrı kurulumlarda kullandım. Yaptığım nitrat ölçümlerinde seachem’in pomzası 10 mg üzeri nitratı hiç görmedi! Fakat diğer ürünlerde bu değer 20’ leri buldu; bazen geçti de. Demem o ki, yıllardır kullanıyorum bu taşları ve performanslarından gayet memnunum. Bu durumu açıklamamdaki sebep, seachem firmasını kötülemek, yermek asla değil! İlgili ürünün çeyrek litresine 300-500 lira gibi bir ücret ödeneceğine, kilosuna 10-20 lira verilerek rahatlıkla kullanılabilir. Yapmanız gereken, bir bahçe peyzajcısından 8-16 mm çapında beyaz pomza almak ve ister seachem’in yaptığı gibi asitle yıkarsınız (toz, kir, parazit gibi unsurlardan temizlemek için; ben 3 pH a ayarladığım ro su ile yapıyorum), dilerseniz çeşme suyunda durular kullanırsınız. Beyaz pomza asidik bir yapıda olsa da tank değerlerinizi asla etkilemez! Zayıftır. Velhasıl, aynı ürünün ucuz adresini vermek istedim. Piyasada 20 kilosunu 300 liraya alabileceğimiz silis kumun, bir marka bandrolü ile paketlenip 3 litresinin 300 liraya satıldığını da hesaba katarsak, böyle benzer örnekleri çoğaltabiliriz.
Dediğim gibi forumda da konuşuldu, yazıldı, çizildi daha önceleri. Ben ispatlısını da sunayım istedim. Çünkü hobimiz pahalı, masraflı. Ekonomik durumlar da ortada! Sünger gibi diş ipi veya bulaşık yıkama pedleri gibi ucuz ve kullanışlı biyoortamlar da var fakat kendini kanıtlamış ve biraz evvel saydığım biyoortamlar kadar ucuz bir ürün dururken..
İleride, bilimsel yayınlarla desteklenmiş ‘biyoyük mekanizması ve idare ettirme yöntemleri’ ile ilgili bir yazı da paylaşacağım inşallah. Bir kısmını yazdım; tamamlayınca yayınlayacağım ve tüm filtre ortamlarını, yardımcı unsurları, döngüyü dengeli bir şekilde yürütme yollarını birlikte tartışırız.
Umarım bu paylaşımın bir faydası dokunur ulaştığı herkese. Hobi paylaştıkça, araştırıp öğrendikçe güzel. Herkese keyifli hobiler!
[K]Not[/K]: [B]Seachem ürünlerinin, özellikle kimyasallarının çok çok iyi olduğunu, matrix ve de’nitrate’ ın da çok iyi bir substrat olduğunu es geçmemek lazım. Matrix alırken elinizde tertemiz, yıkanmış paklanmış bir ürün bulunmaktadır. Bunu göz ardı etmemek lazım. Bir yandan da ‘pomza’ olduğu gerçeğinden hareketle aynı ürünü daha uyguna kullanabilirsinizin bir açıklamasıdır bu konu.[/B][/QUOTE]
Hocam sizi her yerden takip ediyorum [:)]
Güldür Güldür deki eşofmanlı Şevket Hoca nın durumu gibi oldu sanki söylediğim [^_^]
Şaka bir yana gerçekten akvaryum hobisinde kişisel olarak kendinizi geliştirip yeni metodolojiler araştırıp teorilerinizi uygulayarak sonuçlarını bizlerle paylaşmanız, özellikle hobiye yeni başlamış/başlayacak kişiler için hem maddi hem manevi bir çok yönden faydaları oluyor olacaktır da...
Tabii ki anlattiklariniz bizim anladığımız ya da uygulayabildigimiz kadar olacaktır. Çevremde hobiyi bulaştirdigim çok arkadaşım var fakat çoğu balık ölümleri ya da sürdürülebilirliği sağlayamamalari gibi sebeplerle bu hobiden vazgeçiyor. Bundaki en büyük etkenlerden biri de neyi neden yaptığımızı anlamamak bilmemek, uygulama ve beklentilerimizin farklı olması gibi birçok neden var.
Sebeplerden biri de evet pahalı bir hobi olması gibi gözükse de donanımlı bir hobici eğer çok afaki beklentileri yoksa bu hobiyi çok ekonomik ve kayıpsız bir şekilde de mutlu mesut sürdürebilir düşüncesindeyim[:)]
Filtre konusunda bu konuda değinilmemiş sizin bildiğiniz ama belki başkalarının bilemeyeceği bir hususu belirtmek istedim. İster pomza ister matrix ister sporax gibi malzemelerin önüne bir hobici 30ppi başkası 10ppi sünger, bir başkası da mesela elyaf koyabilir. Bir başkası da hiçbir şey koymayabilir. Bu malzemelerin kullanımı ya da kullanilmamasi kullanilan materyalin etkisini azaltabilir veya artirabilir, bakım süresini kisaltabilir veya uzatabilir. Sonuçta bakterilerin kaba pislikle işi yok zararlı gazlarla var, hâl böyleyken girişte kullanilmayan bir filtre sebebiyle hangi subrast olursa olsun kolay tikanabilir. Bu şekilde kullananları gördüm. Bunun suçu pomza ya da vs malzemeye bağlanmamali diye düşünüyorum. Kendim askı filtreye geçtim kolay tak-çıkar emiş borusu sayesinde ucuna taktigim süngeri sık sık temizleyebiliyorum, filtrenin tıkanmasını engelliyor. Ayrıca filtrenin içinde de daha fazla subrast icin yer açılmış oldu. Filtre sistemlerinin işlevsellik ve görsellik açısından daha da gelişeceğini düşünüyorum ama ilk fırsatta ben de pomzayı deneyeceğim. Uzattiysam kusura bakmayın, teşekkür ederim
Sonuç: Pomzayı deneyeceğim [:x]
[:)][:)][^_^][QUOTE=ArifhbsAquatics]MTA’ ya göre; “Pomza, boşluklu, süngerimsi, volkanik olaylar neticesinde oluşmuş, fiziksel ve kimyasal etkenlere karşı dayanıklı, gözenekli camsı volkanik bir kayaçtır. Oluşumu sırasında bünyedeki gazların ani olarak bünyeyi terk etmesi ve ani soğuması nedeniyle, makro ölçekten mikro ölçeğe kadar sayısız gözenek içerir. Gözenekler arası genelde bağlantısız boşluklu olduğundan, permeabilitesi düşük, ısı ve ses yalıtımı oldukça yüksektir”. Bu özellikleri sebebiyle oldukça geniş bir yüzey alanına sahiptir. Bu da, biyolojik döngüyü yürüten bakteriler açısından önemli bir etkendir. Pomzada bulunan mikro gözenekler bu bakteriler için substrat görevi görmektedir. Pomza, aerobik ve anaerobik ortam için müsait bir yapıdadır. Bakteriler, akvaryumda bulabildikleri kum, kaya ve dekor gibi her yüzeyde koloni kursalar da, iş birim başına düşen yüzey alanına gelince pomzanın onlarca adım önde olduğu rahatlıkla söylenebilir. Nitrifikasyon işlevini yürüten arke ve bakterilerin karanlık, oksijence zengin bölgeleri seçtiği hesaba katıldığında, filtre ve içerisinde yüzey alanı olarak geniş bir imkan sunan substrat kullanmak bir avantaj olarak öne çıkıyor. Bu sebeple, pomza gibi bir substrat sayesinde, tank içerisinde oluşan bakterilerden daha fazlası filtrelerimizde yaşayabiliyor.
Daha önceki yıllarda da forumda çok konuşulan ‘matrix aslında pomzadır’ söylemlerine gelince; konu başlığının da meselesi bu ya! Bu iddia doğru mu? Seachem’ in ürün sayfasında ‘matrix’ bölümünde sıkça sorulan sorulara verilen bir cevap mealen; ‘görünüşü ve yapısı benzetilse de, biz onu özel seçtik’ olmaktadır; evet pomzadır denmemektedir. Halbuki bal gibi pomzadır. Seachem firması ürünü piyasaya sürmek, ithal etmek vb izinleri alabilmesi için ABD’ nin ilgili makamlarına bir belge hazırlamak zorunda; bu belgede ürünün tehlike kriteri, ne olduğu gibi detaylar bulunuyor. ‘Ne olduğu’ kısmı bizi ilgilendiriyor. Buyurun;
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/050920232244591.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/030920231953021.jpg[/IMG]
Görüldüğü üzere (sayfa 2) matrix, pomzadan başka bir şey değildir. Pumice=pomza! Bu belgeler daha önce forumda paylaşıldı mı bilmiyorum. Bir kaç ay önce konuyu araştırırken yabancı bir kaynaktan bulmuştum. Epeydir de bu konuyu açmayı düşünüyordum; kısmet bu güneymiş. Burada hemen ‘vay utanmaz sahtekarlar vaaay!’ demeden önce pomzanın işe yararlılığı düşünülmeli. Evet işe yarıyor! Seachem, adına ‘matrix’ deyip paketleyip on katı fiyata pazarlasa da üründe sahtekarlık yok; firmanın pomzayı allayıp pullayıp, başarılı bir şekilde pazarlama stratejisi var sadece. Cin fikirlilik burada 😊. Seachem laboratuvar tarafından yayınlanan ve rakip firma medyaları ile matrix’in kıyaslandığı makalede, yüzey alanı olarak, pomzanın diğer ürünlerden daha iyi olduğu sonucu var. Bu sonucu, makaledeki firmalar da ürünlerini tanıtmada kullanıyorlar. İlgili makale burada;
[URL]https://www.seachem.com/downloads/articles/Specific-Surface.pdf[/URL]
Durumun bu olduğunu öğrendikten sonra (daha evvelden de pomza olduğunu düşünürdüm ilgili söylentiler neticesinde) son kurulumumda filtrede pomza taşı kullandım. Litresi 8 liradan başlıyor peyzajcılarda. Ne görünüş olarak ne de fiziksel olarak bir farkı yok matrix’ ten. Nitrojen testlerini de yapacağım bir-iki haftaya. Muhtemelen matrix’ in performansından farklı bir sonuç çıkmayacak. Eheim substrat pro, jbl micromec ve sera siporax ürünlerini, tank yükü, bitki yoğunluğu ve litreleri benzer ayrı kurulumlarda kullandım. Yaptığım nitrat ölçümlerinde seachem’in pomzası 10 mg üzeri nitratı hiç görmedi! Fakat diğer ürünlerde bu değer 20’ leri buldu; bazen geçti de. Demem o ki, yıllardır kullanıyorum bu taşları ve performanslarından gayet memnunum. Bu durumu açıklamamdaki sebep, seachem firmasını kötülemek, yermek asla değil! İlgili ürünün çeyrek litresine 300-500 lira gibi bir ücret ödeneceğine, kilosuna 10-20 lira verilerek rahatlıkla kullanılabilir. Yapmanız gereken, bir bahçe peyzajcısından 8-16 mm çapında beyaz pomza almak ve ister seachem’in yaptığı gibi asitle yıkarsınız (toz, kir, parazit gibi unsurlardan temizlemek için; ben 3 pH a ayarladığım ro su ile yapıyorum), dilerseniz çeşme suyunda durular kullanırsınız. Beyaz pomza asidik bir yapıda olsa da tank değerlerinizi asla etkilemez! Zayıftır. Velhasıl, aynı ürünün ucuz adresini vermek istedim. Piyasada 20 kilosunu 300 liraya alabileceğimiz silis kumun, bir marka bandrolü ile paketlenip 3 litresinin 300 liraya satıldığını da hesaba katarsak, böyle benzer örnekleri çoğaltabiliriz.
Dediğim gibi forumda da konuşuldu, yazıldı, çizildi daha önceleri. Ben ispatlısını da sunayım istedim. Çünkü hobimiz pahalı, masraflı. Ekonomik durumlar da ortada! Sünger gibi diş ipi veya bulaşık yıkama pedleri gibi ucuz ve kullanışlı biyoortamlar da var fakat kendini kanıtlamış ve biraz evvel saydığım biyoortamlar kadar ucuz bir ürün dururken..
İleride, bilimsel yayınlarla desteklenmiş ‘biyoyük mekanizması ve idare ettirme yöntemleri’ ile ilgili bir yazı da paylaşacağım inşallah. Bir kısmını yazdım; tamamlayınca yayınlayacağım ve tüm filtre ortamlarını, yardımcı unsurları, döngüyü dengeli bir şekilde yürütme yollarını birlikte tartışırız.
Umarım bu paylaşımın bir faydası dokunur ulaştığı herkese. Hobi paylaştıkça, araştırıp öğrendikçe güzel. Herkese keyifli hobiler!
[K]Not[/K]: [B]Seachem ürünlerinin, özellikle kimyasallarının çok çok iyi olduğunu, matrix ve de’nitrate’ ın da çok iyi bir substrat olduğunu es geçmemek lazım. Matrix alırken elinizde tertemiz, yıkanmış paklanmış bir ürün bulunmaktadır. Bunu göz ardı etmemek lazım. Bir yandan da ‘pomza’ olduğu gerçeğinden hareketle aynı ürünü daha uyguna kullanabilirsinizin bir açıklamasıdır bu konu.[/B][/QUOTE]
Hocam sizi her yerden takip ediyorum [:)]
Güldür Güldür deki eşofmanlı Şevket Hoca nın durumu gibi oldu sanki söylediğim [^_^]
Şaka bir yana gerçekten akvaryum hobisinde kişisel olarak kendinizi geliştirip yeni metodolojiler araştırıp teorilerinizi uygulayarak sonuçlarını bizlerle paylaşmanız, özellikle hobiye yeni başlamış/başlayacak kişiler için hem maddi hem manevi bir çok yönden faydaları oluyor olacaktır da...
Tabii ki anlattiklariniz bizim anladığımız ya da uygulayabildigimiz kadar olacaktır. Çevremde hobiyi bulaştirdigim çok arkadaşım var fakat çoğu balık ölümleri ya da sürdürülebilirliği sağlayamamalari gibi sebeplerle bu hobiden vazgeçiyor. Bundaki en büyük etkenlerden biri de neyi neden yaptığımızı anlamamak bilmemek, uygulama ve beklentilerimizin farklı olması gibi birçok neden var.
Sebeplerden biri de evet pahalı bir hobi olması gibi gözükse de donanımlı bir hobici eğer çok afaki beklentileri yoksa bu hobiyi çok ekonomik ve kayıpsız bir şekilde de mutlu mesut sürdürebilir düşüncesindeyim[:)]
Filtre konusunda bu konuda değinilmemiş sizin bildiğiniz ama belki başkalarının bilemeyeceği bir hususu belirtmek istedim. İster pomza ister matrix ister sporax gibi malzemelerin önüne bir hobici 30ppi başkası 10ppi sünger, bir başkası da mesela elyaf koyabilir. Bir başkası da hiçbir şey koymayabilir. Bu malzemelerin kullanımı ya da kullanilmamasi kullanilan materyalin etkisini azaltabilir veya artirabilir, bakım süresini kisaltabilir veya uzatabilir. Sonuçta bakterilerin kaba pislikle işi yok zararlı gazlarla var, hâl böyleyken girişte kullanilmayan bir filtre sebebiyle hangi subrast olursa olsun kolay tikanabilir. Bu şekilde kullananları gördüm. Bunun suçu pomza ya da vs malzemeye bağlanmamali diye düşünüyorum. Kendim askı filtreye geçtim kolay tak-çıkar emiş borusu sayesinde ucuna taktigim süngeri sık sık temizleyebiliyorum, filtrenin tıkanmasını engelliyor. Ayrıca filtrenin içinde de daha fazla subrast icin yer açılmış oldu. Filtre sistemlerinin işlevsellik ve görsellik açısından daha da gelişeceğini düşünüyorum ama ilk fırsatta ben de pomzayı deneyeceğim. Uzattiysam kusura bakmayın, teşekkür ederim
Sonuç: Pomzayı deneyeceğim [:x]
Filtrede Aktif Toprak Kullanmak
Konuyu sonuna kadar okudum başka farklı yöntem denediniz mi merak ettim konularinizda göremedim.
Acemi ama araştırmacı bir hobici olarak paylaşımlarınızı değerli buluyor ben de ne neden nasılı kendimce arastiriyorum, araştırdım[:)]
Birkaç yazı ve makale okudum onları buraya atıp kalabalık etsin istemedim o yüzden anladığım ve bagdastirmaya çalıştığım şeylerden bahsetmek istedim.
Subrastta ya da filtrede ph düşürücü
kullanımı olarak;
Doğal ortamda bulunan humik ve fulvik asitin o ortamdaki etki ve sonuçları ile akvaryumda ph a etki edecek herhangi bir materyalle yapilan uygulamanin etki ve sonuçları farklı olabilir. Şöyle ki
Amazon herhangi bir biyotopu olarak düşündüğümüzde düşük ph ve düşük çözünmüş organik maddeye sahip bu suda humik veya fulvik asit yeterince var. Doğal ortamda su hacmi ve balık nüfusuna bağlı olarak amonyak ve nitrit çok düşük olacağından asitle amonyak/ nitrit bilesiminden oluşan tuz miktari da az ya da hiç olmayacak.
Akvaryumda ise (özellikle yeni kurulan akvaryumlarda) suyu asitleştirdikçe oluşacak tuz dibe çöküp bunu tüketecek bitki olmadiginda problem olup ph ı tamponlayacak bir etki yaratacak.
Bir diğer yandan nitrifikasyon bakterilerinin düşük ph dan ziyade yüksek ph da görevlerini daha iyi yapabildikleri.
Dolayısıyla biz bir şekilde asit ekledikce bu nitrifikasyonu yavaslatip oluşan tuzlar nedeniyle (bitki az ya da hiç yoksa) dolayli yoldan ph tamponlamasina neden olmuş oluyor olabilir miyiz? Sadece karbonat mı tamponlar ph ı ?
Peki doğada nasıl oluyor ?
Anladığım öğrendiğim kadarıyla su ve subrast birbirinden farklı. Ph ı etkileyecek materyali subrastta kullanmak ya da direk filtrede kullanmak; subrast düşük ph materyali sayesinde bitkinin gelişimi için uygunken bitki gelişip tuzlari da kullanarak ph in yükselmesini engelliyor. Ama filtrede kullandiginiz zaman bitkinin faydalanmasi azalıyor çünkü subrast nedeniyle bitki köklerine ulaşması dereceli oluyor
Sizin biyotop akvaryumlarinizda ya da bizim akvaryumlarimizda da bitki az olması ve nitrifikasyonun eklenen asit nedeniyle zayıflaması ph ı istediğimiz kadar dusurememenize neden olabilir.
Tabi bu tahminlerim, nitrifikasyonun asidik ortamda zayıfladığı ve kh dışında bir kısım tuzlarin da ph ı az ya da çok tamponladigi bilgilerinin doğruluğu ile orantılı olarak boş ya da faydalı bir çıkarım olacak[:)]
Doğal ortamda su hacmi/ balık yükü oranı ve sürekli asit salınımı devamlılığı sağlıyor. Burda benim de merak ettiğim konu doğal ortamda su bu kadar asidikse nitrifikasyonun nasıl ya da ne kadar olduğu, saprofitler ve detrituslar açısından problem olmasa da..
Dolayısıyla biyotop akvaryumu yaparken biyotopun biraz dışına çıkıp; biraz fazla bitkiyle, daha düşük canlı yüküyle ya da normalden daha çok filtre malzemesi kullanarak düşük ph stabilitesi yakalanabilir mi diye düşünüyorum.
Konuyu sonuna kadar okudum başka farklı yöntem denediniz mi merak ettim konularinizda göremedim.
Acemi ama araştırmacı bir hobici olarak paylaşımlarınızı değerli buluyor ben de ne neden nasılı kendimce arastiriyorum, araştırdım[:)]
Birkaç yazı ve makale okudum onları buraya atıp kalabalık etsin istemedim o yüzden anladığım ve bagdastirmaya çalıştığım şeylerden bahsetmek istedim.
Subrastta ya da filtrede ph düşürücü
kullanımı olarak;
Doğal ortamda bulunan humik ve fulvik asitin o ortamdaki etki ve sonuçları ile akvaryumda ph a etki edecek herhangi bir materyalle yapilan uygulamanin etki ve sonuçları farklı olabilir. Şöyle ki
Amazon herhangi bir biyotopu olarak düşündüğümüzde düşük ph ve düşük çözünmüş organik maddeye sahip bu suda humik veya fulvik asit yeterince var. Doğal ortamda su hacmi ve balık nüfusuna bağlı olarak amonyak ve nitrit çok düşük olacağından asitle amonyak/ nitrit bilesiminden oluşan tuz miktari da az ya da hiç olmayacak.
Akvaryumda ise (özellikle yeni kurulan akvaryumlarda) suyu asitleştirdikçe oluşacak tuz dibe çöküp bunu tüketecek bitki olmadiginda problem olup ph ı tamponlayacak bir etki yaratacak.
Bir diğer yandan nitrifikasyon bakterilerinin düşük ph dan ziyade yüksek ph da görevlerini daha iyi yapabildikleri.
Dolayısıyla biz bir şekilde asit ekledikce bu nitrifikasyonu yavaslatip oluşan tuzlar nedeniyle (bitki az ya da hiç yoksa) dolayli yoldan ph tamponlamasina neden olmuş oluyor olabilir miyiz? Sadece karbonat mı tamponlar ph ı ?
Peki doğada nasıl oluyor ?
Anladığım öğrendiğim kadarıyla su ve subrast birbirinden farklı. Ph ı etkileyecek materyali subrastta kullanmak ya da direk filtrede kullanmak; subrast düşük ph materyali sayesinde bitkinin gelişimi için uygunken bitki gelişip tuzlari da kullanarak ph in yükselmesini engelliyor. Ama filtrede kullandiginiz zaman bitkinin faydalanmasi azalıyor çünkü subrast nedeniyle bitki köklerine ulaşması dereceli oluyor
Sizin biyotop akvaryumlarinizda ya da bizim akvaryumlarimizda da bitki az olması ve nitrifikasyonun eklenen asit nedeniyle zayıflaması ph ı istediğimiz kadar dusurememenize neden olabilir.
Tabi bu tahminlerim, nitrifikasyonun asidik ortamda zayıfladığı ve kh dışında bir kısım tuzlarin da ph ı az ya da çok tamponladigi bilgilerinin doğruluğu ile orantılı olarak boş ya da faydalı bir çıkarım olacak[:)]
Doğal ortamda su hacmi/ balık yükü oranı ve sürekli asit salınımı devamlılığı sağlıyor. Burda benim de merak ettiğim konu doğal ortamda su bu kadar asidikse nitrifikasyonun nasıl ya da ne kadar olduğu, saprofitler ve detrituslar açısından problem olmasa da..
Dolayısıyla biyotop akvaryumu yaparken biyotopun biraz dışına çıkıp; biraz fazla bitkiyle, daha düşük canlı yüküyle ya da normalden daha çok filtre malzemesi kullanarak düşük ph stabilitesi yakalanabilir mi diye düşünüyorum.
Kiraz Barb Ve Kiraz Tetra Aynı Balık Mı?
[QUOTE=kayhancet]Arkadaşlar Herkese Selamlar,
Kiraz Barb ve Kiraz Tetra arasındaki farkı Google üzerinden aramama rağmen bulamadım.İkisi farklı balıklar mı?
Resimdeki akvaryumu yeni kurdum.
10 neon ve 10 kiraz tetra ( petshop tetra dedi).
1 adette diğer akvaryumumdan eklediğim cüce vatozum var.
Neonlardan 1 tanesi oldukça küçük olduğu için 2 gün üst üste filtre içine kaçtı.(Emiş ucunda ızgara var)
3. Gün ise balıklardan 1 inin karnı yenmiş şekilde akvaryumun dibinde buldum.
Filtreye kaçan balık boyutlarında olduğu için hastalanıp ölmüş olma ihtimalini düşündüm.
Ama bir diğer ihtimal vatoz veya kirazlar tarafından saldırılmış olabilir mi diye düşününce acaba kirazlar tetra değil mi sorusu aklıma geldi.
Google görsellerde barb da , tetra da aynı Resim gibi gözüküyor.
Bu sebeple bilgili hobici arkadaşlardan destek almak için buraya başvurdum.
Destekleriniz için şimdiden çok teşekkür ederim.
İyi Günler Dilerim.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/260580/240520251936061.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/260580/240520251936251.jpg[/IMG][/QUOTE]
Hayır aynı balık değil. Red chery muzel tetra, Türkçe yazdığınız zaman kiraz barb çıkıyor ve kiraz barb sazansigillerden.
Kırmızı kiraz tetra aslında bu..
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/161020252333111.jpg[/IMG]
[QUOTE=kayhancet]Arkadaşlar Herkese Selamlar,
Kiraz Barb ve Kiraz Tetra arasındaki farkı Google üzerinden aramama rağmen bulamadım.İkisi farklı balıklar mı?
Resimdeki akvaryumu yeni kurdum.
10 neon ve 10 kiraz tetra ( petshop tetra dedi).
1 adette diğer akvaryumumdan eklediğim cüce vatozum var.
Neonlardan 1 tanesi oldukça küçük olduğu için 2 gün üst üste filtre içine kaçtı.(Emiş ucunda ızgara var)
3. Gün ise balıklardan 1 inin karnı yenmiş şekilde akvaryumun dibinde buldum.
Filtreye kaçan balık boyutlarında olduğu için hastalanıp ölmüş olma ihtimalini düşündüm.
Ama bir diğer ihtimal vatoz veya kirazlar tarafından saldırılmış olabilir mi diye düşününce acaba kirazlar tetra değil mi sorusu aklıma geldi.
Google görsellerde barb da , tetra da aynı Resim gibi gözüküyor.
Bu sebeple bilgili hobici arkadaşlardan destek almak için buraya başvurdum.
Destekleriniz için şimdiden çok teşekkür ederim.
İyi Günler Dilerim.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/260580/240520251936061.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/260580/240520251936251.jpg[/IMG][/QUOTE]
Hayır aynı balık değil. Red chery muzel tetra, Türkçe yazdığınız zaman kiraz barb çıkıyor ve kiraz barb sazansigillerden.
Kırmızı kiraz tetra aslında bu..
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/161020252333111.jpg[/IMG]
Walstad Ve İç Filtre
Teknoloji ve doğanın nimetlerinden faydalanmak lazım:) toprak + kumdan oluşan subrast ve bol bitki ile iç filtre yerine pipo filtre tavsiye ederim. Aydınlatma kullanip kullanmama durumuna göre bitki seçimi değişebilir.
Teknoloji ve doğanın nimetlerinden faydalanmak lazım:) toprak + kumdan oluşan subrast ve bol bitki ile iç filtre yerine pipo filtre tavsiye ederim. Aydınlatma kullanip kullanmama durumuna göre bitki seçimi değişebilir.
Hümik Maddeler Ve Tanenin Önemi
Çok teşekkür ederim, bu konuların canlıların biotopu ile de alakalı olduğunu biliyordum ama nedenini nasilini merak ediyordum, netten araştırdığım bilgilerle de bir yere kadar cevap bulunabiliyor bunların cevabını açıklayıcı bir şekilde sizin gibi bir üstattan alma fırsatını verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim🙏 bu konularla ilgili yeni çalışmalarınızı bekliyor olacağım çünkü her akvarist hobicinin bilmesi gereken ve keşfedilecek nice konuların olduğunu düşünüyorum
Çok teşekkür ederim, bu konuların canlıların biotopu ile de alakalı olduğunu biliyordum ama nedenini nasilini merak ediyordum, netten araştırdığım bilgilerle de bir yere kadar cevap bulunabiliyor bunların cevabını açıklayıcı bir şekilde sizin gibi bir üstattan alma fırsatını verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim🙏 bu konularla ilgili yeni çalışmalarınızı bekliyor olacağım çünkü her akvarist hobicinin bilmesi gereken ve keşfedilecek nice konuların olduğunu düşünüyorum
Hümik Maddeler Ve Tanenin Önemi
Faydalı bilgiler için teşekkürler, konu eski ama merak ettiğim şeyler var;
Tanenin, kalsiyum ve magnezyumu bağlaması bitkili bir akvaryumda bitki gelişimi için negatif bir etki yaratmaz mı? Bu elementler bitkilerin ihtiyaç duyduğu makro besinler diye biliyorum. Acaba bu elementlerden geri kalan miktar zaten bitkilere yeterli geliyor o yüzden mi?
Bir de yeni bir akvaryum kurduk içine yaprakları attık çürüme için gerekli olan mikro organizmalar, azot döngüsü sırasında veya sonrasında kendiliğinden mi oluşur yoksa dışardan herhangi bir mikro organizma aşılaması yapmak mı gerekir? Mesela detritus solucanları (tetralar bayilarak yiyor) yeni bir akvaryumda nasıl oluşur ya da akvaryuma bir şekilde katmak mı gerekir? Bu soruyu sadece detritus solucanları ile sınırlandırmayayım, çürümede rol oynayan tüm mikro ve makro canlıların olması gerekliliği mi yoksa birkaçının olması yeterli mi diye de sorabiliriz
Umarım sorular saçma değildir [:?]
[QUOTE=ArifhbsAquatics][B]Hümik Maddeler Ve Tanenin Önemi[/B]
Pandemi döneminde evde olduğum için, bir kaç aydır üzerinde araştırma yaptığım, ilgili makale ve bilimsel yazıları derleyip kısa bir özet haline getirdiğim bu konuyu paylaşmak istedim değerli forum üyeleri. Umarım hobiye bakış açımıza ufak da olsa bir katkısı olur. Eksiklik ve hataları mazur görmeniz dileğiyle..Keyifli okumalar.[:)]
Dünyamızda varolan tüm doğal su kütleleri çözünmüş organik karbon (DOC) içeriyor ve DOC' nin %40 ila %80' i (bölgesine göre değişkenlik gösteriyor) hümik maddelerden oluşuyor. Bu maddeler suya ölü ağaç dalları ve yaprakları, ölü bitkilerle birlikte girerler. Hümik maddeler, ölü organik maddelerin biyodegradasyonu ile oluşan hümik ve fulvik asitlerden oluşur. Bakteri, fungus, ve alg gibi organizmaların bu ölü organik atıkları parçalayıp mineralize etmesi işlemidir biyodegradasyon.
Suya düşen veya yağmur sularının orman tabanından sürükleyerek taşıdığı yapraklar ve dallar su içerisinde zamanla çürüyerek suya tanen verirler; suyu demlenmiş bir çay rengine getirirler. Bu tanenlerin içerisinde de hümik maddeler vardır. Aşağıdaki görselde tanenlerle lekelenmiş bir akarsu görüyoruz.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/290720201434001.jpg[/IMG]
(Borneo/Endonezya)
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/290720201434501.jpg[/IMG]
(Brezilya)
Genelde bu ve benzeri nehirlerde hümik ve fulvik asitlerin yoğun oluşu, sudaki kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg) iyonlarını tutup suyu yumuşatır ve kh seviyesini 0' a indirerek suyun asidik bir hale gelmesine sebep olur. Bu su kütlelerinde 3.5-4 pH gibi, canlıları tehdit edecek düzeyde pH düşüşleri gözlenir. Canlıların bu denli asidik şartlara uyum sağlayıp yaşayabilmesini sağlayan şeyin hümik maddeler olduğu bilimsel araştırmalar neticesiyle sabittir. Sadece 'blackwater' dediğimiz bu sularda değil, freshwater (berrak su) nehirlerde, göllerde, denizlerde ve okyanuslarda da hümik maddeler bulunur. En başta belirttiğim gibi bu oran mevcut su kütlelerinin taşıdığı tanen miktarına göre değişiyor. Su ne kadar çay rengine yakın bir hal alıyorsa o kadar tanen ve hümik madde taşıyor demektir.
Hümik maddeler, canlıların çok düşük pH seviyelerinde hayatta kalmalarını sağlamakla kalmaz; bağışıklık sistemlerinin işlevselliğine, büyümelerine, oksidatif DNA hasarlarını önleyerek yaşam standartlrının iyileşmesine,solungaç fonksiyonunun düzenlenmesine ve korunmasına, sudaki ağır metallerin ve organik kirleticilerin temizlenmesine, siyanobakterilerin baskılanmasına katkıda bulunurlar. Balıkların çevresel stres kaynaklarına ( ısı değişimleri, pH ve tds değişimleri, amonyak, nitrit vb) maruz kaldığı durumları, hümik maddelerin daha hızlı iyileştirdiği bilinmektedir. Hümik maddeler inhibe, antiparazitik, antibakteriyel ve mantar önleyici özelliktedir. Balıklarda ve yumurtalarında mantarlaşmayı engeller, osmoregülasyon dengesini korur.
Dünyada bulunan tüm su kütlelerinde hümik maddeler var. Afrika malawi gölünden-amazon havzasına, okyanuslardan-buzul altında kalan su kütlelerine kadar hümik maddelerin olması temel bir zorunluluktur ve buralarda hayatı mümkün kılan değerlerden biridir. Şuna da değinmek gerekiyor ki her bir su kütlesinde bulunan hümik madde çeşitliği birbirinden faklı konsantrede ve değerdedir. Bölgede bulunan bitki örtüsü ve detitrus yapıları farklıdır. Yalnız, suya verdikleri hümik ve fulvik asitler aynı işlevi görür.
Genelde tatlı su akvaryumları yapıyoruz, tuzlu su kurulumlarına nazaran ekonomik ve ulaşılabilir olması, sürdürülebilirliğinin daha kolay olması şüphesiz bunda büyük etken. Yüzbinlerce yıldır sularımızda çözünen organiklerin zengin hümik yapısı, içme sularımızda malesef bulunmaz. Çeşitli arıtma ve kimyasal işlemlerinden geçen sularda bu maddelerin işlevi kalmayacak düzeye düşer. Bazı özel şartlar isteyen canlılar dışında çeşme sularını dinlendirip, klordan arındırarak tanklarımızda kullanıyoruz. Orta Amerika, Güney Amerika, Asya ve Batı Afrika canlıları beslenen akvaryumlarda dekor olarak bazı kökler kullanılıyor. Cüce cichlid tanklarında köklerin yanısıra kuru yapraklar ve ince dal parçaları da kullanan dostlarımız var. Bu materyaller çeşme sularımızda olmayan hümik maddeleri suya kazandırmaları bakımından çok önemlidir. Görsel öge olarak kullanılmasının yanı sıra, bahsettiğim öneme binaen tanklarımızda olmaları daha mühimdir. Aktif soillerde de hümik ve fulvik asitler vardır. Bunlar da şebeke sularımıza hümik zenginlik katar. Dal ve yaprakların suyu sarartmasından şikayet eden hobiciler bu toprakları zemin substratı olarak kullanabilirler. Zemini genellikle kayalar ve kumdan oluşan Malawi, Tanganyika gibi göllerin balıklarını besleyen dostlarımız doğal olarak kök ve yaprak eklemeyecektir kurulumlarına. Örneğini verdiğim bölgelere oranla bu göllerdeki hümik madde yoğunluğu daha az olduğundan, bu canlılara kurulan tanklara nispeten hümik ve fulvik madde kaynağı eklemeye gerek yoktur. Zamanla oluşan azot döngüsü bakterilerinin bu tarz canlıların olduğu tanklara salacağı fulvik asitler yeterli gelecektir. Aynı yaklaşım tuzlu su tankları için de geçerlidir.
[B]Hümik Madde Kaynaklarının Mikrobiyolojik Yaşama Katkıları Ve Akvaryumda Kullanımı[/B]
Beslediğimiz canlıların su altı videolarına ve görsellerine baktığımızda, onları bazen kayaların arasında, bazen su altında kalmış ağaç diplerinin ve yaprak çöplerinin üzerinde, bazen de devrilmiş, suya batmış bir ağacın geniş saçaklı dallarının arasında görüyoruz. Her bir canlının besin zincirindeki yerine ve içgüdüsel davranışlarına göre doğada korunmak, beslenmek ve üremek için özel alanlar, mekanlar tuttuğunu biliyoruz. Corydorasları sürekli zemin substratını eşelerken, Apistogrammaları yaprak ve dal birikintileri arasında gezinirken, Neolamprologus familyası canlılarını kabuk tutma kavgalarına tutuşurken görmemiz, o canlıların doğal ortamlarını taklit etme çabamızın neden önemli olduğu konusunda bize yol haritası veriyor. Bu konuda, havzasında ormanlık alanların olduğu ya da akarsuların dal ve yaprak birikintilerini havzasına taşıdığı alanlar özelinde yaşayan canlıları beslediğimiz tanklarda hümik madde elemanlarının nasıl kullanılması gerektiğini ve mikrobiyolojik yaşama desteğini konu edineceğiz.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/300720201705361.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/300720201705381.jpg[/IMG]
Amazon bölgesi ve Asya yağmur ormanları gibi coğrafi bölgelerde akan suların zemini bolca karaya atılmış odunlar, kurumuş dal parçaları ve yapraklarla doludur. Hümik ve fulvik asit oranları yüksektir. Debisi düşük nehirlerde ve taşkınlar sonucu oluşan göletlerde tanen yükü çok olduğu için sular 'blackwater' dediğimiz renktedir. Tabanda detritus miktarı boldur çünkü ölü organik atıklar zemini kaplar. Bu yaprak ve dal parçalarını işleyip ayrıştıran ve mineralize eden mikroorganizmalar hem suyu hümik maddece zenginleştirir, hem de o bölgede yaşayan sucul fauna için birincil ve önemli bir besin kaynağı olan biyofilm tabakası oluştururlar. Akvaryumlarımızda kullanmamızın bence en önemli sebebi budur. Zeminde duran ve ayrışmaya başlamış küçük dal parçaları ve yaprakların yaşayan bir substrat oluşturması harika! Hi-tech tank kuranlar ya da zeminde çer-çöp görmek istemeyenler için bu görüntü göze hoş gelmeyebilir! Ama akvaryum canlılarınız ve faydalı bakterileriniz için, hatta ben gibi doğayı ve doğallığı seven biyotop delileri için iç gıdıklayan bir manzara bu. Zaman zaman evime ziyarete gelen dostlarımdan 'bu akvaryumu hiç temizlemiyor musun' lafını duymak hoşuma bile gidiyor! Konuyu dağıtmadan, güney amerika, orta amerika, batı afrika, avustralya ve asya orijinli hybrid olmayan bir canlı besliyorsanız, zeminde kuru yaprak ve dal parçaları, kökler görmek onları bu bahsettiğim sebepler için fazlasıyla mutlu ve memnun edecektir. Doğalarında var! İlla bir biyotop yapmak zorunda değilsiniz; suya batırdığınız bir kök ya da tabanda kullanacağınız bir kaç yapraktan bile suya salınan hümik asitler, tanenler, onları daha dingin ve stressiz hissettirecektir. Hümik maddelerinin önemini anlatırken balıklar üzerindeki faydalarından bahsetmiştim. Biraz da çürüyen yaprak ve dallarda oluşan biyofilmler ve organizmaların yavru balıklar için önemine değinelim. Ölü organik atıkları parçalayıp, işleyip bir kısmını besin olarak, geri kalan kısmını da hümik, fulvik asit ve tanen olarak suya bırakan bakteri ve organizmaların belli aşamalardan geçerek bir araya gelip yaşamlarını idame ettirmek için üzerlerini polimerik bir tabakayla kapladıkları yüzeye biyofilm denir. Bu biyofilm kütlelerinde milyonlarca organizma yaşar. Serbest yüzüşe geçen yavru balıklar biyofilm tabakaları ile beslenirler. Bu onlar için ve hatta erişkin balıklar için bile birincil besin kaynağıdır. Mineral ve proteince çok zengin bir besin kaynağıdır. Genellikle Apistogramma besleyen forum üyelerinin paylaşımlarında görüyoruz zemindeki yaprakları. Belki sadece tannik asit kaynağı olsun, ya da saklanma alanı oluştursun diye kullanan dostlarımız da vardır. Evet, doğada balıklar omurgasızlar ve yumuşakçalar için bu yaprak parçaları iyi de bir yuvadır. Yer tutma kavgalarından ya da üreme kovalamacasından kurtulmak, ürktüğü zaman saklanmak, dinlenmek, yuva edinmek ve yumurta dizmek için harika yerlerdir buralar. Fakat birincil besin kaynağı olmaları da göz ardı edilmemeli. Hatta şöyle ki, yeterince çürüyen organik atık varsa tankta, yavru balıklar yem yemeden günlerce buradan beslenebilirler. Hümik madde materyali kullanırken bu amaca da hizmet ettiğini bilmek önemli. Yavru balıkların gelişimi ve bağışıklık sistemleri için bir nevi anne sütü görevi görmektedir biyofilmler. Erişkin balıkların da dal ve yaprak yüzeylerini çokça tırtıkladıklarını görürüz; yine sebebi budur.
[B]Dal ve yaprakların kullanıma hazırlanması[/B]
Gelelim dal ve yaprak parçalarını akvaryumda nasıl kullanabileceğimize.. Petshoplardan alabileceğiniz yati, mangrov kökleri ve catappa yapraklarının yanısıra bu materyalleri doğadan da toplamak mümkündür. Petshoplardaki ürünler genelde daha steril ve hijyeniktir. Doğadan toplanacak materyaller birkaç işlemden sonra akvaryumda kullanıma uygun hale gelir. Çamgiller familyasına ait, sedir, zeytin ve incir gibi özsularında ağır reçineler ve yoğun bir kıvam barındıran ağaçlar kapalı sistemimizdeki suyu çok çabuk bozabileceği ve canlılar üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceği için kullanımı sağlıklı olmayacaktır. Meşe, kızılağaç (kozalakları da), çınar, yenidünya, selvi, asma dalları, söğüt, manolya, elma, kiraz, erik, vb ağaçların dal parçaları ve yaprakları kullanıma uygundur. Özellikle kurumuş olmalarına dikkat etmek gerekir. Yaprakları ise ağaçların yaprak dökme zamanında toplamak, ve mümkünse ilaçlanmamış, herhangi kimyasal bir etkiye maruz kalmamış olması, şehir dışından bir alandan toplanması faydalıdır. Yapraklar mevsiminde kendiliğinden dökülmüş ve kurumuş olmalı. Ağaçlar yaprak dökeceği zaman bünyesinde barındırdığı taneni yapraklara depolar; mevsiminde dökülmüş ve kuru bir yaprak bizim işimize yarayacaktır.
Toplanan kökler ve dallar üzerlerinde zararlı bakteri ve kurtçuklar barındırabileceğinden sığacakları su dolu bir kapta bir-iki saat kaynatılmalı. Suya renk vermesini ve suyu sarartmasını istemeyen dostlar bu kökleri daha uzun süre kaynatıp bir kova içerisinde salınımı azalana dek iyice bekletebilirler. Bu kova içinde tutulan köklerin suyu her sarardığında taze su ile yenilenmeli ve su berrak olana dek salınımı takip edilmeli. Bu şekilde kullanılacak bir dal parçasından hümik ve tannik verimi çok az alınacaktır. Yapraklar ise ılık bir sirkeli suda güzelce ovulup siterilize edilmeli, sonra durulanıp akvaryuma eklenebilir. Bir gün içerisinde suya batacaktır. Beklemek istenmezse köklerde yapıldığı gibi kaynatılabilir. Su kaynamaya başladıktan 5-10 dakika sonra çıkarıp akvaryuma atıldığında batacaktır. Uzun süre kaynatılınca köklerde olduğu gibi hümik madde verimi çok düşük olacaktır. Suyun tanen lekesine maruz kalmasını istemeyen hobiciler köklerde bahsettiğim işlemi uygulayabilirler. Ancak tanen ve hümik asitten kaynatarak arındırılmış yapraklarda asıl işlev hümik fayda değil, biyofilm tabakası olacaktır. Her iki şekilde de verim almak daha faydalıdır. Bunun bir standartı olmamakla birlikte on litre suya bir ya da iki adet (yaprağın büyüklüğüne göre) yaprak kullanmak idealdir. Zamanla yapraklar kalınlığına bağlı olarak çürümeye başlayacaklardır. Akvaryum zemininde yaprak kalıntısı görmek istenmiyorsa iki-üç haftada bir yapraklar alınıp, yeni yapraklar eklenebilir. Yaprakların ve ince dalların zeminde oluşturacağı biyofilm tabakasından faydalanmak isteniyorsa çürüyen yapraklar tanktan alınmamalı, yapraklar çürüdükçe hacme bağlı olarak yeni yapraklar eklenmelidir. Akvaryumlarında dal ve yaprak kullanmadan sadece hümik maddelerin faydasını görmek isteyen dostlarımız, çevrimiçi mağazalar ve petshoplarda satılan hümin içerikli katkı maddelerini alıp kullanabilirler.
Akvaryum suyunda bu yöntemlerle oluşan blackwater etki seviliyor ve bunun devamlılığını isteniyorsa, suya hümik madde katmaya devam edilmeli. Kızılağaç kozalakları bol tanen barındırır ve suyu demlenmiş çay kıvamına getirmekte gayet başarılıdırlar. Koyu bir renk isteniyorsa üç-beş litreye bir adet kullanılabilir. Filtrasyondaki malzemeler ve su değişimleri oluşan bu koyu renk kıvamı seyreltecektir. Bu seyrelme görmek istenmiyorsa hazırlanan değişim suyunun içerisine de yapraklar ve kızılağaç kozalakları eklenip istenen kıvama gelene dek demlendirilebilinir. Benim de şu sıralar çokça yaptığım ve daha pratik bulduğum yöntem ise şöyle; kızılağaç kozalaklarını ve yaprakları 1-2 litre suyu dolduracak şekilde tencerede kaynatıyorum. Yarım saat, bir saat kaynattığım yaprak ve kozalakları sudan alıp, bir pet şişeye oluşan konsantreyi döküyorum. Değişim suyumu bu konsantre ile renklendirip akvaryuma ekliyorum. Doğal bir blackwater katkısı! Bununla uğraşmak istemeyen dostlarım için blackwater katkıları piyasada bulunmakta. Fakat doğal olan yöntem kadar faydalı olduğu tartışılır. Dal ve kökler gibi yine piyasada bulunan torflar da akvaryumlarda kullanılabilir. Hümik madde salınımı yaparlar.
Son olarak şuna değinmekte yarar var. Dallar, kökler, yapraklar ve torflar her ne kadar hümik,fulvik ve tannik asit salgılasa da suyu yumuşattığı, ph değerlerini düşürdüğü miti pratikte çok da doğru değildir. Akvaryum suyumuzun çay demi renginde olması, düşük gh, kh ve ph seviyeleri yakalandığı yanılsaması yaratmamalı. Doğada oluyorsa akvaryumda neden olmuyor diye bir soru sorulabilir. Doğa sürekli aktif, yenileniyor, organik atıklar ve dolayısıyla hümik asitler yüzbinlerce yıldır bu suları besliyor; doğal olarak bu sularda gh,kh ve ph bu yoğun asit tamponu sebebiyle sürekli düşük ayarda seyrediyor. Gh, suyun mineralce zayıf ya da zengin olması ile alakalı bir konudur. Düşük gh lı sular yumuşak su olarak ifade edilir; ph a etkisi yoktur. Ph ise suyun asidik-bazik değerini ifade eder. Kh ile (karbonat sertliği) doğrudan bağlantılıdır. Kh bir tampon görevi görerek ph düşmesinin önüne geçer. Dolayısıyla kh seviyesi 2 ve altı olmayan bir suda bu materyallerin ph düşürmesini beklemek çok zordur.Forumda su kimyası ile ilgili makaleler mevcuttur; detay isteyen bakabilir. Velhasıl hümik maddelerin ph düşürmesi de isteniyorsa, akvaryumda kullanılacak suyun deiyonize (ro) su olması, mineralce fakirleştirilmiş, safa yakın su olması gerekmekte.
Kısa bir not: Akvaryum zemininde bol yaprak kullanılacaksa dip çekimi yapılmamalı. Ani bir hareketlenme varolan tortuyu dağıtıp suda ani amonyum-amonyak artışına sebebiyet verebilir; biyofilm tabakasını bozabilir.
[K](Gerekli gördükçe eklemeler ve düzeltmeler yapılacaktır. Sağlıklı hobiler.[:)] )[/K]
[/QUOTE]
.
Faydalı bilgiler için teşekkürler, konu eski ama merak ettiğim şeyler var;
Tanenin, kalsiyum ve magnezyumu bağlaması bitkili bir akvaryumda bitki gelişimi için negatif bir etki yaratmaz mı? Bu elementler bitkilerin ihtiyaç duyduğu makro besinler diye biliyorum. Acaba bu elementlerden geri kalan miktar zaten bitkilere yeterli geliyor o yüzden mi?
Bir de yeni bir akvaryum kurduk içine yaprakları attık çürüme için gerekli olan mikro organizmalar, azot döngüsü sırasında veya sonrasında kendiliğinden mi oluşur yoksa dışardan herhangi bir mikro organizma aşılaması yapmak mı gerekir? Mesela detritus solucanları (tetralar bayilarak yiyor) yeni bir akvaryumda nasıl oluşur ya da akvaryuma bir şekilde katmak mı gerekir? Bu soruyu sadece detritus solucanları ile sınırlandırmayayım, çürümede rol oynayan tüm mikro ve makro canlıların olması gerekliliği mi yoksa birkaçının olması yeterli mi diye de sorabiliriz
Umarım sorular saçma değildir [:?]
[QUOTE=ArifhbsAquatics][B]Hümik Maddeler Ve Tanenin Önemi[/B]
Pandemi döneminde evde olduğum için, bir kaç aydır üzerinde araştırma yaptığım, ilgili makale ve bilimsel yazıları derleyip kısa bir özet haline getirdiğim bu konuyu paylaşmak istedim değerli forum üyeleri. Umarım hobiye bakış açımıza ufak da olsa bir katkısı olur. Eksiklik ve hataları mazur görmeniz dileğiyle..Keyifli okumalar.[:)]
Dünyamızda varolan tüm doğal su kütleleri çözünmüş organik karbon (DOC) içeriyor ve DOC' nin %40 ila %80' i (bölgesine göre değişkenlik gösteriyor) hümik maddelerden oluşuyor. Bu maddeler suya ölü ağaç dalları ve yaprakları, ölü bitkilerle birlikte girerler. Hümik maddeler, ölü organik maddelerin biyodegradasyonu ile oluşan hümik ve fulvik asitlerden oluşur. Bakteri, fungus, ve alg gibi organizmaların bu ölü organik atıkları parçalayıp mineralize etmesi işlemidir biyodegradasyon.
Suya düşen veya yağmur sularının orman tabanından sürükleyerek taşıdığı yapraklar ve dallar su içerisinde zamanla çürüyerek suya tanen verirler; suyu demlenmiş bir çay rengine getirirler. Bu tanenlerin içerisinde de hümik maddeler vardır. Aşağıdaki görselde tanenlerle lekelenmiş bir akarsu görüyoruz.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/290720201434001.jpg[/IMG]
(Borneo/Endonezya)
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/290720201434501.jpg[/IMG]
(Brezilya)
Genelde bu ve benzeri nehirlerde hümik ve fulvik asitlerin yoğun oluşu, sudaki kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg) iyonlarını tutup suyu yumuşatır ve kh seviyesini 0' a indirerek suyun asidik bir hale gelmesine sebep olur. Bu su kütlelerinde 3.5-4 pH gibi, canlıları tehdit edecek düzeyde pH düşüşleri gözlenir. Canlıların bu denli asidik şartlara uyum sağlayıp yaşayabilmesini sağlayan şeyin hümik maddeler olduğu bilimsel araştırmalar neticesiyle sabittir. Sadece 'blackwater' dediğimiz bu sularda değil, freshwater (berrak su) nehirlerde, göllerde, denizlerde ve okyanuslarda da hümik maddeler bulunur. En başta belirttiğim gibi bu oran mevcut su kütlelerinin taşıdığı tanen miktarına göre değişiyor. Su ne kadar çay rengine yakın bir hal alıyorsa o kadar tanen ve hümik madde taşıyor demektir.
Hümik maddeler, canlıların çok düşük pH seviyelerinde hayatta kalmalarını sağlamakla kalmaz; bağışıklık sistemlerinin işlevselliğine, büyümelerine, oksidatif DNA hasarlarını önleyerek yaşam standartlrının iyileşmesine,solungaç fonksiyonunun düzenlenmesine ve korunmasına, sudaki ağır metallerin ve organik kirleticilerin temizlenmesine, siyanobakterilerin baskılanmasına katkıda bulunurlar. Balıkların çevresel stres kaynaklarına ( ısı değişimleri, pH ve tds değişimleri, amonyak, nitrit vb) maruz kaldığı durumları, hümik maddelerin daha hızlı iyileştirdiği bilinmektedir. Hümik maddeler inhibe, antiparazitik, antibakteriyel ve mantar önleyici özelliktedir. Balıklarda ve yumurtalarında mantarlaşmayı engeller, osmoregülasyon dengesini korur.
Dünyada bulunan tüm su kütlelerinde hümik maddeler var. Afrika malawi gölünden-amazon havzasına, okyanuslardan-buzul altında kalan su kütlelerine kadar hümik maddelerin olması temel bir zorunluluktur ve buralarda hayatı mümkün kılan değerlerden biridir. Şuna da değinmek gerekiyor ki her bir su kütlesinde bulunan hümik madde çeşitliği birbirinden faklı konsantrede ve değerdedir. Bölgede bulunan bitki örtüsü ve detitrus yapıları farklıdır. Yalnız, suya verdikleri hümik ve fulvik asitler aynı işlevi görür.
Genelde tatlı su akvaryumları yapıyoruz, tuzlu su kurulumlarına nazaran ekonomik ve ulaşılabilir olması, sürdürülebilirliğinin daha kolay olması şüphesiz bunda büyük etken. Yüzbinlerce yıldır sularımızda çözünen organiklerin zengin hümik yapısı, içme sularımızda malesef bulunmaz. Çeşitli arıtma ve kimyasal işlemlerinden geçen sularda bu maddelerin işlevi kalmayacak düzeye düşer. Bazı özel şartlar isteyen canlılar dışında çeşme sularını dinlendirip, klordan arındırarak tanklarımızda kullanıyoruz. Orta Amerika, Güney Amerika, Asya ve Batı Afrika canlıları beslenen akvaryumlarda dekor olarak bazı kökler kullanılıyor. Cüce cichlid tanklarında köklerin yanısıra kuru yapraklar ve ince dal parçaları da kullanan dostlarımız var. Bu materyaller çeşme sularımızda olmayan hümik maddeleri suya kazandırmaları bakımından çok önemlidir. Görsel öge olarak kullanılmasının yanı sıra, bahsettiğim öneme binaen tanklarımızda olmaları daha mühimdir. Aktif soillerde de hümik ve fulvik asitler vardır. Bunlar da şebeke sularımıza hümik zenginlik katar. Dal ve yaprakların suyu sarartmasından şikayet eden hobiciler bu toprakları zemin substratı olarak kullanabilirler. Zemini genellikle kayalar ve kumdan oluşan Malawi, Tanganyika gibi göllerin balıklarını besleyen dostlarımız doğal olarak kök ve yaprak eklemeyecektir kurulumlarına. Örneğini verdiğim bölgelere oranla bu göllerdeki hümik madde yoğunluğu daha az olduğundan, bu canlılara kurulan tanklara nispeten hümik ve fulvik madde kaynağı eklemeye gerek yoktur. Zamanla oluşan azot döngüsü bakterilerinin bu tarz canlıların olduğu tanklara salacağı fulvik asitler yeterli gelecektir. Aynı yaklaşım tuzlu su tankları için de geçerlidir.
[B]Hümik Madde Kaynaklarının Mikrobiyolojik Yaşama Katkıları Ve Akvaryumda Kullanımı[/B]
Beslediğimiz canlıların su altı videolarına ve görsellerine baktığımızda, onları bazen kayaların arasında, bazen su altında kalmış ağaç diplerinin ve yaprak çöplerinin üzerinde, bazen de devrilmiş, suya batmış bir ağacın geniş saçaklı dallarının arasında görüyoruz. Her bir canlının besin zincirindeki yerine ve içgüdüsel davranışlarına göre doğada korunmak, beslenmek ve üremek için özel alanlar, mekanlar tuttuğunu biliyoruz. Corydorasları sürekli zemin substratını eşelerken, Apistogrammaları yaprak ve dal birikintileri arasında gezinirken, Neolamprologus familyası canlılarını kabuk tutma kavgalarına tutuşurken görmemiz, o canlıların doğal ortamlarını taklit etme çabamızın neden önemli olduğu konusunda bize yol haritası veriyor. Bu konuda, havzasında ormanlık alanların olduğu ya da akarsuların dal ve yaprak birikintilerini havzasına taşıdığı alanlar özelinde yaşayan canlıları beslediğimiz tanklarda hümik madde elemanlarının nasıl kullanılması gerektiğini ve mikrobiyolojik yaşama desteğini konu edineceğiz.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/300720201705361.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/205902/300720201705381.jpg[/IMG]
Amazon bölgesi ve Asya yağmur ormanları gibi coğrafi bölgelerde akan suların zemini bolca karaya atılmış odunlar, kurumuş dal parçaları ve yapraklarla doludur. Hümik ve fulvik asit oranları yüksektir. Debisi düşük nehirlerde ve taşkınlar sonucu oluşan göletlerde tanen yükü çok olduğu için sular 'blackwater' dediğimiz renktedir. Tabanda detritus miktarı boldur çünkü ölü organik atıklar zemini kaplar. Bu yaprak ve dal parçalarını işleyip ayrıştıran ve mineralize eden mikroorganizmalar hem suyu hümik maddece zenginleştirir, hem de o bölgede yaşayan sucul fauna için birincil ve önemli bir besin kaynağı olan biyofilm tabakası oluştururlar. Akvaryumlarımızda kullanmamızın bence en önemli sebebi budur. Zeminde duran ve ayrışmaya başlamış küçük dal parçaları ve yaprakların yaşayan bir substrat oluşturması harika! Hi-tech tank kuranlar ya da zeminde çer-çöp görmek istemeyenler için bu görüntü göze hoş gelmeyebilir! Ama akvaryum canlılarınız ve faydalı bakterileriniz için, hatta ben gibi doğayı ve doğallığı seven biyotop delileri için iç gıdıklayan bir manzara bu. Zaman zaman evime ziyarete gelen dostlarımdan 'bu akvaryumu hiç temizlemiyor musun' lafını duymak hoşuma bile gidiyor! Konuyu dağıtmadan, güney amerika, orta amerika, batı afrika, avustralya ve asya orijinli hybrid olmayan bir canlı besliyorsanız, zeminde kuru yaprak ve dal parçaları, kökler görmek onları bu bahsettiğim sebepler için fazlasıyla mutlu ve memnun edecektir. Doğalarında var! İlla bir biyotop yapmak zorunda değilsiniz; suya batırdığınız bir kök ya da tabanda kullanacağınız bir kaç yapraktan bile suya salınan hümik asitler, tanenler, onları daha dingin ve stressiz hissettirecektir. Hümik maddelerinin önemini anlatırken balıklar üzerindeki faydalarından bahsetmiştim. Biraz da çürüyen yaprak ve dallarda oluşan biyofilmler ve organizmaların yavru balıklar için önemine değinelim. Ölü organik atıkları parçalayıp, işleyip bir kısmını besin olarak, geri kalan kısmını da hümik, fulvik asit ve tanen olarak suya bırakan bakteri ve organizmaların belli aşamalardan geçerek bir araya gelip yaşamlarını idame ettirmek için üzerlerini polimerik bir tabakayla kapladıkları yüzeye biyofilm denir. Bu biyofilm kütlelerinde milyonlarca organizma yaşar. Serbest yüzüşe geçen yavru balıklar biyofilm tabakaları ile beslenirler. Bu onlar için ve hatta erişkin balıklar için bile birincil besin kaynağıdır. Mineral ve proteince çok zengin bir besin kaynağıdır. Genellikle Apistogramma besleyen forum üyelerinin paylaşımlarında görüyoruz zemindeki yaprakları. Belki sadece tannik asit kaynağı olsun, ya da saklanma alanı oluştursun diye kullanan dostlarımız da vardır. Evet, doğada balıklar omurgasızlar ve yumuşakçalar için bu yaprak parçaları iyi de bir yuvadır. Yer tutma kavgalarından ya da üreme kovalamacasından kurtulmak, ürktüğü zaman saklanmak, dinlenmek, yuva edinmek ve yumurta dizmek için harika yerlerdir buralar. Fakat birincil besin kaynağı olmaları da göz ardı edilmemeli. Hatta şöyle ki, yeterince çürüyen organik atık varsa tankta, yavru balıklar yem yemeden günlerce buradan beslenebilirler. Hümik madde materyali kullanırken bu amaca da hizmet ettiğini bilmek önemli. Yavru balıkların gelişimi ve bağışıklık sistemleri için bir nevi anne sütü görevi görmektedir biyofilmler. Erişkin balıkların da dal ve yaprak yüzeylerini çokça tırtıkladıklarını görürüz; yine sebebi budur.
[B]Dal ve yaprakların kullanıma hazırlanması[/B]
Gelelim dal ve yaprak parçalarını akvaryumda nasıl kullanabileceğimize.. Petshoplardan alabileceğiniz yati, mangrov kökleri ve catappa yapraklarının yanısıra bu materyalleri doğadan da toplamak mümkündür. Petshoplardaki ürünler genelde daha steril ve hijyeniktir. Doğadan toplanacak materyaller birkaç işlemden sonra akvaryumda kullanıma uygun hale gelir. Çamgiller familyasına ait, sedir, zeytin ve incir gibi özsularında ağır reçineler ve yoğun bir kıvam barındıran ağaçlar kapalı sistemimizdeki suyu çok çabuk bozabileceği ve canlılar üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceği için kullanımı sağlıklı olmayacaktır. Meşe, kızılağaç (kozalakları da), çınar, yenidünya, selvi, asma dalları, söğüt, manolya, elma, kiraz, erik, vb ağaçların dal parçaları ve yaprakları kullanıma uygundur. Özellikle kurumuş olmalarına dikkat etmek gerekir. Yaprakları ise ağaçların yaprak dökme zamanında toplamak, ve mümkünse ilaçlanmamış, herhangi kimyasal bir etkiye maruz kalmamış olması, şehir dışından bir alandan toplanması faydalıdır. Yapraklar mevsiminde kendiliğinden dökülmüş ve kurumuş olmalı. Ağaçlar yaprak dökeceği zaman bünyesinde barındırdığı taneni yapraklara depolar; mevsiminde dökülmüş ve kuru bir yaprak bizim işimize yarayacaktır.
Toplanan kökler ve dallar üzerlerinde zararlı bakteri ve kurtçuklar barındırabileceğinden sığacakları su dolu bir kapta bir-iki saat kaynatılmalı. Suya renk vermesini ve suyu sarartmasını istemeyen dostlar bu kökleri daha uzun süre kaynatıp bir kova içerisinde salınımı azalana dek iyice bekletebilirler. Bu kova içinde tutulan köklerin suyu her sarardığında taze su ile yenilenmeli ve su berrak olana dek salınımı takip edilmeli. Bu şekilde kullanılacak bir dal parçasından hümik ve tannik verimi çok az alınacaktır. Yapraklar ise ılık bir sirkeli suda güzelce ovulup siterilize edilmeli, sonra durulanıp akvaryuma eklenebilir. Bir gün içerisinde suya batacaktır. Beklemek istenmezse köklerde yapıldığı gibi kaynatılabilir. Su kaynamaya başladıktan 5-10 dakika sonra çıkarıp akvaryuma atıldığında batacaktır. Uzun süre kaynatılınca köklerde olduğu gibi hümik madde verimi çok düşük olacaktır. Suyun tanen lekesine maruz kalmasını istemeyen hobiciler köklerde bahsettiğim işlemi uygulayabilirler. Ancak tanen ve hümik asitten kaynatarak arındırılmış yapraklarda asıl işlev hümik fayda değil, biyofilm tabakası olacaktır. Her iki şekilde de verim almak daha faydalıdır. Bunun bir standartı olmamakla birlikte on litre suya bir ya da iki adet (yaprağın büyüklüğüne göre) yaprak kullanmak idealdir. Zamanla yapraklar kalınlığına bağlı olarak çürümeye başlayacaklardır. Akvaryum zemininde yaprak kalıntısı görmek istenmiyorsa iki-üç haftada bir yapraklar alınıp, yeni yapraklar eklenebilir. Yaprakların ve ince dalların zeminde oluşturacağı biyofilm tabakasından faydalanmak isteniyorsa çürüyen yapraklar tanktan alınmamalı, yapraklar çürüdükçe hacme bağlı olarak yeni yapraklar eklenmelidir. Akvaryumlarında dal ve yaprak kullanmadan sadece hümik maddelerin faydasını görmek isteyen dostlarımız, çevrimiçi mağazalar ve petshoplarda satılan hümin içerikli katkı maddelerini alıp kullanabilirler.
Akvaryum suyunda bu yöntemlerle oluşan blackwater etki seviliyor ve bunun devamlılığını isteniyorsa, suya hümik madde katmaya devam edilmeli. Kızılağaç kozalakları bol tanen barındırır ve suyu demlenmiş çay kıvamına getirmekte gayet başarılıdırlar. Koyu bir renk isteniyorsa üç-beş litreye bir adet kullanılabilir. Filtrasyondaki malzemeler ve su değişimleri oluşan bu koyu renk kıvamı seyreltecektir. Bu seyrelme görmek istenmiyorsa hazırlanan değişim suyunun içerisine de yapraklar ve kızılağaç kozalakları eklenip istenen kıvama gelene dek demlendirilebilinir. Benim de şu sıralar çokça yaptığım ve daha pratik bulduğum yöntem ise şöyle; kızılağaç kozalaklarını ve yaprakları 1-2 litre suyu dolduracak şekilde tencerede kaynatıyorum. Yarım saat, bir saat kaynattığım yaprak ve kozalakları sudan alıp, bir pet şişeye oluşan konsantreyi döküyorum. Değişim suyumu bu konsantre ile renklendirip akvaryuma ekliyorum. Doğal bir blackwater katkısı! Bununla uğraşmak istemeyen dostlarım için blackwater katkıları piyasada bulunmakta. Fakat doğal olan yöntem kadar faydalı olduğu tartışılır. Dal ve kökler gibi yine piyasada bulunan torflar da akvaryumlarda kullanılabilir. Hümik madde salınımı yaparlar.
Son olarak şuna değinmekte yarar var. Dallar, kökler, yapraklar ve torflar her ne kadar hümik,fulvik ve tannik asit salgılasa da suyu yumuşattığı, ph değerlerini düşürdüğü miti pratikte çok da doğru değildir. Akvaryum suyumuzun çay demi renginde olması, düşük gh, kh ve ph seviyeleri yakalandığı yanılsaması yaratmamalı. Doğada oluyorsa akvaryumda neden olmuyor diye bir soru sorulabilir. Doğa sürekli aktif, yenileniyor, organik atıklar ve dolayısıyla hümik asitler yüzbinlerce yıldır bu suları besliyor; doğal olarak bu sularda gh,kh ve ph bu yoğun asit tamponu sebebiyle sürekli düşük ayarda seyrediyor. Gh, suyun mineralce zayıf ya da zengin olması ile alakalı bir konudur. Düşük gh lı sular yumuşak su olarak ifade edilir; ph a etkisi yoktur. Ph ise suyun asidik-bazik değerini ifade eder. Kh ile (karbonat sertliği) doğrudan bağlantılıdır. Kh bir tampon görevi görerek ph düşmesinin önüne geçer. Dolayısıyla kh seviyesi 2 ve altı olmayan bir suda bu materyallerin ph düşürmesini beklemek çok zordur.Forumda su kimyası ile ilgili makaleler mevcuttur; detay isteyen bakabilir. Velhasıl hümik maddelerin ph düşürmesi de isteniyorsa, akvaryumda kullanılacak suyun deiyonize (ro) su olması, mineralce fakirleştirilmiş, safa yakın su olması gerekmekte.
Kısa bir not: Akvaryum zemininde bol yaprak kullanılacaksa dip çekimi yapılmamalı. Ani bir hareketlenme varolan tortuyu dağıtıp suda ani amonyum-amonyak artışına sebebiyet verebilir; biyofilm tabakasını bozabilir.
[K](Gerekli gördükçe eklemeler ve düzeltmeler yapılacaktır. Sağlıklı hobiler.[:)] )[/K]
[/QUOTE]
.
Sahte Hagen Kumu Mu
İşte sebep ile sonuç arasındaki bağlantı bu kadar basit iken sorunlarla ilgili doğru bilgiyi nerde ve kimde aradigimiz da belirliyor bu durumu, bilgi kirliliği acemilik bazen burnumuzun dibindekini görememe... İğneyi de çuvaldızı da kendimize batirmali... Kumu aldığım akvaryumcuya senin kum salınım yapıyor haberin olsun dedim (kesinlikle suçlayıcı bir üslup kullanmadım) benim sattığım kum salinim yapmaz daaa aynı kumu ben de akvaryumlarimda kullaniyorum daa falan toz kondurmuyor. Dedim o zamanki kum öyleydi belki şimdiki sattığın öyle değildir ama bana azıcık bir numune ver test edeyim salınım yapmazsa alıyım dedim. Verdi sağolsun[:)] evde porçöz sıktım sonuç yine aynı... Satan sattığını alan aldığını bilmiyor böyle kısır bir döngü işte[:)] bu kum sahte olayı falan değil olay kumun vasfını bilmemekte,
Siyah kum ya da hagen diye satılan kumlarin ortak yanı siyah renk olmaları, bunun dışında özellik bakımından kullanim amacina birbirinden ayriliyorlar. Bir kere bunu iyi ayirmak gerekiyor. Hagen diye satilan ve günümüzde satilan siyah kumların kilosu 50-60 tl gibi fiyatlarla markasız çuvalda satilanlarin çoğu salınım yapıyor. Bunlar afrika akv için bence uygun. Direk Kh yükseltiyor. Diğer yandan amerika akvaryumları için uygun. Siyah kumlar ya aktif toprak(pahali, ph düşürücü ve bitkiler için gübre muhtevası)ya da nötr blacksand kumları reeflowers marka aldım salınım testinden başarıyla geçti ph a etksi ürün aciklamasinda da dediği gibi yok ama mıknatıs çekiyor içindeki demir minerali kaynaklı bitkiler için iyi olabilir ama kısa ve uzun vadede balık ve karidesler için sonuçları ne olur bilmiyorum. Siyah renk kisitlamasindan çıktıktan sonra geriye dere kumu, lav kırığı, silis kumlar kalıyor belki daha da var çeşit bilmediğim ya da aklima gelmeyen. Sırf bu yüzden 3 aylık düzeni oturmuş akvaryumumu bozmak ya da tür değiştirmek zorundayım.
İşte sebep ile sonuç arasındaki bağlantı bu kadar basit iken sorunlarla ilgili doğru bilgiyi nerde ve kimde aradigimiz da belirliyor bu durumu, bilgi kirliliği acemilik bazen burnumuzun dibindekini görememe... İğneyi de çuvaldızı da kendimize batirmali... Kumu aldığım akvaryumcuya senin kum salınım yapıyor haberin olsun dedim (kesinlikle suçlayıcı bir üslup kullanmadım) benim sattığım kum salinim yapmaz daaa aynı kumu ben de akvaryumlarimda kullaniyorum daa falan toz kondurmuyor. Dedim o zamanki kum öyleydi belki şimdiki sattığın öyle değildir ama bana azıcık bir numune ver test edeyim salınım yapmazsa alıyım dedim. Verdi sağolsun[:)] evde porçöz sıktım sonuç yine aynı... Satan sattığını alan aldığını bilmiyor böyle kısır bir döngü işte[:)] bu kum sahte olayı falan değil olay kumun vasfını bilmemekte,
Siyah kum ya da hagen diye satılan kumlarin ortak yanı siyah renk olmaları, bunun dışında özellik bakımından kullanim amacina birbirinden ayriliyorlar. Bir kere bunu iyi ayirmak gerekiyor. Hagen diye satilan ve günümüzde satilan siyah kumların kilosu 50-60 tl gibi fiyatlarla markasız çuvalda satilanlarin çoğu salınım yapıyor. Bunlar afrika akv için bence uygun. Direk Kh yükseltiyor. Diğer yandan amerika akvaryumları için uygun. Siyah kumlar ya aktif toprak(pahali, ph düşürücü ve bitkiler için gübre muhtevası)ya da nötr blacksand kumları reeflowers marka aldım salınım testinden başarıyla geçti ph a etksi ürün aciklamasinda da dediği gibi yok ama mıknatıs çekiyor içindeki demir minerali kaynaklı bitkiler için iyi olabilir ama kısa ve uzun vadede balık ve karidesler için sonuçları ne olur bilmiyorum. Siyah renk kisitlamasindan çıktıktan sonra geriye dere kumu, lav kırığı, silis kumlar kalıyor belki daha da var çeşit bilmediğim ya da aklima gelmeyen. Sırf bu yüzden 3 aylık düzeni oturmuş akvaryumumu bozmak ya da tür değiştirmek zorundayım.
Yeni Lowtech Subrast Seçimi (salınım Yapan Kum)
Ölçüler: 50x30x25
Canlı Türleri: neon,ember tetra karides
Bitki Türleri:orta zorluk
Tankın Yaşı: yeni
Filtrasyon ve Işıklandırma: pipo filtre samsung 6500k
Tasarım ve Dekorasyon:
Yaklaşık 3 ay önce kurduğum ve bir türlü ph düşürmenin aksine ph patlamaları yaşadığım akvaryumu bozup yeniden kurmak için yanına aynı boyutta akvaryum aldim. Salinim yapan kumun resimlerini atıyorum, kalsiyum ya da karbonat topunu karbonla kaplamışlar gibime geldi bana. Paket açılımı gibi resmen resimler eriye eriye birşey kalmiyor kumdan geriye.
Geçici akvaryum için reflowers siyah kumundan aldım (mıknatıs cekiyor, salınım testi yaptım salınım yapmıyor)
iki salyangoz ve karide attim yaşıyorlar.( Reflowers kumla ilgili daha önce problem yaşayanlar olmuş. Burda memnun kalirsam bozup tekrar kuracagim akvaryumda da bu kumu yine kullanabilirim.
Yeni kuracağım akvaryumda taban malzemesi olarak alt katmana lav kırığı üste reflowers kum ya da aktif toprak düşünüyorum. R/o suyum var ph:7.3 gh:4 ppm su alıyorum.
Yeni akvaryumda büyük gövdeli ve büyük yapraklı bitkiler yerine ince gövde ve yapraklı yavaş ya da orta hızla gelişen ön ve orta plan bitkileri düşünüyorum.
Neon tetra ağırlıklı ve karides ile saydığım özellikte lowtech akvaryum için subrast ve bitki tavsiyelerinize açığım. Ph bir miktar daha aşağı ćekmem gerekiyor, mangrow ya da catappa ile yeteri kadar dusuremeyecegimi anladım
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/160920251749071.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/160920251749441.jpg[/IMG]
Ölçüler: 50x30x25
Canlı Türleri: neon,ember tetra karides
Bitki Türleri:orta zorluk
Tankın Yaşı: yeni
Filtrasyon ve Işıklandırma: pipo filtre samsung 6500k
Tasarım ve Dekorasyon:
Yaklaşık 3 ay önce kurduğum ve bir türlü ph düşürmenin aksine ph patlamaları yaşadığım akvaryumu bozup yeniden kurmak için yanına aynı boyutta akvaryum aldim. Salinim yapan kumun resimlerini atıyorum, kalsiyum ya da karbonat topunu karbonla kaplamışlar gibime geldi bana. Paket açılımı gibi resmen resimler eriye eriye birşey kalmiyor kumdan geriye.
Geçici akvaryum için reflowers siyah kumundan aldım (mıknatıs cekiyor, salınım testi yaptım salınım yapmıyor)
iki salyangoz ve karide attim yaşıyorlar.( Reflowers kumla ilgili daha önce problem yaşayanlar olmuş. Burda memnun kalirsam bozup tekrar kuracagim akvaryumda da bu kumu yine kullanabilirim.
Yeni kuracağım akvaryumda taban malzemesi olarak alt katmana lav kırığı üste reflowers kum ya da aktif toprak düşünüyorum. R/o suyum var ph:7.3 gh:4 ppm su alıyorum.
Yeni akvaryumda büyük gövdeli ve büyük yapraklı bitkiler yerine ince gövde ve yapraklı yavaş ya da orta hızla gelişen ön ve orta plan bitkileri düşünüyorum.
Neon tetra ağırlıklı ve karides ile saydığım özellikte lowtech akvaryum için subrast ve bitki tavsiyelerinize açığım. Ph bir miktar daha aşağı ćekmem gerekiyor, mangrow ya da catappa ile yeteri kadar dusuremeyecegimi anladım
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/160920251749071.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/160920251749441.jpg[/IMG]
Sahte Hagen Kumu Mu
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/140920251406481.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/140920251406511.jpg[/IMG]
Ben de bir sahte hagenzede olarak bu kumdan almayı düşünenler için bilgi olması maksadıyla paylaşmak istedim. Sahte olup olmadığını anlamak için yanınızda porçöz ya da bir dilim limon götürün, işte porçözle erite erite resimler adeta paket açılımını andırıyor[:)] sanki siyah bir poşet içindeki beyaz malzeme kalsiyum ya da karbonat sanırım ama o da çözünüp eriyor sonunda hiçbir şey kalmıyor [:/]
Tetra akvaryumumdaki düşmeyen ph için topraktan şüphelenirken bu kummuş nedeni ve ancak bu kum tamamen eriyip bittiğinde ben ph ı düşürebilirmişim :/
Sanırım kalsiyum karbonat ve etrafını karbon ile kaplamışlar.
Açık çuval ile satılıyor ve fiyatı ucuz ise zaten almayın ama belki bu kumu ya da bunun gibileri Tanganyika Malawi akvaryumlari için uretmişlerdir çünkü ph 9 lardan aşağı pek inmiyor.
Mıknatıs çekmiyor bu kumu nötr olduğunu düşünüyordum, bitki gelişimi fena değildi
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/140920251406481.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/262576/140920251406511.jpg[/IMG]
Ben de bir sahte hagenzede olarak bu kumdan almayı düşünenler için bilgi olması maksadıyla paylaşmak istedim. Sahte olup olmadığını anlamak için yanınızda porçöz ya da bir dilim limon götürün, işte porçözle erite erite resimler adeta paket açılımını andırıyor[:)] sanki siyah bir poşet içindeki beyaz malzeme kalsiyum ya da karbonat sanırım ama o da çözünüp eriyor sonunda hiçbir şey kalmıyor [:/]
Tetra akvaryumumdaki düşmeyen ph için topraktan şüphelenirken bu kummuş nedeni ve ancak bu kum tamamen eriyip bittiğinde ben ph ı düşürebilirmişim :/
Sanırım kalsiyum karbonat ve etrafını karbon ile kaplamışlar.
Açık çuval ile satılıyor ve fiyatı ucuz ise zaten almayın ama belki bu kumu ya da bunun gibileri Tanganyika Malawi akvaryumlari için uretmişlerdir çünkü ph 9 lardan aşağı pek inmiyor.
Mıknatıs çekmiyor bu kumu nötr olduğunu düşünüyordum, bitki gelişimi fena değildi
SON MESAJLAR
- Blackwater Ve Beta? K0L0Ni, 11:16
Akvaryum Tasarımı ve Dekorasyonu - Depremde Akvaryumlarınızın Durumu lepistes5994, 11:14
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Transgenetik Tetra Üretimi umutuyar, 11:11
Amerikan Tetraları - 20 Litre Betta Akvaryumum HydroLeaf, 10:54
Akvaryum Tanıtımı - Yeni Bir Beta Aldım HydroLeaf, 10:51
Yeni Üye Forumu - 🧿 En Güzel Fotoğraflarınızı Gösterin Bozajuniors, 10:47
Akvaryum ve Su Altı Fotoğrafçılığı - Uygun Balik lepistes5994, 09:17
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Akvaryum Çatlağı lepistes5994, 09:06
Yeni Üye Forumu - Akvaryum İçinde Oluşan Kir lepistes5994, 09:03
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - 🇹🇷 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun ogurcay, 08:40
Forum ve Site Hakkında - Lepistes Türüne Geçtim lepistes5994, 01:17
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Küçük Japonumun Yarısı Yok Full Yan Duruyo Tallha, 00:54
Hastalıklar ve İlaçlar - Yosun Sıkıntısı urzais, 00:14
Yosun - 480 Lt Akvaryum Talihsizlik Ve Restorasyon Süreci Samnastrp, 00:02
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Bitkili Lepistes Akvaryumu berensglam, 23:06
Akvaryum Tanıtımı - Jack Dampsey serhatankara, 22:58
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Akvaryum Kenarında Kırıklık Erkannnn, 22:41
Yeni Üye Forumu - Ofise Blackwater Akvaryum Kurulum Serisi SahinTaskin, 21:59
Akvaryum Tanıtımı - Bitkili Akvaryumda Lepistes Besleme Hakkında.. Dedoktif, 20:58
Bitkili Akvaryum Canlıları - Aquael Fzn Pro 1500 Askı Filtre IgorVladimir, 20:54
Filtreleme Seçenekleri - Beta Akvaryumum Ayberk1634, 20:51
Akvaryum Tanıtımı - Betta Akvaryumumda Ne Eksik berensglam, 20:47
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Planarya Cyber_Scout, 20:45
Hastalıklar ve İlaçlar - Bitkisiz Akvaryum İçin Hangi Zemin? buglemaqua12, 20:36
Akvaryum Tasarımı ve Dekorasyonu - 200 Litre Akvaryum İçin Bütün Sorularım Ehtiyar, 20:34
Güney Amerikan Cichlidleri - L144 Kan Durumu K0L0Ni, 20:00
Hastalıklar ve İlaçlar - Amazon Hançeri Budama Kaya Özyurt, 19:53
Bitki Türleri ve Bakımı - Büyük Yapraklı Bitki Tavsiyesi GhostKoi, 19:51
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Nerite Elma Salyangoz Karides Tül Vatoz Amazon Bit Kaya Özyurt, 19:49
Yeni Üye Forumu - 70x40x45y High Tech Denemem omerfarukgunes, 19:39
Akvaryum Tanıtımı - Yeni Beta Akvaryumu mitii, 19:00
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - 240 Litre İçin Dış Filtre Ve Substrat Seçimi altum123, 18:58
Filtreleme Seçenekleri - Melekler Böyle Bir Akvaryumda Büyür Mü? Kaangzkr, 18:38
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Motorlu Pipo Filtre mightymurat, 18:38
JBL, Dophin, Resun - 100l Karma Akvaryum Amatör balıkçı, 18:11
Akvaryum Tanıtımı - Bu Bitki Nedir lepistes5994, 17:51
Bitki Türleri ve Bakımı - L144 Cinsiyet Belirleme Emirk, 17:50
Cinsiyet ve Tür Belirleme - Yavru Lepistes Pullaru lepistes5994, 17:43
Canlı Doğuranlar - Yeni Başlıyorum Destek Rica Ediyorum Dedoktif, 17:06
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Dolap Ve Akvaryum lepistes5994, 15:11
Akvaryum ve Kapak Yapımı - Female Betta Tank (60x40x40cm) lepistes5994, 15:07
Akvaryum Tanıtımı - Riverside Shallow Tank mmemati, 14:57
Akvaryum Tanıtımı - Adım Adım Malawi K0L0Ni, 14:04
Akvaryum Tanıtımı - Walstad Akvaryum K0L0Ni, 12:53
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Akvaryum Tamiri K0L0Ni, 12:44
Yeni Üye Forumu - Akvaryum Temizliği K0L0Ni, 12:43
Yeni Üye Forumu - 6 Adet Akvaryumla Üretime Geri Döndüm aziz_basak, 11:16
Akvaryum Tanıtımı - Amerikan Ciklet Terrör Arıyorum gereksizuye, 11:11
Deniz Akvaryumları Genel - Hangi Balık Türü Beslemek Uygun Olur? Başkentli58, 09:11
Yeni Üye Forumu - Su Kesintisinden Sonra Su Değişimi Yapılırmı ugurr.sahinn10, 07:44
Yeni Üye Forumu
GÜNCEL 100 TANITIM
SON İLANLAR
- Su Piresi , Balık Yemi , Pipo Filtre gyunda 11:15
- Pistia , Flame Moss , Java Moss gyunda 11:15
- Karides , Salyangoz . gyunda 11:15
- Seachem De Nitrate - Dış Filtre Malzemesi asliaral 11:09
- Ramshorn Salyangoz yns325 11:05
- L144 Tülden Olma Düz Kuyruk Çiftler yns325 11:05
- Apistogramma Macmasteri Red Sholder Şahinöztürk 10:40
- Aquael Filtre Ve Albino Vatoz, Tetra, Çöpçü akvaryum12 10:19
- Akvaryumların İhtiyaçları GETS34 10:01
- Mangrow Üstü Anubiaslar, Cüce Cyrptocoryne nikon_ 09:49
- Beyaz Ve Mikro Kurt, Kızılağaç Kozalağı nikon_ 09:49
- Süper Red Erkek Vatoz, Sterbai Corydoras nikon_ 09:49
- Amazon Frogbit(hydrocharis Laevigata) aupqua 09:39
- 4 Adet Erkek Vatoz Tül Red Siyah selimemre 09:28
- Hobiye Son. Malzemelerimi Satıyorum. Güncellendi. osmandbnl 09:15
- Özel Tür Japon Blue - Son 10 Çift osmandbnl 09:15
- Albino Full Red Mega Dorsal Mükemmel Kalitede FULL RED MEHMET 09:15
- L144 Longfin Mavi Göz Vatozlar Mükemmel Kan Hattı FULL RED MEHMET 09:15
- Akvaryum Sıfır Sump Filtre FULL RED MEHMET 09:15
- 4’lü Set Akvaryumlar FULL RED MEHMET 09:15
- Bitkili Akvaryum Balıkları emreemin 08:50
- Bitki Çeşitleri emreemin 08:50
- Bitki Gübre Seti Satış Ve Destek emreemin 08:50
- Armatür Powerled Ölçülerinize Göre Destek Verilir emreemin 08:50
- Akvaryum Yem Çesitleri emreemin 08:50
- Diy Gübreler Kargo Bedava Bitkiler, Balıklar reano 08:29
- Karides ,vatoz, Bitki Çeşitleri, Gübre reano 08:29
- Neocaridina Mavi Melek Karides Uguzel 07:48
- Neocaridina Kiraz Karides Uguzel 07:48
- D501co2 Set SahinTaskin 07:23
- Osmos Ve Muhtelif Malzemeler Formicasmind 06:51
- Orionled D Serisi Rgbw 60cm Işık paxal 06:48
- Aquael Leddy 60 Xl Sessiz Motorlu Ers1905 06:29
- Co2 İndikatör Setler cagdas_0606 02:19
- Bitkiler, Kırma Karides, Lepistes (2+cm.) Ehtiyar 02:12
- Toplu Malzemeler erimgorgulu 01:59
- Malawi Show Erkekler Burak PEKDEMİR 01:52
- Yetişkin Biri Yumurta Dizmiş İki Tül Melek Balığı HLLDNLYC 00:53
- Dennerle Shrimp Salt 200 Gr Sıfır Uriel 00:28
- Aquael Ultra Filter 900 Yem Çeşitleri Driftwood Uriel 00:28
- Bitki,karides,discus Vb. Türlere Özel Osmos Sistem zafer3885 00:11
- Zateksuaritma Akvaryum Arıtma Sistemleri Reef Seri zafer3885 00:11
- Akvaryumları Boşaltıyorum metsi 23:25
- Akvaryum 30*30 metsi 23:25
- Apistogramma Pebas F0 Dişi... Laetacara 23:07
- 2 Adet Panda Pigeon Blood (5-6 Cm.) Laetacara 23:07
- Gübre Çeşitleri, Ve Malzemeler Balikcidede 22:49
- Bitki,karides ,ö.t.lepistes,vatoz,salyangoz,s.pire Balikcidede 22:49
- Ömrü Bitmiş Aktif Toprak Balikcidede 22:49
- Eheim West Germany Üretimi İç Filtre. abunil 22:44
KULLANICILAR
- 126 Online Kullanıcı, 70 Üye
Online Kullanıcılar
-RBG-,
MuratOzdemir,
1Balikci,
ufukkisikk,
xfuriousx,
Oquanus,
metalhead,
gyunda,
falconx,
Hidro Dinamik,
GokKurt,
rcnkr28,
Malawi34,
kambortam,
osmandbnl,
gulec_44,
emrepablo11,
Celikahmet288,
Mahir06,
lepistes5994,
EKAR,
efkango,
ramazanatas,
kocum03,
Endlerci,
erdalakçay,
CevdetSERBEST,
hsnygc,
huckleberryfinn,
Wolkan,
TheRealFolkBlues,
sina cen,
egedin,
Kaya Özyurt,
umutuyar,
Batuhan Tosun,
osmanylc,
cahit70,
BaldGuy,
asliaral,
MelihKRK,
Balikcidede,
Kabasakal34,
BerkaySahin,
aktugsedat,
Uriel,
bgavare,
yns325,
koagulant,
MCY4,
Bozajuniors,
ahmetfiratozkaya,
İnci Kefali,
zekigonlum,
Fishbone,
chingachgook,
HydroLeaf,
Laetacara,
yorgunsair,
W4RM,
asiaminor,
Samnastrp,
akvaryum12,
mertt1925,
sercansezen,
benimadımebruli,
metinyegit,
HaLKoR,
aupqua,
BilalM.,
ka2n,
FORUM İSTATİSTİKLERİ
- 3,797,668 Mesaj
- 408,613 Konu
- 91 Forum
- 145,128 Forum Üyesi
- 1,466 Özel Forum Üyesi
- 29 Kıdemli Akvarist
- 1,941 Dün Giriş Yapan Üye
Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.

