ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
qökhann7
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
0
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
26 Mart 2009 10:17
Son Ziyaret:
03 Haziran 2009 09:05
Toplam Mesaj:
23 [0.00 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Gökhan GÜLER
Doğum Tarihi:
14 Ağustos 1989
Yaş:
34
İl:
Ankara
Meslek:
Öqrenci
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Su kaplumbağaları fanusta beslenmez, SADECE İŞKENCE EDİLİR.


Gökhan GÜLER

SON 10 MESAJI

Lincoln,Baros,Kewel.(Benim Kaplumbağam)
[QUOTE=imhotep_442]Servet öldüğüne göre sezon sonu yolcu...........:)[/QUOTE]
 
Biraz öyle oldu.Kahkaha
70x27x39 için İç Filtre Önerisi?
AT-F104 almanı tavsiye ederim.
 
 
Saygılar.
qökhann72009-04-03 09:25:52
Lincoln,Baros,Kewel.(Benim Kaplumbağam)
Lincoln'un kabuğunda beyaz gözüküyor kabuk değişimi yanlış anlaşılmasın.Göz%20Kirpma
Lincoln,Baros,Kewel.(Benim Kaplumbağam)

Öncelikle akvaryum 65*33*23 gibi alışılagelmedik boyutlarda insan tam yapar yahu :%29

Büyük olan "Lincoln" (2yaş)
Ortanca "Kewell" (6ay)
En küçük "Baros" (4-5ay)

Buradan ilk gelen kaplumbağam olan ve malesef aramızdan ayrılan Nonda'yı ayrıca anlayamadığım bir sebepten 3 ay önce kaybettiğim Servet'i rahmetle anıyorum...

Yem olarak Sera raffy I,P
Sanyu T.Sticks
Arada bir çiğ bazen de pişmiş(aslında vazgeçmem lazım ama küçük de olsa veriyorum) tatlısu balığı ve büyük olan kaplumbağam için de yeşillik.
Vitamin, gaga taşı, kalsiyum ve mineral taşı gibi destekleyiciler

Ocean Free markalı bir şelale filtre (atman 650l/h motorla modifiyeli). İçerisinde seramik halka, aktif karbon, sünger ve en üstte de kendi eklediğim elyaf bulunmakta.

Bir adet 50 cm havataşı ve havamotoru (akıntı için)

Ve sizi resimlerle başbaşa bırakıyorum iyi seyirler...

(ps:Yeşil çimen platformun üzerinde duran küçük kapluş Kaybettiğim Servet)

Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
Resmi tam boy görmek için üzerine tıklayın.
qökhann72009-04-03 09:04:51
Kaplumbağa Familyası
Bataguridae
Yarı suculdurlar ve tatlı sularda yaşarlar. Parmaklar arasında yüzme perdeleri bulunur.
Chelidae
Baş ve boyun oldukça uzundur. Yarı suculdurlar. Güney Amerika, Yeni Gine ve Avustralya'da yayılış gösterirler.
Cheloniidae
Yarı suculdurlar ve tatlı sularda yaşarlar. Parmaklar arasında yüzme perdeleri bulunur.
Dermochelyidae
Plastron tam kemikleşmemiş, kısmen yumuşak kalmıştır. Kuyrukları kısadır.
Emydidae
Yarı suculdurlar ve tatlı sularda yaşarlar. Parmaklar arasında yüzme perdeleri bulunur.
Kinosternidae
Plastron(üst kabuk) tam kemikleşmemiş, kısmen yumuşak kalmıştır. Kuyrukları kısadır.
Testudinidae
Bağa tam olarak kemikleşmiş ve bombelidir. Baş, boyun, üyeler ve kuyruk, bağa içerisine çekilebilir. üyeler silindirik yapıdadır ve her üye 4-5 tırnak taşır. Herbivor canlılardır.
Trionychidae
Bağa oldukça yassıdır ve sadece deri ile örtülüdür. Karapaks ve plastron kaynaşmamıştır. Baş ve boyun, bağa içerisine tamamen çekilebilir. Burun delikleri, başın ön kısmında bulunan hortum şeklindeki yapıya açılır. Dudaklar etli yapıdadır.
üyeler yassı yapıda olup, parmaklar arasında yüzme zarı bulunur. Arka üyelerde 3 adet tırnak bulunur. Su altında uzun bir süre kalabilirler (15 saat). Akciğer, ağız içi ve deri solunumu yaparlar.
Hibernasyon (Kış Uykusu)
KIŞ UYKUSU ACABA BİR UYKUMUDUR YOKSA BAMBAŞKA BİR ŞEYMİDİR.?

Türkçede kullanılan uyku deyimi aslında hiçte doğru değil ve çok yanlış anlaşılmalara yol açıyor çünkü kış uykusu aslında bildiğimiz anlamda bir uyku değildir.
Gece uykusu bedeni bir ihtiyaçtır gündüz yaptığımız çeşitli aktiviteler enerjimizi tüketir bizi yorar ve bu yüzden gece biraz daha derin bir şekilde dinlenmek enerjimizi geri toparlamak zorunda kalırız yanı uykuya dalarız.
Türkçe de Kış uykusu diye adlandırdığımız özel durum ise bedeni bir ihtiyaç değildir çünkü eğer çevre ısısı düşmezse hiç bir hayvan kış uykusuna yatma ihtiyacı duymaz,Yani bedensel ve bünyesel bir ihtiyaç değildir.
Uluslararası literatürde kış uykusuna HIBERNATİON Türkçede ise HİBERNASYON deniliyor kış uykusuna yatan canlıya da HİBERNATÖR deniliyor. Ben yazının devamın da kış uykusu değil hibernasyon deyimini kullanacağım.


BAZI CANLILAR NEDEN HİBERNASYONA GİRERLER.?

Türkçede soğukkanlı canlılar diye bahsettiğimiz bazı canlılar kendi ısıları yaratmıyorlar bu yüzden yaşayabilmek için dışardan ısı almak zorunda olan Endotermik türlerdir. Bu canlılar çevre ısısına bağımlı olarak yaşadıkları için ısı düştüğü zaman bünyeleri buna paralel olarak yavaşlamaya başlar bu yüzden soğukta yaşamlarına devam edemezler. Diğer bir yandan düşük ısı şartları besin kaynaklarını da ortadan yok ettiği için kışın hayatta kalmaları tamamen imkansızlaşır, Hoş her taraf besin dolu olsa dahi onlar için bir şey farketmeyecekti çünkü bünye yavaşlaması öncelikle sindirim sistemlerinden başlıyor bu durumdaykende yemek için iştahları olmuyor.

Zorlu kış koşullarının zorlamasıyla hızlı hareket edebilen canlılar özellikle bazı kuşlar rahat besin bulabilecekleri daha sıcak bölgelere göç ederek yaşamlarını korurlar diğer bazı canlılar ise kış şartlarına uyum sağlıyacak ufak değişimler geçirirler. Peki ya hem hızlı hareket edemiyen hemde kış şartlarına asla uyum sağlayamayan endotermik canlılar ne yapacak. İşte doğa onlara bu zorlu koşullarda yaşamlarına devam edebilmeleri için müthiş bir yetenek sağlamıştır. Kışı oldukları yerde ölmeden geçirebilecekleri çok özel bir bünye yavaşlaması yeteneği kısaca HİBERNASYON.

NASIL BİRŞEYDİR BU HİBERNASYON.?

Hibernasyon kısaca bir bünye yavaşlamasıdır. Ama bu öyle bir yavaşlamadır ki bünye neredeyse ölüm derecesine kadar yavaşlar. Vücut bu durumda inanılamayacak kadar az bir enerji ile uzun süre canlı kalabilir. Vücut ısısı 0 dereceye kadar düşer nabız atışları ve kan dolaşımı duyulmayacak kadar yavaşlar nefes alışları nerdeyse tespit edilemez. Hibernasyona girmiş bir canlı bu sebeplerden kolayca ölmüş sanılabilir.Düşünün ki akciğer solunumu yapan su kaplumbağaları hibernasyona tamamen suyun metrelerce altında ve çamurun içinde yaptıkları çukurlarda girerler ver aylar boyunca su yüzeyine çıkarak oksijen almaya gerek duymazlar. Bunun nasıl bir mucize oduğunu anlıyabiliyormusunuz.

Soğuk akarsularda oksijen sıcak sulara nazaran çok daha fazla bulunur. Kaplumbağalar sadece deri yoluyla mesela ağız içi derisi sayesinde sudaki bu oksijeni kullanabiliyorlar.Oksijen ihtiyacı son derece düşük bir düzeye indiği içinde yüzeye çıkmaya gerek duymadan aylarca su altında ağız içi deri solunumu ile kendilerine yeterli gelecek miktarda oksijeni sağlayabiliyorlar.

Hibernasyona girmek kadar çıkmakta uzun bir süreç ister yani gece uykusu gibi ona dokunur dokunmaz uyanmaları beklemeyin.Çevre ısısı yükselmeye başlayınca bünye bunu algılar ve kendini normal yaşam koşullarına dönecek şekilde hızlandırmaya başlar

Burada konu dışı olsa da bahsetmek istediğim ilginç bir nokta var. Ayıların kış uykusu. Kış uykusu denilince genelde ilk akla gelen canlılar ayılar oluyor. İşin esası ayıların kış mevsiminde ortadan çekilmeleri tam manasıyla bir hibernasyon sayılmıyor. Çünkü ayıların bünyesi bu esnada klasik bir hibernasyon tanımına uyacak kadar yavaşlamıyor. Vücut ısıları asla sıfır dereceye kadar düşmüyor yada kalp atışları ve solunumları hissedilemeyecek kadar yavaşlamıyor. İşte bu yüzden ayıların kış mevsimini hibernasyon yerine oldukça derin bir uyku halinde geçirdikleri söylenebilir.

GEREKLİMİDİR ?

Hiç bir canlı bedeni yorgunluğa ve uykusu ihtiyacına karşı direnemez belli bir süreç sonunda eğer dinlenemezse istesede istemesede yorgunluktan bayılır ama buna karşın çevre koşulları bozulmazsa kış uykusuna yatmadan uzun yıllar boyunca sağlıklı bir biçimde kesintisiz olarak yaşayabilirler.Güneyde sıcak ortamlarda yaşayan ve hiç hibernasyona girmeyen kaplumbağalar vardır halbuki aynı türün kuzey bölgelerinde yaşayan akrabaları hibernasyona girerler..

Gerekli olup olmadığı konusunda 2 farklı görüş var ve henüz herhangi birisi üzerinde net bir biçimde uzlaşılmış değil
Bazıları hibernasyonun mutlaka sağlanması gerektiğini çünkü hibernasyona giren canlıların doğal geçmişlerinde milyonlarca yıl boyunca bu süreci yaşadıkları ve bu yüzden doğal sürecin aynen korunması gerektiği söylüyor
Diğer kesim ise hibernasyonun çaresizlik sonucu oluşan ve canlı bünyesinin vahşi doğada zorlu koşullar altında yaşamını devam ettirebilmek adına mecburen kullandığı bir çeşit korunma yöntemi olduğunu ve yapay ortamlarda buna gerek olmadığını söylüyorlar

Akvaryumlar doğal ortamlar değil son derece izole ufak sağlıksız ortamlar. Bizler bu kaplumbağaları doğal hayattan koparmışız evlerde idam mahkumu yapmışız bazı donanımların zoruyla düzgün tutmaya çalıştığımız akvaryumlara tıkmışız. Yani doğal yaşamlarında olsa bile akvaryumlarda hibernasyonları eksik kalsa ne fark edecek. Zaten doğallık kalmamış ki. Kolayınıza geldiği için daha doğrusu eziyetlerinden kurtulmak için kış uykusuna yatırmaya uğraşmayın. Zaten yaşamlarını örselenmişiz onları birde bu riske sokmayın.Çalıştırın ısıtıcılarını yakın ısınma lambalarını. Zaten taş çatlasa 3-4 yıl yaşayacak onuda hibernasyonda geçirmesinler bari.

PEKİ BİZİM DE EVDE BESLEDİĞİMİZ SU YADA KARA KAPLUMBAĞALARIMIZ VAR NE YAPMALIYIZ.?

Bilim dünyasının üzerinde uzlaştığı konu evlerde yapay ortamdaki hibernasyonun canlılar için büyük sakıncaları olduğu. Tavsiyeleri canlıların evlerde izole akvaryum koşullarında hibernasyona girmesine müsade edilmemesi buna zorlanmamaları gerektiği.Çünkü çok farklı bir olay.

Yukarda bahsettiğim gibi hibernasyon bir köşeye kıvrılıp keyifle yatmak değildir Özel şartları ve koşulları vardır. Yıpratıcı bir süreçtir. Kaplumbağanın doğadaki gibi özgürce kendisini buna hazırlaması gereklidir. Örneğin soğuk ama oksijence zengin, dibi içine gömüleceği kadar çamur olan bir akar su ortamını evde nasıl sağlayacaksınız. Canım ne fark eder suyun dibinde yatmasında akvaryumun bir köşesinde açıkta yatsın çevre ısısı 10 derecenin altında olmasında gündüz 20 gece 15 derece normal oda sıcaklığında olsun derseniz hata yaparsınız. Koşullar doğru bir biçimde sağlanmazsa sadece ısı eksikliğine nedeniyle uygunsuz koşullarda girilen bir hibernasyon hayvanın bünyesinde ciddi bir yıpranmaya ve hatta ölümüne yol açacaktır.

Bazen okuyorum " benimki odanın bir köşesinde kış uykusuna yattı baharda sapasağlam uyandı " deniliyor . Acaba gerçekten böylemidir ağzı var dili yok kaplumbağanız gerçekten de sizin sandığınız gibi sapasağlammıdır.

Bir yerde okuduğum bir yazıda hibernasyona giren kaplumbağaların sanıldığı gibi mışıl mışıl uyumadığı tam tersine uykusuzluk çektiğinin tespit edildiği yazıyordu. Şaşırtıcı değilmi.Yani uyumuyorlar aslında yaşıyorlar ama derin bir koma halinde gibi.

Hibernasyon ısısının 10 derecenin üstüne çıkmaması lazım. Bu yüzden olaya profesyonelce yaklaşan birçok kişi kara kaplumbağalarını (dikkat su kaplumbağası değil ) hibernasyona sokmak için buzdolabı benzeri ısı ayarlı özel soğutucular bile kullanıyorlar.

Sonuç olarak evde kış uykusuna girmesine müsade etmeyin. Kış günlerinin soğuk gecelerinde kara kaplumbağalarına kullanacağınız herhangi bir yöntemle az da olsa soğuğu kıracak şekilde bir ısı sağlayın , su kaplumbağaları nasılsa ısıtıcılı suya inerek orada uyuyorlardır. Bu hayvanlar gündüz değilse bile gecenin iyice düşen serinliğinde vaktin geldiğini düşünerek hibernasyon pozisyonu almaya başlıyabilirler.Kara kaplumbağaları doğal yaşamda hibernasyona girmek için illa kar yağmasını beklemezler çok daha önceden harekete geçiyorlar.Yoksa dımdızlak açıkta kalma tehlikeleri var ve onlar bunu çok iyi bilirler. Ekim aylarında görülen uyuşukluk aslında işte budur. Serinlemeyi hissediyor ama tam olarak ne olacağını bilemiyor. Sağlıklı yaşaması için yeterli ısıyı alabileceği konusunda tam emin olamıyor. Hibernasyona gireyim mi girmeyeyim mi arası bir karasızlıkta kalakalıyorlar.
Kaplumbağa ve Sürüngenlerde Salmonella Hastalığı
Su kaplumbağanız var ise, yahut onlarda bir dönem öyle yada böyle ilgilendiyseniz mutlaka salmonellayıda duymuşsunuzdur. Gastrointestinal adlı bakterinin sebep olduğu tehlikeli bir hastalıktır. Bilindiği üzere su kaplumbağalarıda birer salmonella taşıyıcısıdırlar. Üretimlerinin artıp tüm dünyaya yayılmaları ile bir çok eve girdiler ve salmonellayı gittikleri heryere kendileri ile beraber göttürdüler. Bunun için tüm su kaplumbağa sahipleri su kaplumbağası bakımındaki özel koşullara dikkat etmeli ve hijyen kurallarınıda katiyyen göz ardı etmemelilerdir!

Bu bakteri özellikle yavru kırmızı yanaklı su kaplumbağasında görülür. Ağızlarında yerleşen bakteri eğer bir insanla temasta yaralanmaya sebebiyet verirse bakteriyi insana aktarmış olur. Bu nedenle küçük çocuklar risk altındadır. 1970'lerde ABD'de çıkan 10cm'nin altındaki kabuk büyüklüğündeki su kaplumbağalarının ticaretine sınırlama getiren yasa ile bu riskler en aza indirilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte bir çok sürüngen ve diğer hayvanlar bu hastalığı taşırlar. Su kaplumbağaları sadece bunların içinde konumuz olduğu için öne çıkmaktadır. Bağırsaklarında taşıdığı bu bakteriyi herhangibir acı sırasında bırakabilir. Bunu anlamanın en kesin yolu uygun bir veterinere onu götürüp test ettirmektir. eğer sonuç negatif çıksa bile bu onda bu hastalığın/bakterinin olmadığını göstermez. O sırada bu bakteriyi salmamış olabilir.

Bu hastalık çerçevesinde birincil risk altında olanlar elbetteki kontrolsüz ve bilinçsizce su kaplumbağasını mıncıklayan küçük çocuklardır. Onlar her zaman bir ebeveynin gözetitinde olmalıdırlar. Aksi takdirde bir yanlış tutması ve akabinde su kaplumbağası tarafından yaralanması sonucu bu hastalığa yakalanabilirler.

Korunmak için yapılması gerkenler oldukça basittir. Bunlar arasında en kestirme ve kesin çözüm bu su kaplumbağalarına hiç sahip olmamaktır. Ancak çoktandır sahipseniz yahut bir su kaplumbağası edinmekte ısrarlıysanız yazının ilk başında belirttiğim gibi bağzı kurallara uymanız gereklidir. Tüm bunlar dışında kaplumbağanızı elinize fazla almamanız lazım, zaten su kaplumbağaları yahut diğer kaplumbağa türleri elde oynanmaya, sevilmeye uygun bir evcil hayvan değildir. Ancak öyle yada böyle elinize alacaksanız, yapmanız gereken onu iki elinizle beraber kavramanız ve hayvana güven telakki etmenizdir. Yani bunu yaparken onu strese sokmamalısınız. Elinizi ısırmasına, tırnaklarıyla çizmesine izin vermemelisiniz. Ve işiniz bittikten sonra ellerinizi bir sabun ile güzelce yıkamalısınız. Su nkaplumbağasını yıkadığınız, temizlediğiniz, lavabo, küvet vs.. gibi yerleri kullanmadan önce mutlaka iyice temizlemelisiniz. Mutfakta ki araç gereç ve lavabo ile temaslarını kesinlikle engellemelisiniz.

Unutmayın her şeyin başı "hijyen"dir. Salmonella Su kaplumbağalarında olduğu kadar günlük hayatta soframıza gelen tavuk, koyun, dana gibi hayvanlardada olabilmektedir! Ancak yukarıda üzerine basa basa söylediğim kaidelere uyarsanız kaplumbağalardan yana hiç bir problem yaşamazsınız. Sağlıklı ve neşeli günler geçirmeniz dileğiyle.

Kaynaklar;
Anapsid.org - Herps and Zoonoses (And Related Human Health Concerns)
Arav.org - Salmonella Bacteria and Reptiles: Client Educational Handout
PetEducation.com - Salmonellosis and Its Risk to Reptile Owners
ATP Austin Turtle Page
Kaplumbağamın durumu kötüye gidiyor ?

Başınız soğolsun.Üzüldüm :(

hava motoru çok sesli çalışıyor
Boşu boşuna masraf yapma derim.Elyaf ve bez parçası gibi ses azaltıcı malzemeler koyarsan ses oranını büyük bir ölçüde kesebilirsin. Göz%20Kirpma 
İç Filtre hangisi?kararsızım
ben sana rs-2000 tavsiye ederim çok güzel 50 lt için biraz büyük ama tabi hep o akvaryumu kullanacak halin yok :D benim dediğim aleti alırsan çok güzel çekim yapabilirsin ;)
 
 
qökhann72009-04-01 12:24:56

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.