Transgenetik Tetra Neden Sevilmiyor?


DogalbalikÇevrim Dışı

Kayıt: 11/09/2022
İl: Konya
Mesaj: 173
DogalbalikÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2022 09:19
[QUOTE=Ali#]
Dediğiniz gibi iyi niyetli insanlar ve kurumlar eliyle genetik mühendisliği başta kanser olmak üzere pek çok hastalığın tedavisini mümkün kılacak gibi görünüyor. Ancak Hitler benzeri "ari ırk" takıntılı canavarların elinde ise insanlığa büyük ızdıraplar çektirecek bir silaha da dönüşebilir. Bir noktadan sonra ne kadar sıkı denetim olursa olsun bu genetik mühendisliği uygulamalarının iyi ya da kötü sonuçlarını yaşayıp göreceğiz gibi görünüyor. Şimdilik ispat edilemese ve komplo teorisi olarak kalsa da Covid bile belki genetik mühendisliğinin insanlığa isteyerek ya da kazara attığı bir kazık. Allah sonumuzu hayr etsin...[/QUOTE]
Biz hayvanları seçiyor.En güzel,en istenilen özellikleri gösterenleri seçip çiftleştiriyoruz.Insanlar için niye benzer bir şey yapılmasın ki şu anda bile en güzel genlere sahip en çekici insanlar aktör oluyor.En zeki insanlar bilim insanı oluyor.En kurnaz olanımız ise politikayı yönlendiriyor.Güçlü olan iyi özelliklere sahip olan bireylerin üremeye teşvik edilmesi lazım.Ülkemizin daha zeki insanlara ihtiyacı var.Eskiden doğa zayıf olanları elerdi şimdi modern tıp sayesinde zayıflar yaşıyor ve ürüyor hatta güçlülerden daha fazla ürüyorlar.Bu da insan ırkını zayıflatıyor.Bence bu tarz konulara duygusal değil mantıksal yaklaşmak daha doğru.Saygılar.

+1: [T]96764,iwagumi[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HakanYILDIZÇevrim Dışı

Kayıt: 29/06/2021
İl: Ankara
Mesaj: 2476
HakanYILDIZÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2022 09:53
[QUOTE=Tesseract]Hobiye ilk başladığım yıllarda bu tarz balıklara resimler yapma renklerini değiştirme olayları mevcuttu. Hala var mı bilmiyorum [IMG]https://www.cichlids.com/uploads/tx_usercichlids/user_pics/5290/01_MyFish.JPG[/IMG][/QUOTE]

Hâlâ var o tür muameleler. Severyum balıklarına lazer ile kırmızı dudak yapıyorlar.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/311020220953271.jpg[/IMG]

[QUOTE=Dogalbalik]Biz hayvanları seçiyoruz. En güzel, en istenilen özellikleri gösterenleri seçip çiftleştiriyoruz. İnsanlar için niye benzer bir şey yapılmasın ki? Şu anda bile en güzel genlere sahip en çekici insanlar aktör oluyor. En zeki insanlar bilim insanı oluyor. En kurnaz olanımız ise politikayı yönlendiriyor. Güçlü olan iyi özelliklere sahip olan bireylerin üremeye teşvik edilmesi lazım. [/QUOTE]

"Uyumsuz" filmini anımsadım.[EDIT]MasterChiefHakan,2023-11-02 13:39:55[/EDIT]

Beğenenler: [T]123966,Ali#[/T][T]241126,DtBalik[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

DtBalikÇevrim Dışı

Kayıt: 24/10/2023
İl: Samsun
Mesaj: 48
DtBalikÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2023 11:32
Arkadaşlar bu transgenetikler doğal değile çok dalarsanız eğer size şunu hatırlatmak isterim.


Tüp bebek, tıbbi olarak yardımla üreme yöntemlerinden biridir. Bu işlem, kısırlık sorunu yaşayan çiftlere bebek sahibi olma şansı sunar. Temel olarak, kadının yumurtaları döllenmiş spermlerle laboratuvar ortamında birleştirilir ve oluşan embriyolar rahme transfer edilir.


Genetik değişiklikler, bakterilerin tıbbi amaçlar için kullanılmasını sağlar. Örneğin, insülin üretimi için bakteriler kullanılabilir. Ayrıca, bazı probiyotikler veya aşıların üretimi için de genetik mühendislik yapılabilir.

Genetik mühendislik, kalıtsal hastalıklara neden olan genetik mutasyonların düzeltilmesi veya etkilerinin azaltılması amacıyla kullanılabilir. Özellikle CRISPR-Cas9 gibi teknikler, genetik hastalıkları taşıyan bireylerin genetik düzenlemelerini yapmayı hedefler.

Kanser Tedavisi: Kanser tedavisinde, kanser hücrelerinin genetik yapısının değiştirilmesi veya bağışıklık sisteminin kansere karşı güçlendirilmesi amacıyla genetik mühendislik çalışmaları yürütülmektedir.

İmmün Tedavi: Genetik mühendislik, bağışıklık sisteminin geliştirilmesi veya hastalıklara karşı daha etkili hale getirilmesi amacıyla kullanılabilir. CAR-T hücre tedavisi gibi uygulamalar, hastaların kendi bağışıklık hücrelerinin genetik olarak değiştirilmesini içerir.

Gen Terapisi: Genetik mühendislik, gen terapisi adı verilen bir tıbbi uygulama alanında kullanılır. Gen terapisi, hastalıkları tedavi etmek veya genetik olarak düzeltilmiş hücreleri hastanın vücuduna enjekte etmek amacıyla kullanılır.

Organ Nakli ve Doku Mühendisliği: Organ nakli için uygun donör organlarının azlığı, genetik mühendislik ile doku ve organ mühendisliği çalışmalarının önemini artırmıştır. İnsan dokularının ve organlarının laboratuvar koşullarında üretilmesi veya geliştirilmesi üzerine çalışmalar sürmektedir.


[B] Genetik mühendisliği insanlar üzerinde potansiyel olarak kalıcı ve bilinçli genetik değişiklikler yapma yeteneğini sunar. Bu yolda da çeşitli deney hayvanları, bakteriler kullanılır. Genetik hastalıkları tedavi etmek, yeni tıbbi tedaviler geliştirmek veya bitkileri daha verimli hale getirmek gibi birçok olumlu hedefi gerçekleştirmek için kullanılır. Bu bir türün sadece tek bir cinsine işkence edilerek uygulanan bir yöntem değil, dna seviyesinde gerçekleşen bir işlemdir. Bu denemeler sonucu ucube türler de çıkmış olabilir. Unutmayın, deney hayvanları olmasa birçok tıbbi hastalığın tedavisi olmazdı. Genetik hastalıkların tedavisi olmazdı. Bu minik hayvanları sevmiyorsanız da artık genetiği değiştirilmiş, daha dayanıklı tetralar var, bir türün bir cinsiler artık. Ve bu canlıların da yaşamaya hakkı var.[/B]


Belki tüp bebeksiniz ve aileniz sizden saklıyor? Belki lerde büyük bi hastalığa yakalanacaksınız ve genetik mühendisliğindeki gelişmelerle bağışıklık sisteminizin modifiye edilmesi gerekecek.

BELKİ Kısırsınız ve tüp bebek yöntemine başvuracaksınız. O zaman evladınıza doğal değil labaratuvar ortamında geliştirildi mi diyeceksiniz. Kişisel görüşüm bu bir tık bilimi reddetmektir.

İyi forumlar.
[EDIT]DtBalik,2023-11-02 11:34:00[/EDIT]

Beğenenler: [T]240234,Baris124[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

marloÇevrim Dışı

Kayıt: 08/06/2023
İl: Istanbul
Mesaj: 68
marloÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2023 12:04
[QUOTE=MasterChiefHakan]

Hâlâ var o tür muameleler. Severyum balıklarına lazer ile kırmızı dudak yapıyorlar.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/311020220953271.jpg[/IMG]



İnsanların da hayvanlar gibi üretilmesi fikrinizi iğrenç, etik olmayan, ahlak ve din ilkelerine aykırı bulduğumu belirtmek istedim. Siz ya ne dediğinizi bilmiyorsunuz, ya da dediğinizin sosyal boyutunu hiç düşünmediniz. İnsan hakları evrensel beyannamesinde, AİHM'nin kararlarında, etik ahlak kurallarında ve anayasamızda en temel insan hakları arasında olan neslini devam ettirme yani üreme hakkını kendi mantığınıza göre yok sayıyorsunuz, özel yaşama ve aile hayatına kısıtlayıcı müdahaleyi mubah görüyorsunuz. En iyisi siz gidin "Uyumsuz" gibi bilim kurgu filmlerini izleyin, size göre mantıklı genele göre mantıksız olan düşüncelerinizi hoyratça dile getirmeyin.[/QUOTE]

İnsanların da hayvanlar gibi üretilmesinden bahsedilmemiş ki. " Güçlü olan iyi özelliklere sahip olan bireylerin üremeye teşvik edilmesi lazım " ifadesi kullanılmış. Yani labaratuarda üst insan yaratalım gibi bir düşünce yok ortada. Burada etik dışı, dine aykırı, ahlak sınırlarının dışında ve insan haklarına aykırı herhangi bir durum yok bence.

[EDIT]marlo,2023-11-02 12:04:23[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HakanYILDIZÇevrim Dışı

Kayıt: 29/06/2021
İl: Ankara
Mesaj: 2476
HakanYILDIZÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2023 13:39
[QUOTE=marlo]İnsanların da hayvanlar gibi üretilmesinden bahsedilmemiş ki. " Güçlü olan iyi özelliklere sahip olan bireylerin üremeye teşvik edilmesi lazım " ifadesi kullanılmış. Yani labaratuarda üst insan yaratalım gibi bir düşünce yok ortada. Burada etik dışı, dine aykırı, ahlak sınırlarının dışında ve insan haklarına aykırı herhangi bir durum yok bence[/QUOTE]

Haklısınız. Yanlış anlamışım, önceki yanıtımı değiştiriyorum. [x(][EDIT]MasterChiefHakan,2023-11-02 13:40:19[/EDIT]

Beğenenler: [T]239931,marlo[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

CloudbusterÇevrim Dışı

Kayıt: 30/11/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 398
CloudbusterÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2023 13:56
Evimde kurduğum akvaryumdaki amaç doğadan bir kesiti olabildiği kadar orjinaline benzeterek evime taşımak. trangenetik teralar yapay balıklı zokalara oyuncak balıklara benziyor.. Ben ısınamadım gitti[:O][EDIT]Cloudbuster,2023-11-02 13:56:40[/EDIT]

Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
+1: [T]231847,MasterChiefHakan[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HakanYILDIZÇevrim Dışı

Kayıt: 29/06/2021
İl: Ankara
Mesaj: 2476
HakanYILDIZÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2023 16:12
Karşı olmamız gereken husus, genetik mühendisliği veya bilim değil, ticarî amaçla balıklarda yapılan sağlıksız değişiklikler. Örneğin balıkların daha güzel görünmesi için aşırı derecede agresif yapılarak tek başına yaşamak zorunda bırakılması (flowerhorn) veya balığın üzerine lazerle renkli şekiller yapılması (dudaklarının kırmızıya boyanması veya karın kısmına kalp işareti yapılması). Onun dışında, sadece akvaryumda beslendiği sürece ve sağlığında kötü sonuçlara yer almıyor ise balığın renginin değişmesi (transgenetikler) sorun görülmeyebilir. Eğer balığın ömrü kısalıyorsa, yaşarken sağlık sorunlarına yol açıyorsa, bu tür değişimlere karşı çıkmalıyız. Ayrıca, eğer doğal ortama bırakılır ve doğadaki orijinal türlerle çiftleşerek F0 denilen orijinal doğallığı bozulursa, bu kabul edilemez, onun dışında bu tür genetik değişiklikler gıda olarak tükettiğimiz balıklarda yapılmamalı, mesela amerikada genetiği değiştirilerek iki misli daha hızlı büyümesi sağlanan ve tüm dünyaya satılan somon balıkları gibi. İnsan sağlığı üzerinde onlarca yıl gibi uzun süreli inceleme yapılmadan bu tür gdo lu gıda ürünleri ithal edilmemeli, ülkemizde üretilmemeli.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/021120231618061.jpg[/IMG] [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/311020220953271.jpg[/IMG] [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/021120231622491.jpg[/IMG] [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/021120231623091.jpg[/IMG] [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/021120231634151.jpg[/IMG] [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/231847/021120231626281.jpg[/IMG]

[QUOTE=GhostKoi]
Transgenik balık üretimi için temel prosedürler: (1) transfer edilecek genin dizaynı ve elde edilmesi, (2) hazırlanan yabancı genin balık üreme hücresine ya da zigota yerleştirilmesi, (3) transgenik balıkların izlenmesi, (4) transfer edilen genin ekspresyon ve fenotipinin belirlenmesi, (5) döllerdeki kalıtımına bakılması, (6) kalıcı olarak transgenik olan bireylerin seçilerek transgenik hattın oluşturulması olarak sıralanmaktadır (Levy ve ark., 2000).

Balıklar üzerinde yapılan gen transferi çalışmaları amaçlarına göre yedi ana başlık altında toplanabilir (Maclean ve Laight, 2000): (1) hızlı büyüme, (2) donma veya soğuğa karşı tolerans, (3)tuzluluğa tolerans, (4) hastalıklara karşı direnç kazandırma, (5) kısırlık, (6) metabolik modifikasyon, (7) farmakolojik proteinleri üretme.

Ticari olarak kültürü yapılan transgenik balıkların doğaya kaçmaları mümkündür. Çünkü balıklar ağ kafeslerde yetiştirilmektedir. Eğer kaçan balıklar yabani stoklarla çiftleşir ve üremeyi başarırsa modifiye edilmiş genin doğadaki bireylere taşınması olasıdır. Bu nedenle güvenlik amacıyla transgenik balıklara sıcak veya basınç şoku uygulanarak triplodizasyon yapılır. Fakat bu yöntem % 100 güvenilir değildir. Bu nedenle daha güvenilir olan GnRH hormonunun kodlayan GnRH geninin GAP bölgesi silinerek GnRH salgısı bloke edilirerek canlı tamamıyla kısırlaştırılmış olur (Dunham, 1999).

Transgenik su ürünlerinin uzun süreli tüketilmesinin etkilerinin ne olduğu bilinmemektedir. Ancak yabancı bir genin sucul organizmaya transferi bu canlıda bilinmeyen toksin ve alerjenlerin üretilmesine neden olabilir (Kelly 2005). Örneğin eğer kabuklu proteinini kodlayan gen balığa transfer edilirse, kabukluya karşı alerjisi olan herhangi bir insanın bu balığı yediğinde alerji olma riski vardır. Diğer potansiyel risk hastalıklara karşı direnci artan transgenik balık, insan sağlığını tehdit edebilecek yeni patojenlere konaklık edebilir. Dünya çapında transgenik organizmaların sağlığa etkisi konusunda önemli tartışma ve anlaşmazlık söz konusudur. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada bazı taransgenik canlıları benimsemesine rağmen Avrupa, bürokratik direnç ve anti- GDO’cu kanunlar nedeniyle transgenik canlıların üretimi ve tüketimini onaylamamaktadır (Rasmussen ve Morissey, 2007).

Sucul organizmalarda yapılan gen transferi çalışmalarında kullanılan hedef gen, alerjik etkiye neden olabilecek genel antimikrobiyal proteinleri kodlayan genlerin transfer edildiği bitkilerin aksine, genelde balık türlerine ait büyüme hormonunu kodlayan genlerdir. Şu ana kadar üretilen birçok transgenik balık prototipi ekstra büyüme hormonu geni transfer edilmiş canlılardır. Bu da, balıkta sadece biraz daha fazla büyüme hormonu salgılanmasını sağlamaktadır. Büyüme hormonu dışarıdan alınan proteini indirgeyen bir hormondur. Büyüme hormonu transfer edilmiş balık etinin insan gıdası olarak tüketilmesi tamamıyla güvenlidir. Ancak yine de büyüme hormonu geni taransfer edilmiş balığı tüketip tüketmemeye tüketiciler karar vereceklerdir (Aleström, 1996). (BU TAMAMIYLA ŞÜPHE UYANDIRAN BİR İFADEDİR)

Çevresel riskleri düşündüren en önemli olgu kültürü yapılan balıkların işletmelerden doğaya kaçmaları ve yabani formlarıyla etkileşmeleridir (Kapuscinski ve Hallerman, 1990; Maclean ve Laight, 2000; Ramirez ve Morrissey 2003). Kültür ortamında balıkların kaçmaması için ne kadar önlem alınırsa alınsın mutlaka yetiştirilen stoktan doğaya kaçış olmaktadır. Örneğin, Norveç’te kaçan kültür som balıkları Norveç nehirlerindeki som balıklarının % 30’unu oluşturmaktadır (FAO, 2002). Bu kaçan balıklar, doğada üreme yetenekleri zayıf olmalarına rağmen yabani som balıklarıyla çiftleşme riski taşımaktadır. Diğer taraftan hastalıklara karşı direnci artan transgenik balık, taşıyıcısı olduğu patojenleri yabani populasyonlara bulaştırma ve doğal stok yapısını bozma riski taşımaktadır. Kültür formlarının doğada üreme yetenekleri zayıf olmalarına rağmen yabani stoklarla çiftleşme riskleri bulunmaktadır (Rasmussen ve Morissey, 2007). Kaçan transgenik balıkların doğal stoklarla etkileşmesi biyoçeşitliliği olumsuz etkileyebilir. Şöyle ki; trasgenik bireylerde yabancı genin etkisiyle beslenme ve üreme gibi balık davranışları değişebilir. Yabancı genin etkisiyle daha saldırgan veya predatör hale gelen kaçan balıklar yabani populasyonlara dominant olabilir ve böylece hem doğal stokların yok olmasına hem de diğer türlerin tehlike altına girmesine neden olabilir (FAO, 2000). Antifriz proteini (AFP) transgeni taşıyan balıklar, daha hızlı büyüdüğü ve hastalıklara karşı daha dirençli olduğu için doğal stoklarla daha iyi rekabet edebilmektedir. Çalışmalar büyüme hormonu (GH) transfer edilmiş som balıklarının daha iyi yem almaları nedeniyle transgenik olmayan bireylere karşı baskın çıktığını göstermektedir (Devlin ve ark., 1999).
Birçok deniz türü yer değiştirme ve farklı ortamlarda üreme özelliklerine sahiptir, bu nedenle transfer edilen yabancı gen sadece yöresel populasyonları etkilemeyecek daha uzaklardaki populayonlara da yayılabilecektir. Bu durum, uzun zaman içerisinde populasyon dinamiğini ve yabani stokların devamlılığını etkileyecektir (FAO, 2000). Hem kültür stoklarında hem de doğal stoklarda genetik çeşitliliğin korunması su ürünleri yetiştiricileri açısından büyük önem arz etmektedir. Doğal stoklar ve taşıdığı genler gelecekteki araştırmalar ve yetiştiriciliğin geliştirilmesi için doğal bir gen bankası gibidir. Ayrıca geniş ıslah programlarında daha fazla genetik çeşitliliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle transgenik balık araştırmaları ve üretilen transgenik balıkların doğal stoklar üzerine etkisi minimize edilmelidir (Dunham, 1999).

Yukarıda bahsi geçen riskleri yok edebilmek için transgenik stokların kısırlaştırılması önerilmektedir. Ancak günümüzde halen kullanılmakta olan kısırlaştırma teknikleri % 100 başarı sağlamadığı için kaçan balıkların yabani stokları etkilemesi yine muhtemeldir (Dunham ve ark., 2001; Dunham ve ark., 2004)

Fakat yeni mutant canlıların üretimi her zaman istenildiği gibi olmayabilmektedir. Üretilen bu canlılarda yüksek ölüm oranları anormal fenotipler ortaya çıkabilmektedir (Smith, 1999). Bu ve benzeri problemler hem bilimsel etik, hem de hayvan hakları açısından sorun olmaktadır."[/QUOTE][EDIT]MasterChiefHakan,2023-11-02 16:34:31[/EDIT]

Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GhostKoiÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 25/02/2012
İl: Antalya
Mesaj: 4281
GhostKoiÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2023 19:22
[QUOTE=Dogalbalik]
Biz hayvanları seçiyor.En güzel,en istenilen özellikleri gösterenleri seçip çiftleştiriyoruz.Insanlar için niye benzer bir şey yapılmasın ki şu anda bile en güzel genlere sahip en çekici insanlar aktör oluyor.En zeki insanlar bilim insanı oluyor.En kurnaz olanımız ise politikayı yönlendiriyor.Güçlü olan iyi özelliklere sahip olan bireylerin üremeye teşvik edilmesi lazım.Ülkemizin daha zeki insanlara ihtiyacı var[K].Eskiden doğa zayıf olanları elerdi şimdi modern tıp sayesinde zayıflar yaşıyor ve ürüyor hatta güçlülerden daha fazla ürüyorlar.Bu da insan ırkını zayıflatıyor.[/K]Bence bu tarz konulara duygusal değil mantıksal yaklaşmak daha doğru.Saygılar.[/QUOTE]

Doğal seçilim evrimin bir mekanizmasıdır. Bunu yapay seçilimle karıştırmamak lazım. Tarihte Sparta mıydı yoksa Kartaca mıydı savaşçı bir halk vardı, unuttum, yeni doğmuş güçsüz, hasta, sakat bebeklerini uçurumdan aşağı atıyorlardı, sonları hüsran oldu.

Her canlı türünün bir çeşitliliği, doğada sahip olduğu bir gen havuzu vardır. Gen mühendisliğinin kontrolsüzce kullanımının her türlüsü bu çeşitliliği oradan kaldırır.

[QUOTE=DtBalik]
Tüp bebek, tıbbi olarak yardımla üreme yöntemlerinden biridir. Bu işlem, kısırlık sorunu yaşayan çiftlere bebek sahibi olma şansı sunar. Temel olarak, kadının yumurtaları döllenmiş spermlerle laboratuvar ortamında birleştirilir ve oluşan embriyolar rahme transfer edilir.
[K]Genetik değişiklikler, bakterilerin tıbbi amaçlar için kullanılmasını sağlar.[/K] Örneğin, insülin üretimi için bakteriler kullanılabilir. Ayrıca, bazı probiyotikler veya aşıların üretimi için de genetik mühendislik yapılabilir.
[K]Genetik mühendislik,[/K] kalıtsal hastalıklara neden olan genetik mutasyonların düzeltilmesi veya etkilerinin azaltılması amacıyla kullanılabilir. Özellikle CRISPR-Cas9 gibi teknikler, genetik hastalıkları taşıyan bireylerin genetik düzenlemelerini yapmayı hedefler.
[K]Kanser Tedavisi: [/K]Kanser tedavisinde, kanser hücrelerinin genetik yapısının değiştirilmesi veya bağışıklık sisteminin kansere karşı güçlendirilmesi amacıyla genetik mühendislik çalışmaları yürütülmektedir.
[K]İmmün Tedavi:[/K] Genetik mühendislik, bağışıklık sisteminin geliştirilmesi veya hastalıklara karşı daha etkili hale getirilmesi amacıyla kullanılabilir. CAR-T hücre tedavisi gibi uygulamalar, hastaların kendi bağışıklık hücrelerinin genetik olarak değiştirilmesini içerir.
[K]Gen Terapisi:[/K] Genetik mühendislik, gen terapisi adı verilen bir tıbbi uygulama alanında kullanılır. Gen terapisi, hastalıkları tedavi etmek veya genetik olarak düzeltilmiş hücreleri hastanın vücuduna enjekte etmek amacıyla kullanılır.
[K]Organ Nakli ve Doku Mühendisliği:[/K] Organ nakli için uygun donör organlarının azlığı, genetik mühendislik ile doku ve organ mühendisliği çalışmalarının önemini artırmıştır. İnsan dokularının ve organlarının laboratuvar koşullarında üretilmesi veya geliştirilmesi üzerine çalışmalar sürmektedir.
[B] Genetik mühendisliği insanlar üzerinde potansiyel olarak kalıcı ve bilinçli genetik değişiklikler yapma yeteneğini sunar. Bu yolda da çeşitli deney hayvanları, bakteriler kullanılır. Genetik hastalıkları tedavi etmek, yeni tıbbi tedaviler geliştirmek veya bitkileri daha verimli hale getirmek gibi birçok olumlu hedefi gerçekleştirmek için kullanılır. Bu bir türün sadece tek bir cinsine işkence edilerek uygulanan bir yöntem değil, dna seviyesinde gerçekleşen bir işlemdir. [K]Bu denemeler sonucu ucube türler de çıkmış olabilir. Unutmayın, deney hayvanları olmasa birçok tıbbi hastalığın tedavisi olmazdı. [/K]Genetik hastalıkların tedavisi olmazdı. Bu minik hayvanları sevmiyorsanız da artık genetiği değiştirilmiş, daha dayanıklı tetralar var, bir türün bir cinsiler artık. Ve bu canlıların da yaşamaya hakkı var.[/B]

[K]Belki tüp bebeksiniz ve aileniz sizden saklıyor?[/K] Belki lerde büyük bi hastalığa yakalanacaksınız ve genetik mühendisliğindeki gelişmelerle bağışıklık sisteminizin modifiye edilmesi gerekecek.
[K]BELKİ Kısırsınız ve tüp bebek yöntemine başvuracaksınız.[/K] O zaman evladınıza doğal değil labaratuvar ortamında geliştirildi mi diyeceksiniz. Kişisel görüşüm bu bir tık bilimi reddetmektir. [/QUOTE]

Günmüzdeki birçok tıbbi gelişmeden biri olan tüp bebek yönteminin burada eleştirilen gen mühendisliğiyle doğrudan bir ilgisi yoktur. Eğer genetik hastalığı tespit edilen embriyoların daha doğmadan imhası amacını taşımıyorsa elbet.

Kanser tedavisi, bağışlık çalışmaları, organ nakli, hastalıkların genlere müdahale yoluyla tedavisi gibi konular ise, ya mikroorganizmalar kullanılarak ya da hücresel düzeyde yapılmaktadır. Hayvanlar üzerinde uygulanan deneyler ise kesin etik kurallara tabidir.

Canlıların genetiğini değiştirip doğaya salmak onları birer klon haline getirir, tek tipleştirir. Gen havuzunu ortadan kaldırır. İnsanlığı bekleyen tehlike de budur. Şimdiden GDO lu mısır, dolayısıyla ucuz glukoz şurubu derken, atalık tohumlarımızı mumla arar hale geldik. Sebzenin meyvenin bile kısırlaştırılmış tohumlarını ithal ediyoruz. Sadece piyasalar istediği için sevimli fosforlu, rengarenk balıklar üretilmesi ve satılması savunulması güç bir konudur. Bu basit bir tercih meselesinin ötesinde etik ve politik bir karardır.

Bilimsel gelişmelere alkış tutarken bilim felsefesini reddeder duruma düşmeyiniz.

Beğenenler: [T]123966,ali[/T]
+1: [T]231847,MasterChiefHakan[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir