Filtremi Nasıl Verimli Kullanırım?

  • Akvaryumlarımızın olmazsa olmaz cihazlarıdır filtreler. Birkaç istisna dışında hemen her akvaryumda iç filtre, dış filtre veya sumpta kafa motoru olarak bulunurlar. Ortak yanları elektrik akımının oluşturduğu manyetik alan sayesinde çalışmalarıdır.. Pervanenin bulunduğu mıknatıs, bu manyetik alan sonucu milin etrafında dönerek aldığı manyetik gücü suyun hareketine verir.

    Sisteme kuş bakışı bakarsak serüven prizden gelen elektrik enerjisi ile başlar. Bu elektrik akımı manyetik akıma dönüştürülür, manyetik akım mıknatısı, o da bağlı olduğu pervaneyi milin etrafında döndürür, pervane suyu itip kinetik enerji kazandırır, bu kinetik enerjinin bir kısmı potansiyel enerjiye dönüşür ve suyu akvaryum seviyesine kaldırır, bir kısmı hortumdaki sürtünme kuvveti yüzünden harcanır, kalan kısmı ise suda hareket yaratır.

    Elektrik enerjisi kapalı kutu içinde manyetik enerjiye döner. Bunun benzerini hava motorlarında görebiliriz. Orada da elektrik enerjisi, manyetik enerjiye dönüştürülüp mıknatısı oynatarak hava pompalamasını sağlar. Burada mantık benzerdir ancak dizayn farkı vardır. Bu bölümde enerji kaybı olur, bu enerji ısı enerjisine dönüşür. İlk kullanımında, daha eskimeden bile özellikle Uzak Doğu markalarının çok elektrik harcamasının ve suyu ısıtmasının sebebi bu kısımdır. Bu durum kullanılan malzemenin ve tasarımın kalitesinden kaynaklanır, biz kullanıcıların kaliteli ürün almak dışında bu durum karşısında yapabileceği bir şey yoktur.

    Manyetik enerji, mıknatısı ve bağlı olduğu pervaneyi mil etrafında döndürür. Burada kaybolan enerji; mil ile pervane-mıknatıs ikilisinin iç yüzeyinin sürtünmesinden meydana gelir, sistemin ses yapan kısmı burasıdır. Dönen mıknatıs-pervane ikilisi ne kadar çok mile sürtünürse o kadar ses ve ısı açığa çıkar, hatta zarar görmüş motorlarda dış yüzeye bile sürtünebilirler. İyi malzemelerin kalitesi burada bir kez daha açığa çıkar. Örneğin Aqua Medic’in Ocean Runner modelinde, mil çok kalitelidir ve üzerindeki özel bir yağ ile çok düşük sürtünme yapmaktadır. Kötü malzemelerde ise hem sürtünme çoktur, hem de bu sürtünme yüzünden ses açığa çıkar ve malzeme aşınır. Malzemenin aşınması büyük bir problemdir. Çoğunlukla iç filtreler bu yüzden bir anda durur ve balıklarınız ölür. Fişi çıkarır takarsınız, veya mili biraz oynatırsanız ve filtre tekrar çalışmaya başlar, ancak emin olun bir daha duracaktır. Mil ve/veya mıknatıs-pervane ikilisi aşınınca dönme ekseni kaçar. Mıknatıs artık araba tekerleği gibi tek bir eksen etrafında değil, sirkte cambazların belinde döndürdüğü halkalar gibi oynayarak döner ve bir noktada aşırı sürtünmeye veya çarpmaya yenik düşüp durur. Eheim 2211’in milini kırdıktan sonra bir süre kulak çöpünü mil olarak kullandım. Kulak çöpü plastik, hem de kalitesiz bir plastik olduğu için daha çabuk aşınıyor ve belli bölgeleri inceliyor, daha sonra motor duruyor. Bende dış filtre 5 ay kulak çöpüyle çalıştı, durduğunda motorun yanması olasıdır, neyse ki ben şanslıydım ve yanma olmadı. Bu kısım da iyi verim elde etmek için iyi mil ve pervane kullanılmalı, ve bu malzemeler 2-3 ayda bir kontrol edilip, temizlenmelidir.

    Pervanenin suyu ittiği kısımda sürtünmeden dolayı enerji kaybı olur, bu su ve pervanenin temasından kaynaklanır ve her şartta olacaktır. Pervanenin dizaynı sürtünmeyi biraz azaltabilir ancak ne yazık ki bizlerin bu kısma müdahale şansı pek yoktur.

    Pervane suyu ittikten sonra suyun kinetik enerjisini ne kadar koruyabilirsek filtreden o kadar verim alabiliriz. Bu enerjiyi azaltan etkenler hortum ve akvaryum ile filtrenin arasındaki mesafedir. İç filtreler akvaryum içinde oldukları için aynı değerlerdeki motorlarda en fazla su akıntısını onlar yakalar. Sumptaki kafa motorlarında ve dış filtrelerde ise yükseklik arttıkça ciddi bir akım azalışı görülür. Bunu hortumu yukarıya kaldırarak deneyebilirsiniz, su akışı azalacak, bir mesafeden sonra su akışı duracaktır. Bu yüzden dış filtreyi akvaryum seviyesine olabildiğince yakın yapmalı, ancak motor su seviyesinin üzerine çıkarılmamalıdır.

    Hortumlar olabildiğince kısa tutulmalı ve çapı yeterli genişlikte olmalıdır. Aynı yüksekliğe dolanarak S biçiminde çıkan hortum ile doğrudan çıkan hortum arasında fark vardır. Hortum çok uzunsa kesmeniz fayda sağlayacaktır. Kesmeden önce, akvaryumun yerini veya masasını değiştirdiğinizde hortumun yetmeme ihtimalini de düşünmelisiniz. Hortumun boyu dışında hortum çıkışına takılan dağıtıcılar da verimi, doğal olarak da debiyi düşürür. Suyun akışına ters yönde etki eden tüm kuvvetler debiyi düşürür. Suyu alıp 6-8 noktadan suya tazikle veren dağıtıcılar da serbest değil basınçlı dağıtım yaptığından debiyi düşürür.

    Filtrelerin üzerinde yazan debi miktarı maksimum debidir, ve bu debi normal şartlarda elde edilemez. Örneğin dış filtrede bu değere ancak dış filtreyi akvaryum içinde çalıştırarak yaklaşabilirsiniz, ancak ne kadar yaklaşırsanız yaklaşın tam olarak o değere ulaşamazsınız. Gerçek debinizi öğrenmek istiyorsanız dış filtrenizin çıkışını çıkış yüksekliğini değiştirmeden ve kronometre tutarak tam bir dakika boyunca bir kaba doldurun, bu kapta kaç litre su olduğunu bulun, çıkan litreyi 60 ile çarpın. Elde edeceğiniz sayı filtrenizin sizin şartlarınızda bir saatte çevirdiği su miktarıdır. Bu miktar verim kayıplarından dolayı ne yazık ki üzerinde yazan maksimum değerinden oldukça aşağıda olacaktır.

    Motor alırken verdiği debiye bakıldığı kadar harcadığı enerjiye de bakılmalıdır. Örneğin 200 watt harcayan bir su pompası aldığı enerjinin tamamını ısıya verir. Yani elinizde kaç wattlık bir su pompası varsa o kadarlık bir ısıtıcının devamlı çalıştığını düşünebilirsiniz. Bu yaz aylarında akvaryumun ısınması açısından ve her daim elektrik faturası açısından dezavantajdır. 200 watt'ın tamamının ısıya dönüşmesi ilk bakışta inandırıcı gelmeyebilir. Ancak sisteme termodinamiğinde yardımıyla genel olarak bakarsak bunu rahatlıkla görebiliriz. Verdiğimiz elektrik enerjisinin bir kısmı motorda direk olarak ısıya dönerken bir kısmı ise suya kinetik enerji kazandırıyor. Eğer sistemimiz kapalı bir sistem olmasa da örneğin denizden deniz seviyesinin üstüne basan bir pompa olsa bir değişim söz konusu olur ve devamlı olarak suyu yukarıya taşıyıp potansiyel enerji kazandırırız. Ancak sistemimiz kapalı bir sistem ve toplam olarak bakıldığında ağırlık merkezinde hiçbir değişim yok, bu yüzden potansiyel enerji değişimi yok. İlk çalıştırmada akvaryum suyu belli bir hız kazanıyor ancak daha sonra bu hız değişmiyor, hız değişimi yok. Geriye ortaya çıkan ısı ve suyun iç enerjisinin değişimi kalıyor. Verilen 200 watt'ın tamamı buna yani suyu ısıtmaya yarıyor. Bu yüzden kaliteli mallardan kaçınmamalı, olabildiğince verimli motorlar almalıyız.

    Akvaryumun dışında çalışan motorlarda aynı watt için elektrikten kayıpta bir fark olmasa da ısının bir kısmını çevreye vereceği için suda daha az ısınma olur.

    Bu makale veya makalenin bir kısmı yazarın izni alınmadan akvaryum.com dışında hiçbir yerde yayınlanamaz.

    Yazan: Refet Ali YALÇIN (ODTÜ Makine Müh. Bölümü)

Üye Yorumları