kaplumbagalar sahiplerine alışırmı?


angryÇevrim Dışı

Kayıt: 28/08/2009
İl: Sakarya
Mesaj: 28
angryÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2009 08:53
Acaba kaplumbagalar sahiplerine alışırmı?Tebessüm

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

OrdiBukoÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]8845,1[/B]
Kayıt: 09/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 7742
OrdiBukoÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2009 10:34
Sahiplerine değil ama insana alışırlar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

redkitÇevrim Dışı

Kayıt: 16/09/2007
Mesaj: 90
redkitÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2009 13:43
Sahiplerine de alışırlar. Mesela ben Samsun'a gitmiştim tatile. Babam bakacaktı kaplumbağama. Ama biz gittikten sonra hiç yem yememiş. Adete küsmüş :) Yani sahiplerini de tanır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2009 16:25
Beni ne zaman görseler, güneslenmeyi birakiyorlar ve bana dogru cama yüzüyorlar.Biliyorlar sanirim, beni görünce yem gelecegini, elimlede yemledigim icin galiba.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Eylül 2009 16:37
Kendinizin de söylediği gibi size koşullu bir refleks şeklinde tepki gösteriyorlar. Yem geleceğini bildikleri için, binbir türlü şaklabanlık yapıyorlar. Muhtemelen siz de yalnızca yem vakitlerinde yanlarında bulunuyorsunuz. Ayrıca korkup atlayanlar da olabilir. Bu kaplumbağanın karakterine ve sizin ona yaklaşımınıza bağlıdır. Bir kaç kere onu karada yemlerseniz. Karaya çıktığında güven gelebilir kaplumbağanıza. Garanti veremiyorum çünkü; bu tip olaylarda hayvan karakteri, sizin yaklaşımınızdan daha aktif bir rol oynamakta.

Elimden şu ana kadar birçok kaplumbağa geçti. Kimisi tedaviye geldi, kimisi kısa süreli ziyarete, kimisi ise bakamayacaklardan. Hepsinin karakteri bariz bir şekilde farklıydı. Bana ilk gelen iki kaplumbağa inanılması güç ama yaklaşık 5-6 aydır plastik kapta yem yemeden yaşamış." Al ,biz bakamadık ;sen iyi edersen bak" denildi. Birini kurtarabildim, 1 ay uğraşımın sonunda. O kaplumağama resmen evlat muamelesi yaptım. Agzına şırıngayla yem koymaya çalıştığımı bilirim. Böyle büyüdü ve şimdi gayet sağlıklı, tek sıkıntısı boyu biraz ufak kaldı diğerlerine göre. Ben hemen hemen her hayvanıma bu şekilde muamaele yapsam da hiçbirisi bana onun kadar yakın olmadı.

Bunu bir deneyle test ettim kendi çapımda. Kabuk değişimleri sırasında fazlaca huysuz olduklarını bilirsiniz Slider türü kaplumbağaların. Akvaryumda kaşınacak dekor ararlar virane gibi. İşte bu sırada ilk gelen kaplumbağamın fazlaca huzursuz olduğunu gördüm. Elime alıp, kabuklarını kaşımaya yardımcı olmak istedim. Kaplumbağalar ele alınınca; ya kafasını içine çeker ya da kaçmaya yeltenirler. Birincisini herzaman yapmasalar da ikincisini mutlaka yaparlar. Benim kaplumbağam da ele alınınca kaçmaya yeltenen bir davranış sergiliyordu o zamana kadar. Elime alınca kaçmaya çalıştı yine , fakat kabuğunu orta şiddetle kaşımaya başladığım zaman kaçmak istemediğini farkettim. Bir 10 dk kadar kaşıdıktan sonra kendini güvende hissetmeye başladı, ve tek gözünü kapadı. [Kaplumbağa besleyenler bilir, karada güneşlenirken (yani rahatladıklarında) genelde gözlerini kapatarak dinlenirler]. Kaşımaya devam ettim ve elimde uyudu kerata .Tebessüm Sonra ne zaman elime aldıysam hep güvende hissetti kabuğunu hafif kaşıdığım zamanlar. Bir süre sonra da kaçma dürtüsü yok oldu neredeyse.

Şimdi, bunu diğer kaplumbağalarımda da denedim ve pek aynı sonucu aldığımı söyleyemem. Onun kadar güvende hissedeni olmadı asla. Hepsi fırsatını bulunca kaçtılarKahkaha.

Yaşadıklarımın arasında beni en çok şaşırtan ise bir tanıdığımın evindeki dişi RES ile ilgili olay. Kaplumbağa yaklaşık 16-17 cm boyunda güzel bir dişi. Yem kutusuna karşı zaafı akvaryum dışında da devam ediyor keratanın. Tabiki bu normal bir zaaf değil, şaşırtıcı bir zaaf. Birçok kaplumbağa (daha doğrusu akvaryum canlısı) sarı renge karşı hassastır, yem kutularının genelde sarı renk olması nedeniyle bu bir gerçek. Karada da takip ediyor bu kerata sizi elinizde yem kutusu varsa. Fakat biraz zaman geçsin, yem kutusu yoksa da geliyor peşinizden. Bir kaplumbağa değil de bir köpek gibi hareketleri var.Kahkaha Sese karşı da duyarlı ilginçtir. Normalde kaplumağalar az duyar diye bilinir...

Yine çok şaşırdığım bir vaka ise bir Discus balığı ile ilgili. Bir yerde okumuştum. Bir akvarist hasta Discus'unu iyileştirmek için kepçe ile yakalayıp deriye merhem sürmesi gerekiyormuş. İlk zamanlarda discus yakalanırken çok rahatsız olup kaçıyormuş. Fakat tedavi edildiğini anlamış ve bir süre sonra kepçe suya girdiğinde kendisi giriyormuş kepçenin içine. Doğruluğunu bilmiyorum ama olabiliritesi yüksek. Discuslar çok akıllı balıklar.

Benim yaptığım deneylerin ve gözlemlerimin bir bilimselliği , kesinlikle, yoktur. Bu amaçla yapacak bilgim de yoktur. Fakat, bazı sonuçlar çıkardım kendi çapımda. Bir kere şu %95 gerçek gibi geliyor bana. "Kaplumbağalar şartlı refleks ile bağlanıyorlar insanlara." %5lik kısım ise yukardakine benzer bir-iki vakadır. Bu da sizin davranışlarınızla ne kadar alakalı onu da bilemiyorum. Anlattığım gibi, deneyler farklı sonuçlar verdi.

Yine de; içinizde, onların sizi sevdiğine dair bir kıvılcım olsun ki minik dostlarınıza daha çok bağlanın.

Saygılar.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

InterTechÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/09/2008
İl: Kocaeli
Mesaj: 395
InterTechÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2009 16:09

    Kaşıma olayını bende yapıyorum..Ama kaplumbağalarımı akvaryum dışına çıkartmıyorum,elimede almıyorum Sok kayaya kendileri geliyorlar..Çok hafifçe kafasını okşamamada izin veriyor bir tanesi..Kaplumbağalıktan çıktı benimkiler yakında tasma takıp gezdirmeyi düşünmüyor değilim Dil%20Çikarma Bunu yem için yapmıyorlar üstelik,elimde yem olmadığını gördüğü halde kayaya geliyorlar Sok


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

pierrÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2144
pierrÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2009 16:11
Tabikide alışırlar ve sahiplerini tanırlar.Mesela benimkiler benden başkasınız elinde pek durmuyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

prisonbreakÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 29/01/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 938
prisonbreakÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 17 Ekim 2009 16:55
[QUOTE=Delikan]Beni ne zaman görseler, güneslenmeyi birakiyorlar ve bana dogru cama yüzüyorlar.Biliyorlar sanirim, beni görünce yem gelecegini, elimlede yemledigim icin galiba.
[/QUOTE]
 
Aynen bana da aynısı oluyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

NinjaÇevrim Dışı

Kayıt: 19/05/2009
İl: Izmir
Mesaj: 93
NinjaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Ekim 2009 20:05
Elbette alışırlar. Mesela kaplumbağam yavruyken yemle birlikte elimi de ısırıyordu fakat artık elimden sadece yemi alıyor ve dikkat ediyorum elimi ısırmamaya çalışıyor. Kaan Bey'in dediği gibi de artık elimdeyken kaçmaya çalışmıyor. Bir de kaplumbağaları çocukların eline vermeyin bence malum bir an düşürebilirler ve bu kaplumbağanın bize olan güvenini sarsar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

LonaÇevrim Dışı

Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 31
LonaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Ekim 2009 21:27
Benmkiler garip biraz bitanesi elimin altına grip uyumaya bayılıyo.Beni gördüklerinde dışarı çıkmaya çalışıolar dayanamıorum alıyorum bende.Elimin altında uyuyan hiç çekinmiyo.Kafasını hafif sevince hepsini dışarı çıkartıo göslerini kapatıo.Hoşuna gidiyo galiba elini kolunu hiç kaçırmıo.Diğeri ürkek pek sevdirmiyo kendini.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

z_g_hÇevrim Dışı

Kayıt: 23/02/2009
Mesaj: 226
z_g_hÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Ekim 2009 22:03
Sahiplerini kesinlikle tanırlar bu şartlı refleks falan değil buna inanmıyorum. Evlenmeden önce kaplumbağa besliyordum. Bana ve kardeşime olan tavrı arkadaşlarında dediği gibi çırpınma soytarılık yapma şeklindeydi.

Örnek olarak taşların üzerine çıkmış arka bacak havada gerinmiş güneşlenen hayvanım odaya ben veya kardeşim girerse önce bakar sonra suya atlar çırpınır türlü oyunlar yapardı eğer annem girerse yine bakar ve istifini bozmazdı ancak babam girince olay kopardı bakardı hemen suya atlar duvara doğru babamdan kaçmak istercesine yüzmeye çalışırdı. Veya eve biri gelince seyredip yem vermek istediklerinde asla yemezdi ama ben parmağımı suya sokup yemi ona doğru ittirirsem yerdi bunlardan yola çıkarak sahiplerini veya sürekli gördükleri kişileri ayırt ettiklerini ve tanıdıklarını düşünüyorum.

İlk kaplumbağam tekti su yüksekliği kaçamayacağı seviyede ve taşlı olan köşesinin çevresi camla kaplıydı. Akşam eve geldiğimde filtrenin yarısı suyun dışındaydı ve kaplumbağa falan yoktu. Annemin dediğine göre filtrenin altına girmiş çırpınıyormuş gündüz. Hayvan filtreyi yukarı kaldırıp basamak yapmış ve tüymüş onu asla bulamadık nerede bilmiyoruz.

Onun kaçışından sonra aldığım iki kaplumbağa 50 litrelik akvaryumu dar bulup kavga ettiler biri diğerinin ensesini kemikleri görününceye kadar parçalamış ve arka ayağının son iki tırnağını kopartmıştı. Hemen komşumuz olan veterinere götürünce amerikan tendürtiyotu sürüp 1 saate yakın suya sokmayın ve günde 3 kez yapın dedi. Diğer kaplumbağayı akvaryumcuya çok hırçın parçalar uyarısıyla geri verip eczaneden amerikan tentürdiyotunun alıp eve geldim. Başta hayvanı elime alıp kafasını dışarı çıkarması için uzun süreler bekleyip zorla kulak çubuğuyla ilaç sürmeye çalışıp sonrada yoğurt kabına hapsediyordum ıslanmaması için. Ancak yoğurt kabında 1 saat boyunca çırpınıyordu çıkmak için. Bikaç gün boyunca elimde kaplumbağa evde turladım kafayı çıkarsında ilaç süreyim diye ama 4-5 günün sonunda elimi suya sokunca elime gelen bi hayvana kavuştum ve bu hayvanat elimdeyken hiçbir kaçma girişimi veya saklanma girişiminde bulunmayıp tüm bacaklarını ve kafasını sonuna kadar çıkartıp ilacı sürmemi bekliyordu ilacı sürdükten sonra koyduğum kapta hiç ses çıkartmadan  bekliyordu ve sonra akvaryuma geri koyuyırdum. Ve işin garip yanı ben eve geldiğim zamanlardaki sevinçli tavrı asla değişmedi ona zarar vermediğimi yardım ettiğimin farkındaydı.

Ancak evlenirken eşimin ısrarıyla balığa döndük ve kaplumbağamı 120 litrelik akvaryumu olan birine verdim evleneli bir sene oldu ve kaplumbağa hala hayatta ve iyi olmasada bakıyorlar bende olduğu 1,5 sene zarfında 3-4 cmden 13-14 cme çıkan kaplumbağa son bir yılda 2 cm kadar ya büyüdü ya büyümedi acaba vermeseydim bende olsa dahamı iyi olurdu diye düşünüyorum bazen. Neyse verdikten sonra 3-4 kez hem arkadaşımı hem kaplumbağamı görmeye gittim. Kaplumbağa hiçbir şekilde yüzüme bile bakmadı ve bakmıyor sanırım küstü benimle.
murad2009-10-23 18:33:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir