Festae'nin (Red terror) Türkiye Yolculuğu ve Yayılması


Koksal GurkanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Temmuz 2012 13:06
[QUOTE=Cenk Bildir] 
 
[/QUOTE]

[QUOTE=Murat Ön]Cenk abi yavrular tam olarak neyin içinde duruyor acaba? Bir de o bitki nedir yapay mı?:)) [/QUOTE]Önceki daha net görünen resmi paylaştım. Strafor kutu...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 13 Temmuz 2012 12:04
Son gelişmeler nedir?
Yarmagül iyileşti mi?
Yavrulardan her iki tarafta da kayıp var mı? Yoksa sağlıklı ve hızla büyüyorar mı?
Ayrıca büyüme sürecinde yavrularda kavgalar var mı?
Renk değişimi ve gelişim sürecini belgelemek adına en minik hallerinde başlayarak ele almak için düzenli paylaşım bence iyi olacaktır. Düşünürsek yabancılarda bile böyle bir arşiv yok. Şu dönemde eş seçme, eşleşme, yumurta dizme, larva çıkışı ve ilk yavrulardan itibaren süreç bilgimiz konuda yer alıyor. Artık bu yavruların dışarıdan gelen ilk balıklar boyuna geliş zamanına kadar olan süreci eklemek kalıyor. Sonrası döngü halinde standart bir olaya dönecek. İşte o zaman Festae makalesi yazıp uluslararası forumlarda bile paylaşmak mümkün olur. Tanıtım ve ihracat için ilk adımlar da atılır.
Üretir miyiz ya da yaygınlaşır mı diye düşünmüyorum. Zamanında konuşulan "Türkiye festae ülkesi olacak. Yabancılar gelip bizden alacak." yorumunun hayata geçişini canlı gözlemleyip devamı için hatırlatma yapıyorum.
Köksal Gürkan2012-07-13 12:05:18

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cenk BildirÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/11/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 2341
Cenk BildirÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2012 14:48
Güzel ve haklı sorular Köksal.
Bir süredir yazmaya elimiz varmıyordu... Maalesef Yarmagül'ü kaybettik . Burak çok etkilendiği için yazmamıştık.
 
En azından yavrularını bıraktı onların arasından yeni Yarmagül'ler çıkacak .
 
Bendeki yavruları dün Burak'a bıraktım. Hiç kaybım yoktu maalesef yolda 5-6 adet ölen oldu. 
Önemli bir ek bilgi; Burak'ın anaçlarla bıraktığı yavrular ayırdıklarının en az 2 katı büyümüş... fikri olan var mı?
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RustyÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,1,119401[/C] [B]7567,2[/B] [B]8834,3[/B]
Kayıt: 27/11/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 1701
RustyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2012 14:52
Çok geçmiş olsun 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

İLKER ŞENÇevrim Dışı

Kayıt: 13/07/2009
İl: Samsun
Mesaj: 198
İLKER ŞENÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2012 15:07
Geçmiş olsun. Sevindirici haberlerin geldiği bu günlerde bu kayıplar gerçekten çok üzücü.Bu hastalığın ne olduğu tespit edilip acilen bir tedavi geliştirilmesi lazım acizane fikrim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2012 15:11
[QUOTE=Cenk Bildir]Güzel ve haklı sorular Köksal.
Bir süredir yazmaya elimiz varmıyordu... Maalesef Yarmagül'ü kaybettik . Burak çok etkilendiği için yazmamıştık.
 
En azından yavrularını bıraktı onların arasından yeni Yarmagül'ler çıkacak .
 
Bendeki yavruları dün Burak'a bıraktım. Hiç kaybım yoktu maalesef yolda 5-6 adet ölen oldu. 
Önemli bir ek bilgi; Burak'ın anaçlarla bıraktığı yavrular ayırdıklarının en az 2 katı büyümüş... fikri olan var mı?[/QUOTE]
Hepinize geçmiş olsun. Senin eski hazır çiftin eşini kaybetmenden sonra en büyük kayıp denebilir.
Yol konusu her zaman sakattır. Maalesef bu kadar ufak yavrular sıcaklara, oksijensizliğe dayanamıyor.
Anaçlarla kalan yavruların hızlı büyümesi konusunda önceki mesajlarda alternatif yorumlar vardı. Mesela mukoza etkisi biridir. Doğru mu değil mi emin değilim. Diğer taraftan büyük tank, sürekli anaçların ilgilenerek bakması, yemleme az olsa veya unutulsa bile anaçların büyük yemleri ufalayarak yavruların yiyebileceği hale getirmesi, vb bir çok durum olabilir. Üstelik ayrılanlar daha ufak bir yerde, dışarıdan gelen bakıma bağlı, sınırlı bir ortam ve bakımla gelişiyor.
Bence önemli olan sağlıklı gelişmeleri ve hayatta kalmalarıdır. Nerede olduğundan çok hayatta kalmalarına odaklanıyorum. Çünkü şu an esas derdimiz canlı sayısının çoğalmasıdır. Onların yavruları (torunlar) daha iyi bakımla istenilen kaliteye ulaşacaktır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

dr.aquaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 901
dr.aquaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 14 Temmuz 2012 20:18
Burakla 3-4 gün önce telefonda konuştuğum için son gelişmelerden haberim vardı. Aslında şu an uzun uzun yorum yapasım var ama faydası yok. Yalnız şunu söyleyebilirm ki o balık bu sebeple ölmemeliydi.. 

 [QUOTE=Cenk Bildir]
Önemli bir ek bilgi; Burak'ın anaçlarla bıraktığı yavrular ayırdıklarının en az 2 katı büyümüş... fikri olan var mı?

 [/QUOTE]

Cenk abi daha önce bu konuda yorum yapmıştım hatırlıyorsundur. Bir de başka etken şu ki, gün içinde sürekli yiyecek birşeyler buluyorlardır. Ayrılmış olanlar sadece Burak'ın yem verdiği saatlerde yiyorlar. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cenk BildirÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/11/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 2341
Cenk BildirÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 15 Temmuz 2012 01:37
Yarayı kaşımak istemiyorum ancak az önce bu hastalık ile ilgili en iyi bilgiyi aşağıdaki bağlantıda buldum. 
 
Japon balıklarında sık görülen ülser hastalığı. Yaz aylarında ortaya çıkıyor, balık hastalık hayati organlara ulaşana kadar normal hayatına mutlu bir şekilde devam ediyor ve hayati organa ulaştığı anda öldürüyor. Yarmagül'de de aynı semptomları yaşadık ve fotolara bakarsanız birebir aynı. Sebebi uzun süre suda kalabilen bir spor, ve bu sporu neyin aktive ettiği bilinmiyor. Yapılan otopsilerde balıkların karaciğer ve böbreklerinde çok küçük kiste benzer yapıda olan bu sporlar görülmüş.
 
Mesela aşağıdaki bağlantıdaki örnekteki balığa çok iyi bakıldığı halde bu hastalığa yakalandığı özellikle belirtilmiş.
 
Tek kurtarma yönteminin ilaç enjeksiyonu olduğu söylenmekle beraber genelde bu yöntemin başka sorunlara yol açacağı belirtilmiş ve eğer tanktaki balıkların genelinde varsa yüksek doz karanfil yağı ile balıkları itlaf etmek (su canlıları için kullanılan bir terim mi bilmiyorum ancak en az ürkütücü terim olarak aklıma geldi) öneriliyor.
 
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

brk_tuncerÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/02/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 1968
brk_tuncerÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 15 Temmuz 2012 12:21
Cenk abi sen yazmasan emin ol ben Yarmagülün ölümünü buraya yazamazdım.Kaç kere girdim yazmak için fakat yazamadım.Teşekkür ederim.
Ümit seninle konuştuğum gün gece vardiyasına gidiyordum.Ertesi gün eve geldiğimde konuştuğumuz tedavi yöntemini uygulayacaktım.Fakat o sabah eve gittiğimde Yarmagül ölmüştü.Başıma ilk defa gelen bir hastalıktı.Ayrıca emsalleri diğer balıklarda kendi kendine iyileşmişti.Kaldı ki Yarmagül gibi güçlü balıkta bunun kolay atlatılacağı düşünülüyordu.Herşey çok çabuk gelişince fazla birşey yapamadım.
 
Bu ölüm beni gerçekten aşırı derecede üzdü.Hobiden bir anda ciddi anlamda soğudum.Beni tek teselli eden konu başlığı altındaki sizler ve yavrular oldu.Umarım yavruları yetiştirip herkese dağıtırım.
 
Şunu da yazmadan geçemeceğim artık bu forumda kimse benden fotograf paylaşmamı beklemesin.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

dr.aquaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 901
dr.aquaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 15 Temmuz 2012 16:47

Dostum üzülmen doğal ama hobiye küsmemelisin, kendine olan güvenini kaybetme. Ben eminim ki sen daha çoook iyi işler yapacaksın. 

Cenk abi bir de bu gibi yaraların ilerlemiş helini ben kangirene benzetiyorum. Mikroptan değilse bile doku ölüp çürümeye başlayınca canlıyı kısa zamanda zehirleyip öldürecektir. Bu iddiayı daha önce ortaya atan oldu mu bilmiyorum ama ben böyle düşünüyorum. Duruma göre belki yarayı kesip almak hayat kurtarabilir diye düşünüyorum. Bu sadece bir teori. Ama iş bu boyuta gelmeden yarayı dezanfekte edip ilerlemeyi durdurmayı savnuyorum. Bir de açık yaralarda asla tuz kullanılmamasını düşünüyorum çünkü yarayı sürekli acıtarak balığı daha da strese sokabilir.. 

Niyetim kesin tespit koymak değil, fikir paylaşarak bir sonuca varmaktır.

dr.aqua2012-07-15 22:37:41

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

caporeigmeÇevrim Dışı

Kayıt: 12/06/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 175
caporeigmeÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 15 Temmuz 2012 17:06
"Su her duygu ve düşüncemize tepki veren bir madde. Suyun, çevresindeki titreşim ve enerjiyi kolayca kopyaladığı açıkça ortadadır. Su, birşey söylendiğinde, ona aktarıldığında, anında etkilenmekte."

Bu bilimsel deneylerle ortaya çıkmış bir konu.

O yüzden ben suyun nazardan , hasetten , sevinçten  ,kederden, beynin yaydığı etkiden vs. çok etkilendiğini düşünüyorum. İnanan biri isek mutlaka suya karşı dua edebiliriz. Yok değilsek suya güzel şeyler söyleyerek olumsuz manyetiği yok edebiliriz. Gülünç gelebilir ama bir çok deney bunu ispatlıyor.. Araştırabilirsiniz.

İçinde yaşayan canlılara da faydalı olacağını düşünüyorum.


caporeigme2012-07-15 17:07:55

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ReallyÇevrim Dışı

[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
ReallyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Temmuz 2012 17:47
[QUOTE=caporeigme] "Su her duygu ve düşüncemize tepki veren bir madde. Suyun, çevresindeki titreşim ve enerjiyi kolayca kopyaladığı açıkça ortadadır. Su, birşey söylendiğinde, ona aktarıldığında, anında etkilenmekte."

Bu bilimsel deneylerle ortaya çıkmış bir konu.

O yüzden ben suyun nazardan , hasetten , sevinçten  ,kederden, beynin yaydığı etkiden vs. çok etkilendiğini düşünüyorum. İnanan biri isek mutlaka suya karşı dua edebiliriz. Yok değilsek suya güzel şeyler söyleyerek olumsuz manyetiği yok edebiliriz. Gülünç gelebilir ama bir çok deney bunu ispatlıyor.. Araştırabilirsiniz.

İçinde yaşayan canlılara da faydalı olacağını düşünüyorum.


[/QUOTE]


Olumlu manyetik olumsuz manyetik nasıl oluyor. İtiraf edeyim bana bayağı gülünç geldi.

.........

Yarmagülün tüm sevenlerinin başı sağolsun. Benim de iyi baktığım birkaç balığım teşhis koyamadığım ve nereden bulaştığını anlamadığım hastalıklardan ölmüştü. Bu balıklar dayanıklı diye belki biraz rahat davranıyoruz ama şu ekleme öncesi karantina uygulamasına artık eğilmekte fayda var. Özellikle uzakdoğudan gelen balıklarda envai çeşit hastalık ve parazit var.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6964
Koksal GurkanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 16 Temmuz 2012 18:04
[QUOTE=Really]Olumlu manyetik olumsuz manyetik nasıl oluyor. İtiraf edeyim bana bayağı gülünç geldi.[/QUOTE]
http://www.akvaryum.com/forum/akvaryum_ve_biyoenerji%28nazar%29_gelin_tartisalim_!_k591494.asp
Umut, konuyla ilgili bir başlık var. Fikir verebilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

caporeigmeÇevrim Dışı

Kayıt: 12/06/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 175
caporeigmeÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 16 Temmuz 2012 19:54
Fransız bilim adamı Dr. Jacques Benvenistenin bu konudaki araştırmalarına ve japon araştırmacı m. emotonun makalesine göz atın ilginizi çekerse.


http://www.masaru-emoto.net/english/e_ome_home.html

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir