Yaban Hayvanı Öldürülmesi Hk. Düşünceleriniz?
Gönderim Zamanı: 19 Şubat 2012 22:05
Akvaryumda balık besleyenler olarak balıkların doğal ortamından alınıp belirli hacimlere sığdırmamız bile bazen vicdanımızı sızlatıyorken (en azından benim);
Doğal ortamından canlıları zevk uğruna öldürenler hakkındaki düşünceleriniz nedir. Av ve atıcılıkla uğraşanda vardır aramızda ancak durum değişmez. Herkes düşüncesini açıklamada özgürdür ve gerçekler değişmez. Yaban tv. türü kanallarda marifetmiş gibi yayınlıyorlar.
Tavşanın, geyiğin, domuzun, kekliğin avlanmasına karşıyım. Balığın da mevsimi haricinde avlanmasına karşıyım. Böyle hobide olmaz olsun diyorum. Kurdun kuşun hiçbir avcıya zararı yoktur.
İslama göre bu konuda yorum dinlemiştim, dini bir alimden. Rızkını sağladığın şeylere zarar veriyorsa öldürün ama öncelikle önlem alın. (Örneğin kümesin her tarafının kapatılması) Buna rağmen giriyorsa öldürün. Zevk için bakılan güvercinleri kedi yerse o kediyi öldürmek günah denildi. Bende bu görüşe katılıyorum.
Akvaryumda para için bile olsa balıkları çoğaltıp besliyorsak bile ne mutlu bizlere. Öldürme değil yaşatmaya çalışıyoruz.
Benim içim cız ediyor duyunca veya görünce. Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın diyorum. (Beddua ediyorum sayılır) Ve elbet başlarına bir musubet gelir diye düşünüyorum.
Sizin Görüşleriniz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Şubat 2012 22:10
Kendini savunamayan hayvanlara yapılan zulmü Allah affetmez. Gerçi İslâm’da avlanmak mubahtır ama bu, sadece zorunlu geçim gereklerini sağlamak için yapılabilir. Ama zevk için yahut süs için hayvan öldürmekten kaçınmak lazımdır. Hayvanları döllenme zamanlarında avlamak günahtır. Öldürme zevkini tatmin için masum hayvanlara kıyanlar, şu hadisteki uyarıyı düşünmelidirler: “Bir kimse haklı bir sebep olmadan bir serçeyi öldürürse o hayvan, kıyamet gününde feryad-ü figanıyla Allah’a gelir ve ‘Yâ Rabbi, falan adam bir yararı olmadan (yok yere) beni öldürdü’ der” (Nesaî, Darimî). Hadisin başka varyantlarında, her kim, bir serçeyi ya da ondan büyük bir hayvanı haklı bir neden olmadan öldürürse, yüce Allah’ın kıyamet gününde onu ondan soracağı belirtilir. “Hayvanı öldürmek için haklı sebep nedir?” diye sormuşlar, Peygamber, “Hayvanı kesip yemendir, başını kesip ortalıkta bırakman değildir” buyurmuş (Nesaî).
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Şubat 2012 23:20
Sonucunda ziyan olmayacak olan yani yenilecek olan bir yabani hayvanın avlanmasına karşı değilim. Spor olarak dahi yapılıyor ise sonucunda yenildiği taktirde ve en önemlisi hayvanın neslini tehlikeye sokmayacak bir şekilde yapıldığı taktirde sorun yok.
Ama kümesindeki kuş'u yedi diye kedi'yi öldürme görüşüne de katılmıyorum yapay bir alan oluşturduğumuzda doğa bunu yok edecek güçte ise yada zarar verecek güçte ise doğanın gereği bu demektir daha iyi bir kümes daha korunaklı bir ortam yapmak çözüm olmalıdır.
Avcılık daha önce de tartışılmıştı yüzde yüz karşı değilim fakat belirli çizgileri var.
Kürşat bey de konunun dini boyutu ile gerekli bilgiyi zaten vermiş, ayrıca teşekkürler.
Ama kümesindeki kuş'u yedi diye kedi'yi öldürme görüşüne de katılmıyorum yapay bir alan oluşturduğumuzda doğa bunu yok edecek güçte ise yada zarar verecek güçte ise doğanın gereği bu demektir daha iyi bir kümes daha korunaklı bir ortam yapmak çözüm olmalıdır.
Avcılık daha önce de tartışılmıştı yüzde yüz karşı değilim fakat belirli çizgileri var.
Kürşat bey de konunun dini boyutu ile gerekli bilgiyi zaten vermiş, ayrıca teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Şubat 2012 23:35
Hayvanları çok seven bir avcı olarak yazıyorum bunları. Avcılık da akvaryum gibi bir tutkudur. Ben sezon boyu bir çok kez ava giderim asıl amacımız avdan çok spor yapmaktır. Şahsım adına bir yılda onlarca kez ava giderim yılda en fazla 2 tavşan 3-5 keklik vururım. Zaten fazlası katliamdır. Az olanı katliam değil midir? Bakış açısına göre değişir. İşin dini boyutuna değinecek olursak, peygamberimiz (s.a.v) zamanında da av yapılıyordu ama o zaman insanların et bulup yeme durumu yok denecek kadar azdı ve nefislerini köreltecek kadar avlanıp et ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Şuan bir çok kişinin et vs. alıp yeme durumu olduğu için avlanmayı doğru bulmuyorum açıkcası ama yukarıda da yazdığım gibi av da akvaryum gibi bir tutkudur. Nacizane görüşlerim bunlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 00:25
Avlanmak doğal bir insan güdüsüdür. Her ne kadar artık silahlarımız av hayvanlarına şans tanımayacak hale gelmiş olsa da, katliam boyutuna vardırmadan yapılan avcılık olması gerekendir. Çünkü doğada kendimizden başka avcı bırakmadık. Son Anadolu leoparımızı 1971 de Beypazarı' nda öldürdük, aslanlarımızı katledeli yüzyıllar oldu, ayılarımız ve kurtlarımız terörist muamelesi görür oldu, sırtlanların ve vaşakların hala bir şekilde topraklarımızda yürüyebiliyor olduğundan ise çoğumuzun haberi yok, akbabalar, kartallar ve şahinler artık daha az rahatsız edildikleri komşu ülke topraklarına göç etmiş bulunuyorlar. Bu durumda çeşitli yırtıcıların potansiyel avı olan diğer hayvanların popülasyon kontrolünü üstlenmek durumundayız.
Bu tabiki, eline tüfeği alanın dağa çıkıp önüne çıkan hayvana sıkması olmamalı. Makbul olduğu şekilde, avlakların su ve yiyecek kaynakları ölçümleri yapılıp hangi türden hangi sayıda canlı barındırabileceği hesaplanmalı ve ilgili makamlara bağlı gözcüler eşliğinde, yalnızca seçilmiş hayvanların seçilen sayılarda ücrete tabi avlanmalarına izin verilmeli. Buradan sağlanacak gelirin de, sürdürülebilir avcılığın gerçek anlamda yapılabilmesi için, yine söz konusu avlakların kaynak iyileştirme çalışmaları, yaralı yaban hayanlarının tedavi ve rehabilitasyonları, doğal ortamlara salınmak üzere canlı üretimi ve buralarda istihdam edilecek personelin eğitim ve diğer giderlerinin karşılanması gibi şeylere harcanması olmalıdır.
Şahsen hiç bir canlıya gözümün içine bakarken tetik çekemem, tuttuğum balıkların bile çoğunu iğneden çıkardığım gibi salarım geri, ancak yaşam hakkını elinden aldığımız doğal avcıların ekosistemlerdeki rollerini de üstlenmemiz gerektiği gerçeğini göz ardı etmemek gerek.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 00:48
Sadece balık tutarım,o da zamanında ve ölçüsüne göre,av yapan arkadaşlarım çok var,defalarca çağırdılar,gitmedim,yapamam,hatta beceremem....
Çoğu av yapan arkadaşlarımın iki yakası bir araya gelmez,
Saygılar,
Çoğu av yapan arkadaşlarımın iki yakası bir araya gelmez,
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 00:49
Artık avcılar para edecek şeyleri vuruyorlar veya öldürüyorlar.Kürk ve aksesuar için hayvanların öldürülmesine karşıyım.Ama ülkemizde tanıdığım bir çok avcı vurduğunu yer (domuz dışında).Spor olarak yapıldığı söylenir ama ben hep sonu mangal ve ziyafet ile bittiğini görürüm.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 11:16
Kimseyi hedef almadan eleştiri yapmak isterim. Her önüne gelen 2-3 av hayvanı öldürse nesilmi kalır ortada? Kaldıki çoğu hayvanlar artık yok neredeyse dağlarımızda ormanlarımızda.
Bırakın tavşan kurda yem olsun. Kurt eceliyle ölsün. Tüm tavşanların eti boşa gitsin. Dini alimler aç kalınırsa yemek için avlanılmasını uygun görüyor. Kim yemek bulamıyor. O tüfeğe para bulan insan karnını da doyurur heralde.
Kırda, dağda yürüyüşte bir spordur. Uzak bir noktaya şişe koyup nişan almakta bir spordur. En azından havaya atılan bir top vurulmaya çalışılsın.
Oltayla yakalanan balığın yaşamama ihtimali düşünülüyormu? Hırpalanan balık geri bırakılsada ölür. Dağ keçisini vurmanın ekolojik denge için kime ne yararı olabilir.
Gerçekten büyük günahlar işleniyor. (benim görüşüm)
Babam; tarlada çalışırken bir gün tavşan yavruları görmüş. Hemen almış tencereye koymuş ağzını kapatmış. Heyecanla yaptığını söylüyor. Yavrusunu ne besleyecek zamanı var nede imkanı. Üstüne eti de olmaz. Akşama doğru bir bakıyor ölmüş. Üzülüyor. 2 dk geçmeden koşarak haber getiriyorlar Ankarada evin yanmış diye. Babam o tavşanlara bağlamıştı evinin yanmasını. O tavşanın kime ne zararı olabilirdiki?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 11:29
Zevk için öldürmek bir içgüdü değildir,bunu spor olarak yapanlarıda kınıyorum.Dağda yiyeceği zor bulan zavallı hayvanın eti kimi doyurururki?
Sonuna kadar karşı olsamda çok bilinçli avcı arkadaşlarım var.Bunlar soyu tehlikede olan bir çok türü gözlemleyip herhangi bir sorunda jandarma ve orman müdürlüklerine bilgi veriyor.
Bence bu konuda esas problemimiz koruma altında av yasağı olan ve sürekli bilim adamlarınca gözlemlenen bölgelerimizin olmaması .
Bir çok bölgede geyik ve dağ keçilerimiz var ama etrafını çevirip koruyabildiğimiz ormanımız yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 11:29
Hayvanların neslinin tükenmesini avcılığa bağlayamayız, bunun asıl nedeni zirai ilaçlardır. Malawiden yakalanan balıklarla balığın nesli tükeniyor mu? Ya da kim
gidip malawi gölüne ürettiği balıkların yavrularını bırakıyor?
Tavşanı yiyecek olan kurt nerde? Kurt eceliyle ölürse dağlardaki kurt sayısını düşünemiyorum.
Uzaktan bir şişeye nişan alıp vurmak da bir sporsa, yapay balıklar var koyalım akvaryuma onlara bakalım. Ne istiyoruz güzelim balıklardan?
Önemli olan bilinçli avlanma.
Kısacası bu bakış açısıdır nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.
by_akrep20 2012-02-20 12:28:35
Tavşanı yiyecek olan kurt nerde? Kurt eceliyle ölürse dağlardaki kurt sayısını düşünemiyorum.
Uzaktan bir şişeye nişan alıp vurmak da bir sporsa, yapay balıklar var koyalım akvaryuma onlara bakalım. Ne istiyoruz güzelim balıklardan?
Önemli olan bilinçli avlanma.
Kısacası bu bakış açısıdır nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 12:16
Söz konusu bir canlının yaşam hakkını sebepsiz yere elinden almak ise yorumlarımızı şahsi algılardan arındırmak gerekir diye düşünüyorum. Başından vurulup kanlar içerisinde yere serilmiş bir geyiğin oluşturduğu tablo bana göre vahşet iken bir başkasına farklı görünebilir. Konumuz cana kıymak ise her gün milyonlarca artemianın canına kıydığım günler çok uzak değil.
undesirable 2012-02-20 12:17:25
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 13:03
Avcılık bir yaşam biçimidir hobi değildir .Bilinçli ve doğru avcılık doğayı korur.Her avcı devlete av yapabilmek için (yasal olan) yıllık 250-300tl gibi bir para öder ve limit ve gün dahilinde avlanır Ayrıca 8-10 yaşına gelen bir yaban keçisi ölür bu hayvanlar avlandırılarak büyük miktarlarada av turizminden gelir elde edilir.Yani işin özü doğru avcılık 1 alır 5 geri verir .Ama her topluluk da olduğu gibi avcıların içinde yanlış yapanlar olabilir.Birde eline her tüfek alan avcı olamaz.
Yaban domuzu için durum değişiktir tarla sahipleri avcıları dört gözle bekler köylüye çok çiddi zarar verir konturollü avcılık anlıyacağınız şarttır.Yaban tv de avcıların eğitilmesinde ve bilinçlenmesinde önemli rol oynar.Amacım polemik yaratmak değil sorgusuz infaz yapmamak lazım.Ayrıca şunuda ifade edeyim avcılık bir çok ülkede zengin ve asillerin sporu olarak anılır çiddi bütçeler gerektirir yani yakalar bir aradadır tanığım bir çok avcıda olduğu gibi ...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 13:07
Sadece yazdan yaza ava çıkarım(Çok nadir bazen babamla hobi amaçlı çıkarım).Memleketteki tarlaları korumak amaçlı geceleri gezintiye çıkarım tüfekle.Eğer tarlalardan birinde bir hasar görürsem 2 3 gün avda domuz ararım bulursamda avlarım.Tarlaya zarar vermeseler avla pek işim olmaz ne kadar babamda ve amcamlarda avcılık hastalıgı olsada.
Kesh5534 2012-02-20 13:08:31
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 13:33
Masaaimara olsun serengeti olsun buralarla ilgili onlarca belgesel var. Dikkat ettinizmi bilmiyorum ama çoğu zaman ses kapalıdır. Hayvanın acı çekme sesleri sansürlenir veya o sahneler yayınlanmaz. Aslanın geyiği yakalayıcını izleriz anca acı içinde bağırışını bilmeyiz. Bunlar vahşi yaşamın doğasında var.
Afrika yerlilerin yaptığı müdahale sonucunda bir çok hayvanın sayısı azaldı ve koruma altına alındı. Serbest kalsa idi ne bi aslan nede bir fil kalırdı ortada. İnsanoğlu çiğ süt emmiş canlıdır. Acımasızlıkta insanoğlundan daha acımasız bir yaratık göremiyorum yeryüzünde.
Aynı mantıkla gidersek; Türkiyede yakında domuzda kalmayacak tavşanda. Zirai ilaçlar ormana gidip hayvana dökülmüyor heralde. Avcılar yüzünden doğanın ekolojik dengesi bozuluyor ve bozuldu.
Şunu söyleyim avın bilinçlisi falan yoktur. Öyle şeymi olurmuş ya. Bilinçli avcılık maskesi altında yaptığımızı nasıl haklı gösteririz.
Geçenlerde orman dan sorumlu bakana birisi avcılığın yasak olmasını sorduğu görüntüyü izledim. Kem küm ediyo. Kontrol altında tutulabilir veya denetlenebilir diyo. Adamlar ormanı yok edip oteller inşa ediyor onu kontrol edemeyen ormandaki hayvanımı kontrol edebilecek. Herkesin polisi kendi vicdanıdır. 500 tl hayvanları beslemek için verilmiyor, yapılan zulmün karşılığıda para olmaz. 500 değil 50000 tl ödense ne yazar. Hiç bir bahaneye sığınmayalım.
Balık besleyen bizler (biriside ben); doğal ortamındaki balığı ortamından alıp sınırlı hacimlere mahkum ediyoruz. Bu bile üzücüyken (ki ben kendimi bu konuda ayrı tutmuyorum) zevk için niye?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir