P. Annulatus (killi)
Gönderim Zamanı: 19 Ağustos 2011 17:12
Uzun süre direndim ama sanırım hem rahat battı hem de arada bir kendime işkence etme ihtiyacı hissettiğim için 13. killi türümü de edindim. Bu tür eskiden baktığım ve ürettiğim bir tür. Kendi balıklarımın yavrularını büyütmüştüm ancak ilk defa bir başkasından yumurta aldım, onun için bir açıdan yeni tecrübe sayılır. Bakalım 5 aydır renklenmeyi reddeden Xiphidius yavruları kadar inatçı çıkacaklar mı ?
(Muhtemelen evet)
Pseudoepiplatys Annulatus
alıntı
Killi piyasasında ANN olarak kısaltılan annulatus ya da diğer ismiyle Roket Killi, A. Lineatus ya da sık duyduğumuz ismiyle Panchax, Altın Killi gibi yüzeyden beslenen bir balıktır.
Çokyıllık bir türdür, 3-3.5 sene kadar yaşar. Yumuşak ve hafif asidik (ph 5.0-5.5) suları tercih eder, bir miktara kadar tuzdan da rahatsız olmaz hatta faydasını görebilir. Bakım açısından zaman zaman kaprisli kabul edilen bir türdür, su değerlerinin oturmuş olması ve özellikle yüzey bitkileriyle donatılmış bol bitkili akvaryumlarda bakılması önerilir.
Yavruları killi dünyasının en ufak yavrularından olmasıyla ünlüdür. Killi yumurtaları karşılaştırılırken "ANN yavrusu kadar küçük" lafını sık sık duyabilirsiniz. Gözleri olan bir virgül hayal edin; işte ANN yavrusu aynen o boyuttadır. Dolayısıyla bir süre artemia alamaz, kuru yemi tercih etmez (zaten kuru yem su değerlerini çabuk bozduğu için önerilmez); o yüzden ayrı bir yerde enfüzuar kültürü oluşturmanız gereklidir, sirke kurdu da kullanabilirsiniz veya oturmuş, bol bitkili bir akvaryumunuz varsa onun suyundan kullanabilirsiniz. Bu aşamada yeşil su da çok işe yarayan bir besindir.
Yumurtaların gelişmesi diğer killilere göre nispeten kısadır, iki hafta kadar sürer; sıcak havalarda bu süre kısalır. Yavrular yavaş büyür, cinsel olgunluğa ulaşmaları 6-8 ay alabilir.
Bu da benim yumurta çatlatma düzeneğim ve yavrularımdan bir tanesi. Arasam bulamazdım ama şans eseri kabın kenarında duruyordu, onu da çekmiş oldum.
1 haftalık,
Karma akvaryuma belki de en uygun killi türlerinden biridir. Çok uysaldır, diğer balıkları kovaladığı olur ama kuyruk kemirdiğini dahi asla görmedim değil ki vurmak...Tatlı su dünyasında ender bulunan bir renk kombinasyonuna sahip bu balığı herkese tavsiye ederim.
(Muhtemelen evet)
Pseudoepiplatys Annulatus
alıntı
Killi piyasasında ANN olarak kısaltılan annulatus ya da diğer ismiyle Roket Killi, A. Lineatus ya da sık duyduğumuz ismiyle Panchax, Altın Killi gibi yüzeyden beslenen bir balıktır.
Çokyıllık bir türdür, 3-3.5 sene kadar yaşar. Yumuşak ve hafif asidik (ph 5.0-5.5) suları tercih eder, bir miktara kadar tuzdan da rahatsız olmaz hatta faydasını görebilir. Bakım açısından zaman zaman kaprisli kabul edilen bir türdür, su değerlerinin oturmuş olması ve özellikle yüzey bitkileriyle donatılmış bol bitkili akvaryumlarda bakılması önerilir.
Yavruları killi dünyasının en ufak yavrularından olmasıyla ünlüdür. Killi yumurtaları karşılaştırılırken "ANN yavrusu kadar küçük" lafını sık sık duyabilirsiniz. Gözleri olan bir virgül hayal edin; işte ANN yavrusu aynen o boyuttadır. Dolayısıyla bir süre artemia alamaz, kuru yemi tercih etmez (zaten kuru yem su değerlerini çabuk bozduğu için önerilmez); o yüzden ayrı bir yerde enfüzuar kültürü oluşturmanız gereklidir, sirke kurdu da kullanabilirsiniz veya oturmuş, bol bitkili bir akvaryumunuz varsa onun suyundan kullanabilirsiniz. Bu aşamada yeşil su da çok işe yarayan bir besindir.
Yumurtaların gelişmesi diğer killilere göre nispeten kısadır, iki hafta kadar sürer; sıcak havalarda bu süre kısalır. Yavrular yavaş büyür, cinsel olgunluğa ulaşmaları 6-8 ay alabilir.
Bu da benim yumurta çatlatma düzeneğim ve yavrularımdan bir tanesi. Arasam bulamazdım ama şans eseri kabın kenarında duruyordu, onu da çekmiş oldum.
1 haftalık,
Karma akvaryuma belki de en uygun killi türlerinden biridir. Çok uysaldır, diğer balıkları kovaladığı olur ama kuyruk kemirdiğini dahi asla görmedim değil ki vurmak...Tatlı su dünyasında ender bulunan bir renk kombinasyonuna sahip bu balığı herkese tavsiye ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Ağustos 2011 22:55
Vay canına gerçekten çok güzel canlılar,Türkiyede killiler çok az üretiliyor tebrik ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Ağustos 2011 16:02
Yurtdışında sağlam bir takipçi sayısı var, her sene birçok ülkede killi şovları düzenlenir, açık arttırmalar yapılır.
Yerel balıklarımızdan Aphanius Mento'nun da bu şovlarda birincilik kazandığı sık sık görülmüştür; birincilik kazanmasa da ilk 5'e rahat giriyor. Tabii bizim ülkemizin bunlardan hâlâ haberi yok, o ayrı bir hikâye :)
Yerel balıklarımızdan Aphanius Mento'nun da bu şovlarda birincilik kazandığı sık sık görülmüştür; birincilik kazanmasa da ilk 5'e rahat giriyor. Tabii bizim ülkemizin bunlardan hâlâ haberi yok, o ayrı bir hikâye :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ağustos 2011 01:02
Killiler popüler olacak olsaydı önce yurt dışında olurlardı; çünkü onlar bizden çok daha evvel edindi bu balıkları. Orda bile belli bir kesime hitap ediyorsa, Türkiye piyasasına düşmeleri çok düşük bir ihtimal. Zaman zaman ticari girişimlerde bulunanlar oluyor ama sonu hep hüsran...
Nedeni basit; killiler çok emek istiyor. Ne yavrularına gözkulak oluyorlar, ne yumurtalarına; ne de çok ürüyorlar...Elinize kısıtlı sayıda yumurta/yavru geçiyor. Kayıplarla, kazalarla, hastalıklarla o sayı baştan düşüyor bir kere...Geriye kalanlardan kaçı erkek kaçı dişi olacak ? Killiler ekstrem dişi/erkek oranıyla ünlüdür; bazen 60 yavru alırsınız, 2 tanesi erkek 58 tanesi dişi çıkar...
Onları geçtik; büyümeleri nerden baksanız 6 ay ile 10 ay arasını buluyor. Tüm bu süre içinde birçoğu sadece canlı yem kabul ediyor; dolayısıyla devamlı artemia çıkartmak ve mümkünse başka canlı yem kültürleri devam ettirmek zorundasınız. Peki o 6 ay - 10 ay arasında bu balıklar hiç mi hastalanmayacak ? Hiç mi kazalar olmayacak ? 5 aylık yavrularınızın kabını kedi döktüğünde baştan başladığınızı düşünün...
Anlayacağınız zor iş.
Gördüğüm kadarıyla bitki tutkunları özellikle bu balık grubuna yöneliyor çünkü tohumdan çiçek çıkartmaktan farkı yok. Diğer balıklarda yetişkin alıp yumurtaya doğru giderken; killileri yumurta olarak alıp yetişkin hâle getiriyorsunuz...Bana sorarsanız işin bütün zevki burda zaten
Çıkan yavruların hiçbiri birbirine benzemiyor. Aylarca uğraştıktan sonra büyümelerini izlemek, yetişkin hâllerini görmek ve sonra onlardan yavru almak kadar tatmin edici bir olay yok.
an1l 2011-08-21 01:04:24
Nedeni basit; killiler çok emek istiyor. Ne yavrularına gözkulak oluyorlar, ne yumurtalarına; ne de çok ürüyorlar...Elinize kısıtlı sayıda yumurta/yavru geçiyor. Kayıplarla, kazalarla, hastalıklarla o sayı baştan düşüyor bir kere...Geriye kalanlardan kaçı erkek kaçı dişi olacak ? Killiler ekstrem dişi/erkek oranıyla ünlüdür; bazen 60 yavru alırsınız, 2 tanesi erkek 58 tanesi dişi çıkar...
Onları geçtik; büyümeleri nerden baksanız 6 ay ile 10 ay arasını buluyor. Tüm bu süre içinde birçoğu sadece canlı yem kabul ediyor; dolayısıyla devamlı artemia çıkartmak ve mümkünse başka canlı yem kültürleri devam ettirmek zorundasınız. Peki o 6 ay - 10 ay arasında bu balıklar hiç mi hastalanmayacak ? Hiç mi kazalar olmayacak ? 5 aylık yavrularınızın kabını kedi döktüğünde baştan başladığınızı düşünün...
Anlayacağınız zor iş.
Gördüğüm kadarıyla bitki tutkunları özellikle bu balık grubuna yöneliyor çünkü tohumdan çiçek çıkartmaktan farkı yok. Diğer balıklarda yetişkin alıp yumurtaya doğru giderken; killileri yumurta olarak alıp yetişkin hâle getiriyorsunuz...Bana sorarsanız işin bütün zevki burda zaten
Çıkan yavruların hiçbiri birbirine benzemiyor. Aylarca uğraştıktan sonra büyümelerini izlemek, yetişkin hâllerini görmek ve sonra onlardan yavru almak kadar tatmin edici bir olay yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ağustos 2011 18:49
Yıllık balıklar tabii çok daha hızlı büyüyor; 1,5 ayda ürer hâle geliyorlar, ne de olsa zamana karşı yarışıyorlar; ama bunun karşılığında ömürleri de çok kısa. Su serin tutulduğu ve az yemleme yapıldığı taktirde ömürlerini uzatmak mümkün ama nereye kadar ? Ayrıca hızla büyümelerine karşılık onların da kuluçka süresi uzun. Kimisinin yumurtası ta 6 - 8 ay sonra çatlama hazır hâle geliyor...
Tabii her durumda istisnalar mevcut ama çokyıllık ve yıllık killerin durumu genelde böyledir.
Tabii her durumda istisnalar mevcut ama çokyıllık ve yıllık killerin durumu genelde böyledir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ağustos 2011 19:09
Bu türde sende olmasaydı olmazdı bence .Şuanki planım ilk önce yetişkin bir lineatus alıp bahçe havuzunda denemek,aşağı yukarı 50 l, içinde çok gül ve nilüfer var ta bir orman, durmadan canlı yem doluyor,içinde şuanda bir lepistes ailesi var hiç yem vermiyorum ve yavrular 3. haftasında renkleniyor,46 l lik bir tankıda kış için hazırlıyorum o zamanda australe denemek istiyorum.Bunların hepsini başarırsam rivulus ailesine geçmek istiyorum sanırım en basidi agilae?Şimdilik böyle düşünüyorum nasıl sence?Ayrıca bir ara babamla a.mento avına çıkmayı düşünüyoruz.
L-serisi 2011-08-21 19:10:16
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ağustos 2011 19:25
Vallahi ne yalan söyleyeyim, planlar güzel ama biraz zor diyorum ben
Neden dersen; Rivulus Agilae gerçekten de çok kolaydır ama onu da bulması zor. Son bir sene içinde tek bir defa satıldığını gördüm, onda da hemen alıcı buldu zaten. 2 sene evvel bende 3 farklı lokasyonu vardı...Onu ancak açık arttırma sitelerinde bulabilirsin, akvaryumculara düşmez. Bulabilirsen tabii ki al ama, gerçekten çok güzeldir renkleri.
Lineatus da zahmetsizdir, bahçe havuzunda çok rahat edeceğine eminim. Antalya'nın kışı hafif geçer sanıyorum, Australe de orda iyi olabilir; yalnız ona biraz daha dikkat etmek lâzım, lineatus kadar hızlı büyümez yavruları. Erkeği ya da dişiyi kaybedersen felaket olur, belki deney yapmak için uygun bir tür değil. En güzeli ona evde bakmak.
Benim ufak bir australe grubum var şu an, 1 erkek ve 5 kadar dişiden oluşan genç balıklar. Kışa doğru yumurta vermeye başlayacaklar, o zaman yumurta konusunda sana yardımcı olabilirim.
Mento'ya gelince; en ünlüsü sizin oranın ve Elbistan'ın mentosu zaten İngilizler bayılıyor Türk mentosuna, ne birincilikler kazandılar onunla. Yerinde olsam hiç durmaz arada keşif gezilerine çıkardım, tabii yanında birinin olması çok iyi olur.
Neden dersen; Rivulus Agilae gerçekten de çok kolaydır ama onu da bulması zor. Son bir sene içinde tek bir defa satıldığını gördüm, onda da hemen alıcı buldu zaten. 2 sene evvel bende 3 farklı lokasyonu vardı...Onu ancak açık arttırma sitelerinde bulabilirsin, akvaryumculara düşmez. Bulabilirsen tabii ki al ama, gerçekten çok güzeldir renkleri.
Lineatus da zahmetsizdir, bahçe havuzunda çok rahat edeceğine eminim. Antalya'nın kışı hafif geçer sanıyorum, Australe de orda iyi olabilir; yalnız ona biraz daha dikkat etmek lâzım, lineatus kadar hızlı büyümez yavruları. Erkeği ya da dişiyi kaybedersen felaket olur, belki deney yapmak için uygun bir tür değil. En güzeli ona evde bakmak.
Benim ufak bir australe grubum var şu an, 1 erkek ve 5 kadar dişiden oluşan genç balıklar. Kışa doğru yumurta vermeye başlayacaklar, o zaman yumurta konusunda sana yardımcı olabilirim.
Mento'ya gelince; en ünlüsü sizin oranın ve Elbistan'ın mentosu zaten İngilizler bayılıyor Türk mentosuna, ne birincilikler kazandılar onunla. Yerinde olsam hiç durmaz arada keşif gezilerine çıkardım, tabii yanında birinin olması çok iyi olur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ağustos 2011 20:11
Çok saol Anıl abi australeyi zaten tek tür olarak ,şimdi hazırlayıp kışa kadar bitkileri ,mikroorganizmaları vs oturacak 46 l lik bir tankta deneyeceğim.Agilae olmasza artık kısmet .Şuanda mentoyu nerede bulabilecğimizi araştırıyorum,bulabilirsem sende ister misin?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ağustos 2011 21:38
Timur çok teşekkür ederim teklifine ancak Aphanius türleri ilgi alanıma girmiyor, onlar biliyorsun sert su seviyorlar, ben tropik türlerle ilgileniyorum. Zaten artık o kadar yerim kalmadı ki ne yapacam bilmiyorum :)
Mento için Kırkgöz civarına bakabilirsin. Ancak mutlaka yanına bir ya da iki arkadaş al. Ufak bir kaza olur, canın sıkılır filan, hiç değmez; Mento'dan bol bişey yok bizde.
Mento için Kırkgöz civarına bakabilirsin. Ancak mutlaka yanına bir ya da iki arkadaş al. Ufak bir kaza olur, canın sıkılır filan, hiç değmez; Mento'dan bol bişey yok bizde.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Ağustos 2011 03:21
Anıl merhaba; uzun zaman oldu seninle sohbet etmeyeli :) İnsan akvaryuma nasıl başlarsa öyle devam ediyor herhalde, Mersinde dereden killi toplayan Anıl şimdi dünyadan toplayıp üretmeye devam ediyor. Geçen hafta Elbistan'daydım Ceyhan nehrinin kaynağı olan, pınarbaşı olarak adlandırılan bölge mentoların başlıca bulunduğu yerlerden biriydi. Belediyenin ticari kaygı ile suda doğal olarak bulunan valisneria, egeria densa, tilki kuyruğu gibi bitkileri uzadıkça kökten budayıp attığına şahit oldum. Bitkiler bu şekilde budanınca eskiden balık dolu olan kaynakta karides ve böcekler dışında başka canlı kalmamış ne yazıkki, aşağı kısımlarda biraz arama yaptım ama çokta vaktim olmadığından bişey bulamadım :( . Sen işi baya ileri götürmüşsün, aslında bi gün çaya gelip hem muhabbet etmek hemde yavruları yerinde incelemek isterdim :). Biraz yüzsüzmüyüm ne
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Ağustos 2011 15:44
Yılmaz merhaba Seni görmek güzel, mesajın için teşekkürler. Sen gittin gideli Maltepe Pet'e uğramaz olduk, aranıyorsun haberin olsun.
Hobiye gelince bu iş bir nevi hastalık biliyosun, bir ısırıkla başlayıp tüm hayatını ele geçiriyor...Hâlâ devam kısacası.
Elbistan'ın mentosu çok güzel. Antalya'nınkine benzeyen güzel bir mavisi var, zaman zaman açık arttırmalarda rastlıyorum. Gezini okumam iyi oldu. Artık doğa gezileri yapamadığım için böyle haberler almak faydalı oluyor. Sonra etraflıca konuşuruz elbette, her zaman kapımız açık.
Hobiye gelince bu iş bir nevi hastalık biliyosun, bir ısırıkla başlayıp tüm hayatını ele geçiriyor...Hâlâ devam kısacası.
Elbistan'ın mentosu çok güzel. Antalya'nınkine benzeyen güzel bir mavisi var, zaman zaman açık arttırmalarda rastlıyorum. Gezini okumam iyi oldu. Artık doğa gezileri yapamadığım için böyle haberler almak faydalı oluyor. Sonra etraflıca konuşuruz elbette, her zaman kapımız açık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Ağustos 2011 20:31
Ceyhan nehrinin kaynağı pınarbaşı, elbistanda akşam ve hafta sonu yoğun ziyaretçi aldığından belediye görüntü kirliliği oluşturduğu gerekçesi ile bir tekne önüne kurulan hidrolik sistem ile bitki budaması yapıyor yapılan budama sonrası bitkiler üzerinde bulunan yumurtalar ile dışarı atıldığından eskiden yoğun olarak bulunan alabalık ve killifish türleri sadece çevredeki küçük kaynaklarda kalmış durumda ne yazıkki.
Pınarbaşından bir görünüm :)
Biraz aşağıda kalan küçük biir kaynaktan görünüm
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir