Balık anestezisi ve Karanfil yağı
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 12:00
Merhaba arkadaşlar. Balık sevkiyatında anestezi maddesi olarak karanfil yağı kullanımına ilişkin bir makale okudum. İlgi duyanların okumaları için paylaşıyorum. Kaynakçası makalenin içeriğinde mevcut olup; bir takım tablolar foruma aktarırken kaybolduğundan veya şekli bozulduğundan, orijinalini okumak üzere en altta web linki verilmiştir.
Saygılar,
******************************************************************
KARANFİL YAĞININ BALIK ANESTEZİĞİ OLARAK KULLANIMI
Mahir KANYILMAZ
1
, Hüseyin Sevgili
1
, Zeynep ERÇEN
2
, Adil YILAYAZ
1
1-AKDENİZ SU ÜRÜNLERİ ARAŞTIRMA ÜRETİM VE EĞİTİM ENSTİTÜSÜ
2-ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLER FAKÜLTESİ
mahirkan@yahoo.com
ÖZET
Anastezikler balıkların yakalanması, taşınması, sağım, ölçüm, aşılama ve cerrahi gibi
uygulamalarda önemli kolaylıklar sağlar. Bu amaçla çok çeşitli balık anasteziği
bilinmektedir. Ancak, organik tarımın giderek yaygınlaştığı günümüzde, doğal bir
anastezik olan karanfil yağının sentetik anasteziklere karşı iyi bir seçenek olarak
düşünülmektedir. Balık tarafından iyi tölere edilmesi, vücuttan atılma süresinin kısa,
insan ve hayvanlar için nispeten güvenli olması, temin edilmesinin kolay ve ucuz
olması, karanfil yağının başlıca avantajlarıdır. Bununla birlikte, uzun süreli muamelede
bazı balıklarda renk değişikliğine neden olması, balık nakillerinde, küçük
konsantrasyon artışlarında denge kaybına neden olması ve konsantrasyonu kontrol
etmenin güç olması, suda çözünmediği için alkol gibi çözücülerle karıştırılarak
kullanılması zorunluluğu ise başlıca dezavantajlarıdır. Organik gıda tüketiminin giderek
yaygınlaştığı günümüzde doğal bir anestezik olan karanfil yağının popülaritesinin
giderek artacağı düşünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Anestezi, balık, karanfil yağı
THE USE OF CLOVE OIL AS A FISH ANAESTHETIC
ABSTRACT
Anaesthetics ease practices such as catch, transportation, measuring, vaccination and
surgery of fish. For these purpose, lots of anaesthetics are known. However, because
of its natural structure, clove oil is thought an important alternative to other synthetic
anaesthetics in organic aquaculture. Clove oil’s main advantages are high tolerance by
fish, its quite short clearance period, relatively safe for fish and human and easily
available. On the other hand, the fact that it causes colour changes in some fish in long
exposure, loss of equilibrium by small concentration increase during transportation,
difficulties in controlling its active ingredients and necessity of preparing solution with
alcohol because of being insoluble in water are its main disadvantages. It may be
considered that popularity of clove oil will increase especially in organic food
consumption of which has increased recently.
Keywords: Anaesthesia, clove oil, fish
1. Anestezikler konusunda genel bilgiler
Anestezi, hayvanlarda duyumsama işlevlerinin yok olması durumudur. Hayvan dış
uyaranlara karşı yanıt veremez hale gelir. Bu durum, anestezinin derişimi ve uygulama
süresine göre değişir. Sakinleşmenin ardından, hareketlilik, denge, bilinç ve acıyı
duyumsamama ve son olarak ta refleks eylemlerinin kaybı meydana gelir. Anestezikler
balıkların yakalanması, taşınması, ölçme, tartım, aşılama, fotoğraf çekme, markalama
sağım ve cerrahi uygulamalarda kolaylık sağlanması ve bu uygulamalarla ilgili olarak
ortaya çıkan stres ve olası ölümlerin azaltılması amacıyla yaygın olarak
kullanılmaktadır. (Summerfelt and Smith, 1990). Özellikle uzun süreli taşımacılıkta,
yoğun stoklamaya olanak tanıdığından kullanılması kaçınılmaz olmuştur. 672
1.1. Anesteziklerin Canlı Balık Taşımacılığına Getirmiş Olduğu Başlıca Kolaylıklar
Balığın yaşamsal olaylarını minimize ederek oksijen tüketimini azaltır, amonyak ve CO2
gibi zararlı metabolik ürünlerin salınımını düşürür. Taşıma esnasında balıklar stres
altındadır. Korku ve panikten dolayı kandaki laktik asit düzeyi artar ve buna bağlı olarak
hemoglobinin oksijen tutma kapasitesi düşer. Ayrıca balıkta yorgunluk meydana getirir.
Anestezik madde kullanılması durumunda ise balığın stres hali giderildiği için açıklanan
olumsuzluklar ortadan kalkar.
Anestezik maddelerin kullanımı ile, balıkların yoğun stoklama sonucu birbirleriyle
sürtüşme veya bulunduğu kaba çarpmayla pulların dökülmesi ve yaralanmalara neden
olan hareketlerinin engellenerek, taşınmaları sırasındaki bu sorunların önüne
geçilebilmektedir..
1.2. Anesteziklerde aranılan başlıca özellikler
Anesteziklerin bazı özellikleri taşıması gerekmektedir. Öncelikle balıklar için toksisitesi
düşük ve güvenirlilik aralığı geniş olmalıdır. Etkileri, özellikle balığın motor aktivitesi
üzerine olmalıdır. Balığı anezteziye sokma ve anesteziden çıkarma sürelerinin kısa
olması gerekir. Az konsantrasyonlarda yüksek etki güzüne sahip olmalıdır. Kolay
bulunabilmeli ve ucuz olmalıdır. Balıklar üzerindeki terratojenik ve kanserojenik gibi
önemli yan etkileri olmamalıdır. En önemlisi de balığın doku ve organlarında birikerek
insan tüketimi açısından önemli bir sorun oluşturmamasıdır (Marking ve Mayer, 1985)
1.3. Kullanılan başlıca anestezikler.
Hangi anestezik maddelerin daha uygun olacağı konusunda çeşitli spekülatif
açıklamalar vardır. Bunları öncelikli konumlarına göre sıralamak oldukça güçtür.
Özelikle bazı anesteziklerin oldukça başarılı bir şekilde kullanılmalarına rağmen, uzun
vadede balık üzerindeki yan etkilerinin olması veya insan tüketimi açısından zararlı
olmaları; bunun yanında, birim fiyatlarının pahalı olmaları bu konuda kesin bir anestezik
maddenin önerilebileceğini zorlaştırmaktadır.
Balık anezteziyolojisinde kullanılan başlıca anestezik maddeler şunlardır; 3-amy
alcohol, methyl parofynol, chlorol hydrate, ethl alcohol, 3-butyl alcohol, MS-222,
Chloretone, methyl pentynol, chloroform, phenoxyethanol, ürethan, quinaldine,
quinaldine sülfat, metomidate, chlorobutano, Etomidate, sodyum amylobarbiotone,
benzocaine hydrochlorid, sodyum amytal, propanodid
Ayrıca; kinaldin sülfat ile diazepam (Kumlu ve Yanar 1999,Yanar ve Kumlu 2001,
Yanar ve Genç 2004), ksilokain ile sodyum bikarbonat (Meza 1983), alfaksalon ile
alfadolon ve metomidat hidroklorür ile gallamine triethiodide (Harvey ve ark.1988)
gibi aneztezikler kombine kullanılarak sinerjist etkilerinden yararlanılmaktadır.
1.4. Anestezinin safhaları
Balıklarda denge ve yüzme aktivitesi esas alınarak 5 farklı anestezik düzey
belirlenmiştir (Summerfelt ve Smith, 1990)
Hafif yatışma(A1), Harici, görsel ve dokunmayla ilgi aktivitenin hafif kaybı vardır.
Operkulum hareket oranı azalmış, denge normal.
Derin yatışma(A2), Güçlü bastırmalar hariç dışsal uyarılara tam reaktivite kaybı.
Operkulum hareketinde hafif düşüş. Denge normal.
Kısmi denge kaybı (A3), Kas tonunda kısmi kayıp. Yüzme düzensiz. Operkulum
hareketinde artış. Sadece güçlü dokunma ve sallama uyarılarına reaktif.
Tam denge kaybı(A4), Denge ve kas tonunun tam kaybı, yavaş fakat düzenli
operkulum hareketi. Omur ilik refleksinin kaybı. 673
Refleks kaybı(A5), Tam refleks kaybı.Operkulular hareket düzensiz. Kalp atışı çok
yavaş. Bütün refleksler kayıp.
1.5. Anesteziden çıkmanın safhaları
Anestezi sonrası balığın tekrar eski haline gelme aşamaları iyileşme olarak beş
aşamada değerlendirilmiştir(Keene ve ark. 1998).
R1, Solungaç kapağı hareketinin yeniden görülmesi.
R2, Denge ve yüzmenin kısmen düzelmesi.
R3, Tam denge düzelmesi,
R4, Yüzme hareketinden ve dışsal uyarılara tepki vermeden sakınma, davranışsal
duyarsızlık.
R5, Tam davranış iyileşmesi, normal yüzme.
2. Sentetik anesteziklere bir seçenek olarak karanfil yağının kullanılması
Son yıllarda beslenme bilincinin artmasıyla birlikte, tüketiciler tükettikleri ürünlerin hangi
kimyasal maddelere tabi tutuldukları konusuna daha fazla ilgi duymaya ve giderek de
kimyasal madde kullanımına karşı çekinceleri artmaya başlamış, bu çekincelerden
dolayı organik tarım bilinci gittikçe gelişmeye başlamıştır. Diğer tarım dallarında olduğu
gibi, su ürünleri yetiştiriciliğinde de organik tarım çalışmaları büyük bir hızla devam
etmektedir. İlerde yaygınlaşması beklentisinde olduğumuz organik su ürünleri
yetiştiriciliğinde doğal olarak kullanılabilecek organik anestezik maddeler balık
anesteziyolojisinde bir seçenek olarak yerini alacaktır. Bu bağlamda karanfil bitkisinden
ekstrakte edilen karanfil yağı, su ürünlerinde doğal olarak kullanılabilecek önemli bir
anestezik madde adayıdır.
Karanfil yağı insan sağlığı açısından güvenli olarak belirlenmesine karşın, balık
anesteziği olarak kullanımları konusundaki bilgiler sınırlıdır. Karanfil yağı dünya
çapında gıda katkısı, antifungal ve asırlardır dişçilikte anestezik olarak kullanılmaktadır
(Soto ve Burhanuddin, 1995). İnsan gıdası olarak 1,5 mg/kg-gün oranında doğrudan
yada katkı maddesi olarak güvenli olarak kullanılmasına karşın, henüz balık anesteziği
olarak onaylanmamıştır (FDA 2002). Ancak karanfil yağı içeren Aqui-s vücuttan atılma
süresi beklenmeden Şili, Faroe Adaları, Yeni Zelanda ve Avustralya’da onaylanmıştır
(Gled ve Ludders 2001).Karanfil yağının balık anesteziği olarak kullanımına dair
raporlar yaklaşık 35 yıl önceye dayanmakla birlikte (Endo ve ark., 1972), potansiyel
balık anasteziği olarak kullanımına son yıllarda yoğun olarak işaret edilmektedir (Soto
ve Burhanuddin 1995; Keene ve ark., 1998; Wagner ve ark., 2003; Cho ve Heat
2000). Ayrıca doğada rotenon ile yakalanan türlerin büyük bir kısmı, ekonomik olarak
ve çevreye zarar vermeden, önemli bir istatiksel fark olmadan 100 mg/L karanfil yağı ile
de yakalanabilmektedir (Wen ve ark., 2005).
2.1. Karanfil yağının kimyasal ve farmokolojik özellikleri
Karanfil yağı, Eugenia caryophylatta bitkisinin gövde, yaprak ve tomurcuklarından
damıtma yoluyla elde edilir. Suda çözünmeyen, kendine özgü kokusu ve tadı olan,
renksiz veya soluk sarı renkli, havayla uzun süre temas ettiğinde kahverengine dönen
yapıdadır. Özgül ağırlığı 1,034-1,061 (25
º
C’de), kaynama noktası 240
º
C, donma
noktası -17.8, -20 ºC’dir. Kullanmadan önce alkol ve eter gibi çözücülerle çözülmesi
gerekir (Anonim). Etken madde yaklaşık %85-95 eugenol (4-ally-methoxyphenolC10H12O2), %5-15 isoeugenol ve methyleugenol’dur (FDA, 2002).
Karanfil yağının analjezik etkisi, eugenolün prostaglandin H sentezini engellemesi
(Pongprayon ve ark. 1991), ileti engelleyici nörotransmriter olan GABA’ya (gama
aminobütirik asit) agonist ve iletimde rol oynayan glutamat’a (N-metil-D-aspartat) 674
antogonist etki yapmasıyla, merkezi sinir sisteminin kesintiye girmesinden kaynaklanır
(Yang ve ark, 2003). Eugenol, oral yolla alındığında hızlıca emilerek metebolize olur.
Gökkuşağı alabalıklarnda(Onchoryncuss mykiss) uygulamadan sonraki ilk saate kanda
eugenol konsantrasyonu % 50’nin altına düşer (Şekil 1) (Gu´enette ve ark., 2007).
Alındıktan sonra 24 saat içinde, neredeyse hiç kalıntı bırakmadan ve hastalık etkisi
yaratmadan idrarla atılır (Fisher ve Dengler 1990).
Karanfil yağı diğer anesteziklere oranla, anesteziye girme süresi kısa, çıkma süresi ise
uzundur. Bunun en önemli nedeni, yüksek lipit çözünürlüğü ve solunum hızının düşüşü
sonucu vücuttan atılmasının uzun sürmesidir (Keene ve ark., 1998).
Şekil 1.Alabalıklarda anestezi sonrası kanda eugenol konsantrasyonu (Gu´enette ve ark., 2007)
Figure 1. Blood eugenol consantration after anaesthesia in trout(Gu´enette ve ark., 2007)
2.3. Karanfil yağının plazma kortizol düzeyine etkisi
Balıkla temas gerektiren çalışmalarda, sıklıkla plazma kortizol düzeyinde ve kan
şekerinde artış meydana gelir. Bağışıklık sistemi baskılanır ve hidrominarel yapısındaki
değişiklikler gibi fizyolojik stres tepkileri tetiklenir (Wendelaar 1997). Plazma kortizol
düzeyindeki değişiklikleri takip eden olaylar, stres şiddeti indeksi olarak kullanılır.
Anasteziklerin arzulanan özelliklerinden biri de, kortizol stres tepkisinin azaltılmasıdır
(Mommsen ve ark., 1999)
Bazı araştırmalarda yaygın olarak kullanılan anasteziklerden fenoksietanol, MS-222,
karbondioksit ve metomidat ve karanfil yağı ile anestezi sonrası kan testlerinde,
grupların çok azı dışında plazma kortizol düzeylerinde ve temel kan parametrelerinde
genel olarak istatistiksel fark bulunmamıştır (Wagner ve ark., 2003; Holloway ve ark.,
2004; Tort ve ark., 2002; Cho ve Heath, 2000). Bununla birlikte Kink V ve ark. (2005),
bütün uygulamalarda plazma kortizol düzeyinin kontrol grubuna göre, MS-222
kullanılan grupta ise diğerlerine göre önemli istatistiksel fark gözlendiğini bildirmiştir
(Şekil 2). 675
Şekil 2. Farklı anesteziklerle 30 dakikalık anestezide Kara levrek plazma kortizol değişimi (0, kontrol
grubu), *Gruplar arasındaki fark istatiksel olarak önemlidir, P<0,05. (Kink V ve ark.2005)
Figure 2. Plasma cortisol variation of black sea bass exposed to different anaesthetics for 30 minutes (0,
control group), * difference among treatment group is importent, P<0,05. (Kink V ve ark.2005).
Tort ve ark. (2002), çipura (Sparus aurata L.) ve gökkuşağı alabalığında 2-
fenoksietanol ve karanfil yağıyla yaptığı çalışmada; karanfil yağının çipura kan
değerlerinde önemli bir değişiklik yapmadığını, 0,1 mL/L dozun kırmızı kan hücreleri ve
hemaglobin düzeyinde artışa sebep olduğunu, ancak her iki anasteziğin de (0,2 mL/L
karanfil yağı dışında) plazma kortizol düzeyinde önemli bir fark yaratmadığını
gözlemişlerdir (Sekil 3).
Şekil 3. 10 dakika anestezi ve ellemeye maruz kalan çipura ve gökkuşağı alabalığında plazma kortizol
düzeyleri (p<0,05) (Tort ve ark., 2002)
Figure 3. Plasma cortisol levels of sea bream and rainbow trout, exposed to ten-minute anaesthetics and
handling (p<0,05) (Tort ve ark., 2002)
2.4. Karanfil yağının balık anasteziği olarak kullanılması çalışmaları
Sazanlarda(Cyprinus carpio), karanfil yağının 30-50 mg/L konsantrasyonu güvenli ve
etkili, 40 mg/L konsantrasyonun 3 dakikadan az bir sürede anestezi oluşturduğu ve
doza bağlı olmadan 4 dakikada anesteziden çıktığı bildirilmiştir (Hajek ve ark., 2006).
Su sıcaklığının 13,7-15 ºC, pH değerinin 7,4-7,86 ve çözünmüş oksijen doygunluğunun
%76-96 olduğu koşullarda, gökkuşağı alabalığında (40 g) 96 saat LC50 değeri 14,1
mg/L, LC0,1 değeri 12,5 mg/L, LC99,9 değeri 16,2 mg/L, 10 dakika değerleri sırasıyla
81.1, 63.9, 100,1 mg/L olarak kaydedilmiştir. Kontrol, anestezi sonrası ve anesteziden
24 saat sonrası gruplarda kan parametrelerinde önemli farklılıklar gözlenmemiştir
(Velisek ve ark., 2005). Keene ve ark. (1998) ise, 20 g gökkuşağı alabalığında 96 saat
LC50 dozunu yaklaşık 9 mg/L olarak bildirmiştir. Gökkuşağı alabalığında tekrarlı maruz
bırakmalarda indüksiyon ve iyileşmede istatiksel olarak önemli bir fark görülmemiş676
(Şekil 4) (Keene ve ark. 1998), ancak sıcaklık artışıyla sürenin kısaldığı belirlenmiştir
(Çizelge 1) ( Hoskonen ve Pirhonen 2004). ı
Şekil 4. Karanfil yağıyla (60 mg/L) tekrar maruz bırakılan gökkuşağı alabalığında anestezi aşamaları
(Keene ve ark. 1998)
Figure 4. Stage of Anaesthesia of rainbow trout subjected to multiple clove oil (60 mg/L) expositions
(Keene ve ark. 1998).
Çizelge 1. Dört farklı sıcaklıkta karanfil yağı (40 mg/L) uygulamasında indüksiyon süresi (Hoskonen ve
Pirhonen 2004).
Table 1. Induction time of clove oil (40 mg/L) at four different temperatures (Hoskonen ve Pirhonen 2004).
İndüksiyon zamanı (s)
Aşama Sıcaklık
(
o
C)
Oncorhynchus
mykiss
Salmo
trutta
Salmo
salar
Coregonus
fluviatilis
Perca
fluviatilis
Rutilis
rutilis
Anestezi 1 5 99 131 148 69 502 266
10 74 100 124 66 251 193
15 51 64 84 51 145 98
20 34 49 61 33 97 69
Anestezi 2 5 210 242 571 802 1085 570
10 124 150 463 439 542 353
15 116 136 312 357 211 198
20 87 110 201 215 163 132
İyileşme 1 5 211 328 535 655 888 736
10 151 294 308 403 764 343
15 143 184 280 314 199 136
20 111 136 222 256 138 124
İyileşme2 5 422 486 691 874 1232 896
10 236 416 411 543 903 468
15 180 332 331 434 301 238
20 148 193 265 329 220 183
Mylonas ve ark. (2005), çipurada (Sparus aurata L.) 15
º
C’de 55 mg/L ve 25
º
C’de 40
mg/L, levrekte (Dicentrarchus labrax), ise 15
º
C’de 30 mg/L ve 25
º
C’de 25 mg/L
karanfil yağı dozunun 3 dakikadan az sürede anestezi 5 (A5) düzeyine ulaşıldığını
belirlemişlerdir (Şekil 3). Fenoksietanol ve karanfil yağıyla yapılan karşılaştırmalı 3.
saatte tekrarlı anestezide indüksiyon ve iyileşme zamanında artış olmuştur. 24. saatte
tekrarlı anestezide indüksiyon zamanı 3. saat uygulamasıyla neredeyse aynı olmasına
karşın, iyileşme zamanı, ilk iyileşme zamanıyla benzer sonuçlar göstermiştir(Şekil 4) ve
karanfil yağının fenoksietanolün kullanıldığı her yerde kullanılabileceği ileri sürülmüştür. 677
25
º
C Levrek Çipura 15
º
C
Şekil 3. Cipura ve Levrekte 15
º
C ve 25
º
C’de karanfil yağının anestezi (A5) ve iyileşmeye (R5) süreleri
(Mylonas ve ark.2005).
Figure 3. Stage of clove oil Anaesthesia (A5) and Recovery (R5) time at 15
º
C and 25
º
C in sea bream and
sea bass (Mylonas ve ark.2005).
Şekil 4. Çipura ve Levrekte 25
o
C de 3. ve 24. saatte tekrarlı anestezide A5 ve R5 süreleri (Mylonas ve
ark.2005).
Figure 4. At 25
o
C, A5 and R5 times of sea bream and sea bass at 3
th
and 24
th
hours (Mylonas ve
ark.2005).
Karanfil yağına (75 mg/L; 4ºC; 15 dakika) maruz kalan alabalıklarda (63,7 g) histolojik
olarak herhangi bir doku anomalisi veya hastalık belirtisi görülmemiştir (Gu´enette ve
ark. 2007). Karanfil yağı ve diğer bayıltıcılarla anastezide yem alımında önemli bir fark
elde edilmemiş olmakla birlikte, kontrol grubuna göre %25-20 daha az olmuştur
(Pirhonen ve Schreck, 2003; Hoskonen ve Pirhonen, 2006). 3 saat yatıştırma dozuyla
uygulamada Salmo turutta ve tatlı su levreğinin oksijen tüketimi önemli derecede
azalmıştır (Hoskonen ve Pirhonen, 2004b).
Çizelge 3. Bazı balık türleri için gereken karanfil yağı konsantrasyonları. 678
Table 3. Optimum clove oil concentrations for some species.
Adı Bilimsel adı Doz Sıcaklık Referans
Gökkuşağı Alabalığı Onchorynycus mykiss 40-60 9 (Keene ve ark. 1998)
Chinook salmon O.tshawytscha 20 (Cho ve Heat 2000)
Coho salmon O.kisutch 20 (Cho ve Heat 2000)
Çipura Sparus aurata 55/40 15/25 (Mylonas C.C., ve ark.2005)
Kanal yayını Ictalurus punctatus 150 23 (Waterstrat, 1999)
Kara levrek Centropristis striata 30 19 (Kink V W., ve ark.2005)
Levrek Dicentrarchus labrax 30/25 15/25 (Mylonas C.C., ve ark.2005)
Matrinxa Byrocon cephalus 40-50 25 (Inoue L.A.K.A ve ark. 2003)
Sazan Cyprinus carpio 30-49 20 (Hajek ve ark. 2006)
Gümüş Levrek Bidyanus bidyanus 50 13,2 (Kildea et al., 2004)
Sockeye salmon O. nerka 50 9-10 (Woody C.A ve ark. 2002).
Uzun yüzgeçli
yılanbalığı
Anguilla reinhardtii 100 17-25 (Walsh and Pease, 2002)
SONUÇ
Düzenleyici özelliğinin sınırlı, vücuttan atılma süresinin kısa, insan ve hayvanlar için
nispeten güvenli olması, kolayca ve ucuz(Çizelge 3) olarak temin edilebilmesi, karanfil
yağının başlıca avantajlarıdır (Keene ve ark., 1998). Anastezik seçiminde dikkat
edilmesi gereken ölçütlerin neredeyse tamamını karşılamaktadır (Marking and Mayer,
1985).
Çizelge 4. 1000 L su hacminde Alabalıklar için kullanılan MS-222,Fenoksietanol ve Karanfil
yağının maliyet verileri.
Table 4. Costs of MS-222, phenoxiethanol and clove oil in 1000 L water for rainbow trout
Anastezik MS-222
a
Fenoksietanol
b
Karanfil yağı
c
Fiyat (YTL/kg) 900 36 100
Aktif maddenin fiyatı (YTL/kg) 900 36 117,64 (% 85)
3 dakikada 5. Aşama anestezi için gereken doz(mg/l) 80 200 50
1000 l su için Maliyeti (YTL) 72 YTL 72 YTL 5 ,82YTL
a
MS-222 A.B.D. Argent laboratuarı fiyatının yaklaşık Türkiye maliyeti.
b
Fenoksietanol Akuamak Ankara,
c
Karanfil yağı Kurukahveci Necati Isparta
Bununla birlikte, oksijen tüketimini etkileyecek miktarıyla uzun sürede muamelesi, tatlı
su levreği, kahverengi alabalık ve Atlantik salmonunda renk değişikliğine neden olması;
geniş taşıma tanklarında farklı taşıma koşullarında küçük konsantrasyon artışlarında
balıklarda denge kaybına neden olması ve konsantrasyonunu kontrol etmenin güç
olması (Hoskonen ve Pirhonen, 2004b), taşıma sırasındaki uzun süreli maruz
kalmalarda amonyak düzeyini arttırması(kaiser ve ark. 2006), suda çözünmediği için
alkol gibi çözücülerle karıştırılarak ve kullanımı gerektiğinde anestezi üreten en düşük
doz kullanılmasının gerekmesi ise önemli dezavantajları olarak kabul edilebilir (Woody
ve ark., 2002).
Sonuç olarak, mevcut olumlu ve olumsuz yanları göz önüne alındığında, karanfil
yağı gıda balığı için güvenli ve umut veren bir bayıltıcı olarak görünmekle birlikte,
fizyolojik etkisiyle ilgili ayrıntılı çalışmalar yapılması gerekmektedir. Diğer yandan,
organik gıda tüketiminin giderek yaygınlaştığı günümüzde doğal bir anestezik olan
karanfil yağının popülaritesinin giderek artacağı düşünülmektedir. 679
KAYNAKLAR
Anonim.Oleumcaryophillus http://www.henriettesherbal.com/eclectic/usdisp/eugenia_oleu.html
Carrasco Meza,S.,(1983). Immobilization of carp(Cyprinus carpio), catfish (Ictalurus punctatus) and tilapia
(Tilapia mossambica) using xylocaine with sodium bicarbonate. Thesis, Universidad Nacional
Autonoma de Mexico (Mexico), Fac. de Med. Vet. Zootec., 33 pp.
Cho,G.K.,Heath, D.D., 2000. Comparison of tricain methanesulphota (MS222) and clove oil anaesthesia
effects on the physiology of juvenile chinook salmon (Oncohrynychus tshawytscha) (Walbaum).
Aquacult.Res., 31: 537-546
Endo,T.,Ogishima, K.,Tanaka,H.& Ohshima, S.,1972. Studies on the anaesthetic effect of eugenol in some
freshwater fishes. Bulletin of the japanese society of scientific fisheries, 38: 761-767
FDA 2002, Guidance for İndustry.Status of Clove oil and Eugenol for Anaesthesia of Fish. FDA Center for
Veterinery Medicine June., 11,2002
Fisher,I.U., von Unruh, G.E. & Dengler, H.J.,1990. The metabolism of eugenol in man.Xenobiotica, 20:
209-222
Gled,R.D., ve Ludders,J.W., 2001. Anestetic Option for fish in Recent Advances im Veterinery
Anaesthesia and Analgesia:Companion Animals.İnternational Veterinery Information Service
(www.ivis.org),Ithaca,Newyork, USA.
Gu´enette,S.A.,Uhland, F.C., H´elie, P., Beaudry, F., Vachon,P., Pharmacokinetics of eugenol in rainbow
trout (Oncorhynchus mykiss), Aquaculture(2007), doi:10.1016/j.aquaculture,2007.02.046
Inoue,L.A.K.A., Neto,C.d.S.,Moraes,G.,2003. Clove oil as anaesthetic for juveniles of matrinxã Brycon
cephalus (Gunther, 1869). Ciência Rural, Santa Maria, ove oil as anaesthetic for juveniles of
matrinxã Brycon cephalus (Gunther, 1869). 943.Ciência Rural, v. 33: n. 5. p 943-947.
Hajek,G.J., Klyszejko B., Dzıaman R., 2006. The anaesthetic effect of clove oil on common carp, cyprinus
carpio l. Acta ichthyologica et piscatoria, 36: 93-97.
Harvey,B., Denny,C., Kaiser,S., Young,J., 1988. Remote intramuscular injection of immobilising drugs into
fish using a laser-aimed underwater dart gun. British Veterinary Association, Vol 122, Issue 8:
174-177
Holloway,A.C., Kene,J., Noakes,D.G., Moccia, D.R., 2004. Effects of clove oil and MS-222 on blood
hormone profiles in rainbow trout Oncorhynchus mykiss, Walbaum. Aquaculture Research, 35:
1025-1030
Hoskonen,P., Pirhonen, J., 2004. Temperature effects on anaesthesia with clove oil in six temperate-zone
fishes, Journal of Fish Biology, 64:1136–1142
Hoskonen,P., Pirhonen,J., 2004b. The effect of Clove oil sedation on oxygen consumption of six
temperate-zone fish species. Aquaculture Research, 35:1002-1005
Hoskonen,P., Pirhonen,J., 2006. Effects of repeated handling, with or without anaesthesia, on feed intake
and growth in juvenile rainbow trout, Oncorhynchus mykiss (Walbaum) Aquaculture Research,
37: 409-415.
Kaiser, H., Brill, g., Cahill, J., Collett, p., Czypionka, K., Green, A., Orr, K., Pattrick, P., Scheepers, R.,
Stonier, T., Whitehead. M.A.,and Yearsley. Y., 2006. Testing clove oil as an anaesthetic for longdistance transport of live fish: the case of the Lake Victoria cichlid Haplochromis obliquidens J.
Appl. Ichthyol. 22 510–514
Kene,J.L., Noakes,D.L.G., Moccia,R.D., Soto,C.G.,1998. The efficacy of clove oil as an anaesthetic for
rainbow trout, (Oncorhynchus mykiss Walbaum) Aquacult.Res., 29: 89-101.
KingV, W., Hooper, B.,Hillsgrove, S., Benton, C., Berlinsky, D.L., 2005. The use of clove oil metomidate,
tricaine methanesulphonate and 2-phenoxyethanol for inducing anaesthesia and their effect on
the cortisol stress response in black sea bass (Centropristisstriata L.). Aquaculture Research, 36:
1442-1449.
Marking,L.L., Meyer,F.P., 1985. Are beter anaesthetics needed in fisheries. Fisheries, 10: 2-5.
Kildeaa, M.A., Allanb. G.L., Kearney, R.E., 2004. Accumulation and clearance of the anaesthetics cloveoil
and AQUI-Sk from the edible tissue of silver perch (Bidyanus bidyanus) Aquaculture 232:265–
277
Kumlu, M. ve Yanar, M., 1999. Effects of the anesthetıc quınaldıne Sulphate and muscle relaxant
dıazepam on Sea bream juvenıles (sparus aurata), The Israeli Journal of Aquaculture –
Bamidgeh 51(4), 1999, 143-147.680
Mommsen,T.P., Vijayan,M.M., Moon,T.W., 1999. Cortisol in teleosts: dynamics, mechanism of action and
metabolic regulation, Reviews in Fish Biology and Fisheries, 9: 211-268.
Mylonas,C.C., Cardinaletti,G., Sigelaki, I., Polzonetti-Magni, A., 2005. Comparative efficacy of clove oil and
2-phenoxyethanol as anesthetics in the aquaculture of European sea bass (Dicentrarchus labrax)
and gilthead sea bream (Sparus aurata) at different temperatures, Aquaculture, 246: 467– 481
Pirhonen,J., Shereck,C.B., 2003. Effects of anaesthesia with MS-222, clove oil and CO2 on feed intake
and plasma cortisol in steelhead trout (Oncorhynchus mykiss), Aquaculture, 220: 507–514
Pongprayoon,U., Baekstrom,P., Jacobsson,U., Lindstrom,M., Bohlin,L., 1991. Compounds inhibiting
prostaglandinsynthesis isolated from Ipomoea pes-caprae, Planta Medic., 57: 515–518.
Soto,C.G., Burhanuddin,S., 1995. Clove oil as a fish anaesthetic for measuring lenght and weight of
rabbitfish(Siganus lineatus), Aquaculture, 136: 149-152
Summerfelt, R.C. and Smith, L.S.,1990. Anesthesia,Surgery, and Related Techniques in Methods
for Fish Biology, (Eds. Schreck, C.B. and Moyle, P.B.). pp 213-263. American Fisheries Society
Betheda,Maryland, USA.
Tort,L., Puigcever,M., Crespo,S., Padros,F., 2002. Cortisol and haematological response in sea bream
and trout subjected to the anaestethics clove oil and 2-phenoxyethanol, Aquaculture Research,
2002. 33: 907-910
Velisek,J., Svobodova,S., Plackova,V., 2005. Effects of Clove Oil Anaesthesia on Rainbow Trout
(Oncorhynchus mykiss), Acta vet.Brno., 74:139-146
Wagner, E., Arndt, R., Hilton,B., 2002. Physiological stress responses, egg survival and sperm motility for
rainbow trout broodstock anesthetized with clove oil, tricaine methanesulfonate or carbon
dioxide.,Aquaculture, 211: 353–366
Wagner,G.N., Singer,T.D., McKinley,S.R, 2003. The ability of clove oil and MS-222 to minimize handling
stress in rainbow trout (Oncorhynchus mykiss Walbaum), Aquaculture Research., 34:1139-1146.
Walsh,C.T., Pease,B.C., 2002. The use of clove oil as an anaesthetic for the longfinned ell, Anguilla
reinhardtii(Staindachner), Aquaculture Research, 33: 627-635
Waterstrat, P.R., 1999. Induction and recovery from anesthesia in channnel catfish Ictalurus punctatus
fingerlings exposed to clove oil. J. World Aquac. Soc. 30, 250– 255
Wen,K.C., Shao,K.T., Ho, L.T., Chen,L.S., 2005. A Comparison between Clove Oil and Rotenone for
Collecting Subtropical Intertidal Fishes. J. Fish. Soc. Taiwan, 32: 29-39
Wendelaar, Bonga B.S.E., 1997. The stress response in fish. Physiological Reviews, 77: 591-625.
Woody,C.A., Nelson,J., Ramstad,K., 2002. Clove oil as an anaesthetic for adult sockeye salmon: field
trials. Journal of Fish Biology, 60:000–000
Yanar,M., Genç,E. 2004. Farklı Sıcaklıklarda Kinaldın Sülfatın Diazzepam ile Birlikte Kullanılmasının
Oreocrhromis niloticus L.1758(Cichlidae)Üzerindeki Anestezik Etkilleri. Turk J Vet Anim Sci 28 p.
1001-1005
Yanar,M., Kumlu,M., 2001. The Anaesthetics Effects of Quinaldine Sulphate and/or Diazepam, on Sea
Bass ( Dicentrarchus labrax) Juveniles.Turk J Vet Anim Sci 25 p.185-189.
Yang,B.H., Piao,Z.G., Kim,Y.B., Lee,C.H., Park,K., Kim,J.S., Oh,S.B., 2003. Activation of vanilloid receptor
1 (VR1) by eugenol. J. Dent. Res., 82: 781-785.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 12:18
Teşekkürler Ümit bey strese giren balıklarda sakinleştirici stres azaltıcı olarakta kullanılabilir belki elinize sağlık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 12:54
Kesinlikle ben de katılıyorum bu görüşe, ancak bu işte tecrübeli ellerde, özellikle dozajı ve kullanımı konusunda tecrübe edilmeli ve tecrübelerini bizlerle paylaşmaları sonrasında kullanılması daha iyi olur kanaatindeyim.
Yada şöyle düzelteyim; ben tecrübeli bir kaç arkadaşın denemelerinden sonra kullanmayı yeğlerim.
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Şubat 2012 21:49
Karanfil yağı tüm deniz ve tatlı su balıklarında sakinleştirici olarak kullanılır. Akvaryum balıklarında size tavsiyem çay kullanımı tavsiye ederim.
Karanfil yağının akvaryum balıklarında kullanılması biraz zor gibi geliyor ama büyük balıklarda neden olmasın tabiki
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2014 22:39
Herşey Ankara'dan İzmir'e getireceğim Tanganyika kabukçullarının yol için paketlenmesini vb. araştırmamla başladı.
Balıkları getirirken herhangi bir sorun yaşamamak veya kayıp vermemek için birçok yöntem araştırdım. Neticesinde uzun süreli ve kış ayında ısı değişimlerinin yaşanabileceği otobüs yolculuğunda balıkları bayıltma riskine girmedim. Şansıma otobüsün yarıya yakını boştu ve balıklar 8 küsür saat yan koltuğumda seyahat ettiler.
Buna rağmen uzun araştırmalarım sonucu geçen ay gerçekleştirdiğim ufak denememi bu konu başlığı altında paylaşmak istedim.
Öncelikle denemeyi lepistesler üzerinde gerçekleştirmemin en önemli sebebi elimdeki mevcut türler arasında su şartlarındaki değişimlere diğerlerine kıyasla daha yüksek uyum gösterebilmeleridir. Karanfil yağının ve etil alkol'ün suyun pH, kH, gH vs. gibi bazı türler için yaşamsal olan değerlerinde ne gibi değişimlere yol açabileceğini hala bilmiyorum. Zamanım olduğunda tanklarımdaki tanganyika türleri ve discuslar üzerinde denemelerim de olacak. Tartışma konusu olmaması için önceden belirteyim. Hiçbir canlının yaşamı değersiz değildir, maddi olarak kolay ulaşılan hiçbir canlının yaşamı pahalı olan diğer bir canlıdan daha önemsiz değildir!
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=ywsEmc_9S8E[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=-QKGyhxtONk[/VID]
Onur Ulugöl 2014-02-18 02:01:23
Balıkları getirirken herhangi bir sorun yaşamamak veya kayıp vermemek için birçok yöntem araştırdım. Neticesinde uzun süreli ve kış ayında ısı değişimlerinin yaşanabileceği otobüs yolculuğunda balıkları bayıltma riskine girmedim. Şansıma otobüsün yarıya yakını boştu ve balıklar 8 küsür saat yan koltuğumda seyahat ettiler.
Buna rağmen uzun araştırmalarım sonucu geçen ay gerçekleştirdiğim ufak denememi bu konu başlığı altında paylaşmak istedim.
Öncelikle denemeyi lepistesler üzerinde gerçekleştirmemin en önemli sebebi elimdeki mevcut türler arasında su şartlarındaki değişimlere diğerlerine kıyasla daha yüksek uyum gösterebilmeleridir. Karanfil yağının ve etil alkol'ün suyun pH, kH, gH vs. gibi bazı türler için yaşamsal olan değerlerinde ne gibi değişimlere yol açabileceğini hala bilmiyorum. Zamanım olduğunda tanklarımdaki tanganyika türleri ve discuslar üzerinde denemelerim de olacak. Tartışma konusu olmaması için önceden belirteyim. Hiçbir canlının yaşamı değersiz değildir, maddi olarak kolay ulaşılan hiçbir canlının yaşamı pahalı olan diğer bir canlıdan daha önemsiz değildir!
NOT: Bu denememde hiçbir canlıya geçici veya kalıcı zarar verilmemiştir.
Balıklar şu an bitkili tankımda yaşamaya devam ediyorlar. Yeme veya dişilere karşı ilgilerinde bir değişiklik gerçekleşmedi.
Balıklar şu an bitkili tankımda yaşamaya devam ediyorlar. Yeme veya dişilere karşı ilgilerinde bir değişiklik gerçekleşmedi.
Denemenin amacı karanfil yağının öncellikle balıklar olmak üzere tüm akvaryum canlılarının uzun mesafeli nakillerinde stress giderici ve metabolik fonksiyonlarını minimuma indirme etkisidir.
Balıkları bayıltmak için karanfil yağı kullanılmıştır. Karanfil yağının içeriğindeki etken madde olan eugenol'ün anestezik etkisi vardır. Eugenol günümüzde dişçilikte de antiseptik ve lokal anestetik olarak kullanılan bir fenol'dür (C10H12O2). Tamamen zararsız (doz aşımı yapılmadıkça!) ve doğal (sentetik olmayan) bir molekül yapıya sahiptir.
Lepistesler toplamda yaklaşık 20 dakika baygın kalıp, taze su eklenerek baygın durumdan çıkarıldılar. Karanfil yağı suda çözünmediği için 1 (ml) ölçek yağ, 9 (ml) ölçek saf etil alkolü karıştırıp etken maddenin suda çözünmesini sağladım. 1 litre suya 0.5-1 ml karışım eklenmiştir.
DİKKAT: Bu denemeden esinlenip yapılacak herhangi başka bir denemeden sorumlu tutulamam. Uygun dozdan fazlası kullanıldığı takdirde uyguladığınız canlıyı sonsuz bir uykuya (ötenazi) gönderebilirsiniz.
Faydalandığım online kaynaklar:
http://www.akvaryum.com/balik_aneztezisi_makaler_21_940.asp
http://www.akvaryum.com/forum/balik_anestezisi_ve_karanfil_yagi_k544913.asp
http://www.akuademi.net/USG/USG2007/Y/y08.pdf
http://www.ekolojimagazin.com/?s=magazin&id=376
http://users.jyu.fi/~jpirhon/clove%20oil.htm
http://www.ccac.ca/Documents/Standards/Guidelines/Add_PDFs/Fish_Anesthetics.pdf
http://www.research.psu.edu/arp/anesthesia/fish-anesthesia
http://www.medwelljournals.com/fulltext/?doi=javaa.2011.210.213
http://vri.cz/docs/vetmed/50-6-269.pdf
ÖTENAZİ - http://www.oscarfishlover.com/helpful-articles/euthanize-fish
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=ywsEmc_9S8E[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=-QKGyhxtONk[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=crrjRmMaD1E[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=aGAdVLE4T-c[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=aGAdVLE4T-c[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=LeJUOr29aZU[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=zAovKiCy1DY[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=2e8dUlFFdcE[/VID]
EK: Balıkların ayılması yaklaşık %70-80 taze su değişimi sonrası başladı 3. video'daki konuşmam yanıltmasın o açıdan. İlk %50'lik değişimde ayılmaya yönelik herhangi bir belirti gözlemlemedim. Yaklaşık %90 üzerinde değişimden itibaren suda çözünen yağ eser miktara yaklaştıkça balıklar hızlı bir şekilde ayıldılar. Daha detaylı denemelerde su değişimlerini ve süreleri de kayıt edeceğim.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=2e8dUlFFdcE[/VID]
EK: Balıkların ayılması yaklaşık %70-80 taze su değişimi sonrası başladı 3. video'daki konuşmam yanıltmasın o açıdan. İlk %50'lik değişimde ayılmaya yönelik herhangi bir belirti gözlemlemedim. Yaklaşık %90 üzerinde değişimden itibaren suda çözünen yağ eser miktara yaklaştıkça balıklar hızlı bir şekilde ayıldılar. Daha detaylı denemelerde su değişimlerini ve süreleri de kayıt edeceğim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2014 22:49
Natgeo da izlediğim belgeselde, karanfil yağının tamamen doğal ve bitkisel olduğundan dolayı en zararsız anestezik madde olduğuna değinilmişti.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2014 00:53
Merhabalar Onur bey.Paylaşımınız için teşekkür ederim, açıkçası çok ilgimi çekti. Lepisteste olsa çoğu hobicinin cesaret edemeyeceği bir sunum gerçekleştirmişsiniz,sonuçta onlara sadece balık değil canlı gözüyle bakıyoruz. Belki sizin paylaşımınızı görüp daha değişik türlerde bu yöntemi kullananlar çıkabilecektir diye düşünüyorum. Yurt dışından balık getiren firmalar uzun yoldan kaynaklanan sebeplerden balık ölümleri yaşıyorlar, belkide bu tarz bir yöntem onlarında işlerine yarayabilir.Tekrardan emeğiniz için tebrik ve teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2014 10:42
Tebrikler harika bir paylaşım olmuş ;). Umarım geliştirilir ve deneylerle kanıtlanarak işimize yarar bir sonuç ortaya çıkar. Emeğinize sağlık..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Serkan OdabaşıÇevrim Dışı
Özel Üye
[C]5,1,124083[/C] [B]12552,2[/B]
Kayıt: 10/02/2012
İl: Ankara
Mesaj: 447
Özel Üye
[C]5,1,124083[/C] [B]12552,2[/B]
Kayıt: 10/02/2012
İl: Ankara
Mesaj: 447
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2014 15:16
Onurcum hayret ederek videonu izledim. paylaşımın çok güzel.MERAK ETTİĞİM farklı sudeğerlerinde yaşayan balıklarda nasıl bir etki olurdu.Genellemede anladığım kadarıyla bu tür işlemler sert sularda yaşayan soğuk sularda bulunan ve gıda sektöründe yer almış balıklarda uygulanıyo gibi geldi bana.Seninde belirttiğin gibi pahalı veya ucuz can candır tartışmasız amaç sitressiz balık nakli peki uzun yolculuklarda nasıl olur sadece bayıltmak yeterlimidir metabolizması yavaşlayan canlının su şartları nasıl olmalı oksjen,ısı, su miktarı,taşıma şartları hep soru işareti.Ama öğrenmek isterdim. ÇALIŞMALARININ TAKİPÇİSİYİM TEBRİK EDERİM SENİ.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2014 16:09
Müthiş bir çalışma, çok teşekkür ederim.
Yakında ev taşıma sebebiyle 1000'den fazla canlı doğuran nekletmek zorunda kalacağım, bu bilgiler çok işime yarayacak.
Yakında ev taşıma sebebiyle 1000'den fazla canlı doğuran nekletmek zorunda kalacağım, bu bilgiler çok işime yarayacak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2014 20:28
Bildiğim okuduğum bir şeydi. Bu zamana kadar neden kullanmadım diye pişman oldum kendi kendime. Balık kustururken bile kullanılabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Şubat 2014 03:14
[QUOTE=Serkan Odabaşı]Onurcum hayret ederek videonu izledim. paylaşımın çok güzel.MERAK ETTİĞİM farklı sudeğerlerinde yaşayan balıklarda nasıl bir etki olurdu.Genellemede anladığım kadarıyla bu tür işlemler sert sularda yaşayan soğuk sularda bulunan ve gıda sektöründe yer almış balıklarda uygulanıyo gibi geldi bana.Seninde belirttiğin gibi pahalı veya ucuz can candır tartışmasız amaç sitressiz balık nakli peki uzun yolculuklarda nasıl olur sadece bayıltmak yeterlimidir metabolizması yavaşlayan canlının su şartları nasıl olmalı oksjen,ısı, su miktarı,taşıma şartları hep soru işareti.Ama öğrenmek isterdim. ÇALIŞMALARININ TAKİPÇİSİYİM TEBRİK EDERİM SENİ.
[/QUOTE]
Serkan abi çok teşekkürler. Aynı soru işaretleri benim de kafamı kurcalıyor gerçekten. Su şartları balığın doğasına uygun ve sıcaklık sabit tutuldukça uzun süreli nakillerde kullanılabileceğini düşünüyorum. Tabi süre olarak illa ki bir üst sınır olacaktır. Metabolizması alt sınıra yaklaşan baygın canlının oksijen tüketimi ve suyu kirletmesi (amonyak salınımı vs.) minimuma seviyeye inecektir. Balıklar normalden çok daha düşük hacimlerde suda, az miktarda hava ile uzun süre taşınabileceklerdir. Yurtdışından ithal gelen (uzakdoğu dahil) çoğu balık bu şekilde baygın geliyor. Bu ithalatlarda anestezik madde olarak daha çok sentetik kimyasallar kullanıldığını duydum. Karanfil yağını tercih edenler var mıdır bilemiyorum. En azından biz hobiciler bunun bilinçli kullanımını yaygınlaştırırsak çok kişiye fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Ankara'dan balıkları getirirken bu yöntemi uygulamayı iptal etmemin en büyük sebebi otobüs yolculuğu nedeniyle su sıcaklığını sabit tutamayacak olmamdı. Yoksa daha çok deneme yapıp bu hala merak ettiğim süre üst sınırını belirleyecektim. Bunu belirlerken illa kayıplar yaşanacaktır. Nakilde bayıltma planımı iptal ettiğim ve son zamanlarda çok yoğun olduğum için denemeleri de gerçekleştiremedim henüz.
[QUOTE=sinanistanbul]Müthiş bir çalışma, çok teşekkür ederim.
Yakında ev taşıma sebebiyle 1000'den fazla canlı doğuran nekletmek zorunda kalacağım, bu bilgiler çok işime yarayacak.
[/QUOTE]
Merhaba Sinan Bey. Eğer bu yöntemi kullanmayı düşünüyorsanız ufak denemeler yapmanızı tavsiye ederim. Doz ve süre en önemli faktör gibi görünüyor. Doz aşımı olmamasına özen gösterirseniz sorun yaşayacağınızı sanmam. Fakat uzun süreli etkilerini, yani balıkların kaç saat bu şekilde baygın kalmaya dayanabileceklerini henüz denemedim. Zaten bu yüzden Ankara-İzmir yolunda riske girmedim. Uzun süre baygın kalan balıklarda geçici veya kalıcı hasara yol açabileceğini en azından tahmin edebiliyorum. En riskli deneme kısmı da bu. Yani kesin sonuca ulaşmak için ufak kayıplar vermek şart olacak malesef. Ciddi kayıplar olmaması için dikkatli olmanızı öneririm.
[QUOTE=Averroes]Bildiğim okuduğum bir şeydi. Bu zamana kadar neden kullanmadım diye pişman oldum kendi kendime. Balık kustururken bile kullanılabilir.[/QUOTE]
Mustafa Bey, kusturmadan önce dişiye uygulanacak anestezi kusturma işlemini gerçekten çok kolay hale getirecektir. Fakat en büyük soru işareti yavru balıkların ne kadar doza dayanabilecekleri olacaktır. Yani anne balığı etkilemeyecek kadar düşük bir doz, yavruların ölmesine sebep olabilir. Özellikle de yumurtadan çıkalı çok zaman geçmemiş olan ufaklıklar için büyük risk.
Bunu bir örnekle anlatayım, özellikle Calvus veya Compressiceps gibi türlerin yavruları anaçların aksine su değişimlerine aşırı duyarlıdır. Dikkat edilmediği takdirde büyük kayıplar yaşanır. Damızlık boy calvuslar %20-30 su değişiminde çok büyük sıkıntı çekmezken yavrular için %3-5 su değişimleri önerilir. Tabi bu biraz da değiştirdiğiniz taze suyun sıcaklık, pH, kH, gH gibi değerlerinin ana tanktaki ile yakın olup olmamasına göre değişir.
Her durumda yavrular değişimlere çok daha hassas oluyorlar. Denemeler yapılarak yavruların sağ kalıp kalmayacağı gözlemlenmeli. Benim önerim dişiyi uyutacak kadar değil de, en azından biraz olsun uyuşturup rahatlatacak bir doz uygulanmalı. Yukarıdaki paylaşımımda verdiğim doz oranı 1 litreye 0.5-1 ml kadardı. Bunu 0.05-0.1 ml gibi 10 katı düşük dozlarla denemek gerekli. Tanklarımda ağızda kuluçka tutan cichlid türü bulunmamakta. Ama bu gerçekten benim de çok merak ettiğim bir konu. İlerleyen zamanlarda denemelerime bunu da katabilirim.
Onur Ulugöl 2014-02-19 04:04:22
[/QUOTE]
Serkan abi çok teşekkürler. Aynı soru işaretleri benim de kafamı kurcalıyor gerçekten. Su şartları balığın doğasına uygun ve sıcaklık sabit tutuldukça uzun süreli nakillerde kullanılabileceğini düşünüyorum. Tabi süre olarak illa ki bir üst sınır olacaktır. Metabolizması alt sınıra yaklaşan baygın canlının oksijen tüketimi ve suyu kirletmesi (amonyak salınımı vs.) minimuma seviyeye inecektir. Balıklar normalden çok daha düşük hacimlerde suda, az miktarda hava ile uzun süre taşınabileceklerdir. Yurtdışından ithal gelen (uzakdoğu dahil) çoğu balık bu şekilde baygın geliyor. Bu ithalatlarda anestezik madde olarak daha çok sentetik kimyasallar kullanıldığını duydum. Karanfil yağını tercih edenler var mıdır bilemiyorum. En azından biz hobiciler bunun bilinçli kullanımını yaygınlaştırırsak çok kişiye fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Ankara'dan balıkları getirirken bu yöntemi uygulamayı iptal etmemin en büyük sebebi otobüs yolculuğu nedeniyle su sıcaklığını sabit tutamayacak olmamdı. Yoksa daha çok deneme yapıp bu hala merak ettiğim süre üst sınırını belirleyecektim. Bunu belirlerken illa kayıplar yaşanacaktır. Nakilde bayıltma planımı iptal ettiğim ve son zamanlarda çok yoğun olduğum için denemeleri de gerçekleştiremedim henüz.
[QUOTE=sinanistanbul]Müthiş bir çalışma, çok teşekkür ederim.
Yakında ev taşıma sebebiyle 1000'den fazla canlı doğuran nekletmek zorunda kalacağım, bu bilgiler çok işime yarayacak.
[/QUOTE]
Merhaba Sinan Bey. Eğer bu yöntemi kullanmayı düşünüyorsanız ufak denemeler yapmanızı tavsiye ederim. Doz ve süre en önemli faktör gibi görünüyor. Doz aşımı olmamasına özen gösterirseniz sorun yaşayacağınızı sanmam. Fakat uzun süreli etkilerini, yani balıkların kaç saat bu şekilde baygın kalmaya dayanabileceklerini henüz denemedim. Zaten bu yüzden Ankara-İzmir yolunda riske girmedim. Uzun süre baygın kalan balıklarda geçici veya kalıcı hasara yol açabileceğini en azından tahmin edebiliyorum. En riskli deneme kısmı da bu. Yani kesin sonuca ulaşmak için ufak kayıplar vermek şart olacak malesef. Ciddi kayıplar olmaması için dikkatli olmanızı öneririm.
[QUOTE=Averroes]Bildiğim okuduğum bir şeydi. Bu zamana kadar neden kullanmadım diye pişman oldum kendi kendime. Balık kustururken bile kullanılabilir.[/QUOTE]
Mustafa Bey, kusturmadan önce dişiye uygulanacak anestezi kusturma işlemini gerçekten çok kolay hale getirecektir. Fakat en büyük soru işareti yavru balıkların ne kadar doza dayanabilecekleri olacaktır. Yani anne balığı etkilemeyecek kadar düşük bir doz, yavruların ölmesine sebep olabilir. Özellikle de yumurtadan çıkalı çok zaman geçmemiş olan ufaklıklar için büyük risk.
Bunu bir örnekle anlatayım, özellikle Calvus veya Compressiceps gibi türlerin yavruları anaçların aksine su değişimlerine aşırı duyarlıdır. Dikkat edilmediği takdirde büyük kayıplar yaşanır. Damızlık boy calvuslar %20-30 su değişiminde çok büyük sıkıntı çekmezken yavrular için %3-5 su değişimleri önerilir. Tabi bu biraz da değiştirdiğiniz taze suyun sıcaklık, pH, kH, gH gibi değerlerinin ana tanktaki ile yakın olup olmamasına göre değişir.
Her durumda yavrular değişimlere çok daha hassas oluyorlar. Denemeler yapılarak yavruların sağ kalıp kalmayacağı gözlemlenmeli. Benim önerim dişiyi uyutacak kadar değil de, en azından biraz olsun uyuşturup rahatlatacak bir doz uygulanmalı. Yukarıdaki paylaşımımda verdiğim doz oranı 1 litreye 0.5-1 ml kadardı. Bunu 0.05-0.1 ml gibi 10 katı düşük dozlarla denemek gerekli. Tanklarımda ağızda kuluçka tutan cichlid türü bulunmamakta. Ama bu gerçekten benim de çok merak ettiğim bir konu. İlerleyen zamanlarda denemelerime bunu da katabilirim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir