Baharın gelişi

Dediklerinizi uygulamaya aynen devam ediyorum. Gelişim beni gerçekten çok mutlu etti. Umarım

daha da iyi olacak. Bu arada su hala bulanık, mekanik temizlik için bir iç filtre taktım.

Farkı net görebilmeniz için fotoğrafları eski halleriyle birlikte gönderiyorum.

Abdullah teşekkür ederim, umarım dediğin gibi olur. Tunç Bey'in yardımlarıyla sorunu halledeceğimi

düşünüyorum..

Sabrın ve azmin için seni ayrıca tebrik etmek isterim.Hiç küsmeden yoluna devam etmen örnek alınacak bir davranış.İleride çok daha iyi işler çıkartacağından adım gibi eminim.

niyetim yok :) Büyük keyif alıyorum uğraşırken. Her gün 150 litre su değiştirmek dışında :D

Çok büyük bir deneyim oluyor benim için bu tank. Elimden geldiğince öğrenmeye çalışıyorum.
Sorunları yaşayarak öğrenmek de avantaj. Fikirleri ve önerileriyle destek veren herkese bir kez daha
teşekkür. Bir dahaki sefere umarım bu tür sorunlarla karşılaşmayacağım ve tasarımla daha fazla

ilgilenebileceğim.

 

Özgür bey, bu kadar fazla hırs yapmayın, sonuçta bu bir hobi,eğlenceyi işkenceye dönüştürmeyin.. Zamanla herşey zaten yoluna girecektir,bakın önümüz yaz İzmir de yazın çok güzel olur,tadını çıkarın bence...

bir şey yaparken iyi ve doğru bir şekilde yapmak istiyorum. İzmir konusunda çok haklısınız, havalar

yavaş yavaş güzelleşiyor, güzel İzmir yakında tadından yenmez. Her zaman bekleriz :)

Tunç Bey, sizden öğreniyor olduklarım göz ardı edilemez. Gerçekten çok yardımınız dokundu. Yosun 

kararında güzeldir diyorum :) Biraz kontrol altına almayı başrabilirsem sevmeyi de becerebileceğim

sanırım :) Aslında tasarımla ilgili yapmak istediğim bir kaç değişiklik vardı. Ama işte yosunlar yüzünden

hep ertelemek zorunda kaldım. O yüzden biraz canım sıkıldı. Şimdi de sıcaklar geliyor, ne olacak

bilmiyorum. Onu da yaşayıp öğreneceğiz bakalım..

Neyse ben bir 150 litre su değiştireyim en iyisi :)

Görüşmek üzere..

 

Zorlu bir mücadele vererek, akvaryumunuzdan vazgeçmiyorsunuz ve bşaracağım diyorsunuz.

Başarı, başaracağım diyenindir! Ben sizin bu problemleri çözeceğinizden eminim.

 

Ben sorunu zeminde görüyorum. Doğadan topladığınız taşlar ve dere kumu bana hiç güven vermedi. Aynı tarz malzemelerle benzer sorunları yaşamış başka tanklar da biliyorum. Zeminin bakteriyel oluşumu sırasında yaşanan bir sıkıntı sonucu alg gelişiminde artış olduğunu düşünüyorum.

 

Uluslararası yarışmalarda başarılı olan tanklarda hep aynı ürünleri görmemiz acaba tesadüf mü?

Ada amazon soil, Dupla baccies gibi ürünleri Çindeki adamlar bile neden kullanıyorlar?

Biyolojik olarak oturmuş bir taban ve filtre ile bu boyutta bir alg sıkıntısı yaşamanız için büyük çapta bitki sökümü yaparak zemini de karıştırıp nitrat veya fosfat patlaması yaşamanız gerek!

Ya da akvaryumunuzun canlı yükünü discus gibi balıklarla aşırı arttırıp, sık sık canlı yem (organik yük) eklemeniz gerek!

Seachem prime'ı ben de kullanıyorum. Ancak bu ürün tanka dökülecek bir ürün değil! Dinlendireceğiniz suya ekleniyor. 10 litreye 1 ml dozajını ben uyguluyorum ve sorun da yaşamıyorum.

 

Mikroelement gübrenizi dikkatli kullanmanızı öneririm. Sonuçta makro besinlerin de kullanım hızını onlar belirliyor. Demirin alg oluşumuna etki yaptığını ben hiç gözlemlemedim! Refet bey de bir etkisi olmadığını defalarca forumda yazmıştı. Ama başka gözlemler varsa da merak ediyorum.

 

Ben de alg sorunu yaşadım. Bana bu konuda en çok yardımı yine hızlı büyüyen bitkilerim etmişti.

Mutlaka Hydrocotyle leucocephala, Hygrophila difformis (Çınar), Hygrophila polysperma (zeytin), Limnobium laevigatum gibi hızlı büyüyen bitkileri deneyin. İnanın algler bu bitkilerle baş edemiyeceklerdir. Tankınız düzene girdikten sonra yavaş yavaş bu bitkileri çıkarırsınız.

 

Prospenica palusturis "cuba" ben de kurulumda ekmiştim. Kesinlikle başarısız oldum! Ancak tank oturduktan sonra deneyince hiç bir sorunla karşılaşmadım.

 

Size bol sabır ve başarılar dilerim.   

 

 

Mesajınız için teşekkür ederim. Akvaryumu kurmadan önce yaptığım araştırmalarla yüzeysel bir bilgi

edinmiştim. Okuduklarım hep bazı özel taşların ve substratların kullanımından bahsediyordu. Bu yüzden

kurulum sırasında bu konuda epey düşündüm. Bu konunın dışında olan biri olarak olaya dışarıdan bakabildiğimi
düşünüp bunların sektörel oyunlar olduğu kanısına vardım. Sonuçta bu bir taş, Takashi Amano bu işi çözmüş ve

muhteşem şeyler yapmış diye illa ki gidip seiryu taşı ya da yamaya taşı almaya gerek yok diye düşündüm.
Adam Japonya'da yaşıyor ve yaşadığı coğrafyada bulunan materyaller bunlar. Bu yüzden

dağa çıktım ve bulabildiğim en güzel taşları seçtim. Eve gelip tuz ruhu testinden geçirdim. Bir sorun

yoktu. Saatlerce kaynattın. Sonuçta diğerleri de doğadan taşlar. İkisi de salınım yapmıyor. Kimsenin evinde
ya da laboratuarında taş yetiştirdiğini sanmıyorum. Şu durumda eğer sorun taştaysa yazıklar olsun :) Ya da
acaba bu taşlar ne gibi işlemlerden geçiriliyor? Kafamı hala karıştıran sorular bunlar.

Kuma gelince, tankın boyutlarını ele alırsak kurulum için yetecek kadar adı geçen taban malzemelerini

almak benim gibi bir adamın harcı değil.. Hele ilk akvaryumunuzsa ve tüm malzemeleri baştan topluyorsanız.
Araştırmalar sonunda dere kumu kullanabileceğim kanısına vardım ve dere kumunu da çok güzel bir
fiyattan su arıtma sistemleri satan bir firmadan aldım. Günlerce yıkadım ama bilemiyorum...

Kesin sebep şu demek çok zor şu durumda sanırım. Alg konusunda kurulumdan sonra tabana
özellikle hiç müdahale etmedim. Nitrat ve fosfatı hep ölçtüm ve hiç çok yüksek olmadılar.

Şuan mikroelementi ve diğer tüm macro elementleri Tunç Beyin önerileri doğrultusunda kullanıyorum.
Akvaryuma sihirli bir değnek değmiş gibi sorunlar neredeyse bitti gibi. Tankta hızlı büyüyen Heteranthera
ve bacopa var ama bu bitkiler ne yazık ki alglerle olan savaşı kaybettiler. Müdahaleden sonra kendilerine
gelmeye çalışıyorlar.

Proserpinaca palustris gerçekten bence çok güzel ve özel bir bitki. Ama şuana kadar akvaryumda
Nesaea crassicaulis, Pogostemon stellata ve Glossostigma dahil kataloglarda zor olarak geçen
bitkiler hiç bir sorun olmadan yaşarken bu bitkiyi yaşatamadım. Bunun nedenini bitkinin yavaş 

gelişmesine bağlıyorum. Çünkü Staurogyne ler ve Anubias lar da aynı kaderi paylaştı.. Bir kaç aylık
deneyimlerim sonucunda yavaş büyüyen bitkilerin ve yaşlı yaprakların her zaman alglere karşı
daha savunmasız olduğunu gördüm.

Tüm Proserpinacaları atmak zorunda kaldım ama küçük yan sürgünlerini temizleyip tekrar diktim.
Bakalım sonuç ne olacak. Sağlıklı bir şekilde büyümeye başlarlarsa çok mutlu olacağım. Ama beklemek
gerekiyor çünkü yeni dikilen bitkilerin adaptasyon süreleri gerçekten bu bitkide uzun. Ya da bende
böyle :) 

Sonuç olarak bu alglerle savaş günlerinin bir an önce bitmesini umut ediyorum. Tankta barış hüküm

sürsün gül gibi geçinip gidelim derdindeyim :)

Mesajınız için tekrar teşekkürler, görüşmek üzere..

Resim paylaşımı konusunda bir çekincem yok fakat dün resim çekmek için pek fırsat
bulamadım, ancak sabaha karşı bir kaç kare çektim. Aşağıda paylaşacağım..

Zamanla kendine gelmesini ve sağlıklı bir şekilde büyümesini beklediğim arka plandaki bitkiler:



akvaryumda barış istiyorum demiştim ama mesaj bazıları tarafından fazla ciddiye alınmış sanırım :)



bu da ışıklar kapandığı günden bugüne kadar glossonun çizdiği ışık/zaman grafiği :))




saygılar..


____________________________________________________________________

Biraz önce yaptığım testlerin sonuçları:

nitrat = 5.0ppm

fosfat = 1.0ppm (testi iki kez yaptım sonuç aynı çıktı. acaba neden bu kadar arttı?)

demir = 0.0ppm

nitratı 15ppm e yükselteceğim,
fosfat eklemiyorum,
mikroelement ve excele aynen devam ediyorum.