Arı Karides Akvaryumlarında Ozon ve Orp Cihazının Kullanılması


OKTAYÇevrim Dışı

Kayıt: 02/08/2008
İl: Eskisehir
Mesaj: 225
OKTAYÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ocak 2013 11:50
Üstad araştırmalarını takdir ile karşılıyorum,ama ülkemizde en kısa yoldan vede en masrafsız bir şekilde üretim nasıl yapılırı veremezsen ilgi görmüyor.Ozon tedavi diye bir şey var,avrupa yüzyıldır kullanıyor,bizde ise doğrudürüst ismini duyan yok insan sağlığına bile bu paraları vermiyorsa gerisini siz düşünün.Besliyeceği balığı yada herhangi bir canlıyı kendi şartlarına uyduramıyorsa beslemiyor.Kısacası hazırcıyız,deneme yanılma yöntemi çoğunlukta sizin gibi hobicilerin artması bu hobiyi biryerlere taşıyacaktır.saygılar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tropikal_aşkÇevrim Dışı

Kayıt: 17/02/2011
İl: Yozgat
Mesaj: 116
tropikal_aşkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Ocak 2013 15:29

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2013 00:10
[QUOTE=tropikal_aşk]http://www.provita.com.tr/index.cfm?action=bilgiler&page=4 [/QUOTE]

Güzel bilgiler ama bizim konumuzla pek ilgisi yok!

Konunun başında koyduğum ozon üretim resminde de anlatıldığı gibi O2 UV ve yüksek gerilim etkisiyle ilave O alarak O3 formuna geçiyor. Bu yüksek oksidasyon kapasitesi demek. Çünkü normalde O2 formunda olan, fazladan ilave olan O verilmek isteniyor. 



Tabloyu incelersek;

Redox değeri 50 mV altına indiğinde aerobik bakterilerin tamamı ölüyor. 
Redox değeri 200-400 mV arası bakteriler için en iyi kaliteli akvaryum suyu demek.
Redox değeri 400-700 mV arası bakteriler göçüyor, kırılıyor
Redox değeri 700 mV ve üstü %100 dezenfeksiyon yani bakteri virüs vb yok oldu!

Şimdi biz suya ozon verince, ozonu kontrol eden ORP cihazının değerini 700 mV ayarlarsak karantina akvaryumu yapmış oluruz. Yani zararlı-yararlı demeden bakterilerin tamamını yok ederiz.
Eğer canlılarımızda bakteriyel enfeksiyon durumu varsa, antibiyotik ve kimyasal kullanmak yerine bu yöntem bana göre daha sağlıklı. Çünkü kalıntı bırakmıyor!

İşin püf noktası, redox değerini 200-400 mV olacak hale getirerek bakteriler için en uygun ortamı sağlamak. Sanıyorum akvaryum suyu bu redox değerine ulaşınca aerobik bakteriler maksimum oksijen alımı yapıyor, en etkili çalışmayı sergiliyorlar. 
fantastik32013-01-11 00:11:11

[QUOTE=OKTAY]Üstad araştırmalarını takdir ile karşılıyorum,ama ülkemizde en kısa yoldan vede en masrafsız bir şekilde üretim nasıl yapılırı veremezsen ilgi görmüyor.Ozon tedavi diye bir şey var,avrupa yüzyıldır kullanıyor,bizde ise doğrudürüst ismini duyan yok insan sağlığına bile bu paraları vermiyorsa gerisini siz düşünün.Besliyeceği balığı yada herhangi bir canlıyı kendi şartlarına uyduramıyorsa beslemiyor.Kısacası hazırcıyız,deneme yanılma yöntemi çoğunlukta sizin gibi hobicilerin artması bu hobiyi biryerlere taşıyacaktır.saygılar...[/QUOTE]

Hazırcılığı, ben yaptım olduculuğu ve malı götürdüm, voliyi vurdumculuğu galiba çok seven bir topluluğuz. Baksanıza ülkemize ait dr garra balığını bile yurt dışından ithal ediyoruz.

Beğenenler: [T]211689,Onur Özer[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

timur ekerÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/11/2009
İl: Antalya
Mesaj: 1142
timur ekerÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2013 01:34
Metin Bey,
inanın bu kısa yoldan köşeyi dönme mantığı sadece bizde değil, kendi açımdan söylüyorum, Almanca konuşulan ülkelerde de aynıdır. Sadece bu ülkelerde hobinin daha yaygın oluşu, bize göre daha fazla esaslı akvaristin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu da çok normal; bizde iklim şartları çok güzel, zamanımızın çoğunu evin dışında geçiriyoruz, onlarda iklim kötü, sürekli ev içi meşkul olacakları uğraşlara yöneliyorlar. Aslında konu bu kadar basit. Sonuçta insan her yerde neticede insandır. Konumuza dönersek; yurtdışı dostlara sordum sizin soruları, kimse cevap veremedi. Sanırım benim gibi sistemin ve aletlerin işlevselliğinden olan çekinceler, ya da konunun karides hobisinde henüz çok taze oluşundan kaynaklanıyor bu bilgi eksikliği. Umarım sorularınızın cavabına ulaşır bizleri de en kısa sürede aydınlatırsınız. Anlaşılan, bazı tecrübeleri kendi kendimize edinmemiz gerekiyor. Profesyonel anlamda karides üretimine karar verdiğimizde sözüm ona o zamanın ünlü Alman karides ustaları ''18 derecenin altında karidesleriniz ölür'' diyorlardı. Daha bugün 9 derece ölçtüm ve gebe karideslere rastladım havuzlarımda.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

nasdaqÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/06/2009
İl: Ankara
Mesaj: 262
nasdaqÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2013 02:21
Çalışma prensibini temel aldığımızda çok güzel ve kullanışlı olacağından şüphe duymayacağımız bir sistem! Ozonlama yani ortama fazladan oksijen atomu dahil ederek doğadaki döngüyü hızlandırma! Lakin konu crs tarzı karidesler olunca işin sonu malesef hüsran! Hemen kötü yada olumsuz yaftasını yapıştırmadan önce bazı bilgiler vererek neden kullanışsız olduğunu açıklamak lazım.
Ozon; formulündede olduğu üzere O3 üç oksijenin bir araya gelmesi demek.Stabil olan 2 oksijenin yanına yaramaz bir fırıldak koymaktır.Bu üçüncü oksijen diğer iki kanka oksijenin yanına gelince devamlı yaramazlık peşinde olur. Zaten amaçta budur.Hemen hemen bütün kimyasal içeriklerde çift oksijen en stabil,sabit ve kararlı formdur.Şunuda belirtelim oksijen tekte olsa beşte olsa doğada hiçbir zaman saf halde olmaz.İllaki bir minerale,bir başka gaza bağlıdır. Ozon sistemlerinde verilen ekstra oksijenin çalışmasıda bu fırıldak arkadaşın hemen bişeylere tutunmak istemesidir.Bunun içinde ortamdaki en kolay arkadaşı kandırır ve onla kanka olur.Eğer bu arkadaş zaten bir bileşik ise onu bozar ve kendisine arkadaş yapar. Çok detaya girmeyelim bize lazım olan yada sorulardaki merak edilen bakterilerimiz üzerine devam edelim.Ozonun bakteri dezenfeksiyonunda kullanılmasının sebebi yukarıda açıklamaya çalıştığım bir başka arkadaşa bağlanma isteğidir ve bu bakteride; bakterinin hücre duvarındaki organik bileşiklerdir.Böylelikle bu haşarı oksijen hücre duvarını parçalayıp oradan kendine arkadaş edinince bizim bakterilerimiz ölür.
 Şimdi budurum iyi işte, ne güzel kullanalım diyemiyoruz! Çünkü bize lazım olan bakterilerimiz düşük PH larda okadarda kolay üreyemiyorlar! Bunun içindirki özel karides üreten yetiştiricilerin akvaryumlarında ardışık üç dış filtre çalışır! Ne kadar çok biyolojik bakteri yatağı okadar çok amonyaksız,nitritsiz ortam demektir.
 Deniz akvaryumlarında durum çok farklı, malum 8-9 dan aşşağı Ph zaten olmaz artı suda okadar çok mineral vardırki bizim yaramaz oksijen bunlara çok daha çabuk saldırır.Discus üreticilerinin kullanım amaçlarıda ozonun tamamen bakteri öldürmesi üzerinedir.Ve ençokta yumurta mantarlaşmasını önlemek için kullanırlar.
 Bir başka zararıda (tabi konu ile ilgili olarak) karidesimizin iskeletini oluşturan çitin maddesinin bir organik bileşik olması ve renk veren minerallerinde bu maddeye tutunmasından dolayı bu haşarı oksijenin bu yapıya zarar vermesidir.
 Sanırım çok daha örnek veya sebep sayabilirim fakat temelde sistemin crs ler için neden kullanışsız olacağını az çok açıklayabildim. Ozon yerine oxydator mantığı ile suya normal oksiyeni fazla verebilmenin üzerine yoğunlaşmak daha akıllıca olacaktır. Bunun en kolay ve tanınan üreticiler tarafından uygulanan şekli suyu soğutmaktır! Malum su soğudukça oksijen doygunluğu artacaktır.
  Sağlıklı karidesler.
 
 Sorularada cevap vermek gerekirse;

Akvaryumda orp kontrol cihazı ile ozon vererek bakteri döngüsüne zarar verecek miyim? Yani faydalı bakterileri de yok mu edeceğim? Evet
 
Suyun redox değerini sürekli 200 mV seviyesinde ve de Ph değerini 6,2 de sabit tutarak ne yapmış olacağım? Ph ı CO2 ile 6,2 de tutacağınız ve O3 de vereceğiniz için bakteriler yeteri kadar çoğalamıyacaklar.Yani hem yakacak hemde boğacaksınız.
 
Arı karideslerin habitat sularının redox değerleri ne? Onların doğal yaşam alanlarında bizim akvaryumlarımız gibi suyun kalitesini bakteriler mi temel olarak belirliyor?İlk kısma cevap vermek için Konu arı karidesse farklı bir cevap, arı derken; crs cbs kastediliyorsa farklı bir cevap vermek gerekiyor! Suyun kalitesini herzaman "denge" belirler!(çok geniş bir konu)
 
Ozon difüzörünün çıkışına bir aktif karbon reaktörü bağlayarak kokusunu giderip, oksijene dönüştürmek gerekli mi? Ozonu aktif karbonla filitre ederseniz ozon özelliği yok olur!
 
Ozon difüzörünün çıkışına bir aktif karbon reaktörü bağlamayıp, suya ozon karışır ise karideslerin üzerinde ne gibi etkisi olacak? Sanırım mesajımda bu soruyu cevapladım.
nasdaq2013-01-11 03:05:18

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2013 08:47

Bilgilendirici açıklamanız için teşekkür ederim Levent bey. Yaptığınız açıklamalar gayet mantıklı. Teorik olarak taşlar yerine oturuyor. Ancak amprik olarak elde edilmiş sonuçların ne olacağını sanırım hiç birimiz bilmiyoruz! Sanırım bunu anlamak için 5-10 tane karidesi feda etmem gerekecek.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GeckoÇevrim Dışı

Kayıt: 07/12/2012
İl: Yurtdisi
Mesaj: 1611
GeckoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 08 Kasım 2013 18:08
[QUOTE=nasdaq] Çalışma prensibini temel aldığımızda çok güzel ve kullanışlı olacağından şüphe duymayacağımız bir sistem! Ozonlama yani ortama fazladan oksijen atomu dahil ederek doğadaki döngüyü hızlandırma! Lakin konu crs tarzı karidesler olunca işin sonu malesef hüsran! Hemen kötü yada olumsuz yaftasını yapıştırmadan önce bazı bilgiler vererek neden kullanışsız olduğunu açıklamak lazım.
Ozon; formulündede olduğu üzere O3 üç oksijenin bir araya gelmesi demek.Stabil olan 2 oksijenin yanına yaramaz bir fırıldak koymaktır.Bu üçüncü oksijen diğer iki kanka oksijenin yanına gelince devamlı yaramazlık peşinde olur. Zaten amaçta budur.Hemen hemen bütün kimyasal içeriklerde çift oksijen en stabil,sabit ve kararlı formdur.Şunuda belirtelim oksijen tekte olsa beşte olsa doğada hiçbir zaman saf halde olmaz.İllaki bir minerale,bir başka gaza bağlıdır. Ozon sistemlerinde verilen ekstra oksijenin çalışmasıda bu fırıldak arkadaşın hemen bişeylere tutunmak istemesidir.Bunun içinde ortamdaki en kolay arkadaşı kandırır ve onla kanka olur.Eğer bu arkadaş zaten bir bileşik ise onu bozar ve kendisine arkadaş yapar. Çok detaya girmeyelim bize lazım olan yada sorulardaki merak edilen bakterilerimiz üzerine devam edelim.Ozonun bakteri dezenfeksiyonunda kullanılmasının sebebi yukarıda açıklamaya çalıştığım bir başka arkadaşa bağlanma isteğidir ve bu bakteride; bakterinin hücre duvarındaki organik bileşiklerdir.Böylelikle bu haşarı oksijen hücre duvarını parçalayıp oradan kendine arkadaş edinince bizim bakterilerimiz ölür.
 Şimdi budurum iyi işte, ne güzel kullanalım diyemiyoruz! Çünkü bize lazım olan bakterilerimiz düşük PH larda okadarda kolay üreyemiyorlar! Bunun içindirki özel karides üreten yetiştiricilerin akvaryumlarında ardışık üç dış filtre çalışır! Ne kadar çok biyolojik bakteri yatağı okadar çok amonyaksız,nitritsiz ortam demektir.
 Deniz akvaryumlarında durum çok farklı, malum 8-9 dan aşşağı Ph zaten olmaz artı suda okadar çok mineral vardırki bizim yaramaz oksijen bunlara çok daha çabuk saldırır.Discus üreticilerinin kullanım amaçlarıda ozonun tamamen bakteri öldürmesi üzerinedir.Ve ençokta yumurta mantarlaşmasını önlemek için kullanırlar.
 Bir başka zararıda (tabi konu ile ilgili olarak) karidesimizin iskeletini oluşturan çitin maddesinin bir organik bileşik olması ve renk veren minerallerinde bu maddeye tutunmasından dolayı bu haşarı oksijenin bu yapıya zarar vermesidir.
 Sanırım çok daha örnek veya sebep sayabilirim fakat temelde sistemin crs ler için neden kullanışsız olacağını az çok açıklayabildim. Ozon yerine oxydator mantığı ile suya normal oksiyeni fazla verebilmenin üzerine yoğunlaşmak daha akıllıca olacaktır. Bunun en kolay ve tanınan üreticiler tarafından uygulanan şekli suyu soğutmaktır! Malum su soğudukça oksijen doygunluğu artacaktır.
  Sağlıklı karidesler.
 
 Sorularada cevap vermek gerekirse;

Akvaryumda orp kontrol cihazı ile ozon vererek bakteri döngüsüne zarar verecek miyim? Yani faydalı bakterileri de yok mu edeceğim? Evet
 
Suyun redox değerini sürekli 200 mV seviyesinde ve de Ph değerini 6,2 de sabit tutarak ne yapmış olacağım? Ph ı CO2 ile 6,2 de tutacağınız ve O3 de vereceğiniz için bakteriler yeteri kadar çoğalamıyacaklar.Yani hem yakacak hemde boğacaksınız.
 
Arı karideslerin habitat sularının redox değerleri ne? Onların doğal yaşam alanlarında bizim akvaryumlarımız gibi suyun kalitesini bakteriler mi temel olarak belirliyor?İlk kısma cevap vermek için Konu arı karidesse farklı bir cevap, arı derken; crs cbs kastediliyorsa farklı bir cevap vermek gerekiyor! Suyun kalitesini herzaman "denge" belirler!(çok geniş bir konu)
 
Ozon difüzörünün çıkışına bir aktif karbon reaktörü bağlayarak kokusunu giderip, oksijene dönüştürmek gerekli mi? Ozonu aktif karbonla filitre ederseniz ozon özelliği yok olur!
 
Ozon difüzörünün çıkışına bir aktif karbon reaktörü bağlamayıp, suya ozon karışır ise karideslerin üzerinde ne gibi etkisi olacak? Sanırım mesajımda bu soruyu cevapladım.

[/QUOTE]

Merhabalar,

Aslinda konu sanki kapanmis, tartisilmis ve bitmis gibi. Yanit yazmayacaktim. Ama alinti yaptigim mesaji gorunce dayanamadim.

Ozon cihazlarini arastiriyordum ve bu basliga denk geldim. Konunun basindan beri belli bir bilgi birikimi olan arkadaslarimiz konuyu harika sekilde paslasarak ele almislar. Fakat bu konularda belli bir teknik donanimi olmayan (benim gibi) bir hobici icin anlasilmazi biraz zordu. Yukaridaki mesaj ise inanilmaz keyifli, aciklayici bir o kadar da teknik anlatimla son noktayi koymus. Ellerinize beyninize saglik. Ne yazik ki konuya katki yapamayacagim fakat bu mesaji tebrik etmek istedim. 

Selamlarimla..


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BozkurtGokturkÇevrim Dışı

Kayıt: 28/09/2016
İl: Antalya
Mesaj: 187
BozkurtGokturkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 03 Ekim 2016 04:25
Ozon, kimyasal anlamda 2 adet oksijenin, yani O2’nin üç atomlu hali, yani O3’tür. O halde ozon yapısal olarak O2’ye bir oksijen atomu daha bağlanarak oluşan allotropik bir doğal elementtir. Ozon, atmosferde şimşek çakmasını takiben doğal olarak da oluşur ve çevrede taze, kendine özgü, temiz bir koku oluşmasını sağlar.

Ozon gazı, özel jeneratörlerle, havanın oksijeninden yararlanılarak üretilebilir. Ancak dengesiz bir gaz olduğu için, oluşumunu izleyen 20-30 dakika içinde, oda sıcaklığında tekrar oksijene dönüşür. Bu nedenle ozonu üretip, depolamak olanaksızdır. Kullanım yerinde sürekli üretilmek zorundadır. Ozon kendisinden beklenen işlevi gördükten sonra tekrar O2’ye dönüştüğü için doğal olarak hiçbir atık bırakmaz. Bu anlamda kesinlikle çevre dostu bir tekniktir.

Ozon gazının en önemli etkisi, suyu veya havayı oksidasyon yoluyla sterilize etme özelliğidir. Ozonun, patojen mikroorganizmalar üzerinde, piyasada bilinen klorin bazlı sterilizantlardan çok daha fazla etkin olduğu yapılan araştırmalarla kesin olarak kanıtlanmıştır. Bu etkinlik Oksijen Redoks Potansiyeli (ORP) olarak tanımlanan bir gerilim değeri (V veya mV) ile ölçülür. Yüksek Redoks Potansiyeli, yüksek oksidasyon gücü ya da daha etkili sterilizasyon demektir. Patojen mikroorganizmalar ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyen her türlü şehirsel, endüstriyel atıklar ve kimyasal elementler (arsenik vb. dâhil olmak üzere) ancak yüksek bir oksidasyon gücü ile temizlenebilir.

Ozonun yüksek sterilizasyon özelliği pek çok patojen mikroorganizmaları daha fazla imha etme özelliğine işaret eder. Biyolojik Ölüm Eşiği olarak tanımlanan bu özellik, aynı doz uygulandığında ne kadar çok patojenin mikroorganizmanın imha edildiğini gösterir.

Ozon (O3) 3 oksijen atomundan meydana gelen bir gazdır. Bileşiği sabit olmadığı için çabucak oksijene (O2) dönüşür.

Bu reaksiyon, oksijen ile tek “O” molekülünün ayrılmasına sebep olur. Dışarıda serbest kalan bu “O” molekülü yaşadığımız ortamda bulunan hava veya su içerisindeki bakteri, virüs, mantar, küf ve mikropları çok kısa sürede yok eder, demir, mangan, klor, nitrit vb. maddeleri de oksitleyerek ortamdan uzaklaştırır ve bu esnada tekrar oksijene dönüşür.

Doğal çevremizde var olan ozonu, genellikle, bizi atmosferdeki zararlı UV ışınlarından koruyan özelliği ile tanırız. Oysa ozon bizi sadece UV ışınlarından korumakla kalmaz, diğer pek çok alanda yaşam kalitemizi yükseltir.

[K][B]Ozon dünyadaki en güçlü dezenfektanlardan biri sayılmaktadır.[/B][/K]

Doğada soluduğumuz oksijen, atmosferde yükseldiği zaman güneşten gelen ultraviyole ışınlara maruz kaldığında ozon gazına dönüşür. Havadan daha ağır bir gaz olmasından dolayı, ozon, yeryüzüne doğru alçalır. Gök gürültülü havalarda etrafımızda hissettiğimiz temizlik ve ferahlık kokusu aslında ozon gazıdır.

[K][B]Temiz (hijyenik)[/B][/K]
Sadece doğru bir biçimde el yıkamak bile hastalıkları önlemede etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Sabun ile el yıkamak tabii ki etkilidir fakat ozonlu su kadar etkili olamaz. Ozonlu su ile yıkadığınız sebze ve meyveler yüzeylerinde birikmiş olabilecek tüm tarımsal kimyasallardan temizlenir ve tazeliğini uzun süre korur.

Mutfaklarda kullanılan tüm araç ve gereçlerin ozonlu su ile yıkanarak steril hale getirilmesi mümkündür. Eğer bulaşık yıkamada kullanılırsa hem kokuları yok eder hem de her türlü bakteri ve zararlı mikroorganizmaları ortadan kaldırır.

[K][B]Hızlı[/B][/K]
Ozon, yüksek oksidasyon gücüne sahip kokulu bir gazdır. Çok kuvvetli bir sterilizasyon gücüne sahip olmasının yanında oldukça da kısa bir yaşam döngüsüne sahiptir. Hızlı etki eder ve az miktarı yeterli olur.

[K][B]Etkili[/B][/K]
Genel olarak 0.1 mg/lt ile 0.5 mg/lt arasındaki ozon dozajı 1-3 dakikalık temas süresi içerisinde çoğu patojen mikroorganizmayı tamamen yok etmektedir. Sadece bakterileri değil aynı zamanda noro virüsleri, sporları, mantarı ve pek çok diğer bulaşanı oksidasyon yolu ile yok edebilme gücü vardır. Ozon gazı sterilizasyon özelliğinin yanında suda bulunan demir, mangan ve ağır metalleri ayrıştırıp çökertmesiyle de bilinir.

[K][B]Güçlü[/B][/K]
Ozonun, mikropları (Patojenler) öldürme gücü Klorlu ağartmadan 3000 kat daha hızlıdır. Ayrıca ozonun oksidatif özelliği florinden 8 kez daha fazla ve klordan 10 kez daha güçlüdür. Bu güç, bakteri, virüs gibi mikroorganizmaların yok edilmesinde (dezenfeksiyon), koku gidermede, beyazlatmada ve zararlı maddelerin yok edilmesinde ozona çok özel avantajlar katmaktadır.

[K][B]Güvenilir[/B][/K]
İçine ozon katılmış Ozonlu Su, zararlı mikropları öldürmek amacıyla yüzey temizliğinde ve içme suyunu arındırmada kullanılabilir. Klordan arta kalan zararlı etkilerin hiç birine sahip değildir.

Bakterileri öldürmede, zirai ilaçlar ve çevreyi kirleten maddeler gibi zararlı kimyasalları etkisizleştirmede etkili bir yöntemdir. Kontrolsüz miktarda üretilen ozon gazı uzun süreli solunmamalıdır fakat bu oran 0.04 ppm/Nm3 olduğunda, herkes tarafından hissedilse bile insanları rahatsız etmez. Kısa süre içinde ilk orijinal haline yani oksijene (O2) geri döner.

[K][B]Çevre Dostu[/B][/K]
Klor bazlı ya da diğer maddelerin kullanıldığı dezenfektanların aksine ozonlu su kendi kalıntısını bırakmaz çünkü her zaman oksijene dönüşür. Bu sebeple klor ve diğer günlük yıkamada kullanılan temizleme ürünlerinden farklı olarak ozon kullanımının ardından hiçbir katkı maddesi kalmaz. Bu hiçbir kimyasalın nehirlere akmayacağını garantiler ve ozonun doğamızın dengesi açısından ne kadar doğru bir seçim olduğunu kanıtlar. Ozonlu suyun çiçek sulamada bile faydalı olduğu ve bitkinin ömrüne ve büyümesine katkıda bulunduğu gözlemlenmiştir.

Atmosferin üst katmanlarında UV ışınları, alt katmanlarında yıldırım çakması sonucu oluşan elektrik akımının oksijeni parçalaması ile oluşan ozon, havanın temizlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Ozon, gelişmiş ülkelerde gıda, tekstil, lojistik, sağlık sektörlerinde yaygın bir şekilde alternatifsiz dezenfektan olarak kullanılmaktadır.

Günümüzde, ozonun birçok faydasından yararlanmak amacıyla ozon üretim teknolojileri geliştirilmiştir.

Sağlık ve iyileşme oksijensiz gerçekleşemez. İnsan gıdasız 1-2 ay, susuz 1-2 hafta fakat oksijen olmadan, ancak 5 dakika yaşayabilir. Oksijen en temel gereksinimimizdir. Birçok hastalık, ihtiyaç olan doku ve organlara yeniden yeterli oksijen sağlanmasıyla önlenebilir veya tamamen iyileştirilebilir.

Günümüzün dünyasında, sadece nefes almak, artık vücudumuza yeterli oksijeni sağlamıyor. Vücudumuz sürekli olarak, havamızdaki, suyumuzdaki ve yiyeceklerdeki toksinler tarafından kirletiliyor. Şehirlerimizdeki oksijen miktarı %21 in çok altında ve düşmeye devam ediyor. Sigara kullanımı, stres, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme gibi durumlar da eklenince vücudumuzda toksinlerin birikimi ve oksijen eksikliği artar. Bu da kronik yorgunluğa, erken yaşlanmaya, hastalıklara ve kansere zemin hazırlar. Yeterli oksijenlenmeyi sağlamak için nefes almaktan daha fazla şey yapmak zorunda kalabiliriz.

Ozon üretim teknolojileri, canlıların doku ve hücrelere ihtiyacı olan oksijeni en etkili şekilde sağlayan ve toksinleri yok eden bilinen en güçlü tedavidir.

[K][B]Nasıl Oluşur?[/B][/K]
İki atomlu normal atmosferik oksijenin (O2) çok yüksek enerji taşıyan bir şeklidir. Böylece bu iki çeşit molekülün yapıları birbirinden aşağıdaki gibi farklıdır:

O3, oda sıcaklığında renksiz, karakteristik kokusu olan bir gazdır. Yağmurlu, yıldırımlı, fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde veya deniz kıyısında hissedilir. Yüksek gerilim trafolarının, yüksek gerilim hatlarının, Televizyonların ve Fotokopi makinesi arkasında ozon kokusu hissedilebilir.

Ozon, güneşin ultraviyole ışınları ya da yıldırım esnasında havadan ayrışma ile doğada oluşmaktadır. Tabiat kendini negatif iyon, hidroksi radikali (plazma iyon) ve ozonla temizler. Yağmur esnasında yıldırımlarla oluşan doğal bir temizleyici olan OZON, emniyet bakımından kullanılan en güçlü oksitleyici, klor ve brom gibi geleneksel kimyasallara (bunların kalıntısı ve yan etkisi vardır!) nazaran yan etkisi olmayan alternatif su ve hava temizleyicisidir. Ozon kesinlikle depolanamaz yerinde üretilir ve kullanılır.

FDA (Food and Drug Administration) ve USDA (United States Department of Agriculture) tarafından onaylanmış ve gıda ile temas eden maddeler tebliğinde organik olarak sertifikalandırılmıştır.

FDA gıda katkı maddeleri yönetmeliğini değiştirerek ozonun antimikrobiyal ajan olarak kullanımına izin vermiştir. Bu değişiklik federasyon tarafından 28 Haziran 2001 yılında yayınlanmış ve et, kümes hayvanları ve diğer gıda üretimlerinde ozonun gaz halde ve su ile birlikte güvenli ve etkili bir antimikrobiyal ajan olarak kullanılabileceği belirtilmiştir.

[K][B]Ozonun Genel Özellikleri ;[/B][/K]
Aktif oksijen (Ozon O3), bilinen en etkili mikrop öldürücü ve koku gidericidir. Doğada güneşin UV ışınları veya yıldırımlar vasıtasıyla medyana gelir. Dünyanın etrafında koruyucu kalkan olarak mevcuttur ve öldürücü radyasyon etkisine karşı tüm canlıları korur.

Üç oksijen atomundan oluşan bir kimyasal bileşiktir. İki atomlu normal atmosferik oksijenin (O2) çok yüksek enerji taşıyan bir şeklidir. Böylece bu iki çeşit molekülün yapıları birbirinden farklıdır.
Ozon molekülü oksijen atomunun simetrik açılımıdır.

[K][B]Özellikleri:[/B][/K]
[B]Adı: [/B]Ozon, Triatomik oksijen, Aktif oksijen
[B]Molekül formülü: [/B]O3
[B]Bileşenleri: [/B]Oksijen Atomu
[B]Molekül ağırlığı: [/B]48
[B]Kaynama: [/B]-111,3 C°
[B]Renk: [/B]- 146 C açık mavi sıvı halde
[B]Renk: [/B]- 220 C koyu mavi kristal halde
[B]Renk: [/B]+ C° renksiz
[B]Koku: [/B]0,02 ppm den sonra keskin koku, Yarılanma ömrünü tamamladıktan sonra koku kalmaz.
[B]Sudaki çözünürlük: [/B]O C° derece: 0,64
[B]Yoğunluk: [/B]2,144
[B]Yanıcılık: [/B]Yanıcı değil. Ancak Yanma olayını kuvvetle destekler.
Yangın ve Patlama riski: Ozon kararsız bir gazdır ve normal koşullarda oksijene ayrışır. Ancak demir, bakır, krom gibi elementlerin bulunduğu bir ortamda yüksek sıcaklıkta patlayıcı olabilir.
[B]Maksimum müsaade edilir ortalama konsantrasyon: [/B]0,240 mg/m3. Havada

[K][B]Ozonun Başlıca Kullanım Alanları:[/B][/K]
[B]• Ortam havası temizleme
• Suların dezenfeksiyonunda
• Yüzme havuzlarında ozon
• Tat, renk, bulanıklık ve koku giderilmesinde
• Ağır metallerin uzaklaştırılmasında
• Bakteri ve virüslerin dezenfeksiyonunda
• Gıda depolamada ozon
• Tavukçulukta ozon kullanımı
• Marketlerde ve manavlarda ozon kullanımı
• Kırmızı et işleme tesislerinde ozon kullanımı
• Yemek fabrikalarında ozon kullanımı
• Soğuk hava depolarında ozon
• Konteyner dezenfeksiyonunda ozon kullanımı
• Seralarda ozon kullanımı
• Ozon gazının balık yetiştiriciliğinde kullanımı
• Hava ile bulaşan hastalıkların giderilmesinde
• Gıda endüstrisinde şişe ve yemek kaplarının dezenfeksiyonunda
• Soğuk hava depolarında
• Veterinerlik ve hayvancılıkta enfeksiyon giderilmesinde
• Aflatoksin arındırılmasında
• Gıda ve havada kükürt giderilmesinde
• Klima sistemlerinde
• İnsan kanında bulunan virüslerin giderilmesinde
• Zayıflamada
• Cilt hastalıklarında
• Virüslerin sebep olduğu hastalıklarda
• Dolaşım bozukluklarında
• Kronik yorgunlukta
• Akne, sedef dirençli mantar gibi cilt hastalıklarında
• Migren ve multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklarda
• Zor iyileşen enfekte yaralarda
• Hastane, hava alanı, otel, hamam gibi klimalı sistemi olan yerlerde
• Havalandırma, boyler, soğutma kuleleri, nemlendirme sistemlerinde ölümle sonuçlanan LEJYONER hastalığının yok edilmesinde vb.[/B]

[K][B]Akvaryum Balıkları Üretiminde Ozon Gazı Kullanımı:[/B][/K]
Ozon gazı, balık yetiştiriciliğinde su kalitesini yükselten, hızlı büyüme ve gelişme sağlayan, mortalite oranını düşüren, balıklar için zararlı organik maddeleri yok eden, suyun dezenfeksiyonunu ve oksijen bakımından zenginleşmesini sağlayan son derece güvenilir bir gazdır.

Ozon uygulaması, sudaki total organik karbon (Total Organic Carbon, TOC) oranını %15'lere kadar çekebilmekte, sudaki nitrit düzeyi ile suyun bulanıklığını azaltmakta ve sudaki katı maddelerin oksidasyonunu sağlayarak uzaklaştırmaktadır.

Artan ozon dozuna bağlı olarak sudaki kimyasal oksijen tüketimi (Chemical Oxygen Demand, COD) ile total organik karbon (Total Organic Carbon, TOC) oranları ve renk değişimi (berraklık) oranları oldukça verimlidir.

Balık yetiştiriciliğinde uygulanacak ozon dozu, ortamdaki balık sayısı, balık büyüklüğü, suyun miktarı, suyun tatlılık-tuzluluk oranı, pH ve sıcaklık gibi faktörlere bağlıdır.

[B]Yumurtaların Dezenfeksiyonu: [/B]0.5-3 dk süreyle 0.2-1 mg/l
[B]Balık Patojenleri: [/B]3 dk süreyle 0.2-1 mg/l
[B]Balık Havuzları: [/B]En fazla 15 dakikalık uygulama için 0.3 ppm
[B]Alet ve Ekipmanların Dezenfeksiyonu: [/B]30-60 dk süreyle 0.5-1 mg/l
[B]Balık Havuzları: [/B]Günde en fazla 5 saatlik uygulama için 0.1ppm
[B]Balık havuzları: [/B]Günde en fazla 8 saatlik uygulama için 0.067 ppm

[K][B]Ozon Gazının Balıklar Üzerindeki Yararlı Etkileri:[/B][/K]
Balık dışkısı suda amonyak kaynağı olarak önemli rol oynar. Suda 1mg/l konsantrasyonundaki amonyak, balıklar için öldürücü dozda toksiktir ve 0.02 mg/l gibi düşük konsantrasyonlarda bile solungaçları tahrip etmesi ve gelişmeyi yavaşlatması gibi olumsuz etkileri vardır. Yetiştiricilikte, sudaki amonyak, amonyum, nitrit ve nitrat değerlerinin sırasıyla 0,02 mg/lt, 1,0 mg/lt, 0,2 mg/lt ve 10mg/lt'ye kadar olması gerekmektedir.

Sudaki azot döngüsü, amonyum (NH4+), amonyak (NH3+), nitrit (NO2-), nitrat (NO3-) şeklinde gerçekleşmektedir. Nitrit balıklar için toksik olmasına rağmen nitrat zehirsizdir. Ozon gazı, nitriti nitrata okside eder. Böylece bir bakıma nitrobakterlerin görevini üstlenerek balıklar için toksik olan sudaki nitrit konsantrasyonunu düşürür.

Otte ve arkadaşları (1979), balık yetiştiriciliğinde ozon uygulamalarının başarılı bir şekilde kullanılabildiğini, ozon uygulaması sonucunda balıklardaki ortalama büyüme oranının %30 olduğunu ve sudaki nitrit (NO2-) ile amonyum (NH4+) konsantrasyonlarının düştüğünü belirtmişlerdir. Aynı araştırıcılar 1 yıl süreyle yaptıkları çalışma sonucunda başlangıçta 1/23 olan balık/su oranının (1 litre suya 43,5 gr balık) ozon uygulaması sonucunda 1/46 (1 litre suya 217g balık) olarak arttığını belirlemişlerdir.

Akvaryum sektöründe Twinstar olarak tanıdığımız cihaz, aslında bir elektroliz cihazıdır ve oksijeni atomlarına parçalayarak ozon gazı da üretmektedir. Lansmanlarında bu özelliğinden neden bahsedilmediğini anlamak gerçekten güç. Belki de ticari anlamda saklanması gereken bir sır olarak düşünüldüğünden olsa gerektir!.. İşin o boyutu ayrıca tartışılır!.. Twinstar cihazının kendi tanıtım lansmanlarına baktığımızda bazı yosun türlerine karşı mücadele için icat edilmiş çok yeni bir icat gibi tanıtılsa da, aslında basit bir elektroliz cihazından öte bir şey değildir.

[B]Twinstar Nano cihazının orijinal kartuşlarının Platin kaplı Titanyum olduğunu biliyoruz. Pahalı olmasının nedeni de tam olarak budur!.. Yoksa, dediğimiz gibi, aslında basit elektroliz cihazı (elektikli sterilizör)'dür. [/B]

[K][B]Twinstar cihazını da tanımlayalım;[/B][/K]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/189456/031020160400221.jpg[/IMG]

Birçok hobi gibi akvaryum hobisi de, hobiciye ciddi maddi yük getiren bir hobidir. Ekipmanlar pahalı olduğu gibi, yanlış yapılan seçimler ise ikinci satın almalara ve daha ciddi mâli kayıplara sebep olmaktadır.

Üretici firmalar ise ürünlerinin etkilerini reklam yoluyla abartarak, maalesef ki kafamızı karıştırıp, yanlış seçimler yapmamıza sebep olmaktalar. Böylece sadece ceplerini doldurmakla kalmıyorlar, bizlerin ise tankta sağlamayı umduğumuz sağlıklı ortamı sağlamamıza yardımcı olamıyorlar ve tabiri caizse resmen paramızla rezil oluyoruz.

Twinstar nano’unun web sitesini inceledikten sonra böyle bir girişi uygun buldum!..

İngilizcesi iyi olan hobiciler sitede ürünün direkt elektrikli bir yosun giderici olarak lanse edildiğini göreceklerdir. Aslında çalışma prensibi tam olarak yosun giderici değil, elektroliz yoluyla suyu zararlı gazlar ve patojenlerden temizleyen, elektrikli bir sterilizördür.

Ayrıca, dünyaca ünlü birçok akvaristin de (elbette teklif edilen para veya sponsorluk karşılığı) tavsiyesini görebiliyoruz. Elbette bu da, onlar kadar sağlıklı ve güzel tanklar kurmak hedefimizde olduğu için bizleri yeterince satın alma konusunda cesaretlendiriyor.

Ancak reklam sektöründe de belli bir deneyime sahip biri olarak söylemeliyim ki, reklamlar her zaman ürünün etkisi abartılarak tasarlanır. Ürünün etkisinin abartılamayacağı tek resmi ve ciddi döküman ise ürünün patentidir. Bu yüzden alacağınız ürünün reklamından önce patentini incelemenizi ve ürünü kullanan kişilerin yorumlarını internetten incelemenizi öneririm.

Makalenin devamını okumadan önce Twinstar Nano’nun ürün patentini paylaşmak istiyorum. İngilizceniz var ise de makalenin devamını okumadan önce bu ürün patentini okumanızı tavsiye ederim.
[URL]http://aquaist.com/wp-content/uploads/2015/02/twinstar-nano-patent.pdf[/URL]

Patenti kısaca özetlemek gerekirse de, ürün aslında bir elektrikli yosun giderici değil, elektrikli bir strelizördür.

[K][B]Ürünün etkili olduğu patojenler:[/B][/K]
Staphylococcus Aureus
Aeromanas Hyrophila

Twinstar nano, bir aylık bir kullanımda, tanktaki Staphylococcus Aureus patojenini %71, Aeromanas Hyrophila patojenini ise %100 oranında yok etmektedir. Bu patojenlerin azalması ise sadece yosun oluşumunu azaltmakla kalmayıp, balık ve karides gibi canlıların sağlığını da olumlu yönde etkilemektedir.
[K]
[B]Bizim yanlışlıkla odaklandığımız yosun sorununa gelince; [/B][/K]
Bu patojenler tüm yosun çeşitleri üzerinde etkili değildir. Dolayısı ile ürünün web sitesinde de inceleyip bulabileceğiniz gibi:

[B][K]Etkili Olduğu Yosun Çeşitleri[/K][/B]
Hair/Thread Algea [B](Saç yosunu)[/B]
Brown Algea [B](Kahverengi Yosun)[/B]
Blue Algea [B](Mavi Yosun)[/B]
Fuzz Algea [B](Tüy Yosun)[/B]
Green Dust Algea [B](Yeşil Toz Yosun)[/B]
Green Spot [B](Nokta Yosun)[/B]

[K][B]Etkisiz Olduğu Yosun Çeşitleri[/B][/K]
Green Water [B](Eugmeana – Yeşil su sorunu)[/B]
Black Brush/Beard [B](Siyah Sakal Yosunu)[/B]

Bu sebeple; ürünü etkisiz olduğu yosun cinslerini gidermek amacıyla kullanıp ürünü kötüleyen ve hiç bir işe yaramadığını söyleyen kullanıcı yorumlarını forumlarda görmeniz muhtemeldir. Ayrıca bahsettiğimiz gibi ürün direkt değil dolaylı olarak yosunlar üzerine etkilidir. Bildiğimiz gibi yosunlar sporlar ile üremektedir.

[VID]https://www.youtube.com/watch?v=OijqZ4AUmkE[/VID]

• Tankınızda yosun sporlarının üremesi için yeterli koşullar varsa,
• Filtrenizde yosun sporları birikmişse ve sürekli ürüyorlarsa,
• Fazla yemleme yapıyorsanız,
• Işıklandırmanız ve / veya foto periyodunuz yanlışsa,
• Filtrasyonunuz tankınıza uygun değilse,
• Fazla gübreleme yapıyorsanız,
• Suyunuz henüz oturmamışsa,
• Nitrit ve nitrat patlamaları yaşıyorsanız

Muhtemelen tankınızda bu ürünün yok edebileceğinden fazla yosun oluşuyordur ve twinstar nano sizin için hiçbir işe yaramıyor ve tam bir para tuzağıdır diyebiliriz.

[K][B]Ürünün Avantajları:[/B][/K]
[B]Suyu elektroliz ederek, -oh iyonları sayesinde sudaki çepersiz bakterilerin yok edilmesi hedef alınıyor. (Mantıklı!)
Bakterilerin neredeyse tamamı çepersiz (hücre duvarsız) olduğu için yaklaşım oldukça makul.

Elektroliz sayesinde ortaya çıkan H² ve O² suda çözünmeleri durumunda H² suyu asidik (pH düşük) O2 de suyu bazik (pH yüksek) duruma getirir. 1 birim O²'ye karşılık 2 birim H² çıkacağı için bir miktar pH düşüşü normal gibi geliyor.

Elektroliz edilen suyun iletkenlik (TDS) değeri de düşeceği için, saflığı artacak.
Yüksek TDS değeri yosun ve suda uçuşan partiküllerin yok olması demek. Bu sayede daha temiz bir suya sahip olacağız.

Su yüzeyinde yağlanma dediğimiz bakteriyel jel de yok olacak. Tertemiz bir su yüzeyine sahip olacağız. (Harika…)

Alet hidroliz yaparken O², H² ve O³ çıkarıyor, O³ ise alglerin sporlarını direkt olarak yok ediyor. Aleti çalıştırdıktan sonra işe yaramaması bence oldukça saçma olurdu. Mantığı ve çalışma prensibi ortada!..

[K]Twinstar neden kullanılmalıdır?[/K]
• Akvaryumlarınızın çok üst düzey seviyede oksijenlenmesini sağlar.
• Su kalitesini artırıp biyolojik filtrasyonun da üst seviyelere ulaşmasını sağlar.
• Balıklarınızın mukozalarını güçlendirip cilt hastalıklarına ve dış parazitlerle mücadele etmesini sağlar. Mukoza zarına biyolojik koruma sağlar.
• Balıklarınızın iskelet ve kas yapısını güçlendirir.
• İç ve dış parazitlerden kurtulmalarını sağlar.
• Yedikleri yemlerin çok kısa sürede vücut sistemine geçmesini ve bağırsak hastalıklarından korunmalarını sağladığı gibi vücut gelişimlerinde de gözle görülür farklar ortaya çıkmasını sağlar.
• Çok üst düzey bir dezenfektan ve sterilizatördür. Bu alanda benzeri ve rakibi yoktur. UV filtrelerden daha üst düzeyde sterilize sağlar. Hiçbir aktif karbonun ulaşamayacağı seviyede kimyasal filtrasyon sağlar.
• Üst düzey oksijenlenmenin getirdiği etkilerden biri de balıklarınızın genel sağlıklarında dikkat çekici gelişmedir
• Yumurtaların mantarlaşmasını önleyip sağlıklı gelişmelerini sağlar. Mantarlaşmayı önlemek için kullanılan metilen mavisi gibi kimyasalların gerekliliğini ortadan kaldırır.
• Yavru gelişimi ve boylanmasını hızlandırır.
• Akvaryumda kullanılan metilen mavisi gibi herhangi bir kimyasal veya dezenfektanın etkilerini tamamen ortadan kaldırıp akvaryum suyundan derhal tahliyesini sağlar.
• Nitrit ve Nitrat’ı oksitleyerek ortamdan uzaklaştırır ve bu esnada tekrar oksijene dönüşür.
• Akvaryum suyuna sağladığı kaliteli ve yüksek düzeyli oksijen sayesinde, oksijenli ortamda aerobik bakteri popülasyonunun da gelişmesine ve çoğalmasına katkıda bulunur.
• Akvaryum suyu çok üst düzey seviyelerde oksijenleneceği için elektrik kesintilerinde de balıklarınızın daha rahat olmasını, suyun daha uzun süre ve kaliteli oksijen barındırmasını sağlar.
• Mineraller ve eser elementlerin etkilerini artırarak, balıklarınızın renklerinin canlanmasını sağlar.
• Çeşitli sebeplerden suda meydana gelen renklenmeler ve kokuları giderir.
• Genelde yetersiz filtrasyon ve fazla yemleme gibi sebeplerden ortaya çıkan planarya gibi çeşitli parazitlerin ortaya çıkmasını engeller.
[/B]
[B][K]Twinstar cihazı, Ozonizer (ya da Ozon Jeneratörü)’nün alternatifidir. Çalışma prensibi olarak ozon gazı üretmektedir. [/K][/B]

Ozon, kimyasal anlamda 2 adet oksijenin, yani O2’nin üç atomlu hali, yani O3’tür. O halde ozon yapısal olarak O2’ye bir oksijen atomu daha bağlanarak oluşan allotropik bir doğal elementtir. Ozon, atmosferde şimşek çakmasını takiben doğal olarak da oluşur ve çevrede taze, kendine özgü, temiz bir koku oluşmasını sağlar.

Ozon gazı, özel jeneratörlerle, havanın oksijeninden yararlanılarak üretilebilir. Ancak dengesiz bir gaz olduğu için, oluşumunu izleyen 20-30 dakika içinde, oda sıcaklığında tekrar oksijene dönüşür. Bu nedenle ozonu üretip, depolamak olanaksızdır. Kullanım yerinde sürekli üretilmek zorundadır. Ozon kendisinden beklenen işlevi gördükten sonra tekrar O2’ye dönüştüğü için doğal olarak hiçbir atık bırakmaz. Bu anlamda kesinlikle çevre dostu bir tekniktir.

Ozon gazının en önemli etkisi, suyu veya havayı oksidasyon yoluyla sterilize etme özelliğidir. Ozonun, patojen mikroorganizmalar üzerinde, piyasada bilinen klorin bazlı sterilizantlardan çok daha fazla etkin olduğu yapılan araştırmalarla kesin olarak kanıtlanmıştır. Bu etkinlik Oksijen Redoks Potansiyeli (ORP) olarak tanımlanan bir gerilim değeri (V veya mV) ile ölçülür. Yüksek Redoks Potansiyeli, yüksek oksidasyon gücü ya da daha etkili sterilizasyon demektir. Patojen mikroorganizmalar ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyen her türlü şehirsel, endüstriyel atıklar ve kimyasal elementler (arsenik vb. dâhil olmak üzere) ancak yüksek bir oksidasyon gücü ile temizlenebilir.

Ozonun yüksek sterilizasyon özelliği pek çok patojen mikroorganizmaları daha fazla imha etme özelliğine işaret eder. Biyolojik Ölüm Eşiği olarak tanımlanan bu özellik, aynı doz uygulandığında ne kadar çok patojenin mikroorganizmanın imha edildiğini gösterir.

Ozon (O3) 3 oksijen atomundan meydana gelen bir gazdır. Bileşiği sabit olmadığı için çabucak oksijene (O2) dönüşür.

Bu reaksiyon, oksijen ile tek “O” molekülünün ayrılmasına sebep olur. Dışarıda serbest kalan bu “O” molekülü yaşadığımız ortamda bulunan hava veya su içerisindeki bakteri, virüs, mantar, küf ve mikropları çok kısa sürede yok eder, demir, mangan, klor, nitrit vb. maddeleri de oksitleyerek ortamdan uzaklaştırır ve bu esnada tekrar oksijene dönüşür.

Doğal çevremizde var olan ozonu, genellikle, bizi atmosferdeki zararlı UV ışınlarından koruyan özelliği ile tanırız. Oysa ozon bizi sadece UV ışınlarından korumakla kalmaz, diğer pek çok alanda yaşam kalitemizi yükseltir.

[K][B]Gelelim konunun en can alıcı noktasına;[/B][/K]
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi aslında çok da etkili olmadığı bir alanda mucize bir cihaz gibi tanıtılmasına rağmen beklenen etkiyi kimsenin göremediği Twinstar Nano cihazı da diğer bir sürü ticari meta gibi tamamen ticari amaçla üretilmiş, cilalanıp süslenip mucize diye fahiş fiyatlardan satılan basit bir elektroliz cihazıdır!.. Belki de bu sırrının ortaya çıkması istenmiyor. Yukarıda yazdığımız gibi bütün aldatmacası orijinal kartuşlarının Platin kaplı Titanyum olmasından kaynaklanmaktadır!..

[K][B]Peki Kartuş olarak Platin kaplı Titanyum kullanılmasına gerek var mıdır? Hayır kesinlikle yoktur!.. [/B][/K]
Bu konuda ciddi çalışmalarımız ve araştırmalarımız var. Platin kaplı Titanyum'da olsa birkaç ay içerisinde kireçlenip tıkandığını ve tıkandığında da yeniden orijinal kartuş alıp yenilemek gerektiğin kimse inkâr edemez.

Bizim yaptığımız araştırmalarımız neticesinde elde ettiğimiz bilgiler ışığında, orijinal kartuş yerine (youtube videolarında bahsi geçen çay süzgeci olduğunu sanmayın değil!..) farklı ve çok ucuz bir malzemenin kullanılabileceğini, bu malzemeden yapılan kartuşların değişme ihtiyacı olmadan yine basit bir formülle arada bir temizlenerek yıllarca sorunsuz olarak kullanılabileceğini atık biliyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız sürüyor.[EDIT]BozkurtGokturk,2016-10-03 04:26:13[/EDIT]

Beğenenler: [T]227369,ozkara19[/T]
Teşekkür Edenler: [T]69574,fantastik3[/T][T]227369,ozkara19[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir