ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
mert parlak
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
0
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
01 Kasım 2006 15:49
Son Ziyaret:
30 Mart 2010 15:29
Toplam Mesaj:
20 [0.00 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
mert
Doğum Tarihi:
10 Ekim 1980
Yaş:
43
İl:
Bursa
Meslek:
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Mert Parlak

SON 10 MESAJI

Blue Zaire Mobaları ürettik
Merhabalar farklı başlık açmak istemedim burdan sormak istedim ben moba tankında dekoru
baca tuglalarıyla yapmayı düşünüyorum herhangibir salınım yaparmı suya ilerleyen zamanlarda
 
 
 
midas-papağan
merhaba arkadaşlar midas ve papağanım eş tuttular ve bugün itibari ile yumurta döktü papağan ancak erkeği ayırdım dişiye karşı çok agresif dişi yumurtaları tek döktü ve şuan yanında erkek yok midasıda yanına salmam gerekirmi yoksa ayrı kalmaları dahamı iyi olur
Potamotrygon motoro
Teşekkür ederim Erhan bey
Potamotrygon motoro
Potamotrygon motoro
ülkemizde bu balık satılıyormu
Denemelerden Sonra Büyük Tanka Geçiş
teşekkür ederim ufak tankım yap boz gibi olduğundan vede onu deneme tahtası olarak gördüğümden hiç resm çekmedim onda kullandığım taban basit bir tabandı midye kırığı ve üzerinde siyah kum vardı zeytin çınar gül gibi bitkiler yetiştirdim gayette güzeldi pek sorun yaşadım denemez yosun sorunu hariç tabiki onuda sifonlamayla başa cıktım iyi dilekleriniz için teşekkür ederim  
Denemelerden Sonra Büyük Tanka Geçiş

Öncelikle Herkese Merhaba,
Ufak Tankta denemelerimden ve uzunca araştırmalarımdan sonra büyük bir Tankta yoğun bir bitkili Akvaryum kurma hevesine girdim ilk olarak taban malzemesini araştırmaya başladım forumdaki dünyaca ünlü tanklar başlığında bulunan bütün tankları okudum resimlerini inceledim ve orada kullanılan taban malzemelerini araştırdım vede ulaştım yurt dışında yaşayan akrabalarımın sayesinde cumartesi günü hepsi elime geçecek
pazar sabahıda tankı kurmaya başlıyacağım siz değerleri forum üyelerindende yardımlarınızı bekliyorum sayın mustafaerdogar bey Sayın Emre ÖZDİL ve Sayın Batuhan BAYRAM beyinde yardımlarından dolayı teşekkürü bir borç bilirim
Tank hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum
Tank: Boy-150cm En-65cm Yükseklik-60cm (15mm cama cam atkısız)
Işıklandırma: 6xT5 2xT8
Filtrasyon: Eheim 2080 Professional 3 dış filtre
Isıtıcı: Eheim 300W
Co2: Tüplü Sistim
Taban Malzemeleri: Ada Aqua Soil Amazonia Normal 90 L, Ada Aqua Soil Amazonia Powder 45L, Ada Power Sand 18L, ADA Penac-W,Dupla Baccies,ADA Green Brighty STEP 1

Kullanılan malzemelerin birkaç kopya resmini koymak istiyorum
 
 
Akvaryum Kimyası

Akvaryum suyunun hazırlanması Şehir sularında bulunan klor ve ağır metaller bitki ve balıklar için zehirlidir. Bu suyun ilk önce akvaryum için uygun hale getirilmesi gerekir. Akvaryuma koymadan önce temiz ve zehirli olmayan bir kapta bir hafta dinlendirmek ya da bir su filtresi veya hava pompasıyla bir iki gün havalandırmak gerekir. Bundan sonra da suyun içinde kalan kloru ve ağır metalleri nötralize etmek için bir su hazırlama preparatı kullanmak (örn. BioPlast AquaClean) yerinde olacaktır. Bakır zehirlidir. Bu yüzden yeni kurulmuş, henüz kireçlenmemiş bakır tesisatlardan gelen su, akvaryumlar için uygun değildir. İçinde zehirli metaller bulunma olasılığı olduğu için musluktan akan sıcak suyu da akvaryum için kullanmamalısınız. Sadece soğuk su, o da bir süre akıtıldıktan sonra kullanılmalıdır. Suyun kimyası İçinde yaşadıkları suyun bileşimi, diğer bir deyişle kimyası balık ve bitkiler için büyük önem taşır. Bazı balık ve bitki türleri yaşamlarını sürdürebilmek için çok özel su şartları (pH, GH, erimiş karbondioksit miktarı vs.) gerektirirler.

Bunlar hassas ve zor türlerdir. Örneğin bir Güney Amerika cüce çikliti olan apistogramma agassizi ' nin uzun dönemde sağlıkla yaşayabilmesi için diğer şartların yanında akvaryum suyunun asitlik değerinin de 6 - 6,7 pH arası olması gereklidir. Bazı türler ise çok geniş aralıklardaki su değerlerinde sağlıkla yaşayabilir ve hatta çoğalabilirler. Bunlar, çoğu zaman doğada da mevsimlerle bağlı olarak değişen su şartlarına göğüs germek zorunda olan dayanıklı türlerdir. Akvaryum bitki ve balıklarına gereksinim duydukları su şartlarını sağlayabilmek, suyun kimyasından bir miktar anlamayı gerektirir. Özellikle bilinmesi gerekenler, akvaryumculukta önem kazanmış toplam sertlik (GH), karbonat sertliği (KH), asitlik (pH) ve erimiş karbondioksit (CO2) gibi değerlerin ilişkileridir: Suyun asitlik derecesi (pH) Suyun pH derecesi, içinde çözülmüş halde bulunan bütün asitik ve bazik maddelerden etkilenir. Suyun pH derecesiyle, bütün bu maddelerin toplam etkisi ölçülmüş olur. Suda ne kadar çok asitik madde varsa, pH değeri de o kadar düşer. Kimya dilinde belirtilecek olursa, asitik su elektron almaya, bazik su ise vermeye eğilimlidir. 0 - 14 pH skalası Suyun pH derecesi, sudaki hidrojen (H+) iyonları konsantrasyonunun negatif logaritmasıyla (10-pH) orantılıdır ve 0-14 aralığında bir skalayla ölçülür.

Saf suyun hidrojen iyonları (H+) konsantrasyonu, hidroksit (OH-) iyonları konsantrasyonuna eşit, pH derecesi de nötr, yani 7'dir. Asitik özellikli sularda (pH 0-7 aralığı) H+ iyonları OH- iyonlarından daha fazla, bazik özellikli sularda ise (pH 7-14 aralığı) OH- iyonları H+ iyonlarından daha fazla bulunur. Tatlı su akvaryumları için genelde 5.5 - 8.5 pH aralığı önem taşır. Çoğu tatlı su kaynaklarının pH derecesi de bu değerler arasındadır. Örneğin Afrika'daki Malawi Gölü'nün çeşitli yerlerindeki pH değerleri 7.5-8.5 arasıyken (bazik), tropik Amazon sularının çoğu yerinde pH 6.5'in altındadır (asitik). Balık ve bitki türleri sağlıklı yaşamak için belli pH değerleri gerektirirler Suyun pH değeri akvaryumculukta çok önem kazanmıştır. Her balık veya bitki türü, sağlıklı yaşayabilmek için belli sınırlar içindeki pH değerlerini gerektirirler. Bazı türler, 6,5 - 8,5 gibi geniş bir pH aralığında sorunsuzca yaşamlarını sürdürürken bazıları 5,5 - 6,5 aralığı gibi özel (asitik) su şartlarına gereksinim duyarlar. Sudaki hızlı pH değişimleri tehlikelidir! Çoğu zaman, suyun mutlak pH derecesinden çok, pH'ın dengede sabit tutulması önemlidir. Çünkü balıklar, bitkiler ve mikroorganizmalar, ani pH değişimlerinden son derece olumsuz etkilenirler.

Suyun pH derecesinin dengede tutulmasında bikarbonat sertliği önemli rol oynar. Genel olarak, suyun bikarbonat sertliği yükseldikçe pH da yükselir ve daha kolay dengede tutulur. Örneğin bikarbonat sertliği arttıkça akvaryumdaki karbondioksit miktarına bağlı günlük pH salınımları azalacaktır. Disk balığı gibi düşük pH dereceleri (5,5-6,5) gerektiren balıkların bakımının zorluğu da kısmen bu noktadan kaynaklanır. Bu pH değerlerinde suyun bikarbonat sertliği de düşük olacağından pH'ı dengede tutmak zorlaşır. Bir çoğu Amazon Nehri kökenli asitik su gerektiren balıklar için turba (almanca torf, ingilizce peat) filtre malzemesi kullanılması önerilir. pH ve karbondioksit Bir akvaryumda pH değerini etkileyen en önemli madde karbondioksittir (CO2). Suda ne kadar çok karbondioksit varsa pH da o kadar düşer. Gündüzleri bitkiler fotosentez sırasında karbondioksit alır oksijen verirler. Bu yüzden de bitkili akvaryumlarda pH derecesi, sabah ışık ilk açıldığında en düşük noktasındayken akşam ışığın kapanmasına yakın en yüksek noktasına ulaşır.

Suyun toplam sertliği (GH) Sudaki katyonlar ve GH Sertlik yapan tuzlar: Kalsiyum ve magnezyum tuzları Suda çözünmüş türlü tuzlar arasında kalsiyum ve magnezyum tuzları suyun toplam sertliğini oluştururlar. Suda en çok bulunan sertlik yapıcı bileşikler genelde kalsiyum bikarbonat [Ca(HCO3)2] ve kalsiyum sülfattır [CaSO4]. Kalsiyum ve magnezyum tuzlarının çok bulunduğu sular sert, az oldukları sular ise yumuşak olarak nitelendirilir. Sertliğin ölçüm birimi olan 1° GH litrede 10 mg kalsiyum veya magnezyum oksite karşılık gelir. (Ca: Kalsiyum, Mg: Magnezyum, Na: Sodyum, P: Potasyum) Geçici sertlik: Kalsiyum bikarbonatın neden olduğu sertliğe geçici sertlik de denir, çünkü suyu kaynatınca bu sertlik kaybolur. Kalsiyum sülfatın yol açtığı sertlik ise kalıcı sertliktir. Böylece: toplam serlik (dGH) = kalıcı sertlik + geçici sertlik Akvaryumculukta su, sertlik derecesine (GH) göre aşağıdaki gibi sınıflandırılır: 0°-5° ÇOK YUMUŞAK 5°-10° YUMUŞAK 10°-15° ORTA SERT 15°-20° SERT 20°- + ÇOK SERT Suyun sertliği ve ozmotik basınç Suyun sertliği, ozmotik basınçla doğrudan ilişkilidir; dolayısıyla suda yaşayan her türlü canlının hücresel faaliyetini de doğrudan etkiler. Genel olarak akvaryum balıkları için uygun sertlik derecesi 5° -15° GH arası değerlerdir. Bazı türlerin gerektirdiği su şartları bu sınırların dışında kalır. Güney Amerika'da, Amazon nehir sisteminde yaşayan bazı türler ancak çok yumuşak sularda sağlıkla yaşayabilirler.

Tanganika ve Malawi göllerinde yaşayan Afrika çiklitleri ise sert su gerektirirler. Sert su yumuşatılabilir Sert su, gerek duyulursa ozmoz suyu karıştırılarak yumuşatılabilir. Ozmoz suyu, musluğa ters ozmoz (reverse osmosis) aleti takılarak musluk suyunun yaklaşık %98 oranında saflaştırılmasıyla elde edilir. Suyun karbonat sertliği (KH) Karbonat sertliği, sudaki bikarbonat (HCO3-) iyonlarının konsantrasyonunun bir ölçüsüdür. Karbonat sertliği, akvaryum balıkları için tehlikeli olan ani pH değişimlerine karşı tampon görevi yapar; KH ne kadar yüksekse pH salınımları o kadar az olur.
Bir akvaryumda karbonat sertliği çok düşükse, balık, bitki, ve bakteri faaliyeti sonucu artan veya eksilen karbondioksite bağlı olarak pH salınımları çok yüksek olacak, bu da biyolojik dengeyi ve balıkların sağlığını çok olumsuz etkileyecektir. Çok özel su şartları gerektiren balık ve bitki türlerini bir yana bırakırsak, bir akvaryumdaki karbonat sertliğinin 3° -10° KH arası bir değer olması önerilir. sudaki anyonlar ve KH Karbonat sertliği sudaki bikarbonat (HCO3-) konsantrasyonunun bir ölçüsüdür. Karbonat sertliği, sadece bikarbonat (HCO3-) iyonlarının konsantrasyonuna bağlıdır ve kalsiyum bikarbonata [Ca(HCO3)2] bağlı geçici sertlikle karıştırılmamalıdır. Karbonat sertliği, toplam sertlik (GH) yaratmayan sodyum bikarbonat (NaHCO3) veya potasyum bikarbonat (PHCO3) tuzlarının çözünmesiyle de oluşabilir. Genel eğilim, toplam sertliğin (GH) karbonat sertliğinden (KH) yüksek olmasıyla birlikte, bazı durumlarda (örneğin saf suda sodyum bikarbonat eritmiş olduğunuzu düşünün) bunun tersi de görülebilir. Karbonat sertliği (KH), karbondioksit (CO2) ve asitlik (pH) ilişkisi Normalde bir akvaryumda karbonat sertliğini -aynı zamanda geçici sertliği de-oluşturan en önemli tuz, suda kolaylıkla eriyen kalsiyum bikarbonattır [Ca(HCO3)2]. Kalsiyum karbonatın (CaCO3) ise çözünürlüğü çok düşüktür. Kaynatılarak suyun geçici sertliğinin nasıl giderildiğini aşağıdaki çift yönlü kimyasal denklem aracılığıyla daha iyi açıklayabiliriz:

Karbondioksit azalırsa, denge, denklemin sağ tarafı lehinde bozulur ve kalsiyum bikarbonatın bir kısmı kalsiyum karbonata dönüşerek çökelir. Kalan karbondioksit miktarına bağlı olarak kalsiyum bikarbonat konsantrasyonunun daha düşük olduğu yeni bir denge noktası oluşur. Tersine suya karbondioksit verdiğimizi düşünelim; bu durumda denge, denklemin sol tarafı lehinde bozulur. Yani çökelti halinde bulunan kalsiyum karbonatın bir kısmı kalsiyum bikarbonata dönüşerek suda erir. Gazların sudaki çözünürlükleri suyun sıcaklığı arttıkça azalır. Su kaynatıldığı zaman içindeki erimiş karbondioksit gazının hemen hepsi havaya uçar. Bunun sonucu olarak da kalsiyum bikarbonat kalsiyum karbonata dönüşür ve çökelir. Çaydanlıklar da bu nedenle zamanla kireçle, yani kalsiyum karbonatla kaplanırlar. Bitkili bir akvaryumda karbondioksit konsantrasyonunun 5 - 15 mg/litre olması optimaldir. 5 mg/litre'den azı bitkiler için yetersizdir; 15 mg/litre'den fazlası ise balıklar için tehlikelidir. Sudaki erimiş oksijen (02) Akvaryumda oksijen, balık, bitki ve aerobik bakteriler gibi oksijenle solunum yapan diğer canlılar için yaşamsal önem taşır. Balıklar, solungaçlarıyla sudaki oksijeni alır, suya karbondioksit verirler.

Bitkiler ise gündüzleri fotosentez yaparken karbondioksiti kullanır, yerine suya oksijen verirler. Suyun sıcaklığına bağlı olarak erimiş oksijen konsantrasyonunun bir doyma noktası vardır. Su ne kadar soğuksa oksijen kapasitesi o kadar yüksektir. Akvaryuma oksijen yüzey hareketi ya da bitkilerle kazandırılabilir. Yüzey hareketi, havadan difüzyon yoluyla suya karışan oksijenin geçişini hızlandırır. Su filtreleri veya hava motorları, yüzey hareketi yaratarak suyun oksijence zenginleşmesini sağlarlar. Çok fazla yüzey hareketi, bitkilerin gereksinim duyduğu karbondioksitin havaya uçmasına neden olurak bitkilerin sağlıklı gelişmesini engeller. Eskiden çok kullanılan hava motorlarının bugün bitkili akvaryumlarda önerilmemesinin nedeni de budur. Çeşitli sıcaklıklarda doyma noktasındaki oksijen miktarları:

 SICAKLIK (°C) OKSİJEN(mg)/litre 10° 11,3 15° 10,1 20° 9,1 25° 8,3 30° 7,6 Balıklar için en sağlıklı oksijen kaynağı akvaryum bitkileridir. Bitkiler fotosentez sırasında açığa çıkardıkları oksijenin çok azını solunumda kullanırlar. Balıkların oksijen sıkıntısı çekmemeleri için akvaryum balıkça gereğinden kalabalık olmamalı, yeteri kadar bitki ve bitkileri olumsuz etkilemeyecek kadar da yüzey hareketi olmalıdır. Genelde sağlıklı ve bol bitkili akvaryumlarda oksijen sıkıntısı çekilmez.
 Bu yüzden yeni kurulmuş, henüz kireçlenmemiş bakır tesisatlardan gelen su, akvaryumlar için uygun değildir. İçinde zehirli metaller bulunma olasılığı olduğu için musluktan akan sıcak suyu da akvaryum için kullanmamalısınız. Sadece soğuk su, o da bir süre akıtıldıktan sonra kullanılmalıdır. Suyun kimyası İçinde yaşadıkları suyun bileşimi, diğer bir deyişle kimyası balık ve bitkiler için büyük önem taşır. Bazı balık ve bitki türleri yaşamlarını sürdürebilmek için çok özel su şartları (pH, GH, erimiş karbondioksit miktarı vs.) gerektirirler. Bunlar hassas ve zor türlerdir. Örneğin bir Güney Amerika cüce çikliti olan apistogramma agassizi ' nin uzun dönemde sağlıkla yaşayabilmesi için diğer şartların yanında akvaryum suyunun asitlik değerinin de 6 - 6,7 pH arası olması gereklidir. Bazı türler ise çok geniş aralıklardaki su değerlerinde sağlıkla yaşayabilir ve hatta çoğalabilirler. Bunlar, çoğu zaman doğada da mevsimlerle bağlı olarak değişen su şartlarına göğüs germek zorunda olan dayanıklı türlerdir. Akvaryum bitki ve balıklarına gereksinim duydukları su şartlarını sağlayabilmek, suyun kimyasından bir miktar anlamayı gerektirir. Özellikle bilinmesi gerekenler, akvaryumculukta önem kazanmış toplam sertlik (GH), karbonat sertliği (KH), asitlik (pH) ve erimiş karbondioksit (CO2) gibi değerlerin ilişkileridir: Suyun asitlik derecesi (pH) Suyun pH derecesi, içinde çözülmüş halde bulunan bütün asitik ve bazik maddelerden etkilenir. Suyun pH derecesiyle, bütün bu maddelerin toplam etkisi ölçülmüş olur. Suda ne kadar çok asitik madde varsa, pH değeri de o kadar düşer. Kimya dilinde belirtilecek olursa, asitik su elektron almaya, bazik su ise vermeye eğilimlidir. 0 - 14 pH skalası Suyun pH derecesi, sudaki hidrojen (H+) iyonları konsantrasyonunun negatif logaritmasıyla (10-pH) orantılıdır ve 0-14 aralığında bir skalayla ölçülür. Saf suyun hidrojen iyonları (H+) konsantrasyonu, hidroksit (OH-) iyonları konsantrasyonuna eşit, pH derecesi de nötr, yani 7'dir. Asitik özellikli sularda (pH 0-7 aralığı) H+ iyonları OH- iyonlarından daha fazla, bazik özellikli sularda ise (pH 7-14 aralığı) OH- iyonları H+ iyonlarından daha fazla bulunur. Tatlı su akvaryumları için genelde 5.5 - 8.5 pH aralığı önem taşır. Çoğu tatlı su kaynaklarının pH derecesi de bu değerler arasındadır. Örneğin Afrika'daki Malawi Gölü'nün çeşitli yerlerindeki pH değerleri 7.5-8.5 arasıyken (bazik), tropik Amazon sularının çoğu yerinde pH 6.5'in altındadır (asitik). Balık ve bitki türleri sağlıklı yaşamak için belli pH değerleri gerektirirler Suyun pH değeri akvaryumculukta çok önem kazanmıştır. Her balık veya bitki türü, sağlıklı yaşayabilmek için belli sınırlar içindeki pH değerlerini gerektirirler. Bazı türler, 6,5 - 8,5 gibi geniş bir pH aralığında sorunsuzca yaşamlarını sürdürürken bazıları 5,5 - 6,5 aralığı gibi özel (asitik) su şartlarına gereksinim duyarlar. Sudaki hızlı pH değişimleri tehlikelidir! Çoğu zaman, suyun mutlak pH derecesinden çok, pH'ın dengede sabit tutulması önemlidir. Çünkü balıklar, bitkiler ve mikroorganizmalar, ani pH değişimlerinden son derece olumsuz etkilenirler. Suyun pH derecesinin dengede tutulmasında bikarbonat sertliği önemli rol oynar. Genel olarak, suyun bikarbonat sertliği yükseldikçe pH da yükselir ve daha kolay dengede tutulur. Örneğin bikarbonat sertliği arttıkça akvaryumdaki karbondioksit miktarına bağlı günlük pH salınımları azalacaktır. Disk balığı gibi düşük pH dereceleri (5,5-6,5) gerektiren balıkların bakımının zorluğu da kısmen bu noktadan kaynaklanır. Bu pH değerlerinde suyun bikarbonat sertliği de düşük olacağından pH'ı dengede tutmak zorlaşır. Bir çoğu Amazon Nehri kökenli asitik su gerektiren balıklar için turba (almanca torf, ingilizce peat) filtre malzemesi kullanılması önerilir. pH ve karbondioksit Bir akvaryumda pH değerini etkileyen en önemli madde karbondioksittir (CO2). Suda ne kadar çok karbondioksit varsa pH da o kadar düşer. Gündüzleri bitkiler fotosentez sırasında karbondioksit alır oksijen verirler. Bu yüzden de bitkili akvaryumlarda pH derecesi, sabah ışık ilk açıldığında en düşük noktasındayken akşam ışığın kapanmasına yakın en yüksek noktasına ulaşır. Suyun toplam sertliği (GH) Sudaki katyonlar ve GH Sertlik yapan tuzlar: Kalsiyum ve magnezyum tuzları Suda çözünmüş türlü tuzlar arasında kalsiyum ve magnezyum tuzları suyun toplam sertliğini oluştururlar. Suda en çok bulunan sertlik yapıcı bileşikler genelde kalsiyum bikarbonat [Ca(HCO3)2] ve kalsiyum sülfattır [CaSO4]. Kalsiyum ve magnezyum tuzlarının çok bulunduğu sular sert, az oldukları sular ise yumuşak olarak nitelendirilir. Sertliğin ölçüm birimi olan 1° GH litrede 10 mg kalsiyum veya magnezyum oksite karşılık gelir. (Ca: Kalsiyum, Mg: Magnezyum, Na: Sodyum, P: Potasyum) Geçici sertlik: Kalsiyum bikarbonatın neden olduğu sertliğe geçici sertlik de denir, çünkü suyu kaynatınca bu sertlik kaybolur. Kalsiyum sülfatın yol açtığı sertlik ise kalıcı sertliktir. Böylece: toplam serlik (dGH) = kalıcı sertlik + geçici sertlik Akvaryumculukta su, sertlik derecesine (GH) göre aşağıdaki gibi sınıflandırılır: 0°-5° ÇOK YUMUŞAK 5°-10° YUMUŞAK 10°-15° ORTA SERT 15°-20° SERT 20°- + ÇOK SERT Suyun sertliği ve ozmotik basınç Suyun sertliği, ozmotik basınçla doğrudan ilişkilidir; dolayısıyla suda yaşayan her türlü canlının hücresel faaliyetini de doğrudan etkiler. Genel olarak akvaryum balıkları için uygun sertlik derecesi 5° -15° GH arası değerlerdir. Bazı türlerin gerektirdiği su şartları bu sınırların dışında kalır. Güney Amerika'da, Amazon nehir sisteminde yaşayan bazı türler ancak çok yumuşak sularda sağlıkla yaşayabilirler. Tanganika ve Malawi göllerinde yaşayan Afrika çiklitleri ise sert su gerektirirler. Sert su yumuşatılabilir Sert su, gerek duyulursa ozmoz suyu karıştırılarak yumuşatılabilir. Ozmoz suyu, musluğa ters ozmoz (reverse osmosis) aleti takılarak musluk suyunun yaklaşık %98 oranında saflaştırılmasıyla elde edilir. Suyun karbonat sertliği (KH) Karbonat sertliği, sudaki bikarbonat (HCO3-) iyonlarının konsantrasyonunun bir ölçüsüdür. Karbonat sertliği, akvaryum balıkları için tehlikeli olan ani pH değişimlerine karşı tampon görevi yapar; KH ne kadar yüksekse pH salınımları o kadar az olur. Bir akvaryumda karbonat sertliği çok düşükse, balık, bitki, ve bakteri faaliyeti sonucu artan veya eksilen karbondioksite bağlı olarak pH salınımları çok yüksek olacak, bu da biyolojik dengeyi ve balıkların sağlığını çok olumsuz etkileyecektir. Çok özel su şartları gerektiren balık ve bitki türlerini bir yana bırakırsak, bir akvaryumdaki karbonat sertliğinin 3° -10° KH arası bir değer olması önerilir. sudaki anyonlar ve KH Karbonat sertliği sudaki bikarbonat (HCO3-) konsantrasyonunun bir ölçüsüdür. Karbonat sertliği, sadece bikarbonat (HCO3-) iyonlarının konsantrasyonuna bağlıdır ve kalsiyum bikarbonata [Ca(HCO3)2] bağlı geçici sertlikle karıştırılmamalıdır. Karbonat sertliği, toplam sertlik (GH) yaratmayan sodyum bikarbonat (NaHCO3) veya potasyum bikarbonat (PHCO3) tuzlarının çözünmesiyle de oluşabilir. Genel eğilim, toplam sertliğin (GH) karbonat sertliğinden (KH) yüksek olmasıyla birlikte, bazı durumlarda (örneğin saf suda sodyum bikarbonat eritmiş olduğunuzu düşünün) bunun tersi de görülebilir. Karbonat sertliği (KH), karbondioksit (CO2) ve asitlik (pH) ilişkisi Normalde bir akvaryumda karbonat sertliğini -aynı zamanda geçici sertliği de-oluşturan en önemli tuz, suda kolaylıkla eriyen kalsiyum bikarbonattır [Ca(HCO3)2]. Kalsiyum karbonatın (CaCO3) ise çözünürlüğü çok düşüktür. Kaynatılarak suyun geçici sertliğinin nasıl giderildiğini aşağıdaki çift yönlü kimyasal denklem aracılığıyla daha iyi açıklayabiliriz: Karbondioksit azalırsa, denge, denklemin sağ tarafı lehinde bozulur ve kalsiyum bikarbonatın bir kısmı kalsiyum karbonata dönüşerek çökelir. Kalan karbondioksit miktarına bağlı olarak kalsiyum bikarbonat konsantrasyonunun daha düşük olduğu yeni bir denge noktası oluşur. Tersine suya karbondioksit verdiğimizi düşünelim; bu durumda denge, denklemin sol tarafı lehinde bozulur. Yani çökelti halinde bulunan kalsiyum karbonatın bir kısmı kalsiyum bikarbonata dönüşerek suda erir. Gazların sudaki çözünürlükleri suyun sıcaklığı arttıkça azalır. Su kaynatıldığı zaman içindeki erimiş karbondioksit gazının hemen hepsi havaya uçar. Bunun sonucu olarak da kalsiyum bikarbonat kalsiyum karbonata dönüşür ve çökelir. Çaydanlıklar da bu nedenle zamanla kireçle, yani kalsiyum karbonatla kaplanırlar. Bitkili bir akvaryumda karbondioksit konsantrasyonunun 5 - 15 mg/litre olması optimaldir. 5 mg/litre'den azı bitkiler için yetersizdir; 15 mg/litre'den fazlası ise balıklar için tehlikelidir. Sudaki erimiş oksijen (02) Akvaryumda oksijen, balık, bitki ve aerobik bakteriler gibi oksijenle solunum yapan diğer canlılar için yaşamsal önem taşır. Balıklar, solungaçlarıyla sudaki oksijeni alır, suya karbondioksit verirler. Bitkiler ise gündüzleri fotosentez yaparken karbondioksiti kullanır, yerine suya oksijen verirler. Suyun sıcaklığına bağlı olarak erimiş oksijen konsantrasyonunun bir doyma noktası vardır. Su ne kadar soğuksa oksijen kapasitesi o kadar yüksektir. Akvaryuma oksijen yüzey hareketi ya da bitkilerle kazandırılabilir. Yüzey hareketi, havadan difüzyon yoluyla suya karışan oksijenin geçişini hızlandırır. Su filtreleri veya hava motorları, yüzey hareketi yaratarak suyun oksijence zenginleşmesini sağlarlar. Çok fazla yüzey hareketi, bitkilerin gereksinim duyduğu karbondioksitin havaya uçmasına neden olurak bitkilerin sağlıklı gelişmesini engeller. Eskiden çok kullanılan hava motorlarının bugün bitkili akvaryumlarda önerilmemesinin nedeni de budur. Çeşitli sıcaklıklarda doyma noktasındaki oksijen miktarları: SICAKLIK (°C) OKSİJEN(mg)/litre 10° 11,3 15° 10,1 20° 9,1 25° 8,3 30° 7,6 Balıklar için en sağlıklı oksijen kaynağı akvaryum bitkileridir. Bitkiler fotosentez sırasında açığa çıkardıkları oksijenin çok azını solunumda kullanırlar. Balıkların oksijen sıkıntısı çekmemeleri için akvaryum balıkça gereğinden kalabalık olmamalı, yeteri kadar bitki ve bitkileri olumsuz etkilemeyecek kadar da yüzey hareketi olmalıdır. Genelde sağlıklı ve bol bitkili akvaryumlarda oksijen sıkıntısı çekilmez.

Kaynak: Gen Bilim

Güneş ışığında bitki
Merhaba, kaç senedir bursada yaşıyorsunuz bilemiyorum ama bursaya kar düşmediği zamanlarda bile çok kuru soğuk olur bu projeniz bence yazlık olmalı
Bir Bitkili Klasiği. Son Fotoğraflar Sayfa 10'da.
Emre Bey bence güzel olacak kendi payıma yoluda beğendim sizin yardımlarınız sayesinde güzel bir bitkili akvaryumum var şuan kısmetse akvaryum ebatlarını büyütüp bitkili discus yapacağım zamanla insan öğreniyor :)
discus üretmek için uygun su
[QUOTE=tolgas][QUOTE=NILYA]Tolga bey,
 
Discus üretmek için ilk önce çok iyi bir çiftiniz olması gerekir.Her çiftin aynı su değerlerde üreme olacak diye bir şey yok.Ancak genel olarak Ph. 5,5 ve 100 mS üreme olduğu söylenebilir.Bu nedenle Şuanki sudaki Ph ve Ms belirtirseniz size daha iyi yardımcı olmaya çalışırım.
 
Saygılar.
[/QUOTE]
 
 
Orhan bey,
 
 
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim, yanlız benim elimde ölçüm cihazları bulunmuyor internette biraz araştırdım ve cihazlar 200 ytl den başlıyor buna anlam veremedim.Benim öğrenmek istediğim dağdan gelen yağmur suları discus üretimi için uygunmudur alet olmadığı için yağmur suyunun ph ve iletkenliğini bilemiyorum ama discuslar amazon nehrinde yağmur suyu ile yaşıyorlar burdan aklıma geldi belki dağdan gelen yağmur suyu ile yaşar .
 
Son olarak aranızda yağmur suyunun ph ve ms sini ölçen varmı ??
[/QUOTE]
 
Yağmur suyunun ph<7 dir,yani yağmur suyu asidiktir.
Birde Dağdan gelen su saf su değildir gibime geliyor
mert parlak2008-08-10 16:24:50

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.