Tatlı suya ve akvaryuma deniz kefali adaptasyonu
Gönderim Zamanı: 11 Ekim 2010 01:33
Denizden yakaladığım Mugil cephalus (Kefal) fingerling'lerinin tatlısuya adaptason işlemi hakkında bilgidir.
Denizden yakaladıktan sonra, tuzluluk düşürme yöntemi ile 6 litre %o36 tuzluluğu bulunan deniz suyuna 10 gün boyunca 1 lt tatlı su katarak osmoregülasyon dengesinin korunmasını sağladım ve başarılı oldum. Yanısıra; aynı özelliklere sahip 2 şerli gruplar halinde 6 denek Mugil cephalus'tan 2'sini 1 lt. %50 tatlısu ve %50 %o36'lık deniz suyu karışımında 1 saat bekletip (adaptasyon süresini kısa tutup) direkt tatlısuya geçirdim ve max 1 gün yaşatabildim. Diğer 2 denek 3 günlük periyodda, hergün 1 lt. %o36'lık salinity deniz suyuna 1 lt tatlısu eklenerek adapte edilmeye çalışıldı ve 3.günün sonunda tatlı suya geçirildi fakat 1 gün yaşadı ve mortalite gerçekleşti. Son 2 denek direkt olarak tatlısuya atıldılar, genel davranışları itibarıyle solunum güçlükleri O2 kaynağına yönelme, muhafaza edilen kapta sürekli vertikal yüzüşe dayalı stresli davranış, solungaçlarda anormal hareketler gözlemlendi ve 9 saat sonra mortalite gerçekleşti.
Amatör deney için yakaladığım balıklar: Ortalama boyları 4.5 cm., genel olarak sağlıklı bireyler, ortama bağlı stres dışında gözle görülür herhangi bir problemleri, yakalanma esnasında yüzeysel travmatik bir duruma maruz bırakılmayan adaylar.
Yanısıra eşzamanlı olarak;
Paleomon serratus (Teke tabir edilen karides türevi) ve Blennius fluviatilis (Horozbina) üzerinde de tuzluluk düşürme deneyi yaptım. 3 adet horozbina'yı direkt olarak tatlısuya attım ve bu denekler 2 gün tatlısuda yaşayabildiler. Bu verinin; bahsi geçen balığın doğal yaşamında kimi zaman su dışında kaya üzerinde uzun müddet canlı kalabildiğini göz önünde tutarak bir tölerans süresi olabileceğini düşünüyorum. Deneme fırsatım olmamasına rağmen, B.fluviatilis'in uzun bir tuzluluk düşürme dönemi uygulanarak periyodik bir biçimde tatlısuya adapte edilebileceği gibi bir izlenim oluştu bende. Vaktim olduğunda bu konuda da deneme yapacağım. B.fluviatilis'i deneme amacım, osmoregülasyon sorunu ortadan kaldırılabilirse mükemmel bir akvaryum balığı olarak umut vaad etmesi. Alternatif bir tür olarak akvaryum sektörüne kazandırılabilir diye düşünüyorum.
Paleomon serratus deneyinde ise; gerçekten epey uğraşmama rağmen tuzluluğu (benim hesabıma göre) %o8'in altına düşüremiyorum. Düştüğü zaman toplu ölümler oluyor. Yaklaşık 100 farklı olgunlukta denek ile yaptım deneyimi. Tamamı direkt olarak denizden yakalanmış orjinal türler. Tuzluluk düştükçe tamamen şeffaf bir hal alıyorlar ve daha sonra koşulsuz mortalite gerçekleşiyor. Bunlardan çok ümitliydim ancak olmadı.
Sonuç olarak
Çok özel koşullar olmaksızın %o36'lık 6 lt deniz suyuna 10 gün boyunca 1 lt tatlısu ilave ederek ve sürekli O2 vererek %100 tatlı su adaptasonu gerçek deniz kefali için mümkün olduğu kişisel olarak kanıtlandı. Mugil cephalus'lar, şu an akvaryumda %100 tatlısuda 40. gününü yaşamaktalar ve olağan davranışlar sergileyerek sorunsuz ve hatta iştahla yem almaktalar. Kefal genel olarak pelajik (yüzeyde) bir balık olduğundan diğer balıklarla (Snow, sarı prenses, gurami vs.) herhangi bir sorun yaşamamaktadır.
Link olarak verilen video'dakiler bahsi geçen ve %100 tatlısuya adapte edilen has m.cephaluslardır.
[VID]http://www.dailymotion.com/video/xetlle_mugil-cephalus-deniz-kefali_animals[/VID]
Saygı ve selâmlarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ekim 2010 02:15
Deniz kefalinin tatlı suda yaşaya bildiğine hiç şaşırmadım ben istanbulda oturan biri olarak her hafta sonu haliçe balığa gideriz (ayakapı) mevkine ve bizden daha ileride olanlar ayvan saray tarafında olanlar gördüğümde orada kefal yakalıyorlardı çünkü oranın suyu birazdaha kirli .
oliverzeg 2010-10-11 02:16:32
Ve balık tutan büyüklerimize sorduğumda kefal pis balıktır yani pisliklerin olduğu yerde çok dolaşırlar derdi bana haliç e ise herkezin bildiği gibi tatlı su karışımı olmaktadarı bilmiyorum şuan kanallar ne durumda fakat bir yağmur yağdığında denizin kendine özgü mavimsi yeşilimsi rengi bir anda çamur sarısı olduğunu veya tamamen renginden uzak olduğunu un kapanı köprüsünde balık tutanlar bile bilirler .
Burada demek istediğim haliç in iç kısımlarında kefal çıkması ve düşündüğünüz zaman kağıthane eyüp alibeyköyden gelen suların bile veya o mevkilerdeki yağmur sularının oraya boşaldığını düşünürsek nekadar büyük bir tatlı su kütlesi o körfezi bölgeye dökülüyor ve balıklar yaşamlarına devam edebiliyor . Haliç kısmının daha (unkapanı körü tarafında ) ilerisinde istavrit mezgirt çinekop bile var hatta bir ara rus kefali tutanlar bile vardı Ama yağmur yağdığı zaman kefalden başka bir balık görmezsiniz benimde gözlemlerim bu yönde. ARAŞTIMALARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ekim 2010 03:58
Tuzlu se kefallerinin yumurtlamak ve beslenmek için acı su deltalarına ve tatlı suların kilometrelerce içlerine girdikleri bilinir, fakat buralarda ne kadar uzun süre kalabildikleri üzerinde yapılmış bir çalışma var mıdır bilemiyorum. Deneyiniz sonucunda en az 44 gün yaşayabildiklerini öğrenmiş bulunuyorum.
Kefallerin bahsetiğim bu acı su deltaları ve akarsuların içlerine girdiklerine defalarca kez şahit oldum. Özellikle yavru kefaller yırtıcılardan sakınmak için bu yerlerde bolca dolanırlar.
Aynı yerlerde sıkça bulunduğuna tanıklık ettiğim diğer bir tür ise levrekler. Yağışsız ve sıcak mevsimlerde, ispendek tabir edilen 500gr altı levreklerin ,besin bolluğu ve serin dolayısıyla oksijence bol akarsularda av verdikleri olta balıkçılarınca iyi bilinir. Her ne kadar yakalaması zor olsa bile uygun boyutta bir kaç levrek bulup onlarıda deney programına dahil etmek isteyebilirsiniz belki.
undesirable 2010-10-11 03:59:48
Kefallerin bahsetiğim bu acı su deltaları ve akarsuların içlerine girdiklerine defalarca kez şahit oldum. Özellikle yavru kefaller yırtıcılardan sakınmak için bu yerlerde bolca dolanırlar.
Aynı yerlerde sıkça bulunduğuna tanıklık ettiğim diğer bir tür ise levrekler. Yağışsız ve sıcak mevsimlerde, ispendek tabir edilen 500gr altı levreklerin ,besin bolluğu ve serin dolayısıyla oksijence bol akarsularda av verdikleri olta balıkçılarınca iyi bilinir. Her ne kadar yakalaması zor olsa bile uygun boyutta bir kaç levrek bulup onlarıda deney programına dahil etmek isteyebilirsiniz belki.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ekim 2010 19:27
Evet levrekler (dicentrachus labrax) tatlısuya ve alabalıklar (Salmonidae familyası) da tuzlu suya adapte edilebiliyorlar. Ancak su ortamı değişen balıklar, doğal yaşam alanlarındankinden çok daha hızlı büyüyorlar. Yani bizim SGR adını verdiğimiz (Specific Growth Rate) birdenbire ivme gösteriyor. Bu durum (yani normalin üzerinde büyüme) maalesef akvaryum adaptasyonu için dezavantaj olarak görülebilir.urukhrai 2010-10-11 23:38:46
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Kasım 2010 11:48
[VID]http://www.dailymotion.com/video/xfi225_mugil-cephalus_animals[/VID]
Balıklardan birini Iceman'lar ısıtıcı yanında sıkıştırmışlar didiklemişler ve sanırım o anda da ısıtıcı çalışmış. Anlayacağınız birini kaybettim. Ancak adaptasyon veya doğal kaynaklı olmadı.. Diğeri gayet sağlıklı ve hayatına devam ediyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Aralık 2010 02:00
Eziyetten baska birsey olmadığını düşünüyorum. Yanı mantık olarak. sen Uçsuz bucaksız denizden yaklaşık yarım metreye ulaşan balığı al akvaryuma at. Ne bileyim yanlış geldi bana. Sonucu değil fakat çabanızı tebrik ediyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2011 13:56
Fikrinize saygı duymakla beraber, F0 balıkların da doğal ortamından alınıp akvaryuma adapte edildiğini unutmamanızı hatırlatırım..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2011 23:34
Bende de 7 tonluk havuz var. oraya 2 adet kefali direkt atmştım. 10 gün kadar yaşamışlardı.Şu an 1 yıldır 7 adet gökkuşağı alabalığı var. bu kış yumurta almayı deneyeceğim. yavru üretmeyi düşünüyorum. Denize adapte etmek ilginç olurdu herhalde. Şaka bir yana . Bir de ispari yi deneyin. Bu balık hep yağmurlu zamanlarda çıkar. Denemek de yarar var.
bnymnblr 2011-09-23 23:38:17
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2011 23:51
Sparidae familyası balıkların tuzluluk töleransları çok düşüktür. İspari dediğiniz balık, yani Diplodus annularis de bir spariddir ve tuzluluk töleransi çok düşük balıklardandır. Ancak Dicentrarchus labrax yani deniz levreği fingerling aşamasında tatlı suya adapte edilebilmektedir ancak kısır kalmaktadır.
Yanısıra piyasada salmon adı ile satılan alabalık türü denize adapte edilmiş salmoniddir. Ama bildiğim kadarıyla gökkuşağı alabalığı (Oncorhyncus mykiss) denize adapte edilemiyor. Bahsettiğim düşük tuzlulukları tölare edebilen cinsi şu an hatırlamıyorum ama notlarıma bakarak dileyen olursa söyleyebilirim.. Bu yüzden karadenizde alabalık yetiştirilmektedir. Fakat Ege ve Akdeniz'de şu an mümkün değildir.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Eylül 2011 23:52
''Bulunduğu yere uyum sağlamayım bulunduğu ortamı kendine uydurmaya çalışan 2 tür vardır insan ve virüs '' ikiside sonuçta bulunduğu ortamı öldürüp yaşanmaz hale getirir bende doğal yaşama bu tür müsdahaleler çok gereksiz ve acı siz kendinizi deney yaptığınız o canlıların yerine koyun bakalım ne oluor sizi kınıyorum
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir