Suyu ne kadar tanıyorsunuz
Gönderim Zamanı: 04 Mayıs 2011 01:16
Biyokimya ve Biyofizik su:
Akvaryumlarımız birçok canlı çeşidinin tutulduğu, üretilmeye çalışıldığı, sağlıklı uzun yıllar beslenebilmesini hedeflediğimiz bir görsel hobidir. Akvaryum canlılarının Dünya'nın farklı bölgelerinden getirildiklerini ve farklı su değerlerine evrimleştiklerini unutmamak gerekir. Tatlı su canlılarının büyük bölümü artık kapalı sistemlerde üretiliyor olması, hobiciliğin yanılgıya düşmesinide beraberinde getiriyor. Havuzlarda üretilen canlıların doğal su şartlarını arayıp aramadığını bilimsel olarak ortaya koyulamamıştır. Dünya'nın farklı nehirleri, denizleri ve göllerinden milyonlarca yılda evrimleşmiş olarak akvaryumlarımıza tutsak olarak misafir edilen canlıların farklı şehir şebeke sularına kısa sürede evrimleşerek alıştıklarını söylemek zor olsa gerek. Tutsak ifadesi hobicilerin pek sevdiği bir ifade değildir, zaten genel olarak doğadan toplanan deniz canlıları için ve üretimi kapalı sistemlerde gerçekleştirilemeyen canlılar için daha geçerli bir ifadedir. Bu türlerin üretiminin başarılması türlerin yok olmasını önleyecek yolların başında geliyor. Bu makale altında suyu tanımaya çalışalım.
Akvaryumlarımız birçok canlı çeşidinin tutulduğu, üretilmeye çalışıldığı, sağlıklı uzun yıllar beslenebilmesini hedeflediğimiz bir görsel hobidir. Akvaryum canlılarının Dünya'nın farklı bölgelerinden getirildiklerini ve farklı su değerlerine evrimleştiklerini unutmamak gerekir. Tatlı su canlılarının büyük bölümü artık kapalı sistemlerde üretiliyor olması, hobiciliğin yanılgıya düşmesinide beraberinde getiriyor. Havuzlarda üretilen canlıların doğal su şartlarını arayıp aramadığını bilimsel olarak ortaya koyulamamıştır. Dünya'nın farklı nehirleri, denizleri ve göllerinden milyonlarca yılda evrimleşmiş olarak akvaryumlarımıza tutsak olarak misafir edilen canlıların farklı şehir şebeke sularına kısa sürede evrimleşerek alıştıklarını söylemek zor olsa gerek. Tutsak ifadesi hobicilerin pek sevdiği bir ifade değildir, zaten genel olarak doğadan toplanan deniz canlıları için ve üretimi kapalı sistemlerde gerçekleştirilemeyen canlılar için daha geçerli bir ifadedir. Bu türlerin üretiminin başarılması türlerin yok olmasını önleyecek yolların başında geliyor. Bu makale altında suyu tanımaya çalışalım.
Sıcaklık Su sıcaklığı balık yaşamı için önemli bir faktör, tropikal balıklar için 24-26 derece sıcaklık gerekir, Termostatlı ısıtıcılar yardımıyla istenilen akvaryum isıcaklığına ulaşılabilmektedir. Termometre yardımıyla su sıcaklığını istenen sabit seviyede tutabiliriz. Suyun oksijen oranı su ısısı artıkça düşme eğilimindedir. Su değerleri yüksek ısıda yine değişim gösterir. Bu yüzden gereken ısının üzerine çıkmamak gerekir.
pH (Suyun genel asitlik toplamı)
pH suyun asidik, bazik yada natürel olup olmadığını gösterir. 1 ile 14 arasında değişen bir skalada 7 natürel, 7 nin alti asidik ve 7 nin üstü bazik yada alkalin olarak adlandırılır. Deprem ölçen Richter ölçeğindeki gibi pH skalasında log aritmiktir. Yani 5.5 lik bir pH değeri 6.5 lik bir pH değerinde 10 kere daha asidiktir. Bu sebeple pH değerini çok azda olsa aniden değiştirmek suyun kimyasal özelliklerinde çok fazla farklılıklar yaratmak manasına gelebilir. Akvaryum severler için pH'in iki özelliği önem taşır. Birincisi pH değerindeki ani ve hızlı değişimler balıklar için son derece sakıncalıdır ve mutlaka önlenmelidir. pH değerini günde 0.3 birimden fazla değiştirmenin balıklar üzerinde olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir. Bu sebeple akvaryumunuzun pH değerini mutlaka sabit tutmaya çalışmanız gerekmektedir. İkincisi ise daha öncede bahsedildiği gibi beslemekte olduğunuz balıkların alışık oldukları pH değerini mutlaka bilmelisiniz. Bir çok balık alışık oldukları pH değerlerinden daha yüksek yada daha düşük değerlere zamanla alışır. Eğer suyunuzun pH değeri 6.5 – 7.5 aralığında ise oldukça fazla balık türünü problemsizce besleyebilirsiniz. Akvaryumda balık bakımı için kesinlikle ph bilinmesi zorunlu bir konudur. Unutulmamalıdır ki her su ;su değildir! Balıkların su içinde yasayabilmeleri için suyun belli derecede genel asitlik oranının beslediğiniz balığın yasama ortamına uygun olması gerekir. Akvaryumcudan aldığım balık iki gün sonra öldü sorusunun cevabı, % 70 PH'dır. Balık yaşadığı su içinde belli derece asitlilik gerektiren bir ortamda bulunmalıdır.Her balık ayni asitlik derecesinde yasamaz.Örneğin canlı doğuranlar ailesinden olan ( Lepistes) Poecilia reticulata'nin Ph si 6-8,5 arasında olurken Orta Afrika Cichlidlerinde (Cichlidae) - Kırmızı Mücevher Cichlid (Hemichromis guttatus) Ph 'si 6,5-7,5 dir. Daha da anlaşılır olursa... Cin Halk Cumhuriyeti deniz kıyısında bulunan su genel asitlik derecesi, Amazon'da bulunan akarsularda ki su genel asitlik derecesi farlıdır. Şehirlere göre çeşme sularının ph değeri değişir. Suda ne kadar çok asitik madde varsa, pH değeri de o kadar düşer. Akvaryumda hızlı Ph değişimleri balıklarınızın hayatını tehlikeye atar. Tatlı su balıkları genelde 7 Ph derecesinde tutulurlarsa uzun yıllar akvaryumunuzda yaşayabilir. Dünya'da bu Ph 7 değeri hemen hemen tüm tatlı su balıkları için geçerlidir.
Bulanıklık Akvaryumlarımızın suyunun berrak olmasını isteriz, yeterli olmayan filtrasyon, suya salınım yapabilecek herhangi bir dekor malzemesi, taman kumu, filtre malzemesi, aşırı yemleme, yeterince yapılmayan su değişimleriyle görülür. Kullanılam malzemelerin dikkatli seçimi, yeterli bir filtrasyon ve su değişimleri bulanıklığın önüne geçecektir.
Elektrik iletkenliği: Akvaryum suyunun iletkenlik derecesi kalitesini ortaya koyan parametrelerden biridir.İletkenlik çözelti içinde iki elektrot arasındaki elektrik akımıdır. Elektrik akımı geçişi çözelti içindeki iyonlar tarafından yapılmaktadır. İletkenlik suyun saflığını belirleyen bir özelliktir. Suyun iletkenliği ne kadar az ise içerisindeki iyonlar da o kadar azdır.
Redoks potansiyeli Hobicilerin çok fazla üzerinde konuşmadığı bir konu olsa da kuşkusuz akvaryum canlılarını birinci dercede ilgilendirir. Redox potansiyeli akvaryum suyunda atıklar çoğaldıkça düşme eğilimindedir.Suyun genel olarak sabit değer kararlılığının bozulması anlamına gelir, su değişimleri redox değerinin uygun değerde tutulmasına yardımcı olur.
Su sertliği GH (Suyun genel sertliği)
Genel sertlik su içinde çözünmüş magnezyum ve kalsiyum iyonlarının konsantrasyonlarına denir. Balıkların sert yada yumuşak su sevdikleri söylendiğinde bahsedilen değer GH değeridir (KH değil). GH, KH ve pH su kimyasının bermuda şeytan üçgenini oluştururlar. Hepsi farklı gibi gözükseler de birbirleriyle ilginç bağlantıları olduğundan birini etkilemeden diğerini değiştirmek mümkün olmamaktadır. Bu sebepledir ki akvaryum hobisine yeni başlayanlara çok gerekli olmadıkça bu özelliklerle oynamamaları tavsiye edilir. Su sertliği denen kavram aşağıda bahsedilen kavramlardan oluşmaktadır. dH birimi “degree hardness” kelimesinin kısaltmasıdır ve sertlik derecesi anlamına gelir, ppm birim “parts per million” kelimesinin kısaltmasıdır ve bir milyon içinde bulunan parçacıklar yada kısımlar manasına gelir, mg/L değerine çok yakindir. 1 dH 17.8 ppm ye eşittir. Bir çok test kit'i su içindeki kalsiyum karbonat değerini ölçer. Her ne kadar su sertliğinin yalnızca bu elementten oluşmadığı bilinse de genel kaide olarak kabul edilmektedir.
pH suyun asidik, bazik yada natürel olup olmadığını gösterir. 1 ile 14 arasında değişen bir skalada 7 natürel, 7 nin alti asidik ve 7 nin üstü bazik yada alkalin olarak adlandırılır. Deprem ölçen Richter ölçeğindeki gibi pH skalasında log aritmiktir. Yani 5.5 lik bir pH değeri 6.5 lik bir pH değerinde 10 kere daha asidiktir. Bu sebeple pH değerini çok azda olsa aniden değiştirmek suyun kimyasal özelliklerinde çok fazla farklılıklar yaratmak manasına gelebilir. Akvaryum severler için pH'in iki özelliği önem taşır. Birincisi pH değerindeki ani ve hızlı değişimler balıklar için son derece sakıncalıdır ve mutlaka önlenmelidir. pH değerini günde 0.3 birimden fazla değiştirmenin balıklar üzerinde olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir. Bu sebeple akvaryumunuzun pH değerini mutlaka sabit tutmaya çalışmanız gerekmektedir. İkincisi ise daha öncede bahsedildiği gibi beslemekte olduğunuz balıkların alışık oldukları pH değerini mutlaka bilmelisiniz. Bir çok balık alışık oldukları pH değerlerinden daha yüksek yada daha düşük değerlere zamanla alışır. Eğer suyunuzun pH değeri 6.5 – 7.5 aralığında ise oldukça fazla balık türünü problemsizce besleyebilirsiniz. Akvaryumda balık bakımı için kesinlikle ph bilinmesi zorunlu bir konudur. Unutulmamalıdır ki her su ;su değildir! Balıkların su içinde yasayabilmeleri için suyun belli derecede genel asitlik oranının beslediğiniz balığın yasama ortamına uygun olması gerekir. Akvaryumcudan aldığım balık iki gün sonra öldü sorusunun cevabı, % 70 PH'dır. Balık yaşadığı su içinde belli derece asitlilik gerektiren bir ortamda bulunmalıdır.Her balık ayni asitlik derecesinde yasamaz.Örneğin canlı doğuranlar ailesinden olan ( Lepistes) Poecilia reticulata'nin Ph si 6-8,5 arasında olurken Orta Afrika Cichlidlerinde (Cichlidae) - Kırmızı Mücevher Cichlid (Hemichromis guttatus) Ph 'si 6,5-7,5 dir. Daha da anlaşılır olursa... Cin Halk Cumhuriyeti deniz kıyısında bulunan su genel asitlik derecesi, Amazon'da bulunan akarsularda ki su genel asitlik derecesi farlıdır. Şehirlere göre çeşme sularının ph değeri değişir. Suda ne kadar çok asitik madde varsa, pH değeri de o kadar düşer. Akvaryumda hızlı Ph değişimleri balıklarınızın hayatını tehlikeye atar. Tatlı su balıkları genelde 7 Ph derecesinde tutulurlarsa uzun yıllar akvaryumunuzda yaşayabilir. Dünya'da bu Ph 7 değeri hemen hemen tüm tatlı su balıkları için geçerlidir.
Bulanıklık Akvaryumlarımızın suyunun berrak olmasını isteriz, yeterli olmayan filtrasyon, suya salınım yapabilecek herhangi bir dekor malzemesi, taman kumu, filtre malzemesi, aşırı yemleme, yeterince yapılmayan su değişimleriyle görülür. Kullanılam malzemelerin dikkatli seçimi, yeterli bir filtrasyon ve su değişimleri bulanıklığın önüne geçecektir.
Elektrik iletkenliği: Akvaryum suyunun iletkenlik derecesi kalitesini ortaya koyan parametrelerden biridir.İletkenlik çözelti içinde iki elektrot arasındaki elektrik akımıdır. Elektrik akımı geçişi çözelti içindeki iyonlar tarafından yapılmaktadır. İletkenlik suyun saflığını belirleyen bir özelliktir. Suyun iletkenliği ne kadar az ise içerisindeki iyonlar da o kadar azdır.
Redoks potansiyeli Hobicilerin çok fazla üzerinde konuşmadığı bir konu olsa da kuşkusuz akvaryum canlılarını birinci dercede ilgilendirir. Redox potansiyeli akvaryum suyunda atıklar çoğaldıkça düşme eğilimindedir.Suyun genel olarak sabit değer kararlılığının bozulması anlamına gelir, su değişimleri redox değerinin uygun değerde tutulmasına yardımcı olur.
Su sertliği GH (Suyun genel sertliği)
Genel sertlik su içinde çözünmüş magnezyum ve kalsiyum iyonlarının konsantrasyonlarına denir. Balıkların sert yada yumuşak su sevdikleri söylendiğinde bahsedilen değer GH değeridir (KH değil). GH, KH ve pH su kimyasının bermuda şeytan üçgenini oluştururlar. Hepsi farklı gibi gözükseler de birbirleriyle ilginç bağlantıları olduğundan birini etkilemeden diğerini değiştirmek mümkün olmamaktadır. Bu sebepledir ki akvaryum hobisine yeni başlayanlara çok gerekli olmadıkça bu özelliklerle oynamamaları tavsiye edilir. Su sertliği denen kavram aşağıda bahsedilen kavramlardan oluşmaktadır. dH birimi “degree hardness” kelimesinin kısaltmasıdır ve sertlik derecesi anlamına gelir, ppm birim “parts per million” kelimesinin kısaltmasıdır ve bir milyon içinde bulunan parçacıklar yada kısımlar manasına gelir, mg/L değerine çok yakindir. 1 dH 17.8 ppm ye eşittir. Bir çok test kit'i su içindeki kalsiyum karbonat değerini ölçer. Her ne kadar su sertliğinin yalnızca bu elementten oluşmadığı bilinse de genel kaide olarak kabul edilmektedir.
0 – 4 dH, 0 – 70 ppm : çok yumuşak
4 – 8 dH, 70 – 140 ppm : yumuşak
8 – 12 dH, 140 – 210 ppm : orta sert
12 – 18 dH, 210 – 320 ppm : oldukça sert
18 – 30 dH, 320 – 530 ppm : sert
Daha yüksek : Adeta sudan bir kayadır (Malawi gölü)
Hava motorlarının sağladığı oksijenin suda en kısa sürede erimesi için hava taşı kullanmanızda fayda vardır.Hava taşları hava kabarcıklarını ince partiküller halinde akvaryuma bırakırlar ve oksijenin en kısa sürede erimesini sağlarlar.
Filtreli havalandırma yapacaksanız,akvaryum zemininde biriken pislik ve yem artıklarının yaratacağı zehirli karbondioksit birikimlerindende kurtulmuş olursunuz.
Akvaryumunuza yeterli oksijeni sağlamanız balıklarınızın sağlıklı yaşamasını ve daha fazla balık barındırmanızı sağlar.Ancak akvaryumunuzu gelişi güzel bir yığın balıkla doldurmak estetiği ve toplum psikolojisini bozar.
Sertlik yapan tuzlar: Kalsiyum ve magnezyum tuzları
Suda çözünmüş çeşitli tuzlar arasında magnezyum ve kalsiyum tuzları suyun toplam sertliğini oluştururlar. Suda en çok bulunan sertlik yapıcı bileşikler genelde kalsiyum bikarbonat [Ca(HCO3)2] ve kalsiyum sülfattır [CaSO4]. Kalsiyum ve magnezyum tuzlarının çok bulunduğu sular sert, az oldukları sular ise yumuşak olarak nitelendirilir. Sertliğin ölçüm birimi olan 1° GH litrede 10 mg kalsiyum veya magnezyum oksite karşılık gelir. (Ca: Kalsiyum, Mg: Magnezyum, Na: Sodyum, P: Potasyum)
4 – 8 dH, 70 – 140 ppm : yumuşak
8 – 12 dH, 140 – 210 ppm : orta sert
12 – 18 dH, 210 – 320 ppm : oldukça sert
18 – 30 dH, 320 – 530 ppm : sert
Daha yüksek : Adeta sudan bir kayadır (Malawi gölü)
Hava motorlarının sağladığı oksijenin suda en kısa sürede erimesi için hava taşı kullanmanızda fayda vardır.Hava taşları hava kabarcıklarını ince partiküller halinde akvaryuma bırakırlar ve oksijenin en kısa sürede erimesini sağlarlar.
Filtreli havalandırma yapacaksanız,akvaryum zemininde biriken pislik ve yem artıklarının yaratacağı zehirli karbondioksit birikimlerindende kurtulmuş olursunuz.
Akvaryumunuza yeterli oksijeni sağlamanız balıklarınızın sağlıklı yaşamasını ve daha fazla balık barındırmanızı sağlar.Ancak akvaryumunuzu gelişi güzel bir yığın balıkla doldurmak estetiği ve toplum psikolojisini bozar.
Sertlik yapan tuzlar: Kalsiyum ve magnezyum tuzları
Suda çözünmüş çeşitli tuzlar arasında magnezyum ve kalsiyum tuzları suyun toplam sertliğini oluştururlar. Suda en çok bulunan sertlik yapıcı bileşikler genelde kalsiyum bikarbonat [Ca(HCO3)2] ve kalsiyum sülfattır [CaSO4]. Kalsiyum ve magnezyum tuzlarının çok bulunduğu sular sert, az oldukları sular ise yumuşak olarak nitelendirilir. Sertliğin ölçüm birimi olan 1° GH litrede 10 mg kalsiyum veya magnezyum oksite karşılık gelir. (Ca: Kalsiyum, Mg: Magnezyum, Na: Sodyum, P: Potasyum)
Oksijen Akvaryumlarımızdaki tüm canlıların yaşamlarını sürdürmeleri için oksijene ihtiyaç duyarlar. Oksijen akvaryumlara çeşitli filtre sistemleri ve hava motorları ile sağlanmaktadır. Yoğun bitkili akvaryumlarda bitkilerin fotosentez sonunda akvaryumlara oksijen üretirler. Sağlıklı ve canlı yükü normal olan akvaryumlarda genel olarak oksijen sıkıntısı yaşanmaz. Suyun ısısı oksijen miktarını önemli derecede etkiler, su ısındıkça oksijen oranı düşer, soğudukça artar.
Klor Unutulmaması gereken, şebeke sularında klorla birlikte zehirli gazlar suda çözülmüş olabilir ve ölümcül olabilir. Akvaryumlarda genel olarak musluk suyu kullanılmaktadır. Musluk suları klor içerdiğinden suyu bekletmek yoluyla klorun uçması sağlanır. Bekletilen suda kloru ve ağır metalleri uçurmak en sağlıklı olarak suyun oksijen ile şişirilmesi ve bekletilmesiyle sağlanır. Bunun dışında tam bir arındırma gerçekleşmez.
Karbondioksit Bitkili akvaryumlarda en önemli üç faktör, önem sırasına göre, ışık, CO2 ve gübredir. Akvaryumlar gibi kapalı sistemlerde bunlar birbirlerine zincirleme olarak bağlıdır. Bu elementler denge içinde akvaryumda bulunmalıdır. CO2 sularda yaşayan canlıların, örneğin bitkilerin, biyolojik olaylarının düzenlenmesinde görev alır. İkincisi CO2'nin su ortamının çok çabuk asidik ve bazik olmasını engelleyen bir tamponlama etkisi vardır. Balıklar solungaçlarından oksijen alarak korbondioksit üretirler. Bitkili akvaryumlarda ihtiyacı karşılayacak boyutta değildir.
Karbondioksit Bitkili akvaryumlarda en önemli üç faktör, önem sırasına göre, ışık, CO2 ve gübredir. Akvaryumlar gibi kapalı sistemlerde bunlar birbirlerine zincirleme olarak bağlıdır. Bu elementler denge içinde akvaryumda bulunmalıdır. CO2 sularda yaşayan canlıların, örneğin bitkilerin, biyolojik olaylarının düzenlenmesinde görev alır. İkincisi CO2'nin su ortamının çok çabuk asidik ve bazik olmasını engelleyen bir tamponlama etkisi vardır. Balıklar solungaçlarından oksijen alarak korbondioksit üretirler. Bitkili akvaryumlarda ihtiyacı karşılayacak boyutta değildir.
Amonyak biyolojik döngüsü oturmamış akvuryumlarda aşırı yemleme, dekor arasında büyük boy ölü balık kalması ve filtrasyonun yetersiz olmasıyla ortaya çıkar. Balıklar açısından ölümcül son kaçınılşmaz olarak ortaya çıkar. En belirgin belirtisi suyun kokması ve balıkların su yüzeyinde boğuluyor izlenimi vermesidir.Kimyasal formülü NH3 olup hidrojen iyonları ile bağ yapabilme özelliği sayesinde genelde NH4+ iyonu olarak suda bulunur. Yeni kurulmuş ve biyolojik döngüsü oturmamış akvaryumlara aşırı canlı yükü ve yemleme yapılmamalıdır.
Nitrit Nitrojen çevriminin ikinci adımında, yani amonyağın bakteriler tarafından çevrildiği ikincil evredir. Nitrit balıklar için yine çok zararlıdır. Biyolojik döngüsü yeterince oturmuş akvaryumlarda nitrit kolayca daha az zararlı olan nitrat'a çevrilir.
Nitrat Amonyaktan başlayan biyolojik döngünün balıklar açısından daha az zararlı halidir. Nitrat oaranı balıklar tarafından tolere edilebilse de, 20 Pm üzerine çıkmamaya gayret edilmelidir. Nitrat'ı akvaryumdan uzaklaştırmanın en kolay yolu su değişimleridir.
Kapanış; Su değerlerinin akvaryum üzerinde önemini paylaşmaya çalıştık. Hangi habitata ayit olursa olsun akvaryumlarımızda yaşayan canlıların ortak noktasının su olduğunu görüyoruz. Başarı ile doğal su şartlarının taklit edildiği akvaryumlarda beslenen tüm canlılar daha sağlıklı barındırılacaktır. Kurulmak istenen akvaryumların hacimlerine göre, düşük hacimli akvaryumların, çeşme suları yerine değerleri üzerinden okunmuş içme sularını (Damacana) tercih etmeleri yerinde olacaktır.
Nitrit Nitrojen çevriminin ikinci adımında, yani amonyağın bakteriler tarafından çevrildiği ikincil evredir. Nitrit balıklar için yine çok zararlıdır. Biyolojik döngüsü yeterince oturmuş akvaryumlarda nitrit kolayca daha az zararlı olan nitrat'a çevrilir.
Nitrat Amonyaktan başlayan biyolojik döngünün balıklar açısından daha az zararlı halidir. Nitrat oaranı balıklar tarafından tolere edilebilse de, 20 Pm üzerine çıkmamaya gayret edilmelidir. Nitrat'ı akvaryumdan uzaklaştırmanın en kolay yolu su değişimleridir.
Kapanış; Su değerlerinin akvaryum üzerinde önemini paylaşmaya çalıştık. Hangi habitata ayit olursa olsun akvaryumlarımızda yaşayan canlıların ortak noktasının su olduğunu görüyoruz. Başarı ile doğal su şartlarının taklit edildiği akvaryumlarda beslenen tüm canlılar daha sağlıklı barındırılacaktır. Kurulmak istenen akvaryumların hacimlerine göre, düşük hacimli akvaryumların, çeşme suları yerine değerleri üzerinden okunmuş içme sularını (Damacana) tercih etmeleri yerinde olacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Mayıs 2011 16:42
Gerçekten yararlı.Hem çok görsel hemde çok açıklayıcı olmuş.Özellikle su sertliği ile ilgili kısmı çok beğendim...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir