suyu kaynatmak


odemisliÇevrim Dışı

Kayıt: 23/04/2008
İl: Izmir
Mesaj: 107
odemisliÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 00:49
Herkese merhaba
İş yerinde çalışan bir arkadaş suyu dinlendirmene gerek yok kaynatırsın soğuduktan sonra akvaryuma koyarsın dedi.bende sudaki oksijeni de yok etmezmi diye cevap verdim.Motor zaten oksijen vermiyo mu dedi.3aydan beri balıklara o şekilde bakıyormuş.
 Aklımı kurcaladı.Sizlere danışmak istedim.Eğer yanlış düşünüyorsa ki ben burda hiç suyun kaynatılması diye birşey görmedim doğrusu iyice anlatmak.
 Şimdiden herkese teşekkürler

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 00:56

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muradÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/10/2007
İl: Usak
Mesaj: 2323
muradÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 00:58
Suyu kaynatmak suda ki bakteri ve minerallerle birlikte oksijeni de kaybetmeye sebep olur ayrıca kaynamış su sertleştirilmiş sudur, en doğrusu dinlendirilmiş su kullanmaktır. Farklı fikirler de olacaktır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 00:59
Musluktan konulacak suyun kaynatılması birşey ifade etmez. Zaten klorlu olduğundan içinde yararlı ya da zararlı herhangi bir bakteri yoktur.
Akvaryumda zararlı bakteriler durup dururken üremezler. Ancak kendilerine hastalık yapabilecekleri bağışıklık sistemi zayıflamış konaklar bulduklarında üreyeceklerdir. Yararlı bakteri de ürüyor zararlı da tabiri bu nedenle yanlıştır. Kolay gelsin... ALINTIDIR

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 01:09
Karbonat sertliği suyu kaynatarak ( en küçük akvaryumlar dışında pratik olmayan bir çözüm; akvaryuma dökmeden soğumasını bekleyin:-) yada turba filtrasyonuyla azaltılabilir..ALINTIDIR mylmz2008-05-12 01:09:47

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 01:13
kaynatmak ve mineraller vs.
Öncelikle musluktan akan suyun içerisinde, balıklara faydalı olabilecek herhangi bir canlı türü bulunmaz. Zaten bulunması muhtemel olan tek hücreliler de klorlama sırasında yokolurlar. Minerallere gelince, adı üzerinde mineral.. Yani yaşayan birşey değil, bu nedenle de kaynatma işlemi sırasında ölmesi düşünülemez. Suyun içerisinde yeralan birtakım tuzlar, ve kireç gibi kimyasallar da buharlaşmadıkları için ne kadar kaynatırsanız kaynatın suda kalırlar.Bahsedilen durum damıtılmış ve saf hale getirilmiş sular için geçerli.
Sonuçta ben kendi akvaryumumda kaynatılmış su yerine bekletilmiş su kullanmayı tercih ediyorum çünkü daha ekonomik, ama kaynatmak da çok fazla kaçınılması gereken bir durum değildir. İmkanlar elveriyorsa, ya da acilen su değiştirmek gerekiyorsa su gönül rahatlığı ile kaynatılabilir.Soğuduktan sonra kullanılabilir.
Saygılarımla.ALINTIDIR

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muradÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/10/2007
İl: Usak
Mesaj: 2323
muradÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 01:31

Akif Bey minerallerin ölmesi tabi ki düşünülemez zaten canlı değillerSmile fakat kalsiyum, magnezyum, bikarbonat v.b. mineraller kaynama sonrasında bütün inorganik maddeler de olduğu gibi başkalaşım geçirirler ve suda çökelti halinde toplanırlar. En azından kaynamış ve kaynamamış su aynı şeydir aralarında bir fark yoktur diyemeyiz.

murad2008-05-12 01:33:13

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 01:45
Kontrol (gH): Düşürmek için en etkili yol ters ozmoz (http://www.akvaryumforum.com/forum/reverse-osmosis-ro-ters-ozmoz-t10488.html) cihazları. (En basit tarifle su ince bir zardan geçmeye zorlanarak süzülüyor diyelim) Ama bu cihazlar pahalı. Kimyasal kullanarak düşürmek diğer bir yol. Bu yöntem bazı sakıncalar taşıdığından pek tavsiye edilmiyor. Yağmur suyu kullanımı (pH kısmında anlatılan sakınca dışında) bir alternatif. Suyu kaynatmak başka bir metot ama maliyeti fazla. Torf kullanımının düşürmeye yardımcı olduğu söyleniyor. Ama etkinin ne kadar olduğunu çok net ifade eden bir kaynağa rastlamadım.ALINTIDIR

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 02:08
Her inorganik madde,suyun kaynama sıcaklığında kimyasal değişim göstermez.Her inorganik maddenin kimyasal değişim gösterme sıcaklığı farklıdır.Saygılar, mylmz2008-05-12 02:09:38

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muradÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/10/2007
İl: Usak
Mesaj: 2323
muradÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 02:12
Kimyager değilim ama böyle giderse sayenizde olacağımTongue teşekkürler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 02:12
Isı Kapsamı ve Sıcaklık

Kimyasal değişmelerdeki enerji değişimi çok kere ısı enerjisi olarak kendini gösterir. 

Bir maddenin belli bir sıcaklık aralığında (T) aldığı ya da saldığı ısı enerjisine, (q) ısı kapsamı denir.

 Isı kapsamı =  q /ΔT

Isı kapsamı, çok kere özgül ısı ya da molar ısı kapsamı olarak belirtilir. Bir maddenin bir gramının sıcaklığını bir kelvin (1° C ye eşdeğerdir) artırmak için gereken ısı miktarına özgül ısı denir. Molar ısı kapsamı ise bir mol maddenin sıcaklığını bir kelvin artırmak için gereken ısı miktarıdır. Sıcaklık bir maddedeki yapıtaşlarını oluşturan parçacıkların herbirinin ortalama kinetik enerjisiyle orantılı bir niceliktir. Isı kapsamı, bir kapasite özelliğidir, yani madde miktarına bağlıdır. Sıcaklık ise bir şiddet özelliğidir ve madde miktarına bağlı değildir.

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 02:15
 BAĞLARIN KIRILMASI VE BAĞ ENERJİLERİ

Kimyasal tepkimeler, atomlar ya da iyonlar arasındaki kimi bağların kırılması ve yeni bağların oluşmasına dayanır. Atomlar ya da iyonlar bağlanırken daima enerji açığa çıkar; bir bağı kırmak için ise maddeye enerji verilmesi gerekir. Gaz fazındaki iki atomun bağlanmasıyla açığa çıkan ya da bu bağı kırmak için gereken enerjiye bağ enerjisi denir.

 H (g) + H (g) ok H2 (g) + 436 kJ/mol

 Bu tepkimeye göre, 1 mol H2 (g) molekülü atomlarından oluşurken (432 kJ) açığa çıkar. Aynı koşullarda 1 mol H–H bağını kırmak için aynı miktar enerji gerekir:

 H2 (g) + 432 kJ/mol ok H (g) + H (g)

 Bağ enerjileri, kimyasal bağın ne derece kuvvetli olduğunun bir ölçüsüdür. Aynı iki atom arasındaki ikili ve üçlü bağların enerjileri birli bağlardan büyüktür.

mylmz2008-05-12 02:16:36

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mylmzÇevrim Dışı

Kayıt: 04/01/2008
İl: Erzurum
Mesaj: 1224
mylmzÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 02:17
Yukarıdaki kimyasal bilgiler ALINTIDIR.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muradÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/10/2007
İl: Usak
Mesaj: 2323
muradÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2008 02:22
Smile Peki bu alıntılar ışığında varmamız gereken sonuç sizce ne olmalı?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir