suyu kaynatmak
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Akvaryumda zararlı bakteriler durup dururken üremezler. Ancak kendilerine hastalık yapabilecekleri bağışıklık sistemi zayıflamış konaklar bulduklarında üreyeceklerdir. Yararlı bakteri de ürüyor zararlı da tabiri bu nedenle yanlıştır. Kolay gelsin... ALINTIDIR
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Öncelikle musluktan akan suyun içerisinde, balıklara faydalı olabilecek herhangi bir canlı türü bulunmaz. Zaten bulunması muhtemel olan tek hücreliler de klorlama sırasında yokolurlar. Minerallere gelince, adı üzerinde mineral.. Yani yaşayan birşey değil, bu nedenle de kaynatma işlemi sırasında ölmesi düşünülemez. Suyun içerisinde yeralan birtakım tuzlar, ve kireç gibi kimyasallar da buharlaşmadıkları için ne kadar kaynatırsanız kaynatın suda kalırlar.Bahsedilen durum damıtılmış ve saf hale getirilmiş sular için geçerli.
Sonuçta ben kendi akvaryumumda kaynatılmış su yerine bekletilmiş su kullanmayı tercih ediyorum çünkü daha ekonomik, ama kaynatmak da çok fazla kaçınılması gereken bir durum değildir. İmkanlar elveriyorsa, ya da acilen su değiştirmek gerekiyorsa su gönül rahatlığı ile kaynatılabilir.Soğuduktan sonra kullanılabilir.
Saygılarımla.ALINTIDIR
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Akif Bey minerallerin ölmesi tabi ki düşünülemez zaten canlı değiller fakat kalsiyum, magnezyum, bikarbonat v.b. mineraller kaynama sonrasında bütün inorganik maddeler de olduğu gibi başkalaşım geçirirler ve suda çökelti halinde toplanırlar. En azından kaynamış ve kaynamamış su aynı şeydir aralarında bir fark yoktur diyemeyiz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Kimyasal değişmelerdeki enerji değişimi çok kere ısı enerjisi olarak kendini gösterir.
Bir maddenin belli bir sıcaklık aralığında (T) aldığı ya da saldığı ısı enerjisine, (q) ısı kapsamı denir.
Isı kapsamı = q /ΔT
Isı kapsamı, çok kere özgül ısı ya da molar ısı kapsamı olarak belirtilir. Bir maddenin bir gramının sıcaklığını bir kelvin (1° C ye eşdeğerdir) artırmak için gereken ısı miktarına özgül ısı denir. Molar ısı kapsamı ise bir mol maddenin sıcaklığını bir kelvin artırmak için gereken ısı miktarıdır. Sıcaklık bir maddedeki yapıtaşlarını oluşturan parçacıkların herbirinin ortalama kinetik enerjisiyle orantılı bir niceliktir. Isı kapsamı, bir kapasite özelliğidir, yani madde miktarına bağlıdır. Sıcaklık ise bir şiddet özelliğidir ve madde miktarına bağlı değildir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Kimyasal tepkimeler, atomlar ya da iyonlar arasındaki kimi bağların kırılması ve yeni bağların oluşmasına dayanır. Atomlar ya da iyonlar bağlanırken daima enerji açığa çıkar; bir bağı kırmak için ise maddeye enerji verilmesi gerekir. Gaz fazındaki iki atomun bağlanmasıyla açığa çıkan ya da bu bağı kırmak için gereken enerjiye bağ enerjisi denir.
H (g) + H (g) H2 (g) + 436 kJ/mol
Bu tepkimeye göre, 1 mol H2 (g) molekülü atomlarından oluşurken (432 kJ) açığa çıkar. Aynı koşullarda 1 mol H–H bağını kırmak için aynı miktar enerji gerekir:
H2 (g) + 432 kJ/mol H (g) + H (g)
Bağ enerjileri, kimyasal bağın ne derece kuvvetli olduğunun bir ölçüsüdür. Aynı iki atom arasındaki ikili ve üçlü bağların enerjileri birli bağlardan büyüktür.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir