Su Piresi üretiminde farklı bir hikaye

Teşekkür ederim hepinize arkadaşlar.
Yaşadığım iyi kötü tecrübeleri buradan aktarmaya çalışacağım. Bu yazı burada bitmeyecek..

         Dün İnternette araştırdım. Başkasının tarlasında yağmur yağmış , orada su piresi türemiş ve bi güzel de üremiş.. Hani hocam tarla sahibi bu böcekleri neylesin, bari biz nasiplenelim olmaz mı? . Tarla sahibinden kullanmasada izin almak lazımmış.  Yaa!! İnternet hocam zaten biz adama su piresinin hayat hikayesinden başlayıp taksonomisine kadar anlatmaya korkuyoz.. Elbet adam anlamasada profösörün sınav yaptığı gibi en ince ayrıntısına kadar soracak. Sonra sanki bişey anlamış gibi hınzır hınzır sırıtacak.  İşte o anda bize sinir krizinden başlayıp cinnete kadar varan arada gidip gelicez.. Burdaki arkadaşlara sorduk. Aynı cevap..  Tarla sahibinden izin almazsan olmaz... Ehh!! başa gelen çekilir hesabı büktük boynumuzu oturduk bi köşeye.. Orada var bol bol pire ama sen git getireme. .

             Dün mesai bitimine doğru forumdan arkadaş abi bana ostracoda lazım gönderebilirmisin dedi. Bide forumda salyangoz arıyormuş ? Ooo salyangoz bizim ovada  (sulama kanalları içinde) dolu dolu..   Ostracodaların oldukları yerleri daha önce pire ararken bulmuştum ya. En yakın bizim köyün üstünde ki su deposunun fazla suyunun dışarı akıp aşağılarda biriktiği sel yatağında vardı. Burası 4 m çapında 50 cm derinliğinde bir yağmur birikintisi idi.  Mesai bitiminde hava kararmaya başladı, kara kara bulutlar üstüme üstüme geliyordu.   Eyvahh! yağmur yağacak bizim ostracodalar akıp gidicek.. Hemen vardım eve. Hanımm!!!
 
Haydi köye gidelim..
İyi gidelim de niye bu acelen? Su böceği toplayacam. Ankara'dan sipariş geldi de. Arkadan Uşak'tan da yağmur gelecek. . Yağmurdan önce ben toplamalıyım su böceklerini de ondan.
Hanımda dünden razıydı canımm.. Köye kardeşiyle yiğenleri gelmişti o kardeşine çocuklar da kuzenlere gidecekleri için benden evvel çıktılar yola...

        Vardık köye hemen üstümü değiştirdim. Arabadan çizmeleri aldım giydim. Zulalarda ki kepçe pet şişe ve araç gereçleri çıkardım. Mobilet dediğimiz motorlubisikletin arkasına yaptığım kasaya attığım gibi doğru köyün üstünde ki su birikintisine..

        Hemen önce bi gölete baktım. Evet burada çoktu, özellikle çürüyen bitki yapraklarına sarılmışlar sanki tomurcuk gibi gözüküyorlardı. 2 kepçe darbesiyle bitkileri dürttün müydü binlerce kepçeye giriveriyordu. Ufak kaba biraz su koydum kepçedekileri döktüm sonra aynı boyutta başka  kabın içine daha iri gözenekli kepçeyi koydum. Ostaracodaların olduğu kabı diğer kepçeli kaba boşalttım. Kepçeyi bir iki salladım. ostracodalar olduğu gibi aşağıya kaba inmişti. Çöplerde süzgeçte kaldı onları tekrar suya aldığım yere ostracodaları da pet şişelere koydum. Malzemeleri de toparlayıp motorlubisikletin arkasına koydum. Yukarılara su deposuna doğru çıkayım başka ostracoda veya suda hangi canlı var diye?
 
        Nerden çıktık ki? Sanki bişey bulacağız, merak ya su birikintisi gördük mü bakmadan duramıyoruz işte. Ben mobileti (motorlubisikleti) su birikintisinin kenarında durdurup indim. Suya eğilip bakıyordum. Su deposunun az yukarısında oturan çobanın karısı çıktı geldiii. Bak gari sen şu işee.
-Ne arıyon? ne vaa suda?
Ostracoda desem o ne? diyecek. Kadının belki köyden dışarı çıktığı yok. Düşünelim ki bu işten sıyrılalım. Hiççç!! ölesine bakıyordum. dedim Bu arada benim mobiletin kasasına bakıyor ama sadece 500 ml'lik pet şişeleri üstten gördüğü için içindekileri göremedi..
-Balık mı arıyon balık?
Hee!! öylesine bakıyorum.
-Balık olsa biz sana bırakırmıyız?
 Ondan hiç şüphem yok zaten. Biz milletçe bedava olupta az değerli bişey bulunca kökünü kurutmadan bırakırmıyız ki ? Bana bıraksan nolur sanki? orada balıklar yüzse olmaz mı?  Olmaz. Onlar varken başkası orada balık yakalarsa olur mu? yaa..
-Sen balık tutup gelde buraya at. (Bi yerin ekosistemini kendi menfaatimiz içn bozmaktan hiç çekinirmiyiz! Üstüne iyi ettik diye bide seviniriz.)
Buranın suyu kurumuyor mu?
-Bir ay kadar sonra kurur.(Yazın köy suyu azaldığı için depodan taşan su olmayacak)
Eee! balıklar o zaman ölmez mi?
-O zamana kadar onlar büyür bizde yakalar yeriz.
Ne diyeyim ki? Yıllardır ben bildim bileli onlar orada oturuyor kendileri yapmaz benden bekler. Tamam. balık tutarsak bakarız hadi iyi akşamlar dedim hemen oradan birikintilere bile bakmadan atladım mobilete vvııınn!!!!! kaç.
 
 Ostaracodaların olduğu yer bide köyün altında kayanın içinde oluşmuş 40 -50 litrelik bi oyuktada vardı. Buranın özelliği bu oyukta yeşil su olması ve ostracodaların buna uyum sağlamış olmasıydı. Baktım oyuğa tatarcık lavraları ostracodalar bibe bilmediğim binlerce, başı siyah vücudu beyaz incecik kurtlar vardı. Düşündüm kigöndereceğim arkadaşın akvaryumuna bu kurtlar zarar verirse? İçime şüphe düştü, bıraktım oraya dokunmadan geçtim diğer kaynağa..

     Burası Menderes nehrine akan sel yatağıydı. Burada kamyonlarla kum aldıkları için yollar bu sel yatağından geçiyordu. Tabi kum aldıkları zaman kamyonlar çamura batmasın diye önceleri bu yola çakıl ve kum serpmişler. Üzerindende gelip geçe altı sertleşmiş bu vesile ile yolda yağan yağmur birikiyor. Oradan geçen traktör izlerinde yağmur suyu epey bekliyor. Evet su biraz bulanık nedeni ise beyaz toprakta olması.Ostracodalar mevcut ama kenarda çamurun üstünde alayım dedim çamurla berabar girdiler kepçeye. Olmadı dök geri.. Peki nasıl yapalım.
 
   Öylece suya bakınıp düşünürken; suya önceden düşmüş ve yumuşayıp çürümeye başlamış bir taze bitki sapına boş yer kalmayacak kadar ostracodaların dizildiğini gördüm.. Ahhaa! bir tecrübe daha!. Ostracodalar çürümekte olan bitki veya bunun sonucunda oluşan besi ortamlarında besleniyor.. Neyse bu bitki sapını ucundan hafifçe tutup su dolu pet şişenin içine daldırdım ve sallayıverdim. Ostracodaların hepsi pet şişede kaldı şişenin dibine toplandı. Sapı tekrar suya geri bırakırken ostracodaların 1 metre ilerde su yüzünde yüzdüklerini gördüm. Aldım Elime kepçeyi. Kepçe önde ben arkada suyun içinde yavaşca ostracodaları süzerek ilerliyoruz. Arkadanda su bulanıyordu. Başa kadar gittim. Kepçeyi önce su doldurduğum kaba boşalttım. Sonra ileriki su birikintisinden o daha duru olduğu için başka bi kaba su doldurup geri geldim. Pet şişelere ostracodaları paylaştırıp üzerini suyla dolduracaktım.  Ama Ostaracodalarda bi gariplik vardı bunlar diğerleri gibi dibe doğru gitmiyorlardı. Su yüzeyinde kenarlarda zıplayıp duruyorlardı.. Bi dikkatlice baktım..
    
      Heyy Yüce Yaradan!! yine beni mutluluklara boğdun. Ben başkasının tarlasında ki su pirelerini alamadığımı öğrenip üzüldüğüm gün. Sen Ankarada ki tanımadığım yüzünü dahi görmediğim bir kulunu vesile ederek sen yine beni mutlu ettin şükürler olsun sana.. Evet yeni bir su piresi kaynağı bulmuştum. Bu pireler öncekilerden daha küçük ve pembe saydam renkliydiler. Yetişkinlerin boyları 1 mm den küçüktü ..

Hüseyin Bey. Yine oldukça güzel bir anlatım ve güzel bir macera olmuş. Ostracodalar için teşekkür ederim. Sanırım yarın elime ulaşırlar. Çürümüş bitki yapraklarını özellikle bulunacakları kaba/tanka ekleyeceğim. Umarım güzelce ürerler. Sizin bu maceralarınızı okudukça inanın size çok imreniyorum. Ancak şehir ve çalışma hayatı maalesef bize bu konuda pek yardımcı olmuyor. Ayrıca bu deneyimlerinizi burada bizlerle paylaşmanız bana tekrar akvaryum hobisinde gerçek hobicilerin olduğunu hatırlattı. Maalesef son zamanlarda oldukça sık bir şekilde bu işin ne kadar ticari bir hal aldığını görmekteydim. Yeni başlayan tecrübesiz arkadaşlarımız ve bizden küçük kardeşlerimizin açtığı konularda dahi bu işin çivisinin çıktığını görebiliyoruz ne yazık ki. O derecedir ki açılan konunun başlığı dahi "nasıl kazanırım", "hangisi kazandırır" olmuş durumda. Ben elimden geldiğince ve oldukça uzun süredir bu hobiye bir şeyler katma ve ülkemizde olmayan imkanları hobiye kazandırma çabasındayım. Bu çabalarımın arasında belki bir çok hobicinin hatırlamadığı ve önemsemediği canlı yemler konusu geliyor. Ülkemize ilk kez mikrokurt, sirke kurdu ve grindal kurt kültürlerini kendimce büyük bir risk alarak(maddi ve manevi) getirmiş ve bu konuda kültürlerin sürdürülmesi ve ürünün toplanması konusunda da yazılar yazmıştım. Tabi bu kültürleri belli bir ücret karşılığında dağıtmış ve öğrenciliğimde kendime harçlık yapmıştım. Neyse konuyu dağıtmamak adına bence ülkemizin en büyük eksikliklerinden birisi olan canlı yem konusunda bu denli araştırma yapmanız ve merakla çaba sarf etmenizden dolayı sizi tebrik ederim. BadgeR2012-06-07 12:37:14

    Rica ederim ne demek ayrıca ilginiz içn teşekkür ederim. Dün sayenizde 2 defa mutlu oldum. Birincisi aylardır aradığım ama bulamadığım tatlı su artemasının yüzlerce km öteden bana doğru gelmesiydi. Galiba sabrın mükafatı bu olsa gerek.
 
  İkincisi ise yeni bir su piresi kaynağı bulmam. Hemde  helalinden.  bunu bulmama sizin vesile olmanız gerekiyormuş. Yazının en başındada belirttiğim gibi amacım; yem olsun balık olsun ithalata dur diyebilmek. Durduramasamda bu yolda çabalamak. huseyn752012-06-07 23:24:53

        Ostracodaları  pet şişelere koyduk. Uzun yola çıkacaklar yarın. Pet şişe 3 tane ama ostracodalar çok olduğu için uzun yola daha çok suda daha dayanıklı bi şekilde gitmeleri gerekir. Düşünelim bakalım pet şişe nasıl bulacağız? Tabii yaa!!  Sağolsun vatandaşlar her zaman biz gibileri düşünürler. Bizleri şişe kap bulmakta zorluk çekmesin diye ellerinde ne kadar pet şişe varsa ya suya yada yola atarlar.. Yola suya atmayıpta çöpe atsalar biz nasıl su veya yol kenarında şişe bulacaktık ki ?. Böyle olmasa bizler çok sıkıntı çekerdik.. Zaten 250 metre yol kenarında gidince envai çeşit tür ve boyda bulabilirsiniz. Bende öyle yaptım. Ne olacak yaa! ne güzel geri dönüşüm yaptık işte!! Hem çevreyi temizledik, hem çöpü değerlendirdik,  aynı zamanda milli ekonomiye katkıda bulunduk değil mi? Azıcık züğürt tesellisi oldu galiba.

              Akşam eve geldiğimizde saat 10:00 sıralarıydı. Ben hemen balkona koştum. Açtım pet şişeleri su piresi olanları yoğurt kabına boşalttım. Pireler su yüzeyine çıkıp ostracodalardan ayrılsın diye. Sonra 9 tane 500 ml lik pet şişeye biraz yeşil su ve daha önceden insuferia üretirsem diye kuruttuğum marul yaprakları ile bağ yapraklarını koydum. Niye koydum? Yol azığı olsun diye? Ostracodalar yolda acıkırsa yesin ve yolda yeni doğan ostracodalar olursa yüzmesi öğreninceye kadar bunlara yapışıp talim yapsınlar diye...Şişeler hazırlanınca  su pirelerinin çoğunu toplayıp üretim tanklarına attım. Ostracadalar ile karışık olarak ta biraz canlı doğuran tankıma da attım. Balkona geçerken pet şişelerini gördüler de, hani göz hakkı olmasın diye.

         Sabah oldu. Şişeleri aldım işyerine geldim. Hemen bir küçük koli buldum. İçine bir tane çöp poşeti, onun içine bir çöp poşeti daha, Onun içine bir naylon poşet,  onun içine de bir poşet, Bu poşetin içine pet şişeleri koydum. Sonra bu poşetleri içten dışa doğru tek tek bağladım ki yolda ostracodalar kaçıp başka sulara aşılanmasınlar . Koliyide güzel paketleyip her tarafını bantladım.
Üstünede bilgisayar çıktısı adres yapıştırdık ki önemli gibi gözüksün.
        İşyerinde ki arkadaşa sordum bu gün hangi kargo şirketi geliyor ilçeye?
-Bu gün gelmiyor ama yarın 3 tane birden geliyor.
Bak şu işe ! Ben bir tane koli göndereceğim ama bi şirket yok, yarına 3 tane geliyor. Ya bu şirketler niye böyle durduk yere rekabete girerki! Biriniz de bu gün gelin böylece hepiniz nasiplenin, bizde sıkıntıya girmeyelim dimi. (Bu kargo şirketlerinin elbette birinde balık besleyen bi yönetici olurda bu forumdan okur.)
       Ne yapalım mum kaldık ilçedeki Ptt kargoya.  Neyse paketin içindeki canlı bir an önce gönderelim diye gittim Ptt şubeye.
Orada memur bayan sordu.
-Kolinin içinde yasak olan bi şey var mı? Bu arada kolinin bantlarını kesiyor. İçine bakacakmış?
Yokk!! Yasak olan nedir ki?
- Sıvı akıcı kırılan gibi.?
Var. pet şişe de su var ama kırılmaz akmaz ben sağlam koliledim.
-Pekmez bile yasak bizde. Suyun içinde ne var? Sadece su mu? Bu arada poşetle beraber kolinin içinden elini çıkardı. Gitti bizim paketleme emekleri..
Canlı böcek var dedim. Bayanın gözler fal taşı gibi açıldı. Elini hemen paketten çekip içeriye gitti.. Ohh!! paket yırtılmaktan kurtuldu.

Bayan içerden bi abimizle çıktı geldi. Bunu gönderebilmek için Büyükçe köpük kutunun içine koyacaksın. Sonra köpük kutuyu sağlam tahtadan yapılmış bir kutuya koyup. Üzerini güzel çakacaksın ki üstüne ağır bi şey koyduğunda kırılmasın.  Oldu sanki atom bombası gönderiyoruz. Hala klasik devlet dairesi anlayışı. Kolinin üstünede yazdık. Ezilebilir diye ama olmaz. Tüm sorumluluğu ve gerekli işlemleri vatandaşa yaptırıp bide sigorta parası alırlar. Sanki üzerine kamyon koyacaklar kolinin. Ne olur ya arkadaşlar bunun içinde sıvı var üst tarafa koyverin demek. Olmaz cık! olmaz.) İyi dedik başladım koliyi toplamaya.
     Abimiz sordu Hüseyin nereye gidecek koli?
Ankara'ya
 - Bu böcekler ne işe yarıyor? Ne oalcak?
Akvaryum balıklarının yavruları için. Doğada yavru balıklar bu böceklerle besleniyor.
Akvaryumcular değerli balık yavruları için bunları veriyorlar. Orada ki başka bayan görevli O kadar değerli ise biz alıkoyalım demez mi?

Bir an önce korkup kaçıyordunuz ya ne oldu!

Hemen çıktım ordan geldim işyerine.Koliyi tekrar bantladım. Neyse ki arkadaşlardan şehire giden çıktı da onlara verdim kargoya verin diye. Onlarda sağolsunlar işi halletmişler.

huseyn752012-06-08 12:58:25

Hüseyin Bey. Koliyi az önce aldım oldukça güzel paketlenmiş ancak içinden pek fazla canlı çıkmadığını belirtmeliyim. Yine de o kadar emeğiniz için ve özeniniz için teşekkür ederim. Yarın sizin kargonuzu çıkartacağım.

        İsterseniz tekrar gönderebilirim.  İlk defa böyle bir kargo gönderdiğim için acemilik yaşadık. İleride iyi bir biçimde gönderebilirim.  Buda bir tecrübe olarak geçti kayıtlara o kadar iyi olmasada. Bugünden sonra karşılaştığım canlıların veya cansızların fotoğraflarını da buradan " Su piresi ararken keşfedilen diğer güzellikler" diye paylaşırım.

          Aslında şöyle cep  telefonuyla su altı çekimi yapılabilen DIY alet yapsam iyi olucak.  Hakikaten yaa!! Neyi? nerede? nasıl? bulduğumu fotoğraflarla paylaşsam iyi olur mu ki? Mesela su pirelerinin nerelerde bulunduğu gibi.

        
      

Şimdilik tekrar göndermenize gerek yok gibi görünüyor. Ama lazım olduğunda sizi tekrar rahatsız edebilirim. Fotoğraf ile birlikte bir anlatım bütünlüğü kurarsanız çok daha faydalı olacaktır.

Normalde yazıları hep 1 er gün arayla yazardı ama bu gün aksatmış şu saat oldu bekliyorum 

       Teşekkür ederim lütfi bey; Bu hafta sonu köyde inşaat var ve düğün var. Eski kerpiç evin dış duvarı bu kış havaların çok soğuk ve yağışlı gitmesinden dolayı yıkılmıştı. Dün yeniden duvar yapmak için temel kazmakla geçti. Gerçi bu olayla su pirelerinin bir alakası yok;  suçuda yok. Ama böyle aksilikler oluyor işte!        huseyn752012-06-10 10:12:40

Hocam baştan sonra roman okurmuş gibi okudum. Ellerinize emeğinize sağlık gerçekten.

        Hafta sonu Şehirden gelini alıp geldikten sonra hemen Menderes kenarına indim. . Baktım bizim ostracoda ve su piresi kaynağı duruyor.


Buda su içinde bitkiye tutunmuş olan ostracodalar.


Bunlarda doğada gezip araştıma yapmanın hediyeleri.


Taşların yüksekliği 50-60 cm. Boyu 1 metreye yakın sayılır.


İsteyen olursa karşı taraf kargo ödemeli gönderilir.









huseyn752012-06-12 12:21:49