physa acutalarda hepatit?


muroÇevrim Dışı

Kayıt: 08/12/2011
İl: Zonguldak
Mesaj: 190
muroÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2012 17:42
Physa acutaların hepatit c taşıyabileceğini duydum doğrumu?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2012 17:47
Forumda ve başka bir kaç yerde salyangozların hepatit taşıyabileceğini okumuştum

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Oguz SAGLAMÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 13/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 138
Oguz SAGLAMÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2012 18:03
2004 yılında başka bir forumda yazdığım mesajdan alıntıdır:

Salyangozlar ve İnsan Sağlığı

Cercarial Dermatitis

Akvaryum canlıları için etkili olabilen trematode gibi yassı kurtlar gibi parazitler akvaryum ile ilgilenenlerde de problem oluşturabilir. Fölster-Holst ve diğerleri (2001) bir alman biyoloji öğretmeninin akvaryum temizliği sırasında camdan elini kesmesi ile cercarial dermatitis ile enfekte olması konusunda bir rapor hazırlamışlardır. Akvaryumda yakındaki bir gölden yaz mevsiminde toplanan tatlısu salyangozları enfeksiyonun temel nedeni olarak raporlanmıştır. Carceriae, trematode trichobilharzia ocellata’nın larval formudur ve bu da insanlarda görülen bir parazit olan Schistosoma sp.nin akrabasıdır.



Bu parazitin yaşam döngüsü su kuşlarıyla başlar ve biter. Kuşlar ve özellikle yaban ördekleri dışkılarıyla milyonlarca yumurtayı suya salar. Yumurtalar açılır ve konak olarak kullndığı salyangozların sindirim bezlerine yerleşir. Bu örnekteki salyangoz Lymnaea stagnalis türüdür.
Parlak ışıkta ve yüksek sıcaklıkta binlerce cercariae salyangozdan çıkar ve yeni bir uçucu konak arar. Bu noktada insanın başı derde girebilir. Temas halinde uygun açıklıktan deriye girmeye çalışır. Ancak kana ulaşamaz ve 12 saatte ölür. Deri iltihabı konağın bağışıklık sisteminin, cercariaenin deriye nüfuz etme çabası sırasında salgıladığı sindirim enzimlerine karşı bir reaksiyonudur. 

Bu biyoloji öğretmeni, durgun ve sığ bir gölden salyangoz toplayarak hata yapmıştır. Salyangozlar, akvaryumun uygun koşullarında paraziti ortama salmış, parazitler su kuşu yerine biyoloji öğretmenini hedef olarak görmüştür. Sonuç olarak fotoğraftaki kaşıntılı rahatsızlık oluşmuştur. Fotoğrafta beyaz oklar cercariaelerin deriye girdiği noktaları göstermektedir.

Neyse ki tedavi oldukça kolaydır. Parazitler bir kaç saatte yok edilebilir. Derideki kabartılar kortizon ve antihistaminlerle tedavi edilir. Sıcak mevsimlerde durgun sulardan salyangoz toplanmaması tavsiye edilmektedir.

Rasladığım diğer bir araştırma yazısında şunlar vurgulanmış:
Salyangozlar schistosomiasis ve yüzücülerde görülen kaşıntılı enfeksiyonlar gibi bazı önemli sağlık problemlerine yol açabilirler. Birçok gelişmemiş bölgede, yumuşakça ve karındanbacaklılardan ve diğer doğal etkenlerden kaynaklanan salgın hastalık yayılımına karşı ilaçlama çalışması yapılmaktadır.

Salmonellae

Bir başka araştırma ise “Salmonellae ve diğer potansiyel patojenlerin, tatlısu salyangozlarından ampullaria familyası bireylerinden izole edilmesine dönük bir çalışma” (K H Bartlett and T J Trust). 
Özetle deniliyor ki, “tatlısu akvaryum salyangozunun (Ampullaria) bir gram başına 10 ( 8 ) adet mezofilik bakteri taşıyabileceği söylenmekte. Belirlenen bakteri cinsleri arasında salmonellae’nin sekiz farklı serotip mevcut. Bunlar arasında 
-Salmonella newport, 
-Salmonella saint-paul, ve
-Salmonella infantis sayılabilir.

Salyangozlarla salmonella arasındaki bu ilişki insanlarda görülebilen salmonellosis’e neden olabilir. Bu salyangozlarda, aynı zamanda Pseudomonas aeruginosa ve bazen Edwardsiella tarda da bulunabilir.”

Schistosomiasis, Bilharziosis, vs

Puerto Rico’da yapılan bir çalışmaya göre, Marisa türü hem kirlenmemiş temiz kalmış sularda hem de yoğun kirlilik taşıyan (kanalizasyon, zirai atık, hayvancılık atıkları dahil) sularda bulunmaktadır. Hunt (1958) bu türü, olumsuz çevresel koşullara gösterdiği tolerans bağlamında “olağanüstü dayanıklı” olarak nitelendirmiştir. Hunt salyangozların aylarca havalandırılmamış ve çözünmüş O2 miktarının 0.5ppm altında olduğu akvaryum koşullarında yaşadıklarını gözlemlemiştir. 
Dünyanın 
-schistosomiasis, 
-bilharziosis, ve
-diğer su yaşamlı parazitik kurt kaynaklı 
rahatsızlıkların insan sağlığını etkilediği bölgelerinde Marisa cornuarietis, bu parazitlerin ara konak olarak kullandıkları salyangozlarla mücadelede biyolojik mücadele yöntemi olarak ve konak salyangozların sayısını kontrol edebilmek için kullanılmaktadır. Bu türlerin sayısını kontrol etmek ile birlikte kimi durumlarda tamamen yok ettiği de görülmüştür. 

Mücadelede başarı sağlanabilen salyangoz türleri, ki bu türlerin Schistosoma mansoni(karaciğer ve bağırsaklara yerleşebilen bir tür parazit) taşıyıcısı olabilecekleri tespit edilmiştir.
-Biomphalaria glabratus, 
-Bulinus truncatus
-Lymnea cailliaudi.

Hunt (1961) Marisanın 8.5 ppt tuzluluğa dayandığını, acısu sınırlarındaki lagünlerde gezinebildiğini göstermiştir. Bu şekilde akarsudan akarsuya geçiş sağlayabileceğine de dikkat çekilmektedir (Ferguson ve Palmer, 1958).

Doğadan toplanan ve/veya karantina edilmemiş salyangozların sağlık açısından taşıyabileceği risklere dönük bu derleme konunun önem ve ciddiyetini göstermektedir. Sn. Aydemir'in işaret ettiği konu üzerinde biraz daha çalışmak ve önerdiği hijyen kurallarına her zaman uymak lazım.

Gene bir kaynakta şu söylenmekte;
"Özellikle akvaryum ortamında üreyegelen salyangozlar söz konusu olduğunda, parazitlerin doğadaki yaşam döngüsü, akvaryum ortamında sürdürülemeyeceği ve kırılacağı için risk oldukça düşüktür."

Bu arada su salyangozu ile ilgili olmasa da konuyla dolaylı olarak ilgili enteresan bir konuda aşağıda bilgilerinize sunuluyor:

İnsan sağlığına olumsuz etkileri olan salyangozlar araştırıldığında özellikle bazı kara salyangozları ile ilgili araştırmalara rastlanmaktadır. Örneğin “dev Afrika kara salyangozu”nun, A. cantonensis ile enfekte olması ile ilgili bir araştırma bu etkileşimin çok sık olmadığı ve yalnız salyangozun fare dışkısı yiyerek bu enfeksiyonu taşıyıcı hale gelebileceği vurgulanmaktadır. Eğer salyangoz evde üretilmiş ve bir akvaryumda besleniyor ise (dikkatinizi çekmek isterim: demek ki bu iri kara salyangozu tankta tutularak evde besleniyor – pet olarak mı, kümes hayvanı olarak mı anlamadım) enfekte olmuş olma ihtimali çok daha düşüktür. Bahçede üretiliyor ve besleniyorsa risk daha yüksektir.
Salyangoz enfekte olmuş olsa bile, bu enfeksiyonun insanlara bulaşması yalnız olağan olmayan durumlarda sözkonusudur. İnsanlar çiğ ya da az pişmiş salyangoz, sümüklüböcek, (ya da tatlısu karidesi, yengeci ve kurbağa) yerlerse enfekte olabilirler. Enfekte olmuş salyangozlardan çamura geçen parazit larvalarının bulunduğu çamur, insan eline bulaşır ve ağza ya da buruna taşınırsa, ya da bu çamur gıdalara bulaşırsa ve yenirse insana etkileri nasıl olur bilinmemektedir. Temizlik ve hijyen koşullarına uymak iyi olur.

Başka bir kaynakta “dev Afrika kara salyangozu” hızlı üreyebilen, bitkileri hızla tüketen ve menenjit taşıyıp bulaştırabilen bir canlı olarak değerlendiriliyor. Bir insan eli boyutuna gelebilen bu salyangozların bazı okullarda derslerde gösterim için kullanıldığı bunun riskli olduğu vurgulanıyor. Hatta bu salyangozların tutulmasının ve beslenmesinin illegal olduğu öğretmenlere söylendiğinde “Oldukça “cool” canlılar” tepkisini aldıklarını belirtiyorlar.

SALYANGOZLARIN TAŞIYABİLECEĞİ BALIK PARAZİTLERİ

Akvaryum salyangozlarının akvaryuma katkıları konusuna yukarıdaki bir iki yazıda kabaca değinilmişti. Eğer doğadan, havuzdan ya da kaynağı çok da belli olmayan bir noktadan salyangoz sağlanıyorsa ya da istem dışı geliyorsa bu salyangozların akvaryum balıklarının sağlığı için nasıl riskler taşıdığı da bu yazıda özetlenmiştir.

1) Neascus spp. 
Siyah renkli keseler şeklinde görülebilir. Bu parazitler birçok tatlısu balığının üzerinde keseler oluşturur. Balıklar zamanla siyah renkli benekler şeklinde görülen kistlerle kaplanır. Bu parazit genellikle ölüme neden olmaz fakat çok kötü bir görünüme yol açar. Bu parazitle enfekte olmuş balıkların yenilmesiyle parazitin insanları etkilediği görülmemiştir. 

2) Clinostomum Marginatum
Sarı renkli bir kurtçuktur. Bu parazit balığı oldukça etkili bir biçimde etkileyebilir. Parazit balığın kas dokusunda bulunur ve çok kötü görünümlüdür. Clinostomum spp. Az pişmiş balık yiyen insanların ağzında gelişebilirler. 

3) Posthodiplostomum spp. 
Beyaz renkli bir kurtçuktur. Larval formu, balığın birçok iç organında beyaz kistler olarak gözlenir. Balığın vucuduna ilk girdiği zaman, giriş noktasında kanamaya yol açar. Genellikle bir problem yaratmasada görüntü çirkindir. Balık yiyerek bu parazitten etkilenen insan vakası görülmemiştir. 

Bu üç parazitin de bilinen net bir tedavi yöntemi yoktur. Salyangozlar vasıtasıyla akvaryuma giren bu parazitlerin önlenmesi için, akvaryuma kontrolsüz ve kaynağı belirsiz salyangoz koymamak gerekir.

4) Diplostomum Volvens
Yaşam siklusu bir su kuşu ile su salyangozu ve son olarak balıkta geçer. Balık bağırsağında larva halinde parazit yaşayan bu canlı balık dışkısı ile suya geçer. Orada serbest yüzen larvalarbir su salyangozuna yerleşir ve burada ara formlar gelişir. Bunlar süratle gelişerek balığa geçerler. Balıkta önce deride olan parazit burada kuyruğuna kaybederek balığın gözüne yerleşir. Orada ergin hale gelir. Bu balık bir su kuşu tarafından yenilirse orada tekrar ilk larva gelişir. Balık ölümüne neden olmaz, ama göze zarar verir. 

5) Sanguinicola Inermis
Balığın kan dolaşım sisteminde ergin olarak yaşarlar. 1 mm boyunda olup zararlıdır. Üç köşeli yumurtaları kan yoluyla balığın galsamasına gelir. Doayısıyla kan dolaşımını olumsuz yönde etkiler. Yumurtadan küçük ve hareket edebilen larvalar çıkar. Bundan sudaki bir salyangoza gelerek onun derisini delerek salyangoza girerler. Burada larvalar şekil değiştirir ve çoğalırlar. Sonra salyangozu terkederek yeni bir balığa geçerler. Hasta balığın akvaryumdan uzaklaştırılması gerekir. Akvaryuma salyangoz ile girerler. Bu nedenle dışarıdan akvaryuma salyangoz getirilmesi yanlış olur. Ancak daha önce, akvaryumumuza gelmiş, fakat böyle parazitleri taşımadığı anlaşılmış olan salyangozlardan, akvaryumlarımızda üremiş olanların böyle bir zararı olmaz. 

Diplostomum Volvens ve Sanguinicola Inermis, Prof. Dr. Yalçın Şahin'in A’dan Z’ye Akvaryum adlı kitabından alınmıştır.

Beğenenler: [T]225495,Emre0012[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muroÇevrim Dışı

Kayıt: 08/12/2011
İl: Zonguldak
Mesaj: 190
muroÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2012 18:37
Bende bu salyangozları ırmaktan buldum..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir