Gölden Frontosa Blue Zaire Yakalanışı(çeviri)
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2013 21:48
Merhaba yabancı sitelerde dolaşırken karşılaştığım bir makaleyi çevirip sizlerle paylaşmak istedim. Bu makalenin daha önce çevrilip çevrilmediği hakkında bir bilgiye ulaşamadığımdan bir el atmak istedim. Umarım daha önce çevirilmemiştir, zira biraz boşa uğraşmış gibi olurum. İlk çeviri denemem olduğu için hatalarım varsa affedin lütfen.
Kaynak: www.cichlid-forum.com
Yazar: Rene Kruter
Çeviren: Enes Mahmud
------------------------------------------
Cypholtilapia Frontosa Tanganyika Gölü'nün en çok görülen cichlidlerinden biridir. Çok derin sularda yaşadıkları için, bu balıkların yakalanması ve ihracat edilmesi örneğin bir Tropheus Moorii'ye göre çok daha zordur. Büyük derinliklerdeki frontosaları yakalamak pahalı olmasından, zorluğundan ve zaman almasından dolayı birçok problemi beraberinde getirir. En büyük problemse balığı yakaladıktan sonra yüzeye çıkartırken kademeli olarak basıncı azaltmaktır. Birçok balık enerji harcamadan belli derinliklerde kalmasını sağlayan kapalı hava keselerine sahiptir. Yüzme kesesi içindeki basınç bir gaz bezi tarafından ayarlanır. Bu bez balık aşağı ve yukarı yüzerken basıncın sabit kalmasını sağlar. Fakat balığın bulunduğu derinlik metrelerle ifade edilebilecek şekilde bir değişikliğe uğrarsa bu bezin işlevini yapması biraz zaman alır. Yakalanma ve yüzeye getirilme arasında geçmesi gereken süre türlere göre farklılık gösterir. Bu konuda en zor balık olan Neolamprologus Furcifer stres altındayken bir metrelik bir değişikliğe bile hava kesesi zarar görmeden tolere edemez.
Frontosalar 15-20 metre derinliklerde yakalandıktan sonra bir sıkıntı olmadan yüzeye çıkarılmak için 2 ya da 3 güne ihtiyaç duyarlar. Fakat ne tesadüftür ki, diğer türlere göre daha güzel bulunan ve daha çekici olan Blue Zaire türleri 40 metre veya daha fazla derinliklerde yaşamaktadır. Bu yüzden onların yüzeye çıkarılması 4 veya 5 günü bulabilmektedir.
Bu balıkların yaşadığı bölge için gerçek şu ki, çok derinlerde yaşıyorlar ve bu derinlik insanların sağlıklı bir şekilde bulunabileceği bir derinlik değil. Sadece gölün bir kısmında, Kavalla adalarında durum biraz farklı. Bu bölgede frontosalar çok sığ sularda yaşamaktalar. Kavalla adasında balıkçılık çok gelişmiş durumdadır. Tekneler ve ağların temizlenme işlemi bu bölgede yapıldığından muhteşem derecede akıllı olan frontosalar zamanla bu duruma adapte olmuşlar, ağlardaki balık kalıntılarıyla beslenmeye başlamışlardır. Fakat Blue Zaire Frontosaları Kavalla adalarındaki akrabaları kadar şanslı değillerdir, yiyecekleri için avlanmak zorundadırlar. Derinlerde gruplar halinde avcılık yapmakta uzmanlaşmışlardır. Frontosaların avladıkları balıklar karşısında kendilerine bir avantaj veren özellikleri vardır. Oksijen kıtlığı olan bölgelerde diğer türlere nazaran performanslarını daha iyi korurlar. Ayrıca organize olarak avlanmaları işlerini çok daha kolay hale getirmektedir.
Böylece Frontosalar sahip oldukları yırtıcı karakterleriyle doğal bir şekilde yaşamlarını sürdürmektedirler. Bunu akvaryumda da gözlemlemek zor değildir. Onları küçük balıklarla beraber beslemek gerçekten zordur, hele bu durumdayken yavru almak daha da zordur.
Bunun tek nedeni onların Kavalla Frontosaları gibi evcil olmamalarıdır.
Blue Zaire türlerinin yüksek fiyatta olması bir dizi faktöre bağlıdır.
Her şeyden önce en yakın hava alanına ulaşmak için çok büyük bir mesafe var. Ayrıca zaten bahsettiğim üzere bu balıklar normale göre 2 kat daha fazla derinliklerde yakalanıyorlar ve bu durum onların kolayca strese girmesine davetiye çıkarıyor. Üstelik yakalandıkları bölgede siyasi karışıklıklar baş göstermekte. Yakalanmaları için 40 metrelere inmek de çok büyük bir risk ve su altında bulunulabilecek süre çok kısa. Ama her nedense bu kadar faktörü birleştirdiğimizde bile piyasada doğadan yakanlanmış frontosa sıkıntısı çekilmemekte ve bu beni her zaman şaşırtmaktadır.
Bir keresinde bu balıklar Avrupa'da bu koşullar altında yakalanmak istenseydi ne kadara mal olurdu diye bir hesaplama yaptım. Personel maliyetleri, sigorta, yakıt ve risk faktörünün de maliyeti de dahil olmak üzere balık başına 740$ ila 865$ arasında bir rakam ortaya çıkıyordu!
Frontosalar şu şekilde yakalanır:
İlk olarak, deneyimli dalgıçlardan oluşan bir ekip bir tekne yardımıyla yakalanmanın yapılacağı noktaya gider. Bu esnada derinlik göstergesi kullanılarak yakalamanın yapılacağı alan kesinleştirilir.
Daha sonra balık artıklarının bulunduğu bir torba frontosaları çekmek için suya atılır. Yaklaşık üç saat sonra ilk dalış ekibinin inmesine izin verilir. Dalış ekibi 20x3 metre boyutundaki bir ağı ilk frontosa görülen yere serer. 1m3 hacmindeki büyük bir kafes buraya yerleştirilir.
Daha sonra frontosalar ağa doğru kovalanır ve akabinde bir el ağı tarafından tek tek yakalanarak kafese konulur. Ayrıca yakalandıkları derinlik ve dalgıçların su altında sadece belli bir süre kalabilecek olmaları vurgun riskini de arttırmakta. Birkaç balık yakalandıktan sonra kafes yavaş yavaş yukarıya doğru taşınır. Bu esnada balıklar yakından takip edilir. Balıklardan biri aşağı doğru yüzmeye başladığı zaman diğer bir deyişle dalgalanmaya başladığı zaman o gün için en fazla yükselmeye ulaşıldığına karar verilir.
Ertesi gün yeni bir kafes getirilir ve işlem tekrarlanır. Gün sonunda yeni kafes eski kafesin bulunduğu konuma getirilir ve eski kafes bir miktar yukarı çekilir. Bu şekilde dalgıçlar aynı noktada birkaç gün boyunca balık toplarlar ve haftanın sonunda başarılarına bağlı olarak belli miktarda frontosa ile dönerler. Yakalanan frontosalar ihracat edilmeden önce en az bir hafta büyük tanklarda kalırlar. Ve daha sonra Avrupa'ya ve Amerika'ya gönderilirler.
----------------------------------------
Çevirinin şahsımın izni olmadan alıntı yapılmaması rica olunur.
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2013 23:46
Enes Kardeşim Ağzına Diline Beynine Sağlık Güzel Bi Çeviri Olmuş Bu Çevirlerin Demanını Bekliyoruz Sende
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2013 00:09
2003 yılından bu zamana tam 10 yıl geçmiş. O dönemlerde bir adet 0f blue zaire türü balığın maliyeti dikkatimi çekti 740$ - 865 $ ülkemizde şimdilerde bu türlere kolaylıkla sahip ola biliyoruz hemde uygun fiyatlara, tabi gerçekten ithal olarak ülkemize gelen balıklar f0 sıfırsa.
Çok güzel bir paylaşım olmuş eline emeğinize sağlık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2013 12:05
[QUOTE=ÖYMEN]Enes kardeşim eline koluna ve emeğine sağlık kardeşim çok güzel bir çeviri yapmışsın sana teşekkür ederim.[/QUOTE]
EnesMahmud 2013-08-04 12:18:30
Rica ederim Ömer abi, bir işe yaradıysa ne mutlu bana.
[QUOTE=Salih Budak]Enes Kardeşim Ağzına Diline Beynine Sağlık Güzel Bi Çeviri Olmuş Bu Çevirlerin Demanını Bekliyoruz Sende[/QUOTE]
Salih abi ben teşekkür ederim. Bir ara da uzun bir Petrochromis makalesi çevirmeyi düşünüyorum. O konuda Türkçe kaynak olarak biraz eksiklik var malesef.
[QUOTE=Fronsar]2003 yılından bu zamana tam 10 yıl geçmiş. O dönemlerde bir adet 0f blue zaire türü balığın maliyeti dikkatimi çekti 740$ - 865 $ ülkemizde şimdilerde bu türlere kolaylıkla sahip ola biliyoruz hemde uygun fiyatlara, tabi gerçekten ithal olarak ülkemize gelen balıklar f0 sıfırsa.
Çok güzel bir paylaşım olmuş eline emeğinize sağlık.
[/QUOTE]Teşekkürler. Bir işe yaradıysa ne mutlu bana. Aslında makalede o fiyat bu balıklar Avrupa'da yakalansaydı ne kadara mal olurdu anlamında yapılmış bir hesaplama. Yani göl Avrupa'da olsa, oradaki iş gücünün ve refah düzeyinin bu balıklarının yakalanış maliyetini nasıl şekillendireceği yönünde yapılan bir hesaplama söz konusu. Tabii ki balıklar Afrika'da olduğundan orada yapılan hesaplamadan daha ucuz bir maliyeti vardır. Ama yine de makalede kesin miktar olarak geçmese de o maliyetin bir Tropheus yakalama maliyetinden fazla olduğu aşikar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Eylül 2013 21:58
Beğendiğiniz için teşekkür ederim, zevkle yapmıştım çeviriyi. İlginç bir makale gerçekten. "Neden pahalı?" sorusunun cevabını en iyi şekilde veriyor.
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2014 06:28
Afrikalı bir balıkçının muhtemelen yemek için sandalına yığdığı mobaları gösteren fotoğraf karşısında, mobaların neden pahalı olduğuna ilişkin yazılanların inandırıcılığı kalmıyor.Neymiş efenim yok havalanı uzakmış, yok iç savaş varmış, yok balık fenalaşırsa kafes çekilmesi erteleniyormuş, tam donanımlı dalgıçlar v.s v.s.
Afrikalı balıkçıda tam donanımlı dalgıç kıyafeti giyerek, vurgun yeme tehlikesini göze alarak 40 metreden daha derinde yakalamıştır eminim o mobaları.
Özel tür ilan edilecek balıklar için daha fazla para ödemeye hazır alıcılar oldukça, arz kaynağına da bunun keyfini çıkarmak kalıyor. Birde sertifika icadı çıkarmışlarki, balığın kafa kağıdı evlere şenlik.F0, F1, F2..... hadiseside bunun tuzu biberi. F13 balığı almam ben kesin hilkat garibesidir! Yıllardır insanlar öküz besler.Öküz aynı öküz kaçıncı nesil olursa olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir