Eminönü anılarınız

95 senesinde eşimle eminönüne gittim.Eşim mersinli ve eminönüne girip yürümeye başladığımız an burası hankapısı gibi dedi.Neyse biz gezmeye devam ettik balıklara ve diğer hayvanlara bakarken bir horoz pazarlığı yapıyorlardı.eşim dur dinleyelim adamlar horozu niye alıyorlarmış diye meraktan dinlemeye ve izlemeye başladık.anlaşma sağlandı ve adam horozu döğüştürmek üzere alıp yetiştirecekmiş.tabbi eşim buna çok sinirlendi ve üzüldü birdaha gitmemeye yemin etti.Gecen ay ben akvaryum fiyatlarına bakmak üzere bir gidiyim dedim ben asla gelmem sen birini bul ve git dedi vicdansız sevgiden uzak insanlardan alışveriş asla yapmam dedi ve gelmedi.Zaten hayvan sevgisi olmayanın insan sevgiside olmaz, saygısıda olmaz.bunların birkere kendilerine olan saygıları kalmamış bizemi saygı duyacaklar.......(metin bey yüreğinize sağlık,keşke yine paradan önce dostluk insanlık diyebilsek)

Malzeme alırken de iyi olduğunu bildiğimiz markaları almayız. Yoksa yeni  aldığınız bir üründeki üretim hatalarını bile kabul etmiyorlar. 2 hafta önce Eminönü'nden 300 litrelik bir akvaryum almaya gittim. Aslında bir markaya karar vermiştim fakat bir dükkanda bana uzun uzun  DC marka akvaryumun daha iyi olduğu anlatıldı ve ben de hata yapıp akvaryumu aldım. Su doldurunca akvaryumun cam birleşim yerlerindeki silikonlarda hava kabarcıkları belirdi. Şu anda akvaryumun her an su kaçırmasını bekliyorum. Fakat ne akvaryumu satın aldığım dükkan ne de DC akvaryum bir sorun olduğunu kabul etmiyor.

Eminönü'nden alışveriş yaparken gerçekten de çok dikkatli olmak lazım.

Ben İstanbul'a dolayısıyla da eminönüne hiç gitmedim ama Niğde'de getirttiği balığın cinsini bilmeyip de yeni adlar takan akvaryumcular bile var.Orada da vardır kesin.

Merhabalar.Buradaki arkadaşlar hep alımla ilgili başlarından geçeni paylaşmışlar.Benimki ise satışla ilgili.Bundan bi kaç yıl önce Akvaryumum çok büyük olduğu ve yerim işim ve zamanımda müsait olmadığı için ozamana kadar gözüm gibi baktığım ve büyüttüğüm chiclidae lerimi satmak zorunda kaldım.Elden çıkarmanın en kolay yoluda eminönü diye düşündüm.Evim eminönüne uzak olduğu için balıklara bi zarar gelmesin diye güzelce usulüne uygun poşetledikten sonra pederin motoruyla sahil trafiğinede takılmadan 20 dk içinde eminönüne ulaştık.Birkaç dükkan dolaştım.Taktikleri hep aynı.Girdiğim bir dükkanda adam bu balıkların ciğerleri patlamış çok fazla yaşamazlar dedi.Balıklar çok sağlıklıydı halbuki ve kesinlikle öyle bir durum yok çok eminim.Yaklaşık 15 tane herbiri erişkin ahli,prenses,sarı imparator,papağan ı 20 milyona alırım zaten çok yaşamazlar dedi.Geri götüremeyeceğim için mecbur kaldım ve sattım.İki gün sonra merak ederek gittiğimde balıklarım hala oradaydı ve akvaryumun en canlı balıkları olarak orada duruyorlardı.Bir hafta sonra gittiğimdede hepsi satılmış sanırım.Ozamanlar bu site varmıydı bilmiyorum.Varsa bile bukadar bilinmiyordu.Enazından ben bilmiyordum.İşin parasal yönünde değilim ama gözüm gibi baktığım balıklarımı böyle bi yere teslim ettiğim için vicdan azabı duyuyorum.Keşke ozaman bu site olsaydıda burada herbirinin akvaryumlarına hergün aynı aşk ve heyecanla baktığını bildiğim akvaryum.com üyelerinden birine verebilseydim.Enazından şimdi vicdanım rahat olurdu.Eminönü esnafındaki zihniyet aynı en güzel balık ölü balık!Satılan balık nekadar çabuk ölürse okadar çok balık satmak demek onlar için.Çünkü akvaryuma heves ettinmi birkere kolay kolay bırakamıyorsun.Helede heyecanla aldığın balıkların iki gün içinde ölüp hevesinde kursağında kalmışsa.Bende uzun zamandır eminönünden alışveriş yapmayanlardanım..Allah hepinizi eminönü esnafından korusun..amin

Kardeşime +1 demiyeceğimde kime diyeceğim..