Dip Çekimi
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:07
Konunun anlatılanlar üzerinden gidilip,iki tarafın uzlaşmasıyla faydalı bir şekil aldığına gerçekten sevindim.
O halde ben de şöyle katkıda bulunayım.Malawinin ve tanganyikanın yanında midye besleyenler gördüm ve hiç sorunla karşılaşmadılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:08
Sinan Bey,sağlık sorunlarım nedeniyle bir kaç aydır gitmesemde yaklaşık 45 ton kapasiteli bir üretimhanem var.
Ben bu üretimhanede sırf su değişimi için günlük 3 ton kadar su kullanıyorum.Yani bu midyelerden bana bir kaç bin tane lazım gibi görünüyor.
Neyse,ben en kısa zamanda midye edinip bir kaç damızlık akvaryumunda deneme yapayım,bakalım ne gibi gelişmeler olacak?
Bilgilendirme ve paylaşım için teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:19
Uğur Bey,
Torik 2009-05-31 00:32:40
Öncelikle geçmiş olsun.
Probleminiz nitrat mı bilmiyorum ama hem nitrat sorununuzu hem de suyun oksijen-CO2 oranını haliyle asitliğin düşmesine de engel olacak bir yöntem var. Bunları direk tankın içinde de uygulayabilirsiniz. Artık siz benden daha tecrübelisiniz :)
Şöyle bir şey ilgilinizi çeker mi bilmiyorum?
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=V7e8AYLv8oo[/VID]
Göremeyenler için
http://www.youtube.com/watch?v=V7e8AYLv8oo
http://www.youtube.com/watch?v=V7e8AYLv8oo
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:29
Konuya baştan bu yana dahil olduğum için son kez yorum yapmak istiyorum.Kesinlikle bilime ve kanıtlanmış verilere karşı değilim.Hatta bilimin,su ve hava kadar önemli olduğunun bilincindeyim.Ben yaklaşık 10 senedir akvaryumla iç içeyim bir çok tür baktım ve bu zamana kadar hep dip çekimi yaptım.Sinan bey'in dip çekimi yapmayın bu işi midye ile yapabilirsiniz dengeyi bozmayın demesine ve yeniliğe açık olmama rağmen yinede ister gelenekçi deyin, ister anaerkil deyin ama bundan sonraki akvaryum yaşamımda benimsediğim ve zararını görmediğim bu yöntemi kullanmaya devam edicem.Verilen bilgilere teşekkür ederim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:35
Dediğimiz gibi Mert Bey,burda hiçbir şeyi kabullendirme telaşında değiliz.İsteyen yine istediği yöntemi uygular.Benim şahsım adına beklediğim tek şey,bu kadar zaman ayırıp da sayısız kitap karıştırıp,sayısız uzmanla görüşüp sonrasında kendim oturup sırf bu iş için bir tane akvaryum kurmuşken (daha önce de hep böyle kuruyordum)ve bunu her yönüyle ispatlarken insanların çıkıp da hayır bu yanlıştır dememesi.
unotim123 2009-05-31 00:35:52
Hobimin ilerleyen zamanlarında birçok akvaryumda bunu görsel olarak anlatarak daha da inandırıcı konuma getireceğim.Amacımız hep daha iyiye gitmek.Asla ve asla karşılıklı bir yarış içerisinde olmak değil.Sonuçta hepimiz bilgiyi bedava paylaşıyoruz.
Saygılarımla,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:51
Arkadaşlar benim şahsi fikrim yapılması yönünde. Fakat şöyle de bir durum var. Büyük akvaryumlarda bu işi yapmak çok zor olacaktır. Zaten büyük akvaryumlarda da suyun çabuk bozulması söz konusu değildir. Eğer 100 lt altında bir akvaryumunuz var ise bence yapılması şart.
Şöylede düşünecek olursak doğada su sürekli kendini yeniliyor. Yani bir nevi dip çekimi var. Doğadaki ekosistem bunu kendi kendine yapıyor. Eğer doğadaki ekosistemi akvaryuma taşıyabilirsek dip çekimi yapmamıza gerek kalmaz. Yani bitkili tanklarda dip çekimi yapılması dahada azdır.
Sözlerimi toparlayacak olursam dip çekimi beslediğiniz tür, akvaryumun yapısı, filtreleme, bitki olup olmaması gibi durumlara göre değişebilir. Sıklığını ayarlamak ise bizim gözlemlerimize kalmış.
Saygılar
Şöylede düşünecek olursak doğada su sürekli kendini yeniliyor. Yani bir nevi dip çekimi var. Doğadaki ekosistem bunu kendi kendine yapıyor. Eğer doğadaki ekosistemi akvaryuma taşıyabilirsek dip çekimi yapmamıza gerek kalmaz. Yani bitkili tanklarda dip çekimi yapılması dahada azdır.
Sözlerimi toparlayacak olursam dip çekimi beslediğiniz tür, akvaryumun yapısı, filtreleme, bitki olup olmaması gibi durumlara göre değişebilir. Sıklığını ayarlamak ise bizim gözlemlerimize kalmış.
Saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 01:14
Arkadaşlar öncelikle bilgilerini bizimle paylaşmaktan çekinmeyen paylaşımda bulunan herkese teşekkür ederim yanlız benim bu midyelerin üremesiyle iligili bir konu kafamı oldukça kurcalakmakta.Midyelerle ilgili okuduğum makalelerde şu cümle açıkçası beni midyelerden soğutuyor.
'' Erkek midye spermlerini suya bırakır,dişi midyede sudaki bu spermleri içerisine çeker,çekilen spermler içerde dişi midye tarafından döllenir.Dişi midye döllediği bu yumurtları birkaç hafta sonra dışarıya bırakır.Kabuksuz küçük kurtçuklara benzerler 0,05 mm büyüklüğündedirler.Bazen bu yavrular balıkların solungaçlarına yerleşerek bu evreyi orada geçirmektedirler kabuk yapmaya başlarlar''
Acaba altı çizgili cümlede gerçekleşen süreçte balıklarmızın zarar görme olasılığı nedir?Yoksa bu süreç bizim balıklarmızı etkilemeyen bir süreçmidir.Konuya hakim olan arkadaşlardan bu konuya bir açıklık getirmelerini rica ediyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 01:17
Kerem Bey,balıkların ne denli zarar gördüğü konusunda bi fikrim olmadığı için yorumda bulunmam saçma olur ama bildiğim tek şey var.O da midyelerin üremesi için kesinlikle 15-20 derece aralığındaki soğuk suya ihtiyaç duydukları.Yoksa üremeye geçmiyorlar diye biliyorum.Ama tabi konusuna hakim uzman midyeciler varsa ve hatalı bir şey söylediysem düzeltirlerse sevinirim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 01:21
Konuyla alakalı olarak sormak istiyorum; midyelerin besin olarak yem artıkları, partiküller, bakteriler ve mikrooarganizmaları tükettiğini hepimiz biliyoruz fakat midyeler doğrudan nitratı da tüketir diyebilir miyiz yoksa midyeler nitrat oluşumuna sebep olan maddeleri tüketir dolayısıyla nitrat artışını da sınırlandırmış olur mu demeliyiz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 01:24
Onur Bey evet haklısınız biraz daha araştırdığımda üremenin 6 ila10 derece aralıklarında gerçekleştiğini gördüm.Bu riskte ortadan kalktığına göre soğuk su tankları hariç gönül rahatlığıyla tanklarımıza midye ekleyebiliriz.
Saygılar,selamlar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 01:26
Kerem Bey,
Torik 2009-05-31 01:41:03
Bunun balıklara sanıldığı gibi bir zararı yoktur. Mantık olarak böyle bir durum söz konusun olsa. Midyelerin üremesi nedeniyle doğada balıkların sonu gelirdi.ki üremeleri serin suda gerçekleşir.Eğer üretebilirseniz kameramla birlikte gelip çekimlerini yapmak isterim :)
Bu noktada yavrular balıklar koruyucu ve midyeleri bulunan ortamdan farklı habitatlara taşımaları için kurye olarak kullanılar.
Hatta sizin bahsettiğiniz durumu aşağıdaki konuda videoyla birlikte paylaşmıştım.
[QUOTE=murad]
Konuyla alakalı olarak sormak istiyorum; midyelerin besin olarak yem artıkları, partiküller, bakteriler ve mikrooarganizmaları tükettiğini hepimiz biliyoruz fakat midyeler doğrudan nitratı da tüketir diyebilir miyiz yoksa midyeler nitrat oluşumuna sebep olan maddeleri tüketir dolayısıyla nitrat artışını da sınırlandırmış olur mu demeliyiz?
[/QUOTE]Çalışmaya tekrar baktım.
Evsel atıkların filtrasyonunda yapılan çalışmada 0.08-0.2 mg.L-1
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 01:35
İşte bu şekilde yapılan,sadece karşılıklı bilgi alışverişi içeren,doğruyu bulmaya yönelik tartışmaları gerçekten özlemişim.Yarın aquaponic sistemler üzerinden konuya müdahil olacağım.Herkese iyi geceler.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 12:31
Konu hakkında yorum yazan arkadaşların hepsine teşekkür ederim. Bende düzenli olarak dip çekimi yapan biriyim. Tüm bu yazılanları okumadan önce dip çekimi yapmayan arkadaşlarımın balıklarının sağlıklı kalmasına şaşırırdım. Bu forumdan edindiğim bilgiler ışığında bende dip çekimin yapılmayabileceğine karar vermiş bulunuyorum.
iyi balıklar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Haziran 2009 22:25
Başata Onur bey ve diğer arkadaşlara fikirlerini paylaştığı için teşekkür ederim...
Uzun zamandır bende kendi kendime dip çekmek lazım mı değil mi diye düşünüp durdum.Kime sorsam tarif belliydi % bilmemkaç su çek ama dipten çek sonra çektiğin kadar dinlenmiş ve aynı sıcaklıkta su ekle...
Düşündüm durdum benim 200 litre akvaryumum var %20 çeksem 40 litre yapar ben 23- günde 40 litre çeksem bunu bulamayanlar var hobicilik israf oluyor direk.
Bu balıkların doşal yaşamında da anneleri var da " ah oğlum parazit olmuş dur bi % bilmem kaç suyunu değiştireyim" mi diyorlar...Tabiki hayır çünkü bu balıkların bulunduğu ortamda denge olmuş,kurulmuş durumda.
Nitrit ve nitratın artması tabiki balıkları çok olumsuz yönde etkiliyor,sürtünmelerle ve ya huysuzlanmalarla kendini gösteriyor.Doğal ortamlarında bu balıklar böyle bir sorunla karşılaşmıyorlar çünkü denge kurulmuş bulunuyor.
Benimde kafamdaki nitrit sorunu şuydu ; bilindiği üzere en fazla gübre değeri kuş ve tavuklarda var bunlarda sıvı ve katı atıkları bir arada yaptıkları için üre değeri çok yüksek daha sonra anladım ki insanda ve koyun gibi hayvanların gübre değeri çok düşükmüş.Burdan anlaşılıyorki nitrit değerleri de çok düşük.
Burdan söylemek istediğim şey balıklarda her ikisini bir arada yapıyorlarsa bol miktarda üre salınımı yaparlar ama öğrendiğim ve sizin söylediğiniz ilgiler babında balıklar dışkıyla nitrit atmıyorlar,yüzgeçlerinden salınım yapıyorlar o zaman dipteki atıkları çekmenin bir manası sadece temizlik( görünüm ) açısındandır.Bu seferde görünümü güzeleştirecez derken doğal dengelerini bozmuş ve sağlık şartlarıyla oynamış oluyoruz...
Herkese tavsiyem balıkların sürtünmeleri gibi şeyleri önlemek için dipten değil üstten %5-%10 kadar su çekip üzrini tamamlamaktırbu şekilde bu sürtünmeden kurtulmuş olabilirsiniz ve beslediğiniz balık türüne göre tuz oranını da dengede tutunuz...
Sağlıklı balıklar dilerim...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
