Boru Kurdu?
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2008 00:56
Her ne kadar Astronotların bünyeleri kuvvetli olsa da ben bu tip besinleri tavsiye etmiyorum. Onun yerine, dilimlenmiş taze karides verebilirsiniz.
Hiko 2008-10-02 19:22:39
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2008 01:00
Hikmet beye katılıyorum.Bu tür besinler risk taşıyabiliyor.Fakat dana yüreği ve tavuk ciğerinin yağlanmaya sebep olduğu söylentisi var Hikmet bey..Bende bir ara veriyordum fakat kestim sonra.Sizce doğruluk payı varmı?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2008 01:07
[QUOTE=Doruk Erdem]Hikmet beye katılıyorum.Bu tür besinler risk taşıyabiliyor.Fakat dana yüreği ve tavuk ciğerinin yağlanmaya sebep olduğu söylentisi var Hikmet bey..Bende bir ara veriyordum fakat kestim sonra.Sizce doğruluk payı varmı? [/QUOTE]
Hiko 2008-10-02 19:25:29
Doruk Bey, duyduğunuzda doğruluk payı var, ancak hindi yüreği için değil. Siyah et için bu doğrudur. Yalnız tavuk ciğerini ben sadece balıkların yememesi için değil, insanlarında uzak durmasından yanayım. Zira tavukları kısa sürede büyütmek için kullanılan hormonlar en fazla böbrek ve ciğerde depolanıyor, aman dikkat edin eve bile sokmayın tavuk ciğerini. Dana yüreği ise arada bir verilebiliyor balıklara. Lakin benim favorim karides, bence en sağlıklısı ve besleyicisi, yalnız biraz tuzluya geliyor karides.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2008 15:39
Ben elma kurdu, sivrisinek, toprak solucanı ne bulursam veriyorum
. Boru kurdu bulsam emin olun onu da veririm. Yine balık avlamak için kullanılan teke(karides yavrusu) de çok güzel ve doğal bir yemdir bulsam haftada bir vereceğim ama Malatya'da yok. Bu davranışımı canilik olarak görenler var, oltaya takıp da balık avlasam hiç canilik olmayacak yani. Bence verin, canlı yem iyidir
. Boru kurdu bulsam emin olun onu da veririm. Yine balık avlamak için kullanılan teke(karides yavrusu) de çok güzel ve doğal bir yemdir bulsam haftada bir vereceğim ama Malatya'da yok. Bu davranışımı canilik olarak görenler var, oltaya takıp da balık avlasam hiç canilik olmayacak yani. Bence verin, canlı yem iyidirÜye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2008 15:44
Selam,
Akvaryumculara, Astronot ve Arowana için; '' karides verin gayet besleyici değerleri var '' dememe rağmen, maalesef beni dinlemiyorlar.
Suyu çok kirletiyormuş. Halbuki, tankları bu tür balıkları beslemek için yetersiz + bir tek iç filtre ile de olmaz.
Bir türlü kabul ettiremedim bu yemi...
Karides, benimde favorim.
Saygılar ve iyi bayramlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2008 16:08
[QUOTE=Hiko][QUOTE=Doruk Erdem]Hikmet beye katılıyorum.Bu tür besinler risk taşıyabiliyor.Fakat dana yüreği ve tavuk ciğerinin yağlanmaya sebep olduğu söylentisi var Hikmet bey..Bende bir ara veriyordum fakat kestim sonra.Sizce doğruluk payı varmı? [/QUOTE]
Doruk Bey, duyduğunuzda doğruluk payı var, ancak dana yüreği için değil. Siyah et için bu doğrudur. Yalnız tavuk ciğerini ben sadece balıkların yememesi için değil, insanlarında uzak durmasından yanayım. Zira tavukları kısa sürede büyütmek için kullanılan hormonlar en fazla böbrek ve ciğerde depolanıyor, aman dikkat edin eve bile sokmayın tavuk ciğerini. Dana yüreği ise arada bir verilebiliyor balıklara. Lakin benim favorim karides, bence en sağlıklısı ve besleyicisi, yalnız biraz tuzluya geliyor karides.
Saygılar...
[/QUOTE]
Yapmayın Hikmet Bey tavuk ciğeri hakkında ve hormon hakkında size ne söyledilerse ve kim söylediyse yalan.Ben Uludağ Üni. Vet. Fak. 3 sınıf öğrencisiyim size durumun doğrusunu izah etmeye çalışayım. Kanatlı eti üretiminde kesinlikle hormon kullanımı diye birşey sözkonusu değildir o hayvanların 40-45 günde kesim ağırlığına ulaşma kapasitesi tamamen genetik seleksiyonla elde edilen ırklar olmalarından kaynaklanır. Eğer inanmıyorsanız broyler yetiştiriciliği, kullanılan rasyon içeriklerini internetten araştırın. Yemlerde suni olarak katılan ve besin değeri olmayan tek şey enzimlerdir bunlarda hızla büyüyen canlının ihtiyacını karşılarken ekonomik olmak için (daha az yem tüketimi sağlamak için) sindirimi kolaylaştıran enzimlerdir, mesela besinlerde bulunan bazı mineralleri kanatlı mide salgısı çözmeye yetmez(mineral dışkıyla atılır) bu durumda ihtiyacı karşılamak için biz bu minerali ya daha fazla vermeli vermeliyiz yada hayvanın sindirebilmesi için dışarıdan sindirimi kolaylaştıracak enzim takviyesi yapmalıyız. Olay bundan ibaret ki bu verdiğimiz maddeler dokularda birikim yapmadan sindirim kanalından atılan maddelerdir. Sonuçta kanatlı ürünlerini gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2008 17:27
Kerem bey, bir veteriner olduğunuza göre size bir sorum var; kanatlılara antibiyotik enjekte edildiğini biliyoruz ve bu antibiyotiğin kanatlıların vücudunda depo edildiği doğrumudur, dolayısıyla karaciğerde de kalıntılar olmalı.
Ayrıca bir haber okumuştum özellikle ingilterede erkeklerde göğüs büyümesi sorunu başlamış bunun sebebi ise aşırı düzeyde hormonlu tavuk tüketmek olduğu anlaşılmış, bilmem doğrumudur.
Ayrıca bir haber okumuştum özellikle ingilterede erkeklerde göğüs büyümesi sorunu başlamış bunun sebebi ise aşırı düzeyde hormonlu tavuk tüketmek olduğu anlaşılmış, bilmem doğrumudur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2008 19:27
Açıklamanız için teşekkür ederim Kerem Bey.
Bu arada aylar evvel yaptığım bir hatayı düzeltmek istiyorum; Dana yüreği balıklar için besleyici değil yağlandırıcı bir özelliği vardır ve hiçbir tatlı su canlısı bu besini sindiremez. Dana yüreği yerine verilmesi gereken hindi yüreğidir, ama yinede benim favorim hala karides. 
Sağlıklı balıklar, saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2008 21:05
Mustafa Bey antibiyotiği vücudunda depo edebilen bir canlı bildiğim kadarıyla yok. Aynı insanlarda da olduğu gibi hastalandığında tüm hayvanlara ilaç verilmektedir eğer durum antibiyotik tedavisini gerektiriyorsa o verilir ama tek doz antibiyotik tedavisi olamayacağı, binlerce hayvana hergün enjeksiyon yapmanın ne kadar zorolacağını bir düşünün; bu nedenle bu ilaçlar mümkün olduğunca yem ve su ile verilir ve mecbur kalınmadıkça uygulanmaz uygulanırsada vücuttan atım süreleri bellidir ve bu süre içerisinde kesime gönderilemezler. Uygulama yapılmasının istenilmemesinin diğer nedenleri ise ilaç maliyetleri ve verilen ilaçların faydasının yanında zararınında olmasıdır (mesela antibiyotikler bağırsak florasındaki yararlı bakterileride öldürür buda yemden yararlanmayı düşürür). Ve bu olaylar kanatlı sektöründe çok sıkı kontrol altındadır.
darkfreez 2008-10-02 21:08:01
Bu arada Hikmet Bey sizin mesajınızın tarihini yeni farkettim.
.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2008 21:50
Kerem bey, bir veteriner arkadaşım tavuk çiftliğinde çalışıyordu bir dönem oradan biliyorum 
Binlerce pilice tek tek eliyle antibiyotik enjekte ediyormuş, işinin zorluğundan bahsediyordu. Dediğiniz gibi vücutta antibiyotik varken kesime göndermiyorlarsa endişe edecek birşey yok.
Binlerce pilice tek tek eliyle antibiyotik enjekte ediyormuş, işinin zorluğundan bahsediyordu. Dediğiniz gibi vücutta antibiyotik varken kesime göndermiyorlarsa endişe edecek birşey yok.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
