Bilinçsiz Kalmayın!Sularımızı ne yapıyoruz?
Hükümet, Kuraklık Tehlikesiyle Birlikte Gündeme Gelen 'Su' Sorununu Konuştu. Bakanlar Kurulu, Su Sorununa Karşı Hazırlanan 5 Yıllık Eylem Planını Kabul Etti. 7 İl İçme Suyu Konusunda 'Alarm' Veriyor.
Hükümet, kuraklık tehlikesiyle birlikte gündeme gelen 'su' sorununu konuştu. Bakanlar Kurulu, su sorununa karşı hazırlanan 5 yıllık eylem planını kabul etti. 7 il içme suyu konusunda 'alarm' verirken, hükümet Şırnak, Sinop, Ankara, Nevşehir, Erzurum, Çorum ve Aydın'da kısa vadede tedbir alınmasını istedi. Bu arada hükümet,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kurul gündemine ilişkin bilgi verdi. Çiçek toplantıda, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun 81 il merkezine içme, kullanma ve sanayi suyu teminiyle ilgili eylem planı hakkında sunum yaptığını açıkladı. Bugün itibariyle adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 81 il merkezinde yaklaşık 40 milyon kişinin yaşadığını belirten Çiçek, bu merkezler için ihtiyaç duyulan içme suyu miktarının 3.4 milyar metreküp olduğunu, temin edilen toplam su miktarının ise 5 milyar metreküpe yakın olduğunu bildirdi. "Görünürde bir içme suyu ihtiyacı yok" diyen Bakan Çiçek, ancak bunların dağılımı sebebiyle bazı illerde içme sıkıntısı olmadığını, bazılarında yakın gelecekte olmadığını, bazılarında ise su ihtiyacının olduğunu kaydetti. Bunun için 5 yıllık bir eylem planı hazırlandığını ifade eden Çiçek, 2008-2012 yıllarını kapsayacak şekilde bir planın hazırlandığını söyledi. Çiçek, 7 il merkezinde halihazırda su açığı olduğunu, acil su temimine ihtiyaç duyulduğunu, 34 il merkezinde 2010 yılından itibaren su açığının ortaya çıkabileceğini, 40 il merkezinde ise temin edilen su miktarının asgari olarak 2023 yılına kadar yeterli olacağının belirlendiğini bildirdi.
İŞTE SU KRİZİNİN KAPIDA OLDUĞU 7 İL Su sıkıntısı yaşanması muhtemel 7 ili açıklayan Çiçek, bu illeri Şırnak, Sinop, Erzurum, Ankara, Nevşehir, Çorum ve Aydın olarak açıkladı. Bu illerde sıkıntının acil bir ihtiyaç olarak görünmediğini kaydeden Çiçek, önümüzdeki dönemde böyle bir sıkıntının yaşanma ihtimalinin olduğunu ifade etti. Çiçek, "2008'de bu illerde ihtiyaç vardır, diye söylemiyoruz ama kısa vadede tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bunlarla ilgili bir taraftan belediyelerimiz bir taraftan İller Bankası yatırımlarıyla ama bunlara ilaveten DSİ de devreye girecektir. DSİ zaten nüfusu 100 bini geçen yerlerin su ihtiyacı ile ilgili geçmişte çalışmalar yapıyordu. Geçmişte aldığımız bir kararla artık bu 100 bin şartını kaldırdık. Acil ihtiyaç olan yerde de DSİ nüfus kriterine bakmaksızın il merkezlerinde kendileri bu çalışmaları yapıyor. Yatırım programına da bunları alıyor. 5 yıllık eylem planı, kısa, orta ve uzun vadeli çalışmaların üçünü birden değerlendirme konusu yapmaktadır" şeklinde konuştu.
SAĞLIK VE ÇEVRE BAKANI ANKARA İÇİN AÇIKLAMA YAPACAK Çiçek,
Ankara'da su sorununun çözüldüğü yönündeki iddiaların hatırlatılması
üzerine, yürürlüğe konulan eylem planına göre 81 ilin içme suyu
ihtiyacını karşılamak için mahalli idareler ve merkezi hükümetin
birlikte çalışacağını söyledi. Çiçek, Kesikköprü'den getirilen suyun
Ankara'nın kısa vadede ihtiyacını karşıladığını kaydederek, şunları
söyledi: "Ancak bu demek değildirki, Ankara'nın tümüyle su ihtiyacı
ortadan kalkmıştır. Ayrıca önümüzdeki bir iki gün içinde hem Sağlık hem
Çevre Bakanı kamuoyunda varsa bir tereddüt kendi yönlerinden de bu
açıklamayı yapacaklardır. Bakanlar Kurulu'nda verilen bilgiye göre
Ankara için endişe edecek bir durum yok. Böyle bir durum olursa zaten
kimsenin bir yanlışı başka türlü değerlendirmesine gerek yoktur,
üzerine gidilecektir. Dolayısıyla hem Sağlık Bakanlığı hem de Çevre
Bakanlığı onlarla aynı hassasiyetle bu işi takip ediyor. Ama kısa
vadede Ankara'nın su ihtiyacı belli ölçüde ortadan kaldırılmıştır. Bu
türlü yatırımları devamlı yapmak ve sürdürmek lazım. Bir sıkıntı olduğu
zaman bir gecede çözüm bulunamadığı açıktır. Onun için tüm illerimiz
bakımından 5 yıllık bir planlamayı yapıyoruz." HÜKÜMET, KYOTO
PROTOKOLÜ'NÜ BENİMSEDİ Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun bugünkü
toplantısında Türkiye'yi yakından ilgilendiren Kyoto Protokolü'nün de
benimsendiğini açıkladı. Sera gazının salınımının azaltılması ve
sınırlandırılmasının hukuki açıdan bağlayıcı duruma getiren, bu
protokolün 1997 yılında imzalandığını, 2005 yılında ise yürürlüğe
girdiğini hatırlatan Çiçek, bugün itibariyle 176 ülkenin bu protokole
taraf olduğunu, bu protokolün ilk 5 yıllık uygulamasının bitmek üzere
olduğunu, bundan sonrası için de hazırlıkların başladığını dile getiren
Çiçek, "Türkiye bu protokolü kendine has nedenlerle başlangıçta
imzalamamıştır. İmzalanmamış olması, bu görüşmelerin de belli ölçüde
dışında kalmasını mümkün kılmaktadır. Yeni dönemle ilgili hazırlıklar
başladığında Türkiye'nin çekinceleri olacaksa ya da kendine has
şartları gündeme getirecekse, bunu benimseyip, bu sürece daha aktif
katılması gerekecektir. Onun için de bu protokolün onaylanması
hükümetimizce benimsenmiştir. Kısa sürede TBMM'ye de gönderip, buradan
da onaylanması icap edecektir" diye konuştu. Çiçek, 'Türkiye'nin KYOTO
Protokolü'ne gecikmeli olarak imza koyması artık sembolik bir anlam mı
taşıyor?' yönündeki bir
Not:Yazı alıntı olup bilgi verme amaçlıdır.Hİçbir art niyet içermemekle birlikte kişiye bilinçlendirme amacı gütmektedir.
Değerli akvaristler:Artık öyle bir çağa geliyoruz ki su altın değerine gelecek.Benim burada söylemek istedğim akvaryumunuzdan çıkan her damla suyun değerlendirin.Onun
yaşam kaynağı olduğunu unutmayalım!.VE dip çekimi yaparken vs işlemlerde
suları dışarı boşa dökmek yerine çiceklerimizi sulayabliriz.İlla kendi
çiceğimiz olmayabilir bir ağacın dibine bile döksek yine su
değerlendirilmiş olacaktır.Siz bilinçli akvaristlere bu yazıyı sonuna
kadar okuduğunuziçin saygılarımı sunarım.SAĞLIKLI HOBİLER..
AHMET HALUK..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Paylaşım için teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben zararı olacağnı düşünmüyorum.Eğer çok yüksek miktarda nitrat içerse akvaryumumuzdaki balıkları kaybedebilirz.ŞUan aklıma gelen en mantıklı açıklama bu
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Selamlar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir