Balık Yemlerinde Doğal Karotenoid Kullanımı
Gönderim Zamanı: 31 Aralık 2016 01:56
BALIK YEMLERİNDE DOĞAL KAROTENOİD KAYNAKLARININ KULLANIMI
Nihat Yeşilayer1∗, Gaye Doğan2, Muammer Erdem2
1Gaziosmanpaşa Üniversitesi Almus Meslek Yüksekokulu, Tokat
2Sinop Üniversitesi,Su Ürünleri Fakültesi, Sinop
Özet: Hayvansal ürünlerin üretim ve pazarlamasında tüketici istekleri göz önüne alındığında tüketicinin seçimini etkileyecek bazı fiziksel özelliklerin ön plana çıkarılması gerekmektedir. Bu fizikselözelliklerden birisi de renktir. Tüketiciler, genelde hoşa giden pembe-kırmızı renkli balık etlerini tercih etmekte ve bu ürünlere daha fazla fiyat vermektedirler. Balık etinde görülen renk, lezzet üzerinde herhangi bir etki yapmamasına rağmen, tüketicinin tercihinde önemli kalite kriterlerinden birisidir. Su ürünlerinde deri ve ette arzu edilen renk, karotenoid grubu renk maddelerinin kullanımı ile sağlanmaktadır. Karotenoidleri sadece bitkiler, algler, bazı mantar ve bakteri türleri kendi kendilerine sentezleyebilirler. Balıklar karotenoidleri kendileri sentezleyemedikleri için yemlerine renk maddesi olarak sentetik ya da doğal karotenoid kaynakları ilave edilmelidir. Ancak yemlere ilave edilen sentetik karotenoidlerin, yemin fiyatını % 20-25 oranında artırdığı düşünüldüğünde, balıkların pigmentasyonunda kullanılabilecek yurt içinde üretilen doğal karotenoid kaynakların kullanılmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu derlemede, kültürü yapılmakta olan balıkların yemlerine ilave edilebilecek doğal karotenoidlerin kullanımı özetlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Karotenoid, pigmentasyon, balık yemi
Giriş
Ülkemizde, su ürünleri sektöründe modern yetiştiricilik ünitelerinin kurulması ve yeni türlerin ülkemizde yetiştiriciliğinin başlaması sonucu yetiştiricilik yoluyla, toplam su ürünleri üretimindeki payı % 15’e yaklaşmıştır. Üretimin artması ve kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlamak için, ekosistemi bozmadan devamlılığın sağlanması esas olmalıdır. Bu gelişim süreci içerisinde her şeyin doğal olmasını isteyen tüketici talepleri, gelişmiş ülkelerde giderek artmaktadır. Artan üretim, beraberinde birtakım problemleri de getirmektedir. Bunların başında pazarlama gelmektedir. Tüketicinin seçimini etkileyecek ve isteğine cevap verebilecek ürünün dış görünüşü, renk, tazelik gibi fiziksel özellikler büyük önem taşımaktadır. Diler ve Gökoğlu
(2004)’ün, Gökkuşağı alabalığı yemlerine pigment ilavesi olarak eşit oranlarda (60 mg/kg) sentetik astaksantin, karides artık unu
ve kırmızı biber unu ilave ettikleri çalışmanın sonunda, pigment ilave edilen yemlerle beslenen gruplardaki balıkların et rengi, genel görünüş ve lezzet bakımından (duyusal özellikler) kontrol gruplarındaki balıklara göre önemli derecede farklı olduğunu tespit etmişlerdir. Tüketicinin isteğini karşılayan standart ürünler elde edilmesi, Türkiye’nin ihracatında sağlam bir pazar ortamının yaratılması açısından da çok önemlidir (Ergün, 1998). Hayvansal ürünlerin üretim ve pazarlamasında
tüketici istekleri ön plana çıkarılarak, tüketicinin seçimini etkileyecek bazı fiziksel özelliklerin bulunması gerekir. Bu fiziksel
özelliklerin birisi de renktir. Tüketici tercihlerinde farklılıklar olmakla birlikte, doğal ortamda yetişen alabalıklarda et rengi pembekırmızı olduğundan, kültüre alınan alabalıklarda da, tüketici tarafından pembe-kırmızı renk aranmakta ve bu ürünlere daha yüksek değer verilmektedir (Chaubert, 1983; Torrisen, 1986). Balık rasyonlarında pazar problemini yaşatmayacak renk maddelerinin uygun şekilde kullanılması, su ürünlerinde başarılı olmanın şartlarından biridir. Pigmentasyon, deniz balıkları, tatlısu balıkları, karides, istakoz ve akvaryum balığı yetiştiriciliğini kapsayan önemli bir konudur. Su ürünlerinde pigmentasyon, yemlerde karotenoid kullanımı ile balıkların ve diğer canlıların deri, et ve yumurtalarının kırmızı, sarı, pembe vb. renkler içermesi ile gerçekleşir.
Karotenoidler birçok meyve (domates, mango, ananas, biber), çiçek, kuş (flamingo, kanarya), böcek ve sucul organizmanın (krustase, salmon) güzel renkli olmasını sağlarlar. Doğadaki toplam karotenoid üretiminin yaklaşık 100 milyon ton/yıl olduğu tahminedilmektedir (Gouveia, 2003). Doğada karotenoidler 700’ün üzerinde yağda çözünebilen bir pigment grubunu oluşturur.
Bu pigmentler çok sayıda bulunmasına rağmen balık, karides gibi canlılar karotenoidleri besin zinciri içerisinde avlarından
alırlar. Karotenoidleri sadece bitkiler, algler, bazı mantar türleri ve bakteri türleri kendi kendilerine sentezleyebilirler (Lorenz ve
Cysewski, 2000). Balıklar, karotenoidleri dönüştüremezler yalnızca yemin içinde bulunan karotenoidleri deri ve etlerinde tutabilirler. Salmonlarda etin rengi pembe veya kırmızı olmaktadır. Doğada yaşayan gökkuşağı alabalıklarının etinde bulunan karotenoid astaksantin’dir. Astaksantin antikansorojen ve antioksidandır (Schiedt et. al.,1985). Astaksantin’in yanı sıra doğal
salmonidlerde bulunan başlıca karotenoidler; kantaksantin, β- karoten, lutein, tunaksantin, fukosantin ve zeaksantindir. Astaksantin genellikle ette serbest formda, deride mono ve diester olarak bulunmaktadır (Chritophersen ve ark., 1989).
Alabalıklarda pigmentasyonu sağlayan karotenoidleri araştırmak için yemlere; hayvansal kaynaklardan olan krustase ve bunların yan ürünleri, zooplankton, bitkisel kaynaklardan ise kırmızı biber, kadife çiçeği, yonca unu, kabak çiçeği, alglerden Spriluna spp.,
Heamococcus spp., mayalardan da Rodotorulo ve Phaffia spp. katılmıştır (Torrisen ve ark., 1989).
Salmonid türü balıkların etinin renklendirilmesi, pazarlama aşamasında karşılaşılan sorunlardan birisidir. Doğadaki balıklar ile
kültürü yapılan balıklar arasındaki farkın en aza indirilmesi, daha kolay alıcı bulunmasını sağlayacaktır. Yetiştiricilik yoluyla, üretim miktarının artışına bağlı olarak pazarda rekabet artmakta ve dolayısıyla, kalite ve fiyat pazarda önemli faktörler haline gelmektedir. Yetiştiricilik yoluyla üretilen salmonidler, dünyanın değişik bölgelerine çeşitli kalite isteklerine göre ihraç edilmekte ve bu pazarların isteklerine göre ürün elde etmek, rekabet açısından büyük önem taşımaktadır (Torrissen ve ark., 1995).
Yeme ilave edilen sentetik karotenoidlerin maliyetin yükselmesine sebep olması (yaklaşık olarak 2500 A.B.D. Dolar/Kg) ve doğala yakın ürünler için tüketici taleplerinin sentetikten yana olmaması, doğal karotenoidlerin tercih edilmesi sonucunu doğurmuştur (Lorenz ve Cysewski, 2000). Yetiştiricilikte salmonid yemlerine ilave edilen sentetik karotenoidlerin, yemin fiyatını %20-25 artırdığı, toplam ürün maliyetini ise %10 yükselttiği belirtilmiştir (Torrisen ve ark., 1995). Son yıllarda yapılan araştırmalarda, pigmentasyon amacı ile balık yemlerine karotenoid ilave edilmesinine ek olarak, yavruların yemlerine en az 5.3 mg/kg karotenoid katılmasının, balıkların büyüme ve yaşama oranlarında artışa neden olduğu kanıtlanmıştır (Christiansen, 1995). Bu derlemede, balık yemlerine ilave edilebilecek doğal karotenoidlerin kullanımı hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır.
Karotenoidlerin Tanımı
Karotenoid, hayvanlar ve bitkiler alemindedoğal olarak meydana gelen pigmentlerin en yaygın gruplarından birisinin genel ismidir. Bugüne kadar; sarıdan kırmızıya değişen renklerde, doğada 700’ün üzerinde karotenoid tanımlanmıştır. Karotenoidlerin çoğu çift halkalı, 40 karbon atomu içeren doymamış hidrokarbonlardır. Karotenoidlerin oksijen içerenleri ksantofiller olarak adlandırılırken, tamamen karbon ve hidrojenden oluşanlar ise karotenler adlandırılır. Karotenoidler esas pigment bileşikleri olup, balıklar tarafından sentezlenemezler fakat diğer çoğu pigment bileşikler balıklar tarafından üretilebilir (Anderson, 2000).
Karotenoidler diğer lipidler gibi, organik çözücülerde çözünürler ve bunların yardımı ile bitkilerden ekstrakte edilebilirler. Bunlar yağda da çözünürler. Birçok doğal yağa sarı rengi veren karotenoidlerdir. Karotenoidler, çift bağ ihtiva ettikleri için havadaki oksijenle ve ultraviyole ışınlarla hızla oksitlenmektedirler (Akyurt, 1993).
Karotenoid çeşitleri
Renklenme, doğadaki balıkların savunma mekanizmalarının yanısıra, sosyal yapılarında da rol oynar. Balıklar değişik görünmelerini sağlayan birçok hassas yapıya sahiptirler. Balıkların vücut renkleri, derilerindeki kromatafor denilen özel hücrelerin varolmasına bağlıdır. Bu hücreler pigmentleri veya ışık yayan yada ışık yansıtan organelleri kapsar.
Biyolojide, bitki veya hayvan doku veya hücrelerindeki renklenmeyi sağlayan her maddeye pigment denir (Anderson, 2000). Hücrelerdeki renklenmeyi sağlayan pigmentlerin 4 ana grubu vardır. Bunlar;
1. Melanin: Balıklarda siyah renklenmeyi sağlayan pigment çeşitidir.
2. Pteridin: Suda çözünen bileşiklerdir. Karotenoidler gibi parlak renk verirler. Karotenoidlerle karşılaştırıldığında renklenmede küçük bir rol oynarlar.
3. Purine: Guanin en çok bilinen çeşitidir. Guanin, çoğu balık türünün derisinde gümüşi renkli karın kısmında çok fazla miktarda bulunur.
4. Karotenoid: Sarı ve kırmızı renkleri veren ve yağda çözünen renk maddesidir.
Bu temel bileşikler protein gibi diğer bileşiklerle kombine olabilirler ve mavi, menekşe ve yeşil renkleri üretmek için balıklarda dağılım gösterirler. Karotenoid, etteki dominant pigment maddesidir. İstakoz ve karideste, astaksantin, karotenoprotein üretmek için bir protein ile bağlanır. Bu karotenoprotein krustaselerde mavi bir renk oluşturur. Karotenoprotein molekülü sıcaklıkta bağlanır ve astaksantinin karakteristik özelliği sonucu, pişirilmiş istakoz ve karides kırmızı renk alır (Anderson, 2000).
Karotenoidler, pazara sunulan ürünlerin, renk bakımından doğal yetişenler ile benzerlik sağlaması amacıyla yetiştiriciliği yapılan türlerin yemlerine katılırlar (Anderson, 2000).
Çeşitli araştırmacılar tarafından renk verici karotenoidler kimyasal yapılarına göre sınıflandırılmıştır. Nitekim, Braunlich ve Hoffman ( 1974 )’e atfen Kırkpınar (1993) renk verici karotenoidleri 5 gruba ayırmıştır.
1. Hidroksi-karotenoidler: Lutein, zeaksantin, kriptosantini örnek olarak verebiliriz. Karotenoidlerden en önemli olanı ksantofil (Lutein) et ve yumurtaya sarı renk verendir. Doğadaki birçok bitkisel organizmada özellikle mısır, kadife çiçeğinde bulunur (Akyurt, 1993).
2. Keto-karotenoidler: Astaksantin, kantaksantin, ekinekon. Sucul organizmaların çoğunluğunda az miktarda da olsa mevcuttur.
3. Alkoloid-karotenoidler: Kapsantin, kapsorubin ve kırmızı biberi örnek verebiliriz.
4. Polioksi-karotenoidler: Viyolaksantin, neoksantinβ- karotenin parçalanma üniteleri: β-apo-8 karotenol, β-apo-8 – karotenoik asit etil ester. Karotenler tabiatta alfa beta, gama formlarında bulunmaktadır. Bu üçü arasındaki fark, zincir sonundaki farklı iyonun halkasından kaynaklanmaktadır (Akyurt, 1993).
Karotenoidlerin fonksiyonları
• Üreme dönemindeki erkek balıkların derisine çekici bir görünüm verirler.
• Spermler için çekicidirler.
• Döllenmeyi artırıcı bir maddedir, yumurtaların daha yüksek bir oranda döllenmesini sağlarlar.
• Çevresel etkilere karşı koruyucudurlar. Zararlı ışığa, yüksek sıcaklığa, düşük oksijen ve amonyak gerilimine karşı etkilidirler.
• Antioksidan ve antikansorojen etkilere sahiptirler.
• Strese karşı koruma sağlarlar.
• Vitamin A yetmezliği olan yemlerde, provitamin A olarak yetmezliği tolere ederler. Provitamin A1 ve A2 balık vücudunda vitamin A’ya çevrilir.
• İmmün(bağışıklık) sistemin gelişimini desteklerler.
• Larval yemlere ilave edildiğinde yaşama ve büyüme oranında artış sağlarlar.
• Üreme dönemine doğru balık etinden üreme organları ve yumurtalara taşınırlar.
• Büyüyen balıkların deri ve etlerinde birikerek seksüel cazibe yaratırlar dolayısıyla üremede rol oynarlar.
• Yetiştiriciliği yapılan balıkların etlerinde tutunma sağlayarak doğadaki balıklarla aynı görünümü kazanırlar ve pazarlamada yetiştiricilere kolaylık sağlarlar (Meyers, 1994 ; Torrissen, 1989a, 1989 b; Torrisen ve ark., 1989).
Balıklarda pigmentasyonu etkileyen faktörler; karetoneid kaynağı, balık türü, balık büyüklüğü, yemleme süresi, yemin içeriği, rasyondaki karotenoid konsantrasyonu, yemleme düzeyi, balığın hayat devresi, kalıtsal faktörler ve çevresel faktörler şeklinde sıralanabilir.
Balık Yemlerinde Kullanılan Karotenoid Kaynaklar
Su ürünlerinde, yetiştiriciliği yapılan canlıların renklenmesi için, kimyasal yollarla elde edilen sentetik ve doğal karotenoid kaynakları kullanılmaktadır. Balık yemlerinde sentetik karotenoid kaynakları kullanımı “Roche” firmasının 1964 yılında kantaksantini (Torrisen ve ark., 1989), daha sonraki yıllarda ise su ürünleri yetiştiriçiliğinde en fazla kullanılan astaksantini üretmesiyle başlamıştır. Jelatin veya benzeri taşıyıcılar içinde dayanıklı bileşikler olarak yeme ilave edilen sentetik astaksantin ve kantaksantin, salmonid türü balıkların yemlerinde en çok kullanılan karotenoid kaynaklarıdır. “Carophyll red” ve “Carophyll pink” adı altında satılan bu ürünler oldukça pahalıdır, fakat saklanmaları, kullanılmaları ve piyasadan temin edilmeleri kolaydır.
Tatlı su balıkları
Akvaryum balıkları (Ornamental balıklar), Sazan, Çiklit, Tilapia, Altın balık ve Koi balıklarının yetiştiriciliğinde karotenoid uygulanmaktadır.
Akvaryum balığı yetiştiriciliği
Tropikal balıkların parlak karotenoid renklere sahip olması, sadece çiftleşmenin sinyali ve türlerintespit anahtarı olmayıp, aynı zamanda önemli fizyolojik rollere de sahiptir. Akvaryum balıkları, karotenoidleri algler, mercanlar ve avlarından aldıkları pigmentlerden elde ederler. Kopepod, euphasia ve mikro krustaseler büyük bir çeşitlilikle bütün deniz canlıların ilk besinini
oluşturan ve bol miktarlarda bulunan canlılardır. Astaksantin ve tunaksantin kompleks veya kompleks oluşturmadan bütün denizel organizmalarda bol miktarlarda bulunur.
Tropikal deniz akvaryum balık yetiştiriciliğinin en büyük sorunlarından biri balığın doğal renklenmesini kusursuz bir şekilde sağlamak ve rengin bozulmadan kalmasını beslenme süresince devam ettirmektir. Birçok araştırma ve bilimsel çalışmada pigmentasyon kaybının sonucu olarak, balıkların iyi şekilde pazarlanmasının yapılamadığı belirtilmiştir. Birçok karotenoid kaynağında bu problemin giderilmesi için çalışılmış, fakat hiçbiri Haematococcus türünden daha etkili bir sonuç vermemiştir. Ticari anlamda, 30 ppm oranında astaksantin, canlı ve yüzen yemlere ilave edilerek kullanıldığında tetra, çiklit, gurami, altın balık, koi ve danios’larda önemli bir renk gelişmesi sağlandığı görülmüştür. Son yapılan çalışmalarda ise, palyaço balıklarının yemlerine
100 ppm’lik astaksantin ilavesi (Amphripion ocellaris ve Premnas biaculeatus) yapıldığında, bir haftalık periyot içerisinde sarı, kestane ve siyah pigmentasyon palyaço balıklarında önemli oranda artmıştır. Sonradan %1’lik Haematococcus alg unu kılıçkuyruk, kırmızı velvet, rainbow köpekbalığı, topaz ciklit, diskus, pembe dudaklı gurami ve rosy barb ların büyüme yemlerine katıldığında, bir hafta içinde her türün pigmentasyonunda önemli gelişmeler saptanmış ve bazı türlerde ise hızlı büyüme oranları yakalanmıştır.
Haematococcus algi nisbi olarak yüksek konsantrasyonlarda kullanılmasına ragmen birçok ticari üretici pazar için hızlı bir pigmentasyon muamelesi kullanmayı tercih eder. Pigmentasyon için, daha düşük dozajlar etkili olabilir (Ako ve Tamaru, 1999).
Tropikal akvaryum balıklarından tetrazon (Barbus tetrazona), altın mermer balığı (Pterophyllum scalare) ve altın tilapya (Orechromis mossambicus) balığını kapalı devre tatlı su sisteminde farklı karotenoid pigment kaynağı içeren yemlerle besleyen Duncan ve ark. (1994), karotenoid kaynağı olarak yemlere, 50 ve 200 ppm oranlarında kırmızı biberden (Capsicum annum) elde edilen ekstrakt ve mavi yeşil alglerden Spirulina sp. ilave etmişlerdir. 10 hafta boyunca günde iki kez yemlenen balıklar deneme sonunda, panelistler tarafından renk standartlarına göre değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, karotenoidli yemlerle beslenen tüm balıkların karotenoid içermeyen kontrol grubuna göre derilerinin daha iyi renklendikleri ve tetrazon için en iyi renklenmenin 200 ppm toplam karotenoid içeren kırmızı biber ekstraktı veya mavi yeşil alg katılan yemlerle beslenenlerde görüldüğü ancak, 50 ve 200 ppm kırmızı biber ekstratı içeren yemle beslenen balıklar arasında renklenme oranında bir fark görülmediği bildirilmiştir.
Spirulina sp. ile beslenen tetrazonlarda, sarı-portakal renginden portakal-kırmızı renge kadar değişen deri renkleri ve kırmızı biberle beslenenlerde ise daha kırmızımsı-portakal deri renginin oluştuğu saptanmıştır. Benzer şekilde, kırmızı biber ekstraktı ile beslenen altın mermer balıklarında portakal kırmızısı renk ile en iyi deri renklenmesinin oluştuğu belirtilmiştir.
Altın tilapya da yine aynı pigment kaynakları içeren yemlerle beslenmiş ve sonuçta tüm pigment kaynaklarının derinin pigmentasyonu üzerine etkili olduğu tespit edilmiştir. Kırmızı biberin diğer balıklarda olduğu gibi tilapyada da deride, portakal-kırmızı renge, buna karşın Spirulina sp.’nın ise deride sarı-portakal renge yol açtığı bildirilmiştir.
Karides yetiştiriciliği : Dünyada kuruma karides (Penaeus japonicus) ve kaplan karides (Penaeus monodon)’in talep ve üretimi devamlı olarak artmakta ve yaygın şekilde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu karideslerin pazar değeri vücut renklerinin görsel cazibe temeline dayanır. Astaksantin penaeus karideslerinden izole edilen dominant pigment olarak belirtilmiştir.
Pişirildiğinde ortaya çıkan kırmızı renk istenilen sonuçtadır. Krustaseler vücut rengi hypodermal kromotoforlar ve epidermal dış iskeletteki pigment tabakasında mevcut olan karotenoidlerin kalitatif ve kantitatifine bağlıdır. (Katayama ve ark., 1972). Epidermal dokudaki mevcut astaksantin monoesterli formdur.
Dış iskelette yoğunluğu fazla olan karotenoid ve protein (karotenoproteinler ve karotenolipoproteinler) kompleksidir. Astaksantin
kırmızı bir pigment oluşturur fakat diğer proteinlerle yapı oluşturduğunda maviyeşilden, kahverengiye kadar değişen renkler
oluşturur ve ışık absorbansı değişir. Böylece astaksantin farklı yapıda olmasına rağmen, bir çok farklı renk meydana getirebilir.
Pişmiş krustaselerin kırmızı rengi alması, sıcaklığa maruz kaldığında karotenoproteinlerden prosthetic grubun astaksantinden
ayrilmasıyla meydana gelmektedir. Penaeus monodon yetiştiriciliğinde yemdeki astaksantin eksikliği mavi renk sendromu
veya mavi hastalığının sebebi olarak gösterilir. 50 ppm astaksantin içeren yemlerle 4 haftalık beslemeden sonra hastalıklı karidesler normal yeşilimsi kahverengi pigmentasyonlu haline geri dönmüştür. Dokularındaki analizlerde karotenoid içeriğinde %300’ den fazla bir artış göstermiş ve normal bir görünüş sağlamışlardır.
Astaksantin içermeyen ticari yemlerle beslenen karidesler ise sadece % 14’lük bir karotenoid artışı göstermiş ve mavi bir renk
oluşmuştur. Doğada yetişen ve yeterli astaksantin ilavesi yapılmış yemlerle beslenen karideslerin dış iskeletinden izole edilen
karotenoid konsantrasyonu 26.3 ppm’ dir. Tam tersi olarak mavi hastalık görülen bireylerin dış iskeletinde 4-7 ppm’lik karotenoid konsantrasyonu bulunmuştur. Mavi hastalıklı karidesler pişirildiğinde, soluk bir yeşil renk görülmekte ve doğal karidesin kırmızı rengi ile karşılaştırıldığında pazarlamada güçlüklerle karşılaşılır
(Menasveta ve ark., 1993).
Çeşitli karotenoidlerin yeme katılmasının pigmentasyona etkisinin (Beta karoten, astaksantin, kantaksantin) incelendiği bir araştırmada, P. japonicus’ un yemlerine 100 ppm kadar ilave edildiğinde her üç karotenoidin de dokularda depo edildiği bulunmuştur. Astaksantinle beslenenlerin dokularında astaksantin düzeyi 16.5 mg/kg olarak kantaksantinle beslenenlerden yaklaşık %23, betakarotenle beslenenden %43 daha yüksek olması ile astaksantinin pigmentasyon için en etkili karotenoid kaynağı olduğu görülmüştür. Başka bir araştırmada 200 ppm’ in üzerinde astaksantin ilavesi yapıldığında maksimum 29.1 mg/kg olduğu ve karotence zenginleştirilmemiş yemlerle beslenen yetişkin karideslerle karşılaştırıldığında ölüm oranında azalma olduğu ve 100 ppm astaksantin içeren yemde % 91’lik yaşama oranı kontrol grubunda ise bu oranın %57 olduğu bulunmuştur (Yamada ve
ark., 1990).
Chien ve Jeng astaksantini beta karotenle karşılaştırdıklarında bunun P. japonicus için en etkili karotenoid kaynağı olduğunu görmüş ve yaşama oranı ile pigment konsantrasyonu arasında pozitif bir korelasyonun olduğunu tespit etmişlerdir. Astaksantin intracellular oksijen reservine yardımcı olur, bu da havuz yetiştiriciliğinde düşük kondüsyonlar altında karideslerin yaşamasını sağlar. Karidesler 100 mg/kg astaksantin içeren yemlerle beslendiğinde ortalama yaşama oranı % 77, Beta karotenle beslenen karideslerde yaklaşık % 40 tır (Chien., 1996). Karideslerde; hasattan önce yapılan uygulamalarda 3 aydan önce 75–100 ppm, 6 aydan önce 40 – 50 ppm kullanılması önerilmektedir (Diler ve Dilek, 2002). Buraya kadar, çeşitli araştırmacılar tarafından yapılan araştırmalarda balık yemlerinde kullanılan doğal karotenoid kaynaklarını, içerdikleri karotenoid türünü ve yeme ilave miktarlarını
Tablo 1’de belirtildiği gibi özetleyebiliriz.
Tablo 1. Su Ürünleri türlerinin pigmentasyonu için yemlere ilave edilen pigment kaynaklarının karotenoid konsantrasyonları (Ergün, 1998; Yeşilayer, 2007).
Table 1. Carotenoid concentration of dietary pigment sources for aquaculture
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/136158/311220160152051.jpg[/IMG]
Sonuç
Pazara sunulacak balıkların özellikle et ve deri renginin belirli değerlere sahip olması, tüketicinin aradığı kriterlerdir. Salmonid türü balıkların etinde 3-4 mg/kg karotenoid konsantrasyonu yeterli olabilir ancak işleme ve depolama esnasında çeşitli karotenoid kayıpları meydana gelebilir ve bu nedenle balık etinde istenen rengin sağlanabilmesi için karotenoid konsantrasyonunun en az 4 mg/kg’ın üzerinde olması istenmektedir (Torrisen ve ark., 1989).
Yemlere sentetik karotenoidlerin ilave edilmesinin yem maliyetini % 10–15 oranında artırdığı belirtilirken (Kamata ve Simpson,
1992), Atlantik salmonu yemlerinde bu oranın % 20-25 olduğu ve toplam üretim maliyetinin ise yaklaşık % 10’unu oluşturduğu bildirilmiştir (Torrisen ve ark., 1995).
Karotenoidlerin su ürünleri yetiştiriciliği açısından yeni fonksiyonlarının ortaya çıkartılması, bu maddeye olan talebi gelecekte daha da artıracaktır.
Ülkemizde bu konu üzerine yapılan çalışmalar yeterli düzeyde ve sayıda değildir. Gelişmiş ülkelerde tüketici talepleri ve başka sebeblerden dolayı bu konuda bir çok çalışma yapılmış ve pigmentasyonda etkili olabilecek yeni doğal karotenoidlerin kullanılabilirliği araştırılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda dasentetik maddelere alternatif bitkisel ve hayvansal kökenli doğal karotenoidler su ürünleri pazarındaki yerini almıştır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde, yurtdışı kaynaklı olarak kullanılan sentetik karotenoidlerin oldukça yüksek bir fiyattan satılması döviz kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle balıkların pigmentasyonunda kullanılabilecek yurt içinde temini ve üretimi olan doğal karotenoid kaynakların araştırılması, su ürünleri üretiminin daha uygun fiyatlarda dış pazarlara satımını kolaylaştırması suretiyle üretimin artmasını sağlayacaktır.
Kaynak : [URL]http://www.academia.edu/714615/BALIK_YEMLER%C4%B0NDE_DO%C4%9EAL_KAROTENO%C4%B0D_KAYNAKLARININ_KULLANIMI[/URL]
Nihat Yeşilayer1∗, Gaye Doğan2, Muammer Erdem2
1Gaziosmanpaşa Üniversitesi Almus Meslek Yüksekokulu, Tokat
2Sinop Üniversitesi,Su Ürünleri Fakültesi, Sinop
Özet: Hayvansal ürünlerin üretim ve pazarlamasında tüketici istekleri göz önüne alındığında tüketicinin seçimini etkileyecek bazı fiziksel özelliklerin ön plana çıkarılması gerekmektedir. Bu fizikselözelliklerden birisi de renktir. Tüketiciler, genelde hoşa giden pembe-kırmızı renkli balık etlerini tercih etmekte ve bu ürünlere daha fazla fiyat vermektedirler. Balık etinde görülen renk, lezzet üzerinde herhangi bir etki yapmamasına rağmen, tüketicinin tercihinde önemli kalite kriterlerinden birisidir. Su ürünlerinde deri ve ette arzu edilen renk, karotenoid grubu renk maddelerinin kullanımı ile sağlanmaktadır. Karotenoidleri sadece bitkiler, algler, bazı mantar ve bakteri türleri kendi kendilerine sentezleyebilirler. Balıklar karotenoidleri kendileri sentezleyemedikleri için yemlerine renk maddesi olarak sentetik ya da doğal karotenoid kaynakları ilave edilmelidir. Ancak yemlere ilave edilen sentetik karotenoidlerin, yemin fiyatını % 20-25 oranında artırdığı düşünüldüğünde, balıkların pigmentasyonunda kullanılabilecek yurt içinde üretilen doğal karotenoid kaynakların kullanılmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu derlemede, kültürü yapılmakta olan balıkların yemlerine ilave edilebilecek doğal karotenoidlerin kullanımı özetlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Karotenoid, pigmentasyon, balık yemi
Giriş
Ülkemizde, su ürünleri sektöründe modern yetiştiricilik ünitelerinin kurulması ve yeni türlerin ülkemizde yetiştiriciliğinin başlaması sonucu yetiştiricilik yoluyla, toplam su ürünleri üretimindeki payı % 15’e yaklaşmıştır. Üretimin artması ve kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlamak için, ekosistemi bozmadan devamlılığın sağlanması esas olmalıdır. Bu gelişim süreci içerisinde her şeyin doğal olmasını isteyen tüketici talepleri, gelişmiş ülkelerde giderek artmaktadır. Artan üretim, beraberinde birtakım problemleri de getirmektedir. Bunların başında pazarlama gelmektedir. Tüketicinin seçimini etkileyecek ve isteğine cevap verebilecek ürünün dış görünüşü, renk, tazelik gibi fiziksel özellikler büyük önem taşımaktadır. Diler ve Gökoğlu
(2004)’ün, Gökkuşağı alabalığı yemlerine pigment ilavesi olarak eşit oranlarda (60 mg/kg) sentetik astaksantin, karides artık unu
ve kırmızı biber unu ilave ettikleri çalışmanın sonunda, pigment ilave edilen yemlerle beslenen gruplardaki balıkların et rengi, genel görünüş ve lezzet bakımından (duyusal özellikler) kontrol gruplarındaki balıklara göre önemli derecede farklı olduğunu tespit etmişlerdir. Tüketicinin isteğini karşılayan standart ürünler elde edilmesi, Türkiye’nin ihracatında sağlam bir pazar ortamının yaratılması açısından da çok önemlidir (Ergün, 1998). Hayvansal ürünlerin üretim ve pazarlamasında
tüketici istekleri ön plana çıkarılarak, tüketicinin seçimini etkileyecek bazı fiziksel özelliklerin bulunması gerekir. Bu fiziksel
özelliklerin birisi de renktir. Tüketici tercihlerinde farklılıklar olmakla birlikte, doğal ortamda yetişen alabalıklarda et rengi pembekırmızı olduğundan, kültüre alınan alabalıklarda da, tüketici tarafından pembe-kırmızı renk aranmakta ve bu ürünlere daha yüksek değer verilmektedir (Chaubert, 1983; Torrisen, 1986). Balık rasyonlarında pazar problemini yaşatmayacak renk maddelerinin uygun şekilde kullanılması, su ürünlerinde başarılı olmanın şartlarından biridir. Pigmentasyon, deniz balıkları, tatlısu balıkları, karides, istakoz ve akvaryum balığı yetiştiriciliğini kapsayan önemli bir konudur. Su ürünlerinde pigmentasyon, yemlerde karotenoid kullanımı ile balıkların ve diğer canlıların deri, et ve yumurtalarının kırmızı, sarı, pembe vb. renkler içermesi ile gerçekleşir.
Karotenoidler birçok meyve (domates, mango, ananas, biber), çiçek, kuş (flamingo, kanarya), böcek ve sucul organizmanın (krustase, salmon) güzel renkli olmasını sağlarlar. Doğadaki toplam karotenoid üretiminin yaklaşık 100 milyon ton/yıl olduğu tahminedilmektedir (Gouveia, 2003). Doğada karotenoidler 700’ün üzerinde yağda çözünebilen bir pigment grubunu oluşturur.
Bu pigmentler çok sayıda bulunmasına rağmen balık, karides gibi canlılar karotenoidleri besin zinciri içerisinde avlarından
alırlar. Karotenoidleri sadece bitkiler, algler, bazı mantar türleri ve bakteri türleri kendi kendilerine sentezleyebilirler (Lorenz ve
Cysewski, 2000). Balıklar, karotenoidleri dönüştüremezler yalnızca yemin içinde bulunan karotenoidleri deri ve etlerinde tutabilirler. Salmonlarda etin rengi pembe veya kırmızı olmaktadır. Doğada yaşayan gökkuşağı alabalıklarının etinde bulunan karotenoid astaksantin’dir. Astaksantin antikansorojen ve antioksidandır (Schiedt et. al.,1985). Astaksantin’in yanı sıra doğal
salmonidlerde bulunan başlıca karotenoidler; kantaksantin, β- karoten, lutein, tunaksantin, fukosantin ve zeaksantindir. Astaksantin genellikle ette serbest formda, deride mono ve diester olarak bulunmaktadır (Chritophersen ve ark., 1989).
Alabalıklarda pigmentasyonu sağlayan karotenoidleri araştırmak için yemlere; hayvansal kaynaklardan olan krustase ve bunların yan ürünleri, zooplankton, bitkisel kaynaklardan ise kırmızı biber, kadife çiçeği, yonca unu, kabak çiçeği, alglerden Spriluna spp.,
Heamococcus spp., mayalardan da Rodotorulo ve Phaffia spp. katılmıştır (Torrisen ve ark., 1989).
Salmonid türü balıkların etinin renklendirilmesi, pazarlama aşamasında karşılaşılan sorunlardan birisidir. Doğadaki balıklar ile
kültürü yapılan balıklar arasındaki farkın en aza indirilmesi, daha kolay alıcı bulunmasını sağlayacaktır. Yetiştiricilik yoluyla, üretim miktarının artışına bağlı olarak pazarda rekabet artmakta ve dolayısıyla, kalite ve fiyat pazarda önemli faktörler haline gelmektedir. Yetiştiricilik yoluyla üretilen salmonidler, dünyanın değişik bölgelerine çeşitli kalite isteklerine göre ihraç edilmekte ve bu pazarların isteklerine göre ürün elde etmek, rekabet açısından büyük önem taşımaktadır (Torrissen ve ark., 1995).
Yeme ilave edilen sentetik karotenoidlerin maliyetin yükselmesine sebep olması (yaklaşık olarak 2500 A.B.D. Dolar/Kg) ve doğala yakın ürünler için tüketici taleplerinin sentetikten yana olmaması, doğal karotenoidlerin tercih edilmesi sonucunu doğurmuştur (Lorenz ve Cysewski, 2000). Yetiştiricilikte salmonid yemlerine ilave edilen sentetik karotenoidlerin, yemin fiyatını %20-25 artırdığı, toplam ürün maliyetini ise %10 yükselttiği belirtilmiştir (Torrisen ve ark., 1995). Son yıllarda yapılan araştırmalarda, pigmentasyon amacı ile balık yemlerine karotenoid ilave edilmesinine ek olarak, yavruların yemlerine en az 5.3 mg/kg karotenoid katılmasının, balıkların büyüme ve yaşama oranlarında artışa neden olduğu kanıtlanmıştır (Christiansen, 1995). Bu derlemede, balık yemlerine ilave edilebilecek doğal karotenoidlerin kullanımı hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır.
Karotenoidlerin Tanımı
Karotenoid, hayvanlar ve bitkiler alemindedoğal olarak meydana gelen pigmentlerin en yaygın gruplarından birisinin genel ismidir. Bugüne kadar; sarıdan kırmızıya değişen renklerde, doğada 700’ün üzerinde karotenoid tanımlanmıştır. Karotenoidlerin çoğu çift halkalı, 40 karbon atomu içeren doymamış hidrokarbonlardır. Karotenoidlerin oksijen içerenleri ksantofiller olarak adlandırılırken, tamamen karbon ve hidrojenden oluşanlar ise karotenler adlandırılır. Karotenoidler esas pigment bileşikleri olup, balıklar tarafından sentezlenemezler fakat diğer çoğu pigment bileşikler balıklar tarafından üretilebilir (Anderson, 2000).
Karotenoidler diğer lipidler gibi, organik çözücülerde çözünürler ve bunların yardımı ile bitkilerden ekstrakte edilebilirler. Bunlar yağda da çözünürler. Birçok doğal yağa sarı rengi veren karotenoidlerdir. Karotenoidler, çift bağ ihtiva ettikleri için havadaki oksijenle ve ultraviyole ışınlarla hızla oksitlenmektedirler (Akyurt, 1993).
Karotenoid çeşitleri
Renklenme, doğadaki balıkların savunma mekanizmalarının yanısıra, sosyal yapılarında da rol oynar. Balıklar değişik görünmelerini sağlayan birçok hassas yapıya sahiptirler. Balıkların vücut renkleri, derilerindeki kromatafor denilen özel hücrelerin varolmasına bağlıdır. Bu hücreler pigmentleri veya ışık yayan yada ışık yansıtan organelleri kapsar.
Biyolojide, bitki veya hayvan doku veya hücrelerindeki renklenmeyi sağlayan her maddeye pigment denir (Anderson, 2000). Hücrelerdeki renklenmeyi sağlayan pigmentlerin 4 ana grubu vardır. Bunlar;
1. Melanin: Balıklarda siyah renklenmeyi sağlayan pigment çeşitidir.
2. Pteridin: Suda çözünen bileşiklerdir. Karotenoidler gibi parlak renk verirler. Karotenoidlerle karşılaştırıldığında renklenmede küçük bir rol oynarlar.
3. Purine: Guanin en çok bilinen çeşitidir. Guanin, çoğu balık türünün derisinde gümüşi renkli karın kısmında çok fazla miktarda bulunur.
4. Karotenoid: Sarı ve kırmızı renkleri veren ve yağda çözünen renk maddesidir.
Bu temel bileşikler protein gibi diğer bileşiklerle kombine olabilirler ve mavi, menekşe ve yeşil renkleri üretmek için balıklarda dağılım gösterirler. Karotenoid, etteki dominant pigment maddesidir. İstakoz ve karideste, astaksantin, karotenoprotein üretmek için bir protein ile bağlanır. Bu karotenoprotein krustaselerde mavi bir renk oluşturur. Karotenoprotein molekülü sıcaklıkta bağlanır ve astaksantinin karakteristik özelliği sonucu, pişirilmiş istakoz ve karides kırmızı renk alır (Anderson, 2000).
Karotenoidler, pazara sunulan ürünlerin, renk bakımından doğal yetişenler ile benzerlik sağlaması amacıyla yetiştiriciliği yapılan türlerin yemlerine katılırlar (Anderson, 2000).
Çeşitli araştırmacılar tarafından renk verici karotenoidler kimyasal yapılarına göre sınıflandırılmıştır. Nitekim, Braunlich ve Hoffman ( 1974 )’e atfen Kırkpınar (1993) renk verici karotenoidleri 5 gruba ayırmıştır.
1. Hidroksi-karotenoidler: Lutein, zeaksantin, kriptosantini örnek olarak verebiliriz. Karotenoidlerden en önemli olanı ksantofil (Lutein) et ve yumurtaya sarı renk verendir. Doğadaki birçok bitkisel organizmada özellikle mısır, kadife çiçeğinde bulunur (Akyurt, 1993).
2. Keto-karotenoidler: Astaksantin, kantaksantin, ekinekon. Sucul organizmaların çoğunluğunda az miktarda da olsa mevcuttur.
3. Alkoloid-karotenoidler: Kapsantin, kapsorubin ve kırmızı biberi örnek verebiliriz.
4. Polioksi-karotenoidler: Viyolaksantin, neoksantinβ- karotenin parçalanma üniteleri: β-apo-8 karotenol, β-apo-8 – karotenoik asit etil ester. Karotenler tabiatta alfa beta, gama formlarında bulunmaktadır. Bu üçü arasındaki fark, zincir sonundaki farklı iyonun halkasından kaynaklanmaktadır (Akyurt, 1993).
Karotenoidlerin fonksiyonları
• Üreme dönemindeki erkek balıkların derisine çekici bir görünüm verirler.
• Spermler için çekicidirler.
• Döllenmeyi artırıcı bir maddedir, yumurtaların daha yüksek bir oranda döllenmesini sağlarlar.
• Çevresel etkilere karşı koruyucudurlar. Zararlı ışığa, yüksek sıcaklığa, düşük oksijen ve amonyak gerilimine karşı etkilidirler.
• Antioksidan ve antikansorojen etkilere sahiptirler.
• Strese karşı koruma sağlarlar.
• Vitamin A yetmezliği olan yemlerde, provitamin A olarak yetmezliği tolere ederler. Provitamin A1 ve A2 balık vücudunda vitamin A’ya çevrilir.
• İmmün(bağışıklık) sistemin gelişimini desteklerler.
• Larval yemlere ilave edildiğinde yaşama ve büyüme oranında artış sağlarlar.
• Üreme dönemine doğru balık etinden üreme organları ve yumurtalara taşınırlar.
• Büyüyen balıkların deri ve etlerinde birikerek seksüel cazibe yaratırlar dolayısıyla üremede rol oynarlar.
• Yetiştiriciliği yapılan balıkların etlerinde tutunma sağlayarak doğadaki balıklarla aynı görünümü kazanırlar ve pazarlamada yetiştiricilere kolaylık sağlarlar (Meyers, 1994 ; Torrissen, 1989a, 1989 b; Torrisen ve ark., 1989).
Balıklarda pigmentasyonu etkileyen faktörler; karetoneid kaynağı, balık türü, balık büyüklüğü, yemleme süresi, yemin içeriği, rasyondaki karotenoid konsantrasyonu, yemleme düzeyi, balığın hayat devresi, kalıtsal faktörler ve çevresel faktörler şeklinde sıralanabilir.
Balık Yemlerinde Kullanılan Karotenoid Kaynaklar
Su ürünlerinde, yetiştiriciliği yapılan canlıların renklenmesi için, kimyasal yollarla elde edilen sentetik ve doğal karotenoid kaynakları kullanılmaktadır. Balık yemlerinde sentetik karotenoid kaynakları kullanımı “Roche” firmasının 1964 yılında kantaksantini (Torrisen ve ark., 1989), daha sonraki yıllarda ise su ürünleri yetiştiriçiliğinde en fazla kullanılan astaksantini üretmesiyle başlamıştır. Jelatin veya benzeri taşıyıcılar içinde dayanıklı bileşikler olarak yeme ilave edilen sentetik astaksantin ve kantaksantin, salmonid türü balıkların yemlerinde en çok kullanılan karotenoid kaynaklarıdır. “Carophyll red” ve “Carophyll pink” adı altında satılan bu ürünler oldukça pahalıdır, fakat saklanmaları, kullanılmaları ve piyasadan temin edilmeleri kolaydır.
Tatlı su balıkları
Akvaryum balıkları (Ornamental balıklar), Sazan, Çiklit, Tilapia, Altın balık ve Koi balıklarının yetiştiriciliğinde karotenoid uygulanmaktadır.
Akvaryum balığı yetiştiriciliği
Tropikal balıkların parlak karotenoid renklere sahip olması, sadece çiftleşmenin sinyali ve türlerintespit anahtarı olmayıp, aynı zamanda önemli fizyolojik rollere de sahiptir. Akvaryum balıkları, karotenoidleri algler, mercanlar ve avlarından aldıkları pigmentlerden elde ederler. Kopepod, euphasia ve mikro krustaseler büyük bir çeşitlilikle bütün deniz canlıların ilk besinini
oluşturan ve bol miktarlarda bulunan canlılardır. Astaksantin ve tunaksantin kompleks veya kompleks oluşturmadan bütün denizel organizmalarda bol miktarlarda bulunur.
Tropikal deniz akvaryum balık yetiştiriciliğinin en büyük sorunlarından biri balığın doğal renklenmesini kusursuz bir şekilde sağlamak ve rengin bozulmadan kalmasını beslenme süresince devam ettirmektir. Birçok araştırma ve bilimsel çalışmada pigmentasyon kaybının sonucu olarak, balıkların iyi şekilde pazarlanmasının yapılamadığı belirtilmiştir. Birçok karotenoid kaynağında bu problemin giderilmesi için çalışılmış, fakat hiçbiri Haematococcus türünden daha etkili bir sonuç vermemiştir. Ticari anlamda, 30 ppm oranında astaksantin, canlı ve yüzen yemlere ilave edilerek kullanıldığında tetra, çiklit, gurami, altın balık, koi ve danios’larda önemli bir renk gelişmesi sağlandığı görülmüştür. Son yapılan çalışmalarda ise, palyaço balıklarının yemlerine
100 ppm’lik astaksantin ilavesi (Amphripion ocellaris ve Premnas biaculeatus) yapıldığında, bir haftalık periyot içerisinde sarı, kestane ve siyah pigmentasyon palyaço balıklarında önemli oranda artmıştır. Sonradan %1’lik Haematococcus alg unu kılıçkuyruk, kırmızı velvet, rainbow köpekbalığı, topaz ciklit, diskus, pembe dudaklı gurami ve rosy barb ların büyüme yemlerine katıldığında, bir hafta içinde her türün pigmentasyonunda önemli gelişmeler saptanmış ve bazı türlerde ise hızlı büyüme oranları yakalanmıştır.
Haematococcus algi nisbi olarak yüksek konsantrasyonlarda kullanılmasına ragmen birçok ticari üretici pazar için hızlı bir pigmentasyon muamelesi kullanmayı tercih eder. Pigmentasyon için, daha düşük dozajlar etkili olabilir (Ako ve Tamaru, 1999).
Tropikal akvaryum balıklarından tetrazon (Barbus tetrazona), altın mermer balığı (Pterophyllum scalare) ve altın tilapya (Orechromis mossambicus) balığını kapalı devre tatlı su sisteminde farklı karotenoid pigment kaynağı içeren yemlerle besleyen Duncan ve ark. (1994), karotenoid kaynağı olarak yemlere, 50 ve 200 ppm oranlarında kırmızı biberden (Capsicum annum) elde edilen ekstrakt ve mavi yeşil alglerden Spirulina sp. ilave etmişlerdir. 10 hafta boyunca günde iki kez yemlenen balıklar deneme sonunda, panelistler tarafından renk standartlarına göre değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, karotenoidli yemlerle beslenen tüm balıkların karotenoid içermeyen kontrol grubuna göre derilerinin daha iyi renklendikleri ve tetrazon için en iyi renklenmenin 200 ppm toplam karotenoid içeren kırmızı biber ekstraktı veya mavi yeşil alg katılan yemlerle beslenenlerde görüldüğü ancak, 50 ve 200 ppm kırmızı biber ekstratı içeren yemle beslenen balıklar arasında renklenme oranında bir fark görülmediği bildirilmiştir.
Spirulina sp. ile beslenen tetrazonlarda, sarı-portakal renginden portakal-kırmızı renge kadar değişen deri renkleri ve kırmızı biberle beslenenlerde ise daha kırmızımsı-portakal deri renginin oluştuğu saptanmıştır. Benzer şekilde, kırmızı biber ekstraktı ile beslenen altın mermer balıklarında portakal kırmızısı renk ile en iyi deri renklenmesinin oluştuğu belirtilmiştir.
Altın tilapya da yine aynı pigment kaynakları içeren yemlerle beslenmiş ve sonuçta tüm pigment kaynaklarının derinin pigmentasyonu üzerine etkili olduğu tespit edilmiştir. Kırmızı biberin diğer balıklarda olduğu gibi tilapyada da deride, portakal-kırmızı renge, buna karşın Spirulina sp.’nın ise deride sarı-portakal renge yol açtığı bildirilmiştir.
Karides yetiştiriciliği : Dünyada kuruma karides (Penaeus japonicus) ve kaplan karides (Penaeus monodon)’in talep ve üretimi devamlı olarak artmakta ve yaygın şekilde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu karideslerin pazar değeri vücut renklerinin görsel cazibe temeline dayanır. Astaksantin penaeus karideslerinden izole edilen dominant pigment olarak belirtilmiştir.
Pişirildiğinde ortaya çıkan kırmızı renk istenilen sonuçtadır. Krustaseler vücut rengi hypodermal kromotoforlar ve epidermal dış iskeletteki pigment tabakasında mevcut olan karotenoidlerin kalitatif ve kantitatifine bağlıdır. (Katayama ve ark., 1972). Epidermal dokudaki mevcut astaksantin monoesterli formdur.
Dış iskelette yoğunluğu fazla olan karotenoid ve protein (karotenoproteinler ve karotenolipoproteinler) kompleksidir. Astaksantin
kırmızı bir pigment oluşturur fakat diğer proteinlerle yapı oluşturduğunda maviyeşilden, kahverengiye kadar değişen renkler
oluşturur ve ışık absorbansı değişir. Böylece astaksantin farklı yapıda olmasına rağmen, bir çok farklı renk meydana getirebilir.
Pişmiş krustaselerin kırmızı rengi alması, sıcaklığa maruz kaldığında karotenoproteinlerden prosthetic grubun astaksantinden
ayrilmasıyla meydana gelmektedir. Penaeus monodon yetiştiriciliğinde yemdeki astaksantin eksikliği mavi renk sendromu
veya mavi hastalığının sebebi olarak gösterilir. 50 ppm astaksantin içeren yemlerle 4 haftalık beslemeden sonra hastalıklı karidesler normal yeşilimsi kahverengi pigmentasyonlu haline geri dönmüştür. Dokularındaki analizlerde karotenoid içeriğinde %300’ den fazla bir artış göstermiş ve normal bir görünüş sağlamışlardır.
Astaksantin içermeyen ticari yemlerle beslenen karidesler ise sadece % 14’lük bir karotenoid artışı göstermiş ve mavi bir renk
oluşmuştur. Doğada yetişen ve yeterli astaksantin ilavesi yapılmış yemlerle beslenen karideslerin dış iskeletinden izole edilen
karotenoid konsantrasyonu 26.3 ppm’ dir. Tam tersi olarak mavi hastalık görülen bireylerin dış iskeletinde 4-7 ppm’lik karotenoid konsantrasyonu bulunmuştur. Mavi hastalıklı karidesler pişirildiğinde, soluk bir yeşil renk görülmekte ve doğal karidesin kırmızı rengi ile karşılaştırıldığında pazarlamada güçlüklerle karşılaşılır
(Menasveta ve ark., 1993).
Çeşitli karotenoidlerin yeme katılmasının pigmentasyona etkisinin (Beta karoten, astaksantin, kantaksantin) incelendiği bir araştırmada, P. japonicus’ un yemlerine 100 ppm kadar ilave edildiğinde her üç karotenoidin de dokularda depo edildiği bulunmuştur. Astaksantinle beslenenlerin dokularında astaksantin düzeyi 16.5 mg/kg olarak kantaksantinle beslenenlerden yaklaşık %23, betakarotenle beslenenden %43 daha yüksek olması ile astaksantinin pigmentasyon için en etkili karotenoid kaynağı olduğu görülmüştür. Başka bir araştırmada 200 ppm’ in üzerinde astaksantin ilavesi yapıldığında maksimum 29.1 mg/kg olduğu ve karotence zenginleştirilmemiş yemlerle beslenen yetişkin karideslerle karşılaştırıldığında ölüm oranında azalma olduğu ve 100 ppm astaksantin içeren yemde % 91’lik yaşama oranı kontrol grubunda ise bu oranın %57 olduğu bulunmuştur (Yamada ve
ark., 1990).
Chien ve Jeng astaksantini beta karotenle karşılaştırdıklarında bunun P. japonicus için en etkili karotenoid kaynağı olduğunu görmüş ve yaşama oranı ile pigment konsantrasyonu arasında pozitif bir korelasyonun olduğunu tespit etmişlerdir. Astaksantin intracellular oksijen reservine yardımcı olur, bu da havuz yetiştiriciliğinde düşük kondüsyonlar altında karideslerin yaşamasını sağlar. Karidesler 100 mg/kg astaksantin içeren yemlerle beslendiğinde ortalama yaşama oranı % 77, Beta karotenle beslenen karideslerde yaklaşık % 40 tır (Chien., 1996). Karideslerde; hasattan önce yapılan uygulamalarda 3 aydan önce 75–100 ppm, 6 aydan önce 40 – 50 ppm kullanılması önerilmektedir (Diler ve Dilek, 2002). Buraya kadar, çeşitli araştırmacılar tarafından yapılan araştırmalarda balık yemlerinde kullanılan doğal karotenoid kaynaklarını, içerdikleri karotenoid türünü ve yeme ilave miktarlarını
Tablo 1’de belirtildiği gibi özetleyebiliriz.
Tablo 1. Su Ürünleri türlerinin pigmentasyonu için yemlere ilave edilen pigment kaynaklarının karotenoid konsantrasyonları (Ergün, 1998; Yeşilayer, 2007).
Table 1. Carotenoid concentration of dietary pigment sources for aquaculture
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/136158/311220160152051.jpg[/IMG]
Sonuç
Pazara sunulacak balıkların özellikle et ve deri renginin belirli değerlere sahip olması, tüketicinin aradığı kriterlerdir. Salmonid türü balıkların etinde 3-4 mg/kg karotenoid konsantrasyonu yeterli olabilir ancak işleme ve depolama esnasında çeşitli karotenoid kayıpları meydana gelebilir ve bu nedenle balık etinde istenen rengin sağlanabilmesi için karotenoid konsantrasyonunun en az 4 mg/kg’ın üzerinde olması istenmektedir (Torrisen ve ark., 1989).
Yemlere sentetik karotenoidlerin ilave edilmesinin yem maliyetini % 10–15 oranında artırdığı belirtilirken (Kamata ve Simpson,
1992), Atlantik salmonu yemlerinde bu oranın % 20-25 olduğu ve toplam üretim maliyetinin ise yaklaşık % 10’unu oluşturduğu bildirilmiştir (Torrisen ve ark., 1995).
Karotenoidlerin su ürünleri yetiştiriciliği açısından yeni fonksiyonlarının ortaya çıkartılması, bu maddeye olan talebi gelecekte daha da artıracaktır.
Ülkemizde bu konu üzerine yapılan çalışmalar yeterli düzeyde ve sayıda değildir. Gelişmiş ülkelerde tüketici talepleri ve başka sebeblerden dolayı bu konuda bir çok çalışma yapılmış ve pigmentasyonda etkili olabilecek yeni doğal karotenoidlerin kullanılabilirliği araştırılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda dasentetik maddelere alternatif bitkisel ve hayvansal kökenli doğal karotenoidler su ürünleri pazarındaki yerini almıştır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde, yurtdışı kaynaklı olarak kullanılan sentetik karotenoidlerin oldukça yüksek bir fiyattan satılması döviz kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle balıkların pigmentasyonunda kullanılabilecek yurt içinde temini ve üretimi olan doğal karotenoid kaynakların araştırılması, su ürünleri üretiminin daha uygun fiyatlarda dış pazarlara satımını kolaylaştırması suretiyle üretimin artmasını sağlayacaktır.
Kaynak : [URL]http://www.academia.edu/714615/BALIK_YEMLER%C4%B0NDE_DO%C4%9EAL_KAROTENO%C4%B0D_KAYNAKLARININ_KULLANIMI[/URL]
Beğenenler: [T]191162,hakan71256[/T][T]143684,Neontetra[/T][T]166697,EnginHorlu[/T][T]35721,Burak PEKDEMİR[/T]
Teşekkür Edenler: [T]176810,Kromatit[/T][T]143824,wohan[/T][T]135907,Hakan ARP[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Mart 2017 03:12
Meraklıları için konu günceldir.
Teşekkür Edenler: [T]166697,EnginHorlu[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2020 16:54
Carophyll pink nereden bulabilirim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir