Alternatif Mantar İlacı : Batticon


scholarÇevrim Dışı

Kayıt: 05/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 83
scholarÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 15:33
Balığınızda mantar enfeksiyonu varsa kulak pamuğu yardımıyla uygulayın. 15 dk. sonra pamukçuk şeklindeki mantarın nasıl balığın vücudundan ayrıldığını göreceksiniz.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tahir94Çevrim Dışı

Kayıt: 09/07/2009
İl: Samsun
Mesaj: 658
tahir94Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 15:47

Yan etkisi falan yok mu ?


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafagecgelÇevrim Dışı

Kayıt: 31/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 212
mustafagecgelÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 15:51
Anladım kadarıyla direk mantara sürmek gerekiyor. Suya falan katılmıyor. Balığa etkisi çok yüksek olur mu bilmiyorum ama. Anladığım kadarıyla mantarı pamukla silme şeklinde uygulnıyor. Ama İçindeki maddelerde önemli balıkları etkileyecek bir kimyasal içeriyor olabilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Emre NarÇevrim Dışı

Kayıt: 13/10/2007
İl: Rize
Mesaj: 3138
Emre NarÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 15:54
Batticon'un içeriğinde iyot vardır. İyotun zararlı olup olmadığı tartışılır.Emre Nar2009-08-07 19:07:43

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ColorTRÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]13958,3[/B]
Kayıt: 13/02/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 1027
ColorTRÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 15:55
Kulağa çok tehlikeli geliyor Tebessüm

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tahir94Çevrim Dışı

Kayıt: 09/07/2009
İl: Samsun
Mesaj: 658
tahir94Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 15:57
Bilgehan Bey bu yöntemi siz daha önce denediniz mi ?
 
Denediyseniz ne kadar yaşadı bu balığınız ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

scholarÇevrim Dışı

Kayıt: 05/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 83
scholarÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 16:03
Denedim. Tabii ayrı bir kapta akvaryum suyuna temas ettirmeden sadece yaralı bölgeye sürerek.
Balığım hastalığı tamamen attı ve iyileşti. Ancak daha sonra sınavlarım sebebiyle akvaryumla fazla ilgilenemedim; dip çekimi, temizlik, su değişimi aylarca aksadı ve balıklarımın hepsi öldü. Bence bir sakıncası yok çünkü balıkların ölüm nedeni suyun pis olmasıydı. Tedaviden sonra balık aylarca yaşadı.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mightymuratÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/11/2008
İl: Samsun
Mesaj: 1556
mightymuratÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 16:19
Suya dökmeyeceksiniz sadece balık üzerine uygulayacaksınız.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

scholarÇevrim Dışı

Kayıt: 05/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 83
scholarÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 16:28
Kulak pamuğuna batırıp sadece yaralı alana süreceksiniz. Ben uyguladım ve bir zararını görmedim. Balıklarım tekrar mantar olsa gözümü kırpmam yine kullanırım. 15 dakika sonra o pamuk balıktan ayrılıyor ve balık eski görünümüne kavuşuyor süper bir şey. Forumda bu işi iyi bilen kişiler var onların da görüşleri tabi çok önemli ama benim görüşüm de budur.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Oguz SAGLAMÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 13/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 138
Oguz SAGLAMÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 17:49
Bu ilginç konuyu ve değerli bilgiyi paylaştığınız için teşekkürler.

Aklıma epey bir süre önce farklı bir ortamda paylaştığım, konu ile alâkalı benzer bir mesaj geldi.
Bu seçkin ve kalabalık ortamda da paylaşmamda bir sıkıntı olmadığını umuyorum ve konu mantarlar/fungusitler olunca ilgi çekeceğini sanıyorum. Zira mantarlar hem hayvanların/balıkların hemde bitkilerin ortak sıkıntısı bildiğiniz gibi.

Konuya geleyim;

Bitkiler dünyasına da meraklı olduğum için salonum zaman zaman bir seradan hallice bir durum alıyor. Ekecek dikecek bahçem olmasa da ağaç çelikleri köklendirip dağa bayıra dikiyorum Hoca misali "ya tutarsa "diye. Bunların arasında köklendirdiğim tirbüşon söğüt çelikleri de mevcut.

Söğüt deyip geçilmeye. Çok önemli bir ağaç. Söğüt ağaçlarının yaklaşık 300 alttürü olduğu söyleniyor ve hemen hemen dünyanın her bir köşesinde yetişiyorlar. Söğüt'ün konu ile alakası ne diyenlere şöyle bir cevap verilecek; söğütlerin bilimsel adları Salix diye başlar ve türü Salix ..... biçiminde
yazılır. Salisilik asite adını veren ağaçtır söğüt. Salisilik Asit ise çok tanıdık bir şifaya uzanır... Aspirin;

wikipedia.org'da Aspirin karşılığına bakınca derin bir derleme ile karşılaştım ve içinden şu kısımları alıntıladım.
...
ASA’nın hammadde sorunu yoktur. Hemen hemen dünyanın her ülkesinde yetişen söğüt ağacından elde edilir. Bu ağacın tedavi edici özelliği 3500 yıldır biliniyor. Yaprak ve kabuklarından tabii olarak üretilen bitkisel ilaçlar eski çağlarda da ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılıyordu. Hipokrat, salisilik asidin farkında olan ilk hekimlerden biridir. Bazı rahatsızlıkların tedavisi için reçetesine söğüt ağacı kabuğundan sağlanan suyu ilaç olarak yazmıştır. Suda bulunan ve ağrıyı hafifleten madde bugün bildiğimiz tanımıyla salisilik asittir. Maddenin adı ile kökeni arasında bir bağ vardır. Salix kelimesi Latincede söğüt anlamına gelir.
...
Aspirinin ortaya çıkması, kimyagerFelix Hoffmann'ın 1897’de saf asetilsalisilik asit (ASA) üretmesiyle mümkün olmuştur. ASA, ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan Aspirinin etken maddesidir. Kaynağı ise dünyanın her yerinde yetişen söğüt ağacıdır.
...
1900’lü yılların başında Avrupa’daki grip salgınının yok edilmesinde rol oynayan ASA, Aspirin markasıyla özdeşleşmiş durumdadır. ASA ya da Aspirin denince akla daha ziyade kanı sulandırıcı etkisi geliyor. Kalp krizi ve felçteki rolü hatırlanıyor. Hatta bazı kanser türlerindeki önleyiciliği dile getiriliyor. Oysa 1897’den bu yana, Hoffmann’ın formüle ettiği haliyle ilaçlaşan ASA’nın en etkili olduğu rahatsızlıklar ağrı, yüksek ateş ve soğuk algınlığı.
...
Söğüt çeliklerinin kolay köklenmesinde içerdiği bu özel maddenin etkisi olduğu düşüncesi ile yeni köklendirilen bazı bitkilerin suyuna aspirin katıldığını duymuşşunuzdur. Bu uygulamanın nedenlerini agaclar.net'te Mine Pakkaner'in (zirai danışman) mesajlarından birinde okumuştum. Aspirinin fungusit etkisinden dolayı belirli periyotlarda bitkilerin sulama suyuna aspirin katılması köklerde mantar oluşumuna karşı faydalı olabiliyor. Üstelik bir miktar bitki aktivatörü olarak da davranabiliyor.

İyi tamam da bunun akvaryum dünyası ile ne alâkası var derseniz işte bu nokta ilginçtir;
Geçmişte uzunca bir süre paludaryum sistemimin üstündeki platformlarda bulunan 5-6 saksı içindeki bitkilerin köklenmesi ve aktive olması için aspirinli su ile doyurarak suladım (uygun aralıklarda). Aspirinli drenaj suyu Paludaryumun içine serbestçe aktı. O dönemde olumsuz bir gözlemim olmamakla birlikte bazı sucul bitkilerin yaprak renk ve büyüklüklerinde gerçekten aktivatör etkisini gözledim. Ayrıca su üzeri nemli ortamda bulunan tropikal salon bitkilerinde sorun olabilen mantar sıkıntısını da bu dönemde yaşamadım.

Hafızam beni yanıtmıyorsa bitkli akvaryumlarda 1-2 söğüt dalı kullanan deneyimli bitkiciler de olmuştu yakın geçmişte. Söğüt dalının bitkiler üzerindeki olumlu etkisinden faydalanmak amaçlanmış olabilir. Zaten kimileriniz hatırlayacaktır Anneler bazen salon bitkisi köklendirirken ya da kesme çiçeklerin ömrünü uzatmak için aspirini (AsetilSalisilikAsiti) kullanır.

Bir tarafa not edile :) .

Bu uzunca mesajdan sonra batikon konusuna gelince "bana çok mantıklı geldi". Balıkların mukus salgısını yakıp dokuyu yıkıcı etkileri sonradan ortaya çıkmıyor ise mükemmel çözüm. Denemek için fırsat oluşmamasını umut eder, kullanılma fırsatı çıkacak durumda da bizzat denemek ve gözlemek isterim.

Saygılarımla,

Beğenenler: [T]231847,hakanyildiz06[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

abdullah07Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/11/2008
İl: Antalya
Mesaj: 915
abdullah07Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 18:02
Valla çok değerli bilgiler paylaşmışsınız oğuz bey.
 
İnşallah mantar hastalığına yakalanmaz balıklarımız olaki yakalandı biliyoruzki her ilaç deneme yanılma yoluyla ortaya çıkmıştır. denemeden dire orta çağ hiristiyanalrı gibi asalım keselmi demiyelim
 
 
edison bile ampulu bulmak için binlerce deneme yaptı.
 
inşallah deneme fırsatım olmaz olaki böylebir durumla karşılaştım kesinlikle deneyeceğim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cihan BaturÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2006
İl: Yurtdisi
Mesaj: 727
Cihan BaturÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ağustos 2009 18:08
Denemekte yarar var ama, bu ilaclari denerken dozajlari cok iyi ayarlamak ve dikkatli olmak gerekir oldugunu dusunuyorum. batur2009-08-07 18:09:09

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 08 Ağustos 2009 09:44
Hani olur ya eskiden eczacılar kendisi ilaç yapardı.Her ne kadar eski akvaryumcular işin bilimsel yönüyle çok uğraşmasa da eski akvaryumcularımdan birinin kendi hazırladığı ve içinde batticon da karıştırılmış olan bir ilacı vardı.Bu özellikle fungal ve bakteriyel hastalıklarda tedavi ediciydi.
 
Oğuz Bey,söğüt için teşekkürler.Söğüt dalının akvaryumda kullanımı var.Aynı diğer ağaçlar gibi(meşe,kayın,dut,yenidünya vs)söğüt de kullanılıyor ve oldukça iyi sonuçlar alınıyor.Ben söğütün sadece gallik asit ve tanen bileşikleri yönünden değerini biliyordum,aspirin ihtiva ettiğini duymak da iyi oldu.Aspirinin hammaddesini ihtiva etmeseydi dahi yine de diğer maddeler(tanen,gallik asit,egallik asit vb.) mantarı önlemeye yetebilirdi.Tabi ASA'nın da anti mantar özelliği kuvvetli.Yalnız yine de belirtelim.Çok aşırı kullanımından kaçınılmalı,aksi takdirde balıklarda zehir etkisi yapacaktır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mightymuratÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/11/2008
İl: Samsun
Mesaj: 1556
mightymuratÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Ağustos 2009 11:31
Arkadaşlar dün akşam digitürkte bir program izledim denizdeki zararlı canlılar hakkında bilgi veren yerli bir programdı; örneğin deniz kestanelerinin sokması halinde iğnelerinin nasıl çıkarılacağı ve tedavisi hakkında bilgi verdiği kısmı izledim amerikan tendürdiyodu ve oksijenli su ile yara dezenfeksiyonun sadece ve sadece yaranın dış kısmına uygulanması ve kesinlikle açık olan yaraya uygulanmaması gerektiğini söyledi açık yaradaki sinir hücrelerini yakıp öldürdüğü için yaranın iyileşmesini engelleyip iyileşmeyi yavaşlatıyormuş. Ayrıca bu durumda en iyi dezenfeksiyon ve mikrop kırıcı olarak Batticon u tavsiye etti. Bu ilacın özelliği açık yaraya rahtaça dökülebilmesiymiş yani yaralı hücrelere zarar vermeden dezenfekte edebiliyormuş. Askerde ayağı mantarlı olan askerlere bu ilaç tedavisi uygulanıyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir