Acemilikten ustalığa geçiş
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2013 22:54
Merhaba arkadaşlar bu konuyu açmamdaki bir etken malzeme seçimlerinde daha dikkatli olmamız gerektiğidir.
mufitsa 2013-01-02 22:59:29
Konu ile ilgisi yok ama çok benzer bir kısa anlatım yapayım sizlere.
Amatör sportif olta balıkçılığına babamın beni balığa götürmesi ile başladım. İlk kullandığım kamış teleskopik yüzüksüz 3m göl kamışıydı. Yanımıza bir büyüğümüz geldi ve oltaları ile atmaya başladı ben hayranlık içerisinde izliyorum benim kamış makaralı olmadığı için ben atamıyorum. Yanımıza gelen büyüğümüz benim tuttuğum balıkların toplamının 10 katını 1 saat içerisinde tuttu bende öyle bir inat varki ben bu balığı tutacağım dedim moralim bozuk vaziyette eve geldik hemen av bayisine koştum dedim bana bir makara bir kamış o içinden çıkanlardan olsun. Pazar günü oldu tekrar balığa gittik aynı yere geçtim bende atışlarımı yapıyorum derken yine abimiz geldi ben atıyorum ama en fazla 30 m anca gidiyordur abimizin attığı benim 2 katı kadar gitmekte öyleydi böyleydi derken gene olmadı gene moral bozuk gene hüsran eve geldim tekrar av bayisine bana dedim ince misina ver normalde 40 lık misina sarılı idi üzerinde 35 lik sardırdım gittim evet oldu ama çok fazla bir şey değişmedi en fazla 5 m değişti.
Sanırım bu iş böyle olmayacak dedim tekrar av bayisine ben dedim uzağa atmak istiyorum ne yapmam lazım (satıcı uyanık) tamam dedi veriyim ben sana şunu şunu bak bunlar ile çok uzağa atarsın bir umut heyecan hemen aldım. Sonuç yine hüsran tekrar gittim dedim bunlarda işe yaramadı o zaman sana şunları veriyim 2 takımın olsun tamam dedik onları aldık vira bismillah ilk atış yüzükleri kopardım. Verdiğim paraya mı? yoksa heyecanımın gittiği nemi yanayım topladım pılı pırtıyı ben dedim bu işi yapmayacağım bir daha balık tutmak mı aman uzak dursun benden.
Aradan 2 yıl geçti bende balık tutmak gibi bir istek yok bir komşumuz balığa gidecek illa geleceksin diye ısrar ısrar zar zor götürdü beni neyse konuşmaya başladık ben anlattım o anlattı bana dediği 2 şey bende senin gibiydim baktım olmuyor bunu yapan nasıl yapıyor değilde bunu yapan nasıl yaptı demeye başladım ve her şeyi araştırıp okumaya başladım işin sonunda öğrendim ki bırak kamışı ,makarayı, misinayı, iğneyi, düğümü ucundaki kurşun var ya onun bile değeri çok büyük bu saydıklarımın hepsi bir bütün bunları yöneten seçen sensin doğru seçimi yapa bilmek için bu işin ticaretini yapana değil bu işi zevk alarak yapan birinden öğrenmen lazım dedi.
BU kısa tecrübe bir malzemeyi almak için önce fiyatından çok yaptığı işlevi öğrenmek daha önemliymiş.
Bu anlattığım olay akvaryum seçimi yaparkende başıma geldi.
Akvaryum aldım 30*30*20 iç filitre, hava taşı, hava motoru, canlı yem, canlı yem koymaya kap, normal yem, mavi mürekkep, kum çakıl kaya, bunların yanına yetmezmiş gibi 10 adette japon balığı.
Bu kötülüğü yapan akvaryumcu dayıyı hala daha unutmuş değilim. Bilgi yok tecrübe yok araştırma yok heyecan, merak, hiperlik var bizde bir heves kurdum hepsini ertesi gün hepsi maalesef öldüler.
Abi benim balıklarım öldü çok yem vermişsindir gel bi 10 tane daha verelim ver tabi abi neden olmasın bir tane daha vefat etti bu işte bir terslik var dedim ve o anda bir zamanlar balık olayından aldığım nasiatlar aklıma geldi bende dedim bu işi yapacağım bulacağım edeceğim ve araştırmalar sayfa sayfa kitaplar defterler bir kaç ustaya telefonlar vs vs o zamanlar internet filan çok müthiş bir şey fazlada kimse bilmiyor ve kullanmıyor.
Neyse sonunda olması gerekeni ve yapılması gerekeni öğrendikten sonra bir daha anladım hiç bir iş kara düzen olmuyor.
ÖNCE ARAŞTIRACAKSIN
SONRA ALACAKSIN
Arştırmalarım sonucu olarak buradayım ve size bu mesajı yaza biliyorum.
Sizleri çok sıktım ama bu işe yeni başlayacak arkadaşlara bir balıkçı nasihatı olsun buda.
Bir heves ile başladıkları bu güzel hobi hüsrana uğramasın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ocak 2013 03:35
Akvaryumcular konusu gerçekten çok hassas. Bir bakıma onlara da hak veriyorum esnaf olarak baktığımda. Yelpaze çok geniş, yani gelen herkese doğru bilgi, doğru malzeme vereceğim diye kafayı yer insan. Ancak niyet önemli tabii ki. Örneğin aynı ürün için iki farklı tezgahtardan, iki farklı fiyat duyunca veya dişisi diye aldığınız balık, bırakın türü bile farklı çıkabiliyorken, düşünmeden edemiyor insan.
En doğrusu öğrenip, ne istediğini tam olarak bilerek gitmek AKVARYUMCUYA.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir