Diskusa Başlarken Mutlaka Bilmeniz Gerekenler


Yusuf_06Çevrim Dışı

Kayıt: 07/12/2012
İl: Ankara
Mesaj: 994
Yusuf_06Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2013 16:38
Yavrudan alıp karma tank yapmak istiyorum ortalama 150 + Lt bir tankım var bitkili olsun istiyorum ama şuan detaylardan yana pek bilgim yok bu balık gübreden bitkiden ne derece hoşlanıyor bilmiyorum.Karidesle cüce turuncu kerevitle canlı doğuranla arası nasıl onuda bilmiyorum pek bulamadığım konular bunlar aslında...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 05/01/2009
İl: Ankara
Mesaj: 1205
Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2013 17:12
Yusuf bey merhaba,
 
1- Bahsettiğiniz türler ile maalesef birlikte olmaz, onların yerine, cüce Amerikanları veya Tetra türleriniz tercih etmeniz lazım, Ramirezi, Kardinal neon, Limon Tetra vs gibi.
 
2- Yavrudan alacaksanız, cama cam bakmanızı tavsiye ederim, netice de bu balığı düzgün bir şekilde formunda yetiştirebilmek için dana yüreği karışımı mama kullanmanız gerekiyor, dana yüreği mama artıkları su değerlerini çok hızlı bozacağından, dip çekimi esnasında cama cam olması sizin için büyük kolaylık, yani düzgün formda büyütmek ve de dana yüreği mama su değerlerini etkiliyeceği için hemen ardından su değişimi yapmanız gerekir, yani öncelikle 2 neden dolayı günlük düzenli su değişimi yapmanız lazım, dana yüreği mama ve yavruların düzgün formda büyümesi için ihtiyaç duydukları taze su.
 
3- Tek bir yerden, bir defa da 10-12 adet almanızı tavsiye ederim, sayı fazla gelebilir ama, neticede zaman içinde kayıplarınız veya yanık kalanlar olacaktır, ileride istediklerinizi eler ve ayırdığınız 6-7 adet ile devam edersiniz.
 
4- Her daim arka fon ve taban rengi açık olmalıdır/olması sizin yararınızadır, koyu renkler strese sebep olmakta ve özellikle pigeon tabanlı, yani kırmızı renk veya türevi Diskuslarda pigmente neden olabilmektedir.
 
5- Tank boyutlarınızı yazabilirseniz daha sağlıklı olacaktır, 200 Lt'lik bir tank ilk başlangıçta yeterlidir, ancak ileride daha büyük hacimli tanka ihtiyacınız olacak, burada özellikle yükseklik önemli, 60-65cmlik yükselikler idealdir, çünkü Diskus dikine büyüyen bir balık.
 
6- Sıcaklıktan dolayı alıştığımız/alıştığınız tarzda bitkili tank yapamazsınız, sıcaklık nedeni ile bitkiler adaptasyon sorunu ve bitkilerde erime meydana gelir (tecrübe ile sabit ) ancak dev anubias, amazon ve moss türleri ile gayet güzel bir görüntü yakalayabilirsiniz, mangrow ve yati kökleri kullanabilirsiniz. Dolayısı ile bu durumda zaten gübre, CO2 vs. otomatikman devre dışı, aydınlatma da öyle.
 
Dolayısı ile, önce cama cam tankda yavru Diskuslarınızı güzelce günlük su değişimleri vs ile güzelce büyüteceksiniz arkasından da, yetişkin olduklarında güzel salınım yapmayan kumlu dekorlu bir tank tasarımı yaparak Diskuslarınızı dekorlu bir tanka aktarabilirsiniz.
 
Umarım biraz olsun yardımcı olabilmişimdir.
 
Eksik veya yanlışlarımın diğer arkadaşlar tarafından düzeltilmesini/tamamlanmasını rica ederim.
 
Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fatihkarakaserÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 387
fatihkarakaserÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2013 17:37

Merhaba;

 

Yazının standart bilgiler haricinde yeni bir şeyler katabilmek adına iyi niyetle hazırlanmış ancak hatalar silsilesi ile dolu olduğunu düşünüyorum. 

 

-Diskus uzmanlık seviyesine ulaşıldığında bakılması gereken bir balıktır.

Başlangıç seviyesinde olan hobicilere kesinlikle tavsiye edilmez. 

Diskus başlangıç seviyesindeki hobiciler için fazla gelebilir ancak uzmanlık seviyesindeki hobicilere göre olduğu bilgisi sadece bir şehir efsanesidir. Orta seviye daha önce amazon chiclid'i yaşatmayı başarmış her hobici diskus besleyebilir.

 

-Akvaryum tabanına hiçbir malzeme koymayınız. Böylelikle dipte biriken artıkları kolayca akvaryumdan alırsınız.

Temizlik açısından pek çok üretici cama cam akvaryumu tercih etse de evinde hobiden keyif almak isteyen hobiciler "0" numara açık renk silis kum kullanabilirler. Balıkların üzerindeki stresi almada etkisi yüksektir.

 

-Çok isterseniz tabana, suya salınım yapmayan, zeolit gibi malzemeler koyabilirsiniz. Tabi çok iyi yıkayıp, durulamak şartıyla. Yine de tabanın boş olmasını tercih ediniz.

Zeolit yapısı itibariyle amonyak,nitrit,nitrat gibi elementleri emerek bir zaman sonra doygunluğa ulaşacağından akvaryumdan uzaklaştırılması gerekecektir. Ayrıca zeolit yine iri tanecikli olduğu için dışkı ve yem artıkları aralara kaçacaktır.

 

  -Dipteki atık yemler için, akvaryuma 1 adet diskuslardan küçük, Aslanbaş japon (Beyaz gövdeli-kırmızı başlı) balığı koyabilirsiniz. Dip çekimi yapmanız durumunda bu balığa gerek yoktur.

Japon balığı Asya orijinli bir balıktır ve ne yapısı nede su ve bakım şartları ile Diskus akvaryumunda olmaması gereken bir balıktır. Dipte ki yem artıkları için corydoras (çöpçü)türü Amazon nehri balıkları tercih edilmelidir.

  

   -Akvaryum suyunun tamamını, 1 saatte 5 kez devir-daim edecek güçte motora sahip bir filtreleme kullanmalısınız.

  Diskuslar yüksek sirkülasyondan hoşlanmazlar. Saatte 3-4 kez devir-daim yapabilecek filtreler yeterli gelecektir ancak dip çekimleri düzenli yapıldıktan ve biyolojik döngü sağlandıktan sonra diskuslar pipo filtre ile bile rahatlıkla sorunsuzca yaşarlar.

 

-Filtrede, suda bulunan mikro büyüklükteki cisimleri tutmak için mutlaka aktif karbon kullanınız.

Aktif karbon akvaryumda sadece ilaç kullanımının bitiminde ilacın etkilerini akvaryumdan uzaklaştırmak için en fazla 15 gün süre ile kullanılmalıdır.

 

-Akvaryumda su sirkülasyonunu sağlamak için filtre borularının uçlarını, akvaryumda farklı 2 kenara takın. Yani bir köşeden su filtreye alınsın diğer köşeden akvaryuma verilsin.

Daha önce de belirttiğim gibi Diskus akvaryumda fazla sirkülasyonu sevmez. Burada filtrenin amacı pislikleri toplamak değil biyolojik döngüyü sağlayıp amonyağı nitrata dönüştürmesini sağlamak olmalıdır. Dışkılar zaten dip çekimi ile toplanacaktır.

 

·  Hava çıkışını emme borusuna yakın bir şekilde konumlamanız, dipteki atıkların havalanıp kolayca emme borusuna yönlendirmesini sağlar.Filtre malzemesi olarak kullanacağınız, kumaşçılarda satılan, elyaf ve süngerler genelde antibakteryal özelliğe sahiptir. Bunlar zehiri  suya verir, balıkların zehirlenerek, kusmasına, suyun bulanmasına ve balıkların ölmesine neden olur. Bu şekildeki elyaf ve süngerleri kullanmayın, elinizde varsa suda bir kaç hafta beklettiken sonra kullannın.

-Elyaf eğer kumaşçıdan alınacaksa silikonlu elyaf almamaya dikkat etmek gerekir. O da suyu emmediği yani işimizi görmediği için. Silikonsuz elyaflar tercih edilebilir ancak yine de akvaryumcuda satılan elyafları tercih etmenizi tavsiye ederim.

 

-Suyun PH derecesini ölçmek için bir PH ölçeriniz mutlaka olmalı. Medikal mağazalarında satılan PH ölçüm çubuklarını kullanmanızı  tavsiye ederim. Bu stripleri  makasla ikiye keserek daha ekonomik olarak kullanabilirsiniz. Stripler küçük bir mandala bağlı olarak akvaryumun içinde tutarak, uzun bir süre kullanım sağlayabilirsiniz. Elektronik ölçüm cihazlarından çok daha kullanışlı ve ekonomiktir.

İllaki Ph ölçere gerek yoktur. Şehir şebeke suyunun Ph’ı genelde hep aynıdır. İlk kurulumda 7-7,5 üzeri olup olmadığını kontrol etmek için ölçülebilir.

 

-Suyun asitliğini sağlama için elinizde asit mutlaka olmalıdır. Medikallerden alacağınız %98lik sülfirik asit size oldukça uzun bir süre yetecektir.

Kesinlikle tavsiye etmem. Gerekte yok zaten.

 

-Akvaryum büyüklüğüne göre suya bir miktar tuz eklemek yararlıdır.

Bahsettiğiniz tuz Epsom tuzu ise epsom tuzunun suyun Ph’ını yükselttiğini okumuştum. Kaya tuzu ise kaya tuzunun diskus mukozasına zararlı etkileri olabilir. Kullanmamak daha iyi olacaktır.

 

-Hem dezekfektan hem de suya oksijen sağlamak için, her sabah 1-2 damla oksijenli su kullanmak çok faydalıdır.

Filtre ve hava motorları çalışırken 1-2 damla oksijenli suyun suya oksijen sağlamada ne gibi bir etkisi olabilir ki?

 

-Akvaryum sıcaklığını genç ve yetişkin diskuslar için 26, bebe ve yavru diskuslar için 30 derece olarak sabitleyin.

26 C yetişkin diskus için bile düşük bir ısıdır. Adapte edilebilir ama hastalıklara davetiye çıkartılmış olur. Yetişkinler için 28 C idealdir. Yavruların metabolizmayı hızlandırmak ve hastalıklardan korumak amacı ile 30 C uygundur.

 

-Akvaryum PH derecesini genç ve yetişkin diskuslar için 5,5 olarak, bebe ve yavru diskuslar için 4,5 olarak sabitleyin. Diskusları, geldiği ortamdan bu PH derecelerine alıştırarak koyun. Birden bire akvaryuma atmayın, onları öldürürsünüz.

7-7,5 Ph erişkin ve yavru hibrit diskuslar için idealdir. Ph ile oynamak öldürücü etkiler yaratabilir.

 

-Su eklerken mutlaka, çeşme suyu için; içme suyu filtresinden geçirilmeli, kloru alınmalı, sıcaklığı ve PH derecesi ayarlanmalıdır.

Çeşme suyunu ağzı açık bir kap ya da kovada 2 gün havalandırarak bekletmek yeterlidir. İstenirse içine su düzenleyici eklenebilir. Ancak suyu dinlendirme imkanı yoksa kartuş filtreden geçirilmelidir. Isı ayarlanmalı Ph ile oynamamalıdır.

 

 -Suyun PH ayarını yapmak. Çeşme suyunuzun (PH= 8,2 - 8,4) arasında ise: 35 litre suya 2cc %98 sülfirik asit eklendiğinde PH= 5,5 olan su elde edilir. Eğer 2,8cc asit eklerseniz PH=4,5 olan su elde edersiniz. Hazırladığınız suyu kullanmadan önce mutlaka ölçümünü yapınız.

Bunları yapmadan önce bir üniversitenin Fen bilimleri bölümünü bitirmeniz tavsiye olunur J

 

 -Akvaryum suyunun her gün, en çok %20 değiştirilmelidir. Bu sudaki nitratın, nitritin vs giderilmesi için şarttır.

Bu konu da herhangi bir şart konulamayacağını düşünüyorum. Kişi kendi akvaryum ölçülerine, balık oranına, besleme yöntemine, filtre sistemine göre bir su değişim planı oluşturmalı. En çokta kendi müsaitlik durumunu baz almalıdır. Kimi hergün %100 su değişimi yaparken kimisi iki günde bir %50 yada başka biri hafta iki gün %30 su değişimi yapabilir. Bence burada önemli olan belirlediğiniz zamanlamaya sadık kalmaktır. O günlerde dip çekimi ve su değişimini atlamamak bunu bir rutin haline getirmektir.

 

-50X50X40 ölçüsünde 100LTlik bir akvaryum için hergün 2,5LT su değişimi yeterlidir.  Bunun için önce akvaryum dibini temizleyerek, 2,5 lt suyu çekin. Sonra klorsuz ve filtre edilmiş sudan 0,5lt suyu kaynar hale getirin ve üzerine 2lt soğuk sudan ekleyin. Bu suretle 30 derece su elde edersiniz. Bu suya %98lik sülfirik asitten 0,2cc ekleyin. Suyun PH=4,5 olur. Bu karışımın PH ölçümünü yapın ve yavaşça akvaryuma ekleyin.

Bu ölçüdeki bir akvaryumda sadece dipteki yenilmeyen yemleri ve dışkıları çekmeye kalksanız 10 litre su gider. Eksilen su yerine reverse osmosis ile iletkenliği 100 Ms civarına çekilmiş su eklerseniz olay biter. Zaten osmos Ph’ı da düşürecektir.

 

-Suda haşlanmış mezgiti, baharatlarla (Gereken durumlarda vitamin ve ilaç da ekleyerek) robotta çekerek hazırlayacağınız yemi de haftada 1-2 kez azar azar kullanabilirsiniz, fazlasını donduruca saklayabilirsiniz.

Baharattan kastınız karabiber , kimyon mu ? Bahsettiğiniz mezgitin ( karides te olabilir) içine saf spirulina ve sarımsak suyundan başka bir şey koymaya gerek yoktur. Çok istenirse B vitamini olarak bemix compose eklenebilir.

 

-Fazla yem suyu zehirleyerek balıklarınızı öldürür. Bu nedenle sabah-akşam olmak üzere balıklarınızı azar azar yem vererek besleyiniz. Fazla yem verirseniz, bunları akvaryumdan hemen alınız.

Diskuslar günde 6-7 öğün beslenebilir. Önemli olan oranlamanın azar azar bir kerede bitirebilecekleri şekilde yapılmasıdır.Günde iki öğün az yemleme özellikle gelişim sürecindeki disklere yetmeyecektir.

 

-Diskuslar profilden bakıldığında, ağızdan sırta doğru olan kısım bir cetvelle çizilmiş gibi düz ise dişidir, eğer dışa doğru kavisli ise erkektir.

   Bunu nasıl kesin olarak söyleyebiliyorsunuz acaba. Örneğin bulldog discusların hepsinde ağızdan sırta düz çizgi şekline çıkar. Genel kanı erkekte üst yüzgeç kuyrukla kesişmez dişide kesişir mantığıdır. Yine de en garanti üreme tüpçükleridir. Benim gözlemim üst yüzgecin sonunda sivri bir uzantı devam ediyorsa o balık genelde erkek oluyor. Henüz dişiye denk gelmedim.

 

  Bunun haricindeki yazınızda genelde Ph üzerine ancak başta da belirttiğim gibi 7-75 civarı ise Ph diskus için gayet iyidir.

 

 

 

Saygılarımla..


fatihkarakaser2013-03-07 17:48:48

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 05/01/2009
İl: Ankara
Mesaj: 1205
Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2013 21:36
Fatih bey merhaba,

Elinize emeğinize sağlık çok güzel bir şekilde detaya inmişsiniz, valla ben üşenmiştim, ama asıl yapılması gereken buydu, çünkü yeni başlayanlar veya yeni bir bilgi bulduklarını zannedenler, aslında neyin yanlış veya yoruma açık olduğunu şu anda gayet net bir şekilde görmüş olacak.

Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

M.TunaÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 24/08/2012
İl: Ankara
Mesaj: 3395
M.TunaÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 07 Mart 2013 21:57
Fatih Bey ben de Cüneyt Bey gibi bu kadar detaya inmeye üşenmiştim ya da ertelemiştim ama siz gayet pratik ve inandırıcı olarak belirtmişsiniz.
Gerçi su değişiminin gerekliliğine halen iki yönlü bakmaktayım ama...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fatihkarakaserÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 387
fatihkarakaserÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 00:46
Cüneyt bey ve Mahmut bey değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Makale biçimindeki yazıyı okuduktan sonra iki seneden fazla bir süre rutin bakımla sorunsuzca beslediğim hatta yavru dahi aldığım diskusların burada bahsedilen balıkla aynı tür olup olmadığını ciddi ciddi düşünmeye başladım.Diskusa başlamak için gerekli olan iki şey vardır bana göre:

1)Yeterli hacimde bir akvaryum
2)İlgilenilecek zaman
Bunlar olduktan sonra diskus keyifle beslenebilecek balıktır.Ancak ilgilenecek zamanınız yoksa diskusu emeklilik dönemine ertelemenizi tavsiye ederim :)

Saygılarımla..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

tolgakırcalıÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/03/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 392
tolgakırcalıÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 10:35
Fatih bey elinize sağlık..Güzel yazmışsınız çok mühim değil ancak düzeltmek istediğim biryer var çok sevdiğim çok kulandığım ve faydasını gördüğüm  zeolit hakkında sonradan salınım yapabilir yazmışsınız..Zeolit ve karbon için eksik bilinen ve bu yüzden kullanılmalarında çekince yaratan .Özellikle zeolit gibi çok faydalı bir malzemenin kullanımını azaltan yanlış yada eksik bilinen kısmı düzeltme gereği duydum.Zeolit ve karbonun absorbsiyonu yani tuz ve yüksek ısı ile içerisinde topladıkları kimyasalları geri salarak tekrar kullanıma hazır hale gelmeleri için yüzlerce derece ısıya ve balıkların anında öleceği yüksek tuzluluk oranlarına ihtiyaç vardır.Bu yüzden gönül rahatlığıyla kullanılabilirler.Ki ben kendi adıma zeoliti kullanmaya 8 sene evvel başladım .Bu arada tamamen sıfır kurulmuş akvaryumlara kendi yavrularımı açmak yada dışarıdan kolilerce ithal balık getirip açmak için fitrelerde zeolit kullandım.Ve sonraki yıllardada hastalıkla karşılaşıp tankları tamamen boşaltmam gerekmedikçe zeolitleri akvaryumda yıllarca bıraktım.Evet belki miktara göre haftalar yada aylar sonra zeolit doyuma ulaşarak amonyak emilimi yapmayı durdurmuş olabilir.Ancak bu süreden sonrada biyolojik filtrasyon için gözenekli yapısıyla ortam oluşturduğunu düşünüyorum.Bu yüzden zeolit sözü duyduğum yerde yazılı sözlü bu hatırlatmayı yapma gereği duyuyorum.Bence özellikle yeni kurulumda çok büyük faydası vardır . tolgakırcalı2013-03-08 10:35:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fatihkarakaserÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 387
fatihkarakaserÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 13:18
Tolga bey merhaba;

Uyarınız için çok teşekkürler. Zeolite vurgu yapmanız iyi olmuş. Bende Discus beslediğim dönemden beri yaklaşık 3-4 yıldır sumpta sürekli zeolit kullanıyorum. Filtrasyon için zeolit gerçekten etkili; ancak benim düşüncem bu tip malzemelerin sump ya da dış filtre içerisinde kullanılmalarının özellikle Discus akvaryumlarında çok daha doğru olacağı kanaatindeyim. Özellikle dana yüreği ile beslenen discuslar da yenmeyen parçaların aralara kaçma ihtimali çok yüksek. Onun yerine illa tabanda birşey kullanılacaksa 0 numara kum kullanmak daha doğru olur kanaatindeyim. Yoksa tabii ki zeolit gönül rahatlığı ile kullanılabilecek bir malzemedir.

Saygılarımla..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

milamberÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/09/2007
İl: Izmir
Mesaj: 590
milamberÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 13:31
Fatih bey yazılarınız için teşekkür ederim güzel bir şekilde olayı açıklamışsınız.Tolga beyin değindiği noktada önemli,bende akvaryumlarımda kullandığım zeolitleri 1,5 yıldır hiç değiştirmedim,daha doğrusu o süre boyunca dış filitrelerimi hiç açmadım,zeolit geri salınım yapmadığı gibi bakteri kültürü içinde yataklık yapmakta,genel olarak cama cam akvaryumlar kullandığımız düşünülürse dış filitrelerdeki bakteri popilasyonu çok önem arz etmekte.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

M.TunaÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 24/08/2012
İl: Ankara
Mesaj: 3395
M.TunaÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 14:00
İbrahim Bey dış filtrenizi 1.5 yıl hiç açmadınız mı?

Ben de kendime acaba fazla mı oluyorum diyordum.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 05/01/2009
İl: Ankara
Mesaj: 1205
Cüneyt ERGÜNÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 15:02

Evet, bende merak ettim açıkcası, örnek olarak ortalama 3 ayda bir dış filtremi açarak öncelikle kullandığım elyafları değiştiriyorum vs., şu anda sump da kullandığım kafa motorunun seramik milini kırdığım için Ex1200 ile filtrasyon yapıyorum ki onu da en son yanlış hatırlamıyorsam Kasım 2012 gibi temizlemiştim, normalde haftada bir veya iki haftada bir sump daki elyafları değiştiriyordum ve yeterli oluyordu, şimdi bu hafta sonu dış filtre temizliği planlıyorum, ayrıca araştırdığım ve bildiğim kadarı ile zeolitin bir doyma noktası mevcut (kullanılan miktar, su hacmi, balık yükü, kullanılan yem miktarı ve türüne göre değişir bu süre), ortalama 2-3 ayda bir ılık/sıcak ve kaya tuzu eritilmiş su dolu bir kapta yenilemek için ovalayarak yenilenmesi tavsiye edilir, sizlerin bu konuda düşünceleri ve uygulamaları ne yöndedir acaba?

 
Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Hakan ÇapcıoğluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 26/04/2011
İl: Ankara
Mesaj: 656
Hakan ÇapcıoğluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 15:13
[QUOTE=Cüneyt ERGÜN]

Evet, bende merak ettim açıkcası, örnek olarak ortalama 3 ayda bir dış filtremi açarak öncelikle kullandığım elyafları değiştiriyorum vs., şu anda sump da kullandığım kafa motorunun seramik milini kırdığım için Ex1200 ile filtrasyon yapıyorum ki onu da en son yanlış hatırlamıyorsam Kasım 2012 gibi temizlemiştim, normalde haftada bir veya iki haftada bir sump daki elyafları değiştiriyordum ve yeterli oluyordu, şimdi bu hafta sonu dış filtre temizliği planlıyorum, ayrıca araştırdığım ve bildiğim kadarı ile zeolitin bir doyma noktası mevcut (kullanılan miktar, su hacmi, balık yükü, kullanılan yem miktarı ve türüne göre değişir bu süre), ortalama 2-3 ayda bir ılık/sıcak ve kaya tuzu eritilmiş su dolu bir kapta yenilemek için ovalayarak yenilenmesi tavsiye edilir, sizlerin bu konuda düşünceleri ve uygulamaları ne yöndedir acaba?

 
Saygılarımla.
[/QUOTE]
Ben 15 yıldır zeolit kullanırım sumpda ve dış filtrede sump da elyafları 2 hafta da bir değiştiririm genel temizlik bende sumpın girişindeki su (elyaftan kaynaklı değilse) yükselmeye başladığında yapılır,dış filtrede ise debi  iyice düştüğü zaman olaraktır bu sınır ...Zeolitleri de genel temizlik zamanında tuzlu suda kaynar suyla en az 6-8 saat bekleterek yaparım mevsim uygunsa birgünde güneşte bekletirim.Kısaca bu süreler 6-8 aydan kısa olmadı bende ... bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadım ....
Hakan Çapcıoğlu2013-03-08 15:24:04

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

M.TunaÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 24/08/2012
İl: Ankara
Mesaj: 3395
M.TunaÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 15:18
Bence de dış filtrelerde debi düştüğünde kristal berraklığı sabit bir hale geliyor.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

diskusÇevrim Dışı

Kayıt: 12/10/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 107
diskusÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2013 17:27
[QUOTE=fatihkarakaser]

Merhaba;

Yazının standart bilgiler haricinde yeni bir şeyler katabilmek adına iyi niyetle hazırlanmış ancak hatalar silsilesi ile dolu olduğunu düşünüyorum. 

 -Hem dezekfektan hem de suya oksijen sağlamak için, her sabah 1-2 damla oksijenli su kullanmak çok faydalıdır.

Filtre ve hava motorları çalışırken 1-2 damla oksijenli suyun suya oksijen sağlamada ne gibi bir etkisi olabilir ki? 

-Diskuslar profilden bakıldığında, ağızdan sırta doğru olan kısım bir cetvelle çizilmiş gibi düz ise dişidir, eğer dışa doğru kavisli ise erkektir.

   Bunu nasıl kesin olarak söyleyebiliyorsunuz acaba. Örneğin bulldog discusların hepsinde ağızdan sırta düz çizgi şekline çıkar. Genel kanı erkekte üst yüzgeç kuyrukla kesişmez dişide kesişir mantığıdır. Yine de en garanti üreme tüpçükleridir. Benim gözlemim üst yüzgecin sonunda sivri bir uzantı devam ediyorsa o balık genelde erkek oluyor. Henüz dişiye denk gelmedim. 

  Bunun haricindeki yazınızda genelde Ph üzerine ancak başta da belirttiğim gibi 7-75 civarı ise Ph diskus için gayet iyidir.  [/QUOTE]

Merhaba,
Fatih Bey emek vererek konulara, düzgün ve anlaşılır bir biçimde bilgisini katmış, teşekkür ederim.
 
Yazdıklarım, konunun en başındaki cümlelerle belirttiğim gibi, kısa öz bilgilerdir. Her bir konu çok detaylı olarak incelenebilir. Okuyuculara, merak ettikleri konuda, forumda mevcut yazılardan araştırma yapabileceklerini de önerdim. Konular sadece yazdıklarım kadar değil, alsine; her bir konu üzerinde, sayfalar alacak kadar çok yazılar yazılabilir.
   
Ne yazık ki yazdığım konulara gelen tepkiler, bana karşı durmak, yanlışlığımı ortaya koymak için oldu.  Bir kısım yazar, diskusa başlamak isteyenlerin kafasının karışacağını sebep göstererek, yazılanların yanlış olduğunu ileri sürdüler. Yazılan konuları, bilenler biliyor zaten.
 
Fatih Bey, bana 2 konuda soru yöneltmişsiniz, cevabını almak isteyeceğinizi düşündüm.
 
1. Oksijenli Su: Aslında bir hidrojen peroksit çözeltisidir. Dezanfektandır. Ayrıca içinde serbest oksijen moleküllerini de ihtiva eder. Aynı zamanda tahriş edici bir maddedir. Malum genel olarak balıklar direkt olarak oksijeni kullanamazlar (Labirentli ve akciğere sahip olanlar hariç). Balıklar suda bulunan oksijeni kullanırlar. Hava motoru ile akvaryuma verilen havadaki oksijen çok az suya geçer. Hava taşından yüzeye çıkıncaya kadar olan kısa sürede havadaki oksijenin çok azı suya karışır. Hava küreciklerinin su yüzeyinde yarattığı dalgalanma ile suya daha çok oksijen kazandırır. Hidrojen peroksit eklemek sudaki oksijen miktarını artırmaktadır. Elektriklerin kesildiğinde, akvaryuma bir kaç damla hidrojen peroksit eklemek, balıkları rahatlatacaktır.
 
2. Balıkların cinsiyet tespitinin yapılmasında, üreme organına bakılması hususunu en emin yol olarak, cümlenin devamı olarak zaten açıkça yazdım.
 
Balıkların cinsiyet tespitinde, ikincil özellikler bellidir. Sizin dediğinizde doğru, ancak yavrularda pek işe yaramayabilir. Bir kaç ayırt edici ikincil özellikler daha vardır. Her türde bunlar tespit edilmiştir. Sanırım bu konuda daha önceden forumda bir yazım olacaktı. Araştırınız.
 
 
Yazdığım diğer konular hakkında, katılımcılar birikimlerini ortaya koydular. Olumlu katkı yapan herkese teşekkür ederim. Okuyucular en azından nelerin tartışıldığını, nelerin artık tartışılmadığını gördüler. Bence diskus konusunda çok faydalı oldu.
 
Kulaktan dolma bilgiler, elbetteki gereklidir. Bu hobinize devam eden herkese; önce Sayın Prof.Dr.Atilla ALPBAZ'ın Akvaryum Tekniği ve Balıkları (http://www.aalpbaz.com/urun.htm) kitabını, sonra da  Aquarium Atlas Photo Index 1-5 kitabını, mutlaka okumanızı öneririm, tabi bu sizin arzunuza bağlı bir husustur. Sayın ALPBAZ sitesinde: "Herşeyi bilmek iyidir ama herşeyi bilemeyeceğini bilmek daha iyidir." diyor.
  
Kim hangi seviyede akvarist? sorusuna nasıl cevap verebiliriz?
 
Bence; Sayın ALPBAZ'ın kitabını okuyarak, başlangıç seviyesinin hemen üzerine çıkarsınız. Bu bilgilerle devam etmek ve uygulamak, sizi; hobide önemli seviyeye getirir. En azından başkalarını daha iyi anlamanızı, size sağlar.
 
Herkese başarılar...
 
diskus2013-03-08 17:29:13

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir