Cüce Amerikan Dünyası

Çünkü bu adamlar ortaçağ karanlığında en çok da iş ahlaksızlığından çekti, Martin Luther hareketi başlatırken aslen ve ana maddelerden biri olarak iş ahlaksızlığından, ticaret yapılamamasından, sosyo-ekonomik hayatın mahvolmasından dem vurarak sonraki toplumsal değişimde "iş ahlakı" kavramını en önlere koydu. Bu hareketin başarılı olmasının temelinde de bu yatar. Başarılı olamadığı İtalya, İspanya gibi ülkelerin hali malum zaten kuzeyi yakalayamıyorlar.

Bizde böyle keskin bir süreç yaşanmadı, iyiydi, yavaş yavaş yozlaştı, dibe vurdu vuruyor. Sonra da yavaş tepki veren doğu toplumlarındaki gibi yavaş yavaş yükselebilir. Tabii atı alan Üsküdar'ı geçti. Dünya işini düzgün yapan dünyada yürür. İskandinav ülkeleri neden çok ileri? Herkes ve herşey dürüstlük temeline dayalı. Adamlar 2.dünya savaşından sonra sadece bir kez toplu gösteri ve protesto yapmışlar, sebebi de orada yaşayan Anadolu'dan göçen nüfusun hem aile şirketleri yanında kaçak çalışıp, kaydedilmeyip hem de devletten işsizlik maaşı alması [:/] İsyan ettirmişiz adamları. Belediye otobüsünde biletçi de yok, kontrolör de, istersen inerken kapı açıldığında okutup inersin mesela. Şaşırırsın ama kimse okutmadan inmez. Bizde herkes ama herkes imkanı olunca vergi kaçırır, adamlar maaşlarının ve gelirlerinin direk %40'ını devlete verir. Ama sonra okul, hastane bedavadır. Biz bireysel, bencil ve kendi menfaatini herşeyin üstünde tutan bir toplumuz. Ahlaki yapımız ağır bir darbe almış, düzelecek gibi de değil.

Trafik de arapsaçıdır bu yüzden, ticarette de aynıdır, sözde Hz.Muhammed'in "İşçinin alın teri kurumadan emeğinin hakkını veriniz" dediği ümmetiyiz. Emek, hak, alınteri ve helal kazanç bu kadar önemlidir. Ama biz ne yaşıyoruz o ayrı.

[QUOTE=erdemoguz]Balıkların formları ne kadar güzel. Bakımlarının nasıl yapıldığı bundan anlaşılıyor. Böyle formda balıkları hiç bir pet shopta görmedim. [/QUOTE]

Bizimkiler büyümesin nitrat artmasın diye yem bile vermiyor, en kaliteli bildiğimiz bir pet bile 30 litrede 50 tane apisto satıyor, bulduğumuza seviniyoruz malesef.

Borelli yavruları büyümeye devam ediyor. Çiftle beraber yavrularıda Pelvicachromis taeniatus çiftinin bulunduğu akvaryuma aktardım. Birde dişi endler var tabii. [:)] Onuda yavruları melekler tarafından yenmesin diye tanka koymuştum. Yavrulamadı avare avare dolanıyor.

[VID]https://www.youtube.com/watch?v=-r430OZlbSg[/VID]

Serkan Bey soldaki balığın burnundaki cisim hakkında bilginiz varmı ? İlk beslediğim ramirezilerimi o sebeple kaybetmiştim.

Küpün solunda yaprağın altındaki balığı kast ediyorsanız, pelvicachromis taeniatus nigeria red dişisinin doğal deseni. Delik yada sivilcemsi bir durum değil. Çekimi cep telefonu kamerası ile yaptım bu işlerden de pek anlamam o yüzden öyle görünüyor sanırım.


[QUOTE=erdemoguz]Serkan Bey soldaki balığın burnundaki cisim hakkında bilginiz varmı ? İlk beslediğim ramirezilerimi o sebeple kaybetmiştim. [/QUOTE]

Yabancı bir sitede denk geldiğim link, yeni bir apistogramma türünden bahsediyorlar.

[URL]http://www.senckenberg.de/files/content/forschung/publikationen/vertebratezoology/vz66-2/04_vertebrate_zoology_66-2_staeck_141-150.pdf[/URL]

Apisto konusunda ülkemizde ciddi bir ilerleme kaydedildi bence, eskiden sağlıksız ve sınırlı sayıda gelen türlerde yaşatabilirsek başarı sayıyorduk, şimdi hemen hemen her türün üretildiğini görüyoruz. Belki bir gün Finlandiyadaki gibi bizimde bir Apisto kulübümüz olur.

[QUOTE=mnfc]Apisto konusunda ülkemizde ciddi bir ilerleme kaydedildi bence, eskiden sağlıksız ve sınırlı sayıda gelen türlerde yaşatabilirsek başarı sayıyorduk, şimdi hemen hemen her türün üretildiğini görüyoruz. Belki bir gün Finlandiyadaki gibi bizimde bir Apisto kulübümüz olur. [/QUOTE]

Olmaması için hiç bir eksiğimiz yok bence Mustafa bey. Sadece manevi destek ve beklenti değil, maddi ve yasal sorumlulukları da ciddi olarak hem yönetici, hem üye bazında kabullenebilecek 40-50 kişi bulunursa bu işler sürdürülebiliyor. Temenninizin en kısa sürede olmasını bekleyenlerdenim[:)]. Bahsi bile çok zevkli. İyi balıklar...[EDIT]dorsigera,2016-10-27 17:51:08[/EDIT]

[QUOTE=dorsigera]

Olmaması için hiç bir eksiğimiz yok bence Mustafa bey. Sadece manevi destek ve beklenti değil, maddi ve yasal sorumlulukları da ciddi olarak hem yönetici, hem üye bazında kabullenebilecek 40-50 kişi bulunursa bu işler sürdürülebiliyor. Temenninizin en kısa sürede olmasını bekleyenlerdenim[:)]. Bahsi bile çok zevkli. İyi balıklar...[/QUOTE]
Tek ihtiyacımız olan bir adet koca yürekli bir kurucu o kadar [:D]

Arkadaşlar bir sorum olacak. Agassizi genelde dubble red varyetesi piyasada dönüyor. Agassizi ve kakadularda renk kırmızıya kaçıyor. Bunun bizim yemlememizden dolayı olduğunu düşünüyorum. Agassizi alenquer falanda baksak ilerde kırmızıya doğru gideceğini düşünüyorum. Genelde kuru yem seçen apistolar tetra discusa hiç hayır demiyor. Buda kırmızıya yönlendiriyor sanırım. Bu konuda tartışma oldumu bilmem ama ayrı fikri olan yada daha doğal besleyip renk formunu korumak için neler yapmalıyız. [EDIT]erden1976,2016-10-27 20:27:34[/EDIT]

[QUOTE=erden1976]Arkadaşlar bir sorum olacak. Agassizi genelde dubble red varyetesi piyasada dönüyor. Agassizi ve kakadularda renk kırmızıya kaçıyor. Bunun bizim yemlememizden dolayı olduğunu düşünüyorum. Agassizi alenquer falanda baksak ilerde kırmızıya doğru gideceğini düşünüyorum. Genelde kuru yem seçen apistolar tetra discusa hiç hayır demiyor. Buda kırmızıya yönlendiriyor sanırım. Bu konuda tartışma oldumu bilmem ama ayrı fikri olan yada daha doğal besleyip renk formunu korumak için neler yapmalıyız. [/QUOTE]
Abi bence renk varyasyonlari yemlemeyle degil genetikle alakalı çünkü bir orange flash kakadh ciftinin yavrularını yemlemeyle dogal renklerine kavusturamayiz. Bana gore yemleme sadece baligin genetiginde olan renklerin daha fazla ön olana çıkmasını sağlıyor. Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı inkalarza pandurinilerde vs vs. Kirmizi renk varyasyonlar gorurduk diye dusunuyorum.

Şu borelli bir tek bana mı Elvis Presley'i anımsatıyor? [:)))][:)))]

[QUOTE=dorsigera]

Olmaması için hiç bir eksiğimiz yok bence Mustafa bey. Sadece manevi destek ve beklenti değil, maddi ve yasal sorumlulukları da ciddi olarak hem yönetici, hem üye bazında kabullenebilecek 40-50 kişi bulunursa bu işler sürdürülebiliyor. Temenninizin en kısa sürede olmasını bekleyenlerdenim[:)]. Bahsi bile çok zevkli. İyi balıklar...[/QUOTE]

Bu ülkede hemen her ilçede "kanarya sevenler derneği" mevcut, sadece bir tane "apisto sevenler derneği" işimizi görür. Bir arkadaş pebas üretmişti ve tüm yavruları dağıtıp yayılmasına ön ayak oldu, muhtemelen o tür bir daha ülkeye gelmeyecek bu yüzden o nesli korumak ve devam ettirmek ancak bu yolla olur. Keza Refet beyin Candidi üretimi de aynı şekilde. 3-4 Aydır hongsloi üretmeye çalışıyorum, her seferinde yumurta alıyorum ama yavru göremiyorum, böyle bir ortam oluşsa ve benden daha tecrübeli bir arkadaşa versem belki de şimdiye çoktan üretilmişti. Ayıla bayıla aldığımız çek cumhuriyeti ithalatındaki balıkların hobici üretimleri olduğunu duymuştum mesela. Bilinçli insanların bir arada olması bilgisini paylaşması sonrasında bir gelir de sağlıyor kendilerine. Umarım bu günleri bizler görebiliriz yakın zamanda.[EDIT]mnfc,2016-10-28 02:56:29[/EDIT]

Pebasların çoğu duruyor yalnız. [:)))] İlk kuluçka sırf erkek olunca sorun oldu, ikinci kuluçkadaki dişileri büyütüp beraber trio ve harem şeklinde dağılacaklar inşallah yeni sahiplerine.
Apistoların önemli bir derdi de iki cinsiyetin de birlikte olması "zorunluluğu". Herkes elinde tek cinsiyet kalan türün dişisini erkeğini bulabilse insanlar bolca apisto besler ve bir sosyal ağ, bir dernek çok daha kolay kurulurdu. [^_^] Bunun için de öncelikle düzenli ithalatlar (veya üretimler) lazım. Yılda 1-2 kez "bol çeşit apisto ithalatı" olunca kapan kapıyor istediği türü ve sonra o türler belki 1 kez üretilip daha da görülmez oluyorlar.

Tabi durum şuan eskisine göre iyi (kakadu, agassizi, inka, pandurini, bitaeniata, borelli, macmasteri gibileri daha düzenli geliyorlar dişili erkekli olarak) ancak apistolarda diğer birçok cichlid veya canlı doğuran veya kedibalığı türünde olan ithalat düzeni yok (hatta saydığım düzenli gelen bazı apisto türlerini de sadece 1-2 akvaryumcu kendileri ithal ediyorlar, günü kurtarıyorlar [:)]). Bunun mantıklı sebepleri vardır; "şikayet" etmiyorum ithalatlardaki bu düzensizlik konusunda. Sadece bu ülkede apistolar 3. sınıf balık konumundalar, bu bir gerçek diyorum.
Açıkçası dernek işini ithalat, üretim ve bunlara bağlı olan cinsiyet sorununu göz önünde bulundurarak pek gerçekçi bulmuyorum şuan.

Tabi ben hayatta epey pesimist düşünen bir insanım genel olarak. [:iyi:]


Üretim için de yumurtadan yavru çıkaramayanlara ucuz TDS metremle 40-60 TDS değeri gördüğüm akvaryumlarımı sunabilirim (RO'yu ve asidikliği arttırırsam daha düşer de muhtemelen) ancak öncelikle akvaryum sayımı arttırmalı veya Pebasları elden çıkarmalıyım (2-3 hafta içinde ikisinden biri olacak muhtemelen). [:$]