Pilde devrim

İngiltere’de bilim adamları geleneksel pillerin yerini alacak devrim niteliğinde bir buluşa imza attı. Imperial College London uzmanları, kredi kartı kalınlığındaki plastik bir maddenin içine enerji depolamayı başardı. Bu buluşun cihazlarda kullanılmaya başlamasının ardından kredi kartı kalındığında telefonlar, mp3 çalarlar mümkün olacak. Kendi kendine ısınan kıyafetler üretilebilecek. Esneyebilen ve çok hafif dizüstü bilgisayarlar hayatımıza girecek. Hatta kaportasının tamamından güç alabilen çevre dostu elektrikli otomobiller tasarlanabilecek. Elektriğin depolandığı plastik nesne üç ayrı katmandan oluşuyor. Yapılan testlerde iki kibrit kutusu büyüklüğündeki 32 santimetre karelik bir plastik plaka, beş saniyelik şarjla bir LED ışığını 2 dakika yakmayı başardı. Buluşu gerçekleştiren ekibin başındaki Natasha Shirshova, “Bu aslında bir pilden çok süper bir kondansatör’e (elektrik devrelerinde kullanılan güç besleme üniteleri) benziyor” diye konuştu.

Kaynak:www.haberturk.com

O teknoloji bize gelene kadar yeni bir buluş olur o eskir:=)

Biz onları görürmüyüz?Hiç sanmıyorum.

[QUOTE=pckobat]O teknoloji bize gelene kadar yeni bir buluş olur o eskir:=)[/QUOTE]
[QUOTE=aquamania]Biz onları görürmüyüz?Hiç sanmıyorum.[img]smileys4/smiley1.gif[/img]
[/QUOTE]

Afedersiniz ama, ülkemizde arayıpta bulamadığınız teknoloji nedir acaba?
[EDIT]MaviYesil,2015-12-21 22:51:52[/EDIT]

Ülkemizde arayıpta bulamadıgımız teknoloji mi?Şu anda kullandıgımız internetten başlayalım.Dünyanın en yavaş ve en pahalılarından biri.Buna bir çok örnek ekleye biliriz.Kaç tane buluşumuz var.Myıldız81 forumdışı konulara hep böyle konular açıyor kaçında türk bilim adamları diye başlıyor.Arayıpta bulamadıgımız teknoloji türkiyeye her teknoloji avrupada eskiyince geliyor.Teknolojiden kasıt laptop cep telefonu degil cidden farklı olan ve kullanışlı olan şeyler.Örnegin:Pantolan paçalarını Türkiye'de bu sıralar yapıştırma teknigi kullanıyor igne iplik makina yok ütüyle sadece bu teknoloji 20 yıl önce Almanya'da kullanılıyordu.Orda daha farklı bir teknige geçildi eskiyen teknikleri bize yeni geliyor...

[QUOTE=pckobat]Ülkemizde arayıpta bulamadıgımız teknoloji mi?Şu anda kullandıgımız internetten başlayalım.Dünyanın en yavaş ve en pahalılarından biri.Buna bir çok örnek ekleye biliriz.Kaç tane buluşumuz var.Myıldız81 forumdışı konulara hep böyle konular açıyor kaçında türk bilim adamları diye başlıyor.Arayıpta bulamadıgımız teknoloji türkiyeye her teknoloji avrupada eskiyince geliyor.Teknolojiden kasıt laptop cep telefonu degil cidden farklı olan ve kullanışlı olan şeyler.Örnegin:Pantolan paçalarını Türkiye'de bu sıralar yapıştırma teknigi kullanıyor igne iplik makina yok ütüyle sadece bu teknoloji 20 yıl önce Almanya'da kullanılıyordu.Orda daha farklı bir teknige geçildi eskiyen teknikleri bize yeni geliyor...[/QUOTE]

İnternet konusunda haklısınız. Peki şikayet etmekten başka ne yapıyorsunuz?

Türk bilimadamlarının yaptıklarını burada listelmek zor, uzun sürer. Evet, çok fazla şey yapılamıyor çünkü hocalar sabah 8:30 akşam 11:00 arası ders veriyorlar, ikinci öğretimde ders vermezlerse geçinemiyorlar. Bundan sonra bir de araştırmalarını da yapıyorlar, verimli olmasa da...

Pantolon paçasının dikiş veya yapıştırma yöntemi ile teknoloji olmaz, o bahsettiğiniz teknolojiden çok tekniktir. Arada ciddi fark var.

Burada size bir sürü bilimsel buluştan bahsederim de konuya bu bakışınıza göre anlattıklarım size pek anlam ifade etmez.

Bilimsel gelişme ancak ve ancak ekonomik güçle olur, aksi mümkün değildir. Son 5 yılda CERN için harcanan para milyarlarca avrodur.

Şimdi bunları saydıktan sonra size gelelim. Çözüm öneriniz nedir? Ekonomik kaynağı nasıl sağlarız? Bilimle uğraşan insanların işini nasıl kolaylaştırırız, bunu yaparken yüksek öğrenimi nasıl aksatmayız?  Ülkedeki intihal sorunu nasıl aşılır ve intihalden korkup araştırmasını yayınlamayı aksatan bilim adamlarının sorunu nasıl çözülür? Daha da sorarım da uzun olur...

Bunlar ve bunlar gibi sorunlara çözüm öneriniz yoksa "Hangi buluşumuz var?" diye sormayın. Zaten bunu demeniz bile tamamen konuyla alakasız olduğunuzu gösteriyor. Bu denli iddialı cümleler kurduğunuz bir mesaj yazmışsınız ama "Bunu iddia ediyorum ama acaba var mı?" diye bir araştırmıyorsunuz.(Araştırsanız bulurdunuz.) Bu ülkenin şikayet eden bireylere değil fikir üreten beyinlere ihtiyacı var. Bunlardan ilki olamayı kafanıza koyduysanız oturup çalışacak, sonra da sorunlara çözüm üreteceksiniz. Yok bunu yapmak zor geliyorsa o zaman hiç bu tip şikayetlere gerek yok. Ne kendinizi üzün ne de başkalarını...
onuruygun2010-02-15 23:11:06

Yazdıklarımı tekrar okudum çok gerekli olmadığına inanıp sildim çünkü Onur Bey sağolsun son derece güzel açıklamış, anlamak isteyen için "bence" yeterlidir.

Saygılar.
domokun2010-02-16 04:36:24

Sadece şikayet ettigime nasıl karar verdiniz?domukan bu ülkede arayıpta bulamadagınız ne diye sormuştu aksi halde ben çekmedim konuyu oraya fikir çok ama bunu destekleyen bir ülke yapısı yok.Yatırılan milyarlarca avro nerede?Bir yatırım varsa bir sonuçta olmalı.Özel sektörde bir şeyler yapmaya çalışan türk firmalarını katmamışsınızdır inşallah bu yatırım yapanlara. Şikayette bir başlangıç degil midir?Hiç bir şeye ses çıkarmayanlar yüzünden bu ülke şimdi bu halde degil mi?pckobat2010-02-16 17:43:36

Forum için seçtiğim takma adım domokun yok okuyamıyorum onu diyorsan daha aşağıda adım yazıyor, Türkçe. Daha neden bahsettiğini anlamış değilim -ki bir önceki mesajımı da iyiki silmişim gereksizmiş yazdıklarım çünkü teknoloji diyorsun cep telefonu bilgisayarı teknolojiden saymıyorsun ama interneti örnek veriyorsun, yatırımdan bahsediyorsun ama özel şirketleri dahil etmiyorsun ne dediğin belirsiz. Şikayet eden yok herkes halinden memnun çünkü ekonomik kriz var deniliyorsa, onlarca  insan işlerinden çıkartılıp borç içinde kendisine ve ailesine zarar veriyorsa bunlar yaşanırken diğer taraftan da sadece bir futbol yayını için milyonlarca dolar para yatırılıyorsa bence her şey yolunda demektir.
Tekrar yazıyorum arayıpta bulamadığın teknoloji, ne var? "Kaç tane buluşumuz" var diyerek zaten konuya ne kadar uzak olduğun belli oluyor ya da araştırma yapmadığın. Sadece şikayet etmesen elindeki interneti biraz araştırmak için kullanırdın ve burada tartışmaya çalıştığın şey "kaç tane buluşumuz var" olmazdı.

Ayrıca Türk özel isimdir, konudaki yanıtlarındaküçük harfle yazmışsın.

[QUOTE=pckobat]Sadece şikayet ettigime nasıl karar verdiniz?domukan bu ülkede arayıpta bulamadagınız ne diye sormuştu aksi halde ben çekmedim konuyu oraya fikir çok ama bunu destekleyen bir ülke yapısı yok.Yatırılan milyarlarca avro nerede?Bir yatırım varsa bir sonuçta olmalı.Özel sektörde bir şeyler yapmaya çalışan türk firmalarını katmamışsınızdır inşallah bu yatırım yapanlara. Şikayette bir başlangıç degil midir?Hiç bir şeye ses çıkarmayanlar yüzünden bu ülke şimdi bu halde degil mi?[/QUOTE]

İlk önce avro muhabbetine gelelim. Milyarlarca avro yatırım yapmıyoruz, yatırım yapacak adam yok. Ne özel sektör ne de devlet... Parçacık hızlandırıcı yapılacaktı ama onu yapacak adamların da uçağı Isparta civarında düştü. Ayrıca CERN dediğim yer Avrupa'dadır, bizimle alakası yoktur. Avrupalı'nın milyarlarca avrosu oraya harcanmıştır, bunu anlatmıştım. Bizde de bu ekonomik güç olursa bunu yapabilecek bilimadamlarımız vardır.

Tartışma'da geçmişken; İnternet'in icad edilmesi bu kurumun sadece bir yan ürünüdür. Şimdi de grid teknolojisi ile akla ziyan hızlarda internetin kapıları açılmıştır, 20-25 yıla kadar da bu ağ yapılanmasının geniş kullanımlı sivil teknolojide yer alması bekleniyor.

Mesajımı iyi okuyun, sadece şikayet ediyorsunuz demiyorum. Aşağıda cümlelerimi aynen tekrar koyuyorum, yazıyı bu cümleleri göze alarak tamamen yeniden okumanızı öneririm.

• İnternet konusunda haklısınız. Peki şikayet etmekten başka ne yapıyorsunuz?
• Yok bunu yapmak zor geliyorsa o zaman hiç bu tip şikayetlere gerek yok.

Şimdi burada size şikayet etmekten başka bir şey yapmıyorsunuz dememişim. Yazıyı baştan tamamını göz önüne alarak okursanız(ki böyle okunması akla daha yatkın gibi) o zaman dediğimin bu olmadığını anlarsınız.

Şikayet etmek başlangıç değildir, sorunu tespit etmek başlangıçtır. Şikayet etmek yalnızca sorunun farkına vardıktan sonra verilen bir tepkidir. Bu tepkiyi vermek de şikayeti kendi kendinize sessizce yapmıyorsanız başkalarına anlattığınız anlamına gelir ki bu durumda şikayet sosyal bir durumdur. O zaman şikayet ettiğiniz kişilrin de size "Çözüm önerin nedir?" diye sorma hakkı olur. Siz bu soruya cevap veremiyorsanız karşınızdaki kişinin de "Şikayetini benim duyacağım yerde söyleme." deme hakkı olur ki bu da doğal bir süreçtir. Eğer şikayetinizin birileri tarafından dinlenmesini ve hatta daha önemlisi önemsenmesini istiyorsanız o zaman çözüm önerisi ile beraber gelirsiniz. Bu öneri uygulanabilir olmasa bile insanlar sizinle fikir telakkisinde bulunmaya başlar, sözünüze önem verir. Çözüm önerisi veya fikri olmadan çıktığınızda insanların sizi önemsememesi onların değil sizin sorununuzdur, kendinizi anlatmakta eksik kaldığınızın göstergesidir.

Ben de benzer bir hatayı özellikle siyasi konuları konuşurken sık sık yaptım, sebebi ve sonuçlarını yaşayarak öğrendim ki bunu size anlatmamın, bu kadar yazıyı yazmaya uğraşmamın sebebi de en azından şikayet edecek kadar sorunun farkında olmanızdır. Bu çözüm üretebilecek kapasitede olduğunuzun en bariz belirtisidir ki bu durum size bunları yazmakla uğraşıyor olmam bana zaman kaybı değil de kazanç olarak görünür. Ben bunları yazmak için bu saatte bu kadar emek vermişken, sizden en azından şikayetçi olduğunuz konularda bu yazıyı yazmakla uğraştığım kadar uğraşmanızı isterim, bu arzumu kırmazsanız da çok memnun olurum. Eğer uğraşmayacak olursanız bunu da saygıyla karşılarım, aksini yapmanız konusunda diretmek de zaten haddim değildir. Fakat en ufak çaba göstermeyecekseniz o zaman şikayetinizi benim duymayacağım yerde dillendirmenizi isteme hakkını kendimde görürüm.

Ses çıkartmaktan çıkartmaya fark vardır. Bu ülkede herkesin bir şikayeti var. Sorun her şeyin şikayette kalmasıdır. Fakat bu şikayet mevzusu ciddi bir sakatlığı da beraberinde getirir. İnsanlar çok şikayet ettikçe bir şey yaptıklarını zannederler.(Tekrar ediyuorum, bu hatanın en babasını zamanında çokça yaptım.) Bu kişide şikayetçi olduğu sorunu çözmek için çaba gösterdiği hissiyatını uyandırıp çalışma ve düşünme şevkini köreltir. Sorunları çözmek için kişi işte bu noktada aslında hiç bir şey yapmadığını, çok konuşup hiç bir şeyi değiştirmeden kabul ettiğini bilmelidir. Bunu bildiği taktirde gerek bizzat işe girişip gerekirse örgütlenerek gördüğü sorunları bizzat çözme eğilimine girer, gerekirse de sorunu bizzat çözecek kişilere fikri destekte bulunur.

Fikri destek burada en çok emek isteyen, olmazsa olmaz ve başarması en zor noktadır, kişiye işkencedir. Fikri ürün üretecek kişi az yetişir, yetiştiği zaman sorunların farkındalığını arttırır ve insanları ilk eyleme geçme noktasında hem hareketlendirir hem de harekete geçecek toplumsal kitleyi ivmelendirir. Bizzat işe girişmek fikri desteksiz olmaz, fikri destek de yardım edeceği bir eyleme dönük teşkilatlanma olmadan iş görmez. En büyük liderler ise hem fikri temelleri atan hem de eyleme girişen kişilerdir ki sayıları çok çok azdır. Yüz yılda bir ya görülür ya görülmez. Kişinin kitlesel sorunları çözebilmesi için bu iki yolu da bilmesi, fakat birine ağırlıklı olarak yönelmesi gerekir. (Bahsedilen ileri zeka ve yeteneğe haiz olanlar başka...)



not: Örgütlenme derken sivil toplum örgütlenmelerinden bahsediyorum. Yasadışı bir şeylerden değil. Sivil toplum örgütlenmesi derken de bu toplumun kaynaklarını kullanmaktan bahsediyorum. Bu işlerde parayı veren düdüğü çalar, yabancı kaynakla ancak sorun üretilebilir. Herhangi bir yanlış anlaşılma olmasın diye yazma ihtiyacı hissettim.
onuruygun2010-02-17 03:22:24