ÖZGECAN İÇİN TEPKİ...


SiyaqÇevrim Dışı

Kayıt: 10/10/2014
İl: Kirsehir
Mesaj: 124
SiyaqÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2015 13:16
[QUOTE=Nefer]

Bu tip olayların sadece eğitim ile ilgisi olmadığı ortada. Kaç yaşına gelmiş rektörlerin, dekanların bile aile içi şiddete karıştığı haberlerini de okumaktayız.[/QUOTE]

Mert arkadaşıma sadece üstte alıntı yaptığım kısmı hariç kelimesi kelimesine katılıyorum. Ancak bu bir eğitim sorunudur. Şahsi kanaatim dekan, rektör, mühendis... Bu kişiler öğretimini tamamlamış ve bu ünvanı haketmiş olabilirler. Ama asıl sorun şu eğitimini tamamlayıp adam olabilmişler mi? Eğitim; anne-babanın, toplumun, öğretmenlerin, alimlerin, hükümet ve siyasi partilerin yani hepimizin üzerinde düşünmesi gerektiği bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.  Finlandiya'da çocukların eğitimi-öğretimi sırasında kesinlikle rekabet oluşturacak etkinlikler yapılmıyormuş. Sebebi ise çocuğu kinden, nefretten uzak tutmakmış. Eleştiren olabilir, beğenmeyen olabilir, ama çocuklarının geleceği için düzenli ve sistematik bir program belirlenmiş. Bunun adı öğretim değil arkadaşlar bunun adı eğitim. Bizde ise sadece sınav merkezli, öğretimin ön planda olduğu bir sistem uygulanmakta ve çocukların kişiliklerine yönelik sistematik bir eğitim sistemini tam anlamıyla uygulayamamaktayız. 

Sigmund Freud; İd, ego, süper ego tanımlarını yaparken bilinçaltının insanın hayatında ne derece etkili olduğunu çok etkileyici olarak dile getiriyor. Daha o kadar fazla ve dikkat çekici tespitleri var ki, ama biz Sigmund Freud'u üniversite de bile doğru düzgün işleyemedik. Çünkü sapık dediler, ya da konuştuğu üslubun bizim kültürümüze ters olduğunu söylediler. Çoğu yaştaşım, ben yaşta olanların neredeyse %70-80 ni psikanalizi, psikolojiyi ya bilmiyor ya da önemsemiyor. Ama şunu bilmeliyiz. Bir mühendis yine mühendis olan eşine gerdek gecesi tecavüz etmeye yelteniyorsa bunu bilinçaltının dışında hiçbir şeyle açıklayamayız. (Şahsi fikrim)



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2015 13:56
Kadınlara büyük görevler düşüyor yine, o katil erkeğide büyüten bir anne, kötülük yapılanda bir anne adayı. Çocukları doğurup sokağa salmak karnını doyurmak büyütmek yetmiyor. Çocuklara ufak yaştan insani olmayı öğretmek gerekiyor, bir canlıya merhametle yaklaşmak sevgiyle yaklaşmak, insanları canlıları incitmemek özellikle anneler tarafından, babalar tarafından öğretilmeli ufakken çocukla en çok muhatap olan annedir onlara büyük görev düşüyor bence, daha yürümeye başlarken çocuğun vicdanı iyileştirilmeli iyi programlanmalı. Ergenlik yaşına girmeye başlayan çocuklara karşı cinse yaklaşımlar bulunduğu toplumun kültürüne uygun dille adabına göre anlatılmalı. Okullarda egitimler verilmeli bu yönde, başı boş bir gelişim olmamalı gençlerde.
Din, kutsal kitaplar insanlara kendi dilinde öğretilmeliki okutulmalıki insanlar Allah kendilerine ne diyor anlayabilsin doğruyu yanlışı akledemediğini anlasınlar, onları bu dünyada ahirette neler bekliyor bilsinler ona göre bir yaşam sürsünler yapılması gerekeni yapsınlar, kaçınılması gerekenden kaçsınlar, aksi halde hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar insanlar ve kendini başı boş sanıp adeletsizce merhametsizce şerler yapabilir ve büyük bir bencilliğin içine düşer. Herşey 4 kutsal kitapta anlatılıyor ama ilahiyat fakültesi mezunlarımız bile, kutsal kitaplarının türkçesini bilmiyor nediyor yaradan anlayan yok, özellikle merak edip kitabın ne dediğini anlamak için gayret gösterilmezse duvarda asılı bir süs olarak kalıyor, arapça kutsal kitapları açıpta bakan yok, baksada anlayan yok kimi çok iyi okuyor arapça gırtlağına uygun kimi medine, kimi mekke lehçesiyle gırtlağıyla arapça baştan başlar kitabı sonuna kadar ezbere okur bakmadan, okuyana sor peki ne diyor Allah okuduğunda? ....bilen yok bilsede belki bir ayette bir iki sureyi oda inan çok zor. Youtubeyi açın Kuran okuyan papağan yazın Fatihayı hatasız okuyor, papağana sorun anlamı ne fatihanın biliyormusun diye sorun? bilmiyor. Sen biliyormusun arapça okuyorsun? Bilenimiz çok az. Oysa Allah kitapta şöyle diyor "Biz kuranı arapça indirdikki size, daha iyi anlayasınız diye yoksa biz onu başka bir dildede indirirdik" diyor önemli olan işte anlamak. Anlayasınız diye indirildi bu kitaplar. Toz içinde kalıyor kitaplar duvarlarda bir süslü bez içinde en yüksek yerde asılı duruyor yıllarca açan bakan yok boyumuzdan yüksek yere koyunca kutsal oluyor ya! en yüksek yere asıyoruz evde, abdest almadan ele almazsın ama içinde ne diyor Allah bilen pek yok, aradan on yıllar geçer en son bir iki nesil sonra alıp günah olmasın diye çöpe atmayıp götürüp camiye bırakılan kutsal kitaplar çok cami rafları dolu, oysa yaradanın kitaplarında anlatmadığı  hiçbir şey yok açında okuyun kendi dilinizde anladığınız dilde kadınlar için neler diyor onları nasıl kutsuyor bilen yok. 
Daha ufak yaştan vicdani eğitim başlarsa insanlar duygularına gem vurabilmeyi öğrenir diye düşünüyorum, onun haricinde her insanın içinde her tür istek vardır, her insan içinde kopan fırtınaları iyi bilir, kimi duygularına gem vurur nefsine hakim olur, kimi olmaz işte bütün mesele bu. Her insan bulunduğu ortamı taklit eder ona bir yol gösteren yoksa.
Allah rahmet eylesin, insanlarıda ıshal etsin.
mesutok2015-02-17 15:28:29

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

yakup yılmazÇevrim Dışı

Kayıt: 29/03/2011
İl: Istanbul
Mesaj: 749
yakup yılmazÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2015 14:31
Evet mesut bey çok önemli bir konuya değinmişiniz...
Burada bende belirtmek isterimki herkes Allah cc. emir ve yasaklarını bilse bu ve benzeri olaylar yaşanmaz.Din egitimi açısından çok zayıf bir ülkeyiz,agzımızı açsak elhamdülillah müslümanız diyoruz amma müslümanlıkla alakamız olmadığını bu olay bir kere daha gösterdi.Hele çıkıp bu konuda bunların yazılması gerekirken siyaseti bu konulara alet etmek isteyenler yokmu..Vesselam.
Temennim inşallah bu ve bu tip olayların bir daha yaşanmaması.Bu olay yaşanmış bir ülke et ve tırnak gibi olması lazımken yok kimi tivit de başka orda burda başka yazılanlar insanı gerçekten çok incitiyor ve gerçekten müslümanlıgı yaşayamadıgımız bir kez daha gösteriyor.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cagdas OZDOGANÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 30/09/2010
İl: Bolu
Mesaj: 2064
Cagdas OZDOGANÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2015 15:07
Özgecan kardeşimize yapılan bu insanlık dışı katliyamı esefle kınar ,kendisine Allah'tan rahmet,ailesine de sabırlar dilerim. Tüm milletimizin başı sağolsun...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

NeferÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]11797,1[/B]
Kayıt: 02/09/2013
İl: Ankara
Mesaj: 3824
NeferÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2015 15:56
[QUOTE=Siyaq][QUOTE=Nefer]

Bu tip olayların sadece eğitim ile ilgisi olmadığı ortada. Kaç yaşına gelmiş rektörlerin, dekanların bile aile içi şiddete karıştığı haberlerini de okumaktayız.[/QUOTE]

Mert arkadaşıma sadece üstte alıntı yaptığım kısmı hariç kelimesi kelimesine katılıyorum. Ancak bu bir eğitim sorunudur. Şahsi kanaatim dekan, rektör, mühendis... Bu kişiler öğretimini tamamlamış ve bu ünvanı haketmiş olabilirler. Ama asıl sorun şu eğitimini tamamlayıp adam olabilmişler mi? Eğitim; anne-babanın, toplumun, öğretmenlerin, alimlerin, hükümet ve siyasi partilerin yani hepimizin üzerinde düşünmesi gerektiği bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.  Finlandiya'da çocukların eğitimi-öğretimi sırasında kesinlikle rekabet oluşturacak etkinlikler yapılmıyormuş. Sebebi ise çocuğu kinden, nefretten uzak tutmakmış. Eleştiren olabilir, beğenmeyen olabilir, ama çocuklarının geleceği için düzenli ve sistematik bir program belirlenmiş. Bunun adı öğretim değil arkadaşlar bunun adı eğitim. Bizde ise sadece sınav merkezli, öğretimin ön planda olduğu bir sistem uygulanmakta ve çocukların kişiliklerine yönelik sistematik bir eğitim sistemini tam anlamıyla uygulayamamaktayız. 

Sigmund Freud; İd, ego, süper ego tanımlarını yaparken bilinçaltının insanın hayatında ne derece etkili olduğunu çok etkileyici olarak dile getiriyor. Daha o kadar fazla ve dikkat çekici tespitleri var ki, ama biz Sigmund Freud'u üniversite de bile doğru düzgün işleyemedik. Çünkü sapık dediler, ya da konuştuğu üslubun bizim kültürümüze ters olduğunu söylediler. Çoğu yaştaşım, ben yaşta olanların neredeyse %70-80 ni psikanalizi, psikolojiyi ya bilmiyor ya da önemsemiyor. Ama şunu bilmeliyiz. Bir mühendis yine mühendis olan eşine gerdek gecesi tecavüz etmeye yelteniyorsa bunu bilinçaltının dışında hiçbir şeyle açıklayamayız. (Şahsi fikrim)

[/QUOTE]
 
 
Özgür Bey, ben mevcut sistemde eğitim görmüş kişilerden bahsettim, sizde olması gereken eğitim sisteminden bahsediyorsunuz aslında aynı şeyden bahsediyoruz. Haklısınız.



Mesut abi telefondan yazdığım için uzun uzadıya yazamadım ilk mesajımda ancak gönlümden, aklımdan ne geçiyorsa zaten yazmışsın.
Ben ilk mesajda yazdığım gibi genel olarak dini bir zayıflık olduğu kanaatindeyim ve bu durumu gözlemlemek oldukça kolay olacaktır.
"Kur'an ın Türkçe'sini okumak az sevaptır, Arapça okuyun" diye diye onlu yaşlara kadar okumadan, kulaktan dolma bilgilerle inanan, sorgulamayan biri olarak bu durumda ki yanlışlığı kendi büyüklerime dahi anlatamıyorum.
En basitinden daha dün Özgecan kardeşimizin haberi üzerine yaptığımız bir muhabbetin bir kısmında da bu durumlardan bahsettik; "bizler Müslümanız Allah diyoruz, Hristiyanlar Tanrı der" diyerek Türk'e ve Türkçe'ye özgü olan "Tengri" kelimesinin günümüz ifadesi ile Tanrı bile demeyi yabancılık olarak gören bizler için Türkçe Kur'an oldukça lüks. 
Toplumun tarih bilgisine sahip olmayıp ya da sadece Osmanlı'yı biraz biraz tarihi kabul etmesi, tercümenin kullanılışının sorgulanmasına sebep olmaktadır.
"Ezan Türkçe okunursa ahengi bozulmakta" deniliyor ancak burada da şöyle bir durum ortaya çıkıyor ahenk mi önemli yoksa doğru tercüme edilen, anlaşılan bir ezan mı ?
Sonuç olarak Türkçe ezana veya dine yanlış gözü ile bakmak aslında kendi inancı ile çelişmektir. Temelinde ikisi de İslam'ı savunmaktadır.

Konu içeriğinden dışarı oldukça çıktım ancak rahatsızlık olursa düzenleme yaparım, açıkçası eş dost arasında bu konuda bir kaç gündür fikir beyan ettiğim için yazmadan edemedim.

Beğenenler: [T]72854,mesutok[/T][T]164515,Shogun38[/T][T]166660,370Z[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mesutokÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 10/04/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 17993
mesutokÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2015 16:14
Bizim amacımız Arapçaya karşı çıkmak değil tabiki okunsun huzur veriyorsa güzel bir emek her haline saygımız var kutsalımız, severek saygıyla dinliyoruz anlamasak bile, arapçada okunsun çok güzel ama anlamak çok daha güzel bence, kutsal olan arapça değildir, kutsal olan Allahtır onun dediğini anlamaktır bu bilinmeli önce. Önemli olan yaptığın eylemin sana birşeyler kazandırmasıdır sana birşeyleri o anda anlatmasıdır hissetrimesidir öğretmesidir, yoksa yabancı müziğide anlamadan dinleyip huzur duyuyoruz, kimi zaman ağlıyoruz anlamadan, kimi zaman mutlu oluyoruz. Ayrıca arapçada keramet olsaydı işte tüm dünya görüyor suriyeden ötesinde olanları, Arabın araba ettiğini, birbirini kesiyor öldürüyor hepsi müslüman, bir insanı diri diri yakıyor, oysa peygamleri böcekleri ateşle yakmayın öldürmeyin derken. İşte öz dilini hor görenlerde yine kutsal kitapları anlamadıkları içindirki böyle konuşabiliyor, ırkçılık yapanlarda öyle yine, kutsal kitapları anlamadıkları içindir oysa yaradan anlamadıkları kuranda şöyle der, " Biz insanları dil dil ırk ırk ayırdıkki birbirlerini daha iyi tanısınlar anlasınlar diye" dillerde Allahındır ırklarda, hiçbir dilin bir başka dilden, hiçbir ırkın başka bir ırktan üstünlüğü yoktur; üstün olan sadece iyi amellerde bulunanlardır. 
Tabiki amacımız burada vaaz vermek değildir kimse kusura bakmasın birkaç kelam ettik diye. Ama insan ruhsal ve bedensel bir varlıktır ikisinide barındır, ruhu verende Allahtır, bedeni verende ruhsal boyuttan uzaklaştıkça, ruhu terbiye etmedikçe bu tür tebriyesizlikler yer yüzünde olacaktır, illaki bu dinle olacak demiyoruz, din kulla allah arasındadır isteyen uyar istemeyen uymaz, hiç dindar olmayan nice ateist arkadaşlarım var, örnek gösterilecek dürüstlükte yaşıyorlar ve tüm canlılara karşı çok merhametlilerdir, gerisi onunla Allah arasındadır. Önemli olan çocuklarımızı ilmi ilimlerle yetiştirirken, manevi eğitimleride verilmeliki, büyüyünce canavarlara dönüşmesinler, yoksa her insan ölmediği sürece ne boyutta olursa olsun, ister dindar ister ateist, her an şeytana uyabilir, yanlışa düşebilir, zaten dünyadaki sınavımızda bu, hata yapan her insanda islah edilebilir, bu tür suçlular hapislerde özel yaklaşımlarla desteklerle, programlarla ömürboyu hapis yaşayacaklarsada ıshal çalışmaları yapılabilir. İnsan aydınlandıkça ruhunu temizledikçe, hatalarını görüyor, doğruya adım atıyor, kendine hakimiyete dahada kuvvetleniyor, neyse derin mevzular bunlar. Konuşmak lazım bazı şeyleri bazen bir olay insanlığın uyanışına sebep olur konuşulması gerekenleri konuşturur, görülmeyeni görmemizi sağlar.
mesutok2015-02-19 11:49:30

Beğenenler: [T]151275,Nefer[/T][T]161222,batu.gulsah[/T][T]164515,Shogun38[/T][T]166660,370Z[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

SiyaqÇevrim Dışı

Kayıt: 10/10/2014
İl: Kirsehir
Mesaj: 124
SiyaqÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2015 08:24
[QUOTE=mesutok]Kadınlara büyük görevler düşüyor yine, o katil erkeğide büyüten bir anne, kötülük yapılanda bir anne adayı. Çocukları doğurup sokağa salmak karnını doyurmak büyütmek yetmiyor. Çocuklara ufak yaştan insani olmayı öğretmek gerekiyor, bir canlıya merhametle yaklaşmak sevgiyle yaklaşmak, insanları canlıları incitmemek özellikle anneler tarafından, babalar tarafından öğretilmeli ufakken çocukla en çok muhatap olan annedir onlara büyük görev düşüyor bence, daha yürümeye başlarken çocuğun vicdanı iyileştirilmeli iyi programlanmalı. Ergenlik yaşına girmeye başlayan çocuklara karşı cinse yaklaşımlar bulunduğu toplumun kültürüne uygun dille adabına göre anlatılmalı. Okullarda egitimler verilmeli bu yönde, başı boş bir gelişim olmamalı gençlerde.
Din, kutsal kitaplar insanlara kendi dilinde öğretilmeliki okutulmalıki insanlar Allah kendilerine ne diyor anlayabilsin doğruyu yanlışı akledemediğini anlasınlar, onları bu dünyada ahirette neler bekliyor bilsinler ona göre bir yaşam sürsünler yapılması gerekeni yapsınlar, kaçınılması gerekenden kaçsınlar, aksi halde hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar insanlar ve kendini başı boş sanıp adeletsizce merhametsizce şerler yapabilir ve büyük bir bencilliğin içine düşer. Herşey 4 kutsal kitapta anlatılıyor ama ilahiyat fakültesi mezunlarımız bile, kutsal kitaplarının türkçesini bilmiyor nediyor yaradan anlayan yok, özellikle merak edip kitabın ne dediğini anlamak için gayret gösterilmezse duvarda asılı bir süs olarak kalıyor, arapça kutsal kitapları açıpta bakan yok, baksada anlayan yok kimi çok iyi okuyor arapça gırtlağına uygun kimi medine, kimi mekke lehçesiyle gırtlağıyla arapça baştan başlar kitabı sonuna kadar ezbere okur bakmadan, okuyana sor peki ne diyor Allah okuduğunda? ....bilen yok bilsede belki bir ayette bir iki sureyi oda inan çok zor. Youtubeyi açın Kuran okuyan papağan yazın Fatihayı hatasız okuyor, papağana sorun anlamı ne fatihanın biliyormusun diye sorun? bilmiyor. Sen biliyormusun arapça okuyorsun? Bilenimiz çok az. Oysa Allah kitapta şöyle diyor "Biz kuranı arapça indirdikki size, daha iyi anlayasınız diye yoksa biz onu başka bir dildede indirirdik" diyor önemli olan işte anlamak. Anlayasınız diye indirildi bu kitaplar. Toz içinde kalıyor kitaplar duvarlarda bir süslü bez içinde en yüksek yerde asılı duruyor yıllarca açan bakan yok boyumuzdan yüksek yere koyunca kutsal oluyor ya! en yüksek yere asıyoruz evde, abdest almadan ele almazsın ama içinde ne diyor Allah bilen pek yok, aradan on yıllar geçer en son bir iki nesil sonra alıp günah olmasın diye çöpe atmayıp götürüp camiye bırakılan kutsal kitaplar çok cami rafları dolu, oysa yaradanın kitaplarında anlatmadığı  hiçbir şey yok açında okuyun kendi dilinizde anladığınız dilde kadınlar için neler diyor onları nasıl kutsuyor bilen yok. 
Daha ufak yaştan vicdani eğitim başlarsa insanlar duygularına gem vurabilmeyi öğrenir diye düşünüyorum, onun haricinde her insanın içinde her tür istek vardır, her insan içinde kopan fırtınaları iyi bilir, kimi duygularına gem vurur nefsine hakim olur, kimi olmaz işte bütün mesele bu. Her insan bulunduğu ortamı taklit eder ona bir yol gösteren yoksa.
Allah rahmet eylesin, insanlarıda ıshal etsin.
[/QUOTE]
Ne güzel dedin be Mesut Abi... Ağzına, diline, yüreğine sağlık. 

Beğenenler: [T]72854,mesutok[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir