İtiraf edin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
... 1-2 saat akvaryumla uğraşıyorum bazen çıldırıyorlar.
Allah Batu kardeşimize fazladan kısmetler veriyor demek oluyor

[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=selmand]Anlatırsam beni forumdan atarlar o kadar çok hayvan öldü ki benim yüzümden hiç birisi isteyerek olmadı , bazen sırf bu yüzden hayvan beslemeyi bırakmayı bile düşündüm.
[/QUOTE]
Selman anlat hadi. Anlat ve bize seni atmak için haklı bir gerekçe ver. 
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bana hayvan sevgisini aşılayan annem kadar sevdiğim insanın aldığı balıkları 7 8 yaşlarındayken kavanozda bakıp su değişimlerini musluğun altına tutup yapıyordum ve balıklar ölüyordu ama sağolsun o güzel insan bıkmadan usanmadan bana balık almaya devam etti.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sanırım 12 13 yaşlarındaydım.ayvanlarla haşır neşirdim.Evimizin bahçesinde tavuklarımız ve bir tavuğunda civcivleri vardı.Yaz aylarında Küçük menderesin suyu azalırdı.Biz de poşetle çuvalla filan balık tutardık.Yine bir sürü 1 2 cm lik yavru balık tutmuştum.(Balıklar kısa sürede ölürdü)Bu balıkları herzamanki gibi kovaya doldurdum.Tabi içerisinede küçükmenderesin suyundan koymayı da ihmal etmedim..Bir kaç gün sonra aklıma bir cinnlik geldi.Balıkları civcivlere canlı canlı atsam acaba ne olur diye düşündüm tabi hemen de uygulamaya geçtim.Benim civcivler balıkları canlı canlı yediler.Şimdi aklıma geldikçe üzülürüm:((((
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sonrasında mucizevi biçimde kurtulan yavrular büyüyüp yavrulamaya başlamıştı ama maksimum 10 olmuştu fanustaki lepistes sayım. Ta ki 3yıl sonra Belçika'ya 6 aylığına gidene kadar. Annem ben bakmam balıklarına ne yaparsan yap dedi, keza abim ve babamda aynı şeyi söyleyince yapacak tek şey kalmıştı, lepisteslerime uygun bir yuva bulmak. Yuva geniş bir yer olmalıydı ve başka habitatlara bırakılmamalıydı. En yakın geniş ve doğaya zarar vermeyecek su birikintisi Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'ndeki nilüferli havuzlardı(bilen arkadaşlar nereden bahsettiğimi anlamıştır). Lepistesleri suya bırakmamla sudaki koi benzeri balıkların çırpınmaları bir olmuştu. O an arkadaşım Esra'nın suratıma sen katilsin şeklindeki bakışını unutamıyorum. Yaptılarım için çok pişmanım. Artık havuzun önünden her geçişimde dikkatlice bakıyorum belki kurtulan olmuştur diye ama henüz hiçbirini göremedim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir



