Güvensiz Isıtıcılar.
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2015 22:36
[QUOTE=Prayer]
[/QUOTE]
Araştırmalar derki
Temel ısı formülü Q = M x C x delta T ( ISI = KÜTLE X ISINMA ISISI X SICAKLIK FARKI)
Kütle= 100000cm3 (=100lt) x 1gr/cm3 = 100000 gr,
Isınma ısısı = 1cal/C.gr ( faz değiştirmeyen suyun)
delta T=13-12= 1C,
Hepsini yerine koyalım---Q=100000 gr x 1cal/C.gr x 1C= 100000 cal = 100 kcal
Yani 100 lt suyu 12C'den 13C'ye çıkarmak için gereken ısı miktarı 100kcal eder.
100w lık bir ısıtıcıyla
100w=86kcal/h (1kw=860kcal/h eder)
Bize gerekli ısı 100kcal idi. Isıtıcı saatte 86 kcal ısı verdiğine göre 100:86 = 1.16... saat --- yaklaşık 1saat 10dk ısıtır--- 100w x 1.16= 115w.saat/elektrik yakar.
Değerleri istediğimiz kadar kendimize uyarladigimizda
Elektrik gideri
-Tank hacmi ile doğru orantılı
- ısı yalıtılmı ile ters orantılı
Isıtıcınin watt değeri ise etkisiz
Tank hacmi sabit ortam ısısı sabit ise ister 100w ısıtıcı olsun ister 1000w elektrik gideri aynı...
[:nazar:]
[/QUOTE]
Araştırmalar derki
Temel ısı formülü Q = M x C x delta T ( ISI = KÜTLE X ISINMA ISISI X SICAKLIK FARKI)
Kütle= 100000cm3 (=100lt) x 1gr/cm3 = 100000 gr,
Isınma ısısı = 1cal/C.gr ( faz değiştirmeyen suyun)
delta T=13-12= 1C,
Hepsini yerine koyalım---Q=100000 gr x 1cal/C.gr x 1C= 100000 cal = 100 kcal
Yani 100 lt suyu 12C'den 13C'ye çıkarmak için gereken ısı miktarı 100kcal eder.
100w lık bir ısıtıcıyla
100w=86kcal/h (1kw=860kcal/h eder)
Bize gerekli ısı 100kcal idi. Isıtıcı saatte 86 kcal ısı verdiğine göre 100:86 = 1.16... saat --- yaklaşık 1saat 10dk ısıtır--- 100w x 1.16= 115w.saat/elektrik yakar.
Değerleri istediğimiz kadar kendimize uyarladigimizda
Elektrik gideri
-Tank hacmi ile doğru orantılı
- ısı yalıtılmı ile ters orantılı
Isıtıcınin watt değeri ise etkisiz
Tank hacmi sabit ortam ısısı sabit ise ister 100w ısıtıcı olsun ister 1000w elektrik gideri aynı...
[:nazar:]
Beğenenler: [T]150859,Akvarist Görkem[/T][T]84070,Prayer[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Aralık 2015 14:30
[QUOTE=zzavarci] Isıyı dijital kontrol etmek bize ısı ve enerji tasarrufu sağlayacağı kanısındayım. Umarım balıklarda ve elektrik faturasinda bunu gorebilirim..[/QUOTE]
Elektrikle ısıtmada dışarıda bir üniteniz yoksa verim hesabına girmeyin, hepsi aynıdır. Evde de böyle, elektrikli ısıtıcların hepsi (yağlısı, tellisi, ufosu, kahve makinesi, ketılı, kalitelisi, kalitesizi) elektrikten kaç watt güç çekiyorsa, içeriyi de o kadar watt ile ısıtır. Hiçbiri 10 alıp 20 vermez, ya da 10 alıp 5 vermez, hepsi 10 alıp 10 verir. Sadece klima gibi dış üniteli cihazlar elektrikten 10 alıp, içeriye 20-30 verebilir, o da dış ünitesi olduğu için, dışarıdan içeriye ısı taşır. Bu nedenle protein skimmer, substrat gibi malzemelerde en kalitelisini alırken, ısıtıcı alırken gidip en ucuzunu alırdım, camını suyun dışında bırakmadıkça sorun olmaz diye düşünürdüm, termostatlarının plastik olması ve yorgunluk nedeniyle fail etmesi durumunu bilmiyordum, bu durum 30 tane çin malı ısıtıcısı olan beni üzdü :) Yabancı forumlarda da araştırma yaptım, İnsanlar memnun görünüyor. Termostat kısmının daha yakın bir fotoğrafını çekebilir misiniz?
Cam iyi bir ısı iletkeni değildir, camın dışını izolasyon yapmadan önce yapacağınız ilk iş akvaryumun üzerini kapatarak buharlaşmayı engellemek olmalıdır. En çok ısıyı buharlaşma ile kaybedersiniz, akvaryuma buhar kapağı koyarak en büyük ısı kaybının önüne geçersiniz. Isıyı daha da tutmak istiyorsanız önce akvaryumun üzerini (kapağın, ışığın üzerini) sonra da yan taraflarını izole edebilirsiniz. Altı izole etmeye gerek yok.
Elektrikle ısıtmada dışarıda bir üniteniz yoksa verim hesabına girmeyin, hepsi aynıdır. Evde de böyle, elektrikli ısıtıcların hepsi (yağlısı, tellisi, ufosu, kahve makinesi, ketılı, kalitelisi, kalitesizi) elektrikten kaç watt güç çekiyorsa, içeriyi de o kadar watt ile ısıtır. Hiçbiri 10 alıp 20 vermez, ya da 10 alıp 5 vermez, hepsi 10 alıp 10 verir. Sadece klima gibi dış üniteli cihazlar elektrikten 10 alıp, içeriye 20-30 verebilir, o da dış ünitesi olduğu için, dışarıdan içeriye ısı taşır. Bu nedenle protein skimmer, substrat gibi malzemelerde en kalitelisini alırken, ısıtıcı alırken gidip en ucuzunu alırdım, camını suyun dışında bırakmadıkça sorun olmaz diye düşünürdüm, termostatlarının plastik olması ve yorgunluk nedeniyle fail etmesi durumunu bilmiyordum, bu durum 30 tane çin malı ısıtıcısı olan beni üzdü :) Yabancı forumlarda da araştırma yaptım, İnsanlar memnun görünüyor. Termostat kısmının daha yakın bir fotoğrafını çekebilir misiniz?
Cam iyi bir ısı iletkeni değildir, camın dışını izolasyon yapmadan önce yapacağınız ilk iş akvaryumun üzerini kapatarak buharlaşmayı engellemek olmalıdır. En çok ısıyı buharlaşma ile kaybedersiniz, akvaryuma buhar kapağı koyarak en büyük ısı kaybının önüne geçersiniz. Isıyı daha da tutmak istiyorsanız önce akvaryumun üzerini (kapağın, ışığın üzerini) sonra da yan taraflarını izole edebilirsiniz. Altı izole etmeye gerek yok.
Beğenenler: [T]173434,zzavarci[/T][T]81103,Kınayu[/T]
Teşekkür Edenler: [T]150859,Akvarist Görkem[/T][T]173434,zzavarci[/T][T]41753,ringo[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Aralık 2015 16:53
Arkadaşlar güç eşit volt amperden öteye geçmeyin anlamıyoruz.[:)]
Zafer beyin değindiği plastik aksamın pek önemi yok, o bölüme ciddi ısılar ulaşıp plastiği eritmiyor. Isıtıcıyı dıştan kontrol ettiğinizde de (su içindeyken) o bölümün fazla ısınmadığını görebiliyoruz. Zaten iki bölüm arasına bir basit tapa gibi birşey de koyuyorlar, ısı hemen yukarı iletilemiyor. Zaten ısıtıcı su içinde olduğundan, alt tarafta biriken ısı su tarafından hızla soğuruluyor ve termostat bölümünün hızla ısınması da engellenmiş oluyor. Biliyorsunuzdur ısı iletimi bakımından hava suya göre hikaye kalıyor, hatta havanın ısı iletimi yok gibi. (ısıtıcın içi havasız sayılır mı bilmiyorum) (izolasyona biraz çalışmıştım)
Aslında termostatın dış çeperinin plastik olup olmamasından öte, kullanılan metalin saflığı vesair durumlar kaliteyi belirliyor. Genelde arızlar (en azından benim rastladığım) resiztans tellerinin kopması şeklinde oluyor, üstelik markalı ile sıradan bir ısıtıcı arasında arıza bakımından pek fark olmuyor diyebilirim. Tabii bu tür şeyler biraz da şans işi. En son dijital göstergeli bir ısıtıcı almıştım, geçen sene baktım ısı hep biraz düşük kalıyor, salladım dürttüm falan tık yaptı, meğer çalışmıyormuş. Söktüm baktım resiztans kesilmiş, bir şekilde tamir ettim (yayları birbirine geçirdim), onun da üst termostat bölümü plastikti. Bu arada termostatı taşıyan bölüm plastik oluyor, yoksa hareketli mekanizma elbette ısıya duyarlı bir metal, ısı durumuna göre kasılıyor. (birkaç ütü sökmüşlüğüm de var, onların termostatları daha kalite oluyor.)
Merak ettiğim bir husus var, klimaların mantığı farklı onu geçiyorum, ancak ufolarda elektrik ısıya çevrilirken bir taraftan da, kızılötesi ışık elde ediliyor. Bu bir enerji tasarrufu mu veya veya verimlilik artmış oluyor mu, yoksa ışığa giden enerji, ışığa gitmeseydi aynı ısı mı olacaktı.
Zafer beyin değindiği plastik aksamın pek önemi yok, o bölüme ciddi ısılar ulaşıp plastiği eritmiyor. Isıtıcıyı dıştan kontrol ettiğinizde de (su içindeyken) o bölümün fazla ısınmadığını görebiliyoruz. Zaten iki bölüm arasına bir basit tapa gibi birşey de koyuyorlar, ısı hemen yukarı iletilemiyor. Zaten ısıtıcı su içinde olduğundan, alt tarafta biriken ısı su tarafından hızla soğuruluyor ve termostat bölümünün hızla ısınması da engellenmiş oluyor. Biliyorsunuzdur ısı iletimi bakımından hava suya göre hikaye kalıyor, hatta havanın ısı iletimi yok gibi. (ısıtıcın içi havasız sayılır mı bilmiyorum) (izolasyona biraz çalışmıştım)
Aslında termostatın dış çeperinin plastik olup olmamasından öte, kullanılan metalin saflığı vesair durumlar kaliteyi belirliyor. Genelde arızlar (en azından benim rastladığım) resiztans tellerinin kopması şeklinde oluyor, üstelik markalı ile sıradan bir ısıtıcı arasında arıza bakımından pek fark olmuyor diyebilirim. Tabii bu tür şeyler biraz da şans işi. En son dijital göstergeli bir ısıtıcı almıştım, geçen sene baktım ısı hep biraz düşük kalıyor, salladım dürttüm falan tık yaptı, meğer çalışmıyormuş. Söktüm baktım resiztans kesilmiş, bir şekilde tamir ettim (yayları birbirine geçirdim), onun da üst termostat bölümü plastikti. Bu arada termostatı taşıyan bölüm plastik oluyor, yoksa hareketli mekanizma elbette ısıya duyarlı bir metal, ısı durumuna göre kasılıyor. (birkaç ütü sökmüşlüğüm de var, onların termostatları daha kalite oluyor.)
Merak ettiğim bir husus var, klimaların mantığı farklı onu geçiyorum, ancak ufolarda elektrik ısıya çevrilirken bir taraftan da, kızılötesi ışık elde ediliyor. Bu bir enerji tasarrufu mu veya veya verimlilik artmış oluyor mu, yoksa ışığa giden enerji, ışığa gitmeseydi aynı ısı mı olacaktı.
Beğenenler: [T]173434,zzavarci[/T]
Teşekkür Edenler: [T]173434,zzavarci[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Aralık 2015 17:30
10 yıldır ucuz çin malı ısıtıcı kullanıyorum. En az 10 farklı marka kullanmışımdır. Termostatın yapışık kalması gibi bir arıza benim başıma hiç gelmedi. Rezistans kopmasını da yaşamadım. Beni en çok çileden çıkaran olay kalibrasyon sorunu. Sürekli kalibrasyon kayıyor. Isıtıcıyı 30 dereceye ayarlıyorum, su en fazla 26-27 derece oluyor. Buraya kadar sorun yok, ama ısıtıcının ayarıyla hiç oynamama rağmen bir kaç hafta sonra su ısısı 24'e düşüyor, sonra geri yükseliyor... İnsanı çileden çıkarıyor bazen söküp atasım geliyor hepsini.
Bu ucuz ısıtıcılar güvenli mi diye sorarsanız, bence güvenli. Ama kullanışlı değil. Isı değişimi hassasiyeti yüksek olan türler için hiç uygun değil.
Bu ucuz ısıtıcılar güvenli mi diye sorarsanız, bence güvenli. Ama kullanışlı değil. Isı değişimi hassasiyeti yüksek olan türler için hiç uygun değil.
Beğenenler: [T]174140,KadiR[/T][T]173434,zzavarci[/T][T]81103,Kınayu[/T]
Teşekkür Edenler: [T]173434,zzavarci[/T][T]41753,ringo[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Aralık 2015 17:57
Termorstat plastigi erimiyor sadece icerdeki ısı yoruyor buna en güzel örnek sertleşen vantuzlarimiz. [;)]
Isıtıcı hakkında ne çok konuştuk. Dikkate alıp görüş sunan her arkadaşa teşekkürler...[EDIT]zzavarci,2015-12-25 18:02:32[/EDIT]
Isıtıcı hakkında ne çok konuştuk. Dikkate alıp görüş sunan her arkadaşa teşekkürler...[EDIT]zzavarci,2015-12-25 18:02:32[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]41753,ringo[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Aralık 2015 00:43
[QUOTE=ringo]
Merak ettiğim bir husus var, klimaların mantığı farklı onu geçiyorum, ancak ufolarda elektrik ısıya çevrilirken bir taraftan da, kızılötesi ışık elde ediliyor. Bu bir enerji tasarrufu mu veya veya verimlilik artmış oluyor mu, yoksa ışığa giden enerji, ışığa gitmeseydi aynı ısı mı olacaktı.
[/QUOTE]
Isı üç yolla iletilir.
1-Dokunarak (Metalin bir ucunu ısıtın, diğer ucuna doğru ısı transferi olur.
2-Taşınım ile (Isınan hava yükselir gittiği yere ısısını da götürür.)
3-Işınım ile (Bu biraz kafa karıştırır, 1. ve 2. yolda madde gerekirken bu maddesiz ortamda dahi çalışır. Fotonlarla gerçekleşir, dünya güneşten ısıyı bu şekilde alır.)
Akvaryum ısıtıcısında ısı rezistanslarda oluşuyor, oluşan ısı; ısıtıcı içindeki hava ile cama taşınıyor (taşınım ısı transferi), orada camın iç yüzeyindeki ısı dışarıya cam ile taşınıyor (dokunarak transfer), camın dış yüzeyinden suya ise yine taşınım ısı transferi ile geçiyor.
Eğer İlyas Bey'in örneğindeki gibi ısıtıcıdaki havayı çekersek rezistans taşınım ile soğuyamaz, madde yok, tek soğuma yolu ışınım kalıyor, ısıtıcı kaç watt ise o kadarlık gücü ışınım ile yayacak kadar teller ısınır ısınır, stabil noktaya gelemeden demir önce kızarır sonra erir, demir yerine tungsten kullanırsanız da eski tip ampul yapmış olursunuz, lambalarda erime noktası daha yüksek olduğu için tel olarak tungsten kullanılır.
Normal elektrikli radyatörlerde radyatör havayı ısıtır, hava da gelip taşınım ile sizi ısıtır.
UFO'da çıkan ışınlar aradaki havayı es geçerek sizi ve önüne gelen ışınım dalgaboyuna göre opak olan her şeyi ısıtır. Odada değilken çalıştırmanın radyatör çalıştırmaktan bir farkı yok, ancak eve gelip hızlıca ısınmak istiyorsanız, havanın ısınmasını sonra da havanın gelip sizi ısıtmasını beklemek istemiyorsanız iyi bir fikir. Ama sonuç olarak ufo 100 watt'ı alır odaya ışın olarak verir, siz almazsanız duvarlar alır, odayı 100 wattlık ısıtır, diğer her türlü (yağlı, telli vb.) radyatör de 100 watt güç alır, odayı 100 watt ısıtır.
UFO'nun çok mantıklı olduğu yer dış mekan ısıtma. Dükkanın önüne iki masa atmışsınız, müşteriyi ısıtacaksınız, önce havayı sonra müşteriyi ısıtayım derseniz o hava kaçar gider, ortam kapalı bir ev değil, o yüzden ufo ile müşterinin gözüne gözüne vuracaksınız, ya da koca fabrika var, 3-5 adam bir yerde çalışıyor gece vardiyasında, adamları ufo ile ısıtmak mantıklı, çünkü ortam çok büyük. [EDIT]bjkalley,2015-12-26 00:45:56[/EDIT]
Merak ettiğim bir husus var, klimaların mantığı farklı onu geçiyorum, ancak ufolarda elektrik ısıya çevrilirken bir taraftan da, kızılötesi ışık elde ediliyor. Bu bir enerji tasarrufu mu veya veya verimlilik artmış oluyor mu, yoksa ışığa giden enerji, ışığa gitmeseydi aynı ısı mı olacaktı.
[/QUOTE]
Isı üç yolla iletilir.
1-Dokunarak (Metalin bir ucunu ısıtın, diğer ucuna doğru ısı transferi olur.
2-Taşınım ile (Isınan hava yükselir gittiği yere ısısını da götürür.)
3-Işınım ile (Bu biraz kafa karıştırır, 1. ve 2. yolda madde gerekirken bu maddesiz ortamda dahi çalışır. Fotonlarla gerçekleşir, dünya güneşten ısıyı bu şekilde alır.)
Akvaryum ısıtıcısında ısı rezistanslarda oluşuyor, oluşan ısı; ısıtıcı içindeki hava ile cama taşınıyor (taşınım ısı transferi), orada camın iç yüzeyindeki ısı dışarıya cam ile taşınıyor (dokunarak transfer), camın dış yüzeyinden suya ise yine taşınım ısı transferi ile geçiyor.
Eğer İlyas Bey'in örneğindeki gibi ısıtıcıdaki havayı çekersek rezistans taşınım ile soğuyamaz, madde yok, tek soğuma yolu ışınım kalıyor, ısıtıcı kaç watt ise o kadarlık gücü ışınım ile yayacak kadar teller ısınır ısınır, stabil noktaya gelemeden demir önce kızarır sonra erir, demir yerine tungsten kullanırsanız da eski tip ampul yapmış olursunuz, lambalarda erime noktası daha yüksek olduğu için tel olarak tungsten kullanılır.
Normal elektrikli radyatörlerde radyatör havayı ısıtır, hava da gelip taşınım ile sizi ısıtır.
UFO'da çıkan ışınlar aradaki havayı es geçerek sizi ve önüne gelen ışınım dalgaboyuna göre opak olan her şeyi ısıtır. Odada değilken çalıştırmanın radyatör çalıştırmaktan bir farkı yok, ancak eve gelip hızlıca ısınmak istiyorsanız, havanın ısınmasını sonra da havanın gelip sizi ısıtmasını beklemek istemiyorsanız iyi bir fikir. Ama sonuç olarak ufo 100 watt'ı alır odaya ışın olarak verir, siz almazsanız duvarlar alır, odayı 100 wattlık ısıtır, diğer her türlü (yağlı, telli vb.) radyatör de 100 watt güç alır, odayı 100 watt ısıtır.
UFO'nun çok mantıklı olduğu yer dış mekan ısıtma. Dükkanın önüne iki masa atmışsınız, müşteriyi ısıtacaksınız, önce havayı sonra müşteriyi ısıtayım derseniz o hava kaçar gider, ortam kapalı bir ev değil, o yüzden ufo ile müşterinin gözüne gözüne vuracaksınız, ya da koca fabrika var, 3-5 adam bir yerde çalışıyor gece vardiyasında, adamları ufo ile ısıtmak mantıklı, çünkü ortam çok büyük. [EDIT]bjkalley,2015-12-26 00:45:56[/EDIT]
Beğenenler: [T]173434,zzavarci[/T]
Teşekkür Edenler: [T]41753,ringo[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Aralık 2015 14:49
Refet bey,
elinize sağlık, yazınız sayesinde unuttuğum herşeyi de hatırlamış oldum, aslında teknik ifade yanlışlıkları yapmışım.
Değindiğiniz gibi havanın ısıyı taşıyabilme gibi bir durumu var. Çakmağı yakıyoruz elimiz üstte iken elimiz yanıyor, yanda iken yanmıyor. Isınan hava yükseliyor ve ısı bir yerden biryere taşınmış oluyor. Aslında yukarıda yazdığım yazıyı, ısıtıcıların içindeki ısının (sıcaklık mı demek gerekiyordu, maruz görün) termostat bölümüne hızlıca iletilmediğini örneklemek için yazdım. (bildiğim kadarıyla havanın ısıl iletkenliği düşük)
Isıtıcının içinde iki bölümü tamamen ayıran bir bölüm olmamasına rağmen üst taraf oldukça zor ısınıyor. Anladığım kadarıyla düşük hava kütlesi ısınıp, taşınım yapıp (içeride dönüp) ortam sıcaklığını eşitlemeye fırsat bulamadan, ısınan hava, cama çok kısa mesafeler olduğu, gidecek bir yerinin bulunmadığı ve düşük bir hava kütlesi olduğu için taşıma işlemi yapamadan cama bir iletim (iletimi bu sefer teknik kullandım) yapıyor. Belki ısıtıcının üstü açık olsa oradaki hava hızlıca yukarı çıkacak, sistem daha farklı çalışacaktı. Veya havanın ısıl iletim kabiliyeti yüksek olsa idi, üst taraf çok daha hızlı ısınmak durumunda kalacaktı. Aslında biraz bunu ifade etmek istemiştim ancak tabii teknik ifade yanlışlıklarımız olmuş.
Ufolar konusunda anladığım kadarıyla, biriktirilmiş toplam bir sıcaklık sözkonusu ise esasen bir tasarruf sözkonusu değil. Ancak amaca göre, ışınımın nimetlerinden faydalanıp tasarruf edebilmek mümkün. Bilgilendirme için teşekkür ederim.
Zafer bey, ısıtıcı deyip geçmeyin, aslında derinlemesine bakınca içinde bir dünya olay dönüyor.
İsterim ki o basit termostat mekanizmasının içindeki mıknatısın ömrünü elektrik akımının ne kadar etkilediğini hesaplayan hobiciler, vatan evlatları olsun. Mıknastısın gücünün ne kadar zamanda ne kadar kaybolacağını, bunun ne kadarlık bir kalibrasyon sorunu yaratacağını, ısıya duyarlı metal parçanın meşhur bor madenimizden yapılırsa ömrünün beş kat falan uzun olacağını falan bulup hesaplayan hobiciler olursa yarın birgün belki bu tür basit şeylerin çok daha kalitelisini kendi ülkemizde de üretebiliriz. Hiçbir şey üretmeden devamlı tüketiyoruz, sadece markalara bakıp kararlar verebiliyoruz, çoğu zaman çok basit sistemleri tartışırken büyütüyoruz. Yani ısıtıcıları bu kadar yüzeysel değil, çok daha derinlemesine tartışabildiğimiz zaman sıkışınca natonun kapısını çalmaya gitmek zorunda kalmayız. Yani ısıtıcı işi önemli.
elinize sağlık, yazınız sayesinde unuttuğum herşeyi de hatırlamış oldum, aslında teknik ifade yanlışlıkları yapmışım.
Değindiğiniz gibi havanın ısıyı taşıyabilme gibi bir durumu var. Çakmağı yakıyoruz elimiz üstte iken elimiz yanıyor, yanda iken yanmıyor. Isınan hava yükseliyor ve ısı bir yerden biryere taşınmış oluyor. Aslında yukarıda yazdığım yazıyı, ısıtıcıların içindeki ısının (sıcaklık mı demek gerekiyordu, maruz görün) termostat bölümüne hızlıca iletilmediğini örneklemek için yazdım. (bildiğim kadarıyla havanın ısıl iletkenliği düşük)
Isıtıcının içinde iki bölümü tamamen ayıran bir bölüm olmamasına rağmen üst taraf oldukça zor ısınıyor. Anladığım kadarıyla düşük hava kütlesi ısınıp, taşınım yapıp (içeride dönüp) ortam sıcaklığını eşitlemeye fırsat bulamadan, ısınan hava, cama çok kısa mesafeler olduğu, gidecek bir yerinin bulunmadığı ve düşük bir hava kütlesi olduğu için taşıma işlemi yapamadan cama bir iletim (iletimi bu sefer teknik kullandım) yapıyor. Belki ısıtıcının üstü açık olsa oradaki hava hızlıca yukarı çıkacak, sistem daha farklı çalışacaktı. Veya havanın ısıl iletim kabiliyeti yüksek olsa idi, üst taraf çok daha hızlı ısınmak durumunda kalacaktı. Aslında biraz bunu ifade etmek istemiştim ancak tabii teknik ifade yanlışlıklarımız olmuş.
Ufolar konusunda anladığım kadarıyla, biriktirilmiş toplam bir sıcaklık sözkonusu ise esasen bir tasarruf sözkonusu değil. Ancak amaca göre, ışınımın nimetlerinden faydalanıp tasarruf edebilmek mümkün. Bilgilendirme için teşekkür ederim.
Zafer bey, ısıtıcı deyip geçmeyin, aslında derinlemesine bakınca içinde bir dünya olay dönüyor.
İsterim ki o basit termostat mekanizmasının içindeki mıknatısın ömrünü elektrik akımının ne kadar etkilediğini hesaplayan hobiciler, vatan evlatları olsun. Mıknastısın gücünün ne kadar zamanda ne kadar kaybolacağını, bunun ne kadarlık bir kalibrasyon sorunu yaratacağını, ısıya duyarlı metal parçanın meşhur bor madenimizden yapılırsa ömrünün beş kat falan uzun olacağını falan bulup hesaplayan hobiciler olursa yarın birgün belki bu tür basit şeylerin çok daha kalitelisini kendi ülkemizde de üretebiliriz. Hiçbir şey üretmeden devamlı tüketiyoruz, sadece markalara bakıp kararlar verebiliyoruz, çoğu zaman çok basit sistemleri tartışırken büyütüyoruz. Yani ısıtıcıları bu kadar yüzeysel değil, çok daha derinlemesine tartışabildiğimiz zaman sıkışınca natonun kapısını çalmaya gitmek zorunda kalmayız. Yani ısıtıcı işi önemli.
Beğenenler: [T]173434,zzavarci[/T]
Teşekkür Edenler: [T]173434,zzavarci[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Ocak 2016 12:24
Resimlerde geçen ısıtıcım sabah camı kırık ve ısınmaya çalışırken buldum. Oksitlenmiş parçalar ve. Cam kırıkları
Umarım bi zaiyat yaşamam.
Umarım bi zaiyat yaşamam.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Ocak 2016 14:27
[QUOTE=zzavarci]Resimlerde geçen ısıtıcım sabah camı kırık ve ısınmaya çalışırken buldum. Oksitlenmiş parçalar ve. Cam kırıkları
Umarım bi zaiyat yaşamam.[/QUOTE]
Geçmiş olsun, Allah korumuş fark etmiş ve çarpılmamışsınız. Umarım başka sorun yaşamazsınız.
Umarım bi zaiyat yaşamam.[/QUOTE]
Geçmiş olsun, Allah korumuş fark etmiş ve çarpılmamışsınız. Umarım başka sorun yaşamazsınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Ocak 2016 01:08
[QUOTE=Prayer]
Geçmiş olsun, Allah korumuş fark etmiş ve çarpılmamışsınız. Umarım başka sorun yaşamazsınız.[/QUOTE]
Teşekkür ederim . şu an gözlediğim bi zarar ziyan yok tedbir amaçlı filtreme karbon attim. Cam tüpün kalan diğer yarısında sarımtırak köpürmus suyu dağılmadan maşrapa yardımı ile almayı başardım. Su damlası kadar bir cam parçası kayıp. Göz seçmiyor vatozun bulmasını umuyorum. [;)] artık tercihi kaliteye yönlendirdim. Jager 300 [:D]
Geçmiş olsun, Allah korumuş fark etmiş ve çarpılmamışsınız. Umarım başka sorun yaşamazsınız.[/QUOTE]
Teşekkür ederim . şu an gözlediğim bi zarar ziyan yok tedbir amaçlı filtreme karbon attim. Cam tüpün kalan diğer yarısında sarımtırak köpürmus suyu dağılmadan maşrapa yardımı ile almayı başardım. Su damlası kadar bir cam parçası kayıp. Göz seçmiyor vatozun bulmasını umuyorum. [;)] artık tercihi kaliteye yönlendirdim. Jager 300 [:D]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir