Festae'nin (Red terror) Türkiye Yolculuğu ve Yayılması
Gönderim Zamanı: 08 Aralık 2012 00:48
Murat, çıkarımım şu şekilde;
Adet fazla ve yer çok büyük değil ise 5-6 cm iken cinsiyetler aşağı yukarı belli oluyor (ancak foto ile bu ayrımı yapmak zor, değişik açılardan bakıp doğru ışığı yakalamak gerekiyor). Balıklar 6-12 cm arasında iken sadece alfa erkek net ayırt ediliyor diğer erkekler ise dişi gibi görünmeye çalışıyor. 12 cm'den sonra zaten net bir ayırım yapılabiliyor ancak alfa dişi ve alfa erkek dışındakilerde renk tam oturmuyor. Alfaların dışındakiler ayrı bir tanka aldığında betalar tam renk alıyor ve bu silsile bu şekilde devam ediyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Aralık 2012 01:13
Cenk abi çok teşekkürler, sürekli gözümün önünde oldukları için mi bilemiyorum fakat ben biraz boylanma gözlemledim bendekilerde.Şimdilik gözlem yapmaya devam edeyim, ilerleyen haftalarda elimden geldiğince net fotoğraflar paylaşmak için uğraşayım.(Açıkcası en azından 7-8 cm boya getirdikten sonra paylaşayım diyorum.)
Tankları 1 metre, sayıları 5.Ankara'ya giden partiden sonra bana kalan 5 adetten 3ü bariz şekilde diğer ikisinden daha iri.Kiminin vücut yüksekliği diğerlerinden farklı gibi, birininse boyu daha uzun.Tank arkadaşları ölen lepistes ve tetrazonlardan sonra kalan yavru melek balıkları ve 2 cory.İlerleyen zamanda duruma göre ekleme yada çıkarma yapabilirim.Alfa olacaklar bu 3lüden çıkacaktır.Umarım betalar da kendilerini kurtarabilir.
Tankları 1 metre, sayıları 5.Ankara'ya giden partiden sonra bana kalan 5 adetten 3ü bariz şekilde diğer ikisinden daha iri.Kiminin vücut yüksekliği diğerlerinden farklı gibi, birininse boyu daha uzun.Tank arkadaşları ölen lepistes ve tetrazonlardan sonra kalan yavru melek balıkları ve 2 cory.İlerleyen zamanda duruma göre ekleme yada çıkarma yapabilirim.Alfa olacaklar bu 3lüden çıkacaktır.Umarım betalar da kendilerini kurtarabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Aralık 2012 11:42
Cüce amerikan konusuna yazdığım bir yazıyı buraya da kopyalamak istiyorum. Belki Festaelere sağlıklı bakmak ve üretmek isteyen arkadaşlara farklı bir yöntem uygulama yada yeni bir bakış açısı getirmelerine yardımcı olur.
batuhanbayram 2012-12-08 11:43:50
" Purigen Tanin'in antisi değildir. Seachem firmasının ürettiği , bileşimi kendilerine ait bir filtrasyon malzemesi. Dış filtre içinde kullanılıyor. Suyu berraklaştırma etkisi sadece yan etkisi diyebiliriz. En önemli özelliği sudaki organik atıkları çok hızlı şekilde sudan uzaklaştırıyor olması. Mucizevi bir materyal. 6 ay ömrü var ve çok az miktarı bile yeterli olabiliyor. Silikatları da tutsaydı dadından yenmezdi herhalde.
Biraz uzunca bir açıklama olacak ama önemli olduğunu düşünüyorum: Bence bir tanktaki en iyi filtrasyon unsuru Azot bileşiklerini hızla tüketen bitkilerdir. Oysa siyah su nehirlerinde nerede ise hiç su bitkisi yoktur. Oldukça fazla da organik atık söz konusudur. Özellikle bitkisel kaynaklı organik atık çok fazladır çünkü yağmur sezonunda birçok kara bitkisi su altında kalıp çürür ve ayrışır. Bu da o suyun ph ının oldukça düşük sertliğinin se çok az olmasını sağlar. Böyle bir ortamı akvaryumda oluşturmak çok risklidir çünkü azot bileşenlerini uzaklaştırmak zordur ayrıca o kadar düşük bir sertlikte ph ı stabil ve düşük tutmak daha da zordur. Bu sebeple dikkat edersek siyah su biyotop balıklarının hep hassas olduğunu söyleriz. Discuslar, apistolar, Ramlar ve hatta Red terör gibi balıklar bile. Oysa koskoca discus balığı yapısı , büyüklüğü itibari ile sağlamdır ama onun su şartlarını sağlamak için ya akvaryumun içinden nehir geçirmek yada Her gün ölesiye su değiştirmek gerekiyor.
Bu şartları sağlamak biz hobiciler için her zaman zor olacağını düşünerek ben kendimce şöyle bir sistem seçtim. Tüm şartları optimize edebilmek için siyah su görünümünden feragat etmek gerekiyor. Bu sayede su altı bitkilerini sağlıklı şekilde bakabiliyorsunuz ve doğal olarak azot bileşikleri filtrasyonunuza ciddi katkı oluşturuyor. Buna iyi ve eski bir zemin + iyi bir filtre sistemi de eklenince nerede ise sadece bitkilere kalacak şekilde azot bileşiği üreten bir tank oluyor hatta Nitrat fosfat bile az da olsa ekleme ihtiyacı bile duyuyorsunuz. Ayrıca kuru yaprakları kaynatarak kullandığınızda onlar ilk aşamada purigeninizi bozmamış oluyor. İlerleyen aşamalarda ayrışıp organik atığa dönüştüğünde ise Purigen devreye giriyor ve suyunuzun bozulmasını engelliyor. Bitkisel organik atığı böylece yok ettik.
Bizim canlılarımız genelde protein ağırlıklı beslenen canlılar. Hatta ben günde iki küp kuru tubifex ve bir miktar da nls verdiğim bile oluyor. Özellikle Apistoların çok iyi beslenmesi gerekiyor. Bu şartlarda oluşan proteinsel organik atıklar söz konusu oluyor ki, bu aşamada Purigen hayatımızı kurtarıyor ve akvaryumun içinden bir nehir geçiriyor. Bitkilerimizin ve balıklarımızın mikro element ihtiyacı için de haftada bir %40 su değiştiniz mi. İşlem tamamdır. Yalnız her su değişiminden sonra potasyum eklemesi yapmak önemlidir bitkiler açısından. Böyle bir sistemle uzun süreler sağlıklı bir apisto grubuna bakmanız , bitki hoş bir tankta Festae ,Altum yada discus beslemeniz çok daha kolay olur kanaatindeyim. Bitki olarak da genelde en iyi verim aldığım Java fern oldu. Daha sert yapraklı başka low tech bitkileri de denenebilir. Ayrıca direk amazon florasından geniş yapraklı bir bitki de kullanmıştım. Adını şimdi hatırlayamıyorum ama hatırlayınca yazarım. Su altında da uzun süre yaşayabilen su üstü kısımları ile akvaryumu daha da güzelleştiren bir bitki. Koçtaş , bauhouse gibi marketlerin bahçe reyonlarında satılıyor.
Ayrıca Salonunuzda cama cam , yapay bir üretim tankı görünümünde bir akvaryumu mu istersiniz yoksa bitkili, bol yeşil görünümlü , güzel şekilde dizayn edilmiş bir akvaryum mu? Biz hobicilerin tercihi her zaman ikinci şık olmalıdır.
Saygılar... "
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Aralık 2012 12:06
Purigeni bende senin sayende öğrenmiş ve denemiştim abi.Mükemmel bir ürün.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Aralık 2012 12:10
Ana tankımda ışıklandırma yetersizlinden dolayı böyle bir seçeneğim malesef yok ama Red Terrorleri yetiştirdiğim tankın filtrasyonuna purigen ekleyip bir miktar da bakımı kolay bitki dikmek fikri oluştu, öyle bir anlattınız ki:)) Purigen uzun zamandır aradığım bir malzeme şuan sadece bildiğim tek yer var satan.
Elinize sağlık gerçekten.
Elinize sağlık gerçekten.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Aralık 2012 22:00
Ankara'daki arkadaşlar, şuan hala balıklar emre demi? Alan varmı? Napıyor keratalar. Bende red terörler için bi aksilik olmaz ise çarşambaya 120x55x55h ölçülerinde bir akvaryum kuracağım. Bazı plan değişiklikleri nedeniyle hazır olan akvaryumu ayarlayamadım. Yanlarına 2 adet buz balığı, 2 tetra, 7-8 adet lepistes ekleyeceğim. Eğer siz olur derseniz tam damızlık boyda 5 adet silver dolar da ekleyebilirim. Şimdiden görüşleriniz almak isterim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 09:15
"Tam Damızlık" silver dollar ilk başlarda kesinlikle sıkıntı olur. Gelecek yavrular arasında 2 cm olanları da vardı. O kadar ani hareketler veya olası darbelere dayanamazlar. Yanlarına konacak balıklar onlara zarar vermeyecek seviyede olmalıdır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 11:28
Köksal'a katılıyorum.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise eklenecek balıkların iştah ve yem toplama hızları. Silver dolar'lar atılan yemin bir çoğunu hızlıca tüketirler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 11:36
Anakra da ki balıklar hala bende hakan abinin tankın hazır olmasını bekliyoruz.
Tank 130x45x55 iki kök ve iki parça kaya var fotoları eklemiştim.
Tank evin sakin bir köşesinde dolayısı ile ile insana alışmış değiller. Ben yanlarına gittiğimde hala önce bi saklanıyorlar sonrasında yem atmam için cama doğru gelip şirinlik yapıyorlar.
Bir müddet yanlarına balık koymadım, pek fazla bir sertlik gözlemleyemedim ama yinede riske atmamak için dün sabah 4 ader 50krş byüklüğünde melek attım.
Büyüyüp büyümedikleri konusunda en ufak bir fikrim yok hiç değişmemiş gibiler.:))
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 11:57
Köksal ve Cenk abilerim, görüşleriniz için teşekkürler. Tam damızlık olarak görüşleriniz doğru. Ben gene tetra, lepistes, buz balığı, birde ayarlayabilirsem yavru melek falan eklemesi yapayım. Bu kadarlık akvaryum arkadaşı onlara yeterli gelir sanırım. Yem olarak canlı artemia ve kaliteli pul ve granül yemler mevcut zaten. Birde canlı artemia için sorayım. Hergün mü vereyim, yoksa 2 günde bir mi versem daha iyi olur? Onun dışında tabana kum koymayacağım. En azından tabanda yem ve pislik artıklarını temizlemek kolay olması açısından. Kum olayını, en azından 10cm olduklarından sonra koyarım belki.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 13:32
Cama cam yerine kum ve dekorla belli bir döngü oturtursan, yemlemeyi de aşırı yapmazsan bence çok daha verimli bir yapı elde edersin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 14:41
Köksal abi, elimde kum var. 1.2mm diye almıştım. Ama bana az biraz kalın gibi geldi. Sanki 2mm e yakın gibi. O nedenle kullanmaktan vazgeçtim. Kum silis kum. Eğer uygun olur dersen onu komple kullanabilirim. Mango kökü ve birkaç küp kaya eklerim. Dekor olarak sıkıntı yok. Yemlemeyi yedikleri kadar yaparım. Birde şu artemia hakkında nasıl yapmalıyım. Biraz daha açabilirmisin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 15:01
Kumun ince olmaması bence çok daha iyi çünkü çok ince kum toz gibi oluyor. Filtreleme için de genel kullanımda da sıkıntı yaratıyor. Aslında 2 mm kum daha bile iyi olur. Artemia çıkarabilirsen canlı vermek iyidir. Hergün hergün olursa fazla protein yüklemesi olur ki balığı şişmanlatıp, metabolizmasını fazl çalıştırıp sıkını yaratabilir. Haftada 2 kere rahatlıkla yetecektir. Kabuksuz artemia da verebilirsin. Ayrıca bulursan veya kültür alıp evde üretebilirsen su piresi çok etkili bir yemdir. Avlanmaya da teşvik eder.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Aralık 2012 15:07
Abi, o zaman kumu ayarlarım. Valla şansımıza iyimiş kum o zaman. Artemia yı, şuan elimde yenice çıkan makav yavrularım için hergün çıkaracağım. 2 hafta artemia vericem onlara. Red terörlerede haftada 2 kere veririm. Birde tanganikanın cüce balıklarından var. Onlarada 2 güne bir veriyorum canlı artemia. Canlının dışında pul artemia da var. Ondan da veririm. Pire düşüncem var. Onlar için ortamı kurup alıcam. Bilgilendirme için teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir