Bitkili Tankda Led Kullanımı
Gönderim Zamanı: 17 Eylül 2015 23:03
Arkadaşlar merhaba elimde haqos 380 . 38 x 26 x 41.5 cm 30 lt akvaryum var üzerinde 8 adet led 13 watt aydınlatma var bitki diktim hiçbiri gelişmedi .kahverengi yosun olarak çürüdü gitti. siz ne düşünürsünüz ışıkmı yeterli olmuyor ?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Eylül 2015 01:53
Resim koyarsanız daha açıklayıcı cevaplar bulabilirsiniz.Bu şekilde bilgi olmadan yardım etmek zor.
Beğenenler: [T]101090,darkaura[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Eylül 2015 08:04
Bitkim oldu neden? Nedeni hersey olabilir. Ne gubre kullandiniz yada kullandinizmi, co2 nedir, sicaklik nedir. Bana deniz ledi kullanmissiniz gibi geldi ama nedeni hersey olabilir. Ne tip led kullandinizi bile yazmamissiniz.[EDIT]darkaura,2015-09-18 08:06:07[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Eylül 2015 20:03
Arkadaşlar gübre kullandım haftada 1 kez sera tablet ve sıvı gübre şuan akvaryum boş yeniden kurmayı planlıyorum.30 lt akvaryumda 13 wat ışık yeterlimi ? kahverengi yosun oluşumu ışık azlıgından oldugunu okumuştum.co2 sistem kullanmadım[EDIT]orbitim,2015-09-18 20:13:46[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Eylül 2015 20:56
[QUOTE=orbitim]Arkadaşlar gübre kullandım haftada 1 kez sera tablet ve sıvı gübre şuan akvaryum boş yeniden kurmayı planlıyorum.30 lt akvaryumda 13 wat ışık yeterlimi ? kahverengi yosun oluşumu ışık azlıgından oldugunu okumuştum.co2 sistem kullanmadım[/QUOTE]
CO2 varsa 13w tam degeri, co2 yoksa yarisi 6w civari idealdir. Yoksa basinizi yosundan kaldiramazsiniz.
CO2 varsa 13w tam degeri, co2 yoksa yarisi 6w civari idealdir. Yoksa basinizi yosundan kaldiramazsiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2015 02:58
Merhabalar Mustafa bey. Power led ile 90 küsür sayfalık paylaşımınızı sonuna kadar okudum. Gerçekten çok faydalı ve başarılı bir paylaşım olmuş bunun için teşekkürler. Gördüğüm kadarıyla konu başlığında olduğu gibi bitkili kullanan arkadaşlar gerek duymuşlar power led armatüre. Size sormak istediğim bir kaç soru olacak. Öncelikle akvaryum evin salonunda ve bitkili değil. Amacım akvaryumun görselliğe hitap eden, şık bir eşya gibi durması.
1. 100x50x55h bitki kullanılmayacak, sadece balık ve dekor kullanılacak olan akvaryum için power led kullanabilirmiyim. (enerji sarfiyatı ve görsellik nedeniyle)
2. Kullanabilirsem eğer 100cm armatürde hangi sayıda (1w) led, hangi renkte led ve hangi lens açısı olmalı.
Şimdiden teşekkürler.
1. 100x50x55h bitki kullanılmayacak, sadece balık ve dekor kullanılacak olan akvaryum için power led kullanabilirmiyim. (enerji sarfiyatı ve görsellik nedeniyle)
2. Kullanabilirsem eğer 100cm armatürde hangi sayıda (1w) led, hangi renkte led ve hangi lens açısı olmalı.
Şimdiden teşekkürler.
+1: [T]185996,sadoking[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2015 12:30
[QUOTE=kerimist]Merhabalar Mustafa bey. Power led ile 90 küsür sayfalık paylaşımınızı sonuna kadar okudum. Gerçekten çok faydalı ve başarılı bir paylaşım olmuş bunun için teşekkürler. Gördüğüm kadarıyla konu başlığında olduğu gibi bitkili kullanan arkadaşlar gerek duymuşlar power led armatüre. Size sormak istediğim bir kaç soru olacak. Öncelikle akvaryum evin salonunda ve bitkili değil. Amacım akvaryumun görselliğe hitap eden, şık bir eşya gibi durması.
1. 100x50x55h bitki kullanılmayacak, sadece balık ve dekor kullanılacak olan akvaryum için power led kullanabilirmiyim. (enerji sarfiyatı ve görsellik nedeniyle)
2. Kullanabilirsem eğer 100cm armatürde hangi sayıda (1w) led, hangi renkte led ve hangi lens açısı olmalı.
Şimdiden teşekkürler.[/QUOTE]
Oncelikle bu konuda pratik bir calismam olmadi. Ama ledlerle olan tecrubenden ve simulasyonda gordugum sonuclardan soyle bir oran onerecem:
5 soguk beyaz 6000-7000k,
5 neutral beyaz 4000k, (dikkat edin sicak beyaz vermesinler)
1 kirmizi 630nm,
1 cyan 500nm,
Bu karisimi onermemin nedeni 99cri degeri vermesi. cri color rendering index, bir aydinlatmanin dogal renk dagilimina ne kadar yakin oldugunu gosterir. tepe degeri 100 dur. bir aydinlatmanin cri i ne kadar 100e yakinsa altindaki nesneler o kadar dogal renklerini yansitirlar.
Burda 500nm cyan bulmasi cok zor bir leddir. ebayden getirtmeniz gerekebilir. bulamazsaniz yerine 530nm siradan yesil kullanabilirsiniz. oda size 90kusur cri degeri verecektir. ama 500nm tam olarak beyaz ledlerin en az verdikleri renktir. bu bosluga cyan koydugunuzda en dogal renk dagilimini elde edersiniz. hatta deger olarak kaliteli floresanlarin bile ilerisinde olur. soyle diyim bizim isyerinde dogal renkleri gormek icin kullandigimiz ozel floresanlar bile 98 cri.
sizin tanka uygun aydinlatma 24w olur. yani 10 soguk beyaz, 10 neutral beyaz, 2 cyan ve 2 kirmizi. bu isikda anubias, fern gibi kolay bitkileride bakmaniz mumkun.
aydinlatma suya yakin duracaksa lense gerek yok. hatta isigi bozabilirbilir. ama ledler askida duracak ve aydinlatmanin yukardan dik huzme seklinde inmesini istiyorsaniz, bu tanka cok farkli bir hava katar, ona gore ince lens aci hesaplarinin yapilmasi gerekir.
son olarak bu dagilimi gercek hayatta hic test etmedim. cyan elimde 1 adet var. rengi ne kadar dogallastirdigini iyi biliyorum ama hic dogal aydinlatma tasarlamak icin kullanmadim. bitirdiginizde sonuclarini paylasirsaniz sevinirim. bu konuda referans calisma olur. [EDIT]darkaura,2015-09-20 12:33:31[/EDIT]
1. 100x50x55h bitki kullanılmayacak, sadece balık ve dekor kullanılacak olan akvaryum için power led kullanabilirmiyim. (enerji sarfiyatı ve görsellik nedeniyle)
2. Kullanabilirsem eğer 100cm armatürde hangi sayıda (1w) led, hangi renkte led ve hangi lens açısı olmalı.
Şimdiden teşekkürler.[/QUOTE]
Oncelikle bu konuda pratik bir calismam olmadi. Ama ledlerle olan tecrubenden ve simulasyonda gordugum sonuclardan soyle bir oran onerecem:
5 soguk beyaz 6000-7000k,
5 neutral beyaz 4000k, (dikkat edin sicak beyaz vermesinler)
1 kirmizi 630nm,
1 cyan 500nm,
Bu karisimi onermemin nedeni 99cri degeri vermesi. cri color rendering index, bir aydinlatmanin dogal renk dagilimina ne kadar yakin oldugunu gosterir. tepe degeri 100 dur. bir aydinlatmanin cri i ne kadar 100e yakinsa altindaki nesneler o kadar dogal renklerini yansitirlar.
Burda 500nm cyan bulmasi cok zor bir leddir. ebayden getirtmeniz gerekebilir. bulamazsaniz yerine 530nm siradan yesil kullanabilirsiniz. oda size 90kusur cri degeri verecektir. ama 500nm tam olarak beyaz ledlerin en az verdikleri renktir. bu bosluga cyan koydugunuzda en dogal renk dagilimini elde edersiniz. hatta deger olarak kaliteli floresanlarin bile ilerisinde olur. soyle diyim bizim isyerinde dogal renkleri gormek icin kullandigimiz ozel floresanlar bile 98 cri.
sizin tanka uygun aydinlatma 24w olur. yani 10 soguk beyaz, 10 neutral beyaz, 2 cyan ve 2 kirmizi. bu isikda anubias, fern gibi kolay bitkileride bakmaniz mumkun.
aydinlatma suya yakin duracaksa lense gerek yok. hatta isigi bozabilirbilir. ama ledler askida duracak ve aydinlatmanin yukardan dik huzme seklinde inmesini istiyorsaniz, bu tanka cok farkli bir hava katar, ona gore ince lens aci hesaplarinin yapilmasi gerekir.
son olarak bu dagilimi gercek hayatta hic test etmedim. cyan elimde 1 adet var. rengi ne kadar dogallastirdigini iyi biliyorum ama hic dogal aydinlatma tasarlamak icin kullanmadim. bitirdiginizde sonuclarini paylasirsaniz sevinirim. bu konuda referans calisma olur. [EDIT]darkaura,2015-09-20 12:33:31[/EDIT]
Beğenenler: [T]185996,sadoking[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2015 19:15
Bu konuda ben de biraz tecrübe edindim paylaşayım.
Renkli ledleri ve beyazları kullanarak renk geri verimi yüksek varyasyonlarla denemeler yaptım,
dışarıda, dış ortamda mükemmel bembeyaz yanan ışık akvaryum ortamına alındığında sarımsı bir renk veriyor.
Daha sonra akvaryuma güneş ışığı vurduğumda da, aslında yaptığım numune ışığın doğru yapıldığını ancak görsel olarak tatmin etmediğini gördüm, belki gözümüz biraz yüksek kelvine alıştığından da olabilir. (güneş ışığı bayağı bir sarı kalıyor)
Sonuç olarak vardığım sonuç şu oldu, akvaryumda kullanılacak ışıklar biraz yüksek kelvinli olmak zorunda, suyun rengi bir miktar sarı içerdiğinden, sarı da mavinin panzehiri olduğundan, yutulan maviyi nazara alarak biraz yüksek kelvin yani biraz artı mavi, su altındaki renklerin daha doğru görülmesini sağlıyor, genel görsellik olarak da daha fazla tatmin ediyor.
Kısacası; Mustafa beyin verdiği dağılım aynı kalmak kaydı ile artı bir mavi eklenmesi akvaryum ortamında görsel olarak daha tatmin edici olacaktır diyebilirim. Beyazların birkaçı da 10000k seçilebilir.
12lik pcb için şöyle yapılabilir;
3 adet 4000k
3 adet 6500k
3 adet 10000k
1 adet 430nm
1 adet 500nm
1 adet 660nm
daha iyisi için, 4000k ve 6500k dan birer eksiltip 2 adet 2700k eklenebilir, bunlar biraz sarı ve 630nm civarı turuncu ekleyecektir.
Mustafa bey,
değindiğiniz gibi beyazların en düşük kaldığı nokta 490nm civarı oluyor bunun için Cyan ı (490-510) bitkilide kullanıyorum. (yurtiçinde bulunuyor)
Hem o civarda karoten sentezi oluyor (aslında 480-500 gibi led olsa daha iyi olur) hem de 450-470 deki mavilere emerson etkisi gibi katalitik bir etkisi olabileceğini düşünüyorum. Görselliği artırması da cabası.
Diğer taraftan yeşil ve 585 sarı kullanımının işe yaramadığını gördüm, işe yarımıyor derken; Yani yeşil ve sarısı bol iki adet 4000k neredeyse 1 yeşil ve 1 sarının verdiği yeşili ve sarıyı verebiliyor, yani bu ledler oldukça verimsizler, bunlarla yapılacak renk düzeltmelerinin düşük kelvinli beyazlarla yapılması daha iyi sonuç veriyor.
Yaptığım tasarımda yeşil ve sarı eklediğimde fazla renk düzeltmesi yapmaması dikkatimi çekti , sarı maviyi baskılaması gerekiyordu, yeşil yeşilleri parlatması rengi daha beyaza doğru çekmesi gerekiyordu, birer ledle bunun yeterince başarılamadığını gördüm ve dikkatimi çekti. (18lik pcb tasarımımı daha önce paylaşmıştım.)
Daha sonra programdan falan da baktım hakikaten yeşil ve sarılar(585nm) grafiği çok az yukarı kaldırabiliyor.
Dolayısıyla yeşil ve sarı kullanımından vazgeçtim, tabii 490nm yi kullanıyorum.
Renkli ledleri ve beyazları kullanarak renk geri verimi yüksek varyasyonlarla denemeler yaptım,
dışarıda, dış ortamda mükemmel bembeyaz yanan ışık akvaryum ortamına alındığında sarımsı bir renk veriyor.
Daha sonra akvaryuma güneş ışığı vurduğumda da, aslında yaptığım numune ışığın doğru yapıldığını ancak görsel olarak tatmin etmediğini gördüm, belki gözümüz biraz yüksek kelvine alıştığından da olabilir. (güneş ışığı bayağı bir sarı kalıyor)
Sonuç olarak vardığım sonuç şu oldu, akvaryumda kullanılacak ışıklar biraz yüksek kelvinli olmak zorunda, suyun rengi bir miktar sarı içerdiğinden, sarı da mavinin panzehiri olduğundan, yutulan maviyi nazara alarak biraz yüksek kelvin yani biraz artı mavi, su altındaki renklerin daha doğru görülmesini sağlıyor, genel görsellik olarak da daha fazla tatmin ediyor.
Kısacası; Mustafa beyin verdiği dağılım aynı kalmak kaydı ile artı bir mavi eklenmesi akvaryum ortamında görsel olarak daha tatmin edici olacaktır diyebilirim. Beyazların birkaçı da 10000k seçilebilir.
12lik pcb için şöyle yapılabilir;
3 adet 4000k
3 adet 6500k
3 adet 10000k
1 adet 430nm
1 adet 500nm
1 adet 660nm
daha iyisi için, 4000k ve 6500k dan birer eksiltip 2 adet 2700k eklenebilir, bunlar biraz sarı ve 630nm civarı turuncu ekleyecektir.
Mustafa bey,
değindiğiniz gibi beyazların en düşük kaldığı nokta 490nm civarı oluyor bunun için Cyan ı (490-510) bitkilide kullanıyorum. (yurtiçinde bulunuyor)
Hem o civarda karoten sentezi oluyor (aslında 480-500 gibi led olsa daha iyi olur) hem de 450-470 deki mavilere emerson etkisi gibi katalitik bir etkisi olabileceğini düşünüyorum. Görselliği artırması da cabası.
Diğer taraftan yeşil ve 585 sarı kullanımının işe yaramadığını gördüm, işe yarımıyor derken; Yani yeşil ve sarısı bol iki adet 4000k neredeyse 1 yeşil ve 1 sarının verdiği yeşili ve sarıyı verebiliyor, yani bu ledler oldukça verimsizler, bunlarla yapılacak renk düzeltmelerinin düşük kelvinli beyazlarla yapılması daha iyi sonuç veriyor.
Yaptığım tasarımda yeşil ve sarı eklediğimde fazla renk düzeltmesi yapmaması dikkatimi çekti , sarı maviyi baskılaması gerekiyordu, yeşil yeşilleri parlatması rengi daha beyaza doğru çekmesi gerekiyordu, birer ledle bunun yeterince başarılamadığını gördüm ve dikkatimi çekti. (18lik pcb tasarımımı daha önce paylaşmıştım.)
Daha sonra programdan falan da baktım hakikaten yeşil ve sarılar(585nm) grafiği çok az yukarı kaldırabiliyor.
Dolayısıyla yeşil ve sarı kullanımından vazgeçtim, tabii 490nm yi kullanıyorum.
Beğenenler: [T]101090,darkaura[/T][T]167786,Ahesya[/T][T]185996,sadoking[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2015 23:58
Tecrube paylasiminiz icin tesekkurler Ilyas bey. Ne yazikki tecrubelerini paylasan cok fazla hobici olmuyor. Yabanci forumlara bu sebeble gibta ile bakiyorum. Herkez aralarinda cok derin bilgilerini payasiyor ve birlikde hobiyi daha ileri seviyelere tasiyorlar. Ne yazikki turkiye icin aynisini soylemek zor. Kac senedir bu isin derinindeyim, mevcut teknikleri ileri tasiyip gelistirmek icin caba harciyan cok az insan var. Ayni yerde sayiyoruz hep.
Sizin dagilima bakinca mavi olmadigini gordum. Aslinda royalblue yada mavi kullansaniz kelvini otomatikman yukari cekmis olacaksiniz. 10000k kullanmakda ayni isi yapiyor ama royalblue fotosentezde bir parmak daha etkili. aslinda normal mavi ve beyazlardaki maviyle royalblue arasinda 10-20nm fark ya var ya yok ama aradaki verimlilik %20 civari oynuyor.
Cyani bende turkiyeden almistim ama istedigim an tedarik edebiligim bir led degil. Yoksa spektrumumuzda en dusuk olan dip noktayi kapatiyor. fotosentezde buyuk fark yaratmasada gorsellik adina cok basarili bir led. Ozellikle bitki aydinlatmasinin asiri kirmizisini cok iyi sonduruyor.
Sizin dagilima bakinca mavi olmadigini gordum. Aslinda royalblue yada mavi kullansaniz kelvini otomatikman yukari cekmis olacaksiniz. 10000k kullanmakda ayni isi yapiyor ama royalblue fotosentezde bir parmak daha etkili. aslinda normal mavi ve beyazlardaki maviyle royalblue arasinda 10-20nm fark ya var ya yok ama aradaki verimlilik %20 civari oynuyor.
Cyani bende turkiyeden almistim ama istedigim an tedarik edebiligim bir led degil. Yoksa spektrumumuzda en dusuk olan dip noktayi kapatiyor. fotosentezde buyuk fark yaratmasada gorsellik adina cok basarili bir led. Ozellikle bitki aydinlatmasinin asiri kirmizisini cok iyi sonduruyor.
Beğenenler: [T]41753,ringo[/T][T]167786,Ahesya[/T][T]185996,sadoking[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Eylül 2015 14:57
Geçen bir arkadaşın yorumunu okudum; (almanya için) oralar soğuk memleketler, adamlar evde çok vakit geçirdiklerinden haliyle hobilerine daha fazla kafa yoruyorlar, bizim memleket sıcak biz kendimizi dışarı atıyoruz pek araştırıp incelemiyoruz diye yazmış.
Bu iyimser bakış açısı bayağı bir hoşuma gitti.[:)] Paylaşayım istedim.
İşin şakası bir yana, bu forumdan çok şey öğrendim elimden geldiğince de paylaşmaya çalışıyorum.
Bir konuyu araştırırken sizin konunuza rastlayıp okumaya başlamıştım ve bir anda hiç aklımda yokken bir powerled armatür yaptım.
Işık hakkında kısmi bilgilerim olsa da, hem konudan, hem şahsen sizden çok şey öğrendim, daha altı ay önce driver nedir tam olarak bilmiyordum. Bu konu ve bilgi paylaşımlarınız için ayrıca tekrar teşekkür etmek isterim.
Aramtürü, yeni akvaryum için büyük yaptığımdan, 18x2 pcb leri, armatüre montelemeden 4x18pcb ile mevcut akvaryum üzerinde test denemeleri yaptım, hem renk, hem fotosentez hem de yosun konusunda denemeler yaptım.
Tasarımın temeli şöyleydi,
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/Adz%20led.jpg[/IMG]
bu tasarım üzerinden, (mavi biraz fazla idi) özellikle 9000 lerin yerlerine yeşil ve sarılar ekleyerek ve +1 660nm ekleyerek denemeler yaptım. 8 tane pcb olduğundan ufak tefek tasarım değişiklikleri ile mevcut akvaryum üzerinde farklı tasarımları temel mantığı fazla değiştirmeden denedim.
Fotosentez konusunda zaten sıkıntı olmuyor, hızlı tepki verdiği için daha çok micraları gözlemliyorum, deniyorum.
Konuda yosun konusu çok dikkatimi çektiğinden bu hususu özel olarak merak ediyordum.
Akvaryum dışarıdan ışık kullanmasın diye ledleri gece çalıştırdım, (bu ihmal edilen ancak önemli bir husus) (gündüzleri akvaryumu siyah örtü ile örttüm. )
Pcb ler akvaryuma çok yakın ve toplu olduklarından akvaryumun kısmi noktalarına yoğun bir ışık göndermiş oluyorum.
Yosunu gözlemlemek için, besin değerlerini bayağı yüksek tuttum, 20gün su değişmeyerek organik yükü de çok artırdım, fotosentezim yavaşladı, bazı bitkilerin üzerinde yeşil noktacıklar oluştu, akvaryumun bazı noktalarında çok az saç yosunu oldu. Bu bazı kum/taşların üzerinde birikti bitkilere bulaşmadı. Yani çok kısa manuel temizlikle alınacak seviyeye geldi. (ancak bu normal bir durum)
Fazla güç, fazla besin, yüksek organik yük, ışığın yakın kullanımı nedeniyle yeterince homejen karışamayan ışık, dengesiz ve kimi zaman 10 saate varan aydınlatma süreleri gibi olumsuzluklara rağmen doğru düzgün yosun oluşmadı diyebilirim.
Evvelsi gün kısmi bir temizlik, budama ve su değişimi yaptım, bundan sonra hızlı büyütme modu (bol bakımlı, bol su değişimli) uygun su ve besin değerleri ile devam edeceğim. Bir hafta, on gün sonra fotoğraflarla birlikte daha net şeyler yazarım.
Daha ileride gündüz oda ışığı + led altında deneme yapıp yaprak yapısında fark olacak mı gözlemlemek istiyorum.
(diğer taraftan bu bitki low tech kendi halinde daha güzel oluyor olabilir, geçen sene tatile gittiğimde perdeleri ve akvaryumun üzerini açıp gitmiştim, döndüğümde bitkinin yapraklarındaki düzgünlük ve renkler harikaydı. Yüksek ışık yüksek co2 hızlı büyüme bu bitkiyi en güzel haliyle görme şansımızı azaltıyor olabilir. Yapraklarda hafif bir buruşukluk oluşuyor, ancak yorum yapmak için biraz erken.)
Bu iyimser bakış açısı bayağı bir hoşuma gitti.[:)] Paylaşayım istedim.
İşin şakası bir yana, bu forumdan çok şey öğrendim elimden geldiğince de paylaşmaya çalışıyorum.
Bir konuyu araştırırken sizin konunuza rastlayıp okumaya başlamıştım ve bir anda hiç aklımda yokken bir powerled armatür yaptım.
Işık hakkında kısmi bilgilerim olsa da, hem konudan, hem şahsen sizden çok şey öğrendim, daha altı ay önce driver nedir tam olarak bilmiyordum. Bu konu ve bilgi paylaşımlarınız için ayrıca tekrar teşekkür etmek isterim.
Aramtürü, yeni akvaryum için büyük yaptığımdan, 18x2 pcb leri, armatüre montelemeden 4x18pcb ile mevcut akvaryum üzerinde test denemeleri yaptım, hem renk, hem fotosentez hem de yosun konusunda denemeler yaptım.
Tasarımın temeli şöyleydi,
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/Adz%20led.jpg[/IMG]
bu tasarım üzerinden, (mavi biraz fazla idi) özellikle 9000 lerin yerlerine yeşil ve sarılar ekleyerek ve +1 660nm ekleyerek denemeler yaptım. 8 tane pcb olduğundan ufak tefek tasarım değişiklikleri ile mevcut akvaryum üzerinde farklı tasarımları temel mantığı fazla değiştirmeden denedim.
Fotosentez konusunda zaten sıkıntı olmuyor, hızlı tepki verdiği için daha çok micraları gözlemliyorum, deniyorum.
Konuda yosun konusu çok dikkatimi çektiğinden bu hususu özel olarak merak ediyordum.
Akvaryum dışarıdan ışık kullanmasın diye ledleri gece çalıştırdım, (bu ihmal edilen ancak önemli bir husus) (gündüzleri akvaryumu siyah örtü ile örttüm. )
Pcb ler akvaryuma çok yakın ve toplu olduklarından akvaryumun kısmi noktalarına yoğun bir ışık göndermiş oluyorum.
Yosunu gözlemlemek için, besin değerlerini bayağı yüksek tuttum, 20gün su değişmeyerek organik yükü de çok artırdım, fotosentezim yavaşladı, bazı bitkilerin üzerinde yeşil noktacıklar oluştu, akvaryumun bazı noktalarında çok az saç yosunu oldu. Bu bazı kum/taşların üzerinde birikti bitkilere bulaşmadı. Yani çok kısa manuel temizlikle alınacak seviyeye geldi. (ancak bu normal bir durum)
Fazla güç, fazla besin, yüksek organik yük, ışığın yakın kullanımı nedeniyle yeterince homejen karışamayan ışık, dengesiz ve kimi zaman 10 saate varan aydınlatma süreleri gibi olumsuzluklara rağmen doğru düzgün yosun oluşmadı diyebilirim.
Evvelsi gün kısmi bir temizlik, budama ve su değişimi yaptım, bundan sonra hızlı büyütme modu (bol bakımlı, bol su değişimli) uygun su ve besin değerleri ile devam edeceğim. Bir hafta, on gün sonra fotoğraflarla birlikte daha net şeyler yazarım.
Daha ileride gündüz oda ışığı + led altında deneme yapıp yaprak yapısında fark olacak mı gözlemlemek istiyorum.
(diğer taraftan bu bitki low tech kendi halinde daha güzel oluyor olabilir, geçen sene tatile gittiğimde perdeleri ve akvaryumun üzerini açıp gitmiştim, döndüğümde bitkinin yapraklarındaki düzgünlük ve renkler harikaydı. Yüksek ışık yüksek co2 hızlı büyüme bu bitkiyi en güzel haliyle görme şansımızı azaltıyor olabilir. Yapraklarda hafif bir buruşukluk oluşuyor, ancak yorum yapmak için biraz erken.)
Beğenenler: [T]101090,darkaura[/T][T]167786,Ahesya[/T][T]185996,sadoking[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Eylül 2015 22:26
Goruyorumki baya bir emek harcamizsini. benim gibi merakli ve arastirmaci oldugunuz belli oluyor.
Bitkileri cok hizli buyumeye zorladiginizda diger bazi mineraller yetersiz gelmeye basliyacaktir. Biz npk demir ve eser elementlere odaklaniyoruz ama bitkilerin bunlar disinda kalsiyum ve magnezyum gibi ihtiyaclarida var. hatta bazi kaynaklarda kalsiyum ve magnezyum ana besinler arasinda gecer. turkiye sulari genelde kirecli ve sert oldugundan bu mineraller su degisimleriyle geliyor, varliklarindan bile haberimiz olmuyor. ama buyume hizini zorlarsaniz artan tuketimle sudan gelen diger mineraller yetersiz kalmaya basliyacaktir. ozellikle yapraklarin kenarlarinin burusmasi, yanlis hatirlamiyorsam, kalsiyum eksikligine isaret.[EDIT]darkaura,2015-09-21 22:27:49[/EDIT]
Bitkileri cok hizli buyumeye zorladiginizda diger bazi mineraller yetersiz gelmeye basliyacaktir. Biz npk demir ve eser elementlere odaklaniyoruz ama bitkilerin bunlar disinda kalsiyum ve magnezyum gibi ihtiyaclarida var. hatta bazi kaynaklarda kalsiyum ve magnezyum ana besinler arasinda gecer. turkiye sulari genelde kirecli ve sert oldugundan bu mineraller su degisimleriyle geliyor, varliklarindan bile haberimiz olmuyor. ama buyume hizini zorlarsaniz artan tuketimle sudan gelen diger mineraller yetersiz kalmaya basliyacaktir. ozellikle yapraklarin kenarlarinin burusmasi, yanlis hatirlamiyorsam, kalsiyum eksikligine isaret.[EDIT]darkaura,2015-09-21 22:27:49[/EDIT]
Beğenenler: [T]41753,ringo[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Eylül 2015 17:39
Kalsiyum mağnezyumu zamanında çok uzun süre gözlemledim, eğer haftada bir su değişiyorsak mevcut testlerimizle ölçebileceğimiz bir değer değişikliği olmuyor. Ben bunu uzun sürelerle de gözlemledim, ancak tabii bu bitkili işi öyle bişey ki eksilmiyor deriz yarın bir akvaryumda eksilebilir, atıyorum kalsiyum fosfatla çöker bişey olur, yani olur mu olur, dere kumu vesair desek de kimi kumların içinde bulunabilecek bir miktar kalsit de tam aksine Gh da yüzyıl eksiklik görmememizi de sağlayabilir.
Musluk suyumun gh ı 6dgh civarında, akvaryumda discus da bulunduğundan %25 osmos su kullanıyorum, son iki gündür direk osmosdan %15 civarı su değişimleri yapmıştım, gh bir miktar düşmüş olabilir, gerçi haftada bir çubuk test daldırıyorum, en son 4d den büyük gösteriyordu. Ev biraz kimya dükkanı gibi oldu, cacl2, mgso4 7h2o ne ararsanız var yani. Osmosu biraz abarttığımda, sularımız biraz mağnezyum fakiri olduğundan az bişey mağnezyum kullanıyorum.
Belirttiğiniz gibi ca eksikliği benim de aklıma geldi ancak direk kalsiyum eksikliğinden ziyade, potasyumu büyümeyi zorlamak için fazla atmış olabilirim (sumpa çay kaşığı hesabı ile katıyorum biraz abartmış olabilirim), fazla potasyumun kalsiyum alımını etkilediğini okumuştum, daha çok böyle birşey olabileceğini de düşündüm.
Diğer taraftan bitki metabolizmasını çok kolay anlamlandırmaya çalışıyoruz gibime de geliyor, başkaca sebepler de bulunabilir,
biz hemen hemen bütün bitkilere ortalama olarak yaklaşık aynı reçeteyi uyguluyoruz, halbuki bitkiden bitkiye ihtiyaçlar değişebiliyor, kimi bitki fazla fosfatlı ortamı daha çok seviyor kimisi o ortamda büyümüyor, bunun gibi kimisi biraz daha sert suları tercih edebilir. Bir başka husus ise, bitkilerin birbirleri ile etkileşimi durumu var, biz genelde bitkilerin salgılarını hep ihmal ediyoruz, bunlarda kimi enzimleri toksinleri horman vs gibi kimi organik bileşikleri suya salıyorlar ve birbirlerini etkiliyorlar, bu etkiler daha az su değişilen ortamlarda daha belirleyici bir hal alabiliyor. (ben zaman zaman akvaryumu kendi haline bırakırım)
Bir de fazla yem gibi organik yükün dönüşümünde ideal bir dönüşüm çalışsa dahi (karbon fosfat denitirifikasyon döngüleri tam çalışıyor diyelim) organik atıklar giderilirken, geriye son derece kararlı parçalanması zor hümik fülvik asitler gibi ve benzeri kararlı organik yapılar kalıyor, bunların belli bir miktarı yararlı iken, su değişimi uzatıldığında kullandığımız yem miktarına da bağlı olarak bu organiklerin fazlalığı da zarar haline dönüşüyor. (herşeyin yararlı olduğu bir limit oluyor, fazlası zarara dönüyor) (Bu doğal kararlı organiklerin kaldırılması için, doğal süreçler işletilmek isteniyorsa güneş ışığı gerekiyormuş) (bir nevi uv mantığı gibi çalışıyor). Tabii hızlı bir süreç değil. Su değişmemeyi abartmışsam bazı durumlarda redox potansiyelini artıracak şekilde bazı küçük kimyevi uygulamalar da yapıyorum. (nadiren) (daha çok az balık az yem ve doğal işleyişten yanayım, tabii yüksek desteklide bu zor, zaman zaman akvaryumu az bitki ile low tech olarak kullanıyorum, organik yükü dışarıdan ilave ile fazla artırmadan uzun süreler kendi haline bırakabiliyorum.
Bir de adaptasyon durumu var, şartlar tam uygun olmasa bile uzun süreler belli şartlarda büyüyen bir bitkinin şartlarını ideal uygun hale getirdiğimizde bile ona belli bir süre tanımak gerekiyor. Değişen şartlara hemen tepki veremeyip bir dönem afallıyorlar.
Bir husus da bitkileri doğal ortamlarına göre, aşırı hızlı büyümeye zorluyoruz, ekstra co2 falan.
Bunları niye yazdım,
son dönemde bunların hepsini yaptım da ondan.
Yüksek organik yükü bir anda hızlı su değişimleri ile azalttım,
fazla su değişimleri ile su kimyasında biraz fazla değişiklikler meydana getirdim,
yosun için su değişmedim, organik yükü çok artırdım,
normalde çok az yem vermeme rağmen standart yemlemede bulundum.
Kalsiyum biraz az olabilir, potasyumu fazla kaçırmış olabilirim.
Neticede akedemik bir çalışma yapmadığımdan, ve kafamdaki birden çok soruyu aynı anda gözlemlemeye çalıştığımdan, birbirine girmiş süreçler içerisinde gözlemler yapmaya çalışıyorum.
Yukarıda yazdıklarım, bir yaprağın en güzel görüntüsünü vermemesi için yeterli nedenler olduğundan, kullandığım yapay ışığın etkisi olup olmadığı (sorulardan biri de bu) hususunu en son bakılacak bir nokta olarak değerlendiriyorum.
Şimdi daha ideal şartlarla bir dönem daha gözlemleyeceğim. İleride farklı bitkilerle de gözlemleri pekiştirmeyi düşünüyorum.
test düzeneği,
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/1_image.jpeg[/IMG]
sol taraftakilerde, yeşil ve sarı var aynı anda gözlem yapmaya yarıyor
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/image.jpeg[/IMG]
ışığın akvaryuma dağılımı, en son budama sonrası
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/3_image.jpeg[/IMG]
kötü şartlarda micralardaki durum, yeni yapraklar birkaç gün içinde belirecek, (bitki yeni şartlara bir adapte olsun bakalım ideal halini alacak mı)
ışık sadece geceleri çalışıyor, oda ışığından yararlanma yok yani.
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/4_image.jpeg[/IMG]
Oluşturabildiğim yosunlaşma, üst fotoda kumun üzerindeki yosunlaşma, bitkinin üzerinde de bazı noktalar görülüyor,
subulatalar organik yükten daha fazla etkilendi, gelişim tamamen durdu, bazı yerlerde üzerlerinde yosunlar oluştu. (o yaprakları henüz budamadım)
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/7_image.jpeg[/IMG]
İlk mesajda değindiğim olumsuzluklarla test ediyorum,
normalde gündüz oda ışından yararlanılacak, ışık daha yüksekte olacak ve polistrenle daha iyi karışmış şekilde kullanılacak,
armatürde ayrıca bir floresanım da bulunuyor, 8x18pcb + 39 watt t5 + polistrenli kullanım bayağı fark ettirir. (armatür paylaşımın bir kısmı 82. sayfada) 74. sayfadaymış.[EDIT]ringo,2015-09-22 18:12:15[/EDIT]
Musluk suyumun gh ı 6dgh civarında, akvaryumda discus da bulunduğundan %25 osmos su kullanıyorum, son iki gündür direk osmosdan %15 civarı su değişimleri yapmıştım, gh bir miktar düşmüş olabilir, gerçi haftada bir çubuk test daldırıyorum, en son 4d den büyük gösteriyordu. Ev biraz kimya dükkanı gibi oldu, cacl2, mgso4 7h2o ne ararsanız var yani. Osmosu biraz abarttığımda, sularımız biraz mağnezyum fakiri olduğundan az bişey mağnezyum kullanıyorum.
Belirttiğiniz gibi ca eksikliği benim de aklıma geldi ancak direk kalsiyum eksikliğinden ziyade, potasyumu büyümeyi zorlamak için fazla atmış olabilirim (sumpa çay kaşığı hesabı ile katıyorum biraz abartmış olabilirim), fazla potasyumun kalsiyum alımını etkilediğini okumuştum, daha çok böyle birşey olabileceğini de düşündüm.
Diğer taraftan bitki metabolizmasını çok kolay anlamlandırmaya çalışıyoruz gibime de geliyor, başkaca sebepler de bulunabilir,
biz hemen hemen bütün bitkilere ortalama olarak yaklaşık aynı reçeteyi uyguluyoruz, halbuki bitkiden bitkiye ihtiyaçlar değişebiliyor, kimi bitki fazla fosfatlı ortamı daha çok seviyor kimisi o ortamda büyümüyor, bunun gibi kimisi biraz daha sert suları tercih edebilir. Bir başka husus ise, bitkilerin birbirleri ile etkileşimi durumu var, biz genelde bitkilerin salgılarını hep ihmal ediyoruz, bunlarda kimi enzimleri toksinleri horman vs gibi kimi organik bileşikleri suya salıyorlar ve birbirlerini etkiliyorlar, bu etkiler daha az su değişilen ortamlarda daha belirleyici bir hal alabiliyor. (ben zaman zaman akvaryumu kendi haline bırakırım)
Bir de fazla yem gibi organik yükün dönüşümünde ideal bir dönüşüm çalışsa dahi (karbon fosfat denitirifikasyon döngüleri tam çalışıyor diyelim) organik atıklar giderilirken, geriye son derece kararlı parçalanması zor hümik fülvik asitler gibi ve benzeri kararlı organik yapılar kalıyor, bunların belli bir miktarı yararlı iken, su değişimi uzatıldığında kullandığımız yem miktarına da bağlı olarak bu organiklerin fazlalığı da zarar haline dönüşüyor. (herşeyin yararlı olduğu bir limit oluyor, fazlası zarara dönüyor) (Bu doğal kararlı organiklerin kaldırılması için, doğal süreçler işletilmek isteniyorsa güneş ışığı gerekiyormuş) (bir nevi uv mantığı gibi çalışıyor). Tabii hızlı bir süreç değil. Su değişmemeyi abartmışsam bazı durumlarda redox potansiyelini artıracak şekilde bazı küçük kimyevi uygulamalar da yapıyorum. (nadiren) (daha çok az balık az yem ve doğal işleyişten yanayım, tabii yüksek desteklide bu zor, zaman zaman akvaryumu az bitki ile low tech olarak kullanıyorum, organik yükü dışarıdan ilave ile fazla artırmadan uzun süreler kendi haline bırakabiliyorum.
Bir de adaptasyon durumu var, şartlar tam uygun olmasa bile uzun süreler belli şartlarda büyüyen bir bitkinin şartlarını ideal uygun hale getirdiğimizde bile ona belli bir süre tanımak gerekiyor. Değişen şartlara hemen tepki veremeyip bir dönem afallıyorlar.
Bir husus da bitkileri doğal ortamlarına göre, aşırı hızlı büyümeye zorluyoruz, ekstra co2 falan.
Bunları niye yazdım,
son dönemde bunların hepsini yaptım da ondan.
Yüksek organik yükü bir anda hızlı su değişimleri ile azalttım,
fazla su değişimleri ile su kimyasında biraz fazla değişiklikler meydana getirdim,
yosun için su değişmedim, organik yükü çok artırdım,
normalde çok az yem vermeme rağmen standart yemlemede bulundum.
Kalsiyum biraz az olabilir, potasyumu fazla kaçırmış olabilirim.
Neticede akedemik bir çalışma yapmadığımdan, ve kafamdaki birden çok soruyu aynı anda gözlemlemeye çalıştığımdan, birbirine girmiş süreçler içerisinde gözlemler yapmaya çalışıyorum.
Yukarıda yazdıklarım, bir yaprağın en güzel görüntüsünü vermemesi için yeterli nedenler olduğundan, kullandığım yapay ışığın etkisi olup olmadığı (sorulardan biri de bu) hususunu en son bakılacak bir nokta olarak değerlendiriyorum.
Şimdi daha ideal şartlarla bir dönem daha gözlemleyeceğim. İleride farklı bitkilerle de gözlemleri pekiştirmeyi düşünüyorum.
test düzeneği,
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/1_image.jpeg[/IMG]
sol taraftakilerde, yeşil ve sarı var aynı anda gözlem yapmaya yarıyor
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/image.jpeg[/IMG]
ışığın akvaryuma dağılımı, en son budama sonrası
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/3_image.jpeg[/IMG]
kötü şartlarda micralardaki durum, yeni yapraklar birkaç gün içinde belirecek, (bitki yeni şartlara bir adapte olsun bakalım ideal halini alacak mı)
ışık sadece geceleri çalışıyor, oda ışığından yararlanma yok yani.
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/4_image.jpeg[/IMG]
Oluşturabildiğim yosunlaşma, üst fotoda kumun üzerindeki yosunlaşma, bitkinin üzerinde de bazı noktalar görülüyor,
subulatalar organik yükten daha fazla etkilendi, gelişim tamamen durdu, bazı yerlerde üzerlerinde yosunlar oluştu. (o yaprakları henüz budamadım)
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/41753/7_image.jpeg[/IMG]
İlk mesajda değindiğim olumsuzluklarla test ediyorum,
normalde gündüz oda ışından yararlanılacak, ışık daha yüksekte olacak ve polistrenle daha iyi karışmış şekilde kullanılacak,
armatürde ayrıca bir floresanım da bulunuyor, 8x18pcb + 39 watt t5 + polistrenli kullanım bayağı fark ettirir. (armatür paylaşımın bir kısmı 82. sayfada) 74. sayfadaymış.[EDIT]ringo,2015-09-22 18:12:15[/EDIT]
Beğenenler: [T]101090,darkaura[/T][T]185996,sadoking[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Eylül 2015 20:25
Kalsiyum ve magnezyumu sadece farkli ihtiyaclarda olduguna ornek soylemistim. Bitki gelisimi biraz denge meselesi. asiri isik ve co2 ile hizi artirdiginizda tum diger ihtiyaclarinda ayni oranda sagliyabilmesinizki saglikli gelisim olsun. Ama bitkinin o kadar cok farkli ihtiyaclari ve parametreleri varki. Aynen sizin saydiginiz gibi. Cok zorlarsaniz tum ihtiyaclari tedarik edebilmek mumkun degil.
Gercekden ilginc denemeler yapiyorsunuz. Ara ara sonuclarini paylasirsaniz sevinirim. Yanliz ayni anda pek cok parametreyi degistiriyorsunuz. Bu takibi cok guclestirir. Alan olsada kontorollu deneyler yapabilsek. O zaman cok daha net sonuclar elde edilebilir.
Gercekden ilginc denemeler yapiyorsunuz. Ara ara sonuclarini paylasirsaniz sevinirim. Yanliz ayni anda pek cok parametreyi degistiriyorsunuz. Bu takibi cok guclestirir. Alan olsada kontorollu deneyler yapabilsek. O zaman cok daha net sonuclar elde edilebilir.
Beğenenler: [T]41753,ringo[/T][T]185996,sadoking[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir