Balık Yerken ne hissediyorsunuz?
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 23:47
İkisi gerçekten ayrı konular. Bence karıştırılmamalı, neticede balıkta Allahın bize verdiği nimetlerden birisi. Anlattığınız gibi düşünüp kendinizi rahatsız hissetmeyin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 12:05
Balık yemeden olurmu arkadaşlar. Hafta elimden geldiğince balık yemeye çalışıyorum. Balığı yemekle akvaryumun alakasını anlamadım. Balığı tutarım, yerimde, beslerimde. Hepsinin zevki başkadır. Asıl benim merak ettiğim insanların neden balığı sevmediği. Benim tahminim aileyle alakalı. Bir baba balığı sevmiyorsa çocuğuna balığı yemesi için zorlaması yanlıştır.
Şimdi kim bu yemeğe hayır diyebilir ki.
Batuaydin 2010-01-14 12:08:11
Şimdi kim bu yemeğe hayır diyebilir ki.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 12:10
(Şimdi kim bu yemeğe hayır diyebilir ki. )
Kesinlikle katılıyorum tok adamı acıktırır arkadaşların dediği gibi doğanın kanunu avuç dolusu para saçıyoruz akvaryum balıklarına adamlar frontazayı ızgara yapıyo.
Yurdumdada masalarımızı denizlerin kralı hamsi şereflendiriyo.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 12:34
Ben vicdan azabı duyan arkadaşlara katılmıyorum. Balığı yerimde, tutarımda ve akvaryumdada beslerim. Üçünüde Gayet zevkle yaparım. Herşeyin yeri ayrı bence. Malawi kıyısında yaşayan bir yerli olaydık şayet kesinlikle Cichlidda yerdik. Oltayı göle attığında gelen balığa bakıp aa bu yunusmuş bunu akvaryumlarda besliyorlar dediklerini sanmıyorum. Sadece boyutuna bakıyorlardır. Temizlemeğe değip değmeyeceğiyle ilgili. Birde hangi balıkların lezzetli olup olmadığını biliyorlardır muhakkak. Tadı iyi olmayanları geri salıyorlardır.
Herkese iyi günler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 12:40
Benim için yemeside, beslemeside ve özelikle tutması sadece çok büyük keyif veriyor.
CEMOCAL 2010-01-14 12:42:04
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 12:54
Malawi'den Türkiye'ye gelen bir çocukla biraz sohbet etme şansım olmuştu. Malawi'den yedikleri tek balık Tilipha diye bir balıkmış. Hatta onlarda bu durumdan rahatsız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 14:49
[QUOTE=dmr.ahmet]
[QUOTE=birhan][QUOTE=van helsing]Çinekop hamsiye ne kadar merhamet ediyorsa bende çinekopa o kadar merhamet ediyorum. :) [/QUOTE]
Vicdan azabı durumu bir bilinç ürünüdür, balıkta olmaması normal
[/QUOTE]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=fIwBPQfkUng[/VID]
Bana kalırsa yemek için öldürmekte hangisi ağır basıyorsa o üstün gelir. Eğer sizin açlığınız vicdanınızdan daha fazla ise vicdan, merhamet pek aklınıza gelmez. Ama sonuçta taş devrinde yaşamadığımız için ve yaşama içgüdüsü ile avlanmadığımız için alternatiflerin bolluğu ve refah hayat düzeyinin etkilerinin içimizde yarattığı derin boşluk, bizi daha insani duygulara yönlendiriyor diye düşünüyorum. Doğada bir mağarada yaşadığınızı düşünün ve beslemeniz gereken yavrular var ve/veya üreyip hayata katkıda bulunmanız gerekiyorsa ve terazinin öbür kefesinde de merhamet ve vicdan duruyorsa, ağır gelen hangisi ise onu seçersiniz ve öbür türlüsünü düşünemezsiniz. Hayat seçimlerden ibarettir. Üstteki videoda leoparın maymuna olan şefkatini izlediniz. O leopar hiç av bulamayıp bir ay aç kalsa (en fazla) maymuna söyleyeceği son şefkatli söz ''Ayy sen ne şeker şeysin yeriiiiim seniiii!!!'' olurdu Ama o tür bir merhametsizliğin altında bile kendi hayatına ve/veya yavrularına merhametin etkileri yatar. Dolayısıyla (bence) hayvanlarda da merhamet olabilir. Unutmayın hayat seçimlerden ibarettir.
van helsing 2010-01-14 15:09:10
Budur.
[/QUOTE]Vicdan azabı durumu bir bilinç ürünüdür, balıkta olmaması normal
[/QUOTE]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=fIwBPQfkUng[/VID]
Bana kalırsa yemek için öldürmekte hangisi ağır basıyorsa o üstün gelir. Eğer sizin açlığınız vicdanınızdan daha fazla ise vicdan, merhamet pek aklınıza gelmez. Ama sonuçta taş devrinde yaşamadığımız için ve yaşama içgüdüsü ile avlanmadığımız için alternatiflerin bolluğu ve refah hayat düzeyinin etkilerinin içimizde yarattığı derin boşluk, bizi daha insani duygulara yönlendiriyor diye düşünüyorum. Doğada bir mağarada yaşadığınızı düşünün ve beslemeniz gereken yavrular var ve/veya üreyip hayata katkıda bulunmanız gerekiyorsa ve terazinin öbür kefesinde de merhamet ve vicdan duruyorsa, ağır gelen hangisi ise onu seçersiniz ve öbür türlüsünü düşünemezsiniz. Hayat seçimlerden ibarettir. Üstteki videoda leoparın maymuna olan şefkatini izlediniz. O leopar hiç av bulamayıp bir ay aç kalsa (en fazla) maymuna söyleyeceği son şefkatli söz ''Ayy sen ne şeker şeysin yeriiiiim seniiii!!!'' olurdu Ama o tür bir merhametsizliğin altında bile kendi hayatına ve/veya yavrularına merhametin etkileri yatar. Dolayısıyla (bence) hayvanlarda da merhamet olabilir. Unutmayın hayat seçimlerden ibarettir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 15:21
Emin olun leopar bir kaç ay değil bir gün aç kalsa gücünün yettiği herhangi bir hayvanı öldürür. Ben zaten o yüzden hayvanlardan örnek vermeyi doğru bulmadığımı belirtmek için "bilinç ürünü" olan vicadının, yalnızca insanda olduğunu belirtmiştim.
Aslında bu konuda gördüğüm o ki çok farklı düşünceler var. Kimisi dinen insanların hayvanlar ve diğer canlı varlıklar üzerinde olduğu için, kimisi mecbur olduğumuz için, kimisi lezzetli oldukları için yemek gerektiğini düşünüyor. Kimisi de sanırım yememe taraftarı. Bir de benim gibi ortada kalanlar var (Aslında güzel bir anket konusu)
Aklıma şimdi Matrix-1 geldi. O filmi çok severim. Matrix'ten gelen herkes, belli elementlerin bileşimi olan sümüksü bir maddeyi yadırgıyordu. Halbuki insanın tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir maddeydi. Merak ediyorum, böyle bir madde (doğaya zarar vermeden elde edilen tamamen yeterli, ama lezzetsiz bir besin) bulunsaydı (belki de vardır,bilmiyorum) biz insanoğlu diğer canlılara zarar verme konusunda nasıl bir tutum alırdık?
Aslında bu konuda gördüğüm o ki çok farklı düşünceler var. Kimisi dinen insanların hayvanlar ve diğer canlı varlıklar üzerinde olduğu için, kimisi mecbur olduğumuz için, kimisi lezzetli oldukları için yemek gerektiğini düşünüyor. Kimisi de sanırım yememe taraftarı. Bir de benim gibi ortada kalanlar var (Aslında güzel bir anket konusu)
Aklıma şimdi Matrix-1 geldi. O filmi çok severim. Matrix'ten gelen herkes, belli elementlerin bileşimi olan sümüksü bir maddeyi yadırgıyordu. Halbuki insanın tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir maddeydi. Merak ediyorum, böyle bir madde (doğaya zarar vermeden elde edilen tamamen yeterli, ama lezzetsiz bir besin) bulunsaydı (belki de vardır,bilmiyorum) biz insanoğlu diğer canlılara zarar verme konusunda nasıl bir tutum alırdık?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 15:41
[QUOTE=dmr.ahmet]Emin olun leopar bir kaç ay değil bir gün aç kalsa gücünün yettiği herhangi bir hayvanı öldürür. Ben zaten o yüzden hayvanlardan örnek vermeyi doğru bulmadığımı belirtmek için "bilinç ürünü" olan vicadının, yalnızca insanda olduğunu belirtmiştim.
Aslında bu konuda gördüğüm o ki çok farklı düşünceler var. Kimisi dinen insanların hayvanlar ve diğer canlı varlıklar üzerinde olduğu için, kimisi mecbur olduğumuz için, kimisi lezzetli oldukları için yemek gerektiğini düşünüyor. Kimisi de sanırım yememe taraftarı. Bir de benim gibi ortada kalanlar var (Aslında güzel bir anket konusu)
Aklıma şimdi Matrix-1 geldi. O filmi çok severim. Matrix'ten gelen herkes, belli elementlerin bileşimi olan sümüksü bir maddeyi yadırgıyordu. Halbuki insanın tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir maddeydi. Merak ediyorum, böyle bir madde (doğaya zarar vermeden elde edilen tamamen yeterli, ama lezzetsiz bir besin) bulunsaydı (belki de vardır,bilmiyorum) biz insanoğlu diğer canlılara zarar verme konusunda nasıl bir tutum alırdık?
[/QUOTE]
Değişkenler çok fazla. Obje tek olsa da uyandırdığı duygu ve izlenimler o kadar karmaşık ve farklı ki...
Benim cevap arayanlara tavsiyem kimsenin söyledikleriyle sizi değiştirmesine izin vermeyin ancak kendi kendinizi değiştirmek istediğinizde değişin. Herkesin hayat içindeki yeri, konumu farklıdır. Sizin düşünceleriniz sizi siz yapan şeylerdir. Bırakın hayat değiştirsin sizi...
Matrixteki gibi olsaydık herhalde matrix bize nasıl bir hayat sunarsa ona göre davranırdık. Unlar ve mayalar ne kadar farklı olsada çıkacak ekmek fırındaki ateşe göre şekillenir. Ateş fazla olursa hepsi yanar, az olursa hepsi hamur olarak çıkar. Ateş tam kıvamında olursa da bu hayattaki gibi çeşit çeşit güzel ekmekler çıkar.
van helsing 2010-01-14 15:52:02
Aslında bu konuda gördüğüm o ki çok farklı düşünceler var. Kimisi dinen insanların hayvanlar ve diğer canlı varlıklar üzerinde olduğu için, kimisi mecbur olduğumuz için, kimisi lezzetli oldukları için yemek gerektiğini düşünüyor. Kimisi de sanırım yememe taraftarı. Bir de benim gibi ortada kalanlar var (Aslında güzel bir anket konusu)
Aklıma şimdi Matrix-1 geldi. O filmi çok severim. Matrix'ten gelen herkes, belli elementlerin bileşimi olan sümüksü bir maddeyi yadırgıyordu. Halbuki insanın tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir maddeydi. Merak ediyorum, böyle bir madde (doğaya zarar vermeden elde edilen tamamen yeterli, ama lezzetsiz bir besin) bulunsaydı (belki de vardır,bilmiyorum) biz insanoğlu diğer canlılara zarar verme konusunda nasıl bir tutum alırdık?
[/QUOTE]
Değişkenler çok fazla. Obje tek olsa da uyandırdığı duygu ve izlenimler o kadar karmaşık ve farklı ki...
Benim cevap arayanlara tavsiyem kimsenin söyledikleriyle sizi değiştirmesine izin vermeyin ancak kendi kendinizi değiştirmek istediğinizde değişin. Herkesin hayat içindeki yeri, konumu farklıdır. Sizin düşünceleriniz sizi siz yapan şeylerdir. Bırakın hayat değiştirsin sizi...
Matrixteki gibi olsaydık herhalde matrix bize nasıl bir hayat sunarsa ona göre davranırdık. Unlar ve mayalar ne kadar farklı olsada çıkacak ekmek fırındaki ateşe göre şekillenir. Ateş fazla olursa hepsi yanar, az olursa hepsi hamur olarak çıkar. Ateş tam kıvamında olursa da bu hayattaki gibi çeşit çeşit güzel ekmekler çıkar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 18:16
Yanlış anlamayın ama mesele açlık filan değil. Haz alma olayı aç olduğun için yersin ama yemek seçimin almak istediğin hazla ilgi. Ayrıca evinde çiçekler bakan bir insanda ot yemeyimi bırakacak yani. Bana biraz fazla ve gereksiz bir duygusallık yapıyorsunuz gibi geliyor. Tamam balık yemek istemezsiniz sevmiyorsunuzdur. Bu anlayışla karşılanır ve hiç kimseyide ilgilendirmez balık yemeyenlerin yememesi. Ama akvaryumda balık besleyen herkes için balıklarına gözün gibi bakıyorsunuz, ondan sonra nasıl balık yiyebiliyorsunuz diye bir duygu sömürüsü yapmaya kimsenin hakkı yok bence. Bırakın arkadaş yiyen yesin, yemeyende yemesin.
Sürçülisan ettim ise affola. herkese iyi günler...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 18:40
Bende balıklarıma gözüm gibi bakan biriyim, aynı zamanda dalgıçım her dalışımda bu konu benimde aklıma gelir.Dalıştan geldikten sonra kendi balıklarımı daha şanslı hissediyorum en azından onları vurabilecek birisi yok, benimle güvendeler
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 19:12
Öyle düşünecek olursak akvaryumlarımızda bitki de yetiştiriyoruz. O zaman ıspanak da yemeyelim marul da... Ayrıca avlanmak ile katletmek farklıdır karıştırmayalım lütfen.
SAYGILAR...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 19:51
[QUOTE=gezgin87]Yanlış anlamayın ama mesele açlık filan değil. Haz alma olayı aç olduğun için yersin ama yemek seçimin almak istediğin hazla ilgi. Ayrıca evinde çiçekler bakan bir insanda ot yemeyimi bırakacak yani. Bana biraz fazla ve gereksiz bir duygusallık yapıyorsunuz gibi geliyor. Tamam balık yemek istemezsiniz sevmiyorsunuzdur. Bu anlayışla karşılanır ve hiç kimseyide ilgilendirmez balık yemeyenlerin yememesi. Ama akvaryumda balık besleyen herkes için balıklarına gözün gibi bakıyorsunuz, ondan sonra nasıl balık yiyebiliyorsunuz diye bir duygu sömürüsü yapmaya kimsenin hakkı yok bence. Bırakın arkadaş yiyen yesin, yemeyende yemesin.
Biraz süç-ü lisan olmuş ama iyi niyetli olduğunuz belli
Saygılar...
Sürçülisan ettim ise affola. herkese iyi günler...
[/QUOTE]Biraz süç-ü lisan olmuş ama iyi niyetli olduğunuz belli
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2010 20:43
[QUOTE=gezgin87]Yanlış anlamayın ama mesele açlık filan değil. Haz alma olayı aç olduğun için yersin ama yemek seçimin almak istediğin hazla ilgi. Ayrıca evinde çiçekler bakan bir insanda ot yemeyimi bırakacak yani. Bana biraz fazla ve gereksiz bir duygusallık yapıyorsunuz gibi geliyor. Tamam balık yemek istemezsiniz sevmiyorsunuzdur. Bu anlayışla karşılanır ve hiç kimseyide ilgilendirmez balık yemeyenlerin yememesi. Ama akvaryumda balık besleyen herkes için balıklarına gözün gibi bakıyorsunuz, ondan sonra nasıl balık yiyebiliyorsunuz diye bir duygu sömürüsü yapmaya kimsenin hakkı yok bence. Bırakın arkadaş yiyen yesin, yemeyende yemesin.
Hazzın kaynağı arzu ise açlıkda arzunun sonucudur demek yanlış olmaz herhalde. Önceki gün balık yedikten sonra tekrar balık yemekle, bir yıl balık yemeyip akabinde balık yemek arasında, alacağım haz bakımından olacak farkın balığa olan açlığımdan kaynaklandığını düşünüyorum. Gereksiz duygusallık olduğunu da düşünmüyorum. Arkadaşımız bir konu açıp herkesin fikirlerini sormuş sadece. Zaten biz istesekde istemesekde yiyen yiyecek, yemeyen yemeyecek. Balığı tercih sebebini tek birşeye bağlamak doğru olmaz. Benim demek istediğim buydu. Sadece haz almak bakımından olaya yaklaşırsanız Ahmet beyin matrix örneğini düşünün. Eğer size balıktan alacağınız bütün hazzı verecek sentetik bir yiyecek üretilse siz balığı mı yoksa o sentetik yiyeceği mi seçerdiniz.
Sürçülisan ettim ise affola. herkese iyi günler...
[/QUOTE]Hazzın kaynağı arzu ise açlıkda arzunun sonucudur demek yanlış olmaz herhalde. Önceki gün balık yedikten sonra tekrar balık yemekle, bir yıl balık yemeyip akabinde balık yemek arasında, alacağım haz bakımından olacak farkın balığa olan açlığımdan kaynaklandığını düşünüyorum. Gereksiz duygusallık olduğunu da düşünmüyorum. Arkadaşımız bir konu açıp herkesin fikirlerini sormuş sadece. Zaten biz istesekde istemesekde yiyen yiyecek, yemeyen yemeyecek. Balığı tercih sebebini tek birşeye bağlamak doğru olmaz. Benim demek istediğim buydu. Sadece haz almak bakımından olaya yaklaşırsanız Ahmet beyin matrix örneğini düşünün. Eğer size balıktan alacağınız bütün hazzı verecek sentetik bir yiyecek üretilse siz balığı mı yoksa o sentetik yiyeceği mi seçerdiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir