80'lerde akvaryum hobisi


daphnia magnaÇevrim Dışı

Kayıt: 11/10/2007
İl: Ankara
Mesaj: 81
daphnia magnaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 16:35
[QUOTE=mertsamci]ya ben niye yorum yapamıyorum,en eski akvaryumum 2 sene önce idi Smileoda şimdikilerle aynı zatenTongue.[/QUOTE]
 
:) Mert bey siz de 2020-2030 larda yorum yaparsınız 2000 lerde akvaryumculuk başlıklarının altına.
 
Olasılıkla "o yıllarda tatlı su balıkları ağırlıktaydı, teknolojinin geriliği yüzünden deniz akvaryumu oldukça zahmetliydi" türü bir yorumunuz olur.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

veycetÇevrim Dışı

Kayıt: 24/08/2007
İl: Ankara
Mesaj: 224
veycetÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 16:37
Benimde ilk akvaryumum çok küçüktü. İlk beslediğim balık lepistesti. Yıl ise 90'lı yıllardı. Akvaryumu temizlerken balıkları küçük kovaya koyar, kumlarına kadar deterjanla yıkardım. Daha sonra balıkları koyar, sonuç hüsranla biterdi. Balıklarımın çoğu ölürdü. Ama o zaman balıklarıma daha çok düşkündüm. Şu zamanda işin içine para girince çok para kazanma arzusuyla  bu hobi ticarere dönüştü. Eski hevesimden eser yok. Ama genede onlarsız kalamıyorum.halongan2007-10-31 17:06:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fkarakaserÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]13070,2[/B]
Kayıt: 30/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 2406
fkarakaserÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 17:25
Merhaba,
 
80'li yıllarda babamın eve getirdiği farklı boyutlarda 3 adet akvaryumla hobiye başlamıştım, 100 litrelik bir akvaryumda çok sık su değişimi yapmadan ve filtre temizliğine özen göstermeden akvaryumda canlı doğuran beslerdim, hiç hastalık olmadığı gibi yavruları dağıtacak yer arardım.. Hiç bitki gübresi vs. olmadan akvaryumdaki balansae'ler arap saçı gibi olmuştu..
 
Şimdi ise ithal balıkların dayanıksızlığı nedeniyle balıklar hastalanmasın diye gözlerine bakar durumdayız malesef..
 
Saygılar, 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umitleeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1505
umitleeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 17:26
[QUOTE=ibrahimkayabasi]Silikon yerine cam macunu kullanıyorlarmış,nasıl yapıyorlarsa?[/QUOTE]
 
Biraz çinko üstübeçi, osmanlı beziri, vb. birkaç karışım ile elde edilen bir çeşit cam macunu ile yapıldığını biliyorum ancak tam olarak karşımın miktarı yada yapımı hakkında tecrübem yok.
 
Bu arada ilk tecrübem 30 cmlik bir hücrede iki kocaman kırmızı Japon. Sadece iki gün yaşamıştılar. Cry

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Emre ÇakınÇevrim Dışı

Kayıt: 10/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1371
Emre ÇakınÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 17:45
[QUOTE=erciyes]O zamanlar o kadar güzel japonlar vardı ki anlatamam.Rahmetli babamın Ankara'dan getirdiği japonlar hala hayallerimde.İddia ediyorum o balıklar şimdi olsa bir çok akvaristin akvaryumunda bu balıklar olurdu...[/QUOTE]
 
Siz ne kadar eskiden bahsediyorsunuz bilemem ama eğer 80'li yılların sonu 90'lı yılların başı ise size katılmamam mümkün değil Murat Bey.O zamanlar japondan başka balık bilmediğim için beni de bu hobiye aşık eden onlar oldu.
 
Biz bu japon balıklarından istemeden onlarca öldürsek de 90'ların başlarında amcam 300 litrelik akvaryumunda bir çoğunu senelerce yaşatmayı başarmıştı. Entellektüel bir adam olduğundan mıdır nedir artık suyun tamamının değiştirilmemesi gerektiğini bilecek kadar bilinçliydi bu işte. Evine gittiğimde bitkili , kocaman akvaryumda beyazlı kırmızılı dev gibi japonların bir uçtan bir uca yüzüşünü saatlerce izlerdim , çok zamanlar karşısında uyuyakaldığım olmuştur.
 
Yalnız o zamanlar amcam anlam veremediğimiz bazı donanımlara sahipti , mesela akvaryuma kalın iki yeşil hortum giriyor ve arkasından bilinmeze doğru kayboluyorlardı. "Ne bunlar?" diye sormayı akıl ettiğim gün , alttaki dolabı açıp bana aklımda kalan silüetinden markasının Eheim olduğunu tahmin ettiğim bir alet gösterdi.İşlevini sormuştuk babamla "Filtre bu , suyu alıyor , temizliyor geri basıyor akvaryuma" demişti. Vay anasını!! Nasıl yani!! Babamla akvaryumun karşısında rakı içtikleri zamanlar muhabbet güzel olurdu ; "1 aydan fazla yaşamaz oğlum bunlar" ,"Soldaki iki yaşında sen ne diyosun" , "Hadi ordan ölünce aynısını alıp geliyosun bilmiyo muyum ben" ... Ben de bir yerden izliyor bir yerden dinliyordum..."Yaşayabiliyor demek ki bu balıklar , yapan yapıyor bak ben de yapacağım bir gün"  ilk orda dedim...
 
Tabii amcama o zaman soruyorsun , küçük olduğum için teknik detay veremiyor , yazık anlayacağım dilden anlatmaya çalışıyor.Bir sürü alet edevat var suyun içinde ... "Amca bu cam tüp ne?" diyorum "Isıtıcı" diyor..."Niye ısıtıyorsun be suyu?" diyorum "Üşür oğlum balıklar kışın" diyor...Allah allah , en nihayetinde balık bunlar ama demek ki yaşatmak için üşütmemek lazım bunları...Solunda derece , sağında derece , bir oraya bakıyor bir buraya , birşeyin fişini çıkarıyor , sonra yine takıyor..Bir sürü dert...
 
Ara ara denk gelirdim , bir hortumu akvaryumun içine sokup ağzına su kaça kaça , binbir sinkafla bir kovaya su çeker , sonra yerine temiz su koyardı.Sökülen bitkiler varsa yerine diker , fazla olanları budar , yaralanan , kuyruğu diğerleri tarafından yenen balık varsa tuzla bunları elinden geldiğince tedavi edip yaşatmaya çalışırdı. Çok kurtardığı da oluyordu hani ... Akvaryuma her balığı koymaz , kavga edenleri iade eder yerine başka alırdı.300 litre suyun içinde acayip bir dünya ...Dallas gibi..
 
Ne yazık ki o da bu hobiyi çok uzun seneler sürdüremedi.Hatırladığım kadarıyla koku onun da en büyük sıkıntısıydı.Ne kadar özenirse özensin o da balık kaybediyor , morali bozuluyor , hevesini yitiriyordu.Sonunda akvaryumu balıklarıyla beraber komple birine hediye etti.
 
Yani kısacası anlatmak istediğim ; Vakti zamanında böyle hevesli insanları doğru yönlendirip hobiden soğumalarını engelleyen bilinçli , gözünü para hırsı bürümemiş akvaryumcular olsa , acaba babam ve amcam gibi daha kaç kişi bugün hala bu hobide olurdu?
 
Saygılarımla,
 
 
 
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erciyesÇevrim Dışı

Kayıt: 10/10/2005
İl: Kayseri
Mesaj: 2545
erciyesÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 18:10
[QUOTE=Euph
 
Siz ne kadar eskiden bahsediyorsunuz bilemem ama eğer 80'li yılların sonu 90'lı yılların başı ise size katılmamam mümkün değil Murat Bey.O zamanlar japondan başka balık bilmediğim için beni de bu hobiye aşık eden onlar oldu.
 
[/QUOTE]
 
Ben 70 yılların sonundan bahsetmiştim...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Emre ÇakınÇevrim Dışı

Kayıt: 10/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1371
Emre ÇakınÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 18:18
[QUOTE=erciyes]Ben 70 yılların sonundan bahsetmiştim...[/QUOTE]
 
O zamanları aslında daha çok merak ediyorum ...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rhemeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/02/2006
İl: Edirne
Mesaj: 5261
rhemeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 18:33
1960 lı yıllar ile 80 li yıllar arasındaki dönemde akvaryumculuk teknolojisi arasında çok büyük fark olmadığını eski akvaryum kitaplarından görüyoruz. Aslında tüm sektörlerde olduğu gibi akvaryum sektöründe de gelişme plastiğin hayatımıza çok daha fazla girmesi ve ucuzlamasıyla aynı zamana denk geliyor.90 ların başında hem plastik teknolojisindeki gelişme hemde dış ülkelerden çok daha hızlı bir şekilde yapılan canlı hayvan ithalatı ile gelişme başlıyor. Birçok malzeme plastik olduğundan eskiden bu malzemelerin yerine geçecek uygun birşey bulunamıyordu. Şimdi bu hobiyi yapmak eskiye göre çok daha kolay bir hale geldi. Gerçek akvaristler hiçbir malzeme ve ilaç olmadan o balıkları bakan büyüklerimizmiş.. :) Saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rottÇevrim Dışı

Kayıt: 07/02/2006
İl: Izmir
Mesaj: 684
rottÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 18:53
Arkadaşlar en şanslımız benim herhalde çünkü tam 80 yılındaki ilk tankım(tabi o zamanlar tank demiyoruz) hala duruyor ve yeğenlerim içinde hala japon besliyorlar.
Benim akvaryum maceram amcama hediye edilen bir balık sayesinde başladı.Evet amcama hediye edilen dedim,çünkü ogüne kadar benim için balık sadece yenilen bir hayvandı.Sene 80 yaş 7-8.Babamda heveslendi ama orada kaldı.Ben birgün okuldan eve geldim,evde bir gariplik var.Babam öğle vakti evde,tabi çocuğum o zamanlar aklıma hiçbirşey gelmiyor(bugün olsa babamın evde olmasından şüphelenirdim).Neyse salona girmemle birlikte şoka girdim gözlerime inanamadım,karşımda pırıl pırıl paslanmaz krom çerçeveleri ve kapağında aydınlatması olan 60-65 cm boyunda bir akvaryum, içinde salına salına yüzen 4 japon.Bir siyah teleskop,bir gözü komple siyah diğeri normal kırmızı beyaz ,diğeri şimdilerde pek göremediğim beyaz şarap renkli,diğeride en büyük olan turuncu bir japon.Arkadaşların anlattığı gibi siyah silindir çok gürültülü bir hava motoru bir pipo filtre ve kapağı hava dolunca açılan bir hazine sandığı mevcuttu.Ogün dünyalar benim olmuştu,hayatımda aldığım en büyük hediyedir,benim için.İlk akvaryumumun fotosunu en kısa zamanda çekip buradan yayınlarım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

afbolayirÇevrim Dışı

Kayıt: 24/09/2006
İl: Sivas
Mesaj: 195
afbolayirÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 19:50
O zamanlar televizyon şeklinde akvaryumlar çok meşhurdu Big%20smile ayrıca denildiği gibi ısıtıcı açık kalırsa balıklar haşlama olurduLOL

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Riblja CorbaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/09/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 354
Riblja CorbaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 19:53

Ağbiler bu japon balıklarını öyle bi anlattınız ki bunca çeşit balık içinde değerini bilememişim.Ama bi tank daha kurunca kesinlikle japon beslemeyi düşünüyorum.Yeni hikayeleri merakle bekliyorum saygılar...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ugur22Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 03/10/2007
İl: Edirne
Mesaj: 425
Ugur22Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 20:09

Ben 86 doğumlu olduğum için o zamanları hiç hatırlamıyorum.Ancak benimde balıklarla ilk tanışmam 7-8 yaşlarında (92-93 yılına tekabul ediyor) bir akrabamızda gördüğüm yaklaşık 50-60 cmlik bir japon akvaryumuyla başladı.Gördüğüm anda büyülenmiştim.Suyun içinde dönen değirmeni hayal-mayal hatırlıyorum.

Ugur222007-10-31 20:09:57

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafakısacıkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 16/11/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 2661
mustafakısacıkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 20:17
Bende gittim sene 92'ye,bir klavye büyüklüğünde akvaryum,yeşil bir iç filtre ve 3 günde bir ölen kırmızı japon ve siyah teleskoplarım.Isıtıcı belkide japon besledigim için yoktu.En iyi hatırladıgım ise her hafta tüm akvaryumu komple deterjanla yıkamakdı Embarrassed.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

reef1905Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 216
reef1905Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2007 20:27
Selamlar ;
 
Benim akvaryum ile tanışmamda 1980 yılında oldu, bir akvaryum sahibi olmamızda yanılmıyorsam 1982 yılında.Annemin sayesinde eve gelen akvaryumla beraber bu hobinin içine daldım diyebilirim.Bizim ilk balıklarımız havuz balıklarıydı.Yıllarca diğer arkadaşların, ağabeylerimizin anlattığı şartlarda sürdürdük hobimizi.En çok dert çektiğim konu o siyah hava motorundan çıkan illet sesti.
Akvaryum zevkimi o zaman Mısır çarşısı, Yıldız parkındaki büyük havuz ( ilgilenseler birçok insanı akvaryum sevdasına sevk edecek ama kimsenin aldırış ettiği yok.Bir ara forum olarak el atalım dedim ama kimseden ses çıkmadı ) ve Gülhane parkının akvaryum bölümünde tam anlamıyla tatmin ediyordum.Hele Gülhane parkındaki akvaryumları gezerken kapıldığım o zamanın meşhur dizisi " Atlantisten gelen adam " ruh halini, o çocuk ruhumla duyduğum hazzı anlatamam.
Zaman ilerledikçe değişik balıklar ülkemizde tanınmaya başladıkça türlerde de değişikliğe gittik.Kılıç kuyruklar, moliler vb.Ama hiçbir balık türü benden Lepisteslerin çektiği kadar çekmemiştir.Sayfalı takvimin yaprağını yırttığım gibi kayık yapar, çocuk aklımla onlara sandal sefası yaptırır, sonra bir iki hareketten sonra su yüzeyine cansız çıkışlarına anlam veremeden izlerdim.Annem " ne oldu bu balıklara " diye sorduğunda, " bende anlamadım " der gibi bakar, durumu çocuk aklımla çözmeye çalışırdım.
Herşeye rağmen güzel günlerdi, çoğu insanın bu tarz meşkaleleri yokken buna sahip olup bu zevki tattığım için kendimi hala şanslı görüyorum.

Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir