Tavsiyelerinizi bekliyorum (DSLR)

[QUOTE=cgrcgds]Kendini ispatlamak zaten fotoğraf bilgisi ile olmamalı. Konu fotoğrafsa, kendini ispatlamak çekilen fotoğraflarla olmalı diye düşünüyorum. Video mevzusunu kendi adıma geçiyorum ve sorduğunuz sorulara kendimce cevaplar veriyorum.

1. Deneyimi olmayan ve parası da sınırlı olan biri 450D ya da 500D gönül rahatlığı ile alabilir. Ya da Canon 'un xxD serisinden bir makinayı ikinci el olarak benzer fiyatlara bulabilir. Fiyat-performans oranı arayan birisi Nikon'dan ziyade Canon 'a yönelmeli yani genel anlamda.

2. Para sıkıntısı olmayınca seçenekler çok fazla. Ancak deneyimsiz demişssiniz , o yüzden fazla para savurmaya gerek yok Markaların tam sensör olmayan en üst modelleri uygun olacaktır. Canon 'da 50D ya da 7D mesala. [/QUOTE]
Sorular net olunca kısa ve öz, can alıcı cevaplar gerçekten net olarak gelebiliyor.
Yine de cevaptaki bir eksiği hatırlatmak isterim.
Lens gibi aksesuarlar ne şekilde alınmalı?
Örneğin 18-55 lens ile satılan da var, 17-85 veya 70-300 ile satılan da var. Ya da sadece body alıp lens ayrı alınması da mümkün.
Bunu da cevaplamak ve lens dışında gerekebilecek temel ve minimumda olmazsa olmaz aksesuarları da listelemek yerinde olur.

Cevaplarda hem sizin hem de Muammer'in, hatta sanırım başkalarının da yönlendirmesi hep Canon üzerine...
Neden Canon da Nikon değil?
İkisi de tepede yer alan iki marka olmasına rağmen Canon tercihlerde ön plana çıkıyor. Bunun için aynı şekilde kısa bir açıklama var mı? Yoksa modeller, özellikleri, markanın gelişimi gibi derin ve uzun açıklamalarla mı yanıtlanabilir?

NOT: Soruları farklı kişiler de, tartışma olmaksızın, yanıtlarsa gerçek anlamda bir vizyon elde atma şansı olacaktır.

Deneyimsiz kullanıcı için makinaların kit lensi yeterlidir. Örneğin 450D ve 500D ile gelen 18-55mm. Bazen deneyimli kullanıcı için de yeterlidir. Bu lens zaten makina ile alınınca çok düşük bir fiyata geliyor, o yüzden almakta fayda var. Bu lens ile deneyim kazanıp, sonradan neye ihtiyaç olduğu belirlenip ekstra lensler alınmalı bence. 70-300 ise tele-zoom bir lens olduğundan ihtiyaca yönelik kullanılacak genel olmayan bir lens. Onun dışında aksesuarlar da ihtiyaçlar doğrultusunda alınmalıdır. Göz boyamaya yönelik kalabalık başlangıç aksesuar setlerine de pek itibar etmemek lazım.

Genelde Canon tavsiye edilmesi de fiyat-performans oranı yüzünden. Yani Canon daha iyi ya da Nikon daha kötü diye değil. Başlangıç ve orta seviyede, çıktıları ve özellikleri çok çok farklı olmayan iki makinadan Canon olan daha ucuz oluyor. Bunun bana göre birinci sebebi kasa ve malzeme kalitesinde bu sınıflarda Nikon üstünlüğü. Kimisi için bu çok önemli olabilir. Bana göre bir diğer sebep ise Nikon 'un fiyat politikası. Malum , fiyatı daha yüksek olanın daha iyi olduğu bilinçaltına yerleşir. Tüketim de bu yönde ilerler. Ama giriş seviyesinde daha ekonomik olmak gerektiğinden bu seviyede Canon üstündür.

Soruların içerisinde cevaplarını bildiklerim ya da bilmediklerim olabilir. Ancak bu çok da önemli değil. Çünkü ben kendimi bu konuda uzman veya deneyimli olarak görmüyorum. Makinelerde çıkan modeller ve aksesuarları bir yerden sonra takip edemediğimden, eskiden bildiklerim bana bile yetersiz geliyor. Bu nedenle bazı soruları basit şekilde sorarken bazılarını da sırası geldikçe paylaşıyorum.
Konuyu açan Salih arkadaşımız ve ilgilenen diğer kişiler de bu sorulardan sırasıyla faydalanır diye düşünerek sorularıma devam ediyorum.

1. Satın alırken ifade edilen "shutter (çekilen fotoğraf sayısı, merceğin kapanıp açılma sayısı,...)" canon ve nikon makinelerde nereden görülebilir? Ne kadar doğrudur?
2. Body ve lenslerde neler (Seri no, AF, çizik,...), ne şekilde kontrol edilmelidir?
3. Garanti olup olmaması satın almayı ne düzeyde etkiler?
4. Garantinin yurtdışı olması sorun yaratır mı?
5. Yerli firmalardan garanti açısından önemli olan (distribütör,...) var mıdır? Yoksa dükkan garantisi de yeterli midir?
6. Olur da alınan ikinci el cihazın yanında fonksiyonel veya göz boyama aksesuarlar varsa bunlar nasıl kontrol edilmelidir?
Bu grup sorularda benim yazmayı unuttuğum bir şey varsa onları da paylaşabiliriz.

kgurkan2010-04-20 12:28:26

[QUOTE=cgrcgds]Kendini ispatlamak zaten fotoğraf bilgisi ile olmamalı. Konu fotoğrafsa, kendini ispatlamak çekilen fotoğraflarla olmalı diye düşünüyorum... [/QUOTE]
[QUOTE=aquatopya]...
Bu yorumada katılmıyorum.Şöyledirki bir kişinin çekim bilgisi veya çekimi bilecek tekniği yok ise,çektiği fotoğraflar ezbere ve yardımcı programlar tarafından işlenmiş olarak,bakın bunu ben çektim tarzında sunum olur.Kişinin fotoğraf bilgisi olmalıdır.Şuda var,her bilen iyi fotoğraf çekecek diye birşeyde yanlış olur.Ama iyi fotoğraf çekmek için iyi bilgisi (ışık,kompozisyon vb.)olması lazım.
Saygılar..[/QUOTE]

İki yorumda da haklı ve haksız taraflar var. Sadece ifade ediş şekilleri farklı...
Birincisi en deneyimsiz kişi bile muhteşem bir fotoğraf çekebilir. Ancak bu deneyimle alakalı değil şans ile alakalıdır. Bu anlamda aynı kalitede devam edebilmesi için kesinlikle bilgi ve/veya deneyim gerekir.
İkincisi ise eğer bir kişinin çektikleri, işleme tabi tutulmamış haliyle, hep kaliteli ve güzelse onu her seferinde şanslı kabul etmek biraz garip olur. Muhtemelen biliyordur ki o kadar istikrarlı olarak çekiyordur.
Sonuçta bilgi ve deneyim olmazsa olmaz. Ancak "kendini ispatlama" kavramını ortaya atan kişi olarak söylemek isterim ki "iş veya deneyim değil sadece kabul ettirme çabası" olursa yanlış bir yol olur.
Aynı şekilde ben de burada yazılanları üç beş site gezip, çeviri yapıp yazabilirim. Bu benim bunları bildiğimi göstermez. Ama deneyimle birlikte kendinden katılan yorumlar o çevirileri veye kişisel deneyimleri değerli ve kabul edilir kılar.
Konunun tekrar tartışmaya dönmemesi için, tabi sizler için de sakıncası yoksa, sadece sorulara ve cevaplarına odaklanmak en güzeli olur.

Her ikinize de şimdiye kadar ki ve bundan sonra yapacağınız katkılardan dolayı teşekkür ederim.

[QUOTE=kgurkan]Soruların içerisinde cevaplarını bildiklerim ya da bilmediklerim olabilir. Ancak bu çok da önemli değil. Çünkü ben kendimi bu konuda uzman veya deneyimli olarak görmüyorum. Makinelerde çıkan modeller ve aksesuarları bir yerden sonra takip edemediğimden, eskiden bildiklerim bana bile yetersiz geliyor. Bu nedenle bazı soruları basit şekilde sorarken bazılarını da sırası geldikçe paylaşıyorum.
Konuyu açan Salih arkadaşımız ve ilgilenen diğer kişiler de bu sorulardan sırasıyla faydalanır diye düşünerek sorularıma devam ediyorum.

1. Satın alırken ifade edilen "shutter (çekilen fotoğraf sayısı, merceğin kapanıp açılma sayısı,...)" canon ve nikon makinelerde nereden görülebilir? Ne kadar doğrudur?
2. Body ve lenslerde neler (Seri no, AF, çizik,...), ne şekilde kontrol edilmelidir?
3. Garanti olup olmaması satın almayı ne düzeyde etkiler?
4. Garantinin yurtdışı olması sorun yaratır mı?
5. Yerli firmalardan garanti açısından önemli olan (distribütör,...) var mıdır? Yoksa dükkan garantisi de yeterli midir?
6. Olur da alınan ikinci el cihazın yanında fonksiyonel veya göz boyama aksesuarlar varsa bunlar nasıl kontrol edilmelidir?
Bu grup sorularda benim yazmayı unuttuğum bir şey varsa onları da paylaşabiliriz.

[/QUOTE]

Köksal Bey , biliyorsunuz tartışma aslında karşılıklı birbirini tartmak, zıt görüşleri terazinin kefelerine koymaktır. Bu anlamda tartışmak iyidir , yeter ki sözlü yazılı kavga olmasın, seviye korunsun

Fotoğraf bilgisinin gerekliliğine ben de katılıyorum. Ben sadece kendini ispatlamak gibi bir amaç olsaydı fotoğraf bilgisi değil fotoğrafların kendileri ortaya konmalıydı diyorum. Zaten bir kimsenin fotoğraflarına bakınca onun fotoğraf bilgisi ve hatta kendisi ile ilgili daha birçok konuda fikir sahibi olabiliriz. Hem bu fotoğraf bilgisini fotoğraf çekmekte kullanmaycaksak, olsa olsa bir bulmacada ilgili soru çıkarsa işimize yarardı.

Köksal Bey, sorularınıza Muammer Bey cevapları vermiş. Ben ilk sorunuzdaki "merceğin kapanıp açılma sayısı" 'nı anlayamadım. Objektifteki diyaframdan mı bahsediyorsunuz?

Garanti konusu da gelince, ben daha önce DSLR ve kompakt dijital makinalarımı yurtiçi garantili olarak aldım. Ancak garanti gerektirecek herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Bu yüzden ben fiyat farkını da göz önüne alarak bundan sonra yurtdışı garantili denen makinalardan alacağım. Bunu tavsiye anlamında değil kişisel tercihim olarak söylüyorum. Ürünlerin ülkemizdeki yüksek fiyatları da gerçekten sinirlerimi bozuyor.

XXXD ler ile XXD aralarında ki fark nedir canonlar da. blueboy2010-04-19 23:12:39

Çağrı bey,köksal abi sanırım perde açılıp kapanma sayısından bahsetmiş.

[QUOTE=aquatopya]Çağrı bey,köksal abi sanırım perde açılıp kapanma sayısından bahsetmiş.[/QUOTE]

Ben de öyle düşündüm de, ayrı olarak yazınca, acaba diyaframın açılıp kapanması da sayılabiliyor mu diye merak ediyordur dedim Ya da ikinci el lenslerin diyafram bıçaklarının aşınmışlığı gibi birşey mi sorulmuş dedim.

Gecikmeli olarak yazılanları gördüm. Parantez içinde yazdığım ifadeler aslında "shutter" için daha anlamlı olabilecek ve daha anlaşılır hale gelecek açıklama nitelğindeydi. İkiniz de takdir edersiniz ki birçok kişi shutter'ın ne olduğunu bilmiyor. Eğer ikiniz de yanlış ifade ettiğimi düşünüyorsanız o mesajdaki ifadenin üzerini çizili hale getirerek düzeltirim.
Gördüğüm kadarıyla sorularım ve açıklamalarınız hepimizi gayet makul, ortak ve daha anlaşılır bir konu ortamına getirdi. Sağduyulu yaklaşımlarınıza bir kez daha teşekkürler.


Ne alacağımız, nasıl alacğaımız, nelere dikkat edeceğimiz ve bütçemizi konuştuğumuza göre biraz daha farklı sorularını sorma zamanı geldi diye düşünüyorum. Akvaryum ile uğraştığımız ve özellikle de balıkları çekeceğimiz için konu hemen "Makro" üzerine dönüveriyor. Elbette diğer konular da var.

1. Dış çekim ile makro çekiminin ikisini de yapacak kişiler için konuştuğumuz seçimlerde değişiklik olacak mı?
2. Makro çekimi için nasıl bir lens ve hangi aksesuarlar gerekir?
3. Flaş olarak dahili flaş mı yoksa ekstra flaş mı kullanılmalı? Yoksa tamamen ayrı bir ışıklandırma ile mi çekilmeli?
4. Filtre ne işe yarar? Ne zaman ve hangisi kullanılır? Deneyimsiz olanlar hangi aşamada alıp kullanmalıdır?
4. Uzak mesafeden çekilmek istenen fotoğraflar için nasıl bir zoom lens alınmalıdır?
5. Uzun süreli pozlama ile çekilecek fotoğraflar için makine özellikleri nasıl olmalıdır?
6. Gece görüşü özelliği kullanabilmek için nasıl bir ekleme gerekir?

Hakkında konuştuğumuz makineler bu soruları gözönüne alarak hala uygun mudur? Yoksa daha farklı bir makine mi olması gerekir? Soruları cevaplarken gerekirse önceki soruların cevaplarını da revize ederek ele almak yerinde olur.
kgurkan2010-04-20 12:27:43

Bu soruların asıl cevapları çok daha uzun olur ancak kısaca cevaplayayım ben.

1. Dış çekim ve makro çekimlerde tabiki gövdede bir fark olmayacak. Sadece profesyonel makinalar suya,toza vs daha dayanıklıdır. Dış çekim için amaca göre hemen her objektif uygundur. Makro için ise makro objektifler gereklidir.

2. Makro için en iyi sonuç fiyatı epey yüksek olan makro objektiflerle alınıyor. Makro , esasen sensör üzerine düşürdüğümüz görüntünün gerçeğine birebir ya da daha büyük olması demektir. Her yakın plan için makro desek de asıl makro bu şekildedir. Makro objektif dışında daha az başarılı yöntemler de var. Bu konu hakkında özel olarak uzunca yazmak lazım.

3. Ekstra flaş en iyi sonucu veriyor. Makinaların flaş kızağına takmak için üretilen kafa flaşları bu iş için uygun. Bir kablo ya da kablosuz alıcı -verici vasıtası ile flaş, akvaryumun üstüne ya da yanına konumlandırılabilir. Makinanın kendi flaşı ise direkt karşıdan geldiği için balıkta aşırı parlama oluyor, ve adeta balık gece vakti magazin muhabirine yakalanmış ünlü gibi görünüyor. Bir de parlamayı önlemek için açılı çekmek ya da başka bir yöntem uygulanınca kadraj problemleri de beraberinde gelebiliyor.

4. Dijital fotoğrafçılıkta eskiye göre filtre kullanımı daha az. Özellikle efekt ve renk filtreleri neredeyse kullanılmıyor. Çünkü makina ayarlarından dahi bu tip filtrelemeler yapılabiliyor. Ama polarize gibi filtreler amaca göre kullanılabilir. Bir de kesin bir şartmış gibi objektifi korumak amacıyla ucuz UV filtreler kullanılıyor. Bu da objektifin optik kalitesini daha en baştan düşürmek gibi birşey oluyor.

4. Uzak mesafe için hem tele-zoom hem de daha geniş aralıktaki zoomlar uygun. En iyisi sonuçları görüp amaca göre karar vermek.

5. Eğer bahsettiğiniz bulb modu (istediğimiz süre boyunca pozlamaya yarayan mod) ise, yanlış bilmiyorsam hemen her makinada bu mod vardır. Onun dışında daha uzun enstantene değerleri daha profesyonel makinalarda oluyor sanırım, ve pek de kullanılmıyor. Ne amaçla kullanacağınız söylerseniz cevap daha net olacak.

6. Gece görüşü için de aparatlar var ama benim hiç anlamadığım bir konu, üzgünüm


cgrcgds2010-04-20 11:34:19

Sorduğum son grup soruların "popüler kültüre dayalı" genel sorular olduğu sanırım açıktır. Her yeni başlayanın merak ettiği ve bir o kadar da heves ettiği başlıklar olup detayları çoğu zaman bahsedilmeden geçilir.
4. soruda geçen Zoom için iki örnek maçlarda uzaktan bir anı yakalamak veya özellikle dışarıda bir ağacın tepesindeki kuşu net olarak çekmek verilebilir. Ayrıca tanıdığı birisini uzaktan çaktırmadan fotoğraflamak da bu kullanımda en sık ilgi çeken uygulamalardan birisidir.
Zoom konusundaki soruyu 50-200 ya da 70-300 gibi rakamların ne ifade ettiğinden bahsederek açıklamak, mesafe ve netlik konularına girerek bahsetmek ve küçük ama etkili lenslerden örnek vermek yoluyla açabiliriz.
5. sorudaki uzun pozlandırma özellikle geceleri şimşekleri yakalamak amacıyla makineyi sabitleyip bırakmak ve bir süre sonra karanlık gecedeki aydınlık şehir ve şimşeklerin görüldüğü bir kare yakalamak olarak örneklenebilir.
Bu sorular biraz daha şekillendikten ve belki (özellikle de konu sahibi Salih Bey gibi) başka kişiler de akıllarına gelen benzer sorular sorduktan sonra daha uzmanlık gerektiren bir kaç soruyu da paylaşacağım.

Bana göre bu konunun amacı bitmiştir.Fotoğrafın diğer kollarına geçmeye başladı bu konu,okuyan birinin kafası karışabilir.Ayrı bir başlık altında devam edilebilir.