Siyanobakter (Yeşil Su) Mücadelesi...
Arkadaşlar merhabalar; 5 ay önce kadar yasadığım Siyanobakter patlaması (yeşil su) olayıyla ilgili gozlem ve tecrübelerimi burada tekrar sizlerle paylaşmak istedim. Bu sorun hobi ile uğraşan herkesin karşılaşabileceği ve mücadelesi zor aynı zamanda da son derece can sıkıcı bir görüntü oluşturan illet bir durum.
Şimdi olayı detaylandırmadan önce bir mantık benzetmesi yapmak gerekirse olay "ekmekle köfte arasındaki ilişkinin tam tersidir" denilebilir. Aslında bu bakteri ile başetmek çok zor değil ama mantığını ve nasıl yayıldığını ve ürediğini bilmek gerekiyor.
Öncelikle siyanobakter neden oluşuyor: Değişim yaptığınız sudan; kullandığınız yemlerden; tanka eklediğiniz her türlü canlı; ilaç ve malzemeden üreyebileceği gibi zamanla kendi kendine de oluşabilir. Siyanobakter esasında suyumuz içerisinde her zaman bulunmakla beraber uygun ortamı bulduğu anda hızla çoğalarak tankınızın her yanını istila eder.
Uygun ortam nasıl oluşuyor: Siyanobakter patlaması için uygun ortam uygun besin zincirinin oluşmasıdır. Işıklandırma süresi ve direk güneş ışığı alması da Siyanobakter'ı tetikleyen diğer faktörlerdir. Yani Siyanobakter için uygun besin ortamı nedir?
Uygun besin ortamı: Siyanobakter önceleri bilim adamları tarafından alg olarak nitelenen ancak daha sonra bir bakteri türü olduğu anlaşılan ve literatürde Mavi-Yeşil Alg olarak adı geçen illetin başlıca besinleri: Fosfor; Fosfat; Nitrit; Nitrat; Azot; Potasyum; Demir; Magnezyum; Çinko; Bakır... Bu maddelerden bir ya da bir kacının tank icerisinde birikmesi-miktarının artması durumunda siyanobakter hızla çoğalabiliyor. Siyanobakter bu maddeleri besin olarak kullanıyor bu nedenle içeriğinde bu maddelerin bulunduğu bir kimyasal katkılarla ya da dezenfektan ile tankı temizlemenin hiç bir yararı yok. Yani bu sorunla farklı bir şekilde mücedele etmek gerekiyor.
Şimdiye kadar elimizdeki verileri toplayalım: Bitkilerimiz için kullandığımız gübreler; protein içerikli yemler; sık ve yüksek oranda yapılan su değişimleri; çürümeye meğilli bitkiler; yetersiz filtrasyon; aşırı filtrasyon; filtre debisinin yüksek oluşu; filtre ekipmanlarının sık sık ve derinlemesine temizlenmesi; biolojik filtrasyonun yetersizliği (bu en önemlisidir); ilaç ve her türlü kimyasal kullanımı gibi nedenler Siyanobakter'a davetiye çıkarmakta ve üreme hızını artırmaktadır.
Şimdi Siyanobakter'la nasıl mücedele edeceğiz: Siyanobakter'ın en önemli besin kaynağı Nitrat ondan sonrada Demir'dir. Yeryüzünün tamamının %5,9 u Demir elementinden oluşmaktadır; değişim suyumuzda bol miktarda mevcuttur. Bu nedenle ilk hedefimiz nitrat oranını hızla düşürmek olacak. Ondan sonra Demir ve diğer maddeleri kontrol altına alacağız. Kesinlikle yosun giderici, dezenfektan vb. ilaç kullanmayın Siyanobakter'ları beslemiş olursunuz. Ben Siyanobakter'ın besin zincirini kırmak (nitratı yok etmek) ve tankımdaki biyolojik filtrasyonu en üst seviyeye çıkarmak için şunları yaptım.
1. Filtre debiniz yüksek ise düşürün. Bu dönemde filtreniz tankınızı satte 1,5-2 defa çevirirse yeterlidir. Yüksek debili sistemlerde nitrobakter'ların filtre içine yerleşmesi zorlaşıyor. Doğal olarak çoğalamıyorlar. Ben mücadelede debimi saatte 2 tur olacak şekilde ayarladım. Debiyi düşürmek için özellikle filtre su girişine ya da ilk katmanına (bu uygulama filtre sisteminize gore değişiklik gosterecektir) çok sıkı sünger yerleştirilerek debiyi düşürün ve bu süngerinizi normal çeşme suyu altında her gün iyice temizleyerek tekrar yerine yerleştirin. Bu kısım filtrenizdeki en onemli kısımdır. O nedenle toplam filtre alanının en az %25-30 unu oluşturmalıdır.
2. Filtre içerisinde biyolojik filtrasyonun (nitrobakter) hızla oluşabilmesi ve yerleşebilmesi için maximum yüzey alanı yaratın. Bu çok önemli bir durum. Çünkü ne kadar yetersiz alana sahipseniz mücadele süreniz o kadar uzun olacaktır. Ben bu nedenle filtre içindeki kalan boş yerleri ve seramikleri çıkararak yerine sünger doldurdum. Sünger filtrasyon için iyi bir malzeme. Oldukca geniş yuzey alanına sahip ve filtre debisinin düşürülmesine de katkıda bulunuyor. Filtre sisteminizde 1. maddede anlattığım hergün yıkamanız gereken sıkıştırılmış sünger dışında kalan tüm alanlar biyolojik arıtma için uygun hale getirilmelidir.
3. Filtre içinde elyaf kullanıyorsanız elyafınızı çıkarın ya da iyice sıkıştırın. (ben çıkarmanızı tavsiye ederim) Elyaf mekanik filtrasyonda etkili olamasına rağmen nitrobakter'ların oluşması ve yerleşmesi için elverişli bir malzeme değil. Bu nedenle az miktarda kullanın ve kalan alanlarınızı daha sıkı ve yüksek yüzey alanına sahip süngerle doldurun.
4. Tankınızdaki su değişimi oranlarını ve sıklığını bu dönemde daha dikkatli ayarlamak gerekiyor. Şöyleki: Hepimiz dinlendirilmiş çeşme suyu kullanıyoruz. Dinlenmemiş çeşme suyunda klor mevcut olduğu için dinlendiriyoruz. Bu dönemdeki değişimlerinizi yarı dinlenmiş yarı klorlu su ile yapınız. Değişim ile tankınıza ilave edeceğiniz az miktarda klor nitrobakter'larınızı fazla etkilemeyecek ama Siyanobakter'a ciddi zarar verecektir. Suyunuzu sık değiştirmeyin ama her defasında %50 değişim yapınız. Değişim suyunuzun tankaki su ile aynı ısıda olmasına önemle dikkat ediniz. Değişim suyunuzu hazırlarken; dinlenmiş suyunuzu, şofbenden sıcak olarak alacağınız direkt şebeke suyu ile aşılayın ve tanktaki ısıya göre ayarlayın.
5. Su değişiminizi ne zaman yapacaksınız: Eğer suyunuz değişimden hemen sonra hızla yeşillenmeye başlıyorsa iki günde bir %50; ancak yeşillenme hızı yavaş ise 4 gunde bir defa %40 değişim yapmanızı öneririm. Suyunuzdaki yeşillenme hızı yavaşladığında siz de değişim aralığını ya da oranını ona göre ayarlayabilirsiniz.
6. Tankımızdaki bitki sayısını maksimuma çıkaracağız (bu mücadelede en etkili unsurlardan biridir). Çünkü bakınız bitkiler ne ile besleniyor:
a) Makro Besinler: Azot (N), Fosfor (P), ve Potasyum (K)
b. Mikro Besinler (Eser elementler): Demir (Fe), Bor (B), Manganez (Mn), Molibden (Mo), Çinko (Zn), Bakır (Cu), Magnezyum (Mg)
Yani bitki eklemekle Siyanobakter'ın yemeğine iyi bir ortak bulmuş oluyoruz. Bu nedenle mücedeleye başladığımız anda bitkilerimizi eklememiz şart. Bu konu mücadelede çok etkili olmakla beraber biyolojik arıtma ile nitratı düşürmezsek tek başına yeterli olmayacaktır. Bir de dikkat edilmesi gereken dalları kopan; çürümeye meğilli bitki kullanmaktan kaçınmak gerekiyor çünkü bu da suda ki nitratı artırıyor. Kalın gövdeli geniş yapraklı ve köklü bitkiler tercih edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıdaki anlattığım süreç içinde biyolojik filtrasyon sisteminiz hızla oluşurken; hafif klorlu değişim suyunuz Siyanobakter’i kontrol altında tutacaktır. Bol bitkilendirme ile siyanobakter’in alternatif yiyecek kaynaklarını azaltmış olacaksınız. Nitrobakter’larınız miktar olarak arttığında ise tankınızdaki nitrat seviyesi büyük oranda düşecek ve Siyanobakter aç kalacaktır. Bu durumda Siyanobakter'ın yöneleceği diğer besin maddelerini yoğun bitkilendirme ile bertaraf etmeniz sart; aksi takdirde sorun devam edecektir. Çünkü Siyanobakter’in ihtiyac duyacağı alternatif besin kaynakları her su değişiminde tankınıza bol miktarda ilave olacaktır. Yani konunun başında söylediğim olaya geliyoruz Ekmek/Köfte ters ilişkisine: "Ne kadar çok Nitrobakter + Bitki = O kadar az Siyanobakter".
Ben bu şekilde hareket etmem gerektiğini yerli ve yabancı bir çok kaynak ve makaleyi okuyarak edindim. Siyanobakter olayının temel hareket noktaları ve karakteristiği yukarıda anlattığım gibidir. Ancak hepimizin tankı; filtre sistemi aynı özelliklerde olmadığı için sorunu yaşayan arkadaşım kendi sistemine uygun çözüm yöntemini yukarıdaki verilere dayanarak bulabilir.
Olayı daha detaylı anlatmaya kalkarsam 10 sayfa yazmam gerekir. Ama temel olarak olay budur. İzlediğim yöntem çok iyi sonuç verdi. Suyum 1 haftada kaymak gibi oldu. Yeşil canavarlar nere gitti belli bile değil. Şu anda normal filtre debime döndüm (saatta 5 tur); bitkilerim çok yakıştılar bu nedenle çıkarmadım. Mücadelede hiç ilaç ve kimyasal madde kullanmadım. Az yemleme yaparak balıklarımı aç bırakmadım; yemlemeye normal devam ettim. Işık kesintisi yapmadım. Balık kaybım olmadı.
Saygılarımla...
Beğenenler: [T]152067,tayfur bistami[/T][T]40081,@qua_Butik[/T][T]210316,Bielefeld[/T][T]96764,iwagumi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]152067,tayfur bistami[/T][T]80881,rafael[/T][T]96764,iwagumi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bende aynı sorun yaşadım 225 litre tankımda değişimleri sıklaştırmama rağmen yaklaşık 2-3 gün içerinde su tamamen yeşil olmaya başladı. Denemediğim ilaç kalmadı dersem yalan olmaz herhalde (en azından bildiğim ve duyduğum ilaçlar) ama sonuç alamadım.Tankdaki balıklarımı çıkartarak bir arkadaşımın tankına koydum ve tankın içerisine 150-200 gr. bakır sülfat (göztaşı) attım.Yaklaşık 2 gün filtrasyon çalışır durumda beklettim.Sonra filtreyi söküp temizledim inanın çok zor oldu.Kumu ve kayaları değiştirdim.Tankı iyice yıkayarak yeniden su koyup dinlendirdim.5. gün balıkları yeniden koydum yaklaşık 12 gündür su hergün daha iyiye doğru gidiyor,şimdiki halinden gayet memnunum.(bakır sülfat ın kokusu haricinde)kokuda zamanla kaybolacaktır diye düşünüyorum.
Saygılarımla,
Herkese sağlıklı tank ve balıklar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üretim akvaryumlarımızdan birinde yeşil su'ya benzer şekilde fakat siyah renkli bir su ile karşılaştık, görüş mesafesi sıfır'a yakındı. buradaki canlıları başka bir akvaryuma aktardık fakat aktarım yaptığımız akvaryum suyu da 2 gün içinde siyah'a döndü.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
+1: [T]199866,Fatihs[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir