Dip Çekimi


RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 20 Mayıs 2010 17:50
Aykut Bey,genel olarak nehirlerdeki dengeler ikiye ayrılır.
 
1-Akıntı üzerine kurulan denge
2-Durgun su üzerine kurulan denge
 
Bakteriler en iyi hafif akıntılı sularda işlev görmektedir.Çok akıntılı nehirlerde bakterilerin azot çevirimi gibi bir şeyden söz edemeyiz.Zaten gerek de yoktur.Akan su sürekli bir su varlığına işarettir.Kaynaktan akan su,nehir suyunun temiz kalmasını sağlar.
 
Oysa ki durgun sularda su yenilenmesi çok az olduğu için biyolojik ve biyokimyasal dönüşümlerin iyi yapılması gerekir ki, içinde bulunduğu canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için doğal bir denge oluşsun.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Mayıs 2010 18:51
[QUOTE=unotim123]Aykut Bey,genel olarak nehirlerdeki dengeler ikiye ayrılır.
 
1-Akıntı üzerine kurulan denge
2-Durgun su üzerine kurulan denge
 
Bakteriler en iyi hafif akıntılı sularda işlev görmektedir.Çok akıntılı nehirlerde bakterilerin azot çevirimi gibi bir şeyden söz edemeyiz.Zaten gerek de yoktur.Akan su sürekli bir su varlığına işarettir.Kaynaktan akan su,nehir suyunun temiz kalmasını sağlar.
 
Oysa ki durgun sularda su yenilenmesi çok az olduğu için biyolojik ve biyokimyasal dönüşümlerin iyi yapılması gerekir ki, içinde bulunduğu canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için doğal bir denge oluşsun.
[/QUOTE]
 
 Çok teşekkürler. Ve bu bilgilerden yola çıkacak olursak akvaryumumuzda her ne kadar akıntı düzeyi yüksek olsa da bu akıntının kaynağı tanka giren taze su değil, sadece tanktaki suyun enerji gücüyle ivmelendirilmesidir.
 
 Şimdi biyolojik olarak örneğini verdiğiniz "hızlı akıntı altında azot çevrimi zorluğu/noksanlığı" ve nispeten durgun su şartlarında bu döngünün daha kolay ve başarılı olacağı noktasından hareket edersek, dip çekimi yapmayarak oluşacak tortu üzerinde nitrifikasyon bekliyoruz, fakat bu tortuyu hareketlendirerek dış filtrenin bunları tutmasını sağlamaya çalışan arkadaşlar olduğu için sormak istedim. Tortuları az akımlı ortamdan, dış filtrenin içi gibi çok yüksek akıntı altındaki ortama yönlendiriyoruz, ve tortu oradaki medya içine sıkışıp kalıyor. Bu aşamadan sonra o tortudan beklediğimiz faydanın ne kadarını alabileceğimizi siz daha iyi yorumlarsınız diye düşünüyorum. Belki "bakteriler yoğun akıma maruz kalacakları için tutundukları tortuyu bırakarak suda tekrar serbest duruma geçerler, ve tankın içinde yine düşük akıma sahip başka bir bölgede kolonileşirler" diyebilirsiniz. "Filtrede takılı kalan tortu da zamanla suda çözünerek tankın suyuna karışır, bunun bir zararı yoktur" da diyebilirsiniz. Ben, hazır bakterilerin yuvalanması için tortuyu oluşturmuşken bunu mümkün olduğu kadar tankın içinde tutmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Hatta bu yapıyı korumak için dış filtrenin bu tortuyu çekemeyecek şekilde konumlandırılmasının bu yöntem için daha sağlıklı olacağı kanısındayım. Şöyle düşünelim, tankta hem akıntılı bölge, hem de daha durgun bölgeler var. Düşük akımda bakteriler daha kolay işlev görüyorlarsa mümkün olduğunca onları o bölgelerde tutmalıyız.  
 
 Yorum siz sevgili dostlarımın...
 
ahbeabi2010-05-20 19:00:48

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hosokawaÇevrim Dışı

Kayıt: 08/02/2009
İl: Çorum
Mesaj: 101
hosokawaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Mayıs 2010 11:58

Aykut bey yanlız benim anladığım kadarı ile(ki yanlış anladıysam düzeltin) Onur bey azot çevriminin tamamen durgun sularda daha iyi yapılabildiğini söylemiyor aksine akıntılı sularda çevrimin daha iyi olacağını anlatıyor.Zira bizim dış filtrelerde oluşturmak istediğimiz şartlar aerob bakteriler için uygun koşullardır.Akıntı olmayan bölgeler yüzey hariç O2 yönünden fakir kalacaktır dolayısı ile Aerob bakteriler açısından optimal koşul olmayacak,Anaeroblar için dahe uygun olacaktır bu ise Amonyağın nitrat ve nitrite dönüşmesini amaçladığımız akvaryumlarımızda amonyağın birikmesine neden olacaktır.Ayrıyetten Eğer sizin teoreminizi yani durgun sularda azot çevriminin daha iyi yapılabileceğini kabul edersek dış filtrelerde veya sumplarda bakteri kolonizasyonu için kullandığımız diğer materyaller ile tüm bu amaç için kullandığımız filtre ve sump sistemleri işlevsiz kalır zira akıntı ile bakteriler dış filtrelerimizde koloni oluşturamazlar.

hosokawa2010-05-21 12:03:04

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Mayıs 2010 12:40
[QUOTE=hosokawa]

Aykut bey yanlız benim anladığım kadarı ile(ki yanlış anladıysam düzeltin) Onur bey azot çevriminin tamamen durgun sularda daha iyi yapılabildiğini söylemiyor aksine akıntılı sularda çevrimin daha iyi olacağını anlatıyor.Zira bizim dış filtrelerde oluşturmak istediğimiz şartlar aerob bakteriler için uygun koşullardır.Akıntı olmayan bölgeler yüzey hariç O2 yönünden fakir kalacaktır dolayısı ile Aerob bakteriler açısından optimal koşul olmayacak,Anaeroblar için dahe uygun olacaktır bu ise Amonyağın nitrat ve nitrite dönüşmesini amaçladığımız akvaryumlarımızda amonyağın birikmesine neden olacaktır.Ayrıyetten Eğer sizin teoreminizi yani durgun sularda azot çevriminin daha iyi yapılabileceğini kabul edersek dış filtrelerde veya sumplarda bakteri kolonizasyonu için kullandığımız diğer materyaller ile tüm bu amaç için kullandığımız filtre ve sump sistemleri işlevsiz kalır zira akıntı ile bakteriler dış filtrelerimizde koloni oluşturamazlar.[/QUOTE]

 
 Volkan Bey, elbette tamamen durgun sularda azot çevriminden söz edilemez. Dediğiniz gibi en önemli ihtiyaç olan oksijen, dipte bulunması gereken bakterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar ulaşamayacaktır. Bu nedenle bende "...nispeten durgun su şartlarında bu döngünün daha kolay ve başarılı olacağı..." şeklinde değinmiştim yazımda, o cümlenin başında yüksek akıntıya maruz kalan alanlardan bahsediyordum. Yani benim durgun sularda azot çevriminin daha iyi yapılabileceği gibi bir teoremim yok. :)
 
 Tanklarımıza bakacak olursak, zaten hemen hiçbirimizin tankında tamamen durgun bir alandan söz edemeyiz sanıyorum. Çünkü hepimiz, tanktaki filtrasyon sistemimizin gücünü, su hacmini saatte ortalama 3 kez çevirebilecek şekilde seçip düzenliyoruz. Örneğin benim 500 ltlik tankımda su saatte 4 kez dönüyor. Böyle bir döngü varken ben tankın içindeki yüzeylerin geneli ve tabanını "hafif akıntılı", dış filtrenin içini ise "yüksek akıntılı" alanlar olarak betimlemek istemiştim. Sanırım burada bir yanlış anlaşılma oldu ve uyardığınız için teşekkürler.
 
 İşin bir de "filtrasyon sistemi içindeki kolonizasyon" boyutu var dediğiniz gibi. Ben sump sistemlerini, eğer doğru kurulurlarsa "yüksek akıntılı", yani kolonizasyonun oluşamayacağı sistemler olarak görmüyorum. Bu tamamen sumpın alanı ve motorlarla çevrilen suyun geçiş hızıyla alakalı bir durumdur. Yani kabaca bir örnek verecek olursam, eğer tankın içindeki su değişim hızı saatte 2 kez hacmi döndürecek şekilde tasarlanırsa, sump sistemimiz de tank hacminin yarısı kadar olsa, sump içinde saatte 4 kez su dönecek kadar bir hız oluşur (çok genel bir örnek oldu, bazı detaylar elbette bunu değiştirebilir). Bu hız da bakterilerin tutunamayacağı kadar yüksek bir hız değildir elbette. Hatta sump daha küçük olsa, ve örneğin sumpdaki suyun hızı saatte 10 defa değişime tekabül etse de (tahminime göre) bu hız yine kolonizasyona imkan verecektir.
 
 Fakat dış filtreler için açıkçası olayın daha farklı olduğunu düşünüyorum. Örneğin 500 litrelik bir tankın suyunu saatte 3-4 kez çevirebilen (1500-2000 lt/h) bir su sirkülasyon hızından bahsediyoruz. Ve bu kadar su sadece 15 litre hacme sahip (genellikle daha da küçük) bir ortamın içinden geçiyor, yani saatte ortalama 100-130 kez bu su değişiyor! Giren su sadece 30 saniye içinde filtreden çıkmış oluyor. Hal böyleyken dış filtreden ne kadar biyolojik filtrasyon bekleyebiliriz açıkçası endişeliyim. Bu hız kolonizasyon oluşması için yine de uygun mudur acaba? Beklendiği ölçüde yerleşseler bile, bu denli yüksek bir geçiş hızı altında nitrosomonas bakteriler ne ölçüde NH3 işleyebilirler, ya da nitrobacter kolonileri NO2? Kaldı ki dış filtrelerin içindeki malzemelerin tamamen boşaltılarak yapılmış deneyler vardır. Tanktaki azot döngüsünün aynı şekilde işlediği görülmüş, ve döngünün çok büyük bir kısmının dış filtre içinde değil tank substratı üzerinde yapılandığına dair sonuçlar elde edilmiştir.
 
 Ayrıca eğer su bu kadar yüksek hızdaki bir ortamdan geçerken gerekli biyolojik dönüşümü geçirebiliyor olsaydı HMF tipi filtreler nitrifikasyon konusunda bu kadar iddialı olmazlardı diye düşünüyorum. O sistemlerde temel ilke suyun geniş bir yüzeyden yavaş biçimde geçmesi şeklindedir. Nitrifikasyon bakterilerinin optimum seviyede işlem yapabilmesi içinse 5 cm/dk formülü verirler.  Yani su, dakikada, substrat içinde sadece 5 cm yol katetmelidir. Dış filtrelerde yukarıda ortalama 30 sn içinde suyun filtreyi terkettiğini görmüştük. Filtredeki medya yüksekliğini kabaca 40 cm olarak düşünsek, optimum düzeyde nitrifikasyon için aslında bu yolu 8 dakika içinde geçmelidirler gibi bir sonuç çıkıyor. Yani hedeflenenin 16 katı yüksek bir hız oluşuyor dış filtre içerisinde.
 
 
ahbeabi2010-05-21 13:32:54

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hosokawaÇevrim Dışı

Kayıt: 08/02/2009
İl: Çorum
Mesaj: 101
hosokawaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Mayıs 2010 15:05
Aykut bey sizin de daha önce değindiğiniz gibi;'Endüstriyel su arıtma tesislerinde yapılan çalışmalar sonucunda, bakteri yatağından geçen suyun hızı için en uygun değerlerin, 1-30 cm/dakika arasında olduğu ve bakterilerin en verimli ve etkin (optimum) olarak, bu hız aralığında aktif olduğu belirtilmektedir. Bakterilerin üzerinden, daha yüksek hızlarda geçen su sebebi ile bakterilerin bulundukları ortama tutunmayı bırakıp yada tutunamayıp, daha sakin akıntıya sahip bölgelerde yerleşip çoğalma eğilimine girdikleri, gerekirse oluşan bio-filmi kalınlaştırarak, bu katmanların daha alt kademelerine geçtikleri ve bununda bio-reaktörün etkinliğini azaltıcı yönde etki yaptığı gözlenmiştir.'(alıntıdır).Şimdi bu bilgiler ışığında Tetra 1200 dış filtre yi irdeleyecek olursak:saatte 12000 lt debisi vardır ve 24 lt hacmindedir yüksekliği de yaklaşık 50 cm dir.Bu demek oluyor ki filtre 1.2 dk da tam olarak boşalıyor.Böylece su 50 cm uzunluğu 1.2 dk da katetmiş oluyor.Referans değerin alt sınırı olan dk da 1 cm veya üst sınırı olan dk da 30cm aralığına yakın bir değer bulunuyor.Zamanla debisinin düştüğünü de hesaba katarsak referans aralığa uyduğunu görebiliriz.Bu yanlızca Tetra 1200 dış filtre için geçerli değildir diğer tüm dış filtrelerde de yaklaşık olarak aynı durum söz konusudur.Ben kendim Tetra kullandığımdan bu ör.verdim.Sizin belirttiğiniz HMF filtreler ise biraz eskide kaldı ancak düşük maliyetli oluşu yapımının basit oluşu ve herkesin ulaşabileceği bir sistem olması nedeniyle yine de tercih edilebilir.Bu hesaplamaları sizin ya da benim sump sistemime de uyarlasak sonucun farklı olacağını düşünmüyorum. hosokawa2010-05-21 15:46:50

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Mayıs 2010 16:20
[QUOTE=hosokawa]Tetra 1200 dış filtre yi irdeleyecek olursak:saatte 12000 lt debisi vardır ve 24 lt hacmindedir yüksekliği de yaklaşık 50 cm dir.Bu demek oluyor ki filtre 1.2 dk da tam olarak boşalıyor.Böylece su 50 cm uzunluğu 1.2 dk da katetmiş oluyor.Referans değerin alt sınırı olan dk da 1 cm veya üst sınırı olan dk da 30cm aralığına yakın bir değer bulunuyor.Zamanla debisinin düştüğünü de hesaba katarsak referans aralığa uyduğunu görebiliriz. [/QUOTE]
 
 Volkan Bey, teşekkürler bilgiler için.
 Şimdi 50 cm uzunluğu 1.2 dakika içinde katettiğine göre 30 cm uzunluğu 0.72 dk yani 43 saniye içinde katediyor olmalı. Bu da bildiğiniz gibi üst sınırı aşmış durumda. Yalnız dediğiniz gibi, filtrenin tam performanslı çalışmaması nedeniyle bu çevirim hızı üst sınırın biraz altında kalarak durumu kurtarabilir. Yine de nitrifikasyon bakterileri için bu aralığında içinde en uygun değerin 5cm/dk olduğu belirtiliyor. Bu işlemi üst sınırına yakın bir yerden yakalayıp büyük bir biyolojik filtrasyon beklemek ne derece doğrudur, bakteriler bu ortamı ne kadar beğenip orada kalarak işlev görmeye devam ederler, burası biraz düşündürücü.
 
 HMF filtre kullanalım demiyorum tabii :) Eğer tankta uygun bir akım, tabanında uygun şekilde dizayn edilmiş bir substrat, özellikle de önemi vurgulanan (ve bizim yavaş yavaş konu dışına çıktığımızUtangaç) tortuyu düşünecek olursak, zaten azot döngüsü işlevini yerine getirmek için fazlasıyla yeterli olacaktır. Sadece optimum akım değerlerini tayin edebilmek için önceden araştırılmış bir sistem olarak referans vermek istedim. Sump sistemleri zaten uygun kullanıldıklarında harika biyolojik filtrasyona uygundurlar. Hatta çok daha farklı amaçlarla da kullanılabilirler, yosun filtresi gibi bir konu var mesela, nitrat seviyesini bile düşürmeye yarayabilirler.
 
 Benim sorunum dış filtrelerle. Toplamda 850 litrelik iki tankımda kullanıyor olsam da :)
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hosokawaÇevrim Dışı

Kayıt: 08/02/2009
İl: Çorum
Mesaj: 101
hosokawaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Mayıs 2010 18:44
Aykut bey konu dışına çıktığımız doğru ancak zaten benim kanaatime göre ve buradaki birçok  akvaristin görüşüne bakılırsa dip çekimi konusu açıklığa kavuşmuştur.Her nekadar dip çekimi ile alakalı olmasa da yine de aramızda görüş belirttiğimiz yeni konu da dip çekimi kadar önemlidir diye düşünüyorum.Ne de olsa karşılıklı görüş alışverişi veya tartışma ve buna bağlı olarak da araştırma yapmamız hobimizi daha ileriye götürmede bizlere yardımcı olacaktır.Benim son olarak yukarıdaki görüşlerime ekleyeceğim bir başka bilgi de:Optimal koşulların sağlanması bakterilerin üremesi ve fonksyon göstermesi için gerekli olan en uygun şartlardır ancak bu şartların dışında bakteriler üreyemez ya da işlev yapamaz diye bir bilgi mevcut değildir.Bakterilerin yaşaması için diğer optimal koşulları sağladığımızda(O2,ısı,besin vs)Bakterilerin işlev görmesi ile akıntı hızını grafik olarak çizersek bir çan eğrisi ile karşılaşırız.Bu çan eğrisindeki en tepe nokta 1-30cm/dk hızdır.40,50 cm/dk. hızda veya 0,5 cm/dk hızda da bakteriler 1-30cm/dk hıza yakın bir değerde işlev görecektir ve bunun da belki endüstriel su arıtımında değil ancak akvaryumlarımız da yeterli olacağı görüşündeyim. hosokawa2010-05-21 18:57:58

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Mayıs 2010 20:16
[QUOTE=hosokawa]Optimal koşulların sağlanması bakterilerin üremesi ve fonksyon göstermesi için gerekli olan en uygun şartlardır ancak bu şartların dışında bakteriler üreyemez ya da işlev yapamaz diye bir bilgi mevcut değildir.Bakterilerin yaşaması için diğer optimal koşulları sağladığımızda(O2,ısı,besin vs)Bakterilerin işlev görmesi ile akıntı hızını grafik olarak çizersek bir çan eğrisi ile karşılaşırız.Bu çan eğrisindeki en tepe nokta 1-30cm/dk hızdır.40,50 cm/dk. hızda veya 0,5 cm/dk hızda da bakteriler 1-30cm/dk hıza yakın bir değerde işlev görecektir ve bunun da belki endüstriel su arıtımında değil ancak akvaryumlarımız da yeterli olacağı görüşündeyim. [/QUOTE]
 
                Tetratec Dış Filtreler
 
                   Model                    Filtre iç hacmi
                   Ex 400                         3.2 Litre
                   Ex 600                         5.7 Litre
                   Ex 700                         6.6 Litre
                   Ex 1200                       12  Litre
                   Ex 2400                       22.7 Litre
 
 Bunlar Tetra firmasının kitapçığında verdikleri bilgiler. Bende bir EX 2400 kullanıcısıyım. Bir de bu verilen hacimlerin boş hacim olduğunu unutmayalım, içini medya ile doldurunca bu net su hacmi daha da azalıyor elbette. Yani su hızı daha da artmış oluyor. Filtremizin gücünün belirtildiği kapasitede olmadığını düşünürsek bu ayrıntıyı gözardı edebiliriz tabii.
 
 Bu bilgiler doğrultusunda elinizdeki filtre için yaptığımız hesaplamanın sonucunu ikiyle çarpmamız gerekiyor. Böylece zaten optimum seviyenin üst sınırında olduğunu bulduğumuz filtrenin verimi artık bu sınırlardan oldukça uzakta bir yerlere düşüyor.
 
 Benim bir de kullanmakta olduğum Atman 3338 filtrem var, onun kılavuzunu bulamadım fakat ölçüm ve hesaplamalarım onun için de tam 12 litre sonucunu verdi, bu filtre de 1200 lt/saat gücüne sahip deniyor. Aynı sizinki gibi bendeki de bu şekilde işlevsellikten oldukça uzaklaşmış gibi görünüyor. Yani çan eğrisinin oldukça aşağılarına düşüyoruz maalesef.
 
 Tabii bilmediğimiz bir nokta var, bu çan eğrisinin iki ucu nasıl bir açıyla aşağı eğilir. Yani optimum seviyenin üst sınırının iki katı fazlası bir hızla su çevrilse de bu ortamda kabul edilebilir ölçüde bir bakteri kolonileşmesi oluşabilir mi? Yoksa bu çok mu fazladır? Şahsen büyük bir uçurum olacağını düşünmüyorum. Yine de uygun olduğu varsayılan ölçülerden uzaklaşmış olduğumuz kesindir. Ayrıca yine belirtmek isterim, daha önce yapılmış olduğunu bildiğimiz (aslında ben de bu bilgiyi sitemizin çok değerli üyelerinden öğrendim) testlerde dış filtrenin tüm iç medyası boşaltılarak tanktaki azot döngüsünün olumsuz yönde etkilenmediği ölçülmüş durumda. Bu test hangi ortamlarda yapılmıştır, kim yapmıştır bilgim yok açıkçası. Çünkü çok fazla değişkene sahip zor bir test gerçekten. Eminim detaylarını bilen üyelerimiz bilgi vereceklerdir. Fakat bunu doğru kabul edersek, dış filtre ekipmanının zaten çok ciddi bir nitrifikasyon yapmadığını söylemek zor olmamaktadır.
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hosokawaÇevrim Dışı

Kayıt: 08/02/2009
İl: Çorum
Mesaj: 101
hosokawaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2010 08:47
Aykut bey ben hesaplamalarımı tetra germany nin internet sitesinden aldığım bilgiler ile yapmıştım (http://www2.tetra.de/ex_filter/index.cfm?lang_id=2&ident =home )linkinde Tetra 1200 için ölçüler26/25/50 cm olarak veriliyor net hacimi vermiyor.Bu ölçüler ile 24 lt den bile daha fazla bir hacim elde ediliyor.Eğer sizin söylediğiniz gibi 12 lt ise sorun oluşturabilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2010 09:31
 Evet sanıyorum o kaynakta verilen ölçüler filtrenin dolap gibi bir yere sığıp sığmayacağını belirleyebilmek için belirtilmiş filtrenin motoru dahil dıştan ölçüleri. Bendeki kitapçıkta tüm modeller için o bilgilerin yanında kova hacmini de vermişler. 
 
 Bir de yine anlaşılıyor ki 50 cm yükseklik filtrenin alttan üste dıştan ölçüleri, yani motoru da içine alıyor. Kovanın tahmini 15 cm daha kısa olmasını da gözönüne alırsak suyun katedeceği yol 35 cm'e düşüyor. Bu durumda hesapladığımız sonuç daha da azalacak.  
 
 Tekrar hesaplarsak, Ex 1200 dış filtrede su, satte 100 kez değişiyor. İçinden dakikada 20 litre su geçiyor. Yani ilk mesajımda da belirttiğim gibi 36 saniye içinde filtre tamamen boşalıyor. İçindeki medya yüksekliği (içindeki boş alan hariç) 30 cm olsa  1.2 cm/saniye gibi bir hız çıkıyor. Maksimum verim için önerilmiş 5 cm/dk oranına göre aslında 7 dakikada filtrenin boşalması gerekir. Yani bu hızın 14 katı daha yüksek bir hız elde ediyoruz. Bir başka deyişle 5 cm/dk yerine 72 cm/dk sonucunu alıyoruz.
 
 Optimum nitrifikasyon aralığının üst sınırı olan 30 cm/dk'dan ise iki katı bir hızla su geçişi oluyor.
 Yine dediğim gibi, dış filtrenin içinde hiç azot döngüsü olmaz diyemeyiz. Fakat şartların çok da uygun olmadığı aşikar.
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZuckarÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/05/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 3259
ZuckarÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Haziran 2010 14:22
[QUOTE=ahbeabi]
[QUOTE=hosokawa]

Aykut bey yanlız benim anladığım kadarı ile(ki yanlış anladıysam düzeltin) Onur bey azot çevriminin tamamen durgun sularda daha iyi yapılabildiğini söylemiyor aksine akıntılı sularda çevrimin daha iyi olacağını anlatıyor.Zira bizim dış filtrelerde oluşturmak istediğimiz şartlar aerob bakteriler için uygun koşullardır.Akıntı olmayan bölgeler yüzey hariç O2 yönünden fakir kalacaktır dolayısı ile Aerob bakteriler açısından optimal koşul olmayacak,Anaeroblar için dahe uygun olacaktır bu ise Amonyağın nitrat ve nitrite dönüşmesini amaçladığımız akvaryumlarımızda amonyağın birikmesine neden olacaktır.Ayrıyetten Eğer sizin teoreminizi yani durgun sularda azot çevriminin daha iyi yapılabileceğini kabul edersek dış filtrelerde veya sumplarda bakteri kolonizasyonu için kullandığımız diğer materyaller ile tüm bu amaç için kullandığımız filtre ve sump sistemleri işlevsiz kalır zira akıntı ile bakteriler dış filtrelerimizde koloni oluşturamazlar.[/QUOTE]

 
 Volkan Bey, elbette tamamen durgun sularda azot çevriminden söz edilemez. Dediğiniz gibi en önemli ihtiyaç olan oksijen, dipte bulunması gereken bakterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar ulaşamayacaktır. Bu nedenle bende "...nispeten durgun su şartlarında bu döngünün daha kolay ve başarılı olacağı..." şeklinde değinmiştim yazımda, o cümlenin başında yüksek akıntıya maruz kalan alanlardan bahsediyordum. Yani benim durgun sularda azot çevriminin daha iyi yapılabileceği gibi bir teoremim yok. :)
 
 Tanklarımıza bakacak olursak, zaten hemen hiçbirimizin tankında tamamen durgun bir alandan söz edemeyiz sanıyorum. Çünkü hepimiz, tanktaki filtrasyon sistemimizin gücünü, su hacmini saatte ortalama 3 kez çevirebilecek şekilde seçip düzenliyoruz. Örneğin benim 500 ltlik tankımda su saatte 4 kez dönüyor. Böyle bir döngü varken ben tankın içindeki yüzeylerin geneli ve tabanını "hafif akıntılı", dış filtrenin içini ise "yüksek akıntılı" alanlar olarak betimlemek istemiştim. Sanırım burada bir yanlış anlaşılma oldu ve uyardığınız için teşekkürler.
 
 İşin bir de "filtrasyon sistemi içindeki kolonizasyon" boyutu var dediğiniz gibi. Ben sump sistemlerini, eğer doğru kurulurlarsa "yüksek akıntılı", yani kolonizasyonun oluşamayacağı sistemler olarak görmüyorum. Bu tamamen sumpın alanı ve motorlarla çevrilen suyun geçiş hızıyla alakalı bir durumdur. Yani kabaca bir örnek verecek olursam, eğer tankın içindeki su değişim hızı saatte 2 kez hacmi döndürecek şekilde tasarlanırsa, sump sistemimiz de tank hacminin yarısı kadar olsa, sump içinde saatte 4 kez su dönecek kadar bir hız oluşur (çok genel bir örnek oldu, bazı detaylar elbette bunu değiştirebilir). Bu hız da bakterilerin tutunamayacağı kadar yüksek bir hız değildir elbette. Hatta sump daha küçük olsa, ve örneğin sumpdaki suyun hızı saatte 10 defa değişime tekabül etse de (tahminime göre) bu hız yine kolonizasyona imkan verecektir.
 
 Fakat dış filtreler için açıkçası olayın daha farklı olduğunu düşünüyorum. Örneğin 500 litrelik bir tankın suyunu saatte 3-4 kez çevirebilen (1500-2000 lt/h) bir su sirkülasyon hızından bahsediyoruz. Ve bu kadar su sadece 15 litre hacme sahip (genellikle daha da küçük) bir ortamın içinden geçiyor, yani saatte ortalama 100-130 kez bu su değişiyor! Giren su sadece 30 saniye içinde filtreden çıkmış oluyor. Hal böyleyken dış filtreden ne kadar biyolojik filtrasyon bekleyebiliriz açıkçası endişeliyim. Bu hız kolonizasyon oluşması için yine de uygun mudur acaba? Beklendiği ölçüde yerleşseler bile, bu denli yüksek bir geçiş hızı altında nitrosomonas bakteriler ne ölçüde NH3 işleyebilirler, ya da nitrobacter kolonileri NO2? Kaldı ki dış filtrelerin içindeki malzemelerin tamamen boşaltılarak yapılmış deneyler vardır. Tanktaki azot döngüsünün aynı şekilde işlediği görülmüş, ve döngünün çok büyük bir kısmının dış filtre içinde değil tank substratı üzerinde yapılandığına dair sonuçlar elde edilmiştir.
 
 Ayrıca eğer su bu kadar yüksek hızdaki bir ortamdan geçerken gerekli biyolojik dönüşümü geçirebiliyor olsaydı HMF tipi filtreler nitrifikasyon konusunda bu kadar iddialı olmazlardı diye düşünüyorum. O sistemlerde temel ilke suyun geniş bir yüzeyden yavaş biçimde geçmesi şeklindedir. Nitrifikasyon bakterilerinin optimum seviyede işlem yapabilmesi içinse 5 cm/dk formülü verirler.  Yani su, dakikada, substrat içinde sadece 5 cm yol katetmelidir. Dış filtrelerde yukarıda ortalama 30 sn içinde suyun filtreyi terkettiğini görmüştük. Filtredeki medya yüksekliğini kabaca 40 cm olarak düşünsek, optimum düzeyde nitrifikasyon için aslında bu yolu 8 dakika içinde geçmelidirler gibi bir sonuç çıkıyor. Yani hedeflenenin 16 katı yüksek bir hız oluşuyor dış filtre içerisinde.
 
 
[/QUOTE]

Merhaba,
Yaptiğiniz tartışma cok anlamsız geldi bana. Su akış hızı üzerine bukadar kafa yormanızı taktirle karşılıyorum. Ama diğer yandan da anlamsız buluyorum çünkü dış filtre hem durgun su hemde akan su filtrelemesini başarabilen bir sistemdir.
Teklifim Herhangi bir filtreyi tüm medya tam olacak şekilde hazırlayın (mulaka seramik boncuk olsacak) içerizsine mürekkeple yada gıda boyasıyla renklendirilmis mesela kan kırmızı olacak şekide doldurun hatta aynı sudan bir kaç saniye boyunca cekebilsin diye bir kaba koyun ve bu kabı ceşme suyunun altına yerleştirin daha sonra filreyi çalıştırın kaptakı kırmızı su bitmeye yakın çeşmeden kabın dolması ve filtreye boyasız temiz su sağlaması için sonuna kadar acın ve filrenin çıkış ucunu izleyin kırmızı su nekadar sonra temiz hale gelecektir acaba. Bece en az yarım saat sürecektir. Çünkü o medya yı sadece bakteri oluşturacak yüzey olsun diye değil suyun durgun aktığı hatta akmadığı küçük odacıkları rast gele oluşturmak için kullanıyoruz. Filtrenin duvarlarına yakın olan yerlerde su akış hızı dediğiniz gibi sınırın üzrinde olacaktır fakat orta kısımlarda nerdeyse durgun su olacaktır.
Denemesi paraylaDil%20Çikarma. Buyrun deneyin,Benim param yokKafasi%20Karismis.
Kolay gelsin.
Ayrıca sormak istediğim bir soru daha var O2 olmayan ortam yani akvaryumun içindeki kumun arasında kalan su O2 almaması için hiç değişmemesi lazım e hiç değişmeyen suya nitratı kim getirecek ayrıca hiç değişmemesi gereken suya akvaryumun serbest suyunu bir sekilde temas etmesi gerekirki filtreleme olsun E tabiki kumun arasındaki suya serbest su temas halındedir fakat fitreleme cok az seviyededir cünkü nitrat üretimi çok hızlıdır. dolayısıyla bize lazım olan tam durgun su değil durguna çok yakın fakat akvaryumun tüm suyunun 1 haftada içinden geçtiği küçük odalar lazım bunuda o boncuklara borçluyuz.
Zuckar2010-06-02 14:57:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Haziran 2010 15:47
 Bende önceki mesajlarımın birçoğunda ve sizden önceki son mesajımın da son satırında bu düşük akıntılı alanları düşünerek "dış filtrenin içinde hiç azot döngüsü olmaz diyemeyiz" şeklinde görüş belirtmiştim. Elbette uygun malzeme kullanılarak doldurulmuş filtre medyasının arasındaki ücra yuvalarda bakteriler uygun ortamı bulur ve yerleşir, işlev de görürler. Fakat bu şartlar için en uygun hız ortalama 5cm/dk olarak belirlenmiş. Su, filtre malzemelerinin çok büyük kısmında bundan daha büyük hızlarla ilerler. En uygun hızın çoğu filtre için hesapladığımız su hızından 14 kat daha yavaş olduğunu hatırlarsak, suyu bu kadar yavaşlatacak ortamların çok da fazla olmadığını söyleyebiliriz. Biyolojik süngerlerin de yine büyük kısmında daha yüksek hızda bir su geçişi oluşur. Sadece biyolojik boru benzeri malzemelerin dış yüzeylerinde değil de içlerindeki çok dar koridorlarda uygun, hatta daha bile düşük hız oluşur ve oradaki bakteri kolonisi nitrifikasyon yapar. Sizin de bahsettiğiniz boncukların en dibe koyulan ve suyun eşit dağılımını sağlayan genelde seramik olan boncuklar değil de yukarılarda kullanılan bu tarzda dizayn edilmiş borular olduğunu düşünüyorum. Ki bu malzemeler bile ancak en üst çekmecelerde kullanılabilirler. Öncesinde çok başarılı mekanik filtrasyon gerektirirler. Aksi halde daha bakteriler kolonileşmeden bu malzemeler tıkanacak ve tüm işlevini yitirecektir. Ayrıca filtreye su giriş ve çıkış hızları o kadar yüksektir ki, ne kadar mekanik filtrasyon yapılırsa yapılsın yine de çok zaman geçmeden bu malzemelerin gözenekleri kapanır. Temizlik için filtrenizi açtığınızda bu malzemelerin ilk günkü gibi derin gözenekli yapısını göremiyorsanız malzemeyi hemen hemen iptal etmiş sayılırsınız.
 
 Önerdiğiniz boya deneyi suyun tamamının filtreden atılmasını görebilmemiz için uygun bir deney. Fakat aslında durum sadece bu süreyi saptamakla bitmiyor. Filtrenin içindeki suyun dönüş hızını saptayabilmek imkansız olacağını tahmin ettiğim hesaplamalar gerektirecektir. Yani filtre içindeki boyalı su filtreden çıkmadan, içerideki borular ve diğer medya arasında bir süre dönecektir. Fakat bu dönüş hızı, çoğu yerde nitrifikasyon işlemi için gerekli olacak hızlardan daha yüksek debiyle gerçekleşecektir. Yani aslında problem o suyun ne kadar sürede filtreyi terkettiği değil, içeride hangi hızla ilerlediğidir. Yüksek akıntıda ilerleyen su yeterince durgun bir bölgeye gelip sıkışmadığı sürece yeterli nitrifikasyon göremez. Suyun büyük kısmı da bu bölgelere ulaşamadan filtreden atılacaktır. Böylece testin ilk dakikalarında bolca renkli su çıkışı, kısa bir süre sonra da hafif renge sahip ve gittikçe açılan temize yakın su gözlemleriz. Fakat bu suyun aslında hangi hızda ilerlediğini tespit etmemiz için yeterli değildir.
 
 Aslında problem dış filtrelerin dizaynında. Motorlara verdikleri güce göre etkili biyolojik arıtımı yapabilmeleri için bana göre kova hacimleri iki katı kadar olması gerekiyor. Böylece oldukça uygun ortamlar oluşturulabilir, kovadaki su hızı uygun bir dizayn oluşturularak daha fazla bölgede yavaşlatılabilir ve böylece etkin azot döngüsü oluşturabiliriz. Fakat hem maliyet hem de nakliye masraflarını düşünürsek bu neredeyse 50% daha az kar demektir, dolayısıyla dünya tersine dönmedikçe üreticilerin böyle girişimleri olmayacaktır.
 
 İkinci sorunuzun cevabı aslında Denitrifikasyon konusunda mevcut. Yine bu forumda o konuyu bulabilirsiniz.
Aslında suyun O2 yönünden yoksun olması sadece hareketliliğiyle değil, tüketimle de ilgilidir. Tankın dibindeki kumumuzun kalınlığına ve su sirkülasyonuna bağlı olarak ilk birkaç cm'lik alanda aerobik bakteriler yerleşir bildiğiniz gibi. Fakat suyun ulaştığı, ancak içindeki O2'nin yukarıdaki bakterilerce tüketildiği alanlardan itibaren ise oksijensiz yaşayan bakteriler kolonileşirler. Bu bölgelerde çok yavaş da olsa akım olduğu halde, yukarıdaki tüketimden ötürü O2 noksanlığı çekilir.
 Fakat dediğiniz gibi, kum çok başarılı nitrifikasyon yaptığı halde denitrifikasyon için aynı şeyi söyleyemeyiz. Özellikle de amonyak üretiminin yüksek olduğu tank ortamlarında etkili olmaktan genelde çok uzaktadırlar. Aynı şey dış filtreler için üretilmiş denitrifikasyon yaptığı söylenen substratlar için de geçerlidir. Yukarıda bahsettiğim tıkanma olayının gerçekleşmediğini varsayalım, öncelikle su yeterli hıza düşecek, orada nitrifikasyon bakterileri yerleşecek, onların O2'yi tükettiği daha derin alanlarda da denitrifikasyon gerçekleşecek. Tanktaki nitrat üretimine neredeyse hiçbir şart altında karşılık veremeyecek kadar etkisiz kalacaklardır.
 
 Bahsettiğim konuda nitrat filtrelerinin örnekleri de verilmişti. Onların işleyişini inceleyebilirsiniz.
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hosokawaÇevrim Dışı

Kayıt: 08/02/2009
İl: Çorum
Mesaj: 101
hosokawaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Haziran 2010 12:08
Abdullah bey biz burada dış filtrelerin mekanik filtrasyon kabiliyeti konusunda tartışmıyoruz sizin verdiğiniz kırmızı boya örneği dış filtrelerde mekanik filtrasyon etkinliğini gösterir.Bizim tartıştığımız konu biyolojik filtrasyon.Kırmızı boyanın filtreden geçirilerek belli bir süre içerisinde kaybolması filtrenin biyolojik filtrasyon yaptığını kanıtlamaz.Aynı şekilde organik ürünlerden oluşmayan bir mürekkep kullandığınızda da bu mürekkebin de zamanla yok olduğunu görebilirsiniz.Bizim tartıştığımız konu dış filtrelerin biyolojik filtrasyon kabiliyetinin yeterli olup olmadığıdır.Yada daha doğrusu dış filtrelerin biyolojik filtrasyon yapabilmesı için gerekli ve yeterli şartlara uyup uymadığı.Dış filtrelerin mekanik filtrasyon gücünü zaten tartışmıyoruz. hosokawa2010-06-04 12:12:05

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZuckarÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/05/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 3259
ZuckarÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 04 Haziran 2010 14:07
[QUOTE=hosokawa]Abdullah bey biz burada dış filtrelerin mekanik filtrasyon kabiliyeti konusunda tartışmıyoruz sizin verdiğiniz kırmızı boya örneği dış filtrelerde mekanik filtrasyon etkinliğini gösterir.Bizim tartıştığımız konu biyolojik filtrasyon.Kırmızı boyanın filtreden geçirilerek belli bir süre içerisinde kaybolması filtrenin biyolojik filtrasyon yaptığını kanıtlamaz.Aynı şekilde organik ürünlerden oluşmayan bir mürekkep kullandığınızda da bu mürekkebin de zamanla yok olduğunu görebilirsiniz.Bizim tartıştığımız konu dış filtrelerin biyolojik filtrasyon kabiliyetinin yeterli olup olmadığıdır.Yada daha doğrusu dış filtrelerin biyolojik filtrasyon yapabilmesı için gerekli ve yeterli şartlara uyup uymadığı.Dış filtrelerin mekanik filtrasyon gücünü zaten tartışmıyoruz. [/QUOTE]

Merhaba Tekrar,
Benimde anlatmak istediğim dış filitrenin tamamen mekanik değil biyolojik olarakta yaptığı işlemler olduğunu size hatırlatmak. Boya kanıtlar cünkü sizin fikirlerinizde filitreye giren su aynen 2 saniye sonra cıktığını belirtiyorsunuz. Ben boya katarak filtrenin içine giren her su monekulunun 2 saniyeden cok daha fazla orda takılı kalacağını anlatmaya çalısıyorum. Su içinde bulunduğu kabın şeklini alır ve filtrenin içine koyulan malzemeler bu şekillenmeyi ve hatta suyu tutmayı sağlar. Boncuk dediğimiz delikli malzemenin deliği suyun akış yönüne paralel geldiğinde tamam su 2 sanıyeden kısa surede gecer ama dikey geldiğinde delik kısımın içindeki su cok daha yavaş değişecektir. Diğer malzeme mesela zeolit bunu çok çok daha iyi yapmaktadır. Zeolitin içerisindede doğal olarak kanallar vardır, bu kanallardan su çok yavaş gecer. Kabul ediyorum Zeolitin kendi etrafından su çok hızlı gecer ama zeolitin kanallarının içinde su durma noktasındadır.

Hepimiz nitratı nitrojene ceviren bir bakteri oldığunu biliyoruz ve oksijen olmayan ortamda yasıyorlar ama nitratın bol olduğu su balığın yaşadığı su, bu suyu temizlememiz gerekiyor. Bu suyun içindede balık için oksijen olması gerekiyor. Soruyorum bu suyu o bakteriye nasıl götüreceksiniz ve bunu belirli bir hizda yapmanız gerekiyorki üretilen nitrat miktarıyla çakışsın.

Benim cevabım su filtreye giriyor boncuklarda ilk bakteri gurubuyla hem oksijenden hem nitritten arındırılıp nitratça bol suya dönüşüyor. bu işlem yukarıdakı sünger ve zeolit(vb ince gözenekli) taşların arsındada sürüyor en nihayetindede ince gozenekli taşlarda anairobik bakteriler yavaş yavaş işni görüyor. Bu yüzden akvaryum suyunuzu saatte 3-4 kere cevirecek kapasıtede filre alın deniyor. her nitrat monekülü 5. 6. geçişinde yakalanıyor bu bakterilere. O yüzden amerikayı keşvetmeye gerek yok bir filrenin içinin her yerinde su aynı hızda olmaz farklı yerde farklı hızlar olur bu hızların ortalaması sızın hesapladığınız, giren ve cıkan su.
Dış filtreler bu kapasiteye sahiptir iç filtrelerde bu kapasıte düşüktür ama onlarda bile vardır.

 Son söz olarakta ekliyorum bakterilerin bir yerlere tutunacak elleri kolları vantuzları yoktur onlarda balık gibi suda serbest yüzerler, dış filtre bu bakterilerden 50 tanesinin sığabilecek mikroskobik havuzlar yaratıp bu suyun cok yavaş değişmesini sağlamatır.
Konu başlığınada geri dönersek dip çekimi göz zevkini tatmin, bu anlattığımız döngüdeki hızların çakışma işleminin zor olmasından dolayı biriken nitratın ve nitritin azaltılması, renk kazanan suyun birazdaha renksizleştirilmesi, balıkların sudan kullandığı minerallerin yenilenmesi, ve hobide sizi tembelleştirmeden akvaryuma ilğinizi taze tutuması açısından yapılması gerekir. yapmam diyorsanız 100 litreye 1 tane melek atın günde bir yemleme oda az miktarda yapın dış filtre tüm işi görecektir. Dış filtreye, akvaryuma, dekora okadar para harcadıktan sonra 1 tane melek olamaz ozaman 2 bilemedin 4 melek atın haftada bir de dip cekimi yapın, akvaryuma baktığınızdada sosyalleşen, büyüyen, oyun yapan melekleriniz olsun.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir