Tarihi miraslarımız

  Nuh'un gemisi araştırmalarıylada tekrar aklıma geldi bu konu. Ağrı dağında çinli ve türk grupların yaptığı bazı çalışmalar var. Bulunan tahta parçaları olduğu iddia ediliyor fakat şişirme bir haber olmasıda söz konusu olabilir. Eğer nuhun gemisi bulunursa bütün dünyanın odağı bu bölge olucak çünkü bu çalışma bir çok bilimsel çalışmayı ve teoriyide etkileyebilir.

 Bu kadar önemli bir hazinenin üzerinde yaşıyorken bu bölgede güvenlik önlemlerinin olmaması bu parçaların çok kolay bir biçimde yurt dışına kaçırılabilineceği ihtimali çok tedirgin edici. Başka bir ülkede böyle bir şey olsaydı polisten askere o bölgeyi kontrol altına tutarlardı.

 Yakın geçmişmişimizde tam anlamıyla enayilik diyeceğimiz bu tür olaylar var. Örneğin almanlar soylarının eski yunanlılardan geldiklerini düşünüyorlar. Eski yunanlıların da şu anda Türkiye sınırlarında bulunan bergama bölgesinde bıraktığı bazı kalıntılar var. 1960-70 li yıllarda bu bölgede çalışan alman şirketleri koskoca bir antik kenti berline taşıyarak orada tekrar kurmuştur. Buna karşı yetkililer götürsünler ne olacak taş parçası diyerek hiç bir müdahelede bulunmamıştırlar.

 Ülkemizin konumu , tarihi miraslar , kaynakları hakkında daha çok bilgilenmeli ve bunları korumalıyız.Bunları kullanarak çok daha yüksek gelir düzeyinde yaşayan bir toplum haline gelebiliriz. 

 

  Bugün dünya nın genç ülkeleri,övünülecek tarihsel yapı; dünyaya reklam edeceği coğrafi güzellik ararken , bizler (genelde doğu bloğu ülkelerde böyledir) nedense bu mirası yoktan sayıyoruz..Ya bilgi eksikliğimiz var yada bu bilinçten yoksunuz..

 

 Şimdi bir araştırma yapsak,evet çoğumuz isim isim birçok kalıntıdan vs haberdarız ancak, iş gidip ziyaret etmeye,yerinde görmeye gelince duyarsız kalmışız..E daha kendimiz zahmet edip görmemişiz,turiste nasıl tanıtacağız? Hoş onlar bizlerin taş diyip geçtiği şeyler için ülke değiştiriyorlar ama biz ne hikmetse kendi yaşadığımız şehri bile tanımıyoruz..

 

 Tabiki bunlar refah seviyesiyle alakalı şeyler diyenlerde çıkmıştır herzman..Ancak işin içindeki birisi olarak şunuda biliyorum..Bilincin en çok görüneceğini beklediğiniz üniversite öğrencileri bile,ceplerindeki parayı konserlere;partilere vermekte..Kültür gezileri,tarihsel geziler nedense daha çok emekli vatandaşlarımızca tercih ediliyor..

 

 Batılı ülkeler tarihteki ufacık savaşları,sözde zaferleri öyle bir sunuyorlarki dünyaya,sanırsınız bizlerin okuduğu tarih başka bir dünyanın(300 spartalı filmi).Bizse sözde duyarlı ; aydın sanatçılarımızca bile bir eser koymayız ortaya..Bir çanakkale savaşlarını tanıtamayız dünyaya,bir İstanbulun fethini dökemediğik sinemaya..

   Bunları söylerken iyi gelişmeleride söylemek lazım elbet.İstanbul ziyaretimde görme fırsatı bulduğum bir müze (fetih müzesi) harika bir yapı gerçekten..Ama bunlar hep geç ve yetersiz çalışmalar..

   Tüm bunlar ortadayken,tarihsel ve politik sorunlar yaşadığımız günlerde , o zamana kadar edebiyatçı,ressam vs geçinen sözde aydınlar birden tarihçi oluverir..Tarihin bilimsel tarafını tarihçiye bırakmaz, soykırımdır felandır diye en büyük tarihçi kesilir ..

    Türkiye artık ; galatasarayla,fatih terimle, hakan şükürle değil,çanakkalesiyle,1453 le, kapadokyasıyla...... tanınmalıdır.

 

   Saygılar.