Plati Çeşitliliği


aslan_kralÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/07/2012
İl: Kayseri
Mesaj: 1411
aslan_kralÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Ocak 2013 15:44
       Ben hiç kimseyle polemiğe girmem ona baştan söylemeliyim. Tek sözüm var yazdıklarımı baştan aşağı tekrar okuyunuz. Biraz zamanınızı alır ama okumakta yarar var diye düşünüyorum. 

Beğenenler: [T]184331,Ecam10[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

malawi_cheartÇevrim Dışı

Kayıt: 30/09/2008
İl: Ankara
Mesaj: 4128
malawi_cheartÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Ocak 2013 16:07
Umut bey ben sadece xiphophorus ailesinin maculatus ve helleri türlerinden bahsediyorum.Diğer türlerdeki siyahlıklar olabilir kanserde değil zaten.
Gösterdiğiniz videoda variatus ve helleri var.Tekrar diyorum ben maculatustan bahsediyorumki.Gelelim aynı yerde yaşama olayına.Eğer aynı yerde yaşamasalar aynı atadan türeyemezler zaten.Aynı atadan türedilerse mutlaka kesiştikleri bir yer vardır.Variatus helleri bir kısım daha uzak bir türdür.Zaten maculatus ve helleri çiftleştiğinde çıkan kanserli ve sağlıklı bireylere göre az ömürlü balıklar doğal avcılar ve ömür yüzünden döllerini devamlı aktaramıyorlar ve melezler bu sayede yaşayamıyor.Yoksa zaten ayrı tür olmazlardı.Arı platinizin siyah kısımları beyazlamaz yani rengi çıkmaz ancak eli azda olsa boyar.
Bu arada fosforlu siyah renkle kadifemsi siyah renk kanserler arasındaki fark.Biri pul altında diğeri pul üstünde pul altında olan fosfora neden oluyor.
malawi_cheart2013-01-25 16:10:34

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umutgunayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 5099
umutgunayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Ocak 2013 23:01
1: variatus ve helleri türlerinin aynı ortamda yaşadığı videoyu paylaşmamın sebebi, tek atadan gelip zamanla farklılaşması demen. Bu dediğin evrim teorisine giriyor. Yalnız atladığın bir şey var, canlılardaki değişimlerin sebebi ortama uyum sağlamaktır. Evrimciler bu hayvanların evrim geçirmesi için bir şeylerin tetiklediğini söyler. Buradakiçelişki şu, aynı ortamda yaşayan, aynı şeyi yiyen, aynı düşmanları olan ve aynı tür olan iki balık neden değişsin ki... Dediğim bu. Evrimcilerin örneği şudur, tohum yiyen ispinoz bir şekilde bitki örtüsünün az olduğu yere gelir ve oradakiler farklı besinlere adapte olur falan filan...Neyse bu o kadar önemli bir konu değil. Onu geçtim.
Gelelim paylaştığım diğer xiphophorus'ların siyah lekelerine... Elini vicdanına koy da söyle, eğer o balıklar akvaryumlarda yaygın olarak beslense ve beneksizleri de olsa (ki var), onları gördüğünde kanserli diyecek miydin demeyecek miydin. Ben biliyorum, onlara da kanserli diyecektin. Neyse o da önemli değil, şimdi ben 2 balığımın derisini okşadım ve video'ya aldım. İlk yaptığım balık 2 aylık bir Arı-Koi Plati yavrusu. Normalde sarı siyah olurlar ama içinden 2 tanesi neredeyse tamamen siyah çıkmıştı. Ben dedaha kesin sonuç vermesi için en siyah olan yavruya pigment denemesi yaptım. Tabî ki temiz. Arkasından Siyah Plati'me aynısını yaptım. Bu plati aynı kanserliler gibi parlak pullara sahip ve bol siyahlı bir balıktı. Tuxedo değildi yani, zaten video'da açıkça belli oluyor.
Bu video'su:
http://www.youtube.com/watch?v=_O25k0eKaXQ&feature=youtu.be

Bir de bendeki platileri görmek istemiştin. Hepsini çekemedim. Mâlum kepçeyle biraz ürkütünce neredeyse hiçbiri ortaya çıkmadı, alışkın değiller kepçeye. Biraz yem verip ortaya çıkan balıkları çektim. Fotoğraflar ve video telefonumdan çekildiği için yeterince kaliteli değil ama iş görür durumda.
Bir not; akvaryumumdaki hiç bir Plati ya da Kılıçkuyrukta kanser dokusu yoktur.

Bu genç sanshoku kılıçkuyruğum, henüz yavru sayılır ama büyüdüğünde çok güzel bir kız olacak:


Bu balıktan kimsede yok çünkü kendi çaprazlamalarımdandır. Irk çaprazlaması. Babası kırmızı tuxedo plati, annesi arı plati:

Babasının kırmızılığı ve smokini hafifçe bulaşmış, annesinin keskinsiyahlıkları olmasa da doygun sarı rengini kazanmış yakışıklı oğlum:


Öndeki mızrak kuyruklu plati (tuxedo variatus x fantom maculatus melezi). Arkadaki mavi Fantom Plati. Sol altta da twinbar yarım olarak görünmüş:


Kırmızı Fantom Plati'm:


Variatus'um:


Plati cenneti gibi olmuş burada, iyi denk gelmiş. En solda siyah plati'm (videodaki balık), arkada fantom kırmızı, ön planda pintail, twinbar ve arı platim, solda kırmızı tuxedo platim azıcık görünmüş, bir de balon platinin göbeği girmiş fotoğrafa:


Benim güzel kızlarım fotoğraf çektirmeye gelmiş:


Bu da bizim 2 aylık arı platilerden biri ve arkada tuxedo red yakışıklı baba plati:


Yine bir kaç plati bu kareye girmiş, heralde aqua mavi plati'yi yakaladığım tek fotoğrafım:


Twinbar, Lepisteslerin kıskanacağı ölçüde bir altın tanesi gibi parlak:


Mızrak kuyruklu platim:


Genel:


Bu da daha 2 cm'likken aldığım güzel kızım Berlin Kılıçkuyruk. Gerçek berlin'lerden değil. Gerçek Berlin ırkı kanserli dokuyu parçalı olarak üzerinde taşır, bundaki desenler sanırım Calico'lardan kazandırılmış bir desen:


Genç evladım, annesine göre çok daha siyah renk taşıyor. Babası biraz kötü davransa da yakında hakimiyeti ele geçireceğini umuyorum:


Bu da Highfin Neon Kılıçkuyruğum. Genç Berlin'in manitası ama daha döl almadı:


Bu "kısır olur mu olmaz mı" diye tartıştığımız Velifera X sphenops Moli melezim (baba gold, anne siyah). Henüz genç ve sırt yüzgeci uzamaya devam ediyor.



Bu da benim emektar moli'm... Satın aldığımda henüz 1 cm kadardı, 4 sene geçti ve akvaryumdaki manevî değeri en yüksek olan balığım:

Yukarıdaki resmi görenler erkeğin yanık kaldığını söyleyecek (ki çektiğim video'larda çok kez karşılaştım. Evet o balık orada çok küçük kalıyor. Ama küçük görünen balığın 4 cm'e yakın bir boyda olduğunu düşününce dişi balığımın ne kadar iri olduğunu anlayabilirsiniz).




İnternetteki Kanserli gerçek Berlin kılıçkuyruklar ile kendi akvaryumumdaki sağlıklı Berlin'leri karşılaştıralımi fark ne kadar belirgin sen karar ver:



umutgunay2013-01-25 23:12:42

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kartal124Çevrim Dışı

Kayıt: 15/11/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 204
kartal124Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Ocak 2013 23:22
Umut bey öncelikle maşaallah diyeyim, hepsi çok güzel.
Bende tankı tamamen platilere ayırmaya karar verdim.Sakıncası yoksa tecrübelerinizden faydalanmak isterim.
Platilerinizin beslenme düzeni hakkında bilgi verebilirmisiniz.Ne marka ve hangi cins yemler veriyorsunuz?Haftalık beslenme takviminiz nasıl?Özel vitamin vs kullanıyormusunuz?
Geçen gün Bakırköy'de balon platilere rastladım ama suni bir balık olduklarını düşündüğümden şimdilik almadım ama aklımda kalmadı değil.Balon platiler hakkında ne düşünüyorsunuz, normal platilerle aralarında fark varmı?Aynı tankta baksam uygun olurmu acaba?
Selamlarımla.
kartal1242013-01-25 23:36:48

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

huseyn75Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 30/05/2012
İl: Denizli
Mesaj: 848
huseyn75Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Ocak 2013 23:23
Maşallah.  Tartışmalarınızdan bihaberim ama platiler çok güzel. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umutgunayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 5099
umutgunayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Ocak 2013 23:57
[QUOTE=kartal124]Umut bey öncelikle maaşallah diyeyim, hepsi çok güzel.
Bende tankı tamamen platilere ayırmaya karar verdim.Sakıncası yoksa tecrübelerinizden faydalanmak isterim.
Platilerinizin beslenme düzeni hakkında bilgi verebilirmisiniz.Ne marka ve hangi cins yemler veriyorsunuz?Haftalık beslenme takviminiz nasıl?Özel vitamin vs kullanıyormusunuz?
Geçen gün Bakırköy'de balon platilere rastladım ama suni bir balık olduklarını düşündüğümden şimdilik almadım ama aklımda kalmadı değil.Balon platiler hakkında ne düşünüyorsunuz, normal platilerle aralarında fark varmı?Aynı tankta baksam uygun olurmu acaba?
Selamlarımla.
[/QUOTE]
Plati'ler için genel olarak eşit ağırlıklı yem kullanıyorum (Protein + Bitkisel) , örnek olarak şu an Tetramin ve JBL Novo Tab kullanıyorum. Arada bir protein yemleri vermek gerekiyor (en çok kullandığım kaz ciğeri yemleri, şu anda tropical'in ürünü ve JBL Novobits kullanıyorum). Bunun dışında kurutulmuş tubifex kurdu, kan kurdu, sivrisinek larvası ve yavrular için toz artemia kullanıyorum. Ne kadar çeşit, o kadar iştahlı ve iri balıklar demektir. Çok çeşit kullandığınızda bir yemde olmayan ya da az olan besin maddelerini başka yemlerden karşılamayı amaçlar. Standart yemlerin yanında gün içinde ara ara bu protein yemlerinden veriyorum. Haftanın 4-5 günü bu şekilde geçiyor. Aşağı yukarı 3 günde 1 (haftada 2-3 kez) bir günü tamamen bitkisel beslenmeye ayırıyorum. Bunun için sera flora, JBL Novo Vert ve Novo Fect başlıca kullandığım ürünler. Bir de Tropical'in Spirulina granül yemi var. Bunu da eksik etmem (biraz pahalı ama gerekli oluyor). Özelliği, diğer bitkisel yemlerin aksine içeriğinde yüksek protein vardır ve protein yemlerine göre çok daha kolay hazmedilerek bağırsakları hem rahatlatan, hem de yüksek oranda besleyen bir ürün. Çok sevmiyorlar ama biraz aç bırakıp veriyorum, mecbur yiyorlar. ASlında biraz yumuşak olsa işler kolaylaşır ama yapacak bir şey yok... Bunların haricinde ayda 1-2 kez hasşlanmış yumurta sarısı ve taze tavuk ciğeri püresi hazırlıyorum, çok iştahla yiyorlar ve yavruların gelişimini gözle fark edilecek oranda olumlu etkiliyor. Aklıma geldikçe bitkisel beslenme günlerinde kıvırcık/pazı/ıspanak hangisi varsa yaprak haşlayıp bütün veriyorum. O gün sadece onu yiyorlar, yararı da oluyor. Ev yapımı yemler hazırlıyorum. Parazit görürsem sarımsaklı yem hazırlıyorum. Yavru yemleri var, japon büyütücü dip yemi var, cikletler için yemler var, renklendirici yemler var... Karşılığını da şöyle alıyorum: Akvaryumumun resmine bakanlar bir çok balıkta "yanık" görüyorlar, ama yanık dedikleri balıklar bile akvaryumcuda damızlık olarak satılan boylarda oluyor. Esas bendeki büyükler ise akvaryumcuların sattıklarının yanında devasa kalıyor.
Balon Plati'lerimde nüfus patlaması oldu diyebilirim. Çok seviyorum. Aslında genetiği ile oynanmış balıklardır ama Balon Moliler gibi ucube değiller. Gayet sağlıklılar, uzun ömürlüler, iç organlarında baskı görünmüyor, sağlıklı doğum yapabiliyorlar, hareketleri kısıtlanmıyor... 2 dişi 1 erkek almıştım 2 sene önce sanırım, şimdi yavruları akvaryumda. Öneririm, güzel balıklar. Normalde yapay balığa karşıyım-balık için herhangi bir sorun oluşturursa. Eğer balık için sakıncası yoksa tamam diyebilirim. Mesela Danio Zebra'ların orijinallerinde parlak pullarının olmadığını, bunun yıllar önce laboratuarda deniz anasından alınan bir genin eklenmesi sonucunda elde edildiğini okumuştum. Kimse için bir sakıncası yok. Balon moli-ramirezi, boyalı cam balıkları, dövmeli melekler, papağan cikletler falan asla kabulüm değildir...

[QUOTE=huseyn75]Maşallah.  Tartışmalarınızdan bihaberim ama platiler çok güzel. [/QUOTE]

Çok teşekkür ederim. Ürkekliklerinden dolayı çoğunu resimleyemedim ama ileride güzel fotoğraflarını paylaşmam mümkün olur umarım... :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

malawi_cheartÇevrim Dışı

Kayıt: 30/09/2008
İl: Ankara
Mesaj: 4128
malawi_cheartÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Ocak 2013 00:39
2. balıktaki siyahlıkların normal olduğu belli zaten ya variatus ya da melez.1. balığın resmini merak ettim doğrusu(elinizi sürttükten sonra eliniz bir anlığına kameradan kayboldu paranoyaklık mı dersiniz bilmem ama şüphelenmekte haklıyım).2. berlin erkeğinizin kuyruk kısmındaki yoğun siyahlığa elinizi sürtün.İster video koyun ister koymayın cevabı göreceksiniz.Spnenops-velifera melezinizin erkek gibi gelişmesi yelesinin büyümesi kısır olmadığını göstermez ayrıca yavru alsanız bile ki bu balıktan yavru almanızı objektif bakarsak kanıtlamanız zor çiftleşen veliferanızın saf olmaması gibi bir sorun daha var zaten kendiniz dediniz akvaryumdaki veliferaların hiçbiri saf değil diye değil mi?
Bende de 2 tane dişi berlin kılıçkuyruk var daha önce sayısız yavrum oldu tüm berlinlerin lekeleri kanserdir.Anlatamıyorum sanırım plati ve kılıçta vücutta siyah pigment doğal değil kanserdir.Kuyrukta olabilir simpson ve miki fare gibi siyahlıklardan bahsetmiyorum kadifemsi veya fosforlu olan lekelerden bahsediyorum.Akvaryumunuzda sadece 1 değil biliyorsunuzdur da bir kaç tane variatus-maculatus melezi var zaten.Ayrıca platilerdeki şu smokin olayını açarsanız sevinirim.
Molinizin boyuna hayran kaldığımı söylemeliyim zaten muhtemel velifera genleri taşıyor olmalı.Sanırım 9 cmlik olup 4 yaşında olan moliniz buydu.
Balıklarınızın sağlığı konusunda da ayrıyetten tebrik etmeliyim.Ancak bunca bilginiz varken canlı doğuran akvaryumunda tetra ve o sarı su beni şaşırttı doğrusu.
Birde konumuzla alakasız olarak bir görüş almak isterim.

Bu balığın kanserli dokuları fosforlu gördüğünüz gibi.Ancak gördüğüm tüm kanserli dokular yeşil parlarken bu neden mavi?Burda siyah plati ve kılıçlarda doğal pigment değil kanser olayını tartışıyoruz ancak mavi pigmentin olmadığını ya da olsada bu kadar belirgin olmadığını ikimizde biliyoruz.Balık hook nickli Volkan beyin kendi yavrularından.
Saygılar...
malawi_cheart2013-01-26 00:51:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umutgunayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 5099
umutgunayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Ocak 2013 09:03
Tamam adım adım cevp vereyim:
2. Balıktaki siyahlıklar normal diyosun ama o balık variatus ya da melez değil, gayet bildiğimiz "siyah plati". İlk sayfada onun ırkından olan balıkların resimlerini koydum zaten.
1. Balık bildiğimiz arı plati'nin yavrusu. Bu arı platilerde bazılarında siyahlığın az, bazılarında fazla olduğu görülüyor, bir standardı yok yani. Ben de en siyah olan arı plati'yi yakalayıp denedim. Video kalitesiz ama iki balıkta da herhangi bir boyama olayı çıkmadı. Bir de Berlin'e yapayım, tamam. Çıkmayacağınıda adım gibi biliyorum. Onu zaten dün yapacaktım ama yakalayamadım, fazla atik.
O velifera melezinin kardeşleri de vardı, arkaaşlarıma verdim, bazıları iki ay önce bir kaza yüzünden öldü. Tabi dişi kardeşleri de vardı ve hamileydi, bu da onların kısır olmadığını kanıtlamaya yeter.
Evet veliferaların safkanlığı tartışılır ama babası albino gold bir veliferaydı ve tam olarak velifera özelliklerini taşıyan bir balıktı.
Akvaryumumda 1 tane variatus var, bir tane de "pintail" olan variatus maculatus melezi var, diğerlerinin hepsi maculatus.
Molimde velifera geni olduğunu ben de düşünüyorum. Zaten satan adam "velifera" diye satıyordu da ben o niyetle almamıştım. Bu 9 cm'lik olan değil ama yakın bir boyu var. Bahsettiğim 2 ay önceki kazada kaybettim o 9 cm'liği ama annesi bu balıktı. Zaten neredeyse bire bir aynıydı. Diğer yavruları da çok büyüyor bu balığın.
Akvaryumda tetra yok şu anda. Bir tek rasbora ve 2 adet danio zebra var. Onlarda akvaryumumdaki eski balıklar. Bu iki balık da tetra grubundan değil, sazansıgillerdendir. Rasbora genelde tetra gibi düşünülüyor ama tetralara göre su şartlarında daha umursamaz bir balık. Yani bütün sazansıgiller gibi. Asitli su istese de yoğun alkali suda bile sıkıntısız yaşıyor. Canlı doğuranla
kıyaslanacaksa karşısına Endler konulabilir. O da tetra akvaryumundaki asitli sularda sağlığından bir şey kaybetmeden yaşayabiliyor. Yani toleransları yüksek olduğu için sorun yok. Daha önce Neon vardı, o da 3 sene önce hediye gelen bir balıktı (tabi gruptu ama 3 tanesi çok uzun yaşadı hatta yumurta bile döktüler). Onun dışında tetra düşünmüyorum zaten.
Sarı su'ya gelirsek, aslında su sarı değil. Parlak sarı aydınlatma ve kalitesiz kamera yüzünden öyle görünüyor. Oturmuş, berrak bir su rengi var aslında. Fotoğraflar yanıltıyor, güney amerika akvaryumu gibi görünmüş.
Kılıçkuyruğa gelirsek mavi pigment var ama benim videda test ettiğim balık kanserliler gibi yeşil parlayan bir balıktı. variatus melezine benzediği doğru ama değil, maculatus ve yeşil parlayan siyah derisi var ve boyası çıkmıyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

malawi_cheartÇevrim Dışı

Kayıt: 30/09/2008
İl: Ankara
Mesaj: 4128
malawi_cheartÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Ocak 2013 12:30
Umut bey fosforlu parlayan balıkların kanserli dokusunun pul altında olduğunu söyledim.Eğer pul altındaysa elinizi nasıl boyayacak Allah aşkına?.Ancak siz gidip kanser olduğu kesin olan böyle bir balığın üstüne video çekmişsiniz.Bu balık kanserli değil diye mi direteceksiniz şimdi de?

Bu rengin kanserli olup olmadığı konusunda tartışmaya bile girmeyeceğim.
Eğer elinizde kadifemsi fosforsuz siyaha sahip bir balık var ise onunla video çekin,video çekmenize de gerek yok çünkü elinizi boyayacaktır.
O zaman moli konusunda tartışmaya gerek yok çünkü döl almamış bir dişiyle çiftleştiğinde hamile bırakamayacaktır.
Ayrıca neden akvaryumunuzda bir tane variatus var?Melezleşebileceklerini bildiğiniz halde?Veliferalar zaten saf değil o yüzden moli-velifera melezleri üretiyorum diyebilirsiniz maculatuslarda da kılıç genleri olabilir ancak variatuslarda mı saf değil?
Endler falan değil de toleransı olan balığı istediği koşullarda beslemeyebiliriz gibi bir yaklaşım izliyorsunuz.Bunca bilginizin üstüne böyle düşünmemeniz gerekirdi.Artı moli gibi bitkisel ağırlıklı beslenmesi gereken bir canlı ile hayvansal ağırlıklı beslenmesi gereken kılıç ve platiler neden aynı akvaryumda?İkisininde ortalamasına göre yemliyorum diyorsanızda bu iki tür içinde zararlı olduğunu biliyorsunuzdur.Ayrıca yukarıdaki yorumda atlamışım.Evrime inanmıyorum ancak canlıların doğal seleksiyonuyla farklı türlerin ortaya çıkabileceğine inanıyorum.Tekrar diyorumki plati ve kılıcın ayrılmasındaki etken dış koşullar değil zaten iç koşullar yani genlerdeki sorunlarla ilgili(kanser vs.).
Zebralar canlı doğuranların istediği su koşullarında yaşayabilir rasbora da aynı şekilde sazansı bir sorun olmuyorsa bakılabilir o halde.Aydınlatmanıza gelince de doğal bir görünüm veriyor o halde tebrik ederim.
Evet kılıçta mavi pigment yoktur.Montezumalardan bahsetmiyorum helleriden bahsediyorum.Balıklarda fosforlu renkler pullarda ışığın kırılmasıyla oluşur pigmentlerle ilgisi yoktur.Aynı şey örneğin metalik platilerde de geçerli.
Birde akvaryumunuz ya da en azından bu resimlerdeki akvaryumunu kaç litre acaba?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umutgunayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 5099
umutgunayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Ocak 2013 12:58
Kadifemsi fosforsuz siyaha sahip olan balığım arı platiydi, boyamadı, parlak ve fosforlu olan siyah platiydi boyamadı. Berlin de boyamayacak, diğerleri de çünkü kanser falan değil. 50 senelik bir kılıçkuyruk makalesi okuyarak bu kanıya varman yanlış işte. O makaleyi canlı doğuran besleyenlerin çoğu zaten daha önce okumuştur, ben de dahil. Şimdi dediğin gibi balıkların rengini denedik çıkmadı. Şimdi de "kanserli olmayan balıklar suyun dışında şınav çekiyor, suyun içinde parekende atlıyor, bunları yapıyorlarsa sağlıklı, yapamıyorsa kanserli" dersen şaşırmıycam... Kadife ve parlak derili siyah platilerin ikisi de elimi boyamadı.
"O zaman moli konusunda tartışmaya gerek yok çünkü döl almamış bir dişiyle çiftleştiğinde hamile bırakamayacaktır." bunu anlamadım. Neden hamile bırakamasın ki, o batımdan doğan yavrulardan dişileri hamile kaldı, erkekleri de dişileri dölledi. Çıkan gri moliden yavruların da onlar gibi olması da yeterince belli ediyor. Neye göre kısır dedin anlamadım.
Şu an akvaryumda velifera yok zaten, melezleri var sadece.
variatus var, bir tane var, o da kendi yavrularımdan kalan ama onun da yavruları geliyor. Melez olacaklar ve ben öyle olmasını istiyorum. Anne variatus saf bir balık ama yavruları melez olacak, güzel de olacak. Tolerans konusu belli, bir balığın doğal habitat'ındaki su şartlarının dışında bir şartta sağlıkları bozulur, bozulmasa da en basiti üremeyi durdururlar. Bu yüzden o şartlarda beslenmemesi gerektiği söylenir. Yani "rasbora asidik su ister" diyince kestirip atmak basittir, önemli olan neden-sonuç ilişkisini kavrayabilmek. Rasbora az asitli sularda yaşar (doğada), ama alkali değerdeki sularda da sağlığından bir şey kaybetmez. Endler zaten nötr sularda yaşayan bir balık, az asitli ya da az alkali onun için bir şey fark ettirmiyor. Çöpçü ve vatozları örnek verebiliriz. Güney amerika akvaryumlarında da varlar, canlı doğuran akvaryumlarında da, onlar için ortamdaki o ph hiç bir şeyi değiştirmiyor. O yüzden sakıncası yok. Rasbora konusunda zaten kararsızım, ya' tetra akvaryumu olan arkadaşıma vereceğim, ya da çoğaltacağım.
Etçil balık da var otçul balık da var, hepsi sağlıklı bir şekilde besleniyor. Zaten çok çeşit kullandığım için seçme şansları oluyor. Daha önce bahsettiğim "veliferaların bitkisel yeme burun kıvırması" olayı burada her şeyi anlatıyor. Zorlarsam yediririm ama çeşitli beslenme programıyla her balığımı sağlıklı tutabiliyorum. Resimlerden de yeterince belli oluyor zaten. Ne kabızlık yaşayan oluyor, ne de küçük kalan balıklar... Hassas balık yok zaten. Bir kaza olmadığı sürece hepsi uzun ömürlü oluyor balıklarımın...
Kılıç ve Plati'deki değişim diyosun, bu bir anda olmuyorsa o türlerin oluşması imkansız. Bugün akvaryumda kanserli olan balık da olmayan balık da birbirini ayırd etmeden çiftleşebiliyor, doğadaki bazı balıklarda ufak değişimin olması onların yeni tür oluşturması için yeterli değil. Yani helleri ve variatus yaratıldığından beri aynı ortamda yaşıyor. Değişmiyor ve doğada melezlenmiyorlar.
Akvaryumum 200 litre.




Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

malawi_cheartÇevrim Dışı

Kayıt: 30/09/2008
İl: Ankara
Mesaj: 4128
malawi_cheartÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Ocak 2013 14:41
Zaten bildiğim şeyleri bana tekrar anlatmanıza gerek yok.50 yıl önce olunca doğruluk payı kalmıyor mu?Onu yazan adam 50 yıl önce olduğu için siz o makaleyi yazan adamdan daha mı bilgilisiniz?.Ordan burdan bilgileri toplayıp makale yazmakla bu tarz bilimsel makaleler yazmak farklıdır Umut bey.O makaleyi yazan adam kaç deney yapmıştır Allah bilir.Velifera bitkisel yeme burun falan kıvırmaz çok obur bir hayvandır ne verirseniz onu yer.Otçul balıkta(otçul derken bitkisel ağırlıklı beslenen hepçillerden moli gibilerinden bahsediyorum ki demasoni ve tropheus gibi otçullara da hayvansal yem verirseniz yerler çünkü kuru yemdeki hayvansal ve bitkisel besinin farkını anlayamazlar aynı şekilde ahlide yunusta bitkisel yem yer kana kana hemde) hayvansal yeme burun kıvırmaz zaten onun için hayvansal protein bulunması çok zor bir şeydir etçil balıklardan daha çok ilgi gösterir.Akvaryum ortamındaki balıklardan bahsediyoruz doğada yosunla küçük böcek arasında hangisini yiyeceğini seçen velifera veya moliden değil.Ayrıca bir balığın (molinizin) dış görünüşünden kısır olmadığı anlaşılamaz.Anlaşılabilecek tek seçenekler anne babasını bilmek ya da hiç bir şekilde yavru,döl vermemesidir.Belirgin bir renk pigmentine sahip olmayan albino veliferayla siyah molinin çiftleşmesinden nasıl alacalı bir balık çıkar orasıda ayrı bir konu.Akvaryum ortamına göre tür evrilmesini vs. yorumlarsanız ortada bir şey kalmaz.Akvaryumda kanserli olup olmaması hayvan için pek bir fark yapmıyor ancak doğada o renk yüzünden muhtemelen açık av konumuna düşüyor ayrıca kısa yaşam süresi gelecek nesiller için yeteri kadar çoğalamamasını sağlıyor.Etçil balıkla otçul balığı birlikte besleyip bunca bilgiyi burada paylaşmanızla kendinizle çelişiyorsunuz.Aynı zamanda türleri melezleyerek bu konudaki umursamazlığınızı da ortaya koyuyorsunuz.Heller ve variatusun yaratılışından beri orada mıydınız?Şu an aynı ortamda yaşamaları bunu kanıtlamaz.Doğada zaten melezlenmezler.Ayrıca variatusu ve kılıcı kendi eşleriyle akvaryumda beslediğinizde yine melezleşmezler ya da daha doğrusu kırılmazlar.Balıklarınız kanserli olması sizi rahatsız mı ediyor?Üzgünüm ancak dediğim renk çeşitleri kanserdir gerçek bu.Balıklarınızın kanserli olmadığını diretmeniz olayı ortaya koydu zaten.
malawi_cheart2013-01-26 16:45:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umutgunayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 5099
umutgunayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Ocak 2013 14:41
1: 50 senelik makale derken "işe yaramaz" demedim, dikkatli oku uydurma. Sadece senin okuduğun şey değil, biz de biliyoruz zaten diyorum.
2: Balıklar yemleri ayırd edebilir, bunun için çok çeşitli yemleri azar azar sık sık vererek görebilirsin. Sıradan beslenmede beta'ya da spirulina verilebilir elette. Ama benim balıklarımda bu yok. Aç bırakmadığım takdirde yemleri ayırd ederek yiyebiliyorlar. Senin tecrübe edinmediğin bir şey ve bu konuda "yapamazlar" diyerek yorum yapman sadece gelişigüzel sallamak oluyor.
3: Ben balığımın dış görüntüsüne bakarak "kısır değil" demedim, üçüncü defa söylüyorum anla artık. Ben o balıklardan yavru da aldım, bu da kanıtıdır. Üzerine yorum yapılabilecek bir şey değil.
4: helleri ve variatus'un yaratılışından beri orada olmak gerekmiyor. Bu gayet açık ve net bilgidir. Aynı kökenden geliyor diyorsun. Yani bir balık doğuruyor, yavrularının bir kısmı helleri bir kısmı variatus oluyor diyorsun. Bu kadar keskin olmak zorunda çünkü eğer dediğin evrilme olayı olsaydı bu en az yüzyıllar sürecek bir işti ve ilk değişimlerde neredeyse hiç fark olmayacaktı. Aynı habitattaki ve binde 999 oranda aynı tür olan iki balık çiftleşerek yeni türün oluşmasına engel olacaktı. Eğer ayrı habitatlarda yaşasalar haklı olabileceğin bir nokta olabilirdi ama yok. İki seçenek var evrilme için:
- bir anda iki balık çiftleşmeyecek kadar, ayrı türler oluşturabilecek kadar farklılaşmak zorunda
- ayrı habitatlarda farklı değişimlere uğramak zorunda.
Üçüncü bir seçenek yok, bunu bir ilkokul çocuğuna da anlatsan anlar. Bırak da kendi mesleğimin parçasını bileyim di'mi...
5: Etçil ve otçulu bir arada beslemek yanlış bir şey değildir. Çok kısa özetliyorum, anlayacağından eminim ama anlamamazlıktan gelip saptıracağını da biliyorum. Yine de söyleyim:
Beta'yı ele alalım, doğada sırf etçil beslenen bir balık. Akvaryumda sırf protein yemi tüketmek zorunda diye düşünürsün çünkü doğadaki betalar öyle besleniyor. Gelgelelim beta'yı sürekli sürekli hazır protein yemleriyle beslersen eninde sonunda sindirim sistemi rahatsızlıkları görülecektir. Doğada hiç bir balık en kalitelisini de versen o yapay yemlerden yemiyor. Dolayısıyla Beta'yı bile arada bir bitkisel yemle besleyip sağlığını korumak zorundasın. O yüzden orta yollu bir beslenme programı hiç bir balığın sağlığını bozmaz, bunun kanıtı da benim kendi akvaryumumdur. Zaten yem seçebilecek kadar eğitilmiş balıklarım var, bunun içinde çelişki araman gereksiz...
6: Balıklarımın kanserli olması beni rahatsız eder, bu yüzden kanserli balık beslemiyorum. Ne kadar iddia etsen de fark etmiyor çünkü elinde bir kanıtın yok. Ben ise aksini kanıtladım. Bu arada Berlin kılıçkuyruğumu da teste tabî tuttum, tabî ki beni yanıltmadı. He bu arada söylemeyi unuttum. Siyah kılıç üretimindeki balıklarda kuyruğun siyah olması balık için dezavantaj biliyosun, peki bendeki berlinlerde kuyruğu full siyah olan yavrular nasıl büyüyor, ve sağlıklı kalabilyorlar? Ben söyleyim, çünkü kanserli doku değil, sadece siyah pigment taşıyan balıklar. Hatta dur, şu yorumu göndermeden önce resmini de çekeyim, beraber göndereyim. Siyah plati'mi de görmek istemiştin, onu da çekerim.
...
Birinin resmini çekebildim ama yeterli. Bunun gibi iki tane daha var, hatta biri neredeyse kafaya kadar full siyah diyebilirim.



Aşağıdaki de annesi. Dikkatli bakarsan balığın dokusu bile diğer kılıçkuyruklardan farklı. Elimi boyamamasının da altını çiziyorum:



Bu da siyah platimin resmi. Aslında bir Arı Plati. Hatta video da çektim. Başta kendisi var, videonun sonundaki de onun annesi:


http://www.youtube.com/watch?v=cMKSzHEXKx8&feature=youtu.be
Balığın kanserli olmadığının başka nasıl bir kanıtı olabilir? Hâlâ kanserli demezsin inşallah.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

malawi_cheartÇevrim Dışı

Kayıt: 30/09/2008
İl: Ankara
Mesaj: 4128
malawi_cheartÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Ocak 2013 17:04
1.'' 50 senelik bir kılıçkuyruk makalesi okuyarak bu kanıya varman yanlış işte.'' bu cümleden hangi anlam çıkıyorsa bende ondan bahsettim.(üslubunuza dikkat edin)
2.Sizin tecrübe edinipte benim edinmediğim bir şey olduğunu zannetmiyorum.Sadece sizin balıklarınıza has bir özellik daha çıktı.Balığa alışmadığı bir yem verirseniz tabiki yemez ancak bunun etçil ya da otçul oluşuyla alakası yok.
3.Yavru aldım demeniz bir şeyi kanıtlamaz ayrıca da yavru aldıysanız da demekki balıklarınızdan biri ya da her ikiside saf değil.
4.Sanırım anlatamıyorum.Bahsettiğiniz seçeneklerden birincisinden bahsediyorum.Bu balıklar birbiriyle çiftleşmemiş ve çiftleştiğinde de bu kanserli ve kısa ömürlü balıklar gelecekleri için hiç bir şey yapamamış.
Bir örnek açıklayayım helleri ve variatusla aynı hikaye.Şu an kuzey amerikada siyah ve boz ayılar aynı habitatlarda yaşıyor.Ancak bu türler farklı yerlerde geliştiler.Siyah ayı amerikada boz ayı ise asyada.Ancak amerika kıtasıyla asya kıtası arasında bir yol olduktan sonra Doğu sibiryadan Amerikaya geçtiler ve bugün aynı yerde yaşıyorlar.Siyah ayı hala sadece Amerikada bulunurken boz ayı nerdeyse Asya nın tamamında yaşıyor değil mi?Çünkü boz ayı buzada bozkırada ormana ayak uydurabilen bir hayvan.Ama siyah ayı ormansız yaşayamaz bu yüzden  Kuzey Amerikadan Asya ya geçiş yapamadı
5.Yem seçmek için balık eğittiniz demek.Lütfen biraz inandırıcı olun.Nasıl yaptığınızı açıklar mısınız?Şartlı reflex yani kısacası balığa yem vererek sınırlıda olsa bir şeyler yaptırabilirsiniz ancak hangi yemi yiyeceği konusunda eğitemezsiniz ya içgüdüsel olarak bilir ya da verdiğiniz ve içinde ne olduğunu bilmediği kuru yemleri tüketirler.Ayrıca etçil ve oyçul balıkları bir arada beslemek yanlıştır.Bu işin adabını kendinize ve zevkinize göre yontuyorsunuz sırf sizin akvaryumunuzda bunlar karışık diye.Kendinizle çelişiyorsunuz.Frontosayla tropheusu bir arada besleyenler doğru yapıyor o halde size göre öyle mi?Canlı doğuranların sert ve alkali su sevdiğini biliyorsunuz.O halde neden tankınızda kütük var.Kütük suyu yumuşatıp asidikleştirmiyor mu?Kim ne derse desin akvaryum oda kadar kütük parmak kadar olmadığı sürece phı 7 nin altına çekiyor.Kaynatmakta işe yaramıyor eskisi kadar olmasa da salınım yapıyor.Ayrıca elmalarınız var.Onlarında kabukları yumuşak ve asidik suda aşınıp deliniyor(nedeni kalsiyum eksikliği yumuşak ve asidik su kalsiyum yönünde çok fakirdir).Bunu da muhtemelen biliyorsunuz ama sizin için sadece göz zevkine hitap etmesi yeterli.Ayrıca betaya sindirim sağlığını koruması için bitkisel diye yine kuru yem vermek yerine canlı yem verirseniz çok daha yararlı olur.
6.Balıklarınızın kanserli oluşunun sizi rahatsız ettiği belli.Aynı renkte bende de yavrular var ve büyüyorlar ama kanserliler bu konuda yapacak bir şey yok,dezavantaj olması kuyruğun şeklinin bozuk olabilme olasığının yüksek olması ölmesi değil  çünkü kanser ince dokularda tümöre dönüşebiliyor.Büyümeleri kanser olmadıklarını bir şeyi kanıtlamaz.Berlininizdeki siyah doku o kadar azki eli boyasa bile elinizdeki ıslaklığın içine karışıp gidecektir.Elimde kanıt var aynı tip balıkları bende besledim ve elimde kanserli balıklar mevcut.Şöyle açıklayayım benim elimde mavi bir mendil var sizde de var.Ama siz diyorsunuzki benim elimdeki mendil mor.
Şöyle de açıklayayım.Arı plati bir varyete değil mi ve genelinde yarı yarıya ve belli yerler sarı ya da siyah oluyor yani sürekli kendine benzeyen yavrular veriyor olması gerek bir varyete olabilmesi için.Peki bu balığınızdan aldığınız yavru nerdeyse neden tamamiyle siyah?Çünkü kanser yayılmış bu kadar basit.Ayrıca arı platide fantomunki gibi belirgin yerlerde siyahlıklar yok.Aynı berlin gibi farklı farklı şekil ve boyutlarda.Buda bir açıklama getiriyor kolayca.
malawi_cheart2013-01-27 17:22:23

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umutgunayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/01/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 5099
umutgunayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 27 Ocak 2013 20:12
Balıklarımın düzenli bir beslenme programı olduğunu söyledim. Farklı bir yem vermiyorum. Bitkisel yemlerim de en kalitelileri (Sera Flora, JBL Novo Vert, JBL Novo Fec, Tropical Spirulina). Bu yemleri içinden seçen balıklarım da var severek yiyen de var. Senin inanıp inanmaman hiç bir şeyi değiştirmez.
Melez balık için de seninle tartışmıştım. Sırf bu yüzden gidip Velifera alıp akvaryumda tek erkek olduğu dönemde yanına bakire olduğundan emin olduğum bir sphenops ekledim. Bu çiftleşmeden yavru da aldım, yavrularından da yavru aldım. Resmi de var, daha balıklar dillenip sana anasını babasını mı anlatsın?
Boz ayı ve Siyah ayıyı gayet iyi biliyorum, dediğin gibi eski kıtalardaki kutba yakın yerden olan bir koridor üzerinden ilerleyip yayılmışlar. Peki Meksika'ya ait iki türün diğerinin habitatı farklıydı da oraya geldi diyorsan o hangi koridordan geçti? Asyadan amerikaya okyanus geçerek mi geldi yoksa... Aynı habitatın balıkları ve aynı cinsin farklı türleri. Bu ayı hikayesini üzerine oturtmaya çalışma. Olmuyor.
Beslenmeyi zaten yukarıda da söyledim, ya' doğru bir şekilde oku ya da hiç aynı şeyleri sormaya devam etme. Balıklarımdaki sindirim sisteminin rahatlığı ve gelişimleri her şeyin doğru olduğunu gösterir zaten. Karşılaştırabileceğin balık varsa onu görelim, ya da bol keseden "şu yanlış bu yanlış" demekten vazgeç. Bu balıklar Omnivor balıklar, sen de biliyorsun. Sonuç olarak ben etçil balığa ot vermiyorum, otçul balığa et vermiyorum. Ben hem etçil-hem otçul olan balıklara istedikleri gibi bir diyet hazırlıyorum. Seçenekleri de belli zaten.
Beta için dediğini biliyorum zaten ama hiçkimsenin Beta'sını sürekli canlı yemle besleme imkanı olmayacağına göre... Dolayısıyla bitkisel yem yedirme mecburiyetini gidermez... Şimdi gidip Beta besleyenlere "kuru yem vermek yanlıştır!" mı diyeceksin? Bana yaptığın işte sadece bu.
Şimdi iyi bak, resim bu:

Şimdi sen bu balığa daha önce bakıp "kanserli, elinle okşa ve renginin çıktığını göreceksin" dedin mi demedin mi? Yaptım ve hiç bir şey olmadı, şimdi de "siyahı çok az" diyosun. Doğru değil mi? Bence bir karar ver. Balığımın rengi çıkmayacağını madem ki biliyodun, madem ki siyahlık küçüktü, neden boşuna eziyet çektirttin? Çünkü siyahlık bulaşacağından emindin, şimdi ise kıvırıyosun. Üslubumu eleştirmene gerek yok çünkü bunun başka bir tabiri yok, resmen kıvırıyosun. Bu da senin cümlen işte:
"Arı platinizin siyah kısımları beyazlamaz yani rengi çıkmaz ancak eli azda olsa boyar." Direkt olarak kopyaladım. Ve gittim en siyah olan arı plati'yi test ettim, videya da çekip gösterdim, doğru değil mi... Bunlar doğru. Arı Platiler henüz çok yeni bir ırk, yeni çalışmalardan çıkmış ve tam olarak sabitleşmemiş bir şekli var. %90'ının kafa ve sırt bölgesi siyah desenli, bazıları daha siyahlı, bazılarında neredeyse hiç yok. Bu gayet normal.  En basidi bir dalmaçyalı molide bile görülebilir. İki dalmaçyalı moli çiftleştiğinde bembeyaz yavru da çıkıyor, neredeyse siyah olan yavru da... Yeter ki aynı kandan olmasınlar...
Akvaryumumda ufak bir mangrove kökü var ve suyun PH'sını neredeyse etkilemiyor. Daha önce ölçüm de yapmıştım. Aynı zamanda canlı kanıtı da Elma - Helena - Zebra nerite salyangozlar. Eğer su asidik olsa dediğin gibi salyangozların kabuğu zayıf olur, delikli ya da çatlaklı olur, uzun ömürlü de olmazlar. Elma salyangozu besleyenlerin başına gelmiştir, arada bir sudan çıkıp yere düşerler. Defalarca kez başıma gelmiş bir şeydir, daha yere düşüp kabuğunu kıran salyangozum da olmadı. Bence artık bir kez okuduğun bir yazıyı vahiy yoluyla gelmiş gibi görmekten vaz geç ve dediğim gibi "neden sonuç" ilişkisini hesaplamaya çalış, kendine zarar veriyorsun. Daha önce "sürekli asit salgılar ve eriyene kadar biter" demiştin. Ben de sana mangrove bitkisinin özütünün asitli olduğunu ve zaman geçtikçe salgısının azaldığını söylemiştim, pek ciddiye almamışsın belli ki. Kullandığım mangrove kökünün aşağı yukarı senin kadar yaşı var bu akvaryumda. Daha önce suyu dengelesin diye alkali malzemeler kullanıyordum. Artık kullanmıyorum ve yine de sorun oluşturmuyor. Öğrenmek istediğin bir şey varsa buyur böyle öğren, çünkü açık arayıp hata kollayarak bir yere varamazsın. Senin dilinden konuşsaydım rasbora'ya tetra demenle bile uzun bir yazı yazabilirdim. Sana cevap veremeyeceğim bir soru hiç olmadı. Benim gördüğüm tek şey şu; Bir yerlerden birşeyler okuyorsun ve o senin kafanda tam bir kural oluşturuyor. Bu yüzden de her zaman kendini tekrarlıyorsun. Aynı şeyleri söylüyorsun, yanıtlanıyor, yine onu söylüyorsun, kanıtlanıyor yine onu söylüyorsun. Elinde herhangi bir kanıtın yokken ve yaptığın iddiaların aksi resmen kanıtlanmışken hâlâ balıklarıma kanserli diyorsan sen bu hobiyi ileri götürmek yerine önüne taş koyuyorsun.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir