Ötrofikasyon olan göllerden midye toplamayın


bnymnblrÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 136
bnymnblrÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2011 12:16
Örnek: Aydın İli Söke İlçesi Azap Gölünde ötrofikasyon sonucu meydana gelen toplu balık ölümleri
 
Öncelikle fitoplankton, ekosistem ve ötrofikasyon tanımı yapayım.

Fitoplankton, Su ortamında fotosentez yapabilen canlı grubu

 

Ekosistem, belirli bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir. Sudaki tüm canlıların birbirleriyle olan besin zinciri de bu sistem içinde değerlendirilir.

 

Ötrofikasyon, göl vb.  su ekosisteminde, başta karalardan gelenler olmak üzere, çeşitli nedenlerle besin maddelerinin büyük oranda çoğalması sonucu bitki varlığının aşırı şekilde artmasıyla zamanla çürümeye başlayarak çözülmüş  oksijen miktarını azaltarak uzun vadede su ekosisteminde bozulmaya ve balık vb canlıların ölümüne neden olmasıdır.

 

Bilindiği gibi midyeler sudaki besin içeriğini düşürür. Suda alg oluşumunu engeller, suya berraklık kazandırır. Günümüzde insan nüfusunun artışı ve buna bağlı olarak endüstrinin gelişmesi ve sonrasındaki endüstriyel ve çevresel atıkların göllere ulaşması buralarda su ekosistemlerinde bitkisel varlığın(fitoplankton) artmasına neden olmakta ve bu miktar ötrofikasyon sürecine kadar diğer canlılar için faydalı olmakta ancak ötrofikasyon sürecinden sonra tüm su canlılarının yok olmasına neden olabilmektedir.

 

O yüzden eğer bulunduğunuz yerdeki göllerde bu tür durumlar meydana geliyorsa, bu bölgelerden kesinlikle midye toplamayın. özellikle büyük midyeleri.

Büyük midyeler ufak midyelere göre çok daha çabuk suyu süzmekte ve temizlemekteler.

Bir de midyelerin çok yavaş büyümeleri(bazı istilacı türler dışında) onlara karşı ne derece önem vermemiz gerektiğini ortaya koyuyor.

 

Doğadaki bu absorban canlılar olmasa idi, dünyada insan nüfusu çok kısa bir zaman içerisinde yok olurdu.

Bir düşünün. Sadece İstanbul gibi üzerinde büyük nüfusu barındıran ve belediyesinin yüksek bir gelire sahip olduğu bir şehirde bile  atıksuların sadece % 10'u biyolojik arıtmadan geçirilebiliyor. Geriye kalan atıksular eleme ile denizin dibine boğaz akıntısına basılıyor. Burada gereken yapılmıyor gerekli kaynağı ayırmıyorlar diyebilirsiniz haklı olarak.  Ancak karşılaşılan durum bundan ibaret.

 

Bu durumda gösteriyor ki, su ekosisteminde midye gibi absorban canlıların korunmasını zorunlu kılmaktadır.

 

Ancak bulunduğunuz göllerde böyle bir durum ile karşılaşıyorsanız kesinlikle bu bölgeden midye toplamayınız. Toplayan arkadaşlarınıza da durumu anlatın.

 

Ötrofikasyon sorunu gözlenen gölleri moderatör arkadaşlar bu konu başlığına ekleyebilirse, iyi bir veritabanı oluşturulmuş olur.
 
bnymnblr2011-06-05 21:18:50

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2011 12:26
Bünyamin Bey; çok güzel bir noktaya değinmişsiniz. Size teşekkür ederim.

Ötrofikasyon çağımızda sucul sistemlerin önündeki en büyük tehlike. Özellikle tarım arazilerinin yakınlarındaki nispeten kapalı sucul sistemlerde inanılmaz büyük yıkıma sebebiyet vermektedir.

Ben burada midyeye ek olarak bir şey daha eklemek istiyorum. Malum; her gölün kendine ait ayrı bir ekolojisi mevcuttur. Bu büyük bir göl de olsa küçük bir gölet de olsa geçerlidir. Özellikle bu ortamlara bölgeye yabancı balıkların atılması fitoplanktonlar ile beslenen kimi türlerin yok olmasına sebebiyet verebilmektedir. Mesela 3-4 adet yavru japonu o koca su birikintisine attığınızda 3-5 yıla inanılmaz bir nüfus patlaması olabilmektedir. Bu durum su piresi vb. küçük ama etkili canlıları yok ederek gölün tüm ekolojik yapısını bozabilmektedir. Sonuçta birkaç yıl daha geçtikten sonra orada ne attığınız japonlar kalıyor ne de önceden var olan canlılar. Sadece koyu renkli, içinde hiç bir şeyin yaşamadığı bir su birikintisi kalıyor.

Mesela benim havuzumda da bu aralar aşırı siyanobakter artışı var. Gündüzleri ışığın etkisi ile su oksijene doyuyor, gece ise oksijen kıtlığından tüm balıklar yüzeyde. 1200 litrede bile etkili olan bir durum.
onuruygun2011-06-05 12:28:02

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bnymnblrÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 136
bnymnblrÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2011 12:45
Evet geçenlerde gördüğüm bir fotografta bir gölden balıkçı japon balığı çekiyordu. Bu insanlara ne diyeceğimi bilemiyorum. Göle japon balığı atmak şaşılacak iş doğrusu.
Özellikle su pireleri gibi durgun su ekosistemlerinde büyük öneme sahip canlıların böyle canlılarla azaltılması ve tükenmesi çok üzücü.  Benim 7 tonluk havuzda su piresi vardı. İki tane koi platinum atmıştım. Kısa bir zaman içinde ortada su piresi bırakmadılar.
 
Siyanobakteriler bir ara benim havuzda da çıkmıştı havuzu resmen pislik yuvasına döndürüyorlar. Havuza midye yerleştirdikten sonra böyle bir sorunla karşılaşmadım.
 
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2011 09:23
Bu atılmamalı konusunu DSİ'ye de söylemek lazım. Olur olmaz her suya gümüş balığı salıyor. Muntazam bir avcı tür olduğundan yine su piresi, balık yavrusu vs gibi hiçbirşey bırakmıyorlar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2011 15:40
Sizin bahsettiğiniz DSİ "Devlet Sabotaj İşleri", öyle değil mi?
onuruygun2011-06-08 17:26:32

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bettaci_mehmetÇevrim Dışı

Kayıt: 30/11/2009
İl: Ankara
Mesaj: 52
Bettaci_mehmetÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 12 Haziran 2011 23:15

Ahahah evet sabotaj işleri genede hakkını vermek lazım hiç işe yaramıyor değiller. :D


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir